Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Kültür ve Bilim
  • Kültür, Güncel ve Tarih
  • Güncel
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

- Ekonomik KRİZ kime KRİZ? -

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
869
Cevap
6
Favori
28.634
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
0 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Kriz kime kriz? (Lütfen konuyu polemiklere ve tartışmalara girmeden ekonomi ekseninde tartışalım.)

    Son 1 yılda bankalara 250.000 TL üzeri hesap açan mudilerin sayısı %24 artmış.

    Bu yıl bankalara açılan 250.000 TL üzeri mevduatların toplam tutarı geçen yıla göre %10 artmış.

    Ocak-2009 döneminde araç satışı 13 bin iken nisan-2009 'da 36 bine fırlamış. Bunların %80'i nakit para ile alınmış.

    Ocak-2009 döneminde bankaların araç kredisi yükü 5,2 milyar TL iken nisan-2009'da 4,7 milyar TL'ye düşmüş. Yani ÖTV indirimlerine rağmen taşıt kredisi kullanma miktarı düşmüş. İnsanlar nakite yönelmiş (Bir taraftan bankalar kredi almayı zorlaştırmış ta olabilir).

    Yani görüldüğü kadarıyla bu insanlarımız paralarını bankalara yatırmış. Güzel fırsatlar bulduklarında da nakit alışverişe yönelmişler. Araç satış rakamları yukarıdaki gibi. Emlak satışlarını ise bilemiyoruz, kim bilir orada ne gibi değişiklikler yaşandı. Az önce kanalları karıştırırken TOBB başkanı Rıfat HİSARCIKLIOĞLU'nun çarpıcı açıklamalarını dinledim. Bunları televizyon yayınında TOBB başkanı söyledi. Alışveriş kültürüne göre insanları 3 sınıfa ayırdı. Krizden her zaman etkilenen düşük gelirli kesim, kriz var diyerek bir çok harcamasını kesen kesim ve kriz falan bilmeden her zamanki gibi harcamalarına devam eden gelir düzeyi yüksek kesim.

    Rakamlara bakınca gerçekten insan şaşırıyor. Etrafımızda bazı arkadaşlarımız işten çıkartılıyor, bazıları işini kaybedip başka alanlarda işyeri açmayı deniyor. Ama bir taraftan da rakamlara bakıyoruz, paralarını bankalara yatırıp fırsat kollayan insanlarımız var. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? (Lütfen siyasi tartışmalara girmeden konuyu ekonomi ekseninde tartışalım.)


    Düzeltme: İmlâ kuralları
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >







  • Toplumda 2 sınıf var.
    1-Emegi tek sermayesi olan emekci sınıflar.
    2-Emekci siniflara hakim olan emegini degil sermayesini calıştıran sınıflar.

    Kapitalizmin son safaalarını marx böyle acıklıyor.Orta sınıf kavramının yok olarak toplumun zengin sermayedar sınıf ve sadece ailesinin ve kendisinin karnını doyurmak icin calışan emekci siniflar olarak ayrılmasının öngörüsüdür bu.
  • Zaman ilerledikçe, zengin ile fakir arasındaki fark açılıyor; dünya vahim bir durumun içinde ve gitgide daha kötü bir hale dönüşüyor, dönüşecek.
  • Kriz bana göre piyasadaki para akışının bozulmasıdır. Bunun sebebi ekonomik çarpıklıklar da olabilir, spekülasyonlar da.
  • Nakit parası olanlar krizi çok büyük avantaja çevirdi. Çiftçiyide kriz çok kötü ekledi.
  • Demekki ülkemizdeki sistem insanları yatırıma değil faize ve bankalarla iş birliğine teşvik ediyor. Elinde ciddi anlamda parası olanların, 250.000 TL üzeri mevduatların artması çok ilginç. Bu düzeyde parası olanlar akılsız insanlar değillerdir. Tam aksine ne yapacağını bilen insanlardır. Kriz gelince paralarını bankalara yatırmaları sistemin içler acısı halini gösteriyor. İnsanlar demekki belirli bir birikimi varsa çalışmadan da keyif sürebiliyor. Yatırım yapmak ve riske girmek yerine bankadan faiz yemeyi tercih ediyorlar. Paralarını bankalara yatırdılar. Bankalar ne yapıyor? O paraları halkın geri kalanına faizli ev-taşıt-bireysel ihtiyaç kredisi olarak geri dağıtıyor. Daha alt düzeydeki halktan kazandığı paranın bir bölümünü kasaya atıp geri kalanını faize para yatıranlara kâr payı olarak dağıtıyor.
    metete: Arkadaşım aynen dediğiniz gibi, böyle giderse toplumda sınıflar arası fark iyice artacak galiba.




  • Kriz Sana Bana. Zengin Paranın Anasını Ağlatıyor Olan Herzamanki Gibi Fakire Oluyor.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: KutluhanGüngör

    Çiftçiyide kriz çok kötü ekledi.


    Biraz açabilir misin?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: KuzuXx

    Kriz Sana Bana. Zengin Paranın Anasını Ağlatıyor Olan Herzamanki Gibi Fakire Oluyor.

    Fakir vatandaşlar kriz olsa da olmasa da zor durumdalar.
    Kriz bahanesiyle zar zor girdikleri işlerden de çıkartılıyor, 3ay kaderlerine terk ediliyorlar.
    Bazı insanlar krizin teğet geçmesine bile izin vermiyor, faturayı fakir-orta kesime çıkartabilmek için her türlü numarayı yapıyor...
    Asıl kriz burda...
  • Kriz falan yok..

    Millette çuvalla para var!

    Bu yüzden insanlar 20 lira için birbirini öldürüyor!
    Bu yüzden insanlar 100 lira için fahişelik yapıyor!

    Tüm ülke depresyonda; işsizlikten kıvranıyor, borç içinde boğuluyor!

    Bizler ise 250.000 liralık hesaplardaki artıştan bahsediyoruz.

    Finans & Ekonomi bilgisi olmayan zümrenin; bu platformdaki her konuda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olması ne kadar enteresan yahu..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ayı Baba -- 8 Haziran 2009; 8:08:11 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: KutluhanGüngör

    Nakit parası olanlar krizi çok büyük avantaja çevirdi. Çiftçiyide kriz çok kötü ekledi.

    Ana geçim kaynağımız çiftçilik olmasada babamın ve amcamın 2. mesleği köydeki topraklarımız diyebilirim. Çiftçilikten hatırı sayılır miktarda para kazanıyorduk (zeytin). Ancak bilenler bilir zeytine bakmak tam bir eziyettir (gemlik). Zeytinin toplanması , kellenmesi (zeytinin yanında çıkan fidanımsı kücük dallar) , (budanması) , (gübrelenmesi) , (ilaçlanması) ,(sürülmesi) vs bir hayli masraflı ve zorucu bir iştir. Zeytin genellikle ramazan bayramından sonra toplanır, seçilir havuzlara vs konulur. Yaz mevsiminde yada gelecek sene piyasanın durumuna göre satılır. Ben gerçekten çok büyük samimiyetle söylüyorum bundan 5-6 sene önce atıyorum senede 40 milyar para geliyorsa şuan 20 milyar bile zor geliyor. Çünkü masraf arttı zeytin satıldıktan sonra gelen para değişmedi.

    Bir işçi günde 40 tl den aşağı çalışmıyor. Gün geliyor 10 tane işçi götürülüyor. Bana kimse gelipte işçiler mazlumdur diye edebiyat yapmasın. Hem iş beğenmiyorlar, hemde işten kaytarıyorlar. Zeytin bakımında bazen bazı dönemler vardır bunun 1 ay zaman aralığında yapılması gerekir. İşçiler bu fırsatı kullanarak toprak sahiplerini sömürebildikleri akdar sömürmektedirler. Gübre,ilaç ve mazot parasıda bir hayli fazla.

