Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Hakkında öğrencilerle yapılan röportaj 1)İsmi neden üniversite değil de enstitü? GYTE lys puanı ile öğrenci alan herhangi bir üniversiteden farklı değildir.İsminin üniversite yerine enstitü olmasının en önemli sebebi Amerikan IMT modeli bir eğitim sistemini uyguluyor oluşu ve yüksek lisans bazında bilimsel çalışmalarla tanınmış oluşudur.
2)GYTE bünyesindeki bölümler nelerdir? Yüksek lisansta yirminin üzerinde bölümü olan GYTE'nin lisans bölümleri Bilgisayar Mühendisliği Elektronik Mühendisliği Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Moleküler Biyoloji ve Genetik Mimarlık Matematik Fizik İşletme
3)GYTE'nin puanlarının Boğaziçi ve ODTÜ'den daha düşük olmasının sebepleri nelerdir? En büyük sebep öğrenciler tarafından fazla bilinmemesi ve enstitü isminin yarattığı kafa karışıklığı. Boğaziçi'ye nazaran daha merkez dışı bir bölgede (Gebze Çayırova) oluşu öğrencilerin Boğaziçi ve ODTÜ'yü buraya tercih etmesinin bir diğer sebebidir.
4)GYTE'de ulaşım imkanları nasıl? Gebze'den gelecekler için Gebze halk minibüsleri, İstanbul'dan gelecekler içinse tren (tren yolu kampüs içerisinden geçmektedir) ve Gebze-Harem hattı alternatif ulaşım şeklidir.
5)GYTE'de barınma imkanları nasıl? Her yıl Gebze'deki konukevinde kız öğrencilere ve okul içerisindeki tohum sertifikasyon yurtlarında barınma imkanları sağlanıyor.
6)GYTE'de okumanın avantajları nelerdir? GYTE Kocaeli-Gebze sanayi bölgesinde konuşlanmış olduğu için öğrencilerin gerek staj gerek öğrencilik hayatları boyunca yapacakları teknik geziler ve araştırmalar açısından çok büyük bir avantajdır.GYTE'nin bu konuda çalışmaları ve KOSGEB merkezi mevcuttur. Bunun dışında dersler dersliklerde 30-40 civarı öğrenci ile yapılır ve öğrenci ile öğretim görevlisi arasındaki mesafe diğer büyük üniversitelere göre daha kısadır.
Akademik performans Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker ve Araştırma ve Lisansüstü Politikalar Direktörü Prof. Dr. Hasan Mandal’ın ortak açıklaması şöyle: “Türkiye’de üniversitelerin sıralanması, hem üniversitelerarası şeffaf ve yapıcı rekabet, hem de hayati bir seçim yapacak öğrenci ve velileri doğru bilgilendirmek bakımlarından, çok önemlidir. Üniversitelerin etkinliği, öğretim üyelerinin mesleki üretimleri ile bağlantılıdır. Bu bağlamda, Sayın Prof. Dr. Ural Akbulut’un başkanlığında oluşturulmuş Teknik Ekip ve Danışman Kurulunun çalışmaları sonucunda Türkiye’deki Üniversitelerin Akademik Performansları (University Ranking by Academic Performance) (URAP) iki yıldır değerlendirilmektedir. 2011 yılı değerlendirme sonuçları 02 Temmuz 2011 tarihi itibari ile kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bu çalışmanın amacı, elde edilen veriler ile üniversitelerin akademik performanslarını diğer üniversitelerle karşılaştırabilmesine ve belirlenen kriterlere göre gelişmeye açık yanlarını belirlemeye yardımcı olmaktır. Bu kapsamda önemli bir çalışmadır. Gerçekleştirilen bu çalışmanın içeriğinde Türkiye’deki tüm üniversiteler 9 farklı kriterle değerlendirilmiştir. Bu kriterlere ait verilerin ortak bir veri tabanı kullanılarak yapılmış olması çalışmanın değerini arttırmaktadır. Ancak bu çalışmadaki 9 kriterin 4’ü (toplam yayın, toplam atıf, toplam doküman ve toplam doktora öğrenci sayıları), üniversitelerin büyüklüğü ile ilgili olup direkt performans ölçütü olarak değerlendirilmesi güçtür. Örneğin, yılda toplam 500 yayın yapılması, 2000 öğretim üyesi olan bir üniversite için bir zayıflık göstergesi olurken, 200 öğretim üyesi olan bir üniversitede bir kuvvetlilik göstergesidir. Dolayısıyla, öğretim üyesi sayısına bölünmeden toplam sayıların kullanılması doğru değildir. Performans ölçütü olarak ise diğer 5 kriterin (öğretim üyesi başına düşen yayın, atıf, doküman sayıları ile doktora öğrenci sayısının toplam öğrenci sayısına olan oranı ve öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı) özellikle 2000 yılından önce kurulan üniversitelerin karşılaştırmasında daha gerçekçidir. Sabancı Üniversitesi, bu esaslara dayalı objektif kriterlerle 2000 öncesi kurulan üniversiteler açısından yaptığı sıralanmayı kamu bilgisine sunmaktadır. Bu sıralandırmalar ile 9 kritere göre yapılan değerlendirme sonuçlarında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Özellikle 2000 yılından önce kurulan üniversitelerin araştırma performansının karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesinde bu 5 kritere göre yapılan sıralandırmanın daha gerçekçi olacağını düşünüyoruz.”
Tercih Döneminde Herkese Başarılar.
yahu tamam odtü-itü-bilkent filan karşılaştırılabilir ama gyte nedir?
Çalışma Sabancı Üniversitesine aittir. Bu çalışmada 9 kriter söz konusu. 4’ü toplam yayın, toplam atıf, toplam doküman ve toplam doktora öğrenci sayıları, diğer 5 kriter öğretim üyesi başına düşen yayın, atıf, doküman sayıları ile doktora öğrenci sayısının toplam öğrenci sayısına olan oranı ve öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı. Bu kriterlere göre GYTE birinci sırada.GYTE'den mezun olan arkadaşlarım var ve onlara göre GYTE'nin en büyük özelliği çok fazla laboratuvarının ve araştırma imkanının oluşu. Tek sıkıntı bunların lisans düzeyinde reklam edilmemesi ve lisans öğrencilerinin GYTE'yi fazla bilmemesi.
gsü de türkiyenin en iyi 59. üniversitesi zaten. hı hı.
Bildiğim kadarıyla Sabancı Üniversitesi bu sıralamayı, URAP sıralamasına itiraz olarak yayımladı, itiraz demek pek doğru değil belki ama, yapılan sıralamanın bu şekilde daha doğru olacağını düşündüler.
Ayrıca "GYTE" ciddi anlamda çok başarılı bir kurumdur ve daha da başarılı olacaklardır. Yukarıda denildiği gibi, enstitü ismi kafa karışıklığı yaratıyor öğrencilerde. Son olarak, Tercih.Tv'nin resmî hesabısınız sanırım, sizleri gerçekten tebrik ediyorum, çok güzel bir site kurdunuz, sıralamalar ÖSYM gibi yuvarlanarak konulmuyor siteye. Tercih yapacak öğrencilere şiddetle tavsiye ediyorum bu siteyi.
adam Gyte rektörü beyler
Tüh bizim üniversite 29.olmuş
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme