Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
Downsizing'in sonu, motor hacimleri büyüyecek. (3. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü, 
1 Mobil
1 Mobil
Giriş
Mesaj
-
-
quote:
Orijinalden alıntı: msansertekin
Bu ecoboost tarz motorlar daha yeni sayılır, asıl kronik problemleri üç dört seneye çıkacak.
ecoboost motorlar 2010-2011'lerden beri yollarda. daha ne kadar yeni olacak ve daha hangi 3-4 seneden bahsediyoruz?
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aya -- 16 Ekim 2016; 18:21:30 > -
quote:
Orijinalden alıntı: msansertekin
quote:
Orijinalden alıntı: RocknRoll@
Elimde şu modellerin şu motorları satıyor diye bir veri yok ama Amerika'nın en büyük üreticisi Ford ve kafayı turbo motorlar yapıp motor hacmini küçültmeye bozmuş.Misal F150 kamyonuna baktım şu an en çok satan araba.Bu araba için 2.7 V6 twin turbo ecoboost motoru satıyorlar.5000 cclik v8e alternatif olarak üretmişler.Yeni bir motor kullananlar memnun ama dayanıklı mı değil mi bence belirli bir zaman sonrasında belli olacak.
Tsi motorlar için söylediklerinizi kanıtlayacak bir veri var mı?En az 5-6 yıldır kullanıyorlar.Bir arabanın ortalama kullanımı zaten 8-10 yıl belki bizim ülkemizde daha fazla çünkü vergilerden dolayı.Ama ben şu ana kadar turbo araçlardan özel bir şikayet duymadım.
Mustang'ın ecoboost motoru, düşük oktanlı benzinde ciddi güç kaybına uğruyor.
http://www.autoblog.com/2015/01/05/2015-ford-mustang-ecoboost-loses-big-power-on-87-octane/
http://www.motorauthority.com/news/1096178_2015-ford-mustang-ecoboost-power-down-with-87-octane--updated-with-comment-from-ford
Bu ecoboost tarz motorlar daha yeni sayılır, asıl kronik problemleri üç dört seneye çıkacak. O zamana kadar ekmeğini yiyecekler motorun. Emisyon değerleri normal kullanımda berbat zaten de çaktırmıyorlar. Tüm turbo benzinli araçlarda var neredeyse emisyon problemi.
Maslak oto sanayiye giderseniz orada görürsünüz tsi motorları. İstediğiniz veriyi, istatistiği de yapmak serbest. Zaten misfire problemi çekiyor tsi motorlar. 90'lı yıllarda üretilen çoğu araç bugün bile taş gibi duruyorsa, yeni nesil araçlardan ise 8 sene ömür bekliyorsak kusura bakmayın ama vay o arabaların haline.
Mustang alacağım 87 octan benzin koyacağım tuhaf insanlar var gerçekten bizde adam gider sıfır accent alır 98 oktan nitro plus+plus koyar.
Ben oktan muhabbetinin turbo ile alakalı olmadığını düşünüyorum o motorun tasarımıyla ile alakalı mühendisler o oktanla çalışmaya uygun tasarlamış. Atmosferikte olsa sonuç değişmez.Sana bu oktanla kullan denilen arabayı düşük oktanla kullanırsan güç kaybını yaşarsın.
Emisyon değeri işinin aslı astarı ne gerçekten bilmiyorum.Ama sizin dedikleriniz komplo teorilerine giriyor.Dedikleriniz doğru olabilir ama emisyon değerine dikkat eden tüketici pek olmaz üretici olur hele bizim ülkemizde.Kullanan adamın işi değil o.Devlet 2 yılda bir egzos testi yapar geçersen devam edersin.
Maslak Oto Sanayinin adı üstünde oto sanayi sitesi. Burdaki Tsicılar Yetkili servisin dediklerini yaptı mı?Düzenli bakımlarını yaptırdı mı?Hiç biri belli değil.5 yıllık bir araç Vw'den uzatma garantisi alınarak sürekli olarak yetkili servise gitse o sorunları ücretsiz olarak hallederler garanti olmazsa iyi niyet garantisine sokabilirler. Ford yine aynı şekilde ürettiklerine sahip çıkarlar.Sizin dediğiniz sanayi sitelerindeki turbo mezarlığı yaklaşımınız bana pek inandırıcı gelmedi.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi RocknRoll@ -- 16 Ekim 2016; 19:34:06 >
-
Düşük hacim konusunda haklılar bence çünkü işin suyu çıktı artık..neredeyse moped motoru tarzında motorlar görüyoruz..
Ecoboost tarzı motorlar daha yeni, ileride ne olacağı belli değil denmiş ama benim bildiğim 1.4-1.8 l tsi en az 8 yıl oldu piyasaya çıkalı ve gayet de güzel bir motor.
Turbodan korkmaya bence gerek yok, volvo örneğin 1981 den beri turbo motorlu araçlar yapıyor. Ha volvo bu işi ilk yaptığında 2.1 l motorla kullandı ama o zamanın teknolojisi ile günümüzün teknolojisi bir değil.
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: aya
quote:
Orijinalden alıntı: msansertekin
Bu ecoboost tarz motorlar daha yeni sayılır, asıl kronik problemleri üç dört seneye çıkacak.
ecoboost motorlar 2010-2011'lerden beri yollarda. daha ne kadar yeni olacak ve daha hangi 3-4 seneden bahsediyoruz?
