Şimdi Ara

Diyanet Yayınları aile şirketi gibi kullanılmış: Başkan yardımcısı ve ailesinin 27 kitabı basılmış

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
0
Favori
283
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Diyanet Yayınları aile şirketi gibi kullanılmış: Başkan yardımcısı ve ailesinin 27 kitabı basılmış

    Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Martı’nın ailesinin kitaplarının Diyanet Yayınları’ndan bastırıldığı ortaya çıktı. Martı’nın 23, Martı’nın kardeşi ve annesinin de ikişer kitabını Diyanet Yayınları’ndan basıldığı öğrenildi.


    BirGün'den Mustafa Bildircin'in haberine göre; dev bütçesinin yanı sıra lüks harcamalarıyla da eleştirilen Diyanet İşleri Başkanlığı, tartışılacak bir uygulamayla daha gündeme geldi. Katıldığı bir televizyon programındaki, “Fakirler zenginlere özenir ve şükretmezse asla bu dünyada mutlu olamaz” sözleriyle gündeme gelen Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Huriye Martı’nın annesinin ve kardeşinin kitaplarının Başkanlığın yayınevinden bastırıldığı belirlendi. Martı’nın da toplam 23 kitabının Diyanet İşleri Başkanlığı ya da Diyanet Vakfı Yayınları aracılığıyla basıldığı bildirildi.


    Milyonlarca yurttaş sıra beklerken yöneticilerin eşlerine kurasız hac ayrıcalığı sağlayan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, benzer bir ayrıcalığı kitap basımında da sağladığı tespit edildi. Başkan yardımcıları ve genel müdürlerin de aralarında olduğu çok sayıda ismin yazdığı kitabın DİB Yayınları ile TDV yayınlarından bastırıldığı belirtildi.


    TDV Yayınları’ndan 11, DİB Yayınları’ndan ise 12 olmak üzere toplam 23 kitabının basımını sağlayan Huriye Martı’nın annesinin ve kardeşinin kitaplarının da başkanlık aracılığıyla bastırılması dikkati çekti. Eşini kurasız hacca götürmesine ve Mekke’de lüks otelde konaklamasına karşın Martı’nın annesi Mediha Ürkmez’in iki, kardeşi Ahmed Ürkmez’in de yine iki kitabının TDV Yayınları’ndan bastırıldığı kaydedildi. Buna göre, Mediha Ürkmez’in, “Sevgiyle Eğitim” ve “Bir Gence Anne Baba Olmak” kitapları ile Ahmed Ürkmez’in, “Ahlak Ekseninde Hadis” ve “Yarın Öğretmen Olduğunuzda” isimli kitapları TDV Yayınları tarafından basıldı.


    Martı’nın annesi ve kardeşinin kitaplarının basıldığı Diyanet’e bağlı yayınevleri, Diyanet İşleri Başkanlığı Başkanlık Müşaviri ve Dini Yayınlar Genel Müdürü Fatih Kurt ile Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen’in de kitapları için de çalıştırıldı. Kurt’un 12 kitabı, İşliyen’in ise beş kitabı DİB ve TDV yayınlarından çıkarıldı.


    Başkan Yardımcısı Huriye Martı, Konya Selçuk Üniversitesi’ndeki kadrosunu, görevlendirmeyle Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’ne aldırdı. Ahmed Ürkmez’in Pamukkale Üniversitesi’ndeki kadrosu ise 2022’de Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne alındı. Ürkmez’in, Martı’nın sorumlu olduğu Diyanet TV’ye de konuk olması, “Martı, Diyanet TV aracılığıyla kardeşinin görünürlüğünü artırmak istiyor” yorumlarına neden oldu.


    T24








  • Yazıyı okumadım. Ücretsiz mi basılmış?

  • fakire şükür,kendileri yarabbi şükür.....Diyanet Yayınları aile şirketi gibi kullanılmış: Başkan yardımcısı ve ailesinin 27 kitabı basılmış 





    Eşini kurasız özel vizeyle Hacca götüren ve lüks otelde bir ay kalan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Huriye Martı, vatandaşa şükretmeyi önerdi:


    “Elindeki nimet yerine başkasının elindeki nimete gözünü diken mutsuz, şükürsüz ve nankör insan bu dünyada huzurla yaşayamaz.” (Sözcü)

  • Bu haftaki diyanete sallama yazısı nerde kaldı diyordum :) Gecikmelide olsa gelmiş...


    Kaynak Birgün :) yayınlaya T24 Efsane ikili haberi gene.


    Her zaman ki gibi içi bomboş iddialar.


    Dini kitapları TDV'de basılması kadar doğal başka ne olabilir ? Gidip pornografik dergi basan matbahada basmayacaklar heralde !


    TDV zaten adı üstünde VAKIF istediği ismin kitabını basar. ( İsterse 1000 tane kitabınıda basar söz konusu kişinin Vakıf tüzel kişiliktir devlet karışamaz. ) KİTAP BASMAK MESELE DEĞİL Kİ. 1 baskı basar satılmazsa basmaz birdaha olur biter. Haa bu kitaplar zorla Hacılara aldırılmış zorla diyanet çalışanlarına aldırılmış veya ne bileyim zorla şuna satılmıl devlete aldırılmış flan derseniz bu ciddi bir iddiadır tartışılabilir.


    Ama kitap bastı diye birini eleştirmekte saldırmak hatta linçlemek anca bizim muhalefet yakışır :D Diyanet işleri başkanından sonraki en yetkili kişilerden birinin kitap çıkartması kadar doğal ne olabilir ?




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 0zkanK. -- 29 Ağustos 2024; 2:47:30 >




  • Bunlar dindeki akrabayı gözetin maddesibi çok yanlış anlamış gerçi dini kendi işlerine göre büküp millete de öyle anlatıyorlar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben de kitap yazarım da ne konuda yazarsam yazayım ortaya iyi bir şey çıkmaz. Hadi hatır, torpil bir kitabım basılsın. Satılmazsa, yazdığım konudan uzmanlar kitaba iyi demiyorsa... İkinci kitabı götürdüğümde olmaz denmesi lazım. İkinci kitabım basılıyorsa bu torpildir, torpilin İslam dininde yeri yoktur. Ha tam tersi iyi kitap yazıyorsam ellinci kitabımı da basabilir... Diğer taraftan bir cami imamı kitap yazıp götürse Diyanet basıyor mu?..


    Haberde bu bilgiler yok. Trolist gelmiş, onun yaptığı savunmada da bu bilgiler yok. Artı haberde annesi, iki kardeşi yazdı denmiş trolist en yetkili kişinin kitabını basmayacak mı demiş. Bu mantıkla Emniyet Müdürünün kardeşi ildeki karakolları denetlesin.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi denn.zent -- 30 Ağustos 2024; 17:54:46 >
  • Yahu eleştiriyorsunuz ama bu kitapların ülkemizde ve dünyadaki satış rakamlarını kimse paylaşmıyor.
    Belki rekorlar kırdılar?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • 0zkanK. kullanıcısına yanıt

    Mesajınızı DDPA [= Derin Demagoji ve Propaganda Analizi] yöntemiyle irdeleyince, nelerle karşılaşıyormuşuz bir bakalım...


    "Bu haftaki diyanete sallama yazısı nerde kaldı diyordum :) Gecikmelide olsa gelmiş...

    Kaynak Birgün :) yayınlaya T24 Efsane ikili haberi gene.

    Her zaman ki gibi içi bomboş iddialar."


    Bu cümlelerin hepsi, AKP'nin de sıkça kullandığı bir propaganda tekniğinin unsurlarını oluşturuyor. Unsurların her biri ve amaçları şu şekilde:

    * Bir iddianın periyodik olarak ve art niyetle ortaya atıldığı algısını yaratmak, böylece o iddianın içeriğinden bile bağımsız olarak ve sadece bir kereliğine değil, bundan sonra da "dikkate alınmaya değer olmadığı/olamayacağı" fikrini zihinlere kazımak.

    * Bir iddianın kaynağına yönelik güvensizlik yaratmak ve aynı üst maddede olduğu gibi, o iddianın içeriğinden bile bağımsız olarak ve sadece bir kereliğine değil, bundan sonra da o kaynaktan gelen iddiaların "dikkate alınmaya değer olmadığı/olamayacağı" fikrini zihinlere kazımak.

    * "Bu tür iddialar zaten hep asılsızdı/asılsızdır" algısı yaratarak, kategorik olarak benzer iddiaların hiç ciddiye alınmaması gerektiği fikrini insanlara aşılamak.


    Biz yine de insaflı davranıp, tamamına tek numara verelim. (Demagoji-No.15)


    "Dini kitapları TDV'de basılması kadar doğal başka ne olabilir ? Gidip pornografik dergi basan matbahada basmayacaklar heralde !"


    Üfff... En ucuz demagoji yöntemlerinden biriyle karşı karşıyayız.

    Özü şu:

    Aslında karşı taraf "A" olgusunu eleştiriyordur. Siz, eleştirilmesi başkaları tarafından da anlamsız bulunacak "B" olgusu eleştiriliyormuş gibi bir izlenim yaratırsınız. Böylece, güya eleştiriyi boşa çıkarmış ve karşınızdakini de doğru ve doğal olan bir şeyi anlamsızca eleştiren kişi durumuna düşürmüş olursunuz. (Tabii muhatabınız bu tilkiliği yemişse!)