    Yaptığımız kar çarkı her sene daralıyor, masraf ve emek ise gitgide artıyor. Krizden etkilendik çünkü trilyon etmesi gereken toprakların değeri birkaçyüz milyara kadar indi. Nakit para sıkıtısı olduğu için işçilerin parası ödenirken biraz aksilik çıktı. Zeytin simsarları ise apayrı birazcık onlarada değineyim. Bizden 5.5 tl ye aldıkları zeytini tenekeleyip marketlere 8 tl ye bağladıklarını gördüm ve ne kadar şerefsiz olduklarını anladım.

    Haksız kazanç elde ediyorlar devletin ciddi önlemler alması lazım yoksa burada kimse dünyanın en kaliteli zeytini olan gemlik zeytini üretmeyecek.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: KutluhanGüngör


    quote:

    Orjinalden alıntı: KutluhanGüngör

    Nakit parası olanlar krizi çok büyük avantaja çevirdi. Çiftçiyide kriz çok kötü ekledi.

    Ben gerçekten çok büyük samimiyetle söylüyorum bundan 5-6 sene önce atıyorum senede 40 milyar para geliyorsa şuan 20 milyar bile zor geliyor. Çünkü masraf arttı zeytin satıldıktan sonra gelen para değişmedi.


    Burada küresel krizden bahsediyoruz. Fakat siz şimdiki durumu 5-6 sene öncesiyle karşılaştırıyorsunuz.
    Küresel krizin çiftçiye etkilerinden bahsedebilirseniz iyi olur.




  • Olanda şimdide var, olmayanda gene yok.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: NovariX

    Bu yüzden insanlar 20 lira için birbirini öldürüyor!
    Bu yüzden insanlar 100 lira için fahişelik yapıyor!

    Tüm ülke depresyonda; işsizlikten kıvranıyor, borç içinde boğuluyor!

    Bizler ise 250.000 liralık hesaplardaki artıştan bahsediyoruz.


    Daha önce insanlar 20.000.000 lira için birbirini öldürüyordu.
    Daha önce insanlar 100.000.000 lira için fahişelik yapıyordu.
    Ne büyük para
    Şimdi ki halimize bak sadece 20 lira 100lira için...
    Dünyanın neresine giderseniz gidin 20lira için adam öldüren, 100 lira için fahişelik yapanları bulursunuz...
    Bunlar konuya doğru örnekler değildir...

    Tüm ülke 1938'den beri deresyonda, işsizlikten kıvranıyor, borç içinde boğuluyor...
    2.dünya savaşı sırasında açlıktan öldü bu millet... Sözde kendi kendimize yetiyorken...
    Borç her zaman vardı, bakkala kasaba yazdırılırdı. Eskiden hakikaten içmeye ayranı olmayan insanlar vardı ve bunlar ortadirekti. Devran değişti, bugün ortadirek "en kral telefon bende olsun" diye borç yapan ayranı olmayanlarla doldu taştı...
    O telefonu almasa ayda 250litre ayran içer haberi yok...
    Bugün en azından devlet borçlarını çevirebiliyor... Eskiden kamunun borcu neydi öyle? Devlet memura maaş ödeyecek para bulamıyordu, elin ülkesinden borç alıyordu da öyle ödüyordu...

    Bugün 250.000lira bir zenginlik göstergesi değildir. Ankara'da eli yüzü düzgün bir ev ancak alırsınız.
    Bu 250.000liralık hesaplar olsa olsa ya ortadirek kesimin ya da kobilerindir.
    Azalsa daha mı çok mutlu olacaktık? Daha iyi mi olacaktı? Sanmıyorum.
    O zaman bu hesaplardaki artış hepimizi sevindirmelidir...





  • Arkadaşlar konuyu siyasete çekmeden tartışırsak daha iyi olur.

    Ayrıca konudaki bilgileri ortaya atan ben değilim. Bu bilgileri kendi araştırma sonucunda elde eden "Türkiye Odalar Borsalar Birliği" (TOBB) başkanı Rıfat HİSARCIKLIOĞLU. Tekrar hatırlatma ihtiyacı hissettim.

    - Ekonomik KRİZ kime KRİZ? -
  • quote:

    Orjinalden alıntı: KutluhanGüngör


    quote:

    Orjinalden alıntı: Dellci


    quote:

    Orjinalden alıntı: KutluhanGüngör


    quote:

    Orjinalden alıntı: KutluhanGüngör

    Nakit parası olanlar krizi çok büyük avantaja çevirdi. Çiftçiyide kriz çok kötü ekledi.

    Ben gerçekten çok büyük samimiyetle söylüyorum bundan 5-6 sene önce atıyorum senede 40 milyar para geliyorsa şuan 20 milyar bile zor geliyor. Çünkü masraf arttı zeytin satıldıktan sonra gelen para değişmedi.


    Burada küresel krizden bahsediyoruz. Fakat siz şimdiki durumu 5-6 sene öncesiyle karşılaştırıyorsunuz.
    Küresel krizin çiftçiye etkilerinden bahsedebilirseniz iyi olur.


    Ben akp başa geçtikten sonra olanları söylüyorum. Zaten çiftçi krizi akp iktidarından beri yaşıyor. Çiftçi eziliyor, sömürülüyor. Küresel kriz nedense damadın altın şirketine, bilalin gemisini etkilemiyor. Yardakçıları etkilemiyor. Zengin daha zengin oluyor, normal vatandaşın standartları daha çok düşüyor.


    Bir taraftan ana geçim kaynağınız olmayan trilyonluk topraklarınızın değer kaybettiğini söylüyorsunuz diğer taraftan zengin daha zengin, fakir daha fakir oldu diyorsunuz. Siz bu durumda zenginken fakirleşmiş olmuyor musunuz? Burada bir çelişki yok mu?




  • Daha ben doğmamısken o topraklar ne çileyle alındı biliyormusun sen ? Babam üniversitede okurken tatillerde köyde taş taşıyarak alındı o toprakların bir kısmı. Dedem,babam,amcam hepsi çalısarak alınlarının teriyle aldı o toprakları. Zenginlik falan değil bu güzel kardesim. O toprakları satıp faizini bankaya koysan her ay en az 15 tane asgari ücret tutarında faiz alırsın. Bizim burda kimse haketmediği şeyi kabul etmez. Patronsun ama yanına gelen bir amele nerdeyse senden daha fazla kazanıyor. Açıkçası toprağın değer kaybetmesi beni pek ilgilendirmiyor cünkü o toprakların ölüm pahasına satılmayağını biliyorum. Ancak eskiden 40 kazanıyorken simdi 20 yi zol bulduğumuzuda söylemek isterim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kurt Başlı Sancak -- 8 Haziran 2009; 13:13:28 >
  • Abim ankarada bir ekonomik seminere katıldı.Semineri ünlü bir ekonomist yapmıştı ve bazı diyologları şöyle : ( az kısmını hatırlıyorum )

    -Soru ; Ülkenin ekonomik durumu ne zaman düzelir ?
    -Cevap ; Ülkemizin ekonomik durumu düzelmiyecek gelecek 10 yılda daha kötü olucak ve en sonunda ülkede ekonomik bi çöküş yaşanıcak , ekonomik anlamda iflas edicez ...

    -Soru ; Ne yapmamızı önerirsiniz ?
    -Cevap ; Toprağı olanlar tarımdan kendilerine yetebilsinler , boşa harcama yapmayın .

    -Alıntı ; Ülkede Araba , Ev , Elektronik eşyalar vb. gibi ihtiyaçların fiyatlarını düşürüyorlar , fakat bir yandan da zaruri ihtiyaçlarımız olan Yeme , içme mallarının fiyatlarını arttırıyorlar.


    Ekonomistin dediklerinin %2 si aklımda , ve bu ekonomist bunları hep rakamlarla yapmış , kanıtlarla yapmış keşke ben gitseydim de iyi anlasaydım ...

