Şimdi Ara

- Ekonomik KRİZ kime KRİZ? - (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
869
Cevap
6
Favori
28.631
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • @MoĞoLLar

    Hangi seminerden bahsediyorsunuz bilmiyorum ama o seminerde söylenenlerin doğru olduğunu nereden biliyorsunuz? Ekonomi düzelmeyecek, çöküş yaşayacağız, iflas edeceğiz! Bu kadar basit mi?... Çözüm nedir sorusuna yanıt da bir o kadar ilginç: boşa harcama yapmayın, toprağı olan kendine yetsin yani kısaca paraları yastık altına atın...
    Devletin bastığı paralar yastık altlarında biriksin, devletin bastığı paralar piyasaya geri dönmesin, devlet para talebi yüzünden devamlı para bassın, basılan paralar yüzünden paranın değeri düşsün enflasyon artsın, yastık altında para yatarken piyasadaki paralara her sene bir sıfır daha eklensin, sonra elimizde ne para kalsın, ne yastık, ne yorgan ne yatacak yatak ne de başımızı sokacak ev kalsın...

    Ayrıca ek olarak söylediklerinize de cevap vermek istiyorum.
    KutluhanGüngör küresel krizin çiftçiyi vurduğunu söyledi. Nasıl vurdu diye sordum, küresel kriz değil 5-6yıldır akp hükümeti vurdu dedi. Bende tekrar sordum küresel kriz çiftçiyi nasıl vurdu diye. Aldığım cevap "türban mı örtüyor o sizin iğrenç günahlarınızı" oldu. Benim amacım ısrarla küresel krizi konuşmaktı ama bir türlü konuşamadık...

    NovariX ise küresel kriz yüzünden insanların 20liraya adam öldürdüğünü, 100liraya fahişelik yaptığını, depresyonda, işsiz ve borç içinde olduğunu söyledi. Bende bütün bu saydıklarının nedeninin küresel kriz olmadığını anlatan bir yazı yazdım. Burada geçmişten örnekler vermem NovariX'in söylediklerinin küresel kriz olmadan da varolduğunu göstermek içindi. Sonuçta amacımız küresel krizi konuşmaksa söylenen şeylerin sadece küresel kriz ile ilgisi olması gerekir. Tutupta 50yıldır kanayan bir yarayı daha dün olmuş gibi anlatmak, küresel krizi konuşmak değildir. Yani burada da sadece küresel krizi konuşmamız gerektiğini anlatmak istedim.




  • Bu yaşıma geldim, ekonomik kriz lafının kullanılmadığı, piyasalar kötü denilmediği, battık gidiyoruz laflarını duymadığım bir dönem olmadı.
    Ekonomik olarak parlak bir durumda olmadığımız malum ama bu sadece bu günün sorunu değil. Sadece bu ülkeyi yönetenlerden kaynaklanan bir sorun da değil. Çok çok derin analizlerinin yapılması lazım. Bu ülke batmaz ama bir İsviçre, Kanada gibi de olmaz.

    Belki bana kızanlar olabilir ama bence şu anda bu ülkede en iyi durumda olanlar askerler ve memurlar. Ülkenin genel düzeyine göre maaşları fena değil ve herşeyleri garanti.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Dellci

    @MoĞoLLar

    Hangi seminerden bahsediyorsunuz bilmiyorum ama o seminerde söylenenlerin doğru olduğunu nereden biliyorsunuz? Ekonomi düzelmeyecek, çöküş yaşayacağız, iflas edeceğiz! Bu kadar basit mi?... Çözüm nedir sorusuna yanıt da bir o kadar ilginç: boşa harcama yapmayın, toprağı olan kendine yetsin yani kısaca paraları yastık altına atın...
    Devletin bastığı paralar yastık altlarında biriksin, devletin bastığı paralar piyasaya geri dönmesin, devlet para talebi yüzünden devamlı para bassın, basılan paralar yüzünden paranın değeri düşsün enflasyon artsın, yastık altında para yatarken piyasadaki paralara her sene bir sıfır daha eklensin, sonra elimizde ne para kalsın, ne yastık, ne yorgan ne yatacak yatak ne de başımızı sokacak ev kalsın...


    Ayrıca ek olarak söylediklerinize de cevap vermek istiyorum.
    KutluhanGüngör küresel krizin çiftçiyi vurduğunu söyledi. Nasıl vurdu diye sordum, küresel kriz değil 5-6yıldır akp hükümeti vurdu dedi. Bende tekrar sordum küresel kriz çiftçiyi nasıl vurdu diye. Aldığım cevap "türban mı örtüyor o sizin iğrenç günahlarınızı" oldu. Benim amacım ısrarla küresel krizi konuşmaktı ama bir türlü konuşamadık...

    NovariX ise küresel kriz yüzünden insanların 20liraya adam öldürdüğünü, 100liraya fahişelik yaptığını, depresyonda, işsiz ve borç içinde olduğunu söyledi. Bende bütün bu saydıklarının nedeninin küresel kriz olmadığını anlatan bir yazı yazdım. Burada geçmişten örnekler vermem NovariX'in söylediklerinin küresel kriz olmadan da varolduğunu göstermek içindi. Sonuçta amacımız küresel krizi konuşmaksa söylenen şeylerin sadece küresel kriz ile ilgisi olması gerekir. Tutupta 50yıldır kanayan bir yarayı daha dün olmuş gibi anlatmak, küresel krizi konuşmak değildir. Yani burada da sadece küresel krizi konuşmamız gerektiğini anlatmak istedim.



    seminerde adamın dediklerinin %2 si hakkında düşüncem olduğunu belirtmişim zaten , fazla bi bilgi yok orda anlatmak istediğim ekonomistin ülke ekonomisine yaptığı yorum ...
    Yastık altında para var diyorsun , buna cevap verme tenezzülü göstermiyorum , para akışının nerelere gittiği ve kimde para olduğu ortada , piyasaya para kazandıralım diyoruz devlet büyük özelleştirmeler yapıyor yabancı şirketlere .

    quote:


    Ayrıca ek olarak söylediklerinize de cevap vermek istiyorum.
    KutluhanGüngör küresel krizin çiftçiyi vurduğunu söyledi. Nasıl vurdu diye sordum, küresel kriz değil 5-6yıldır akp hükümeti vurdu dedi. Bende tekrar sordum küresel kriz çiftçiyi nasıl vurdu diye. Aldığım cevap "türban mı örtüyor o sizin iğrenç günahlarınızı" oldu. Benim amacım ısrarla küresel krizi konuşmaktı ama bir türlü konuşamadık...


    ''Burada küresel krizden bahsediyoruz. Fakat siz şimdiki durumu 5-6 sene öncesiyle karşılaştırıyorsunuz.'' diyorsunuz ..
    o size
    quote:

    Ben akp başa geçtikten sonra olanları söylüyorum. Zaten çiftçi krizi akp iktidarından beri yaşıyor. Çiftçi eziliyor, sömürülüyor. Küresel kriz nedense damadın altın şirketine, bilalin gemisini etkilemiyor. Yardakçıları etkilemiyor. Zengin daha zengin oluyor, normal vatandaşın standartları daha çok düşüyor.


    diyor , türban kelimesi nerde söyliyebilirmisiniz ?

    quote:

    NovariX ise küresel kriz yüzünden insanların 20liraya adam öldürdüğünü, 100liraya fahişelik yaptığını, depresyonda, işsiz ve borç içinde olduğunu söyledi. Bende bütün bu saydıklarının nedeninin küresel kriz olmadığını anlatan bir yazı yazdım. Burada geçmişten örnekler vermem NovariX'in söylediklerinin küresel kriz olmadan da varolduğunu göstermek içindi. Sonuçta amacımız küresel krizi konuşmaksa söylenen şeylerin sadece küresel kriz ile ilgisi olması gerekir. Tutupta 50yıldır kanayan bir yarayı daha dün olmuş gibi anlatmak, küresel krizi konuşmak değildir. Yani burada da sadece küresel krizi konuşmamız gerektiğini anlatmak istedim.


    Bende burada size 2 dönemin karıştırılmıyacağını söyledim : O dönemin koşullarında yapılması gereken hareketlerin ardından bir parasal noksanlık vuruyor ülkeyi , şimdi ise ülke içi halkın ekonomik anlamda , zenginler , orta , fakir kesim olarak 3 e ayrılması ve zenginler ile fakir halkın ekonomik farkının çığ gibi büyümesi bundada hükümetin iyi yönetim yapamamasının nedeni var



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi The Beatles -- 8 Haziran 2009; 15:50:58 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: MoĞoLLar

    seminerde adamın dediklerinin %2 si hakkında düşüncem olduğunu belirtmişim zaten , fazla bi bilgi yok orda anlatmak istediğim ekonomistin ülke ekonomisine yaptığı yorum ...
    Yastık altında para var diyorsun , buna cevap verme tenezzülü göstermiyorum , para akışının nerelere gittiği ve kimde para olduğu ortada , piyasaya para kazandıralım diyoruz devlet büyük özelleştirmeler yapıyor yabancı şirketlere .

    Fakat siz bu %2'ye dayanarak Türkiye'nin kötüye gideceğine %100 inanmışsınız. Herkes ekonominin kötüye gideceğine inanırsa paralar ister istemez yastık altında birikmeye başlar. Yani ben yastık altı para ben var demiyorum, sizin bahsettiğiniz ekonomistin (hatırladığınız kadarıyla) sölyediği çözümden paraların yastık altında biriktirilmesi gerektiği çıkıyor diyorum.



    quote:


    ''Burada küresel krizden bahsediyoruz. Fakat siz şimdiki durumu 5-6 sene öncesiyle karşılaştırıyorsunuz.'' diyorsunuz ..
    o size
    quote:

    Ben akp başa geçtikten sonra olanları söylüyorum. Zaten çiftçi krizi akp iktidarından beri yaşıyor. Çiftçi eziliyor, sömürülüyor. Küresel kriz nedense damadın altın şirketine, bilalin gemisini etkilemiyor. Yardakçıları etkilemiyor. Zengin daha zengin oluyor, normal vatandaşın standartları daha çok düşüyor.


    diyor , türban kelimesi nerde söyliyebilirmisiniz ?

    Sizce bu yazdıkları konuya bir cevap mıdır?
    Yok çiftçi eziliyor, çiftçi sömürülüyor... Yok damadın şirketi, Bilal'in gemisi...
    Hem çiftçinin küresel kriz dolayısıyle neden ezildiğine dair hiçbir açıklama getirme hem de tut elaleme hırsız de, şirketine gemisine laf at... Olacak iş değil... Sanırım "türban" kelimesi de siz okumadan önce silinmiş...
    Bilal'in gemisi diye devamlı geçen gemi 2milyon $'a taksitle alınmış ikinci el bir kuru yük gemisi. Bu gemiye %50 ortak olmuş. Yani 1milyon$ eder. Sayın Kutluhan da çiftçilik dolayısıyle sömürüldüğünü düşünüyorsa trilyonluk tarlaları bırakıp bir gemicik alabilir.
    Ama sanıyorum o zaman küresel krizden çok daha fazla etkilenecekti, çünkü biliyorsunuz kriz ithalat ve ihracatı durma noktasına getirdi.
    Bu durumda büyük olasılıkla armatörlerin küresel kriz nedeniyle ezildiğini söyleyecek ve çiftçilikle uğraşan bir milletvekili oğlu bulup ona saracaktı



    quote:



    Bende burada size 2 dönemin karıştırılmıyacağını söyledim : O dönemin koşullarında yapılması gereken hareketlerin ardından bir parasal noksanlık vuruyor ülkeyi , şimdi ise ülke içi halkın ekonomik anlamda , zenginler , orta , fakir kesim olarak 3 e ayrılması ve zenginler ile fakir halkın ekonomik farkının çığ gibi büyümesi bundada hükümetin iyi yönetim yapamamasının nedeni var


    Bende bu iki dönemi karşılaştırmamamız gerektiğini söylüyorum zaten. Eğer karşılaştıracaksak aynı şeylerin geçmişte de varolduğunu görürüz ve bu yüzden küresel krizin gerçek etkilerini göremeyiz. Konumuz küresel kriz olduğuna göre neden 1950 temelli 59 yıllık sorunlarla ilk defa 2009 krizinde karşılaşıyormuş gibi konuşalım ki? Bu haksızlık değil mi? Ben diyorum ki "küresel kriz oldu, ertesi gün Türkiye'de kimleri nasıl etkiledi?".

    Konu da bu soruya cevap arıyor, diyor ki bir yandan banka hesapları artarken, bir yandan da alışveriş çoğalıyor diyor. Mesela araba satışları artmış, satılan arabalar 1.3-1.6litre motor arası odaklanmış durumda. Sizce zenginler ekonomik araç mı seviyor? Sanmıyorum. Sıradan vatandaş alıyor bu arabaları... Vatandaş kriz dolayısıyla yanıp kavruluyorsa bu araçları nasıl alıyor? Üstelik araç kredisi oranı da tam kriz zamanında düşmeye başlıyor. Araçların %80'e yakını nakit para ile alınıyor. Madem borç içinde yüzüyoruz, bu nakit bolluğu nereden geliyor? Üstelik bankalar kârlılıklarını arttırıyorken.. Vatandaşta para olmasa araba alamaz. Piyasada geri dönecek para olmasa banka kredi veremez. Alacak müşteri olmasa kimse araba satamaz. Piyasada çok para olursa değersiz para yüzünden vatandaş yiyecek ekmek bulamaz, Merkez Bankası piyasaya yeni para süremez.
    Arz-talep açısından bakarsak herşey yerli yerindedir. Demek ki çarkları dönen, işleyen bir ekonominin içindeyiz.
    Zaten herşeyi bir kenera bırakalım, artık Türkiye'de enflasyon canavarı diye bir kavram yok. En son kaç oldu? 9 civarı sanırım. Krizin kralı gelse, %9 enflasyonda vatandaşı kriz teğet geçer. Bakın enflasyon %35 olsaydı, o zaman görürdük teğet mi kiriş mi
    Ben ömrü hayatımda bu kadar yumuşak geçen kriz görmedim. Daha yaşlılara soruyorum "sen buna kriz mi diyorsun?" diyorlar
    Zaten orta halli bir dede bulun, o size bütün Türkiye ekonomik tarihini anlatsın, bir de onlardan dinleyin, kim iyi yönetmiş iyi yönetememiş




  • quote:

    Orjinalden alıntı: KutluhanGüngör

    Nakit parası olanlar krizi çok büyük avantaja çevirdi. Çiftçiyide kriz çok kötü ekledi.




    Cevap burda yatıyor bravo
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Dellci

    Daha önce insanlar 20.000.000 lira için birbirini öldürüyordu.
    Daha önce insanlar 100.000.000 lira için fahişelik yapıyordu.
    Ne büyük para
    Şimdi ki halimize bak sadece 20 lira 100lira için...
    Dünyanın neresine giderseniz gidin 20lira için adam öldüren, 100 lira için fahişelik yapanları bulursunuz...
    Bunlar konuya doğru örnekler değildir...

    Tüm ülke 1938'den beri deresyonda, işsizlikten kıvranıyor, borç içinde boğuluyor...
    2.dünya savaşı sırasında açlıktan öldü bu millet... Sözde kendi kendimize yetiyorken...
    Borç her zaman vardı, bakkala kasaba yazdırılırdı. Eskiden hakikaten içmeye ayranı olmayan insanlar vardı ve bunlar ortadirekti. Devran değişti, bugün ortadirek "en kral telefon bende olsun" diye borç yapan ayranı olmayanlarla doldu taştı...
    O telefonu almasa ayda 250litre ayran içer haberi yok...
    Bugün en azından devlet borçlarını çevirebiliyor... Eskiden kamunun borcu neydi öyle? Devlet memura maaş ödeyecek para bulamıyordu, elin ülkesinden borç alıyordu da öyle ödüyordu...

    Bugün 250.000lira bir zenginlik göstergesi değildir. Ankara'da eli yüzü düzgün bir ev ancak alırsınız.
    Bu 250.000liralık hesaplar olsa olsa ya ortadirek kesimin ya da kobilerindir.
    Azalsa daha mı çok mutlu olacaktık? Daha iyi mi olacaktı? Sanmıyorum.
    O zaman bu hesaplardaki artış hepimizi sevindirmelidir...




    Çok farklı seviyelerdeyiz.

    Siz hükümet - iktidarı korumak için elinizden geleni yapıyorsunuz; bense GERÇEKLERİN görünmesi için...

    Hala hesaplardaki artış diyorsunuz; şaka gibi.
    Bu tartışmayı sürdürecek değilim; dışarıdan bakanlar aradaki farkı anlamayabilirler.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: NovariX



    Çok farklı seviyelerdeyiz.

    Siz hükümet - iktidarı korumak için elinizden geleni yapıyorsunuz; bense GERÇEKLERİN görünmesi için...

    Hala hesaplardaki artış diyorsunuz; şaka gibi.
    Bu tartışmayı sürdürecek değilim; dışarıdan bakanlar aradaki farkı anlamayabilirler.


    Ben sizin söylemek istediğinizi anlıyorum merak etmeyin. "Millet fakirlikten ölüyor, siz tutmuş "banka hesapları arttı" diyorsunuz" anlamında yazıyorsunuz.
    Bende "milletin fakirliği son küresel krizden dolayı değildir. Bizim konumuz küresel krizdir ve banka hesaplarının artışıyla ilgilidir, gelin onu konuşalım. " diyorum.
    Bilmem anlatabildim mi?...
    Konuyu açıp okursanız görürsünüz, küresel kriz ve banka hesaplarının artışı sorgulanmıyor mu?
    Sizin bu konuda tutupta "millet aç" edebiyatı yapmanız doğru mu sizce?...

    O zaman her konuya giriş cümlesi yazabiliriz.

    Konu sahibi - Uzayda hayat var mı?
    X - Türkiye'de millet açlıktan ölüyor siz uzayda hayattan bahsediyorsunuz!

    Hoş oldu mu? Olmadı.. Ben bunu vurguluyorum...




  • @ Dellci
    Son kez cevap vericem çünkü ne desem ayrı telden çalıyorsun

    Bana %2ye inanarak %100 inanmışsın diyorsun ki nerden çıkardın onu anlamadım fakat sen kendine inanarak ve sadece kendi söylediğini dinliyerek kendine %100 inanıyorsun şu an ülkenin iyi gittiğini savunuyorsun tamam iyi gidiyor ülke bişey demiyorum , yada her ne diyorsan onu diyorum

    Ek olarak adamın yazdığı cevap mıdır sorumudur bilemem , ben sana yaptığın çelişkiyi söyledim başka konuya sıçramam fakat çelişkiyi bırakıp başka telden çalıyorsun o yüzden daha tartışmaya gerek yok

    3.cevabına bişey demiyorum Türkçenle ilgili bi durum olduğuna inanıyorum

    Ben sana karıştırılmaması gerek demişim , siz karşılaştırma diye tutturmuşsunuz , Karıştırma ile demek istediğim Geçmiş ile günümüzün karşılaştırılmasının bile mümkün olmıyacağını vurgulamak istiyorum , yani koşullar farklıydı ..ki hâla karşılaştırılmamalı diyorsunuz , e önceki yazdığınız şey , Benim şu anki dönem ile Karıştırılmaması gerek dediğim dönemdeki zorluklar ile alakalı değil mi ?

    @ DellciTüm ülke 1938'den beri deresyonda, işsizlikten kıvranıyor, borç içinde boğuluyor...
    2.dünya savaşı sırasında açlıktan öldü bu millet... Sözde kendi kendimize yetiyorken...
    Borç her zaman vardı, bakkala kasaba yazdırılırdı. Eskiden hakikaten içmeye ayranı olmayan insanlar vardı ve bunlar ortadirekti. Devran değişti, bugün ortadirek "en kral telefon bende olsun" diye borç yapan ayranı olmayanlarla doldu taştı...
    O telefonu almasa ayda 250litre ayran içer haberi yok...
    Bugün en azından devlet borçlarını çevirebiliyor... Eskiden kamunun borcu neydi öyle? Devlet memura maaş ödeyecek para bulamıyordu, elin ülkesinden borç alıyordu da öyle ödüyordu...


    Hâla neyine karşılaştırma yapılmaması gerek diyorsunuz , Siz yapmışsınız ki bende yapılmaması gerektiğini söylemişim . Bunun üstüne ya eskiyi araştırıp o zamanın koşullarına bakıp beni haksız çıkaracaksın , yada oturup susacaksın , konuyu öyle bir dolandırdın ki nereye geldik bana rakamlar ile açıklama yapmışsın.

    Rakamları karıştırma kriz ile ilgili buraya rakamları koyarsak DH nin databasesi yetmez , bize 3-5 tane şey söyliyip kriz yok diyemezsin ...

    Haaa o dedelere soruyorum diyip yine eski ile günümüzü karşılaştırma yapmışsın ki yukarıdada yapmamalıyız yazmışsın . O zaman dedelerin biliyordur ki bu ülke Tüm Dünyayı karışısına alarak Kıbrısa girdi ve 10-15 yıl ambargo yedi , ha o zamanki baştakilerde yapabilirmiş sözde kınamayı , ama soykırımı önlemek için tüm kötü koşullara rağmen göğüs germişler bu koşullara .. Şu an kötü olan koşul mu var zaten amerikan kuklası olmuşus , toprağımızı satıyoruz , özelleştirmeleri yapıyoruz , Sonra Moderatöre one munite diyince Kralsın diyip geçiyoruz ... Hadi bakalım göriyim ben onu bi daha girsin kuzey ıraka , Abd resti çekti geri çekildi ama hâla canımız yanıyo orda , hadi göriyim ondan sonra kaç yıl ambargo yediriyo ülkeye ... Ama gerek yok çünkü zaten ülkenin heryerini satarak ambargoya gerek kalmadan ekonomi çöktü

    Al buda 2003 ve 2004 yılında yapılan özelleştirmeler...

    58. HÜKÜMET DÖNEMİNDE 2003 YILINDA YAPILAN ÖZELLEŞTİRMELER BAŞBAKAN: ABDULLAH GÜL – AKP
    T.denizcilik işletmelerine ait Çeşme ve Kuşadası limanları, SEKA’ya ait Afyon, Balıkesir ve Çaycuma işletmeleri.
    Sümer holding a.ş.ye ait Sakarya traktör sanayi işletmesi, SEKA taşucu tersane alanı, Meybuz A.Ş, Gerkonsan A.Ş, SEKA aksu işletmesi, TDİ’ye ait Dikili ve Trabzon limanı ve Tekel.

    59. HÜKÜMET DÖNEMİNDE 2004 ve 2005 YILLARINDA YAPILAN ÖZELLEŞTİRMELER BAŞBAKAN: R.TAYYİP ERDOĞAN – AKP
    Gemlik ve İstanbul gübre sanayi işletmeleri, Bursagaz A.Ş, Esgaz A.Ş, Seka Karacasu işletmeleri, Beykoz deri ve kundura, Divriği (hekimhan) işletmesi, Samsun ve Kütahya gübre sanayi işletmeleri, Tümosan, Eti krom, Eti gümüş, Eti alüminyum, Eti bakır, Çayeli bakır işletmeleri ve Erdemir.
    Sümer holding Bakırköy işletmesi ve Manisa pam. Mensucat ve Sarıkamış işletmesi, Seka akkuş işletmesi, Eti elektrometalurji, Kütahya ve Adapazarı şeker fabrikası.
    Ataköy turizm, Ataköy otelcilik, Ataköy marina ve yat işletmesi, Kıbrıs Türk hava yolları, Türk Telekom, Kuşadası tatil köyü, Emekli sandığına ait büyük Efes ve Ankara oteli

    Bundan sonra cevap versen tekrar cevap vermiyecem , inandığına inanırsın konuşmana gerek yok ne kadar konuşsan seninde düşüncen belli benimde ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi The Beatles -- 8 Haziran 2009; 19:36:38 >




  • Yazdıklarımın ne amaçla yazıldığını ben biliyorum ve sizlere de açıkladım. Ancak siz beni anlamıyorsunuz.
    Ben geçmiş yıllarla ilgili örnekleri konunun özünden sapıldığı için verdim. Küresel krizi konuşmamız gerekir başka birşeyi değil. Siz hala benim geçmiş yıllarla ilgili yazdığımı sanıyorsunuz.
    Oysa ben yazılan örneklerin küresel krizle ilgisi olmadığını göstermek için, küresel krizle alakası olmadığını anlatmak için yazdım. Siz tuttunuz ama o zaman devir farklıydı, çevre farklıydı, koşullar farklıydı demeye başladınız. Eee ben zaten onu diyorum, geçmişi değil şimdiyi konuşmak için, geçmişten beri varolan şeyleri değil, küresel krizle beraber gelenleri konuşalım diyorum. Konunun da bizden istediği budur zaten...
    Ama anlaşılan şu ki sizinle ne küresel krizi ne konuda bahsi geçen bankalardaki hesapların artışını ne de TOBB başkanının kriz ile ilgili söylediklerini konuşamayacağız...
    Madem cevap yazmayacağınız yönünde tavır koydunuz, bu da benim konuya son cevabımdır. Konuşmayız olur biter...




  • dolar 1.18 e indi herkes faydalandı......sonra para arzını kıstılar ekonomik kriz yaptılar dolar değerlendi.....fed'e olan borç her sene katlanarak artıyor.ee parayı devlet değil de tüzel kişiler yapınca faizini de alıyorlar ama nerden .....paranın yaratıcısı faizle para satıyorsa faizini nasıl alır?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gaea -- 8 Haziran 2009; 23:32:30 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: MoĞoLLar

    Al buda 2003 ve 2004 yılında yapılan özelleştirmeler...

    58. HÜKÜMET DÖNEMİNDE 2003 YILINDA YAPILAN ÖZELLEŞTİRMELER BAŞBAKAN: ABDULLAH GÜL – AKP
    T.denizcilik işletmelerine ait Çeşme ve Kuşadası limanları, SEKA’ya ait Afyon, Balıkesir ve Çaycuma işletmeleri.
    Sümer holding a.ş.ye ait Sakarya traktör sanayi işletmesi, SEKA taşucu tersane alanı, Meybuz A.Ş, Gerkonsan A.Ş, SEKA aksu işletmesi, TDİ’ye ait Dikili ve Trabzon limanı ve Tekel.

    59. HÜKÜMET DÖNEMİNDE 2004 ve 2005 YILLARINDA YAPILAN ÖZELLEŞTİRMELER BAŞBAKAN: R.TAYYİP ERDOĞAN – AKP
    Gemlik ve İstanbul gübre sanayi işletmeleri, Bursagaz A.Ş, Esgaz A.Ş, Seka Karacasu işletmeleri, Beykoz deri ve kundura, Divriği (hekimhan) işletmesi, Samsun ve Kütahya gübre sanayi işletmeleri, Tümosan, Eti krom, Eti gümüş, Eti alüminyum, Eti bakır, Çayeli bakır işletmeleri ve Erdemir.
    Sümer holding Bakırköy işletmesi ve Manisa pam. Mensucat ve Sarıkamış işletmesi, Seka akkuş işletmesi, Eti elektrometalurji, Kütahya ve Adapazarı şeker fabrikası.
    Ataköy turizm, Ataköy otelcilik, Ataköy marina ve yat işletmesi, Kıbrıs Türk hava yolları, Türk Telekom, Kuşadası tatil köyü, Emekli sandığına ait büyük Efes ve Ankara oteli

    Bundan sonra cevap versen tekrar cevap vermiyecem , inandığına inanırsın konuşmana gerek yok ne kadar konuşsan seninde düşüncen belli benimde ...


    MoĞoLLar bu özelleştirilen şirket ve kurumların sadece 1 tanesi yabancılara satılmış oda malum telekom

    İstanbul gübre sanayi ___GAP Gübre http://www.oib.gov.tr/duyuru/2004-01-23_oyk_igsas.htm
    bursa gaz ___Çalık grubu http://www.oib.gov.tr/portfoy/bursagaz.htm
    esgaz ___Kolin inşaat A.Ş http://www.oib.gov.tr/duyuru/2004-02-17_oyk_Esgaz.htm
    seka karacasu ___Burhan ahşap çelik L.T.D http://www.oib.gov.tr/duyuru/2004-03-15_oyk_seka_karacasu.htm
    beykoz deri kundura ___Yıldırım dış ticaret A.Ş http://rega.basbakanlik.gov.tr/Eskiler/2004/04/20040410.htm#11
    divriği h. işletmesi ___Ereğli demir çelik A.Ş http://www.oib.gov.tr/duyuru/2004-04-07_oyk_divhan.htm
    kütahya gübre sanayi ___Yıldız entegre ticaret A.Ş http://rega.basbakanlik.gov.tr/Eskiler/2004/10/20041001.htm#9
    samsun gübre sanayi ___Erkan inşaat madencilik A.Ş http://rega.basbakanlik.gov.tr/Eskiler/2004/05/20040513-39.gif
    tümosan ___Alçelik çelik yapı A.Ş http://www.oib.gov.tr/duyuru/2004-05-28_oyk_Tumosan.htm
    etikrom ___Yıltaş inşaat L.T.D http://www.oib.gov.tr/portfoy/etikrom.htm
    etigümüş ___Söğütsen seramik A.Ş http://www.oib.gov.tr/duyuru/2004-05-12_oyk_eti_gumus.htm
    etibakır ___CE-KA inşaat A.Ş
    http://www.oib.gov.tr/duyuru/2004-04-02_oyk_eti_karadeniz_bakir_samsun_islet.htm

    kütahya ve adapazarı şeker fabrikası___Torunlar gıda sanayi--Amasya pancar ekicileri kooperatifi

    http://www.oib.gov.tr/portfoy/seker.htm

    ataköy turizm.ataköy otelcilik ve ataköy marina___Denizciler Ataköy Ortak Girişim Grubu

    http://www.oib.gov.tr/duyuru/2005-02-02_oyk_atakoy_otel_marina_yat.htm

    kıbrıs türk hava yolları___Ada havacılık A.Ş http://www.resmi-gazete.org/y%C3%BCksek/10/sayfa-10.html
    kuşadası tatil köyü ___Global altyapı A.Ş

    http://www.resmi-gazete.org/19may%C4%B1s+resmi+tatil/10/sayfa-5.html
    Efes ve ankara oteli ___Tahincioğlu nida ortak girişim / Çelikler inşaat

    http://www.nethaber.com/Ekonomi/22981/Emekli-Sandiginin-elindeki-son-otel-Bursa-Celik efes ve ankara oteli

    türk telekom ___Oger Telecoms Ortak Girişim Grubu

    http://www.oib.gov.tr/telekom/turk_telekom.htm



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi jhoosen -- 9 Haziran 2009; 11:59:40 >




  • banka hesapları falan hepsi traş. Kriz nasıl farkedilir ona bakmak lazım. Bence en önemli kıstas işsizlik. İşsizlik yüzde 16'ya çıktı ki rekor bir seviye. 2001 krizinde bile böyle bir rakama ulaşılmamıştı. Sanayi üretimdeki gerileme oranları da 2001'den daha kötü. Başbakan teğet geçti dedi, ardından geçecek diye değiştirdi lafı baktı ki kimse yemiyor. Ama kriz başlayalı 1 sene oldu ve biz şimdiden 2001 krizinden daha kötü durumdayız, işin kötüsü ne olacağı da çok belirsiz.

    Kriz küresel falan diyebilirsiniz. Ona lafımız yok, ama zaten kimse iddia etmiyor ki hükümet yüzünden kriz çıktı diye. Neden hükümet inkar etti, neden zamanında önlemler alınmadı. İşte asıl mesele burada. kriz küresel deyip geçmek resmen demagoji. Ekonomistler, medya falan uyardığı zaman, kriz tellallığı yapmakla suçlandılar. Geçen başbakan konuşmasında yine aynı şeyi diyor. Bazı kesimler krizden nemalanmak istiyor cart curt diyor. Ee ama bu kadar da yalan olmaz ki. Hani krizin ne kadar ilerlediği apaçık belliyken ve o çok eleştirilen "kriz tellalcılarının" dedikleri korkunç şeyler çoktan gerçek olmuşken hala aynı saçmalıklar.

    Ben ülkedeki garibanlar için üzülüyorum. Yoksa kriz zaten akp'yi yavaş yavaş bitirecek. Bunu hakettiler. Ama toparlanma evresi ile birlikte falan millet bayağı işkence çekecek. Ha tabi o garibanların bir kısmı, ekonomik gerçekleri umursamadan sırf siyasi sebeplerden oy kullanıyorsa, o zaman onlara acımam. Beter olsunlar. Şu kriz olayını bi türlü siyasi bir şey olmaktan çıkaramadık arkadaş. Akp'nin tavrı sanki şöyle: ulan ne güzel kadrolaştık, rant yiyorduk, kendi burjuvamızı oluşturuyorduk, bi dahaki seçime %50 olacaktık, hatta ergenekon falan uydurup kıl olduklarımıza şamar atıyorduk, nerden çıktı şu lanet kriz. En iyisi biz bunu inkar edelim. Gittiği yere kadar.

    Biraz da akp'nin cemaate benzer yapısı çok kötü oldu. Parti içi muhalefet yok, parti dışı muhalefet yetersiz. Tek adam ve çevresinde örgütlenmiş aşırı itaatkar bir yapı. Bu durumda tayyip "teğet geçti" deyince, bütün parti aynı fikirde olmak zorunda. Her türlü kusuru örten "müslüman, temiz adam" örtüsü de olunca, gerçekten çok acı bir karışım oldu. Sonuçlar gerçekten çok vahim.

    İşsizlik yüzünden intihar edenler, alkolik olanlar, artan fakirlikten dolayı artan suçlar, toplumun yapısının giderek bozulması. Bunların hepsi haber olmuyor ama malesef oluyor bu tip şeyler.

    Şimdi çıkıp da geçen gün gittim etilere, herkes jiple geziyor, köpek gibi tüketiyorlar, kriz falan yok tadında laflarla falan gelmeyin arkadaş. Bankalarda hesap artmış zart zurt. Zaten zengine bişey olduğu yok ki. Adam krizde bile para kazanıyor. Peki işsiz kalan, umutsuz insanlar n'olacak. Kredi kartı mağdurları nolacak. Adamın banka hesabında kuruş yok, bari 2-3 ay kredi kartı ile idare edeyim diyor. Sonra ödeyemiyor, rezil rüsvay oluyor.

    Ya bu kafa ile bu memleket adam olmaz. Baştaki parti kafama uygunsa, o zaman gerçekleri görmezden gel, boşver ekonomiyi, işsizliği, gebersin gariban, gebersin işsiz.

    Komşusu açken tok yatan bizden değildir denmiş hadiste. Müslümanlık taslamakla olmuyor bu işler. İcraat lazım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nicotinell -- 15 Haziran 2009; 3:19:32 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Nicotinell

    banka hesapları falan hepsi traş. Kriz nasıl farkedilir ona bakmak lazım. Bence en önemli kıstas işsizlik. İşsizlik yüzde 16'ya çıktı ki rekor bir seviye. 2001 krizinde bile böyle bir rakama ulaşılmamıştı. Sanayi üretimdeki gerileme oranları da 2001'den daha kötü. Başbakan teğet geçti dedi, ardından geçecek diye değiştirdi lafı baktı ki kimse yemiyor. Ama kriz başlayalı 1 sene oldu ve biz şimdiden 2001 krizinden daha kötü durumdayız, işin kötüsü ne olacağı da çok belirsiz.

    2001 krizinden daha kötü durumda olduğumuzu nerden çıkardınız? Başbakana kasa fırlatıldığını ben henüz görmedim
    Sadece işsizlik rakamlarına bakarsanız çok yanılırsınız. Artan nüfusa, özellikle çalışma çağına giren nüfusa bakmanızı tavsiye ederim. Her yıl 1milyon kişi çalışma çağına giriyor. Eğer Türkiye her yıl 1 milyon yeni istihdam üretemezse işsizlik rakamı yükselecektir. İşsizlik artıyor deyince herkes sanıyor ki milyonlar işinden gücünden oldu. Öyle birşey yok. Kriz süresince bile toplam istihdam artmasına rağmen işsizlik artmıştır.
    Bu ne demek? Türkiye yetişen genç nüfusa iş bulamıyor demek. Her yıl alttan gelen 1milyon yeni insan var, iş gücüne katılmayı bekliyor. İşsizliği asıl arttıran budur. Ama medyada öyle bir sunuldu ki her 10 kişiden 9u işini kaybetmiş imajı çizildi. Bunu benden dinleyip kabul etmeyin sakın. Kendiniz araştırın lütfen.


    quote:


    Kriz küresel falan diyebilirsiniz. Ona lafımız yok, ama zaten kimse iddia etmiyor ki hükümet yüzünden kriz çıktı diye. Neden hükümet inkar etti, neden zamanında önlemler alınmadı. İşte asıl mesele burada. kriz küresel deyip geçmek resmen demagoji. Ekonomistler, medya falan uyardığı zaman, kriz tellallığı yapmakla suçlandılar. Geçen başbakan konuşmasında yine aynı şeyi diyor. Bazı kesimler krizden nemalanmak istiyor cart curt diyor. Ee ama bu kadar da yalan olmaz ki. Hani krizin ne kadar ilerlediği apaçık belliyken ve o çok eleştirilen "kriz tellalcılarının" dedikleri korkunçlar şeyler çoktan gerçek olmuşken hala aynı saçmalıklar.


    Aslına bakarsanız hükümet krizi inkar etmedi. Başbakan bunu defalarca açıkladı ama demek ki siz denk gelmemişsiniz.
    Dedi ki kriz varken yangına körükle mi gitseydim? Kriz var hepimiz yandık bittik mi deseydim?...
    Bence iyiki de "teğet" dedi, doğru olanı yaptı..
    Krizi paniğe çevirseydi daha mı iyi olacaktı?
    2001 krizinde batan geminin mallarını panik havasında toplamadılar mı?
    Ne çabuk unutuyoruz ve ne yazık ki hiç ders almıyoruz...

    Ayrıca "önlemler alınmadı" noktasında da size katılmıyorum. Önlemler alındı ve hep halka açıklandı. Zaten önlemler alınmasaydı enflasyon, faiz hepsi uçar giderdi. Zam üstüne zam yer otururduk. Hani ortada bir zam var mı? Enflasyon canavarı var mı? Borcu çevirecek borç bulamadığımız için %7000 gecelik faizler var mı? Doları dizginleyim derken iflas eden bir Merkez Bankası var mı? Yokoğlu yok. Ha nedir? İşsizlik var. 71.5milyon insanız ve çalışma çağında olan insan sayısı hızla artıyor, sanayi devi değiliz, çok paramız da yok... Bu şartlarda işsizliğe çareyi bulan varsa, sihirli değneği olan varsa gelsin çözsün, ne diyelim?



    quote:


    Ben ülkedeki garibanlar için üzülüyorum. Yoksa kriz zaten akp'yi yavaş yavaş bitirecek. Bunu hakettiler. Ama toparlanma evresi ile birlikte falan millet bayağı işkence çekecek. Ha tabi o garibanların bir kısmı, ekonomik gerçekleri umursamadan sırf siyasi sebeplerden oy kullanıyorsa, o zaman onlara acımam. Beter olsunlar. Şu kriz olayını bi türlü siyasi bir şey olmaktan çıkaramadık arkadaş. Akp'nin tavrı sanki şöyle: ulan ne güzel kadrolaştık, rant yiyorduk, kendi burjuvamızı oluşturuyorduk, bi dahaki seçime %50 olacaktık, hatta ergenekon falan uydurup kıl olduklarımıza şamar atıyorduk, nerden çıktı şu lanet kriz. En iyisi biz bunu inkar edelim. Gittiği yere kadar.

    Bunlar gerçekler değil, sizin temennileriniz. Hayal ettikleriniz gerçekler olsaydı bahsi geçen parti bu kadar seçim kazanamazdı. Vatandaş bunları istiyor işte neden kabul edemiyorsunuz? Kriz bitti, bitiyor siz diyorsunuz kriz bunları yavaş yavaş bitirecek Aç tavuk misali olmasın, bence biran önce gerçeklere odaklanmaya bakın..

    quote:


    Biraz da akp'nin cemaate benzer yapısı çok kötü oldu. Parti içi muhalefet yok, parti dışı muhalefet yetersiz. Tek adam ve çevresinde örgütlenmiş aşırı itaatkar bir yapı. Bu durumda tayyip "teğet geçti" deyince, bütün parti aynı fikirde olmak zorunda. Her türlü kusuru örten "müslüman, temiz adam" örtüsü de olunca, gerçekten çok acı bir karışım oldu. Sonuçlar gerçekten çok vahim.

    Partinin yapısını, ciğerini biliyor gibi konuşuyorsunuz. Bilginizin kaynağı nedir, paylaşırsanız sevinirim.
    "Tek adam" yakıştırması yine muhalefet etme refleksinden dolayı gelişiyor. Lidere odaklanıyorsunuz. Aynı şekilde diğer tarafta Baykal'a odaklanıyor. Yanlış. Milletvekillerinin özgeçmişlerini okumanızı tavsiye ederim. Çok değerli, kariyer sahibi insanlar var. Akp'de birçoğunun kökleri Dsp, Mhp, Dyp, Chp, Anap'a dayanan vekiller var. Ama adı nedir? Akp... Birçok farklı unsur burada birleşmiş, bunu da dikkate almak gerekiyor.
    "Müslüman, temiz adam" örtüsünü kim yer? Kendinizi kandırmayın, başkasına da haksızlık etmeyin bence...


    "Komşusu açken tok yatan bizden değildir denmiş hadiste. Müslümanlık taslamakla olmuyor bu işler. İcraat lazım."

    Garibanın kapısına un,şeker,patates ve benzeri gıda maddeleri bırakınca, kışı geçirecek yakacak kömür verince de olmuyor...
    Ağzıyla kuş tutsa "ama serçe sayılmaz" demeye geliyor artık...




  • Dell'ci tamamen politik reflekslerle yazıyorsun, sana ne desem boş ama yine de yazalım.

    quote:

    2001 krizinden daha kötü durumda olduğumuzu nerden çıkardınız?


    İstatistiklerden çıkartıyorum. Ayrıca her iki krizi de yaşadım. Ecevit döneminde milletin uçkuru bağlı değildi, nüfus yine artıyordu. İşsizliğe böyle bir kılıf uydurulamaz. Şu anki krizin 2001 krizinden kötü olduğu kabul edilmese bile, en az onun kadar kötü olduğu ortada bence. Bir de krizin halka etkisi önemli. Bankalar batmamış olabilir, şu olabilir bu olabilir, ama bence en önemli kıstas olan işsizlik, krizin etkisinin daha şiddetli olduğunu gösteriyor.

    quote:

    Bence iyiki de "teğet" dedi, doğru olanı yaptı..
    Krizi paniğe çevirseydi daha mı iyi olacaktı?


    bunu yazımda belirtmiştim, krizin başında belki doğru denebilecek bir hamleydi. Ama herkes krizi köküne kadar hissederken, güven bunalımına sebep oluyor inkarcılık. Bu ekonomik açıdan daha kötü. Tayyip başarısızlığına kılıf olarak böyle bir söylem uydurdu ama artık inanılırlığı kalmadı.

    quote:

    Ayrıca "önlemler alınmadı" noktasında da size katılmıyorum. Önlemler alındı ve hep halka açıklandı.


    Önlemler alınmadı demiyorum. Geç alındı. Kriz iyice tırmanana kadar sallamadılar. Ayrıca önlemler yetersiz kaldı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nicotinell -- 14 Haziran 2009; 6:09:51 >




  • quote:

    Bunlar gerçekler değil, sizin temennileriniz. Hayal ettikleriniz gerçekler olsaydı bahsi geçen parti bu kadar seçim kazanamazdı. Vatandaş bunları istiyor işte neden kabul edemiyorsunuz? Kriz bitti, bitiyor siz diyorsunuz kriz bunları yavaş yavaş bitirecek Aç tavuk misali olmasın, bence biran önce gerçeklere odaklanmaya bakın..


    Bunlar benim temennilerim değil. Ak parti'ye siyasi bir husumetim yok. Zaten artık islami parti olmaktan çıktılar, rant odaklı bir merkez sağ partisine dönüştüler. 7 senede çok evrim geçirdiler. Bu haliyle zaten rejim için bir tehdit olamaz. Akp'nin inişe geçtiğini pek çok köşe yazarı, aydın, siyaset bilimci vs söylüyor. Bunların bir kısmı siyasi sebeplerden söylese de, objektif olarak yorum yapanlar da var. Muhtemelen genel seçimde tek başına iktidar olamayacak. Yani aniden bir çözülme olacağını iddia etmiyorum. Tıpkı dyp ve anap gibi yavaş yavaş çözülecek. Akp'nin ilelebet iktidarda kalamayacağını sen de biliyorsun. Bir tane parti yok yokolmamış, chp'nin sadece ismi aynı kaldı. Halk bunu seçti diye uyuz olmuyorum. Herkes yaptığı seçimlerin sonuçlarına katlanacak. Yerel seçimlerden önce akp %40'ın altına inecek diye tahmin yapanlarla alay ediliyordu. %50'nin üstüne çıkacak diye sıkanlar vardı hatta. Ama sonuç %40'ın altı geldi. Sonuçta bazı gerçeklerden kaçamayız, hangi siyasi görüşten olursak olalım. Akp siyasi olarak gayet başarılı olmuştur ve erimeye başlamasının sebebi zaten siyaset değil ekonomi. Kriz bitti bitiyor demek için malesef erken. İyiye gidişe işaret eden göstergeler olsa da, hala kötü göstergeler çok daha baskın. Kimse krizin ne zaman biteceğini bilmiyor. Tavuk benzetmesi biraz "seviyesiz" kaçmış bu arada.

    quote:

    Garibanın kapısına un,şeker,patates ve benzeri gıda maddeleri bırakınca, kışı geçirecek yakacak kömür verince de olmuyor...
    Ağzıyla kuş tutsa "ama serçe sayılmaz" demeye geliyor artık...


    bu tip yardımlar kötüdür demiyorum ama toplumsal ve ekonomik sistemi sağlam dinamikler üzerine oturtmak ve istihdam arttırıcı politikalar gütmek daha önemli. Sistemin dışına itilen insanları çarka dahil etmek, ekonomik sistemi kontrol altında tutmak, çarkın sürekli dönmesine çalışmak, kısacası kalıcı çözümler üretmek devletin temel görevidir. Sosyal devlet kavramı budur. "Bana balık verme, balık tutmayı öğret" diye bir söz var.

    Herşeyi bir kenara bıraktım, malesef rüşvet, yolsuzluk, rant, ihaleye fesat, vergi kaçakçılığı, kadrolaşma gibi yıllardan beri süregelen hastalıkların devam ettiğini görüyoruz. Bunlar müslümanlıkla bağdaşmayan şeyler. Akp zamanında zenginlikleri iyice artan işadamlarının vergi sıralamasında seda sayan'ın altında kaldığını görüyoruz. Akp kendi burjuva sınıfını yaratıp sonra silinip gidecek. Tıpkı ondan önceki partiler gibi. Malesef para öyle birşey ki, hiçbir şey dinlemiyor, ne milliyetçilik kalıyor ne din iman.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nicotinell -- 14 Haziran 2009; 5:51:48 >




  • quote:

    Partinin yapısını, ciğerini biliyor gibi konuşuyorsunuz.


    Bunlar tartışmanın önemsiz bir tarafı. Ama madem bahsi açıldı, chp ile akp çok benziyorlar bu açıdan. Baykal chp'nin içine eden kişidir. Tayyip ise kendi bindiği dalı kesmeye başladı. Genel seçimlere daha 2 sene var, henüz kriz geçmedi, toparlanma evresini de katarsanız işin içine, seçime kadar olan süreçte akp "bence" düşmeye devam edecektir. %39 olan oranın 2 sene içinde ne kadar eriyeceğini kestirmek zor. Ama %30'un altına düşmesi de gayet muhtemel. Zaten o seviyenin altını gördükten sonra çözülme süreci başlayacaktır. Bunlar benim tahminlerim, aynı zamanda bazı gazeteciler ve siyaset bilimciler de böyle düşünüyor. Dediğim gibi sadece tahminden ibaret. Yerel seçimlerde %40'ın altına inebilir diye tahmin yürütenlerle alay edildiği gibi, genel seçimlerde %30'un altını görme ihtimali de gülünç karşılanabilir. Ama gerçekler acıdır sonuçta. Akp global krize yakalandı, bu onların şanssızlığı. Krize geç ve yetersiz müdahale etti. Bu ise onların suçu. Ayrıca her iktidarı yıpratan klasik şeyler yani yolsuzluk, kadrolaşma gibi şeyler de var.

    Bunlar benim tahminlerim ve ben kesin olacağını iddia etmiyorum. Tahminlerime siyasi görüşlerimi bulaştırmak da istemem zira önemli olan temenni etmek değil doğru tutturmaktır. Zaten genel seçimlerde akp'nin yine 1.ci parti olacağını düşünüyorum sonuçta.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Nicotinell
    İstatistiklerden çıkartıyorum. Ayrıca her iki krizi de yaşadım. Ecevit döneminde milletin uçkuru bağlı değildi, nüfus yine artıyordu. İşsizliğe böyle bir kılıf uydurulamaz. Şu anki krizin 2001 krizinden kötü olduğu kabul edilmese bile, en az onun kadar kötü olduğu ortada bence. Bir de krizin halka etkisi önemli. Bankalar batmamış olabilir, şu olabilir bu olabilir, ama bence en önemli kıstas olan işsizlik, krizin etkisinin daha şiddetli olduğunu gösteriyor.

    Bakın Türkiye 2002 yılından itibaren iş gücünde kayıt içine alma girişimleri başlattı. Bu kayıt içine alma süreci bugün neticelerini de veriyor.
    Geldiğimiz noktada sigortalı çalışan sayısı 2007'de 3milyon 2009'da da 6milyon kişi kadar artmıştır. Kayıt dışı istihdam %52'den %45'e inmiştir.
    Ayrıca 2002'de toplam istihdamın %36'sı tarım iken, bugün toplam istihdamın %20'si tarımdan sağlanmaktadır. Kaldı ki tarımda istihdamın %90'ı kayıt dışıyken bugün %30 düzeylerindedir. Bütün bu kayıt içine alma çalışmalarından sonra tutupta 2001'den daha çok işsizlik var demek, bilmiyorum ne kadar doğrudur. 2001 yılında kimin ne olduğu nerde çalıştığı veya çalışmadığı belli olmayan bir ortamda açıklanan işsizlik verileriyle, 2009 yılında geldiğimiz noktada açıklanan işsizlik verilerini "eşit şartlarda" karşılaştırmak doğru olmaz. Kimseyi kayıt içine almasalardı işsizlik 50yıldır olduğu gibi sabit kalır, devam eder giderdi...


    quote:

    quote:

    Bence iyiki de "teğet" dedi, doğru olanı yaptı..
    Krizi paniğe çevirseydi daha mı iyi olacaktı?


    bunu yazımda belirtmiştim, krizin başında belki doğru denebilecek bir hamleydi. Ama herkes krizi köküne kadar hissederken, güven bunalımına sebep oluyor inkarcılık. Bu ekonomik açıdan daha kötü. Tayyip başarısızlığına kılıf olarak böyle bir söylem uydurdu ama artık inanılırlığı kalmadı.

    Başbakan "teğet geçti" dediği günlerde gerçektende finans krizi bizi teğet geçmiştir, önce bunu bir kabul etmek gerekir. Biz bu finans krizini zararsız bir şekilde atlattık. İçeride herhangi bir finans bunalımı kesinlike yoktu.
    Fakat dünyada finans krizi yüzünden ticaret durma noktasına gelmiştir. Ticaretin durması demek ithalatın ihracatın durması demek talebin durması demek. Dolayısıyle arzın da durması yani üretimin durması demektir. Para yoksa talep olmaz, talep yoksa arz olmaz, arz yoksa üretim olmaz.
    İşte bütün bu ahval ve şeraitler içinde Türkiye iç pazara yoğunlaşması gerektiğini(ötv indirimi gibi) tam zamanında ve çok keskin olarak gerçekleştirmiş, krizin getireceği durgunluğu büyük oranda önlemiştir. Geçmiş krizlerde altındaki dondan olan vatandaş bu krizde ev,araba,elektronik eşya,beyaz eşya,mobilya sahibi olmuş gıda mallarında herhangi bir noksanlık çekmemiştir. Herhangi bir zam olmamıştır, enflasyon canavarı vatandaşı çıtır çıtır yememiştir... Böyle kriz mi olur? Türkiye'de bir ilki yaşadık, asıl bunu kabul etmemek büyük inkardır...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Nicotinell

    quote:

    Garibanın kapısına un,şeker,patates ve benzeri gıda maddeleri bırakınca, kışı geçirecek yakacak kömür verince de olmuyor...
    Ağzıyla kuş tutsa "ama serçe sayılmaz" demeye geliyor artık...


    bu tip yardımlar kötüdür demiyorum ama toplumsal ve ekonomik sistemi sağlam dinamikler üzerine oturtmak ve istihdam arttırıcı politikalar gütmek daha önemli. Sistemin dışına itilen insanları çarka dahil etmek, ekonomik sistemi kontrol altında tutmak, çarkın sürekli dönmesine çalışmak, kısacası kalıcı çözümler üretmek devletin temel görevidir. Sosyal devlet kavramı budur. "Bana balık verme, balık tutmayı öğret" diye bir söz var.

    "Bana balık verme, balık tutmayı öğret", bunu söyleyeceğinizi çok iyi biliyordum.
    "İşsizliğe çare nedir?" sorusuna "istihdamı arttırmak" bir cevap olmaz.
    2001 krizinden darmadağın olarak çıkmış bir topluma balık tutmayı öğretecek kadar vakit olduğunu sanmıyorum.
    Toplum yapısının çökmesini engellemek için derhal balık verilmeliydi, verildi. Bunda bir yanlış görmüyorum.
    Vatandaşa kömür dağıtılmadan önce "kışın yakacak odunu olmayan ailenin dramı" şeklinde haberleri hergün görüyorduk.
    Vatandaşa yiyecek dağıtılmadan önce "içecek bir tas çorbası olmayan ailenin dramı" şeklinde haberleri hergün görüyorduk.
    Millet soğuktan donuyordu...Millet açlıktan kıvranıyordu...
    Bu şartlar altında kime ne ara balık tutmayı öğretebilirsiniz ki?
    Önce badireleri atlatmak gerekir, ondan sonra kalıcı çözümler getirilebilir.
    Açlıktan kıvranan bir kişiye "sen gel, şöyle bir kurs var, 1 sene sonra işe alım garantisi var" derseniz gelebilir mi? Gelemez.
    Durum böyleydi.. Şimdi insanlar iş gücüne katılmaya uğraşabiliyor en azından.




  • sanırım tartışma burada bitti, kendi görüşlerimizde sabit kaldık. Yazıklarına cevap yazsam kendimi tekrarlamış olacağım. Sohbet için teşekkürler.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Nicotinell

    quote:

    Partinin yapısını, ciğerini biliyor gibi konuşuyorsunuz.


    Bunlar tartışmanın önemsiz bir tarafı. Ama madem bahsi açıldı, chp ile akp çok benziyorlar bu açıdan. Baykal chp'nin içine eden kişidir. Tayyip ise kendi bindiği dalı kesmeye başladı. Genel seçimlere daha 2 sene var, henüz kriz geçmedi, toparlanma evresini de katarsanız işin içine, seçime kadar olan süreçte akp "bence" düşmeye devam edecektir. %39 olan oranın 2 sene içinde ne kadar eriyeceğini kestirmek zor. Ama %30'un altına düşmesi de gayet muhtemel. Zaten o seviyenin altını gördükten sonra çözülme süreci başlayacaktır. Bunlar benim tahminlerim, aynı zamanda bazı gazeteciler ve siyaset bilimciler de böyle düşünüyor. Dediğim gibi sadece tahminden ibaret. Yerel seçimlerde %40'ın altına inebilir diye tahmin yürütenlerle alay edildiği gibi, genel seçimlerde %30'un altını görme ihtimali de gülünç karşılanabilir. Ama gerçekler acıdır sonuçta. Akp global krize yakalandı, bu onların şanssızlığı. Krize geç ve yetersiz müdahale etti. Bu ise onların suçu. Ayrıca her iktidarı yıpratan klasik şeyler yani yolsuzluk, kadrolaşma gibi şeyler de var.

    Bunlar benim tahminlerim ve ben kesin olacağını iddia etmiyorum. Tahminlerime siyasi görüşlerimi bulaştırmak da istemem zira önemli olan temenni etmek değil doğru tutturmaktır. Zaten genel seçimlerde akp'nin yine 1.ci parti olacağını düşünüyorum sonuçta.

    Türkiye 2002 genel seçimlerine kriz ortamında girdi, halkın cevabı çok açık ve net oldu : 3'lü koalisyon iktidarı %51'den %14'e kadar indi.
    Türkiye 2009 yerel seçimlerine kriz ortamında girdi, iktidar düşe düşe %39'a düştü. Halkın cevabı çok açık ve net değil mi? Krizin halk nezdinde teğet geçtiğini sandıklar bile söylüyor aslında...

    quote:

    Orjinalden alıntı: Nicotinellsanırım tartışma burada bitti, kendi görüşlerimizde sabit kaldık. Yazıklarına cevap yazsam kendimi tekrarlamış olacağım. Sohbet için teşekkürler.

    Bu yazınızı görmemişim, son bir yorum yazmıştım ama neyse.
    Sohbet için bende teşekkür ederim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dellci -- 14 Haziran 2009; 11:19:03 >




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.