    Siz de pekâlâ biliyorsunuz ki, eleştirilen şey TDV'de dinî kitapların basılması değil. (Demagoji-No.16)


    "TDV zaten adı üstünde VAKIF istediği ismin kitabını basar."


    Bu kısacık cümleye çifte demagoji sığdırmışsınız, bravo size!


    1. Haberde yalnızca TDV değil, DİB Yayınları da işin içinde. Siz ise, TDV üzerinden daha rahat demagoji yapabileceğinizi düşünerek, işin DİB kısmını özellikle gözlerden kaçırmaya çalışıyorsunuz. (Demagoji-No.17)

    2. "VAKIF istediği ismin kitabını basar" sözünüz tam bir çarpıtmaca. Sizin vakıf statüsündeki bir kuruma vermeye çalıştığınız keyfîlik ve sorumsuzluk, özel şirketlerin bile çoğu için geçerli değildir. Yönetim kurulu, ortaklar, hissedarlar gibi, kendilerine karşı sorumlu olunacak kişi ve kurullar vardır oralarda. Belki şahıs şirketleri keyfî davranabilir, onların bile (eğer biraz vicdanları varsa) istihdam ettikleri kişilere karşı, "işletmeyi zarara sürükleyecek şeylerden uzak durma" sorumluluğu söz konusudur.

    Üstelik, TDV'nin fitre ve zekât bağışları da dahil olmak üzere, kendisine yapılan bağışları en hakkaniyetli, amaca ve liyakat ilkesine en uygun, dürüstçe ve adilce kullanma yükümlülüğü vardır.

    Bunun için de, yazarın (ünvan bakımından değil, ortaya koyduğu içerik bakımından) yetkin olup olmadığını, asgari sayıdaki bir kitleye hitap etme potansiyeli bulunup bulunmadığını titizce ve tarafsızca değerlendirmek durumundadır. Ayrıca, kitap bastırma talebinde bulunan başka kişilerin de varlığı gözetilerek, belli yazarlara iltimas geçiliyormuş gibi bir durumun oluşmamasını sağlamak da sorumlulukları arasındadır. (Demagoji-No.18)


    "KİTAP BASMAK MESELE DEĞİL Kİ. 1 baskı basar satılmazsa basmaz birdaha olur biter."


    Satılma ve okunma potansiyeli bulunmayan bir kitabı tek baskı bile bassa, ona harcanıp boşa gidecek olan kaynak sizin cebinizden mi çıkacak? Bağışçıların parasını har vurup harman savurma gibi bir hakkı var mı? (Demagoji-No.19)


    "Ama kitap bastı diye birini eleştirmekte saldırmak hatta linçlemek anca bizim muhalefet yakışır :D"


    Yine o yukarıdaki ucuz demagoji yönteminin aynısı. ("A","B" örneği)

    Haberde eleştirilen şeyin "kitap bastırmak" olmadığı çok açık. Ne kadar kolay saptırıyorsunuz. (Demagoji-No.20)


    "Diyanet işleri başkanından sonraki en yetkili kişilerden birinin kitap çıkartması kadar doğal ne olabilir ?"


    İşte "çifte demagoji" içeren bir cümle daha!


    1. Bastırılan 23 adet kitabın içerik değerinden bağımsız olarak böyle bir cümle kuramazsınız. Ve yine, kitap bastırma talebinde bulunan başka kişilerle arasında adil bir denge gözetilip gözetilmediğini bilmeden bu durumu doğal gösteremezsiniz. (Demagoji-No.21)

    2. Haberde yalnızca kendisi değil, kardeşi ve annesine ait ikişer kitabın da basıldığı belirtiliyor. Bunu da bilerek yok sayıyorsunuz. (Demagoji-No.22)


    Aslında, her ne kadar kötü kokular geliyor olsa da, ben haberde geçen iddiaları peşinen ve kolayca usulsüzlük ve iltimas olarak niteleyemiyorum. Çünkü bazı bilinmeyenler var. (Ama tabii ki iddiaların araştırılması gerekir!)


    Diğer yandan; aynı bilinmeyenler, sizin de bu kadar kolay aklamaktan kaçınmanızı gerektirirdi. Ama nerde sizde o hassasiyet! Demagojileriniz eşliğinde hemen ilgili kişileri temize çıkarıvermişsiniz.


    Not: Sizden alıntıladığım satırlarda bulunan yazım hatalarını, orjinalliği bozmamak açısından aynen bıraktım, düzeltmedim.





  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.