DÖNEKLİKMİ

Olmaz. İçinden ne geliyorsa o takımı tut. Babanın da bir şey diyeceğini sanmam. Anlayış gösterir bence.

@erenfb1907 arkadaşa yardımcı ol lütfen

Herkes kendi hayatını yönetir. Başkası ne diyecek diye yaşanmaz. Bir şey diyen olursa da canın cehenneme dersin geçersin.

Galatasaray lig düşsün gsli olan kalmaz, FB de aynı şekilde. Rahat ol, bunlar birbirinin aynı takımlar. Biraz daha büyüyüp olgunlaşınca yaşadığın şehrin takımını tutarsın.

Göztepeyi severim ama Galatasaray'ın yeri başka  

düşse de ayağa kaldırmasını biliriz

Orasinda şüphe yok canim, devlet ve proje takımı sonuçta. Bir kaç milyon hibe edilir.

Ama eğri oturalim doğru konuşalım, GS gerçekten küme düşse adıni anan kalmaz. GS FB BJK takımlarını tutma motivasyonu başarı çünkü. Mesela bu genç kardesimiz de başarı nedeniyle fbden gsye geçiş yapıyor.

Biraz olgunlaştığında asıl motivasyonun başarı değil memleket aşkı olduğunu anlayacak. Stadını Google mapsiz bulamayacağı takımları tutmaktan vazgeçecek.

Öyle bir konuşuyorsun ki Göztepe sanki halkın takımı yabancı satın aldı daha yeni direkt birine bağlı bir firmaya bağlı.

Futbol zaten başarı işi. Başarı demek sponsor demek sponsor demek para demek yatırım demek. Yatırım demek başarı potansiyeli demek. Bu bir döngü.

Real'in stadı Amerikalılar yaptı adamlar dünyanın en büyük kulübü ama yine birileri para yatırmadan olmadı.

Diyorsun başarı gereksiz sadece sevgi. Kuru sevgi aşırı romantizm onun da filmini yapıp yine birileri paraları götürüyor rahat ol. Romantik şarkılar söylenir kitaplar yazılır yine orada insanlar para kazanma peşindedir. Kuru romantizm kimsenin umurunda değil.

Dünyada paranın olmadığı yerde her şey çöker amaç her zaman işleyen sistem yaratmak orada para ve rantı oluşturmak. Göztepe stadı çimentoya demire tezahürat yaparak yapılmadı parayla inşa edildi.

Sen müteahhit firmaya tezahürat yap aslansın yaparsın de parasını ödeme görürsün nasıl yarıda bırakıp gidiyor  

Hocam konunun bunla alakası yok. Sizin GSyi seçme nedeniniz başarı, benim amatörde ilk maçına gittiğim Goztepeyi seçme nedenim burada yaşamam, buralı olmam.

Bir Bursalinin Bursasporlu olması da keza aynı şekilde. Bu iş TR dışında tüm Avrupa'da böyle dönüyor.

osmaniyeli adamin, ayak bile basmadigi şehrin takımını tutma motivasyonu başarıdan başka bir şey değil. E GS başarı saglamazsa bu adam gider başka bir takım tutar, ayağa kaldırırız falan bunlara gerek yok :D

Hiçbir sanal aktivite staddaki tadı vermez. Oradaki arkadaşliklar, dostluklar, yapılan deplasmanlar. Ortak bir şey için haykirma. Şarkılar söyleme. Çocuğunu o atmosfere sokup 15 günde bir yasayabilecegi en güzel aktivitelerden birini yaşatma.

Gerçekten sevmeyi öğrenme. Yürüdüğün sokakların tuttuğun takım tutması..

İşin romantizmle pek alakası yok ya. Hadi Kırşehirde vs. Şehrinde futbol kültürü olmayan adamlarin İstanbul takimi tutmasını anlarım ama şehrinde Göztepe, Eskişehir varken kilometrelerce öteden takım tutanları anlamıyorum ve üzülüyorum bu atmosferden mahrum kaldıkları için.

Bu arada söylediğin teknoloji vsye gelirsek, aynı mantıkla hiç uğraşma Real Madrid'i tut. Hem en başarılı klüp hiç uzulmezsin, hem de her yerde maçlarını izleyebilirsin :D

Dostum biz Galatasaray'ı 14 sene şampiyon olamadığı dönemde, en başarılı takımın Fenerbahçe olduğu dönemde sevdik. Öyle şehir takımı tutuyorum şovlarına gerek yok.

Başarısızlık yeni taraftar oluşmasını azaltır, mevcut taraftarlar bırakmaz. Sen ne kadar başarılı olursan yeni nesil ona göre seni tutmaya başlar.

16 milyonluk (hadi o dönem için 8 olsun) İstanbul'da, hatta koca Türkiye'de bunca takım dururken Galatasaray'i seçme nedenin başarıdan başka bir şey değil. 14 sene şampiyon olmasan da öncesinde oldun, her daim süper ligdeydin. Başarı takım değiştirmez diyorsun, takım değiştirme konusundasin. Bak fener şampiyon olamıyor diye gsli oluyor eleman.

