< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız (5125. sayfa)
-
-
Mantık aramadan , izle-geç tarzında bir yapım. Senaryo olarak Kemal Sunal'ın filminden aşırılmış olması ayrı bir detay. İzleyince anlarsınız :) :)
ımdbThe Killer's Game (2024) ⭐ 5.7 | Action, Comedy, Thrillerhttps://www.imdb.com/title/tt0327785/?ref_=ext_shr_lnk -
-
Bir hevesle izlemek istedim. Konusunda gizem vardı. Biraz beklentiye girdim
Beğendiğim söylenemez, düşük tempo, vasat
Zaman kaymalı, bilimkurgu macera filmi
Konu çok güzel, filmin işlenişi orta kalitede
Ne kötü ne de çok iyi. Nolan çekseydi sinema şaheseri olurdu o ayrı konu. Filmin eksiklikleri var belki 15 dakika daha uzun olabilirdi. Bütçeli film olmadığı için bazı eksiklikleri görebiliyorsunuz
Bu tür filmlerden hoşlanıyorsanız, izlenir
bu tür filmlerden hoşlandığım için keyif aldım
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Alpha Centauri -- 27 Ocak 2025; 23:1:2 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Ahahahaha.... çocuktum... uzuuun süre denize girememiştim bu yüzden. Girince de balık, yosun, taş, kum... en ufak bir hareketten tırsardım.
-
Ben bu filmin (Time Trap) sahnelerini çok beğendiğim için 8/10 vermişim. Hele bir sahne vardı tam da tablo gibi, bir müze gibi duruyordu. (Zamanın akış hızı farkından dolayı vardı böyle birkaç sahne) Böyle bir sahnenin olduğu başka bir film hayırlamıyorum. O yüzden benim için bu film benzersiz statüde. Dediğin gibi filmin bütçesi yüksek olsa Nolan yardımcı yönetmen vs olsa -sonuçta tarz ve üslup Nolan'a ait değil- muhtemelen şaheser çıkardı. Senaryodaki eksikleri, yüzeysellik sorununu Nolan kardeşler hallederdi. Yine de hoş bir yapım.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Aynen hocam bi nesil sırf bu pirhana filmleri yüzünden suya giremedi
-
Mel Gibson'un gençlik yıllarına denk gelen bir çocuk kaçırma ve çocuk kurtarma için verilen mücadeleyi konu alan bir film. Bir polisin de işin içine karıştığı noktada işler sarpa sarıyor. Tüplü TV'de izlenen macera tadı veren sinemaların tadında. Bana kalırsa adil olarak puanım 6/10.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Sean Connery, Meg Ryan
Tür: Polisiye cinayet .Vasatı aşamayan bir film
Konu klişe. Meg Ryan sadece sevişmek ve görünmek için rol almış
Kanal D'de geceleri yayınlanan filmlerden.
Oyuncular tanıdık olunca film biraz yukarı çıkmış
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
The Bikeriders (2023) - 6/10
Valla beklentiyle oturdum. Keyifli bir motosiklet çetesi hikayesi izlerim diye umdum. Ama kadrosunun çok altında kalan bir film olmuş. Kadroda Tom Hardy, Michael Shannon, Norman Reedus olduğu için çok daha fazlasını vadediyordu. Yönetmenin Mud ve Take Shelter filmlerini sevmiştim ama The Bikeriders'ı pek sevmedim.
This Time Next Year (2024) - 4/10
Romantik bir yılbaşı filmi beklentiniz mi var? Bu film için bu beklentiyi unutun. Keyifli başladı ama klişe olaylara bağlandı. İngiliz mizahı hiç açmadı. Film sıkabiliyor ama sonu fena değil.
Borderlands (2024) - 6,5/10
İki oyununu, bir DLC'sini keyifle oynamıştım. Serinin büyük bir hayranı olmasam da oyunları müthiş kafa dağıtır. Filminin çıkacağını duyduğumda da heyecanlanmıştım. Filmi izlemeden puanlarını görünce beklentim çok düştü. Belki de bundandır, keyifle izledim. Oyunun atmosferini çok güzel yansıtmış. Mizahi tarafını da sevdim. Oyun süresi kadar uzun bir süresi olmadığı için mizahi yönü oyunun aşağısında kalıyor. Ama kesinlikle keyifli. Özellikle Claptrap sahneleri gülümsetiyor. Hikayenin gelişmediğine katılıyorum. Tahmin edilebilir duruyor. Karakterleri yeterince tanıtmıyor. En önemlisi ve bence puanlarını en düşüren ise oyuncu seçimleri. Ne kadar iyi oyuncu olsa da; yaşlı bir Lilith oyunu sevenleri hayal kırıklığına uğratmış olmalı.
-
Yönetmen Mel Gibson'dan 2025 model
Taze taze cehennem gibi fırından çıktı. Düşük bütçeli, filmin çoğu uçakta geçiyor
Mark Wahlberg'in performansı ortalamanın üstünde. Beklentiye girmezseniz çerezlik kategorisinde izlenir. Mark muhtemelen Mel Gibson'un hatırına rol almış
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Filmin ambalajı çok güzel ama içerik beni pek tatmin etmedi. 1800'lerde İzlanda balıkçı köyünde geçen bir folk-horror. Türü sevenler olarak izlemeden geçemedik.
Ken Loach'un en iyi filmlerinden birisi. Annesi hapiste olan 15 yaşını bitirmek üzere genç bir çocuğun aile sevgisizliği içinde, eğitimsizlik ve kötü bir arkadaş çevresine rağmen hayata tutunma çabası. 8/10
ımdbDragged Across Concrete (2018) ⭐ 6.9 | Action, Crime, Dramahttps://www.imdb.com/title/tt6491178/Son dönemde ortalardan kaybolsa da yakında yeni bir filmi gelecek olan, ve arka arkaya harikulade 3 film (Bone Tomahawk - Brawl in Cell Block 99) çıkaran yönetmen S. Craig Zahler'in izlemediğim tek filmiydi, bunu da çok sevdim. Bir operasyon esnasında orantısız güç kullanırken gizlice kayda alınan başrol polis ikilimizin gayri resmi olarak bir olayın peşine düşmeleri konulu. Uzun uzadıya tadını çıkararak edilen pazar kahvaltıları tadında... 8/10
-
Watcher filmini geçen yıl paylaştığım ve iyi hatırladığım için arama yaparak şimdi tekrar baktım hocam ama biraz fazla öldürüp 3.5 puan vermişim. Yani şimdi tekrar düşününce 5/10 puanda verilebilir aslında.
https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/156958966
Oysa ki steven_stiffler hocam 9 ay önce benim puanın tam 2 katını 7/10 olarak vermiş.
Romanya'nın kasvetli bir apartmanında cinayet/kasvet ağırlıklı olduğu ve son kısımlarda cinayet sahnelerinin mokunu çıkardıkları için bazılarına yüksek, bazılarına düşük tat veriyor olabilir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi programmer_onur -- 29 Ocak 2025; 0:2:36 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
ımdbLola rennt (1998) ⭐ 7.6 | Action, Crime, Thrillerhttps://www.imdb.com/title/tt0130827/?ref_=ext_shr
Bu filmi bir ara listeme almıştım, öteleye öteleye en sonunda izlemekten vazgçemiştim artık yorunlardan mı, fragmandan mı ne bir şey beni vazgeçirmişti, listeden atmıştım. Yıllar sonra burada görünce tekrardan listeme alıp izledim, hiçbir beklentiye girmeden, konusuna ne olduğuna bakmadan bodoslama izledik. Yani açıkçası ne anlatsam bilemedim. Film esasında hikaye olarak hiçbir şey anlatmıyor. Aslında bir hikayesi olan bir film değil, ortada çok basit bir senaryo var. Filmin anlatmak istediği, vurgulamak istediği şeyse kader, şans, seçimlerimiz ve sonuçları yani bir nevi kelebek etkisini anlatıyor film. Ve bunu anlatırken de 20 dk'lık basit bir olayı döngüye sokuyor, 4 kere başa sarıyor. Şimdi ne olacağı ve ne izlediğim