Şimdi Ara

DVB-T & DVB-T2 Ana Konu (10. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
2.363
Cevap
31
Favori
162.383
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
6 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 89101112
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • arkadaşlar birşey sormak istiyorum. acaba vestelin bu TV sistemi ile ilgili bir ürünü var mı ? varsa link atabilir misiniz ?
  • arkadaşlar 3-4 gündür cine5-kanald-star gibi bir kaç kanal analog yayında sinyal komple gidiyor acaba bu durum antenleşme çalışmalarıyla ilgili olabilirmi yada test yayınları için hazırlık
    olabilirmi.birde bu 4g internet hizmetinin dvb-t2 yada şu anki analog kuleler ile ilgisi mi var eğer ilgisi varsa 4g ninj ocak ayında istanbulda başlayacağı söyleniyor en az 100mb ile 1gb arasında bir internet hızı olacakmış .bu durumda dvb-t2 nin de başlamış olması gerekmiyormuydu
  • quote:

    Orijinalden alıntı: multisongohan

    arkadaşlar 3-4 gündür cine5-kanald-star gibi bir kaç kanal analog yayında sinyal komple gidiyor acaba bu durum antenleşme çalışmalarıyla ilgili olabilirmi yada test yayınları için hazırlık
    olabilirmi.birde bu 4g internet hizmetinin dvb-t2 yada şu anki analog kuleler ile ilgisi mi var eğer ilgisi varsa 4g ninj ocak ayında istanbulda başlayacağı söyleniyor en az 100mb ile 1gb arasında bir internet hızı olacakmış .bu durumda dvb-t2 nin de başlamış olması gerekmiyormuydu

    Mevcut analog yayınların, DVB-T antenleşme çalışmaları ilgisi yoktur. Çünkü DVB-T yapısı gereği, analog yayından çok farklı olup, bölgelere göre sinyal kafesi oluşturulması çalışmaları kapsamında, farklı noktalara antenler kurulacaktır. Antenleşmenin aynı noktalara denk gelen yerler de vardır. Ancak digital test yayın frekansları, analog yayın sahasının dışında bir saha olduğu için mevcut analog yayınları bozması mümkün değildir.

    DVB-T anten sahaları ile 4G yayın nokta yada sahaları ile ilgisi yoktur.

    İhalesi yapılmadan 4G mobil haberleşme şebekesi kurulamaz. Belki ihaleye hazırlık kapsamında, 4G test çalışması başlayacak olabilir. Yapılan test çalışması belirli örneklem gurupları ile yürütüleceği için, halkın kullanımına sunulması mümkün değildir.

    Son olarakta; DVB-T şebekesinin kullanacağı frekans sahası ile 4G şebekesinin kullanacağı frekans sahası farklı sahalardır. Dolayısı ile DVB-T şebekesinde yayına başlanılması ile 4G şebekesinin kullanılmaya başlanılması birbirini etkileyecek/tetikleyecek teknik süreç içermez.

    Bu kadar ilgisiz konuları bir biri ile nasıl ilintilendirdiniz, anlam veremedin doğrusu !?

    Cek - cak, mış - muş ile evin yolu bile bulunmaz.




  • avrupa yayınları için ben şahsen çanak kullanırım yine de, astra olsun hotbird olsun onalarada mı karışıcaklar peki? hatta karasala geçmeyi bile düşünmeyebilirim uydu

    yayına devam edecekse, milleti bilgilendirmeden yok ona geçiyoruz yok buna geçiyoruz, çocuk oyuncağımı bu ya,

    tüm bunları geçtim, türksat 4a 4b 2014 yılı içinde fırlatılacak, türksatın sitesinde uydu filosu oluşturulacağı yazıyor onlar ne olucak peki? ne gerek var ki böyle bişeye

    tüm kanallar hd mi olucak karasala geçilince?
  • 2014 yılı içinde istanbul da dvb-t2 yayını başlarmı ?
    Türkiye genelinde 2015 yılında belki başlar,başlamaz bilinmez ama şu mahkemenin sonucu ve ihalelerin yeniden başlama süreci ve hemen ardından yayınların 2014 yılı içinde kapsamlı olarak da başlama olasılığı varmıdır ?
    RTÜK ne zaman açıklama yapar ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • arkadaşlar vestelin DVB-T2 sistemini destekleyen TV'leri piyasaya çıktı mı veya ne zaman çıkacağı hakkında bilgi verebilir misiniz ? vesteli tercih etmemin sebebi yüzde 100 olmasa da diğer yerli firmalara göre daha fazla yerli malı kullanmasıdır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: serkanguzel_

    Sevgili arkadaşlar,

    Şu haberle ilgili mahkeme kararı nerede ? Bilen var mı ?
    http://r.yieldkit.com/v1/redirect?url=http%3A%2F%2Fyenisafak.com.tr%2Fgundem-haber%2Ffrekans-ihalesi-iptal-16.12.2013-593632&type=url&api_key=ed19eb4d4773f32d47ab0be5f411c0aa&site_id=51dd51a60364dccbb8ceb8c4&source=http%3A%2F%2Fforum.donanimhaber.com%2Ftm.asp%3Fm%3D44270266%26mpage%3D4&cache=LDNNBK6H7LF7OPURUP74J40I48BHM1JG&yk_tag=7307

    Abi şimdi bu doğru ise dvb-t2 iptal mi yoksa ihale baştan mı olacak onu anlayamadım

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bu yazıda okuduğum kadarıyla yapılan ihalenin durdulmuş.Atv ve diğer yayıncı kurululunun yaptığı baş vuru iptal edildiği ve yeni ihale şartları yerine getirilene kadar Atv ve diğer yayıncı kurululun yayınları verilemeyeceği kararına bağlanmış.Yapılan başvurular iptal edilerek tekrar ihale yapılması beklenebilir..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: alperen_69


    quote:

    Orijinalden alıntı: serkanguzel_

    Sevgili arkadaşlar,

    Şu haberle ilgili mahkeme kararı nerede ? Bilen var mı ?
    http://r.yieldkit.com/v1/redirect?url=http%3A%2F%2Fyenisafak.com.tr%2Fgundem-haber%2Ffrekans-ihalesi-iptal-16.12.2013-593632&type=url&api_key=ed19eb4d4773f32d47ab0be5f411c0aa&site_id=51dd51a60364dccbb8ceb8c4&source=http%3A%2F%2Fforum.donanimhaber.com%2Ftm.asp%3Fm%3D44270266%26mpage%3D4&cache=LDNNBK6H7LF7OPURUP74J40I48BHM1JG&yk_tag=7307

    Abi şimdi bu doğru ise dvb-t2 iptal mi yoksa ihale baştan mı olacak onu anlayamadım

    Haber doğru mu? Ortada bir mahkeme kararı var mı? Onu bir anlayabilsek...

    Haber, Yeni Yafak 'ın internet haberleri dışında başka bir hiç bir kaynakta yer almadı. Hal böyle olunca, haberin orijinini araştırmaya karar verdim. Haberin orijini yani mahkeme kararını görmeden yorum yapmak, havada konuşmak gibi olur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: serkanguzel_

    quote:

    Orijinalden alıntı: alperen_69


    quote:

    Orijinalden alıntı: serkanguzel_

    Sevgili arkadaşlar,

    Şu haberle ilgili mahkeme kararı nerede ? Bilen var mı ?
    http://r.yieldkit.com/v1/redirect?url=http%3A%2F%2Fyenisafak.com.tr%2Fgundem-haber%2Ffrekans-ihalesi-iptal-16.12.2013-593632&type=url&api_key=ed19eb4d4773f32d47ab0be5f411c0aa&site_id=51dd51a60364dccbb8ceb8c4&source=http%3A%2F%2Fforum.donanimhaber.com%2Ftm.asp%3Fm%3D44270266%26mpage%3D4&cache=LDNNBK6H7LF7OPURUP74J40I48BHM1JG&yk_tag=7307

    Abi şimdi bu doğru ise dvb-t2 iptal mi yoksa ihale baştan mı olacak onu anlayamadım

    Haber doğru mu? Ortada bir mahkeme kararı var mı? Onu bir anlayabilsek...

    Haber, Yeni Yafak 'ın internet haberleri dışında başka bir hiç bir kaynakta yer almadı. Hal böyle olunca, haberin orijinini araştırmaya karar verdim. Haberin orijini yani mahkeme kararını görmeden yorum yapmak, havada konuşmak gibi olur.

    Haber doğru. EMO'nun 21 Aralık 2013 tarihinde Ankara'da yaptığı çalıştayda RTUK yetkilisi haberi doğruladı ve kendilerine esastan iptal kararının ulaştığını söyledi. Bu durumda ihaleler iptal olup 6112 sayılı kanunda yapılacak değişiklik ile ihaleler yenilenecek...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: elektropol

    Haber doğru. EMO'nun 21 Aralık 2013 tarihinde Ankara'da yaptığı çalıştayda RTUK yetkilisi haberi doğruladı ve kendilerine esastan iptal kararının ulaştığını söyledi. Bu durumda ihaleler iptal olup 6112 sayılı kanunda yapılacak değişiklik ile ihaleler yenilenecek...

    Bilgi için teşekkür ederim.

    Ne biçim basın var anlamadım.

    Basın sektörü yaptığı haber ile kendisine rant sağlayıp para kazandıracağını anladı mı, yalan haber yapmaktan bile geri durmazken, tüm Türkiye'yi ilgilendiren bir projeye ait konu, ancak bir gazetenin internet haberine konu oluyor. Bir başka medya organında haber bile yapılmıyor.

    En azından TRT 'den haber olarak verilmesini beklerdim.

    Herneyse... Mahkeme kararı RTÜK 'e ulaştığına göre, RTÜK 'ün ne yapacağını bilmek gerekir. Temyize gönderecek mi? Yoksa, mahkeme kararına uyacak mı?

    Sessiz kalındığına göre, RTÜK mahkeme kararına uyacak gibi görünüyor. Sanırım RTÜK zaman kazanmak için mahkeme kararına uyacağını tahmin ediyorum.

    İnşallah ikinci ihale sürecinde, yeni hatalar yapılmaz.

    Saygılar, sevgiler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: serkanguzel_

    quote:

    Orijinalden alıntı: elektropol

    Haber doğru. EMO'nun 21 Aralık 2013 tarihinde Ankara'da yaptığı çalıştayda RTUK yetkilisi haberi doğruladı ve kendilerine esastan iptal kararının ulaştığını söyledi. Bu durumda ihaleler iptal olup 6112 sayılı kanunda yapılacak değişiklik ile ihaleler yenilenecek...

    Bilgi için teşekkür ederim.

    Ne biçim basın var anlamadım.

    Basın sektörü yaptığı haber ile kendisine rant sağlayıp para kazandıracağını anladı mı, yalan haber yapmaktan bile geri durmazken, tüm Türkiye'yi ilgilendiren bir projeye ait konu, ancak bir gazetenin internet haberine konu oluyor. Bir başka medya organında haber bile yapılmıyor.

    En azından TRT 'den haber olarak verilmesini beklerdim.

    Herneyse... Mahkeme kararı RTÜK 'e ulaştığına göre, RTÜK 'ün ne yapacağını bilmek gerekir. Temyize gönderecek mi? Yoksa, mahkeme kararına uyacak mı?

    Sessiz kalındığına göre, RTÜK mahkeme kararına uyacak gibi görünüyor. Sanırım RTÜK zaman kazanmak için mahkeme kararına uyacağını tahmin ediyorum.

    İnşallah ikinci ihale sürecinde, yeni hatalar yapılmaz.

    Saygılar, sevgiler.

    RTUK yetkililerin konuşmalarına bakılırsa bir temyiz süreci olmayacak. Çünkü RTUK'e bu ihaleler için açılmış olan 3 davadan birinde iptal kararı diğer ikisinde ise yürütmeyi durdurma kararı çıktı.Yürütme durdurma kararı çıkanlar hala Danıştay'da. Bu durumda işi daha fazla sürümcemede bırakmakyıp, yasada değişiklik yapılıp ihaleyi yenileme çabası içerisinde olacaklar. Zaten yasada değişiklikte şart bu durumda, çünkü hali hazırdaki 6112 sayılı yasada Mart 2011 ten başlayarak iki yıl içerisinde RTUK ihaleleri yapar ifadesi bulunmaktadır. Gerçi bu maddeye yaptıkları ihalede de uymamışlardı ama o ayrı bir mesele...

    Birde bürokrasinin hızı düşünülünce yasada değişikliğin ne kadar zaman alacağı sorusu var, orası da tam bir muamba...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: elektropol

    RTUK yetkililerin konuşmalarına bakılırsa bir temyiz süreci olmayacak. Çünkü RTUK'e bu ihaleler için açılmış olan 3 davadan birinde iptal kararı diğer ikisinde ise yürütmeyi durdurma kararı çıktı.Yürütme durdurma kararı çıkanlar hala Danıştay'da. Bu durumda işi daha fazla sürümcemede bırakmakyıp, yasada değişiklik yapılıp ihaleyi yenileme çabası içerisinde olacaklar. Zaten yasada değişiklikte şart bu durumda, çünkü hali hazırdaki 6112 sayılı yasada Mart 2011 ten başlayarak iki yıl içerisinde RTUK ihaleleri yapar ifadesi bulunmaktadır. Gerçi bu maddeye yaptıkları ihalede de uymamışlardı ama o ayrı bir mesele...

    Birde bürokrasinin hızı düşünülünce yasada değişikliğin ne kadar zaman alacağı sorusu var, orası da tam bir muamba...

    Sürecin neden mahkemelik olduğunun asıl nedenleri üzerine görüş bildirmenin sanırım zamanıdır.

    Bana göre sürecin mahkeme taşınmasının asıl nedeni; medya sektörü içerisinde yer alan sermaye guruplarının, beklediği rantı elde edebilecek sayıda tv kanalı ile temsil edilememesidir.

    Daha açık bir ifade ile, karasalda yer alacak ve ulusal yayın yapma niteliğine haiz olacak kanallara ait medya patronlarının halkın gözünden kaçırdıkları şey; % 70'te var olmanın getireceği izlenme ve reklam pastasının büyüklüğünden dolayıdır. İşte bu konu hiç bir zaman kamuoyunun göndemine gelmedi.

    Daha pratik olarak şöyle düşünebiliriz ! Bir Tv kanalını ele aldığımızda; uydu, kablo ve karasalda var ise, vatandaş hangi sistem üzerinden izleme seçeneğini seçerse seçsin, kanala ulaşım mümkün olacaktır. Karasal yayında izlemelerin, diğer sistemlere göre ucuz ve zahmetsiz olacağını da hesaba kattığımızda, karasal üzerinden izlemelerin hızla artacağını tahmin etmek güç olmayacaktır. Yani karasal yayına ulaşımın kolaylığından dolayı, halkın ilk tercih ettiği izleme sistemi haline gelecektir. Karasalın izleme oranlarının yüksekliği nedeniyle de, reklam tarifeleri yeniden şekillenecektir. Karasalda yer alan kanalların dakika başına reklam tarifeleri daha yüksek olacaktır.

    İşte karasal gerekli mi, gereksiz mi diye tartışma başlatanların gerçek niyeti, karasalda yeterli kanal sayısına ulaşamamış olmaları nedeniyledir. Yeterli kanal sayısına ulaşamadıkları içinde, hukuki süreç başlatarak, uygulmanın hayata geçmesini engellemişlerdir.

    Bu tespitten hareketle, süreç içinde bundan sonra yaşanabileceklere değinmem gerekirse; eski 5'li inisiyatifin arkasında olduğu medya kanalları yeterli sayıda karasalda yer almadığı dürümda, süreç yeniden hukuki zemine taşınmak süretiyle, mahkemeye dökülecektir.

    Bu yazdıklarımdan, nodullular umarım kendileri için gerekli dersi çıkarırlar. Neden oyuncular ve figüranlar demedimde, nodullular dedim. Çünkü nodullular politize edilmiş ideolojik takıntısı olan guruplardır. Oyuncular ve figüranlar para almadan iş yapmazlar. Nodulluların saf duygularını kullanmaktan da geri kalmazlar.

    Saygılar, sevgiler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi serkanguzel_ -- 23 Aralık 2013; 13:56:53 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: serkanguzel_

    quote:

    Orijinalden alıntı: elektropol

    RTUK yetkililerin konuşmalarına bakılırsa bir temyiz süreci olmayacak. Çünkü RTUK'e bu ihaleler için açılmış olan 3 davadan birinde iptal kararı diğer ikisinde ise yürütmeyi durdurma kararı çıktı.Yürütme durdurma kararı çıkanlar hala Danıştay'da. Bu durumda işi daha fazla sürümcemede bırakmakyıp, yasada değişiklik yapılıp ihaleyi yenileme çabası içerisinde olacaklar. Zaten yasada değişiklikte şart bu durumda, çünkü hali hazırdaki 6112 sayılı yasada Mart 2011 ten başlayarak iki yıl içerisinde RTUK ihaleleri yapar ifadesi bulunmaktadır. Gerçi bu maddeye yaptıkları ihalede de uymamışlardı ama o ayrı bir mesele...

    Birde bürokrasinin hızı düşünülünce yasada değişikliğin ne kadar zaman alacağı sorusu var, orası da tam bir muamba...

    Sürecin neden mahkemelik olduğunun asıl nedenleri üzerine görüş bildirmenin sanırım zamanıdır.

    Bana göre sürecin mahkeme taşınmasının asıl nedeni; medya sektörü içerisinde yer alan sermaye guruplarının, beklediği rantı elde edebilecek sayıda tv kanalı ile temsil edilememesidir.

    Daha açık bir ifade ile, karasalda yer alacak ve ulusal yayın yapma niteliğine haiz olacak kanallara ait medya patronlarının halkın gözünden kaçırdıkları şey; % 70'te var olmanın getireceği izlenme ve reklam pastasının büyüklüğünden dolayıdır. İşte bu konu hiç bir zaman kamuoyunun göndemine gelmedi.

    Daha pratik olarak şöyle düşünebiliriz ! Bir Tv kanalını ele aldığımızda; uydu, kablo ve karasalda var ise, vatandaş hangi sistem üzerinden izleme seçeneğini seçerse seçsin, kanala ulaşım mümkün olacaktır. Karasal yayında izlemelerin, diğer sistemlere göre ucuz ve zahmetsiz olacağını da hesaba kattığımızda, karasal üzerinden izlemelerin hızla artacağını tahmin etmek güç olmayacaktır. Yani karasal yayına ulaşımın kolaylığından dolayı, halkın ilk tercih ettiği izleme sistemi haline gelecektir. Karasalın izleme oranlarının yüksekliği nedeniyle de, reklam tarifeleri yeniden şekillenecektir. Karasalda yer alan kanalların dakika başına reklam tarifeleri daha yüksek olacaktır.

    İşte karasal gerekli mi, gereksiz mi diye tartışma başlatanların gerçek niyeti, karasalda yeterli kanal sayısına ulaşamamış olmaları nedeniyledir. Yeterli kanal sayısına ulaşamadıkları içinde, hukuki süreç başlatarak, uygulmanın hayata geçmesini engellemişlerdir.

    Bu tespitten hareketle, süreç içinde bundan sonra yaşanabileceklere değinmem gerekirse; eski 5'li inisiyatifin arkasında olduğu medya kanalları yeterli sayıda karasalda yer almadığı dürümda, süreç yeniden hukuki zemine taşınmak süretiyle, mahkemeye dökülecektir.

    Bu yazdıklarımdan, nodullular umarım kendileri için gerekli dersi çıkarırlar. Neden oyuncular ve figüranlar demedimde, nodullular dedim. Çünkü nodullular politize edilmiş ideolojik takıntısı olan guruplardır. Oyuncular ve figüranlar para almadan iş yapmazlar. Nodulluların saf duygularını kullanmaktan da geri kalmazlar.

    Saygılar, sevgiler.

    Selam,

    Görüşlerinizin gerçeği yansıtma olasılığı yüksek ama bu üç şartla bağlı,;

    1.Türksat yayınları için üyelik ücreti talep etmeye başlarsa, yani Türksat özelleşirse.
    2.Sayısal karasal yayın için Set Top Box lar ücretsiz dağıtılırsa.
    3. Halk bu yayın için bilgilendirilir ise.


    Türksat için böyle bir çalışmanın var olduğunu hiç duymadım? Set Top Box ların ücretsiz verilmesi isi şimdilik! gerçekleşme ihtimali zayıf olan bir durum.

    Aksi taktirde %70 kapsama alanı ile başlayan karasal yayının, kapsama alanı genişletilmezse %30 bandını zorlamasının pekte mümkün olmayacağı görüşündeyim. Ancak sayısal karasal yayın desteklenir, devlet eli ile tanıtımları, kamu spotları oluşturulur, halk bu konuda bilgilendirilir ve bilinçlendirilir ise bu pek tabi artabilir.

    Yukarıda sıraladığım üç şarttan ilki gerçekleşmezse bile ikinci ve üçüncünün gerçekleşmesi karasal yayının başarısı için yeterli olacaktır. Şuanda bu yönde bir adımın atılmaması lisansı alacak olan yayıncıların belli olmamasından dolayı, hükümetin kime destek vermiş olacağını bilmemesinden kaynaklıdır. Lisanslar öngörülen sahiplerine verilirse bu proje devlet eli ile desteklenecek, aksi taktirde desteklenmeyip %10-30 bandına mahkum edilecektir. Bu kadar kavga ve gürültünün çıkma sebebi budur.

    RTUK'e dava açan yayıncı kuruluşların görünen ve görünmeyen kimlikleri incelendiğinde, ülkemizdeki güncel yaşanan duruma paralel bir durumu orada da görmek mümkün.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: elektropol

    quote:

    Orijinalden alıntı: serkanguzel_

    quote:

    Orijinalden alıntı: elektropol

    RTUK yetkililerin konuşmalarına bakılırsa bir temyiz süreci olmayacak. Çünkü RTUK'e bu ihaleler için açılmış olan 3 davadan birinde iptal kararı diğer ikisinde ise yürütmeyi durdurma kararı çıktı.Yürütme durdurma kararı çıkanlar hala Danıştay'da. Bu durumda işi daha fazla sürümcemede bırakmakyıp, yasada değişiklik yapılıp ihaleyi yenileme çabası içerisinde olacaklar. Zaten yasada değişiklikte şart bu durumda, çünkü hali hazırdaki 6112 sayılı yasada Mart 2011 ten başlayarak iki yıl içerisinde RTUK ihaleleri yapar ifadesi bulunmaktadır. Gerçi bu maddeye yaptıkları ihalede de uymamışlardı ama o ayrı bir mesele...

    Birde bürokrasinin hızı düşünülünce yasada değişikliğin ne kadar zaman alacağı sorusu var, orası da tam bir muamba...

    Sürecin neden mahkemelik olduğunun asıl nedenleri üzerine görüş bildirmenin sanırım zamanıdır.

    Bana göre sürecin mahkeme taşınmasının asıl nedeni; medya sektörü içerisinde yer alan sermaye guruplarının, beklediği rantı elde edebilecek sayıda tv kanalı ile temsil edilememesidir.

    Daha açık bir ifade ile, karasalda yer alacak ve ulusal yayın yapma niteliğine haiz olacak kanallara ait medya patronlarının halkın gözünden kaçırdıkları şey; % 70'te var olmanın getireceği izlenme ve reklam pastasının büyüklüğünden dolayıdır. İşte bu konu hiç bir zaman kamuoyunun göndemine gelmedi.

    Daha pratik olarak şöyle düşünebiliriz ! Bir Tv kanalını ele aldığımızda; uydu, kablo ve karasalda var ise, vatandaş hangi sistem üzerinden izleme seçeneğini seçerse seçsin, kanala ulaşım mümkün olacaktır. Karasal yayında izlemelerin, diğer sistemlere göre ucuz ve zahmetsiz olacağını da hesaba kattığımızda, karasal üzerinden izlemelerin hızla artacağını tahmin etmek güç olmayacaktır. Yani karasal yayına ulaşımın kolaylığından dolayı, halkın ilk tercih ettiği izleme sistemi haline gelecektir. Karasalın izleme oranlarının yüksekliği nedeniyle de, reklam tarifeleri yeniden şekillenecektir. Karasalda yer alan kanalların dakika başına reklam tarifeleri daha yüksek olacaktır.

    İşte karasal gerekli mi, gereksiz mi diye tartışma başlatanların gerçek niyeti, karasalda yeterli kanal sayısına ulaşamamış olmaları nedeniyledir. Yeterli kanal sayısına ulaşamadıkları içinde, hukuki süreç başlatarak, uygulmanın hayata geçmesini engellemişlerdir.

    Bu tespitten hareketle, süreç içinde bundan sonra yaşanabileceklere değinmem gerekirse; eski 5'li inisiyatifin arkasında olduğu medya kanalları yeterli sayıda karasalda yer almadığı dürümda, süreç yeniden hukuki zemine taşınmak süretiyle, mahkemeye dökülecektir.

    Bu yazdıklarımdan, nodullular umarım kendileri için gerekli dersi çıkarırlar. Neden oyuncular ve figüranlar demedimde, nodullular dedim. Çünkü nodullular politize edilmiş ideolojik takıntısı olan guruplardır. Oyuncular ve figüranlar para almadan iş yapmazlar. Nodulluların saf duygularını kullanmaktan da geri kalmazlar.

    Saygılar, sevgiler.

    Selam,

    Görüşlerinizin gerçeği yansıtma olasılığı yüksek ama bu üç şartla bağlı,;

    1.Türksat yayınları için üyelik ücreti talep etmeye başlarsa, yani Türksat özelleşirse.
    2.Sayısal karasal yayın için Set Top Box lar ücretsiz dağıtılırsa.
    3. Halk bu yayın için bilgilendirilir ise.

    Türksat için böyle bir çalışmanın var olduğunu hiç duymadım? Set Top Box ların ücretsiz verilmesi isi şimdilik! gerçekleşme ihtimali zayıf olan bir durum.

    Aksi taktirde %70 kapsama alanı ile başlayan karasal yayının, kapsama alanı genişletilmezse %30 bandını zorlamasının pekte mümkün olmayacağı görüşündeyim. Ancak sayısal karasal yayın desteklenir, devlet eli ile tanıtımları, kamu spotları oluşturulur, halk bu konuda bilgilendirilir ve bilinçlendirilir ise bu pek tabi artabilir.

    Yukarıda sıraladığım üç şarttan ilki gerçekleşmezse bile ikinci ve üçüncünün gerçekleşmesi karasal yayının başarısı için yeterli olacaktır. Şuanda bu yönde bir adımın atılmaması lisansı alacak olan yayıncıların belli olmamasından dolayı, hükümetin kime destek vermiş olacağını bilmemesinden kaynaklıdır. Lisanslar öngörülen sahiplerine verilirse bu proje devlet eli ile desteklenecek, aksi taktirde desteklenmeyip %10-30 bandına mahkum edilecektir. Bu kadar kavga ve gürültünün çıkma sebebi budur.

    RTUK'e dava açan yayıncı kuruluşların görünen ve görünmeyen kimlikleri incelendiğinde, ülkemizdeki güncel yaşanan duruma paralel bir durumu orada da görmek mümkün.


    Türksat 'ın özelleşmesi çok uzun vadede olacak bir iştir. Ayrıca dünyada özel uydu operatörleri bulunmakta ve uydudan yayınlanan tv kanalları için şifrelemenin dışında herhangi bir ücret talep edilmemektedir. O da yayıncı platformu ilgilendirir bir durumdur.

    Görüş bildirdiğim diğer konuya gelince; tüm dünyada 5 nci kuvvet medyadır. Bazı ülkelerde medya kuruluşları sürekli zarar eder. Ama her koşulda var olmaya devam ederler. Görev verildiği anda harekete geçip misyonlarını yerine getirirler.

    Gezi olaylarında, yarım saat içinde naklen yayına geçen amerikan CNN kanalının yaptığı haber unutulmamalıdır. Yine, düğmeye basılmıçasına, belli TV kanallarının eş zamanlı rüşvet skandalında basma kalıp aynı haberleri okuması da unutulmamalıdır. Bu nedenle medya 'nın kendi faaliyeti üzerinden para kazanıp kazanmaması önemli değildir. Önemli olan, ülkeler yönetiminin medya aktörleri kullanılarak şekillendirilmesidir. İşte rantta yada kanal sayısında anlaşmamış olacaklar ki, sürekli arıza çıkarmaktadırlar.

    Saygılar, sevgiler.




  • Yeni ihalede SD-HD kanallar için genel ve tematik ayrımı kaldırılmalı bence. Böylelikle olası kargaşa önlenmiş olur.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: selodonanımhaber

    Yeni ihalede SD-HD kanallar için genel ve tematik ayrımı kaldırılmalı bence. Böylelikle olası kargaşa önlenmiş olur.

    Tam tersi, bu durum kavgayı dahada büyütür. Tematik türde yayın yapan kanallar, genel türde yayın yapan kanalların reklam geliri daha fazla, onlarla aynı kulvarda yarışmamıza sebebiyet vererek RTUK rekabete aykırı ihale düzenledi derler ve ihale bir daha iptal olur. Misal Samanyolu Haber ve Yumurcak TV bunu kesin yapar...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi elektropol -- 24 Aralık 2013; 16:56:01 >
  • Katılıyorum
  • quote:

    Orijinalden alıntı: elektropol

    quote:

    Orijinalden alıntı: serkanguzel_

    quote:

    Orijinalden alıntı: elektropol

    RTUK yetkililerin konuşmalarına bakılırsa bir temyiz süreci olmayacak. Çünkü RTUK'e bu ihaleler için açılmış olan 3 davadan birinde iptal kararı diğer ikisinde ise yürütmeyi durdurma kararı çıktı.Yürütme durdurma kararı çıkanlar hala Danıştay'da. Bu durumda işi daha fazla sürümcemede bırakmakyıp, yasada değişiklik yapılıp ihaleyi yenileme çabası içerisinde olacaklar. Zaten yasada değişiklikte şart bu durumda, çünkü hali hazırdaki 6112 sayılı yasada Mart 2011 ten başlayarak iki yıl içerisinde RTUK ihaleleri yapar ifadesi bulunmaktadır. Gerçi bu maddeye yaptıkları ihalede de uymamışlardı ama o ayrı bir mesele...

    Birde bürokrasinin hızı düşünülünce yasada değişikliğin ne kadar zaman alacağı sorusu var, orası da tam bir muamba...

    Sürecin neden mahkemelik olduğunun asıl nedenleri üzerine görüş bildirmenin sanırım zamanıdır.

    Bana göre sürecin mahkeme taşınmasının asıl nedeni; medya sektörü içerisinde yer alan sermaye guruplarının, beklediği rantı elde edebilecek sayıda tv kanalı ile temsil edilememesidir.

    Daha açık bir ifade ile, karasalda yer alacak ve ulusal yayın yapma niteliğine haiz olacak kanallara ait medya patronlarının halkın gözünden kaçırdıkları şey; % 70'te var olmanın getireceği izlenme ve reklam pastasının büyüklüğünden dolayıdır. İşte bu konu hiç bir zaman kamuoyunun göndemine gelmedi.

    Daha pratik olarak şöyle düşünebiliriz ! Bir Tv kanalını ele aldığımızda; uydu, kablo ve karasalda var ise, vatandaş hangi sistem üzerinden izleme seçeneğini seçerse seçsin, kanala ulaşım mümkün olacaktır. Karasal yayında izlemelerin, diğer sistemlere göre ucuz ve zahmetsiz olacağını da hesaba kattığımızda, karasal üzerinden izlemelerin hızla artacağını tahmin etmek güç olmayacaktır. Yani karasal yayına ulaşımın kolaylığından dolayı, halkın ilk tercih ettiği izleme sistemi haline gelecektir. Karasalın izleme oranlarının yüksekliği nedeniyle de, reklam tarifeleri yeniden şekillenecektir. Karasalda yer alan kanalların dakika başına reklam tarifeleri daha yüksek olacaktır.

    İşte karasal gerekli mi, gereksiz mi diye tartışma başlatanların gerçek niyeti, karasalda yeterli kanal sayısına ulaşamamış olmaları nedeniyledir. Yeterli kanal sayısına ulaşamadıkları içinde, hukuki süreç başlatarak, uygulmanın hayata geçmesini engellemişlerdir.

    Bu tespitten hareketle, süreç içinde bundan sonra yaşanabileceklere değinmem gerekirse; eski 5'li inisiyatifin arkasında olduğu medya kanalları yeterli sayıda karasalda yer almadığı dürümda, süreç yeniden hukuki zemine taşınmak süretiyle, mahkemeye dökülecektir.

    Bu yazdıklarımdan, nodullular umarım kendileri için gerekli dersi çıkarırlar. Neden oyuncular ve figüranlar demedimde, nodullular dedim. Çünkü nodullular politize edilmiş ideolojik takıntısı olan guruplardır. Oyuncular ve figüranlar para almadan iş yapmazlar. Nodulluların saf duygularını kullanmaktan da geri kalmazlar.

    Saygılar, sevgiler.

    Selam,

    Görüşlerinizin gerçeği yansıtma olasılığı yüksek ama bu üç şartla bağlı,;

    1.Türksat yayınları için üyelik ücreti talep etmeye başlarsa, yani Türksat özelleşirse.
    2.Sayısal karasal yayın için Set Top Box lar ücretsiz dağıtılırsa.
    3. Halk bu yayın için bilgilendirilir ise.


    Türksat için böyle bir çalışmanın var olduğunu hiç duymadım? Set Top Box ların ücretsiz verilmesi isi şimdilik! gerçekleşme ihtimali zayıf olan bir durum.

    Aksi taktirde %70 kapsama alanı ile başlayan karasal yayının, kapsama alanı genişletilmezse %30 bandını zorlamasının pekte mümkün olmayacağı görüşündeyim. Ancak sayısal karasal yayın desteklenir, devlet eli ile tanıtımları, kamu spotları oluşturulur, halk bu konuda bilgilendirilir ve bilinçlendirilir ise bu pek tabi artabilir.

    Yukarıda sıraladığım üç şarttan ilki gerçekleşmezse bile ikinci ve üçüncünün gerçekleşmesi karasal yayının başarısı için yeterli olacaktır. Şuanda bu yönde bir adımın atılmaması lisansı alacak olan yayıncıların belli olmamasından dolayı, hükümetin kime destek vermiş olacağını bilmemesinden kaynaklıdır. Lisanslar öngörülen sahiplerine verilirse bu proje devlet eli ile desteklenecek, aksi taktirde desteklenmeyip %10-30 bandına mahkum edilecektir. Bu kadar kavga ve gürültünün çıkma sebebi budur.

    RTUK'e dava açan yayıncı kuruluşların görünen ve görünmeyen kimlikleri incelendiğinde, ülkemizdeki güncel yaşanan duruma paralel bir durumu orada da görmek mümkün.





    en mantıklı yazılan da buydu
    1. türksat yayınları hiç bir zaman üyelik ücreti talep etmeyecektir
    2. sayısal karasal yayın için set top box hiç bir zaman ücretsiz dağıtılmayacak
    3. halk bu yayın için bilgilendirilemeyecek bilgilendirilse bile
    1 dvbt-2 ye geçiş bundan 10 sene önce olsaydı belki olurdu çünkü artık herkes yayını uydudan almaya alıştı bugün 20 milyon ev kullanıcısının 14 milyonu çanak kullanıyor
    dvbt-2 ile sanılıyor ki herkes evinin en ücra odasına bi dvbt-2 alıcak ve anten kullanmadan kesintisiz yayın izleyecek bu kocaman bir yalan vericiye uzak yerlerde kullanıcılar yine metrecelerce kablo çatıya bir uhf antenle bu yayınlara ulaşacak ve bunun maliyeti 100 tl leri bulacak bu işe kimse girmez
    dvbt-2 kullanmak isteyen ali amca uydu kullanan ahmet amcadan daha az kanal izleyecek memleketinin kanalını izleyemeyecek istanbuldan dvbt-2 den
    dvbt-2 yayın alanı da ülkenin %70 nüfusuna yayın yapacağını düşünürsek bu da 10-15 il merkezi dışında da olmayacak bu konuda da bazı sorunlar var bu %70 e kim karar vericek hani show radyo nun yıllar önce bi reklamı vardı 30 milyona ulaşıyoruz diye sadece il merkezlerinden 10-15 il gibi yayın yapıp sanki tüm ilde dinleniyor gibi şimdi ben çatı anteniyle çamlıca yayınlarını 100 km den alıyorum ama 15 metre kablo uhf 20 eleman antenle yarın işte bu ihaleyi alan tv burda da dvbt-2 de yayındayız diye bunu %70 in içine katarsa tadından yenmez bu dvb-2 nin işte bu yüzden biz bunun olabilirliğine inanmıyoruz iddamız bunun olamayacağı değil bunun trt dışında türkiye için çok da birşey olmadığıdır özel tvler için.. hala bunu anlamayıp beni aşağılayacı uslubundan taviz vermeyerek eleştirinlerenlere sözüm bizim dvbt-2 ye karşı çıktığımız yok kulelere dikmeye çalışanlara akıl vermek misyonumuz




  • 
Sayfa: önceki 89101112
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.