Burada hikaye anlatmayin hocam, neden vefaspor değil de GS? Başarılı diye işte. Bir kaç sene alt liglerde sürünsun taraftar sayısı yarıya düşer çünkü takım tutan adamın motivasyonu başarıya odaklı memleket takımından kaynaklı değil. Şunu bir İngilize anlatamazsin mesela, düşünsene southampton kırsalında eleman City tutuyor. Siz bu hikayede Hindistan'dan Liverpool tutan televizyon seyircisisiniz. Hindistan'da ki adam 50 sene önce de nottingham foresti tutuyordu.

Sana GSli olma diyen yok, hazzı yorumlama ya da bir şeyin ayipligi subjektiftir. Otur evinde maçını izle ama gelip ben gsyi başarı için tutmuyorum deme gülerler.

Dostum psikolojik sorunların mı var senin? İnsan doğası gereği bir topluluğun parçası olmaya muhtaç bir canlı. Bunu yaparken de o toplulukta kendine yakın bulduğu şeyler olur, kimi renklerine, kimi tarihine, kimi başarısına, kimi de oyuncularına yakın hisseder kendini.

Sen zamanında Göztepe'ye hissetmişsin bunu ben Galatasaray'a. Sen yaparken "elit" oluyorsun, ben yaparken "başarı arsızı".

İngiliz sömürgesi hintli adamın takım tutmasını örnek vermen de bir o kadar saçma. O insanların amacı "kendilerini ingiliz gibi hissedebilmek". Ben Afrika'da yaşıyorum, sanıyor musun ki buradaki insanlar kendi liglerinden takımlar tutuyor. Hepsinin üzerinde Premier Lig formaları, tüm restoran ve kafelerde Premier Lig maçları açık. Çünkü adamlar kendi yoksul gerçeklikleri yerine İngiliz olabilme, o topluluğun bir parçası gibi görünebilme hayalleri ile yaşıyor.

Çıkıp da "idealist" görünmek için kaybeden bir topluluğa neden gönül bağı kursunlar?

Son dönemden örnek verirsek, Türkiye'nin en yoğun başarı yaşayan takımı Galatasaray. Bir Galatasaray taraftarının günlük hayatını etkileyen olayların bir çoğu bu şekilde pozitif örnekler ile dolu. Atılan goller, kazanılan maçlar, müzedeki kupalar, takımdaki yıldız isimler ve bunlar ile ilgili günlük hayatında karşısına çıkan şeyler onları mutlu ediyor.

Tam tersi bir Fenerbahçe taraftarı ise kaybedilen maçlar, kötü transferler, hayran oldukları hocadan bekledikleri performansı görememe, kurtarıcı dedikleri başkanın bunu becerememesi, ezeli rakiplerinin durumu vs. ile günlük hayatlarında negatif örnekleri sürekli görmekteler.

Bu nedenle yeni futbol taraftarlarının eğilimi Fenerbahçe yerine Galatasaray olacaktır bir süre daha. Mevcut taraftarın takım değiştirmesi de demek ki gerçekten gönül bağı ile bağlı olmadığı için normal karşılanır.

Galatasaray'ı başarısından dolayı tutuyorum dememek için şekilden şekile girmişsin, psikolojik sorunların mi var diyorsun bana. Normali anlatmak, 1+1=2 demek psikolojik sorun değil. Yukarıda yazdığımı tekrar ediyorum. Senin takım tutma motivasyonun beni ilgilendirmiyor. Gelip burada ben GSyi başarısından dolayı tutmuyorum diyemezsin. Adama neden vefaspor, Beykoz değil de GS diye sorarlar. Ki yazının devamında da neden GSyi tuttuğunu tekrar açıklıyorsun.

Bu arada Afrikayı örnek göstermen iyi olmuş. O Afrika'daki çocuklar 50 yıl önce de nottingham forest forması giyiyordu, chelsea falan giyen yoktu. Yine başarı ve kültür işi. GS 4-5 sene alt liglerde kaybolsun ülkenin yarısından çoğu cikarir GS formasini. 10-15 seneye adını anan kalmaz.

Hintlilerin Liverpool'u tutmasıyla Osmaniyeli, Ankaralı adamın GSyi tutma motivasyonu aynı bu arada. İkisi de TV'den gördükleri en iyi televizyon yıldızlarına aşık oluyorlar. O sırada mahallenin en güzel kızı hemen yanında oysaki.

Batı Avrupa'da, kültür gelişen yerlerde southamptonlu adamın cityi tuttuğu görülmez. Southamptonlu adam Hindistan'dan City'i tutan adamdan daha fazla anıya, hazza sahip. Bir Goztepeli ve Bursasporlu gibi. 15 günde bir maçına gidiyor, yaşadığı semt tuttuğu takım kokuyor. Çocuğu, ailesi ile maça gidiyor doyasıya yaşıyor. Kendini sanal dünya üzerinden tatmin etmiyor gerçeği yaşıyor. Eşiyle dostuyla buluşuyor, beraber gülüyor beraber ağlıyor. Dünyanın en zevkli aktivitelerinden birini yaşıyor. Senin Osimhen'in tüm gollerine TV başında sevinmen bir maç başı söylenen Medcezirin verdiği hazzı vermez.

Ben senin tercihlerine karisamam, haddime değil. Ama gelip lütfen ben GSyi renklerinden dolayı seviyorum deme bana. En başarılı üç kulüpten birini seçmişsin, gönül vermişsin. Gerisi fasa fiso.

Adı değiştirilmiş Aliağaspor'u tutuyorsun millete ahkam kesiyorsun :)