konusunda hiçbir fikrim olmayan ben bu filmi izlerken olumlu, meraklı duygularla bir gizem eşliğinde izlemeye başladım, pozitiftim yani filme karşı. Ama o döngüyü gördüğüm an işte bir soğuma geldi. Zaten filmin süresini de bildiğimden eyvah dedim, bize 20 dk'lık şeyi evirip çevirip değiştirip 80 dk boyunca tekrar edip izletecekler, korktuğum da başıma geldi. Çünkü ben artık zamanında Kelebek Etkisi serisini, Mr Nobody'yi, Edge of Tomorrow'u, Boss Level'i, bunlardan çok daha önce de 90'larda oynayan Maske çizgi dizisinin zaman döngülü bölümü izlemiştim hem de defalarca. (Hatta şimdi ismi aklıma gelmedi bir tane daha gençlik filmi tarzı bir yapım vardı onda da zaman döngüsü vardı onu da katabilirim ama bu vasattı, katmayalım.) Tamam bunların bazılarının olayı, anlattığı şeyler farklı olsa da hepsinin ortak özelliği zaman döngüsü ve film ne kadar eski ve zamanında orijinal bir işe imza atmış olsa da ben bunları bu filmden çok daha önce başka yapımlardan gördüğüm için bu filmin döngüsü bana bir şey anlatmadı, beni şaşırtmadı, yaratıcı dedirtmedi. 2025 yılında izleyince zaten gördüğümüz bildiğimiz şeyler olduğu için farklı gelmedi ve bunun için övecek değilim. Hatta saydığım yapımların anlatımları bu filmden çok daha iyiydi, bazılarının üstelik anlattığı bir şeyler de var, senaryo var. Lola'da senaryo olarak hiçbir şey yok. Özetle zaman döngülü yapımlardan, bir olayın sürekli olarak başa sarılarak farklı kişi ve açılardan tekrar tekrar gösterildiği yapımlardan (Vantage Point 2008) (sürekli başa saran) ve "found footage" yani olayların gerçekmiş gibi gösterip hissetirmek için sanki o an olaylar gerçekten oluyormuş gibi tamamen el kamerasıyla çekilen filmler. Bu 3'ünü sevmem ama en çok da bu found footage olayını, neyse. Bu yüzden Lola'nın bana izlerken kattığı bir şey olmadı.
Ha neyini sevdim dersek işte Lola'nın Mirkelam klibindeymiş gibi koşup durması ve bu sıra arkada çalan güzel müzik ya da şarkılar. Müzikler güzeldi ve koşu sırasında çalması resmen filmi video klipleştirmiş. Çizgi film tarzı sekansları filmi video klibe çevirmiş zaten. Bu arada Lola karakterine can veren Franka Potente adlı oyuncuyu Bourne serisinin ilk filmlerinden tanıyoruz belki gözünüzden kaçtıysa.
Özetle Run Lola Run, belki 98 senesinde izlendiğinde ilk defa izleyenler için çok yaratıcı bulunmuş olabilir ama şu an için ederi maksimum 6/10.
ımdbFatman (2020) ⭐ 5.9 | Action, Adventure, Comedyhttps://www.imdb.com/title/tt10310140/?ref_=ext_shrAz önce izledik, tesadüfen. Konusu itibariyle çok absürt bir yapım. Zaten baştan izlememiştim telefona bakarken film dikkatimi çekiyordu. Konusu şu: iş icabı Noel Baba olup hediye üretip paketleyen bir oluşum, bir şirket gibi bir şey var güya ama maddi yönden zorluk çekiyorlar. İşler kesat. O sıra ordudan iş garantili teklif alıyorlar vs. Pararsızlık şu bu derken, bir tane zengin mi zengin bir velet var ve velet o kadar büyümüş de küçülmüş o kadar artist ve özgüvenli aynı zamanda acımasız ki basit bir okul projesi ürününde jüri başkasını seçse bile 1.liği alamadığı için dünyayı yakalabilecek bir velet. Bu şımarık velet Noel Baba'nın (Mel Gibson) getirdiği hediyeyi beğenmiyor ve sırf bunun için adamı öldürmeye karar verip arkasından sağlam bir tetikçi (Walton Goggins) tutuyor. Adam bir soğukkanlı katil, epey de etkileyici biri, iş bitirici, acımasız ve güçlü bir villain. Ve hatta şöyle söyleyeyim villain ana karakterimizden daha güçlü. Uzun zamandır böyle güçlü bir villain görmemiştim. Adamın oyunculuğunu da beğendim bu arada. Herifte acıma, geri vites yok. Filmi bayağı bayağı yüklenmiş.
Spoiler,
mesajı görmek için tıklayın.La herif asker masker demeden kaç kişiyi öldürdü geçti yuh. Abartmışlar. Noel Baba'nın playını da anlamadım, gövdeden kılıç girip çıktı 2 kez, bir kez de kafaya yani gözüne mermi yedi yine ölmedi nssıl bir fizik bu. Neyse böyle bir konu, elf melf vs bir garip filmindi, izledik ve bitti. Açıkçası bence konusuzluğua, saçma olmasına rağmen şahsen sevdim ben. 7/10.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 29 Ocak 2025; 1:23:35 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Run Lola Run'da toplam 3 döngü saydım hocam ben geçen gün paylaştığım içerikte de belirttiğim üzere. Belki eksik saymışımdır.
Fatman için de spoiler olarak ikimizinki tam uyuşuyor:
https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/158547376
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Millet yorumlar 3 demiş ama ben 3'ten fazla gördüm sanki ya. 4 veya 5 gibiydi. 5 şüpheli de 4'te emin gibiyim.
Fatman'e gelirsek film zaten aslında başından beri ciddi bir film olmadığını absürt olduğunu gösteriyor.
Spoiler,
mesajı görmek için tıklayın.Para sorunu yaşayan Noel baba ve hediye üreten elf mi olur la. Bir çocuğun öyle kiralık suikastçisinin olması vs zaten kolpa, çocuğun kendisi kolpa hatta. Noel Baba ile ilgili başka bir tuhaflık daha vardı. Devrilen forklift yükünü 2 genç aaker kaldırmaya çalışırken yerinden oynatamazken bizim Noel Baba tek başına yükü kaldırdı. Güç farkı inanılmaz ve absürt. Kiralık daha doğrusu maaşlı katilin Noel Babayı tanıması Noel Babanın katilş tanıması yani çocukluktan eskiden tanış olmaları, adamın geçmişteki bir olayı takıntı yapması çocuk gibi. O yüzden filmde mantığı bir kenara bıraktım çünkü pek çok şey gerçeğe aykırıydı zaten. Ama ölümler vs epey gerçekçiydi bu da absürt havayı bozup ciddiyeye çekiyor. Değişik bir kafa ya ben o çatışma sahneleri, soğukkanlı ölümler, iz sürme, kovalamaca vs için sevdim filmi.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Watcher'i beğenmedim. filme komple 'gizem' katmışlar sonuna kadar öyle gidiyor.genellikle karanlık kasvetli atmosfer, ağır tempo. ne olacak diye sonuna kadar mecburen izliyorsun.sadece sonlarda hareketlilik var
amiyane tabirle: 'traş bir film'
-
Uçaklı Filmleri severim Listeye aldım bunu
-
Yarı belgeselci anlayışla çekilen Hakkari panoraması. Ferit Edgü’nün aynı adlı romanından uyarlanan film, bir öğretmenin Hakkari’nin uzak ve izole bir köyünde geçirdiği tek mevsimlik deneyim üzerinden, insanın varoluşsal yalnızlığını, yabancılaşmayı ve doğu-batı arasındaki uçurumu çarpıcı şekilde işler. Filmde karakter insanlar değil, coğrafyadır. Dolayısıyla filmin hikaye anlatısı çok derinlikli değildir. Karla kaplı dağları, engebeli yolları, yoklukta var olmaya çalışan yerlileri göstererek orada yaşanan çetin koşulları ele alır. Filmde kullanılan cümleler şiirsel ve etkilidir. Kadınların bir araçmış gibi kullanıldığı ve göz ardı edildiği de dikkat çeker elbette. Doğuya gidildikçe dağlar yükselir, kadınların değeri düşer coğrafyamızda. Filmdeki tek renkli olgu iki taş ev arasında asılı duran renkli ampullerdir. Bayrak, ölüm, tezek. 7.5/10
-
büyük yolcu uçağı değil ufak uçaklardan
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X