EKONOMİK KRİZ VARSA BU TRAFİK NE? (4. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: escudo76

Kriz falan yok. Sadece insanlar bu faiz ortamında parasını ev almak arac almak gibi şeylere yönelmiyor. Ama gündelik yaşamından kimse ödün vermiyor.

quote:

Orijinalden alıntı: goodorevil

AVM dediğiniz yer insanların şehir içlerinde yapabildiği tek aktivite kaldı ne yazık ki. Bir haftasonu arabaya atlayıp Sapanca gölü'ne kaçmak, Şile'ye gitmek lüks oldu. İstanbul içerisi için konuşayım, yapacak başka bir şey yok. E hobi dediğiniz şey de çok aşırı masraflı. Bir aralar 1:64 Hot Wheels arabaları biriktiriyordum. Şimdi tek bir araba 10 TL oldu. En basit örneği bu. AVM ise hem yakın hem bedava. Arabanızı otoparka bırakın içeri girin. Bir ihtiyacınız varsa alın, yoksa gezin ve çıkın. İcabında ufak bir sinema seansı veya bir fast food atıştırması gibi kaçamaklar yaparsanız yaparsınız. Eğer lüks cafe dediğiniz Starbucks ise hiç de abartılacak bir tarafı yok. 6-7 TL'ye filtre kahve satılıyor. Alıp saatlerce oturun. İcabında 15 liralık kahve içseniz ne olur? Bir paket sigara parası. Ben sigara içen insan değilim, ayda 2 kere 15 liralık kahve içmişim çok mu? Bugün sıradan bir cafeye gitseniz, en ucuz kahveye bile 5 lira yazıyorlar. Bir de 15-20 dakikada bir garson gelip "Başka bir şey alır mısınız" diye sorup duruyor. Neticede daha pahalıya geliyor. Mağazalar yine aynı, kimse AVM'deki mağazaya gidip 1000 liraya kot pantolon almıyor ki? 100 liralık kot pantolon alıyor insanlar onu da belki yıllarca giyiyor. Ben 20 liralık pazar kotu alıyordum önceden, her yere boya veriyordu, gittim 100 liralık kot aldım hala giyiyorum. Çok mu?
Otoparklar tıklım tıklım dolu ise, gelin size metrobüs durağını göstereyim. Gelin size metronun içini göstereyim. Otoparka araba park eden insandan fazlası emin olun toplu taşımada var. Otoparklar gözünüze batıyor da, içi tıklım tıklım geçen belediye otobüsü dikkatinizi çekmiyor.

Mesela Türkiye'de bir hamburger menüsü yiyorsunuz, 22 lira. Aynı ayarda menüyü Almanya'da 4€'a yiyorsunuz. Rakam hemen hemen aynı belki ama Almanya'daki kazancınızın 1500€ olduğunu varsayarsanız, Türkiye'de asgari ücret kazanıp, AVM'de 4 liraya hamburger yiyebildiğinizi, lüks dediğiniz cafede 1 liraya filtre kahve içtiğinizi, oradan çıkıp Teknosa'dan 300 liraya orta halli bir akıllı telefon aldığınızı, Migros'a girip 20 liraya mutfak alışverişinizi yapıp AVM'den çıkınca köşedeki Shell'den de 80 liraya arabanızın deposunu fullediğinizi düşünün.

Mesela şu anda 2 tane Laptop var bende. Birisini ben kullanıyorum birisini annem. İkisi de son demlerini yaşıyor, almam lazım ama elle tutulur bir Laptop 2000-2500 liradan aşağı değil. Hatta şu an kullandığım ama artık randıman vermeyen laptopuma eşdeğer bir laptop 4000 liradan geçiyor. Ben şu an kullandığım laptopu alırken bu kadar zorlanmamıştım mesela, şimdi rakamlar aklımda değil ama aşağı yukarı bir maaşımdan daha düşük rakama almıştım. Şimdi ise emsali bir laptopun maaşımı geçen bir fiyatı var.

Şu anda kriz yok algısı başarılı bir şekilde empoze ediliyor. Tanzim Satış bunun en güzel örneği, kendileri söylediler 2,5 ay kadar daha devam edecek diye. Yani seçimi atlatana kadar zarar da etseler ucuza meyve/sebze satışını temin edecekler. Yine ÖTV indirimi ile araç fiyatlarını maskelediler, bir dönem yakıt fiyatlarını frenledilerdi. Hatta Tanzim Satış'taki kuyruğu bile "Önceden yokluk kuyruğu idi şimdi varlık kuyruğu" diye reklam ediyorlar. Yahu insanlar 3 kuruş ucuza sebze alabilmek için saatlerce kuyruk bekliyorlar. Bunu bile insanlara olumlu, iyi bir şeymiş gibi sunuyorlar.

Daha yazsam çok şey yazarım da, neyse.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: goodorevil

AVM dediğiniz yer insanların şehir içlerinde yapabildiği tek aktivite kaldı ne yazık ki. Bir haftasonu arabaya atlayıp Sapanca gölü'ne kaçmak, Şile'ye gitmek lüks oldu. İstanbul içerisi için konuşayım, yapacak başka bir şey yok. E hobi dediğiniz şey de çok aşırı masraflı. Bir aralar 1:64 Hot Wheels arabaları biriktiriyordum. Şimdi tek bir araba 10 TL oldu. En basit örneği bu. AVM ise hem yakın hem bedava. Arabanızı otoparka bırakın içeri girin. Bir ihtiyacınız varsa alın, yoksa gezin ve çıkın. İcabında ufak bir sinema seansı veya bir fast food atıştırması gibi kaçamaklar yaparsanız yaparsınız. Eğer lüks cafe dediğiniz Starbucks ise hiç de abartılacak bir tarafı yok. 6-7 TL'ye filtre kahve satılıyor. Alıp saatlerce oturun. İcabında 15 liralık kahve içseniz ne olur? Bir paket sigara parası. Ben sigara içen insan değilim, ayda 2 kere 15 liralık kahve içmişim çok mu? Bugün sıradan bir cafeye gitseniz, en ucuz kahveye bile 5 lira yazıyorlar. Bir de 15-20 dakikada bir garson gelip "Başka bir şey alır mısınız" diye sorup duruyor. Neticede daha pahalıya geliyor. Mağazalar yine aynı, kimse AVM'deki mağazaya gidip 1000 liraya kot pantolon almıyor ki? 100 liralık kot pantolon alıyor insanlar onu da belki yıllarca giyiyor. Ben 20 liralık pazar kotu alıyordum önceden, her yere boya veriyordu, gittim 100 liralık kot aldım hala giyiyorum. Çok mu?
Otoparklar tıklım tıklım dolu ise, gelin size metrobüs durağını göstereyim. Gelin size metronun içini göstereyim. Otoparka araba park eden insandan fazlası emin olun toplu taşımada var. Otoparklar gözünüze batıyor da, içi tıklım tıklım geçen belediye otobüsü dikkatinizi çekmiyor.

Mesela Türkiye'de bir hamburger menüsü yiyorsunuz, 22 lira. Aynı ayarda menüyü Almanya'da 4€'a yiyorsunuz. Rakam hemen hemen aynı belki ama Almanya'daki kazancınızın 1500€ olduğunu varsayarsanız, Türkiye'de asgari ücret kazanıp, AVM'de 4 liraya hamburger yiyebildiğinizi, lüks dediğiniz cafede 1 liraya filtre kahve içtiğinizi, oradan çıkıp Teknosa'dan 300 liraya orta halli bir akıllı telefon aldığınızı, Migros'a girip 20 liraya mutfak alışverişinizi yapıp AVM'den çıkınca köşedeki Shell'den de 80 liraya arabanızın deposunu fullediğinizi düşünün.

Mesela şu anda 2 tane Laptop var bende. Birisini ben kullanıyorum birisini annem. İkisi de son demlerini yaşıyor, almam lazım ama elle tutulur bir Laptop 2000-2500 liradan aşağı değil. Hatta şu an kullandığım ama artık randıman vermeyen laptopuma eşdeğer bir laptop 4000 liradan geçiyor. Ben şu an kullandığım laptopu alırken bu kadar zorlanmamıştım mesela, şimdi rakamlar aklımda değil ama aşağı yukarı bir maaşımdan daha düşük rakama almıştım. Şimdi ise emsali bir laptopun maaşımı geçen bir fiyatı var.

Şu anda kriz yok algısı başarılı bir şekilde empoze ediliyor. Tanzim Satış bunun en güzel örneği, kendileri söylediler 2,5 ay kadar daha devam edecek diye. Yani seçimi atlatana kadar zarar da etseler ucuza meyve/sebze satışını temin edecekler. Yine ÖTV indirimi ile araç fiyatlarını maskelediler, bir dönem yakıt fiyatlarını frenledilerdi. Hatta Tanzim Satış'taki kuyruğu bile "Önceden yokluk kuyruğu idi şimdi varlık kuyruğu" diye reklam ediyorlar. Yahu insanlar 3 kuruş ucuza sebze alabilmek için saatlerce kuyruk bekliyorlar. Bunu bile insanlara olumlu, iyi bir şeymiş gibi sunuyorlar.

Daha yazsam çok şey yazarım da, neyse.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: goodorevil

AVM dediğiniz yer insanların şehir içlerinde yapabildiği tek aktivite kaldı ne yazık ki. Bir haftasonu arabaya atlayıp Sapanca gölü'ne kaçmak, Şile'ye gitmek lüks oldu. İstanbul içerisi için konuşayım, yapacak başka bir şey yok. E hobi dediğiniz şey de çok aşırı masraflı. Bir aralar 1:64 Hot Wheels arabaları biriktiriyordum. Şimdi tek bir araba 10 TL oldu. En basit örneği bu. AVM ise hem yakın hem bedava. Arabanızı otoparka bırakın içeri girin. Bir ihtiyacınız varsa alın, yoksa gezin ve çıkın. İcabında ufak bir sinema seansı veya bir fast food atıştırması gibi kaçamaklar yaparsanız yaparsınız. Eğer lüks cafe dediğiniz Starbucks ise hiç de abartılacak bir tarafı yok. 6-7 TL'ye filtre kahve satılıyor. Alıp saatlerce oturun. İcabında 15 liralık kahve içseniz ne olur? Bir paket sigara parası. Ben sigara içen insan değilim, ayda 2 kere 15 liralık kahve içmişim çok mu? Bugün sıradan bir cafeye gitseniz, en ucuz kahveye bile 5 lira yazıyorlar. Bir de 15-20 dakikada bir garson gelip "Başka bir şey alır mısınız" diye sorup duruyor. Neticede daha pahalıya geliyor. Mağazalar yine aynı, kimse AVM'deki mağazaya gidip 1000 liraya kot pantolon almıyor ki? 100 liralık kot pantolon alıyor insanlar onu da belki yıllarca giyiyor. Ben 20 liralık pazar kotu alıyordum önceden, her yere boya veriyordu, gittim 100 liralık kot aldım hala giyiyorum. Çok mu?
Otoparklar tıklım tıklım dolu ise, gelin size metrobüs durağını göstereyim. Gelin size metronun içini göstereyim. Otoparka araba park eden insandan fazlası emin olun toplu taşımada var. Otoparklar gözünüze batıyor da, içi tıklım tıklım geçen belediye otobüsü dikkatinizi çekmiyor.

Mesela Türkiye'de bir hamburger menüsü yiyorsunuz, 22 lira. Aynı ayarda menüyü Almanya'da 4€'a yiyorsunuz. Rakam hemen hemen aynı belki ama Almanya'daki kazancınızın 1500€ olduğunu varsayarsanız, Türkiye'de asgari ücret kazanıp, AVM'de 4 liraya hamburger yiyebildiğinizi, lüks dediğiniz cafede 1 liraya filtre kahve içtiğinizi, oradan çıkıp Teknosa'dan 300 liraya orta halli bir akıllı telefon aldığınızı, Migros'a girip 20 liraya mutfak alışverişinizi yapıp AVM'den çıkınca köşedeki Shell'den de 80 liraya arabanızın deposunu fullediğinizi düşünün.

Mesela şu anda 2 tane Laptop var bende. Birisini ben kullanıyorum birisini annem. İkisi de son demlerini yaşıyor, almam lazım ama elle tutulur bir Laptop 2000-2500 liradan aşağı değil. Hatta şu an kullandığım ama artık randıman vermeyen laptopuma eşdeğer bir laptop 4000 liradan geçiyor. Ben şu an kullandığım laptopu alırken bu kadar zorlanmamıştım mesela, şimdi rakamlar aklımda değil ama aşağı yukarı bir maaşımdan daha düşük rakama almıştım. Şimdi ise emsali bir laptopun maaşımı geçen bir fiyatı var.

Şu anda kriz yok algısı başarılı bir şekilde empoze ediliyor. Tanzim Satış bunun en güzel örneği, kendileri söylediler 2,5 ay kadar daha devam edecek diye. Yani seçimi atlatana kadar zarar da etseler ucuza meyve/sebze satışını temin edecekler. Yine ÖTV indirimi ile araç fiyatlarını maskelediler, bir dönem yakıt fiyatlarını frenledilerdi. Hatta Tanzim Satış'taki kuyruğu bile "Önceden yokluk kuyruğu idi şimdi varlık kuyruğu" diye reklam ediyorlar. Yahu insanlar 3 kuruş ucuza sebze alabilmek için saatlerce kuyruk bekliyorlar. Bunu bile insanlara olumlu, iyi bir şeymiş gibi sunuyorlar.

Daha yazsam çok şey yazarım da, neyse.

Alıntıları Göster