Senede ortalama bir Türk ailesi 20.000 km yol yapar. İlk çıktığında alsalar 100 bin km olur şu an. Sahibinden'e girip bakın. 130 binden yukarı ecoboost yok neredeyse. 150-200 binden sonra belli olur motorun hası. O 3-4 seneden bahsediyorum. O km bandını ilk geçecek olanlar filo araçları, onları da kimse takmıyor, kullanan dahil. Mevzu vatandaşın aldığı aracın sağlamlığı. İki seneye burada ecoboost arıza konusu görürseniz hangi 3-4 seneden bahsettiğimi anlarsınız o zaman belki.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi msansertekin -- 17 Ekim 2016; 2:14:00 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: RocknRoll@
quote:
Orijinalden alıntı: msansertekin
quote:
Orijinalden alıntı: RocknRoll@
Elimde şu modellerin şu motorları satıyor diye bir veri yok ama Amerika'nın en büyük üreticisi Ford ve kafayı turbo motorlar yapıp motor hacmini küçültmeye bozmuş.Misal F150 kamyonuna baktım şu an en çok satan araba.Bu araba için 2.7 V6 twin turbo ecoboost motoru satıyorlar.5000 cclik v8e alternatif olarak üretmişler.Yeni bir motor kullananlar memnun ama dayanıklı mı değil mi bence belirli bir zaman sonrasında belli olacak.
Tsi motorlar için söylediklerinizi kanıtlayacak bir veri var mı?En az 5-6 yıldır kullanıyorlar.Bir arabanın ortalama kullanımı zaten 8-10 yıl belki bizim ülkemizde daha fazla çünkü vergilerden dolayı.Ama ben şu ana kadar turbo araçlardan özel bir şikayet duymadım.
Mustang'ın ecoboost motoru, düşük oktanlı benzinde ciddi güç kaybına uğruyor.
http://www.autoblog.com/2015/01/05/2015-ford-mustang-ecoboost-loses-big-power-on-87-octane/
http://www.motorauthority.com/news/1096178_2015-ford-mustang-ecoboost-power-down-with-87-octane--updated-with-comment-from-ford
Bu ecoboost tarz motorlar daha yeni sayılır, asıl kronik problemleri üç dört seneye çıkacak. O zamana kadar ekmeğini yiyecekler motorun. Emisyon değerleri normal kullanımda berbat zaten de çaktırmıyorlar. Tüm turbo benzinli araçlarda var neredeyse emisyon problemi.
Maslak oto sanayiye giderseniz orada görürsünüz tsi motorları. İstediğiniz veriyi, istatistiği de yapmak serbest. Zaten misfire problemi çekiyor tsi motorlar. 90'lı yıllarda üretilen çoğu araç bugün bile taş gibi duruyorsa, yeni nesil araçlardan ise 8 sene ömür bekliyorsak kusura bakmayın ama vay o arabaların haline.
Mustang alacağım 87 octan benzin koyacağım tuhaf insanlar var gerçekten bizde adam gider sıfır accent alır 98 oktan nitro plus+plus koyar.
Ben oktan muhabbetinin turbo ile alakalı olmadığını düşünüyorum o motorun tasarımıyla ile alakalı mühendisler o oktanla çalışmaya uygun tasarlamış. Atmosferikte olsa sonuç değişmez.Sana bu oktanla kullan denilen arabayı düşük oktanla kullanırsan güç kaybını yaşarsın.
Emisyon değeri işinin aslı astarı ne gerçekten bilmiyorum.Ama sizin dedikleriniz komplo teorilerine giriyor.Dedikleriniz doğru olabilir ama emisyon değerine dikkat eden tüketici pek olmaz üretici olur hele bizim ülkemizde.Kullanan adamın işi değil o.Devlet 2 yılda bir egzos testi yapar geçersen devam edersin.
Maslak Oto Sanayinin adı üstünde oto sanayi sitesi. Burdaki Tsicılar Yetkili servisin dediklerini yaptı mı?Düzenli bakımlarını yaptırdı mı?Hiç biri belli değil.5 yıllık bir araç Vw'den uzatma garantisi alınarak sürekli olarak yetkili servise gitse o sorunları ücretsiz olarak hallederler garanti olmazsa iyi niyet garantisine sokabilirler. Ford yine aynı şekilde ürettiklerine sahip çıkarlar.Sizin dediğiniz sanayi sitelerindeki turbo mezarlığı yaklaşımınız bana pek inandırıcı gelmedi.
Hata. Turbolu motorlarda sıkıştırma sonu sıcaklığı, yüksek basınç yüzünden fazla olur. Vuruntuya sebebiyet verir. Oktanı yüksek yakıt, vuruntuya dirençli yakıttır. Yani babalar gibi alakası var oktan muhabbetinin arabanın turboşarjlı olmasıyla. Atmosferik motor, vuruntu şartlarından daha uzaktır. Daha düşük oktanı veya daha kalitesiz benzini kaldırabilir. Mevzu burada oktan da ziyade motorun hassaslığı. Yakıt parametrelerinde en ufak değişiklik, motorun dengesini bozuyor. Ülkemizdeki yakıt çok mu temiz ?
Yüksek yanma sonu sıcaklığı, yüksek Nox emisyonuna sebebiyet verir. Turbo motorlarda yüksek yanma sonu sıcaklıkları oluşur. Ayrıca daha demin anlattığım vuruntu olayını önlemek için soğutma amacıyla fazla benzin püskürtülür. Makalede de yazmış:" In real-driving conditions, the French carmaker's 0.9-litre gasoline H4Bt injects excess fuel to prevent overheating, resulting in high emissions of unburned hydrocarbons, fine particles and carbon monoxide. " Fabrika verisi 5.1 litre şehir içi yaktığı iddia edilen araç gerçek kullanımda bu yüzden 7-8 yakıyor. Meselenin emisyondan ziyade yakıta da etkisi var. Bu da Türk halkının can damarı. Turbo benzinli motorlar gazladıklarında yukarıda anlattığım sebepten dolayı çok yakıyorlar.
Mesele yetkili servisin dedikleri değil. Bir mal eğer kusurlu veya bozulmaya meyil edecek derecede hassas üretilmişse, tüketicinin yapacağı bir şey yok. Adam ömrünün sonuna kadar aman arabaya bir şey olmasın mantığıyla sürekli çocuk gibi arabaya mı bakacak ? Araba sevenler için bu bir keyif evet ama motor dediğin ülkemiz şartlarında o kadar da hassas olmamalı. 100-150 bin km'de piston yemiş motoru hiçbir teknik servis iyi niyet garantisi altında yeniden toplamaz. Sizin hatanız der geçerler. Elalemin motoru 300-400 bin deviriyor da sizinki niye bu kadar çıtkırıldım diye sorarsan cevap yok. Kaldı ki sürekli yetkili servise gidenlerin bile DSG mevzusunda neler çektiği aşikarken, doğuşun bu destek konusunda hiç de istekli olduğunu sanmıyorum. Ayrıca bunun adı "müşteriyi yetkili servise mahkum etmek"tir. Araba benim değil mi kardeşim ? İstersem dışarıda bakımını yaptırırım. Ancak o kadar para veriyorsam , o adam bana dayanıklı motor satmak zorunda. Satmadığı için doğuşun sattığı hiçbir arabayı almıyorum, aldırmıyorum çevreme. Bu ülkede para kolay kazanılmıyor. Kimsenin riske atacak on bin lirası yok kusura bakmasınlar.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi msansertekin -- 17 Ekim 2016; 2:15:56 >
-
daha yeni 1.0 tsi geldi, zaten audi tarafında elektrikli motorlara ağırlık verileceği açıklandı, hacim büyütmek yerine elektriğe geçiş hızlanacak sadece, bu saatten sonra hacim büyütme işine girmezler -
quote:
Orijinalden alıntı: msansertekin
quote:
Orijinalden alıntı: aya
quote:
Orijinalden alıntı: msansertekin
Bu ecoboost tarz motorlar daha yeni sayılır, asıl kronik problemleri üç dört seneye çıkacak.
ecoboost motorlar 2010-2011'lerden beri yollarda. daha ne kadar yeni olacak ve daha hangi 3-4 seneden bahsediyoruz?
Senede ortalama bir Türk ailesi 20.000 km yol yapar. İlk çıktığında alsalar 100 bin km olur şu an. Sahibinden'e girip bakın. 130 binden yukarı ecoboost yok neredeyse. 150-200 binden sonra belli olur motorun hası. O 3-4 seneden bahsediyorum. O km bandını ilk geçecek olanlar filo araçları, onları da kimse takmıyor, kullanan dahil. Mevzu vatandaşın aldığı aracın sağlamlığı. İki seneye burada ecoboost arıza konusu görürseniz hangi 3-4 seneden bahsettiğimi anlarsınız o zaman belki.
bence araştırmadan, sadece kafanızdan geçenleri empoze edebilmek için yazıyorsunuz.
buyrun;
176 bini geçmiş, 1.6 ecoboost mondeo :https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-ford-memurlar-temiz-ford-mondeo-347321968/detay
190 bin km, 1.6 ecoboost focus :https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-ford-2013-ford-focus-342725497/detay
185 bin'de, 2.0ecoboost mondeo :https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-ford-mihmandar-2011-tiptronic-240-beygir-ecobost-s.w-mondeo-selective-240346088/detay
165 bin'de 1.6 ecoboost s60 :https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-volvo-hatasiz-boyasiz-acil-353468603/detay
186 bin'de 2.0 ecoboost s60 :https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-volvo-otokoc-istinye-2011-model-volvo-s60-2%2C0t-advance-benzin-at-338666473/detay
buyrun bu da amerika'dan olsun;
182 bin mil (yaklaşık 290 bin km) ford F-150, 3.5 ecoboost :https://www.youtube.com/watch?v=kKgI5pnD_3E
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aya -- 17 Ekim 2016; 12:48:33 >
-
Almanya ve Nordik ülkeler elektrikli araçlar hariç tüm içten yanmalı motorları yasaklamayı planlıyor. Yani siz downsize, big block motor uğraşa durun gelecek elektrikten ibaret olacak.
http://www.extremetech.com/extreme/237320-germany-votes-to-ban-internal-combustion-engine-cars-by-2030 -
quote:
Orijinalden alıntı: WarSaw
kapitalistler oyun çeviriyorlar kendi aralarında. sanki petrol yakan arabalar çevreye zarar veriyorda hibritlerin zehir dolu dünyayı kurutmaya yetecek bataryaları çok masum. tek çare güneş enerjili ve organik polimer bataryalar gerisi fıs hikaye.
Top gear da hibrit bi toyota ve bmw m3 du sanırım kiyaslaniyordu m3 daha az yakıyordu ve üstüne batarya uretilirken doğayı kirletmek cabasi
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: msansertekin
quote:
Orijinalden alıntı: RocknRoll@
quote:
Orijinalden alıntı: msansertekin
quote:
Orijinalden alıntı: RocknRoll@
Elimde şu modellerin şu motorları satıyor diye bir veri yok ama Amerika'nın en büyük üreticisi Ford ve kafayı turbo motorlar yapıp motor hacmini küçültmeye bozmuş.Misal F150 kamyonuna baktım şu an en çok satan araba.Bu araba için 2.7 V6 twin turbo ecoboost motoru satıyorlar.5000 cclik v8e alternatif olarak üretmişler.Yeni bir motor kullananlar memnun ama dayanıklı mı değil mi bence belirli bir zaman sonrasında belli olacak.
Tsi motorlar için söylediklerinizi kanıtlayacak bir veri var mı?En az 5-6 yıldır kullanıyorlar.Bir arabanın ortalama kullanımı zaten 8-10 yıl belki bizim ülkemizde daha fazla çünkü vergilerden dolayı.Ama ben şu ana kadar turbo araçlardan özel bir şikayet duymadım.
Mustang'ın ecoboost motoru, düşük oktanlı benzinde ciddi güç kaybına uğruyor.
http://www.autoblog.com/2015/01/05/2015-ford-mustang-ecoboost-loses-big-power-on-87-octane/
http://www.motorauthority.com/news/1096178_2015-ford-mustang-ecoboost-power-down-with-87-octane--updated-with-comment-from-ford
Bu ecoboost tarz motorlar daha yeni sayılır, asıl kronik problemleri üç dört seneye çıkacak. O zamana kadar ekmeğini yiyecekler motorun. Emisyon değerleri normal kullanımda berbat zaten de çaktırmıyorlar. Tüm turbo benzinli araçlarda var neredeyse emisyon problemi.
Maslak oto sanayiye giderseniz orada görürsünüz tsi motorları. İstediğiniz veriyi, istatistiği de yapmak serbest. Zaten misfire problemi çekiyor tsi motorlar. 90'lı yıllarda üretilen çoğu araç bugün bile taş gibi duruyorsa, yeni nesil araçlardan ise 8 sene ömür bekliyorsak kusura bakmayın ama vay o arabaların haline.
Mustang alacağım 87 octan benzin koyacağım tuhaf insanlar var gerçekten bizde adam gider sıfır accent alır 98 oktan nitro plus+plus koyar.
Ben oktan muhabbetinin turbo ile alakalı olmadığını düşünüyorum o motorun tasarımıyla ile alakalı mühendisler o oktanla çalışmaya uygun tasarlamış. Atmosferikte olsa sonuç değişmez.Sana bu oktanla kullan denilen arabayı düşük oktanla kullanırsan güç kaybını yaşarsın.
Emisyon değeri işinin aslı astarı ne gerçekten bilmiyorum.Ama sizin dedikleriniz komplo teorilerine giriyor.Dedikleriniz doğru olabilir ama emisyon değerine dikkat eden tüketici pek olmaz üretici olur hele bizim ülkemizde.Kullanan adamın işi değil o.Devlet 2 yılda bir egzos testi yapar geçersen devam edersin.
Maslak Oto Sanayinin adı üstünde oto sanayi sitesi. Burdaki Tsicılar Yetkili servisin dediklerini yaptı mı?Düzenli bakımlarını yaptırdı mı?Hiç biri belli değil.5 yıllık bir araç Vw'den uzatma garantisi alınarak sürekli olarak yetkili servise gitse o sorunları ücretsiz olarak hallederler garanti olmazsa iyi niyet garantisine sokabilirler. Ford yine aynı şekilde ürettiklerine sahip çıkarlar.Sizin dediğiniz sanayi sitelerindeki turbo mezarlığı yaklaşımınız bana pek inandırıcı gelmedi.
Hata. Turbolu motorlarda sıkıştırma sonu sıcaklığı, yüksek basınç yüzünden fazla olur. Vuruntuya sebebiyet verir. Oktanı yüksek yakıt, vuruntuya dirençli yakıttır. Yani babalar gibi alakası var oktan muhabbetinin arabanın turboşarjlı olmasıyla. Atmosferik motor, vuruntu şartlarından daha uzaktır. Daha düşük oktanı veya daha kalitesiz benzini kaldırabilir. Mevzu burada oktan da ziyade motorun hassaslığı. Yakıt parametrelerinde en ufak değişiklik, motorun dengesini bozuyor. Ülkemizdeki yakıt çok mu temiz ?
Yüksek yanma sonu sıcaklığı, yüksek Nox emisyonuna sebebiyet verir. Turbo motorlarda yüksek yanma sonu sıcaklıkları oluşur. Ayrıca daha demin anlattığım vuruntu olayını önlemek için soğutma amacıyla fazla benzin püskürtülür. Makalede de yazmış:" In real-driving conditions, the French carmaker's 0.9-litre gasoline H4Bt injects excess fuel to prevent overheating, resulting in high emissions of unburned hydrocarbons, fine particles and carbon monoxide. " Fabrika verisi 5.1 litre şehir içi yaktığı iddia edilen araç gerçek kullanımda bu yüzden 7-8 yakıyor. Meselenin emisyondan ziyade yakıta da etkisi var. Bu da Türk halkının can damarı. Turbo benzinli motorlar gazladıklarında yukarıda anlattığım sebepten dolayı çok yakıyorlar.
Mesele yetkili servisin dedikleri değil. Bir mal eğer kusurlu veya bozulmaya meyil edecek derecede hassas üretilmişse, tüketicinin yapacağı bir şey yok. Adam ömrünün sonuna kadar aman arabaya bir şey olmasın mantığıyla sürekli çocuk gibi arabaya mı bakacak ? Araba sevenler için bu bir keyif evet ama motor dediğin ülkemiz şartlarında o kadar da hassas olmamalı. 100-150 bin km'de piston yemiş motoru hiçbir teknik servis iyi niyet garantisi altında yeniden toplamaz. Sizin hatanız der geçerler. Elalemin motoru 300-400 bin deviriyor da sizinki niye bu kadar çıtkırıldım diye sorarsan cevap yok. Kaldı ki sürekli yetkili servise gidenlerin bile DSG mevzusunda neler çektiği aşikarken, doğuşun bu destek konusunda hiç de istekli olduğunu sanmıyorum. Ayrıca bunun adı "müşteriyi yetkili servise mahkum etmek"tir. Araba benim değil mi kardeşim ? İstersem dışarıda bakımını yaptırırım. Ancak o kadar para veriyorsam , o adam bana dayanıklı motor satmak zorunda. Satmadığı için doğuşun sattığı hiçbir arabayı almıyorum, aldırmıyorum çevreme. Bu ülkede para kolay kazanılmıyor. Kimsenin riske atacak on bin lirası yok kusura bakmasınlar.
Sondan başlayım bence Yetkili Servisin olayı yapılan değişimleri,bakımları kayıt almasına alması bunları orjinal parçalarla ,kendi eğitimini verdiği ustalarla değiştirmesidir.Açıkçası sen bunları yapıp yapmadığının sanayi sitelerine gitiğinde bir kanıtı olmuyor.Araç sahibinin her 15 bin kilometrede değiştireceği yağın orjinal filtreleriyle full sentetik doğru viskosite değerleriyle değiştirdiğini kim kanıtlayabilir. Filtreler bile o kadar önemliki hava filtresi olsun yağ filtresi olsun Sanayi sitelerinde bunların yan sanayileri dolu.Misal kendimden örnek veriyim ben de Maslak Oto Sanayi Sitesine gidiyorum son yaptırdığım bakımda orjinal filtre diye Bosch filtreler ile değiştirdi usta.Ben sonradan farkına vardım kaç kişi bunları takip ediyor sence.
Senin dediğin gibi milletin düşük hacimli turbolu motorlar patlıyorsa niye bunun satışlara geri dönüşü olmuyor?
Honda 7 yıl garanti veriyor araçlarına ;Turbo motorlu araçları bu garantiden muaf mı tutacak?
Yakıt tüketimi olayına gelince Vw grubunda 1.6 atmosferik 1.2tsi kullanmış biri olarak söyleyebilirimki %30-40 tüketim farkı var kullanmasını bilirsen.Ben bu turbo araçlarla fazla yakanların turbodaki torkun büyüsüne kapılıp sürekli gazladığını düşünüyorum.Çünkü atmosferikte bunu yapamıyorsun.Turboyu kullanması çok zevkli bir olay yokuşta hızlanıyorsun,araç sollarken bir anda koltuğa yapışıyorsun ara hızlanmaları iyi vs.
Emisyon haberleri doğru olabilir ciddiye alıyorum ama bu haberlerin bir resmiyete kavuşması lazım Avrupa Birliği komisyonu demeli ki bundan sonra atmosferik araç kullanıyoruz bu haberde böyle bir şey yok.
Yazdıklarınıza saygı duyuyorum ama bence biraz abartıyorsunuz Mustang konusunda problem yakıtın temizliği değil oktan kalitesi ;Ford cevap vermiş modern motorlarımızda tavsiye edilenin oktan değerinin altına düşerseniz alacağınız maksimum güç düşer diye.87 oktan koyunca motora bir zarar gelmiyor, daha az güç veriyor sorunsuz kullanabilirsiniz diyorDüşük oktanlı yakıtlara karşı uyumlu hale getireceklerini de söylemişler..Ayrıca yazıldığı kadar büyük kayıplar olmadığını söylenmiş.%11.3 beygirde %6.3 torkta kayıp var.
-
Kafalarda çevreyi korumaya yönelik bir parametre olmayınca konuşcak mevzu çıkmayınca konu yine dönmüş atmosferik mi turbo mu 1000 turbo alınır mı muhabbetine
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: zgrp
Ciddi ve detaylı bir yazı değil. Nox gazları düşürmek dizel sistemlerde her zaman büyük problemdi vw skandalının da sebebi buydu bunu düşürmenin yolu yüksek sıkıştırma değerlerine gitmemek. Küçük turbo beslemeli bol basınçlı motorlar sıkıştırma sebebiyle azot bileşiği üretiyorlar ve bundan uzaklaşmak gerekiyor. Diğer taraftan bu performansa ulaşmış ve turbodan memnun kullanıcıların beklentisi de karşılanmalı, çözüm atmosferiğe geri dönüş olabilir bu da büyük motorlar diye düşünülebilir ama alternatif yakıtları da değerlendirmeleri gerekiyor, herkes hibrit geçiş ve hidrojen yakıtı yorumları yapsada gerçekçi olan CNG dir cng yani "sıkıştırılmış doğal gaz" doğal gaz tüm avrupada konutlarda yaygın kullanılan bir yakıt ayrıca emisyonu benzinden çok daha düşük, dizele bulaşmadan benzin motorları değiştirilerek doğal gaza geçilebilir ve hedefler yakalanabilir. Bir çok ülkede cng li araçlar kullanılıyor. En büyük sorun evdeki doğal gaz ile depolar kolayca doldurulacağı ve oldukça ucuza geleceği için petrol üreticileri gelirlerini korumak için tedbirler alabilir.
Peruda bir benzinlik icin yazilim yaptim. Peruda neredeyse her arac cngli. Kimse evinde dolum da yapmiyor. Evde dolum fiyatina benzinlikte cng aliyorsunuz. Bir fatura sistemi var. Aylik olarak aldiginiz cng arac tanima sisteminde tutuluyor. Ay sonu fatura geliyor ve oduyorsunuz. Odemezseniz hicbir istasyondan cng alamiyorsunuz. Araciniz trafikten men oluyor. Cok guzel bir sistem kurmus adamlar. Yazilimlarini da keyifle yaptim.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Kaygerya
kullanıcısına yanıt
İşte budur, ülkede üretilen doğal enerji kaynağı kullanılıyor hem ucuz hem petrole göre çok daha çevreci adaptasyonu kolay diğer sistemler kartellere ihtiyaç duyarken bu sistem rahatlıkla millileştirilebilir ve hem vatandaş hem devlet kazanır aracılar aradan çıkarılabilir.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
@zgrp kökeni ve en mantıklı olanı zaten yazmış.
Ben Carlos'un (aynı zamanda renault patronu) federe yapısının 2020 ler için nasıl bir çözümleme yapacağını merakla bekliyordum 1 senedir :) şimdi ucu biraz göründü ama değişebilir güvenmeyin diyelim. Farklı kafalardan farklı sesler çıkabiliyor. Olay aslında VW ile patlak vermedi 2-3 yıldır önlerinde ki süreci sürükledikleri pazar ile kendi varlıklarını da etkilediğinden nereye götüreceklerinde emin değildiler kökeni kendi iç dinamiklerinde euro norm'ları yazıyorlar ama sonunu düşünmüyorlar işlerine gelmiyor daha doğrusu. VW ile sadece erkene alındı ve hızlandı sayılır ancak yinede iyi örtbas etti sayılır malum federasyon çünkü gerçeklerin ortaya çıkması istisnasız bütün otomobil üreticilerini etkileyecekti yani global kriz usa'lılar tabi o kadarını istemediler.
Olan yine asıl japonlara oldu diye başlayacaktım aslında. Bu işin reno, pejo, ford diye yayılmasını kontrol edemeselerdi olan tabi japonlara da olacaktı malum euro nun şartnamelerine geçte olsa uydular.
Şimdi bu şaşırmışlık ve değişim en fazla yine japonlara ve nispeten amerikalılara zarar verecek çokları farkında değil önceki durumda yeni paralar harcanmış bir çok üniteyi sırf eu'lular öyle diyor diye çöpe atmak zorunda kaldılar mali krizlerin devamlılığının bir nedeni de buydu. Şimdi yine daha ürün ömrünü doldurmamış şeyleri yine çöpe atmak zorunda kalabilirler arada eu'lular domine ederek kazandıklarını kazandı onlar rahat...
Handikap, gerçeklik ve eksikleri anlatmadan çok güzel insanlara elektrikli, hidrojenli algısını yediriyorlar güzel yönetiyorlar velhasıl.
İşin özü yıllar öncesinden inandığımız ve en mantıklı yönü ile zgrp 'nin kökenini yazdığı NCG/LPG idi aslında. Turbo Dizel hikayeydi güzel ekmek çıkardılar. İşin özü dünyayı düşünmek değildi mevcutlarına göre hareket ettiler fransa da yan çiziyormuş gibi görünen yine onlar oldu çünkü profesörleri ciddi şekilde uyarıyor. Avrupalı devletler muvazenesinde yönetiyor bu işleri ama hemen herşeyi kontrol edemiyorlar güzellikleri burada VW işinin patlak vermesinin nedeni de o. Şimdi ki ICE yasaklayacağız, doğru düşün de konuş yasaklayamazsınız öyle tartışmalarının nedeni de o yani nispeten aldatmacalı da olsa güzel sistemleri var.
Amerikalılar bu NCG vs işinde çok daha sağlam ve hazırlık olmalarına rağmen toplam seviyelerinden sanayi politikalarını yönetemedi malesef ki yönetemedi olan insanların cebine oldu. Diğer 2 pazar da otomotiv işini müdahil olamamak üzere avrupa pazarına çok daha önceden kaptırmıştı malum. Velhasıl sanıldığının aksine dizel pompalanmasının asıl nedeni avrupalının elinde yeterli ve rahat gaz kaynağının olmayışı... :) asıl sebep sadece buydu. Yoksa NCG'nin klasik atmosferik ünite sanayisine çok daha yatkın olduğunu her aklı başında olan biliyor hatta etonol gibi türevlerin dahi..
Bütün bunlar komplo teorileri gibi görünebilir ancak ağır sanayi işlerinin ivmesini görmek için biraz da devletler muvazenesine bakmak lazım geliyor çünkü dev şirketler geleceklerini bunlara göre çiziyor ve geçmişten farklı olarak avrupalı bu konularda devamlı kaybediyor, gücünü yitiriyor.
Şimdi yani birer milyar $ kadar harcayıp formula 1 ile pompaladıkları küçük hacimliliğin ayağını kendileri mi kesecek
2020 lere de pek az kalmıştı hani.
Yalnız herşey beklendiği gibi gider ve birileri iyi çalışırsa bu işin ağırlığı amerikalılara ve o pazarın kuvvetlilerine doğru kayabilir çünkü onlar o kayıt tipinde daha eski ve tecrübeliler dünyanın uzak uçlarında da hali hazırda genellikle onlar destek veriyor bilen biliyor.
Ford, Avustralya vs bu ncg, motor işlerini daha önce burada bir konuda tartışılmıştı nispeten ona bakılabilir yeridir.
-
zgrp
Z
kullanıcısına yanıt
Yazınız için teşekkürler yıllar önce caddy trendline alırken almanya websitesinden görmüştüm yakıt kapağında gas yazıyor ve dolup gidiyordu hayran kalmıştım çünkü gayet akıcı gidiyordu bence bu sistem ülkemize gelirse çok iyi olur en azından yakıt tasarrufundan kurtulmuş oluruz ve ozon tabakasını daha az deleriz
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Aslında işi tüketim olarak düşündüğümüzde aynı oranda dizel benzinden çok daha fazla karbon gazı üretiyor sürekli dizeller daha iyi tork üretiyor diyoruz ki yalan değil ama lpg benzinin yarı maliyetinde doğal gaz onunda yarısı doğal gaz tüm avrupada kullanılıyor. Petrol hemen hemen tüm avrupada ithal ediliyor doğalgaz gibi (tabii Amerikan şirketlerinin kartelindeki petrol endüstrisi Rusya'nın, Azerbeycan'ın gazına göre bilinçli olarak daha fazla tercih ediliyor olabilir) dolayısıyla ikisi de yerli üretim değil dolayısıyla biri oburunden daha öncelikli olamaz o halde kriter dizel kullanmak değil çevreye az zarar vermek olmalı bu açıdan değerlendirdiğinizde lpg dizele gore 4 de bir oranında bir kirlilik değeri sağlıyorsa demekki doğaya verilen gaz miktarıyla sınırlama getirilmiş olsa hatta fiyatlandırma buna göre yapılarak çevreci tüketim teşvik edilmiş olsa lpg li motorlar dizelden 4 kat büyük 8 silindirli devasa motorlar olabilirdi. Bu durumda kimse turbo dizelin performansını yada ariza sorunlarını bu kadar konuşmazdı ama sırf petrol fiyatları yüksek diye ve dizel nispeten ucuz ve tüketim değerleri düşük diye dizele kanalize edildik aslında honda ve toyotanın bazı benzinlileri 4.5 5 litre gibi tüketim değerlerine sahip ve 100 beygir civarı veya üstünde güç veriyor ama batı sanayisi nedense turbo dizeli bize sevdirmek için iyi bir reklam ve başarılı bir algı yönetimi ile turbo dizeli dünyanın en iyi motor teknolojisi olarak sevdirdi. Şimdi Kyoto protokolü ile beraber kartlar yeniden karılıyor bunun sonunda yeni bir senaryo ile yeni karteller ve yeni zenginler oluşacak.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
+1
konu ve alan dairesinin ilgisi görülmeyecek ve riskli konulara giriyoruz ancak otomotiv sanayisinin süreçleri ve politikaları içerisinde tamamen ilgili.
EU'nun dikkate alınır tek bir petrol üreticisi var İngiltere (politik hakimiyet). Şirket düzeylerinden de göreceğiniz üzere diğerleri tamamen politikalardan etkileniyorlar bu yüzden kendi savunma politikaları olmak zorunda. EU'nun yerel kaynakları ile de en büyük doğal gaz üreticisi Norveç. En büyük müşterilerinden birisi ise Almanya. İşte şehir hayatı ikamesi buradan sağlanıyor. Ancak tüm avrupa rusya gibi pazara olağanüstü derecede bağımlı. Kökeni doğal gaz kaynaklarında neredeyse dünyanın en zayıf bloğu olmasında. Norveç ve Automotive NCG/LPG ilgisi yetersiz kalıyor politik olarak.
Almanya dev sanayisi ve avrupanın 1 numarası olma ile üretim gücü en zayıf ülkelerden birisi ve 90'lardan itibaren (bilinen savaşlar) daimi olarak yer altı kaynakları politik gücünü kaybediyor... çok yerden def ediliyorlar zaman zaman alman politik dünyasının strese girmesinin sebebi bu. Önemsiz sayılabilecek türkiye kaynaklarını dahi kaybettiler. Altın piyasası doğal gaz piyasası ile ilişkili görülmez ama ilişkilidir. Almanların en büyük yerli gücü nükleer güçleriydi hatta sanayi ve ekonomik yönden kıyaslanamayacak fransızların dahi afrika etkinliği sayesinde çok daha büyük yer altı kaynağı rahatlığı var ve arab dünyası savaşlarında da çok etkinler. Libya konusu da tamamen bununla ilgilidir gerçekte EU bu işi başlattı, halletmeye çalıştı ancak ellerine yüzlerine bulaştırdılar ve süperdevletler liginde ki politik zaaflarıyla da davet etme mecburiyetine düşmelerinin ötesinde o pazarın iyi oyuncusu olmayı da kaybettiler amerikalılara ve dahi orada çin var. Bunlar ilgisiz konular gibi görülür ama sanayi alanında değil malesef işte o yüzden devletler muvazenesine bakılma ihtiyacı doğuyor.
Kısa kısa, almanlar otomotiv ve yarış sanayisinin kalbini yani avrupa kaynaklı federasyonların en etkin oyuncusu hatta oyun kurucusudur. Baş makamlarda diğer ülkeler görülse dahi bu toplam sanayi başarımı ve refah güçleri ile de uzun zamanlarla kurulmuş bir düzen. Denilecek ki nispeten pahalı olan premium denilen 4 alman nasıl bu konumda oluyor fransız ve italyanların toplam gücüne rağmen işte bu birlik içerisinde ki politik düzenler ile ilgili daha çok mesela çoklu alanın büyüğü birleşik krallık otomobil konusunda battığı tekrar dirilmeye çalıştığı biliniyor ancak alanın ileri mühendisliğinde ki konumunu hiç kaybetmedi. Yani insanlar ürünler olarak bakıyor global piyasaya bunlar eksik.
Birkaç insan burada ve çok defa belirttiği üzere meselenin tüketim, verimlilik olmadığı gerçekte herkes tarafından anlaşılamasa da biliniyor mesele sadece emisyon ve norm'lar üzerinden kurulan bir oyun kurucu oyunu.
Biz de baktığımızda şaşırıyorduk mesela amerikan piyasasının lideri ve sağlam ürünlü toyota'nın ağır, yüksek hacimli bir 90 küsür modelli suv'unu alırsın yaktığına hayret edersin o pompalanan pahalı alman suv'larının yakalaması çok zor ancak işte değişen şey konfor algıları ve refah düzeyi.
Devamlı söyleniyordu turbo ve charged 40-50 yıllık teknoloji ve temel mantığı bellidir ne oldu da birden parladı... işte bunun arkası müşteriler tarafından iyi sorgulanmadı malı götüren götürdü olan çizgisi onun gerisinde olana oldu.
Avrupanın elektriğe, güneşe ağırlık vermesinin sebebi de güç dengeleri ve kaynaklar piyasasıdır ve çoğunluğu yine insan algılarını yönetme üzerine dönüyor. Gerçekçilikten uzak kısımları önemli değil oyuncular için kendi sanayileri lehine oyun kurmak önemli.
Mesela japonlar da elektiriğe, hidrojene çok ağırlık verir ve ana oyuncudur ama gidipte avrupalı gibi pahalı sport yapmıyorlar, bir dünya büyük şeyler yapıp saçma sapan tasarruf algısı oluşturmaya kalkmıyorlar çünkü gerçekçiler. Onların gerçekçiliği evo gibi araçları doğuruyordu anlayışla ilgisi olan alanda turbocharger'ı kullanmayı ne zaman bıraktılar ki.. Gerçekte onların 2.0, 2.5 motorlarla insanlığa gerçekçilik manasında yaptıklarını avrupalı yapabiliyorsa da 2 kat daha fazla pahalılaştırarak yani dolaylı olarak dünyaya zarar vererek yapıyordu.
Aynı örnek amerikalılar içinde geçerlidir. EU otomobillerin ömrünü 10 yılın altına düşürdü oysa usa pahalılığa değil gerçek verimliliğe yani toplam ekonomik ölçütlere göre motor geliştiriyordu incelendiğinde çoğunluk teknolojilerinin 20-30 yıllık kökenli, ucuz geliştirme maliyetli olduğu görülür. Bunlar tabi saha kuvvetini devam ettirmeleri gereken birilerinin işine gelmiyor.
Amerikalılar yarış alanında dahi japonlar gibi gerçekçilik ve mantık ölçüsünde kalmayı hedefler o yüzden ucuz o koca basit motorlar var ve emisyon normaları hariç herşeyde iyi idiler. Gidipte milyar $ yatırmazlar idi ancak EU politikaları dikkat dahilinde olmayacak nasıl ki Ferrari, Lamborgihini gibi üreticileri dahi kapsam dahilinde tuttu ve etkilediyse amerikalıları ve japonları da etkiledi.
İşte o pahalı ecoboost lar, C7'ler o yüzden ortaya çıktı.
Avrupalı nasıl avutuyor kendisini ve insanları yarışlarda dahi biz günlüğe yakın yakıt kullanıyoruz diye (gerçeklikle onun da alakası yok o yağ katkılarını satın alamazsınız) peki amerikalılar ne der işimizin dairesi küçük ve özel ise ne fayda sağlıyorsa onu kullanırız bu ister alkol türevleri olur ister ncg...
Bu yüzden de bu alanda daha eski ve köklü sayılırlar ancak yukarıda bahsedilen temel örgülerden sebeple o iş dünyaya yıllar öncesinden yayılamadı...
VE...
1. Gücünü sıfır karbon enerji kaynaklarından alan bir dünyaya dönüşmek; gelişen insan ekonomisini güçlendirmek için ekstra güçlü ve gücünü onlarca terawatt arttırabilecek enerji teknolojileri gerektiriyor.
2. "En basit haliyle, parlak yeşil çevrecilik düşüncesi, sürdürülebilir yeniliklerin refaha ulaşmak adına en doğru yol olduğunu ve refah ve bolluk vadetmeyen sürdürülebilirlik görüşlerinin başarısız olacağını savunur."
3. İklim etkilerini azaltmanın önündeki engel teknolojik değil. Ekonomik de değil. Politik......!
4. "Ekomodernistlerin iklim üzerindeki etkileri gerçekten azaltmak için yeni teknolojilerin geliştirilmesini beklememiz gerektiğini söylemesi gerçek dışı olmakla birlikte sorumsuz bir düşünce."
bakılmalık..
http://www.bloomberght.com/haberler/haber/1269673-dunyanin-en-buyuk-dogalgaz-ureticileri
http://100kasa.com/dunya-petrol-uretimi-ve-petrol-tuketimi/
http://www.ekodialog.com/Konular/avrupa-birligi-petrol-uretimi-tuketimi-ve-politikalari.html
http://www.eia.gov/beta/international/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Almanya%27da_enerji
-
İşin politik ve stratejik boyutu belki bazıları için çok büyük bir bulut gibi görünebilir o kısımlara girmeden bir ekleme yapayım.
Dünyada CNG (Compressed Natural Gas: Sıkıştırılmış Doğal Gaz) tüketimi ve araçlarda doğal gaz kullanımı zor imkansız ve sadece otobüslerde kullanılan bir teknoloji değil olmadı da aşağıdaki haber i30 için 2014 yılında çıkmıştı, bugün Hyundai i20'nin 1.0 Turbo ve 1.4 atmosferik motorları piyasada ama i30'un doğal gaz ile çalışan versiyonu bize hiç gelmedi üretilen araçların bir çoğunun gelmediği gibi ama dünyada istediği yakıtı istediği gibi kullanan ve bunun üzerine teknolojilerini geliştiren yeni ürünler üreten ülkeler var biz de o ülkelerle çalışıyoruz oradan araba alıyoruz başka bir yerden doğal gaz alıyoruz hepsi ülkemizde olan şeyler tüm yapmamız gereken ikisini bir araya getirmek ama yapamadık yolda cng yazan benzinciler görürsünüz ama cng var mı deseniz talep olmadığı için satmıyoruz derler nasıl olsun ki araba var mı, cng var mı hadi aldık dolduracak yer nerede ülkemizde hep elektrikli araçlar konuşuluyor ama yanıbaşımızda duran doğal gaza bir kez bile bakmadık.
Hyundai yeniliklerine bakacak olursak CNG ile çalışan i30 konsepti gelmek üzere, 1.4 litre T-GDI Kappa motor ile, CNG modunda, 117 beygir 206 Nm tork elde ediyor. Şanzıman konusunda rakiplerinin arkasında kaldı, bu açığını i30 CNG konseptinde yer alan 7 ileri çift kavramalı (DCT) şanzımanı ile telafi edecek. 7 ileri DCT otomatik şanzıman, hızlanma performansını arttırıyor ve yakıt tasarrufuna katkıda bulunuyor, klasik tip, tork konvertörlü 6 ileri otomatik şanzımanala kıyaslanınca daha az emizyon verisi elde edilmekte modifiyepark.com
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
