Şimdi Ara

İFTİRA ATTILAR AMA BEN ÖLMEDİM!!! HAKAN GÖKALP, HASİNE GÖKALP, SERKAN GÖKALP, MUSTAFA GÖKALP (14. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
379
Cevap
14
Favori
106.948
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
880 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1213141516
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Geçmiş olsun Semih kardeşim. Önceki konunu da görmüştüm. Bu işi mutlaka sosyal medyada duyurmalısın. Cüneyt Özdemir, İsmail Saymaz gibi gazetecilere ulaş. Derdini anlat. Biz de destek verelim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hakkını Arayan Serçe

    Evet arkadaşlar davaya şahitlik ettim. Semih yazana kadar da yazmadım. İlk bilgi ondan gelsin diye.

    Beni en rahatsız eden şeylerden biri karşı avukatın tavırlarıydı. O suratla nasıl iş alıyor anlayamadım. Suratı ben yalancıyım diye bağırıyor ki içi dışı bir bi insan. Davayı hala Semih'in üstüne yıkmaya çalışıyordu ama hakim susturdu kendisini. Sanırım dava iyi yönde seyrediyor. Karşı tarafın elinde çelişkilerle, yalanlarla dolu mesnetsiz iddialar var ama hepsi mantık içerisinde değerlendirildiğinde çürütülmeye açık. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır derler, davalı taraf hırsız olmayı becermiş ama tutarlı yalan söylemeyi becerememiş.

    Nolur n'olmaz diye her şeyi de yazmıyorum. Umarım adalet yerini bulur.
    O zaman mantık içinde çürütürsünüz. Neden kafana göre “yalancı” yaftası yapıştırıyorsun, onu anlayamadım.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Avukatın işi o hocam. Pis insanlar tutarsa adamın pis davranması gerekiyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Destekkk up

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kerros

    O zaman mantık içinde çürütürsünüz. Neden kafana göre “yalancı” yaftası yapıştırıyorsun, onu anlayamadım.

    Alıntıları Göster
    Avrupa hukuk sisteminde yargılama sen söyle ben çürüteyim ben söyleyim hemen itiraz et şeklinde işlemediği için Semih farklı bir yol izliyor. Ayrıntı vermek istemiyorum. Duruşmaya gelseydin daha net anlardın. Davanın çok çok uzun bir zamanı kalmamış gibi duruyor. Her şey mahkemece de tespit olduktan sonra Semih forumu aydınlatır heralde. O zaman takip edersin.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Kelimeler kifayetsiz kalıyor şu duruma hergün böyle milyonlarca haber görüyorum bu tarz olmasına gerek yok ama buna benzeyen adalet kavramının sadece süs diye orda duran bir kavram olduğunu görmek beni deli ediyor Allah yardımcın olsun kardeşim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Destek. Umarim bunlar hakettikleri yere giderler.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hakkını Arayan Serçe kullanıcısına yanıt
    Avrupa hukuk sistemine atıf yapabilecek kadar hukuk nosyonun var ise bir avukata asla ve asla "yalancı" diyemeyeceğini bilmen gerekirdi.

    Avukat savunma yapar, yalan söylemez. Savunmayı yalan sıfatıyla alçaltamaz ve sıfatlandıramazsın.

    Bence kendine ait yakışıksız düşüncelerin, destek olmak istediğin Semih'in Davasına zarar vermektedir.

    Hiç bir meslek grubuna, yalancı, paragöz vb. sıfatlandırmaları yapmamalısınız. Eğer Semih haklıysa ki, zaten haklı olduğunu ilk başlıkta yazmıştım, bu ortaya çıkacaktır.

    Bunun ortaya çıkması aşamasında ki, savunma makamına ilişkin olarak kullandığın söz hoş değil.

    Eğer hukuk eğitimi almış biriyseniz daha detaylı olarak savunmanın dokunulmazlığını ve diğer tarafa göre üstünlüğü anlatırım ve tartışırız.
  • Evet karşı tarafın avukatı da konuya dahil oldular susun avukat konuşacak konuş avukat

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ideali dediginiz gibidir, ancak mahkeme salonunda gozumun icine baka baka yalan soyleyen, yalanci sahit getiren birden cok avukat biliyorum.

    Savcilarin ve hakimlerin, bile bile, sahte belgeler ve yalanlarla, askerlere kumpaslar kurdugu bir ulkede yazdikalriniz komik kaciyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kerros

    Avrupa hukuk sistemine atıf yapabilecek kadar hukuk nosyonun var ise bir avukata asla ve asla "yalancı" diyemeyeceğini bilmen gerekirdi.

    Avukat savunma yapar, yalan söylemez. Savunmayı yalan sıfatıyla alçaltamaz ve sıfatlandıramazsın.

    Bence kendine ait yakışıksız düşüncelerin, destek olmak istediğin Semih'in Davasına zarar vermektedir.

    Hiç bir meslek grubuna, yalancı, paragöz vb. sıfatlandırmaları yapmamalısınız. Eğer Semih haklıysa ki, zaten haklı olduğunu ilk başlıkta yazmıştım, bu ortaya çıkacaktır.

    Bunun ortaya çıkması aşamasında ki, savunma makamına ilişkin olarak kullandığın söz hoş değil.

    Eğer hukuk eğitimi almış biriyseniz daha detaylı olarak savunmanın dokunulmazlığını ve diğer tarafa göre üstünlüğü anlatırım ve tartışırız.
    Eveet geldik en sevdiğim kısma. Fakültede öğretilen "herkesin savunulma hakkı vardır" güldürmecesine.

    Bu hukukçuların katilleri soysuzları tecavüzcüleri savunup paraları rahat rahat yemek için vicdanlarını uyutabilmek için uydurdukları bir şeydir.

    Anladığım kadarıyla sen de hukuk okumuşsun ya da okuyorsun.

    Benim davada gördüğüm şu idi: Avukat kendince edebi bir dil kullanarak (bu konuda ya çok zayıf ya da onun bile bu dava için yapabileceği en iyi şey bu) hala müvekkilini aklama peşinde.

    Şimdi davayı uzatmak için arabadaki ikinci kişinin de tanık göstermek istiyor. Hakim sordu farklı ifade mi verecek diye avukat öylece kaldı orada.
    Videoyu izlediysen korna sesinin olmadığını duymuşundur orada korna ile ilgili bir şeyler zırvaladı. Daha sonra müvekkilinin acı bir fren yaptığından bahsetti. Sanki minör akorda frene basmış da öyle acıklı bir türkü okutmuş tekerlere. Bu cümleyi de defalarca tekrarladı.
    Tazminat istemi konusunda bir şeyler söyledi Semih bunları kabul etmedi ama bence avukatın iddiası zaten olması gerekenin en asgari tutarıydı.

    Hülasa, mahkemeye gelmeden, duruşmayı görmeden Semih'le konuşmadan, avukatı dinlemeden buradan ahkam kesmemelisin. Bence fakültede öğrenmen gerekenlerden bir bu olmalıydı.

    Ayrıca savunma hakkının varlığına şu sınırlar dahilinde inanırım. Atıyorum biri birini normal yollardan öldürmüştür. Ama fazla ceza alması için bu işin planlandığından canavarca hisle işlendiğinden vs ile sorumlu tutulmaya çalışılmıştır. Burada hayır bu nitelikli haller yok müvekkilim yalnız kasten öldürmeden sorumludur dersin. Ancak bu davada olduğu gibi yok başka arabadan kaçmaya çalışırken müvekkilimin arabasının önüne atlamış müvekkilim 50 60 km ile gidiyormuş gibi uydurmalarla müvekkilini o suçtan beraat ettirmeye çalışırsan sahtekar da olursun yalancı da.

    Edit: Yazdıklarımı okudum ve farkettim ki bir bu kadar bundan daha fazla yalan var yazmadığım. Ve bunlar tek celsede duyduğum yalanlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hakkını Arayan Serçe -- 26 Eylül 2019; 21:57:30 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Allah yardımcın olsun kardeşim.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SuCh

    Hocam bu tarz bir yerde benim annemin başına geldi kaza. 20 ile gidilmesi gereken yan yolda annem karşıdan karşıya geçerken hızla gelen otomobil gelip çarptı ve annemde kafatasında ve vücudunda kırıklar oluştu. Annem yoğun bakıma götürüldü ve hiç unutmam o halini. hareketsiz yatıyordu ve doktorlar her şeye hazırlıklı olun demişti. FSM hastanesine götürlmüştü ilk başta. Sonrasında yer olmadığını başka yere sevk edeceklerini belirtti bu başka yer ise sefaköy tarafı oluyor. Neymiş anadolu yakasında hiç bir yerde yoğun bakımda yer yokmuş. Biz kabul etmedik itiraz ettik beklettiler bizi 2 saat bakmak zorundasınız vs dedik. Sonrasında nası olduysa Haydarpaşada yer varmış ve bizi oraya sevkettiler. 3 gün yoğun bakımda kaldı. SOnra 15 gün beyin cerrahı servisinde yattı Allah kimseye yaşatmasın konuşamıyordu bile annem. Şimdi 1 gözünü kaybetti kazadan dolayı. Ameliyat olamadığı için de omuzundaki kırık farklı şekilde kaynadı. Tabi bu sürede kaza yapanlar hiç ortalıkta yok. Biz de can derdi ile hiç bir şeyle uğraşamadık. Sonrasında mahkeme işlerine bakalım dedik. Trafik polisi tutanağında annemin kesin kusurlu olduğunu yazmış. Dosyaya rapora itiraz ettik bir şey olmadı. Dosya savcıya gitti ve savcı davayı kabul bile etmedi. Mahkemelik bir durum yokmuş. İtiraz ettik yine bir şey değişmedi. 1.5 yıldır ayı yerimizdeyiz. O trafik polisi de, çarpan kişi de, kocası da, savcı da hepsi adaleti çok iyi temsil etti. Maalesef artık hiç bir şey yapamıyoruz. Bir şey bilmediğimiz için ve avukatlarda para istediği için hiç bir şey yapamadık. Kısacası bu ülkede adalet kelimesi mide bulandırıyor.

    Umarım senin davan umduğun gibi sonuçlanır. Tabiki dualarım seninle.
    Dostum çok çok geçmiş olsun. Hemen hemen aynı şeyleri yaşamışız annenle. Ama benimki belki devede kulak kalır göz diyorsun... Benim tek şansım güvenlik kamerası ve videoya çeken arkadaşlarımın olması. Eğer bunlar olmasaydı ben de kusurlu görünüyordum. İtiraz edebilecek delilim de olmayacaktı. Çektiğim acılarla kalacaktım üzerime atılmış iftiraları yutarak. Keşke elimden bir şey gelse sizin için... Allah yar ve yardımcınız olsun. Allah razı olsun. Burada olmasa da diğer tarafta hesabı sorulacak.




  • Ekşide konu açılıp daha fazla ses getirebilir.
    Cidden karşı tarafın tavırlarına çok sinir oldum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hakkını Arayan Serçe

    Eveet geldik en sevdiğim kısma. Fakültede öğretilen "herkesin savunulma hakkı vardır" güldürmecesine.

    Bu hukukçuların katilleri soysuzları tecavüzcüleri savunup paraları rahat rahat yemek için vicdanlarını uyutabilmek için uydurdukları bir şeydir.

    Anladığım kadarıyla sen de hukuk okumuşsun ya da okuyorsun.

    Benim davada gördüğüm şu idi: Avukat kendince edebi bir dil kullanarak (bu konuda ya çok zayıf ya da onun bile bu dava için yapabileceği en iyi şey bu) hala müvekkilini aklama peşinde.

    Şimdi davayı uzatmak için arabadaki ikinci kişinin de tanık göstermek istiyor. Hakim sordu farklı ifade mi verecek diye avukat öylece kaldı orada.
    Videoyu izlediysen korna sesinin olmadığını duymuşundur orada korna ile ilgili bir şeyler zırvaladı. Daha sonra müvekkilinin acı bir fren yaptığından bahsetti. Sanki minör akorda frene basmış da öyle acıklı bir türkü okutmuş tekerlere. Bu cümleyi de defalarca tekrarladı.
    Tazminat istemi konusunda bir şeyler söyledi Semih bunları kabul etmedi ama bence avukatın iddiası zaten olması gerekenin en asgari tutarıydı.

    Hülasa, mahkemeye gelmeden, duruşmayı görmeden Semih'le konuşmadan, avukatı dinlemeden buradan ahkam kesmemelisin. Bence fakültede öğrenmen gerekenlerden bir bu olmalıydı.

    Ayrıca savunma hakkının varlığına şu sınırlar dahilinde inanırım. Atıyorum biri birini normal yollardan öldürmüştür. Ama fazla ceza alması için bu işin planlandığından canavarca hisle işlendiğinden vs ile sorumlu tutulmaya çalışılmıştır. Burada hayır bu nitelikli haller yok müvekkilim yalnız kasten öldürmeden sorumludur dersin. Ancak bu davada olduğu gibi yok başka arabadan kaçmaya çalışırken müvekkilimin arabasının önüne atlamış müvekkilim 50 60 km ile gidiyormuş gibi uydurmalarla müvekkilini o suçtan beraat ettirmeye çalışırsan sahtekar da olursun yalancı da.

    Edit: Yazdıklarımı okudum ve farkettim ki bir bu kadar bundan daha fazla yalan var yazmadığım. Ve bunlar tek celsede duyduğum yalanlar.

    Alıntıları Göster
    Diğer hukukçu arkadaşım da aynı düşünceleri paylaşıyordur bence seninle. Belki yanlış kelimeler seçmiştir. Ya da paylaşmıyordur.

    Evet suçlunun da savunulması gerekir ama bir ölçüsü olmalıdır. Hak ettiği cezadan fazlasını almaması için adaletli bir şekilde davranmalıdır.

    Ancak burada mahkemeye şahitlik eden arkadaş bizzat görmüştür yalan ve iftiralar ile suçun üzerime yıkılmaya çalışıldığını. Biz ise harfiyen her şeyi gerçek bir şekilde, önce hakk'ın sonra adaletin huzurunda beyan ediyoruz. Çünkü hesap günü geldiğinde ak ile karanın ayrılacağına inanıyoruz.

    Beklerdik ki, onlar da aynı inanç ile hareket etsinler. Ama her defasında beklediğimizden daha fazla yalan ve iftirayı ısrarla önümüze koyuyorlar.




  • Öncelikle geçmiş olsun. Maalesef avukatlar yalan dolan ile para kazanan bir meslek grubu. Münevver karabulutun kafasını kesen caniyi bile savunan avukatlar vardı. Haksız olduğunu bilse bile kanunun açıklarını kullanır şahit yok der delil yok der seni savunur ve bu kazandığı para ile çocuklarını geçindirir. Bugün haberde gördüm Alkollü araç kullanıp masum bir kızı öldüren şahıs 5 yıl hapis yatıp kefaretle salınmış. Ölen kızın annesi perişan... sarhoş araba kullan adam öldür 5 yıl yat... Adalet...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nrcnft

    Öncelikle geçmiş olsun. Maalesef avukatlar yalan dolan ile para kazanan bir meslek grubu. Münevver karabulutun kafasını kesen caniyi bile savunan avukatlar vardı. Haksız olduğunu bilse bile kanunun açıklarını kullanır şahit yok der delil yok der seni savunur ve bu kazandığı para ile çocuklarını geçindirir. Bugün haberde gördüm Alkollü araç kullanıp masum bir kızı öldüren şahıs 5 yıl hapis yatıp kefaretle salınmış. Ölen kızın annesi perişan... sarhoş araba kullan adam öldür 5 yıl yat... Adalet...
    Allah razı olsun. Profesyonel yalancı diyorlar halk arasında. Ama keşke bu ornekler olmasa da bu yakıştırmalar yapılması. Eskiden soyluların yaptığı onurlu bir meslekti avukatlık.

    Bugün gördüğün haberdekiler kazadan sonra içeri atılınca 80 bin lira kefaretle salınmışlar. Mahkemeleri sürdü ve şimdi biri 5 yıl diğeri 7.5 yıl olarak ceza aldılar diye biliyorum.

    Ama yeterli mi? Hayır. Birinin hayatından 50 yıl, sevdiklerinden de 50 yıllık mutluluk çal. 5 yıl yat çık. Birini kazayla bile olsa öldürmenin cezası direk müebbet veya idam olmalı ki, ancak onun korkusuyla dikkat ederler. Diğer türlü bas gaza aşkım bas gaza.




  • Hakkını Arayan Serçe kullanıcısına yanıt
    Anayasal hakları falan anlatırdım ya da bir kişi hakkında kesin hüküm verilene dek o kişi suçsuz sayılır falan derdim. Ama umrumda değil. Benim anlatacaklarım ancak karşımdakinin anlayabileceği kadarıyla sınırlıdır.

    İfade ettiğin üzere hukuk eğitimi almamış bir bireye, hukukun temel ilkelerini, savunma hakkını falan anlattığımda, eğitimsiz insan mantığıyla cevap verilmesine alışkınım. Bu sana ait özel bir sorun değil, ülkenin genel sorunu.

    Bu tip yakıştırmalarda haksızlığını, farklı örneklemeler veya bazı örneklemeler üzerinden örtbas etmeye çalışman, senin düşünceni doğru yapmayacaktır.

    Tek dileğim, bir gün herhangi bir yerde bizlere ihtiyacın olmasın. Çünkü ihtiyacın olduğunda sana "sen tecavüzcüsün, sen katilsin" diyeceğiz ve seni savunmayacağız, öyle mi?

    Sen ve senin mantığındaki insanlar bizi meslekten soğutmaz açıkçası. Sadece halinize üzülürüz. Bizim için ise hayat devam eder.

    İşin neticesi savunmanın ne olduğunu öğrendiği takdirde bu tartışmaya devam ederim, aksi takdirde boşa anlatmaya devam edeceksin.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kerros

    Anayasal hakları falan anlatırdım ya da bir kişi hakkında kesin hüküm verilene dek o kişi suçsuz sayılır falan derdim. Ama umrumda değil. Benim anlatacaklarım ancak karşımdakinin anlayabileceği kadarıyla sınırlıdır.

    İfade ettiğin üzere hukuk eğitimi almamış bir bireye, hukukun temel ilkelerini, savunma hakkını falan anlattığımda, eğitimsiz insan mantığıyla cevap verilmesine alışkınım. Bu sana ait özel bir sorun değil, ülkenin genel sorunu.

    Bu tip yakıştırmalarda haksızlığını, farklı örneklemeler veya bazı örneklemeler üzerinden örtbas etmeye çalışman, senin düşünceni doğru yapmayacaktır.

    Tek dileğim, bir gün herhangi bir yerde bizlere ihtiyacın olmasın. Çünkü ihtiyacın olduğunda sana "sen tecavüzcüsün, sen katilsin" diyeceğiz ve seni savunmayacağız, öyle mi?

    Sen ve senin mantığındaki insanlar bizi meslekten soğutmaz açıkçası. Sadece halinize üzülürüz. Bizim için ise hayat devam eder.

    İşin neticesi savunmanın ne olduğunu öğrendiği takdirde bu tartışmaya devam ederim, aksi takdirde boşa anlatmaya devam edeceksin.
    Ben de hukuk okuyorum. :D Anlattığın her şeyi anlarım.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 1213141516
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.