Şimdi Ara

- Ekonomik KRİZ kime KRİZ? - (37. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
869
Cevap
6
Favori
28.635
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 3536373839
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 40 yıllık Denizli Basma ve Boya Sanayi'nin kapısına kilit vurması ve çok sayıda fabrikanın üretime ara vermesiyle dikkat çeken Denizli'de büyük bir grubun daha sıkıntıda olduğu ortaya çıktı. 50 yıllık Değirmenci Grup fabrikalarını satışa çıkardı.
    Kaynak:referans
    basma sanayi kötüye gidiyorsa yandık demektir.
    ama hala umudum var.çünkü büyük devlet adamı başbakanımız yeni bir öneride bulundu, kriz ve işsizlik için.
    aslında yeni bir öneri değil ama içinde teşvik unsuru var.nedir bu teşvik;
    herkes zekat niyetine bir işçi alacak ve olay bitecek.devlet teşvik etmeyecekte ne yapacak!
    hem istihdama katkın olacak,sevaba gireceksin,öteki tarafı garantileyeceksin....vs.
    birde başbakanımızı beğenmeyenler var.artık bu çözümden sonra başbakan aleyhinde konuşan olursa ben birşey demiyorum artık.
    hele bir konuşun ,iki elim yakanızdadır,öteki tarafta bile peşinizi bırakmam
    amin.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: thron


    quote:

    Orijinalden alıntı: 2000watts


    quote:

    Orijinalden alıntı: Nicotinell

    yaw bırakın bu ayakları.

    Ben size bir şey söyliyim.

    İspanya'da işsizlik %18. Yani bizden fazla ( tabii resmi olarak, tüik sahtekarlıkları olmasa bizdeki işsizlik aslında daha fazla)

    Neyse efendim.

    Ama ispanya'da işsizlik maaşı var, 1000 euro. Mis gibi.

    Yani kısacası, elma ile armudu kıyaslama abes olur.

    Keşke ispanyada işsiz olaydım bu ülkede işçi olacağıma

    Benim belçikada bir tanidigim aile var.10 seneden beri çalismiyorlar.çocuk parasi ile ellerine ayda 3000�dan fazla ellerine geçiyor.Türkiyede yazlik.Eskisehirde 4 katli sahane bir ev.bahçeli falan.Belçikada sahane oturduklari 3 katli evleri.Ayriyeten 4 katli kiraya verdikleri evleri var.Hepsini issiz olduklari bu 10 senede aldilar.
    Her sey güzelde.isleri güçleri Belçikayi tenkit etmek.Onlari aptal ve pis bulmalari.Kendilerini çok begenmeleri.
    Birde son derece ve gittikçe daha dindar olmalari.Uzun sakallar.Hanimina burka.Kûçûcûk kizlarida aynen bôyle sarmali sikmali.Belçikalilari hakir görmek.
    Geçen gün dayanamayip.Madem bu kadar begenmiyorsun.Burada niye duruyorsun dedim.Hemde çalismadan paralarini aliyorsun.Birde kötûlüyorsun.
    Fakat simdi bu asiri demokrasi ve insan haklari yüzûnden buralari resmen iflasa gidiyor.çocuk yapmadiklarindan yabancilara bel baglamislar.Eskiden gelen yabancilar (türkler,araplar)geldiklerinde 1 sene çalismislar.Daha sonra 40 senedir issizlik maasi.Son gelen balkan ülkeleri ve dogu bloku ulkelerinin insanlari ise hiç çalismadan sosyal haklarini almislar.Bunun için burada 1 ev tutmak yeterli.sonra belediye gidip yardim istiyorsun.Her sey bedava.Maas,hastane,okul.Balkan ulkelerinin bütûn roman halki burada!.



    sayın 2000 watts
    avrupadaki refah ve zenginliğin çok kısa bir gelecekte ciddi biçimde yara alacağını düşünüyorum.

    asyada ayda 100 dolara çalışacak 1 milyar insan varken, avrupadaki işsiz adama ayda 1000 dolar maaş vermeyi ilelebet sürdüremezsiniz,kapitalizmin doğası buna aykırı

    eskiden teknoloji üretiminde rakipsiz oldukları için çok kazanıyorlar ve nispeten daha az kalifiye olan vatandaşlarına da gayet iyi bir yaşam sunabiliyorlardı ama artık düzen değişiyor.

    şu an nispeten fasoncu durumda olan çin ve hindistan bir 10-15 yıl içinde ciddi bir biçimde arge üretmeye başlayıp katma değeri yüksek ürünler konusunda da avrupa ile rekabet edecek konuma geldiklerinde avrupayı hiçte iyi bir tablo beklemiyor.

    durumun göründüğü kadar parlak olmadığı yunanistan ile anlaşıldı ve ispanyanın da ekonomisi son derece kırılgan olduğunu anlamak zor değil.




    Doğru söylüyorsun. Çin, Türkiye, Birezilya halkı kalkınıyor mu? Bu ülkelere yatırım yapanların kimler olduğuna kimse bakmıyor. AB ve ABD'de ki patronlar şimdi bu ülkelere üretimlerini kaydırdılar. Çünkü bu ülkelerde ücretler düşük ve nüfus çok!

    ABD ve ab ülkelerinde toprak satımı yok iken bizim gibi ülkerde vatan dediğimiz topraklarımız tapu karşılığı satılmaktadır. Türkiyenin her köşesinden tapu karşılığı satılan arazi aslında çok fazla. Yarın insanlar kendi ülkelerinde sığınmacı durumuna düşecekler.

    Akp zamanında satılan bir de fabriklar var. Satılan yerlerin çoğu kapatıldı. Akp zamanında hangi fabrikalar veya iş yerleri açıldı? Türkiyede hangi üretim arttı?

    Türkiye geç nüfusa sahip bir ülke. Bu gençler ülkelerinde veya dış ülkelerde iş bulabilecekler mi?

    Belçika'yı örnek gösteren sayın b., Her insanın hşuna gider yazdıklarınız. Yan gelip yatmak. Ne zamana kadar yatacaklar dersiniz? Türkiyedeki insanların çoğu orada yaşamak ister. Ama şunu bil: Gidenlerin yerini birileri doldurur! Kimlerin dolduracağını da yakında hepmz görürüz.

    Ocak-Şubat aylarında borç düştü deniyor! Halkın satınalma gücü var mı ki, halk satın alabilsin ve borc artsın? Eskiden ülkeye giren mallara bakın bir de şimdi giren mallara! Gemiler yük bulaqmuyorlar. Gemi personelinin ücretlerini ödiyemiyorlar. Birçok gemi de hacizli! Aylardır ücretlerini alamayan tayfa, ücretlerini alabilmek için gemileri bağlatıyor.

    Ecevit'i 1980'de götüren nedir biliyor musunuz? Altın alım satımını kontrol altına almak istemesidir. Ülkede bir anda akaryakıt ve gıda da patronlarımız kara borsa yarattılar. Çürütüp,bozup çöpe attılar. Ama halkımız bunu anlamadı. Ülkeyi bir SENTE muhtaç bıraktılar! Halkımız da patronların yanında yer alınca bugünlerin zemini hazırlanmış oldu!

    Ülkemiz bu günlere kolay gelmedi. Bunun temeli 1946'da atıldı!

    Bakın!
    Mehmed Şevket EYGİ, Yazarın Önsözü olarak 1977 de ne yazmış:

    "Allah'a sonsuz hamd ü senalar olsun ki, 30 - 35 SENEDEN beri DİN HAYATINI YENİDEN CANLADIRMAK gayesiyle ŞAYAN-I TEBCİL bir EĞİTİM ve NEŞRİYAT faaliyeti başlamış bulunuyor. Temennimiz odur ki, BUGÜNKÜ HÜRRİYET ve SERBESTİ azami şekilde değerlendirilerek elinizde (alıntı: Envar-ül Aşıkin isimli kitab) gördüğünüz gibi klasik DİN KİTAPLARI geniş halk kütlelerinin istifadesine arz olunsun..."

    1977 - 35 = 1942, 1977 - 30 = 1947

    1942'de, abd'nin T.C.B.M.M. bastığını biliyorsanız ne ala. İşte bugün ülkede din diye savunulan, 1946 beri abd'nin yorumladığı bir kuranı kerim ve din vardır ortada.

    O gündür, bugündür abd den ve ab'den beslenen aydınların ve dincilerin sizlere doğruları öğreteceğini mi sanıyorsunuz? Avucunuzu yalarsınız!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: platonx

    chakra ben kocaman işletmeciyim (lafın gelişi orta derecede desek daha doğru) bak burada vakit öldürmek zorunda kalıyorum ve hala işler tıkırında haberleri alıntılıyorsun.
    Sorması ayıp sen ne iş yaparsın?
    İşletmeci misin?
    İşçi misin?
    Memur musun?
    Öğrenci misin?
    Bilelimde ona göre yorum yapalım. Ayda 95 bin dolarlık ithalat-ihracat hacmi olan şirket şimdi tl olarak bile yakınında değil.

    Bana mı anlatıyorsun, fikrin bile olmadığın alıntılarla söylemeye çalıştığın, iyi giden ekonomiyi?

    İlk zamanlar iyiydi, hoştu koalisyondan bunalan Türkiye'ye ilaç gibi geldi ama işin gerçeği sonradan anlaşıldı. Yani seninkiler ekonomik sisteme hiç el atmayıp, işte tek parti var, kaos bitti ve koalisyon sona erdi diye ekonomi bakanı olarak kukla koysalardı çok daha iyi olacaktı demek oluyor bu.
    Bana ekonomik-iktisat dersi vermeye kalkmayın burada çoğunuz babanızın harçlığı ile okula giden gençlersiniz daha.


    Haber alıntılamak yasaksa veya burada tek taraflı görüş paylaşımı yapmak zorundaysak bunu bilelim.
    Biraz tahammüllü olmayı öğrenin bence. Ben özellikle yorum yapmıyorum ki sizin gibilere iyice batmasın bazı şeyler. Yani olduğu gibi alıntılıyorum ve koyuyorum. Yani kendim üretmiyorum. Sizlerin buna dahi tahammülü yok. Elinizden gelse sadece sizin görüşlerinize paralel şeyleri düşünenenler buraya yazacak, bunu yaparsınız eminim.

    "Bana mı anlatıyorsun" demeniz garip olmuş. Ben size hitaben bir mesaj yazmadım ama siz rahatsız oldunuz. Size ben neyi neden anlatayım ki ? Bana ne faydası var ? Ayrıca size kimse ekonomi dersi vermiyor, ben kendi haricimdeki mesajlara da göz attım, hiç size ders veren bir kişi/mesaj göremedim. Yine kendi kendinize gelin güvey olma pozisyonunda kalmışsınız.

    Bana gelince. Kısaca ne yaptığımı anlatayım.
    Forumda yaklaşık 5. yılım. Özellikle gereksizler bölümünden şahsen 4 kişi ile tanıştım, izmir de olanlardan ikisi ile tanışmak ve şirketimde ağırlamak nasip oldu. Ben 1976 doğumluyum ve yaklaşık 7 yıl aile şirketimizde yöneticilik yaptım. Ana faaliyet alanımız mermer ve traverten ihracatı idi. Kendi ocaklarımız vardı ve üretimini yapıp tamamına yakınını serbest bölge üzerinden (vergi muafiyeti kanunen sonlandırılıncaya kadar) ihraç ediyorduk. Geçmiş zaman kullandım çünkü babamın vefatından bir süre sonra akrabalarım ile anlaşmalığa düştüm ve hisselerimi devredip gruptan ayrıldım. Geçen sene kendi firmamı kurdum. Şimdi üretim yapmıyorum, ocak almaya da niyetim yok, işin en temizini yapıyorum, hazır blok alıp, anlaşmalı atelyelerde işletip zaten hazır olan müşteri portföyüme ihraç ediyorum. Eski şirket kadar olmasa da iyi kazanıyorum, güzel vergi veriyorum.

    Yani müsaade edin ekonomi konusunda baba harçlığı alan kişi pozisyonu dışında değerlendirileyim.
    Ben sizlerin ekonomi bakışına da saygı duyuyorum, katılmıyorum ama neden böyle düşünüyorsunuz da demiyorum. Kendimi bildim bileli bu ülkede sefalet edebiyatı yapılır. Daha 1 sayfa öncesinde aynı edebiyatlar yine parçalanıyordu. "Esnaf bitti, çiftçi bitti, insanlar aç, artık dayanacak durum yok vs.vs." ne bitişmiş anlamadım gitti. Onyıllardır bitiyor ama sonu gelmiyor. Yani bu hikayeleri başkaları okuyup inanabilir ama ben asla inanmıyorum. Ben de bu ülkede yaşıyorum, bir yerlere gidip gelirken ışınlanmıyorum memleketi görüyorum, bir sürü ticaretle uğraşan arkadaşım var. Çok şükür ne benim ekonomiden şikayetim var ne de etrafımdakilerin. Mutlaka şikayeti olan vardır ama ekonomisi mükemmel olan, işsizlik sorunu olmayan bir tane bile ülke yok artık. Bu ülkenin son 8 yılda nereden nereye geldiğini, 8 yılda inanılmaz yol kat ettiğimiz unutmayalım. Şu global kriz inanın başka bir hükümet zamanında yaşansa ülke dağılmıştı. Çok şanslıyız çok.

    Bu sefer alıntı yapmadım, umarım beğenmişsinizdir.

    yok yok beğenmediniz, çünkü sizin istediğiniz gibi yazmadım, o zaman ben sizin düşmanınızım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi chakra -- 13 Nisan 2010; 19:30:28 >




  • Bu sefer güzeldi. Alıntı yapmadığınız zamanlar çok daha iyi olabiliyorsunuz.
  • ya zaten ticaret artık eskisi gibi degil insanlar bunu kavrayamıyor. cünkü görmedigimiz bir sistem var.
    önceden (ticaretle ugrasıyorsanız ) enflasyondan inanılmaz paralar kazanılıyordu. ama artık oyle degil. cogu ürünün fiyatı nerdeyse sabit oranında duruyor (satıs olmadıgı için degil, cogunun hammaddesi tr uretildigi veya dısardan daha ucuza bulunabildigi için,4 yıldır borcam fırın tepsisi 10 milyon ya.) ee kira ve işci giderleri artıyor,rekanet artıyor. esnaf ve eski tip kafayla çalışan işletmeci bu carkı ceviremiyor.o yuzden sıkıntı yasıyor. artık maliyetleri kısmak gerekiyor, nerde degişik ceşit var onları arastırmak gerekiyor, nasıl cok satılır, pazarlama nasıl yapılır onları arastırmak gerekiyor.ama yok.

    esnafın işlerinin kotu olmasının en temel sorunu budur.ama dedigim gibi biz bu sisteme alıskın degiliz o yuzden gercegi goremiyoruz.

    chakra nın dedigi dogru. bi onceki sayfada dedim, siz isterseniz her secimden 4 ay oncesinin gazetelerini netten bulun bakın. ozellikle ekonomi haberlerine. gecen secimdede aynısı oldu. sonuc= yok. hiç birsey olmamıs.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aksinaletinsan -- 13 Nisan 2010; 23:35:34 >




  • Başbakan esnaflara destek paketini açıklıyor, diğer yandan mahalle bakkalı dönemi bitti diyor, (http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/13636514.asp )
    ama her zaman fire veriyor.

    Bir taraftan sıvıyor, diğer taraftan akıtıyor.

    Avrupa aksine bu AVM olayına kısıtlama getirirken, bizimkiler marifet yapıyormuş gibi, ha bire AVM açılışına katılıyorlar, (http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/galeridetay.aspx?cid=32008&rid=2 )
    ha bire AVM'lere destek verip, diğerleri ölsün bitsin bana ne diye es geçiyorlar.

    Gross Marketlere tanınan vergi indirimi yüzünden küçük esnaf rekabet edemez hale getiriliyor. Eczanele devri bitsin GrossMarketlerde ilaç satsın diye, sağolsun zengini daha çok zengin olsun diye çabalıyor. Avrupalı küçük esnaf canlansın diye Pazar günleri AVM'leri kapatıyorken bunlar hala AVM'ler için çalışıyorlar.

    İyi niyet arayacak olursak, evet AVM'lerde birçok işçi çalışıyor ama işçi olarak ve düşük maaşla çalışıyor. Kendi işletmesini kurmasına izin verilmiyor, insanlar para babalarına sadece işçi-çalışan haline getirilip, köleliştiriliyor.
    Tüm iktidarlar fakirden oy alır ama zengine yatırım yapar. Sadece a yada b partisi için geçerli değil.




  • ya bu doganın getirdigi bir sey. bi baska baslıkta - zara- nın sahibinin t sihirt satark işe basladıgı örnegi verilmişti. naapsaydı bu adam hiç birsey arastırmadan küçük bir atolyede devammı etseydi.

    tr deki esnafın en buyuk gideri vergi ve bagkurdur. vergi de haksız rekabet getirmektedir ve bi şirket le yarısamaz konuma getirmektedir. zaten bu vergi duzenlenmezse durum vahim. bunu tum esnaflar kabul ediyor.

    mahalle bakkalıda bi onceki mesajımda neden bittigi alenen yazıyo. köy bakkalı işletir gibi mahalle bakkalı işletilirse olcagı o.
  • Başarı örnekleriyle yola çıkacaksak, dünyanın en zengin insanları listesine bakınız. Birçoğu üniversite okumamış yada terk, hadi o zaman üniversitelerin çağa ayak uydurmadığını söyleyerek topumun dibine kibrit suyu diyelim.

    Ama siz yok kültürel faaliyet için üniversite okunur diyenlerdenseniz ki, yeşillik olsun diye okumak oluyor bu, ona birşey diyemeyeceğim.
  • doğal seleksiyon sadece esnaflar için geçerli değil, siyasi partiler için de geçerli. Halkın çoğunluğunu geçim sıkıntısından kurtaramayan bir yönetim zamanla kan kaybeder ve iktidarı kaybeder.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen

    ya bu doganın getirdigi bir sey. bi baska baslıkta - zara- nın sahibinin t sihirt satark işe basladıgı örnegi verilmişti. naapsaydı bu adam hiç birsey arastırmadan küçük bir atolyede devammı etseydi.

    tr deki esnafın en buyuk gideri vergi ve bagkurdur. vergi de haksız rekabet getirmektedir ve bi şirket le yarısamaz konuma getirmektedir. zaten bu vergi duzenlenmezse durum vahim. bunu tum esnaflar kabul ediyor.

    mahalle bakkalıda bi onceki mesajımda neden bittigi alenen yazıyo. köy bakkalı işletir gibi mahalle bakkalı işletilirse olcagı o.

    Sanırım bugün yataktan ters kalkmışssın.İlk defa bir konuda hükümeti eleştirmişssin.Tebrik ederim her ne kadar dolaylı yoldan olsada..




  • (( ben parti tutmam. bunu anlatmak insanlara zor. şahsınızla ilgili birsey degil yani. ))
    ama dikkat etmedginiz sey bahsettigim-eleştirdigim vergi sistemi bulent ecevitten geliyor
    hatırlayınız o kareyi,
    rahmetli merdivenleri cıkarken bi esnaf yazarkasa atmıştı önüne.sorunlar taa o zamandan geliyo. yani esnafı bu hükümet degil kurt-kuş hükümeti [bu yakıştıma sendikalardan birine aittir- isteyen olursa alnatabilirim diyaloglarınıda:) ]
    bitirmişti.


    ZARA, ya orda demek istedigim sey, eger o adam bizim esnafımız gibi enflasyondan para kazanmayı tercih edip aynı tükkanı hiç bişi yapmadan işletseydi , suan zara olmazdı.ispanyanın bi sehrinde basit bit tuhafiye den ileri gidemezdi.başarı adamın azmidir.arastırmasıdır.o örneklerin çogunda damlar fuar fuar gezip makina toplamıstır. varmı bizde. bi kac örnek hariç yok.

    ama yok o bizde.

    gecim sıkıntısı konusunda - hatta ekonomi konusunda - sizden cok farklı düşünüyorum. inanılmaz ekonomi bilgim oldugu için degil, cok tv ileyip cok gezdigim için. ya bi gözlem yapın.trafige cıkan araba sayısına bakın, ev satıslarına bakın, avm lere bakın, magazalara bakın.tüketim had safhada.

    yine tv den bir örnek:)) adam aynen diyor, hepimizin cebinde en luks telefonlar, her yeni modelde degiştiririz, neden, cevap yok. ama biz zor durumdayız , fakiriz-
    ya örnek cok. bundaki temel fikir
    -- biz bu tüketimi dengeleyemiyoruz. -- o yuzden gecim sıkıntısı cekiyoruz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aksinaletinsan -- 14 Nisan 2010; 12:38:22 >




  • Fizisyen arkadaşımla aynı fikirdeyim.
    Bahsi geçen vergi sistemi bu iktidarın marifeti değil, aynı bankacılık ve özelleştirme sistemleri ile ilgili uygulanan tüm politikalar gibi. Vergi sistemi, bankacılıkla ilgili düzenlemeler ve özelleştirmeler Kemal Derviş'in Türkiye'ye kazandırdıkları! olarak bilinmelidir. Şu anda sadece o dönemde uygulanmaya koyulan ve devamı niteliğindeki kanunlar ve kurallar geçerlidir. O yüzden yanlış insanlara kızıp teşekkür ediyorsunuz.
  • Bu vergi sistemini sonuçta hükümet değiştirmemiş..O zaman hükümet bunu gördüğü halde değiştirmediği için dolaylı yoldanda olsa bir eleştiri var..Oda güzel bişeydir..
  • ya haklı bir eleştiri.
    ama kabul etmek gerek eger dervis beyin zamanında oldugu gibi ani bir degişiklik yapılsaydı (malum hesap kitap yapılmadan sabaha hersey degişmişti) belki simdikinden daha kotu bir sistem olcaktı. 3d nin maliyet oranları vardı. cok buyuk rakamlar.boyle bi sey bi anda degişmez tabi.
    ama şuda var,
    bu adamlar geldiginde cidden vahim bi haldeydik. heralanda. eger adamlar o zaman degiştirselerdi, bu seferde vergiden gelen para düşecekti ve toparlanma süreci diye bildigimiz (kimine göre batma süreci :) ) dahada uzayacaktı.buda olumsuz bir durum teskil etcekti.

    devletmin aklım yetti yeteli en begenmedigim 3 icratti var biri bu vergi sistemi zaten.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aksinaletinsan -- 14 Nisan 2010; 19:45:38 >
  • IMF: Türkiye krizi başarıyla atlattı, bize ihtiyacı yok

    Yunanistan'ı kurtarmaya hazırlanan IMF, Türkiye'nin krizi başarıyla atlattığını vurguladı. Fon, Türkiye'nin IMF finansmanına ihtiyaç duymadığını yeniden belirtti


    ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) tarafından yapılan açıklamada Türkiye'nin IMF'den finansal desteğe ihtiyacı olmadığını ve Türkiye'nin krizi başarıyla atlattığını ifade edildi. Açıklamada, IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn ile Türkiye arasında programlanmış bir görüşme olmadığını, madde 4 görüşmelerinin ise mayıs ayı ortasında yapılmasını beklediğini kaydetti. Bu arada IMF Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nu da yayınladı. Raporda gelişmiş ülkelerde, istihdamda bu yıl görülecek olan toparlanmaya rağmen, işsizliğin 2011 yılında da yüksek seyretmeye devam edileceği bildirildi. IMF tarafından, IMF-Dünya Bankası toplantıları çerçevesinde hazırlanan Dünya Ekonomik Görünümü raporunun başlangıç bölümlerindeki genel değerlendirmeye göre, küresel ekonominin önündeki en önemli sorununun işsizlik olduğu vurgulandı. Dünya ekonomisinin, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ki en derin resesyondan çıkmaya başladığı belirtilen raporda, toparlanma hızının ise her bölgede farklı olduğu kaydedildi.


    sabah.com.tr



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi chakra -- 16 Nisan 2010; 13:11:38 >




  • Ekonomik krizin geldiği son nokta!
    http://haber.mynet.com/detay/guncel/aile-butcesine-katki-striptiz/506150
    damadın gazetesi yine ilginç başlıklar atmış.ilginç olan şu;
    hani bunlar imf yi kovduk! "kaka imf!" propagandası yapıyorlar ya. övünüyorlar yani.
    aynı zamanda imf nin içerideki sözcülüğünüde yapıyorlar.onların ağzı ile saf vatandaşı kandırıyorlar.
    ilginç değil mi!
  • quote:

    Fizisyen arkadaşımla aynı fikirdeyim.
    Bahsi geçen vergi sistemi bu iktidarın marifeti değil, aynı bankacılık ve özelleştirme sistemleri ile ilgili uygulanan tüm politikalar gibi. Vergi sistemi, bankacılıkla ilgili düzenlemeler ve özelleştirmeler Kemal Derviş'in Türkiye'ye kazandırdıkları! olarak bilinmelidir. Şu anda sadece o dönemde uygulanmaya koyulan ve devamı niteliğindeki kanunlar ve kurallar geçerlidir. O yüzden yanlış insanlara kızıp teşekkür ediyorsunuz.


    Doğru.. Bu vergi sistemi ya da vergilere ekleme herhangi bir iktidarın marifeti değil, bu kemikleşmiş bir devlet politikası.. Nedeni de Türkiye'nin finansal olarak sömürülen ülkelerden biri olması.. Kibar adı '' sürdürülebilir borç dinamiği'' kabaca, ''sürekli ödenen kazık'' .. Türkiye'nin ekonomisi zaten yabancılar tarafından kontrol edildiği için, kriz çıkartmak ya da krizi düzeltmek onlara bağlıdır, geçmiş büyüme dönemlerinde Türkiye faize en yüksek bedel ödeyen harika bir sömürge ülkesi olmuştur.. Şimdi o faizi ödemeye kalksa ülke batar o ayrı mesele, çünkü büyüme yok, o yüzden bundan böyle faizler hep aşağı..




  • büyüme olmadıgı içinmi devletin borçlanma faizleri düşük diyorsunuz yani.

    yada bankalar kişiye ne kadar cok faiz verirse okadar iyi büyüyoruz, az faiz verirse artık büyümüyoruz.

    bu durumda ödedigin faiz ne kadar büyükse o kadar büyüyorsun, ne kadar azsa o kadar az büyüyorsun diyosunuz yani.
    bu konuda duydugum en marjinal yorum size ait.

    yabancı elindeki ekonomi sadece biz degilizki, bu konuda cok karamsarsınız. artık dünyanın herhangi bir noktasındaki firma , dünyanın herhangi bir ülkesine cok rahatbir sekilde girip kar-zarar edebiliyor.kurumsal degilde bireysel olarakta bakınız isvicre.
    simdi o adamlar bankalarda eriyen parayı odemeyecekler. bu durumda cogu insan artık o ulkede faize para yatırmayacak.dünyanın nerdeyse bolluk ferah ülkesi saat, balık ve milka :)) ile basbasa kalacak.zamanla epeybi düşcek 38000 dolar.

    çoko parti düzenlerler artık:))




  • quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen

    yabancı elindeki ekonomi sadece biz degilizki, bu konuda cok karamsarsınız. artık dünyanın herhangi bir noktasındaki firma , dünyanın herhangi bir ülkesine cok rahatbir sekilde girip kar-zarar edebiliyor.kurumsal degilde bireysel olarakta bakınız isvicre.
    simdi o adamlar bankalarda eriyen parayı odemeyecekler. bu durumda cogu insan artık o ulkede faize para yatırmayacak.dünyanın nerdeyse bolluk ferah ülkesi saat, balık ve milka :)) ile basbasa kalacak.zamanla epeybi düşcek 38000 dolar.

    çoko parti düzenlerler artık:))


    isviçre diyince aklıma geldi buyrun size şaka gibi ama yüzde yüz gerçek bir haber

    http://www.milliyet.com.tr/faili-mechul-zengin-kim-ve-bu-parayi-nasil-kazandi-/ekonomi/sondakika/15.04.2010/1225362/default.htm

    haberin can alıcı ifadesi

    Servetini tıpkı Soros veya Mobius gibi uluslararası piyasalarda oynayarak yaptı.
    Bir günde 200 milyon dolar kaybettiği de, kazandığı da oldu.
    Türk ekonomisini, yaşadığı ülkenin ekonomisinden daha güvenli bulduğu ve Varlık Barışı'nın sağladığı vergi avantajını beğendiği için, getirdi parasını.

    neymiş efendim türk ekonomisini isviçreden daha güvenli buluyormuş

    insan bunda bir bit yeniği vardır diyor ama nihayetinde ülkeye büyük bir para girişi olmuş

    buda başka şaka gibi bir haber

    http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=973691&title=yazilim-devi-microsofta-cinli-gencleri-somuruyor-suclamasi

    bu topicteki başka bir mesajımda ayda 100 dolara çalışacak insanların varlığından bahsetmiştim fazla fiyat vermişim günde 52 cente çalışıyorlarmış, allahım bizi korusun.

    belçikalılar, ispanyollar, yunanlılar yan gelip yatan vatandaşlarına ayda 1500-2000 dolar gibi maaşlar vermeye devam etsinler.

    bi 10-15 yıl içinde çin ve hindistan hatta burunlarının dibindeki biz arge üretmeye başladığımızda işsizlik maaşları ancak nefes alıp karınlarını doyurabilecekleri çok cüzi mertebelere inecek.

    avrupanın geleceği 2-3 ülke hariç türkiyeden çok daha kötü olacak zira tembelliğe alışmış durumdalar




  • öyle.
    (şuan sadece o ülkeler degil bicok ulke aynı durumda.
    ayrıca bazı insanların neden bu duruma karsı cıktıgını anlamıyorum. ya tamam çindeki hindistandaki yeni. ama afrika gercegi var.
    adamların bırak 52 centi , yokluktan böcek yiyo ya. bakınız degerlitas madenleri. bi allahın kuluda cıkıp bişi demiyo.ondan sonra vay cocuk somurusu , vay nike adam kullanıyo.)
    neyse;
    suan o firmalardan biri o ulkeden cekilse bariz ekonomileri sekteye ugrar. sonucta artık içiçe. olumlu veya olumsuz.
    ama yanlış hatırlamıyorsam bi kac ekonomi verisine gore isvicre guvenli degil. hatta 2009 baslarıydı bunları duydugumda.
  • 
Sayfa: önceki 3536373839
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.