    Ek söyliyeceklerim var

    @Dellci

    farkındaysan fakir daha fakir oluyor demiyor lütfen daha dikkatli oku orda dediği normal vatandaşın standartlarının düşmesidir fakirin daha fakir olması ile hiçbişey söylememiştir lütfen görmek istediğin şeyi görme ve aradan sıyrılarak yeni teori oluşturmaya kalkma , banada bu söylediğimden tekrar yeni bişey çıkarırsan helal olsun derim zaten yazdığın şey ortada
    quote:


    orjinalden alıntı : Dellci

    Tüm ülke 1938'den beri deresyonda, işsizlikten kıvranıyor, borç içinde boğuluyor...
    2.dünya savaşı sırasında açlıktan öldü bu millet... Sözde kendi kendimize yetiyorken...
    Borç her zaman vardı, bakkala kasaba yazdırılırdı. Eskiden hakikaten içmeye ayranı olmayan insanlar vardı ve bunlar ortadirekti. Devran değişti, bugün ortadirek "en kral telefon bende olsun" diye borç yapan ayranı olmayanlarla doldu taştı...
    O telefonu almasa ayda 250litre ayran içer haberi yok...
    Bugün en azından devlet borçlarını çevirebiliyor... Eskiden kamunun borcu neydi öyle? Devlet memura maaş ödeyecek para bulamıyordu, elin ülkesinden borç alıyordu da öyle ödüyordu...




    Burda 1938 lere gitmişsin , sorunun temeline inmek için ...

    quote:


    Orjinalden alıntı :: Dellci

    quote:

    Orjinalden alıntı :KutluhanGüngör

    Ben gerçekten çok büyük samimiyetle söylüyorum bundan 5-6 sene önce atıyorum senede 40 milyar para geliyorsa şuan 20 milyar bile zor geliyor. Çünkü masraf arttı zeytin satıldıktan sonra gelen para değişmedi.


    Burada küresel krizden bahsediyoruz. Fakat siz şimdiki durumu 5-6 sene öncesiyle karşılaştırıyorsunuz.
    Küresel krizin çiftçiye etkilerinden bahsedebilirseniz iyi olur.


    Ama burada sorunun tekrar temeline inmek istiyen arkadaşa küresel krizden bahsediyoruz siz durumu 5-6 yıl öncesine çekiyorsun diyorsun ... farkındaysan bi çelişme var ...

    Ek olarak şu anki durumu 1928 ile karşılaştırıyorsun , zaten vatanımız o tarihlerde yeni kazanıldı yeni savaştan çıkmış ve zorla vatanını kurtarmış bir ülkenin ekonomisini düşünebiliyorsun sanırım , su çorbası içilen , susuzluktan düşman kanının içildiği Kurtuluş savaşını hatırlıyorsundur , bu savaştan 5-10 sene sonra ülkenin toparlanabilceğini mi düşünüyorsun , ülkenin o zamanki durumunu şu zamanla mı kıyaslıyorsun ? veyahut ...

    1974de kıbrıs harekatından sonra 10-15 yıl sonra yediğimiz ambargodaki ekonomik kriz ile mi kıyaslıyorsun ?

    Yani ülkenin şu anki rahat durumunu çok eski tarihler ile ile kıyaslama ..






  • 2000-2001 yıllarındaki ekonomik krizin 2-3 yıl daha aynı şekilde devam etmesi ne gibi sonuçlar doğururdu merak ediyorum.Acaba lüks'e olan düşkünlüğümüz azalırmıydı?Toplumun geneli ayağını yorganına göre uzatırmıydı?Biraz olsun tembelliği bırakıp çok daha çalışkan ve üreten bir toplum olabilirmiydik?
    Bu arada yeni ekonomik teşvik paketi umarım tüm dar gelirli ve işsizler için hayırlara vesile olur.
  • Bu kelimenin anlamını biliyorsanız;
    lütfen, lütfen ama lütfen konuyu siyasi ve dini tartışmalara çekecek mesajlar yazmayınız. Sonra konu siliniyor, düzgün ve düzeyli yorum yazan arkadaşların emekleri heba oluyor. Lütfen emek hırsızlığı yapmayalım.

    Bir süre kendimi forumdan uzaklaştırmayı tercih ediyorum arkadaşlar. Nedeni bu linkteki mesajımda ve aynı konuda bulunan önceki mesajlarımda yazıyor. Hoşçakalın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Saygılı1i -- 8 Haziran 2009; 13:19:09 >
    • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız