E-Ticaret hakkında merak ettikleriniz

Herkese merhaba,
uzun bir zamandır forumlardan uzağım ve son seçimlerden sonra gençlerle bir şeyler paylaşmak istedim. Bildiğim ve yaptığım iş olan E-ticaret ten yola çıkmayı uygun gördüm. Çekinceleriniz var ise veya sormak istediğiniz teknik sorular yanıtlayabilirim. Tek ricam firma adı istemeyin buradaki amaç tecrübeleri paylaşmak ve yol göstermek, yardımcı olmak.
-internetten alışveriş yapmak istiyorsanız, tereddütleriniz var ise sorabilir tecrübeleriniz var ise paylaşabilirsiniz.
-yurtiçi ve yurtdışı satış yapan firmalarla ilgili olumlu olumsuz tecrübeleriniz varsa yazabilir konuya destek olabilirsiniz.
-n11, hepsiburada vb platformardaki iş ve çalışma akışı ve kargo sorunlarınız var ise nasıl yollar izlenebilir bilgi verebilirim.
-yeni bir girişimciyseniz adımlar hakkında bilgi verebilirim, kendi yaşadığınız tecrübeler varsa konuyu zenginleştirebilirsiniz.
-iş arıyorsanız grafik, tasarım, satınalma, satış vb. departmanlar için konuyu gözlemleyenler için talep açabilirsiniz.

Özellikle admin ve modaratörlerden kuyuya bir taş atmalarını bekliyorum.Ayrıca yıl sonuna kadar en fazla yorumu(mantıklı) yapan arkadaşa bir hediye göndereceğim. Herkese güzel ve mutlu üretken bir Türkiye özlemi ile başarılar dilerim.

Yukarıdaki ilk mesajımın arkasından gelen soruların benzerliğinden ötürü bir kaç ön bilgi ekleyeceğim. Ayrıca konuyu okuyup memnuniyet duyan arkadaşlar oy verir ve favorilerine eklerse sevinirim.
Metni beğenenler için ==> Oy ver ==>> favorilere ekle
Bu arada bir çırpıda yazdım, anlatım ve cümle bozuklukları için haftaya kadar düzeltme yaparım, bu konuda uyarılarınız ve anlamadığınız bir konu olursa mesaj atmanızı rica ederim.Ankette size en yakın seçeneği seçmenizi rica ederim.

E- ticaret için başlangıç için gerekli olan bir oda ve bir bilgisayardır. Diğer taraftan şu donanımlarla iş şu aşamaya kadar gelişebilir; 1 depo veya tercihen 1 mağaza - satınalma birimi - satış ekibi - muhasebe -yazılım ekibi -grafikerler - ceo ekibi - müşteri hizmetleri - hukuki birim(iade ve tüketici mahkemeleri açısından) - Depo organizasyonu - kargolama ekibi - temizlik vb bakım hizmetleri - banka ve finans organizasyonu (sadece en güvendiğiniz 1 kişi) - ar-ge departmanı - sosyal medya takibi ve reklam organizasyonu vb. daha da genişleyebilecek stüdyo ve çekim odası gibi ilaveleri de olabilecek dev bir oluşum düşünebilirsiniz. Benim hayalim ve ilerlediğim yol bu şekilde. Biz burada ön adımı daha fazla iredeleyeceğiz zira gelen sorular genelde bu yönde. Sanırım konunun ortasında kalanlar sessizce okuyup geçiyorlar. Onlarında sorularını bekliyorum.

İlk aşama bir pc ve odanızın bir köşesi demiştik. İşe başlarken seçtiğiniz alan kesinlikle yeni bir ürün olmalı veya tüketimine yetişilemeyen devamlı bir ürün. Olmayanı yaratmak önemli. Örnek veriyorum: Toplumsal ve kültürel değişim sonrası önceden çok rahatlıkla ulaşılabilen doğal yumurtaya ulaşmak çok zorlaştı.Ve doğal ürünlere talep arttı.Toplumun isteklerine cevap verecek ürünler değerli hale geldi.

1-satın alma [ % 17 maliyeti hesaba katarak yani yumurtanın kırılma-iade edilme... gibi unsurlarını hesaba katarak alırken kazanmak önemli. Kargolama maliyeti, firmanın amortisman giderleri, ürünün satışı sonrasında ödeyeceğiniz vergiler işletme giderleri gibi faktörleri ele aldığınızda tahmini rakam %32 leri geçer. Yani satınalma yaparken bir ürünü en az %32 uygun fiyata almalısınız. Tüketiciler bunları bilmezler ve ilgilenmezler, genelde sektörde veya ticarette batanlar bu değerleri hesaplayamayanlardır. Zira tüketici der ki 30 a alıp 33 e satıyor %10 kar ne güzel. Sizden de 29,5 kadar pazarlık yapar. İnsanın doğası budur. (Aynı insanı 35tl den aynı ürünü sorgusuz sualsiz gidip zincir mağazalardan alırken görme ihtimaliniz yüksektir.)
2-satış e-ticarette bir üründen %2 ile %8 arasında kar beklersiniz (bu değeri de satınalmaya eklerseniz %40 edebilir) Yüksek sirkülasyonla bu marjların size getirisi götürüsünü iyi hesaplayın zira sirkülasyon yoksa uzun vadede ödeme güçlükleri size kredi vb. süreçlere yönlendirir, bankalar batışınızı daha da hızlandırır. Yani satış cirolarınızı belli bir hedefte tutmalısınız; şu denebilmeli. ben 1200 viyol yumurta satarsam başabaş noktasını yakalayabiliyorum.
Bir işletme kurulduğunda ilk 6 ay çok önemlidir.İşletmenin ilk 6 ayında yapılan yatırımın % 30 luk kısmını bel kemeri bir sermaye olarak tutmanız fizibilite etüdü kadar önemlidir.

3-yazılım 4-grafik-5-ceo 3 ünü bir değerlendirelim;
Öncelikle bir web sitesine ihtiyacınız var. Piyasada ben bu işi yaparım diyen onlarca gence rastlayacaksınız. Hepsinden uzak durun. İnternette bir çok site için hazır paketler var ve bunlardan faydalanabilirsiniz. Ancak e-ticaretin içine kredi kartı ve müşterilerinizin güvenliği giriyor ki bu konu çok hassas bir konudur. Bu işi profosyonel birine vermezseniz kısa sürede patlayabilirsiniz. Bu nedenle önerim ideasoft gibi paketler satın almanızdır. Ticimax, kobimaster, t-soft gibi alternatif firmalarla da görüşebilirsiniz.(Unuttuğum varsa yazarsanız sevinirim, soru gelirse de bu paketlerin +-lerini ayrıca anlatırım) Buradaki avantaj ilk etapta sizi kısmen grafik, yazılım ve ceo derdinden kurtaracak olmasıdır. 2-3 sene deneyip çok iyi işler yaptıysanız kendi yazılımınızı sitenizi kurdurmayı, çok kötü gidiyorsa vazgeçmenizi, orta kararda ilerliyorsanız bu platformların dışına taşmamanızı öneririm.

4-Reklam bütçesi konusun aşağıda sorusu sorulmuştu, bir sonraki aşama bu nasıl tanınabilirsiniz?
internetten doğru kanalları bulursanız ortalama aylık 6500tl ile 6 ay toplamda 39.000TL bir maliyetle tanınmaya başlayabilirsiniz. Emin olun bu parayı sokağa - çöpe atacaksınız ancak internette karşımıza çıkan ilk yol bu. Ben bu rakamı göze alamam ve şuradan başlarım: N11 vb siteler çok yüksek komisyon oranları almaktalar. Ve de size her ne kadar çözüm ortağı gibi görünseler de burnundan kıl aldırmayan bilgisiz, bilinçsiz yöneticileri ve sistem adamları ile sizin işinize yön ve renk vermeyle alakası olmayan komisyoncu platformlardır. Bu platformlar gözlerini ve rakabetlerini benzer yurtiçi mağazalara döndüğü için kendi omuriliklerinide çok uzun süre oluşturamazlar ve sizler için hep yanlış kararları alırlar.Ancak tüketiciler tarafından bilinirliği ve güvenilirliği aşina olduğu için ürünleri ilk aşamada sergilemeniz gereken yerlerdir, ayrıca komisyonlarının içinde sizin banka komisyon maliyetleriniz de vardır ki bu da bir avantajdır.Zira bankalar size 1. yılınızı tamamlamadan sanal pos vermeyebilir.(yaşadık) Bu nedenle ülkenin ve piyasanın nabzını tutmakta önemli rol oynarlar. Zaman içinde cahil tüketicilerin de ilk uğrak noktası olan bu platformlarda bazı alışverişlerinizde sabır/ tahammül gösterebilirseniz oralardan da bir istikrar tutturabilirsiniz. Devam etmek de isteyebilirsiniz. Bir diğer seçenekte düşük bütçelerle çalışan reklam şirketleri. Onlara da burada yanıt hakkı doğsun bilgi verirlerse kendileriyle ilgili sevinirim. Ben kendilerini samimi bulmuyorum ve ilk düşündükleri şeyin size çözüm üretmek değil sizden ne kadar para koparmak olduğunu her aşamada hissediyorum/hissettiryorlar.

5-Muhasebe ; yaptığınız işlerin tüm detaylarını not almanız ticari geleceğiniz için olmazsa olmazdır. Genelde buna kafa yoracak zaman bulamayabilirsiniz ancak gerekirse tüm işlerinizi dondurun ve bu konuya öncelik verin. Sizi rezilde vezir de edecek olan arkanızda duran kadın değil, zengin babanızdır veya sizin finansal takipçiliğinizdir. Gerisi yalan. Paranız varsa herkes yanınızda durur. Muhasebeleşme esnasında müşterilerinizin notlarını tutarsanız bir müşteri havuzu oluşacaktır. Bu havuz uzun vadeli olmak istiyorsanız değerlidir.

6-Müşteri hizmetleri: Tüketicilerin sorularına yanıt vermek ayrı bir iştir ve sabır ister. Googledan rahatlıkla yanıt bulacakları soruları günde 50 ayrı müşteriden duymanız sizi gerebilir. Unutmayın ki ne kadar sabreder ve doğru bilgi aktarırsanız o denli memnuniyet sağlarsınız ve bu satışlarınıza doğrudan ve dolaylı olarak yansır. Bizim dolaylı müşteri sayımız oldukça fazladır. Alışveriş yapılmış bir işlemden memnun kalıp farklı bir üründe size ulaşılması tüketici için güven sizin içinde muazzam bir haz doğurur.

7-Kargolama : Ürünlerinizi kargolarken doğru bir paketleme ve kargo takibi önemlidir. Kargo takibi tüketiciler tarafından yapılması gerekirken, sevkiyatlarına hiç bakmayanların oranı %80lerin üzerindedir. Farklı adreslere gönderilen ürünler, kargocuların ilk gördüğü adrese ürünü göndermeleri, paketleri sağdan sola savurmaları ve kırılmalara sebebiyet vermeleri vb. sıkıntılı detayları düzene sokmak iyi bir paketlemeden ziyade devamını takiple bütünlenir. Seri bir kargolama da satışların artması için +bir puandır. Tüm bunların yanında 100tl lik bir ürünün kargolama maliyetini de çok iyi hesaplamalısınız, tüketiciler bunları da önemsemez. Kargosunu bizim ödediğimiz 100 tl lik bir ürünün kargo bedeli şu an şartları ile en az 7tl dir, üzerine eklediğimiz fautranın sadece resmi evrak ve kağıt bedeli(matbaaya ödediğimiz) 1.5tl dir. O ürünün bize gelirken ki kargolama bedeli de bizden çıkar. Bunun yanında üzerine yapıştırdığınız banttan kolisine kadar yaptığınız harcama %20 yi bulabilir. Yani 20tl. Ama müşterileriniz bu detayların hiç birisini umursamadan size şu soruyu sorabilir. X firmada 97tl neden sizde 100 tl. Açıkçası buradan bir şey itiraf etmeliyim ki biz zaman içinde düşük maliyetli ürünlerin bize ciddi zararlar, kargo maliyetleri yarattığını tespit ettik ve özellikle kablo vb. ürünlerde tüketicilerin kendi ihtiyaçlarını doğru tespit edemeden kafalarına göre aldıklarını ve cayma haklarını kullanarak iade etmelerini ciddi bir tehlike olarak gördük ve tüm bu vb. ürünlerimize otomatik zam yaptık. Sadece 2017 yılında bu vb. işlemlerden ettiğimiz zarar 10.000tl nin üzerinde. Ancak müşteri memnuniyeti adına bu taşın altına elimizi soktuk. Ve şahsi fikrimdir bir çok iletişim kurduğum tüketici bu durumu hak ediyor mu tartışmaya açıktır. Zira çok bariz hatalar ve çok agresif ve nezaketten uzak bir müşteri grubu yüksek bir yüzde oluşturuyordu. Ayrıca bu detayda çok önemli çoğu tüketici belli bir bedelin üstünde kargo ücretsiz seçeneği var ise uygun fiyatlı ürünleri sepetine ekleyip beğenmediğini dile getirerek iade edebiliyorlar. Bu da ülkemizin e-ticaret hukuku konusunda daha sağlıklı düzenlemeler gerektiğini gösteriyor. Düşünün bir vatandaş 7 tl kargo ücreti ödememek için 15tl lik bir ürün alıp bize tedarikçiden gelişi, bizden gidişi ve bize tekrar geri dönüşü bedellerini ödetebiliyor. Ve tek bir bildirimi var paketini açmadım, ürünü beğenmedim... Yoruma açık bir finalle bitirdim bu paragrafı

8- Depolama; depolamada en önemli unsur düzenle birlikte stok devir hızıdır. İyi bir stoklama ve depocu değilseniz ve bir ürünün depoya girdiği andan itibaren firmanıza yaptığı maliyetin %0,002 olduğunu bilmiyorsanız 500.000tl lik bir depo stoğunuzun size getireceği aylık stok maliyetinide minimum 1000tl odluğunu bilemezsiniz. Ayrıca stoğunuzu eritecek ciddi bir satış organizasyonunuz yok ise ürünlerin fiyatlaırndaki değişmeleri ve dalgalı piyasalarda döviz değişimlerinin size getireceği zararları da iyi hesap edemezsiniz. Bu riski en aza indirmek için partner depolarla çalışıyoruz ve bir çok ürünü tedarikçi depolarından 24 saat sonra stoğumuza çekerek gönderiyoruz. Bu durum bizim finansal yapımızı stok devir maliyetimizi ve mevsimsel dalgalanmalardan etkilenmemizi sağlarken ve daha az bir depoculuk organizasyonu emeği-enerjisi harcatırken (ki deponun temizliği ve günlük düzeni ciddi emek ister ki arkadaşlar maalesef yurdum insanı emeğe değer vermez.) Ayrıca sık sık şu gibi problemleri de yanında getirebilir.

1-ciddi talep gören ürünler aniden tükenebilir, ödemesi yapılan ürünün satışını iptal etmek zorunda kalabilirsiniz. Tüketiciye 72 ayrı depoyla çalıştığınızı ve 10 a yakın mağazadan çıkış yapılabildiğini ve ayrıca stok güncellemelerin robotlar/bilgisayarlar tarafından gerçekleştiğini bu güncellemenin 24 saatlik bir döngüde cereyan edeceğini iyi bir şekilde anlatmanız gerekecektir.
2-stoğunu net gördüğünüz ürün distribütörler tarafından yanlış girilmiş olabilir farklı ürün gelebilir. Yine satışını onayladığınız ürün iptale gitmek zorunda kalabilir
3-sizin deponuzda olmayan ürün nakliye esnasında hasar görebilir, ürün stok adeti az ise yine bu durumu müşterinize açıklamak sıkıntı yaratabilir.
Sizden ricam aklınıza gelen madde varse özellikle e-ticaretin içinde iseniz eklemeler yapın.
Gündeme ait benzer bir bilgi paylaşayım. Şu an sosyal medyada bir çok firma cep telefonuna gelen ötv zammı karşısında kontrpyede kaldığı için tedarikçilerinden ürünleri her zaman aldığı fiyatlardan alamadığından günlük/güncel işlemlerini iptal etmek zorunda kaldılar. Ve bir çok tüketici durumu mevcut stoklarındaki ürünlerin fiyatları zamlanacağı için spotlayan fırsatçı rantçılar olarak betimlediğinden firmaları "sosyal medya linç"ine uğratmakta. Ben tüketicilere hak veriyorum. Spot pozisyonuna geçen firmalarda olabilir zira yerini dolduramayacaklardır satacakları ürünün ki böyle ise tüketicilerin ürünlerini göndermeleri etik ve doğru olan yoldur. Ancak ben 8. depolama maddesinde olduğu gibi ürünlerin kendi stoklarında tutmadıklarını düşünüyorum.

Bu konu hakkında hassasiyetleri veya geçmiş tecrübeleri olan tüketici arkadaşlara olaya empati ile yaklaşabilmelerini rica ederim.
Değerli arkadaşlar, tüm ürünleri stoğumuzda tutamayız. Alem-i cihan olsak bunu sağlayacak kimse yoktur. Hepsiburada mağazası sırf bu nedenle riskini azaltmak için 600 tane personeline bizim gibi mağazaları ekledi ve depolarımızı depoları gibi kullanıyolar. Ne zaman ürün onlarda tükense bizim gibi firmalar alışverişin devamını sağlıyor. Yani böyle dev firmalar bile bu depolama konusunda farklı çözüm önerileri geliştirirken. Sizlerin düşük bütçelerle devamlılık adına ve müşteri memnuniyetleri adına ürünülerin aracı hizmetlerini sağlamaya çalışan bu gibi küçük işletmelere karşı biraz daha anlayışlı yaklaşmanızı talep/rica ederim. İnanın her firma müşterisine sipariş ettiği ürünü gönderme hasasiyetindedir. Böyle düşünür ki para kazansın. Böyle düşünür ki ticareti daim olsun, firması uzun soluklu olsun. Kimse kendini basit spotlama vb. taktiklerle riske atmaz. E-ticarette adınızın lekelenmesi an meselesidir ve bu durumu çok iyi bilen bir çok müşteri hakkı olmayanı sizden almak için bu kanalları çirkin bir şekilde kullanabilir. Biz bu vb. 2018 yılında 4 ayrı tüketiciyi mahkemeye verdik. Ciddi süreçlerimiz var, bu konuları oldukça dikkate alıyoruz.Bu konuların hepsi depolama konusundaki organizasyon sıkıntılarının bize yansıması olarak gösterilebilir.

Bunun yanında dip not; taşradayım bebeğime şu mamayı bulamıyorum diye bize ulaşan müşterilerimize kendi evladımıza alışveriş yapar gibi alışveriş yapıp ürün gönderimlerimiz olduğu gibi, komandoyum, mahremiyet bölgesindeyim bilgisayarımı güvenilir bir şekilde tamir ettirmek istiyorum diyen kardeşlerimize de yine benzer kolaylıkları ve emekleri vererek yardımcı olduk.

9- Konusuna yaklaşmışken hukuki süreçleri ele alalım. Bilinçsiz bir tüketici bilinçsiz bir e-ticaret mağazası ile karşı karşıya geldiğinde ülke ve toplum adına inanılmaz zararlar ortaya çıkıyor. Şimdi ne alaka diyeceksiniz toplum ve ülke? Şöyle ki günümüz tüketim toplumunda en önemli sorundur (youtube a tüketim çılgınlığı yazarak görseli izlerseniz bilincinize altyapı oluşturmamda yardımcı olacaktır.)
Bir müşteri düşünün bizden ipodtouch alıyor (yaşanmış olaydır) Alıyor kullanıyor ve bunu beğenmedim deyip iade ediyor. Bu ürün bize dünyanın diğer ucundan bir fabrikada üretim aşamalarından geçip geliyor.Kaç kişinin onu bize ulaştırmak için emek verdiğini ve kargolama aşamalarını gözünüzde canlandırın. Biz bedelini ve kargo bedelini ödeyerek sıfır ambalajlanmış ürünü tüketiciye gönderiyoruz. Tüketici bunun sim kart giriş yeri nerede göremedim sim kart girişli olanıyla değiştirin diye iade ediyor.

Benim açımdan bu tüm dünyayı ilgilendiren toplumsal bir sorundur. Daha tüketime geçmeden tüketilmiş bir ürün ve kimlerin ellerinde? Bu durum için gerekli altyapı, bilinç, organizasyon ve özellikle hukuki yeterlilik bizim toplumuzda/ülkemizde maalesef yok. Firmamızın avukatlarıyla saatlerce savunma hazırlayıp mahkemeyi kazandık, uğraştık, emek verdik. E-ticarette sizi en çok yoracak ve daha bir çok farklı konu içinde yoracak olan konulardan biri ülkenin bilinçsiz bürokratik altyapısı, bilinçsiz tüketici ve bilinçsiz mağazalar (biz dahil hepimiz)

10- ar-ge ve 11- sosyal medya işiniz belli bir standarda oturduktan sonra yönelebileceğiniz öncesinde de ufak ufak toplumun tepkimlerini done olarak toparlayacağınız platformalardır. Bazı ürünlerin dönemleri vardır, iyi bir ar-geci popüler olan bir ürünün popülerliğini yitireceği zamanı ölçer ona göre stoklamadan kaçar veya henüz popüler olmadan onu keşfedip yakalayabilir. Ar-ge & satınalma uyumu önemlidir. Bir ürüne ne kadar stokla gireceğiniz finans ve satınalma ile ar-ge bütünleşmesi ile değerlendirirlir. Bizler her konuda kendimizi hakem/hakim gibi gördüğümüz için genelde ar-ge yaparken sağlam temellere dayanmadan ayaklarımızı yerden keserek hamle yaparız. Üfürürüz. Ar-ge yaparken ekibinizin ve çevrenizin fikir ve önerilerini ölçün veya sosyal medyada tartmalar yapın.

12-ceo-13 linkleme-grafik : aslında bu 3üde yine kardeş. Hatta yanına yine sosyal medya eklenebilir. Hazır admin panellerinde bir ürünü tanıtabilmek için en çok aranan kelimeleri kullanarak açılım getirecek platformlar mevcut. Bu size kolaylık sağlayacaktır. Bunun yanında anlaşma yaptığınız topluluğun tercih ettiği güvendiği donanım haber gibi plaftormlarda linklemeler yapabilir, ürünlerinizi iyi ifade edeceğini düşündüğünüz görsel ve videolarla destekleme çalışmaları yapabilir. Tanıtım süreçlerini hızlandırabilirsiniz. Eş zamanlı yapılan hamleler her zaman kopuk kopuk yapılan çalışmalardan daha fazla verim bırakacaktır.Bu konuda yazılmış makaleler ve yapılmış işleri mutlaka takip edin zira bu çalışmalar her gün güncellenen ve kişinin kendini geliştirmekten hiç vazgeçmeyeceği platformlardır.

Umarım sıkılmadınız. Sorularınızı bekliyorum.
Saygılarımla.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi netteonline -- 4 Mayıs 2019; 18:50:53 >

OlguErhan

Kurmay Yarbay

14580 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

elLbufFer

Binbaşı

1456 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

elLbufFer

kullanıcısına yanıt

elLbufFer

Binbaşı

1456 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: netteonline

Merhaba, öncelikle bilmenizi isterim ki sorunuza yanıt bulabileceğiniz konular farklı başlıklarda donanimhaber'de açılmış durumda ben bir kaç tanesine denk geldim. Farklı bakış açılarını oradan yakalayabilirsiniz.
Sorunuza 6-7 yol ile açılım yapılabilir ancak ben 2-3 yol önerebileceğim zira diğer seçenekler yapınıza uygun olmayabilir. Öncelikle sektörünüz ve ürün sayınız çok önemli. Ve hepsinden önemlisi nasıl bir e-ticaret sitesi kuracaksınız, kendiniz mi yapacaksınız yoksa aracı bir firma ile mi yola çıkacaksınız. Çok fazla bütünleyeni var, öncelikli düşünmeniz gereken bunlar.

Basitçe reklam konusuna girelim. En düşük başlangıç ortalama aylık 6500TL bir bütçe ile 6 ay boyunca reklam yaparsanız siteniz 6. aydan itibaren farkedilmeye başlayacaktır. Bu reklamlara devam ettiğinizde sonraki her ay dönüşler almaya başlarsınız yani tahminen 6 ay boşa kürek çekip sadece 40.000TL kadar bir reklam harcaması ile "başlamak" tabanı oturtmak için ilk adım. Reklam için harcamayı göze aldığınız bütçeniz de önemli.(Hangi reklam kanallarını kullanmalı oda ayrı bir konu) Hb ve n11 gibi platformlar paranızı dağıttığınız mecralar olarak görünse de e-ticareti oturtmak için airbag görevi görebilirler. Ayrıca bu vb. kanallar farklı tüketici gruplarına ulaşmak için biçilmiş kaftanlar. Hepsinin tüketici yapısı farklıdır. Size uygun tüketici kalıbı belkide bu platformlardan size gelecek müşterilerde saklı olabilir. Sonuca ulaşmak için giden her yolun mübah olduğunu düşünüyorum. Ayrıca n11 ve sahibinden gibi ürünlerinizi takip eden kişi sayısını görebileceğiniz yapılar sizin elinize istatistiki veriler sunar.
Başarılar, bol şans.

6500 çok büyük bir rakam hocam . Benim siteden beklentim aylık 2000-3000 arası zaten . Kitap ve kırtasiye işini yapıyorum . N11 hb de satış yaptım fakat çok ürün koymadım oradan mi Baslamam gerekiyor ?

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

epamuk

Yüzbaşı

393 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

epamuk E kullanıcısına yanıt

Merhaba, sektörünüzü belirtebilirseniz daha iyi olur. Tekstil işiyle uğraştığınızı tahmin ediyorum. Bu varsayımla bir kaç farklı açıdan değerlendireceğim ve en sonunda da almak istediğinizi yanıtı aktaracağım. Ancak bu yanıt sizi tatmin etmeyecektir. Zira bu konu ülkemizin kanayan bir yarası. Bu sıkıntılara parmak basacağım. Çözümü beraber üretelim.
Altyapınızı bilmiyorum genel bilgi aktarıyorum üzerinize alınmayın. Öncelikle kişisel görüşüm "üretici firmalar e-ticaret yapmamalılar," eğer yapacaklar ise kendi içinde bu konuyla direk ilgilenecek birimler oluşturmalılar. İhtisaslaşma olmadan büyüme ve ilerleme olmaz. Üretim oldukça zor ve meşakkatli bir iş. E-ticaret daha çok son kullanıcıya hitap eden bir yapı, bana kalırsa üretici ürününü toptan satışı hedeflemeli. Yani burada sorulması gereken soru; amacınız yurt dışında konteyner bazında köprü bağlantılar mı oluşturulmak isteniyor? Yoksa son kullanıcıya 1 üretip 40 satmak mı hedefleniyor? İlk önerim kendi içinizde bir birim oluşturun ve o birimi de satış yaptığınız bir firma gibi görün e-ticaret aksi halde pamuk ipliği gibi firmanızı çıkmaza sokacak kadar ayağınıza dolanabilir, sizi üretim stratejileri konusunda hedeflerinizden uzaklaştırabilir. E-ticaretin içinde satış,satınalma, depo, kargolama, finans,müşteri hizmetleri,hukuk(tüketici hakları vb.) kılcal alanlar var. Ve benzer alanlar üretiminizin içinde de var. Üretimi çok iyi biliyorsunuz ve saydıklarımı doğru uygulayabilirsiniz. Bizim insan yapımızın en önemli zafiyeti kendisini her konuda hakem veya hakim görmeleridir. Özetle üretimde e-ticarete girmede 1.adım e-ticareti ayırmak olmalı. Firmaların e-ticaret konusunda müşteri memnuniyetlerinin oldukça düşük olduğunu ve n11 vb. sitelerde satış yapan b****r gibi dev firmaların genelde döküldüğünü, müşteri memnuniyetlerinin %70lere kadar düştüğünü ve itibarlarını toparlamak adına çıktıklarını belirterek bu sorunuzun dışında kalan bölümü kapatıyorum.

Bu konuda bir kitap yazılsa yine eksik kalan noktalar olacaktır, salkım saçak yazmak istemiyorum ancak bilgisi tecrübesi olan kim varsa katkıda bulunmaktan çekinmesin lütfen.

1- Bürokrasi ve kargolama : Ülkemizde ilk etapta Katar ve Bosna Hersek'e ürün satma konusunda adımlar atıldı. Yurtdışı adımlarının en önemli ayağı kargolama sorunları. Bu konuda hiç bir firma yeterli organizasyonu sağlayamadı ve devlet desteğini alamadı. Devlet desteğini alamamasının en büyük sebebi ülkemizdeki bürokratik ayaklardaki kişilerin yalınayak oluşları. Tecrübesiz ve bilgisizi insanlar olmaması gereken birimlerde ve icraat üretemiyorlar. Siz ürünü doğru kanallardan kargolayamıyorsanız tüketiciyi bulsanız bile, çok iyi ürün üretseniz bile kanal bağlantısı gerçekleşemiyor. Bu alanda oldukça çalışma var ancak kanal apse yapmış çözüm yolları örümcek bağlıyor.

2- satış kanalları : Amazon gibi firmalar çok iyi ve hızlı çözümler getiriyorlar(tr yi kastetmiyorum) Sipariş verdiğiniz bir ürün 1 hafta içinde Aramex vb yollardan size ulaşabiliyor. Siz bir benzerini bulup keşfedemezseniz veya devlet eliyle yaratılmaz ise kanal yine çöküyor. Alibaba, aliekspress devletin desteğini sonuna kadar almış altyapılar, bir ülke düşünün ki kendi e-ticaret devinin kapısına hızlı tren organize etsin ve tüm dünyaya yayılması için kargoları tüm havayollarına vb. noktalara ücretsiz taşıttırsın, Ürün geri dönüşlerinde ise güven adına her türlü taşın altına elini soksun. Sizin var olup uluslararası arenada koşturmak için olmazsa olmazınız işleri kolaylaştırılmış satış kanallarıdır. Bu konuda epttavm için tüm imkanlar seferber ediliyor(çalışılıyor) ancak realitenin çok gerisinde ve bir kaç arkadaşın bireysel çabası ile inanılmaz yavaş ilerleniyor. Sıradaki ülkeler Kosova, Azerbaycan ve belki Amman. Çap bu. Hedeflenen ülkeler Amerika, İngiltere, Almanya, Hong Kong, Çin. tabi bunlar sadece göz boyama. Hb şu anda benzer hamlelerde atağa geçti, süreci ilgiyle takip ediyoruz.

3-İhracatçılar : İstanbul'da toplanmış ithalatçılar var. Simsar gibi sizin ürettiğiniz ürünü tüm belgeleriyle gerekli noktalara pazarlamayı vaat ediyorlar. Dilediğiniz ve hayal ettiğiniz ülkeye ulaşmanızı sağlayacaklarını ifade ediyorlar. Bunun için hazır e-ticaret paketleri pazarlayan firmalarının seminerlerine bedeller ödeyip katılıyorlar. İthalat ihracat departmanınız veya bu iş için gerekli belgeleriniz yoksa sizden satın alıp ürününüzü yurtdışına pazarlıyorlar.

Sonuç : a- Ülkeler üreticiler adına yolları ve kanalları açmalılar bu alanda adımlar doğru noktaya gelene kadar sabretmeyi öneriyorum.
b- kendi ilinizde veya ülkenizde belli başarılar hedefleyip küçük çemberler oluşturup bu çemberlerin içinde büyünmeli. Bu sırada vurucu bir markanız veya ürününüz var ise diğer ürünlerle dallanıp budaklandırmadan tekil satışlara satış kanalları üzerinden başlanabilinir, ummadık sürpriz siparişler alabilirsiniz.
c-kesinlikle e-ticaret ile üretim ayrılmalı. Biz bölgemizde e-ticaret yapmak isteyen üreticilere eğitimler veriyoruz, bulunduğunuz bölgede bu gibi hamleler ile iç yapınızı güçlendirin. İcraat aşamasında ayağınıza e-ticaret çok dolanacaktır.
d- zamanınız ve tahammülünüz yok ise ürünlerinize uygun nokta atışı bir ülke tespit edip orada yabancı ülkelerde mal çeken firmalarla kardeş çalışmalar yapabilirsiniz. Örneğin bizi bu şekilde bulan bir uzakdoğu firması var ve kendi alanlarımızda paslaşıyoruz. Aynı çalışmayı yurtiçinden bir firma ile de yapabilirsiniz aynı sektörlerdeki firmalar maalesef ülkemizde birbirlerini rakip görüyorlar, kardeş hamleler ortak parça işler saha genişletmeye yardımcı olacaktır.

Umarım yardımı dokunur, saygıyla..

elLbufFer

kullanıcısına yanıt

elLbufFer

Binbaşı

1456 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

elLbufFer

kullanıcısına yanıt

elLbufFer

Binbaşı

1456 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

elLbufFer

kullanıcısına yanıt

_MAD_

Teğmen

120 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Guest-EA80194D8

Yüzbaşı

289 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

_MAD_

kullanıcısına yanıt

arnold_

Yüzbaşı

255 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

arnold_

kullanıcısına yanıt

PONRO

Teğmen

156 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

E-Ticaret hakkında merak ettikleriniz

Benzer içerikler