Eşi tarafından terk edilmiş bir adamın sosyal hayat ve ilişkilerini rayına oturtma çabasında en büyük ilham perisi, favori filmi olan Casablanca'nın başrolü Humphrey Bogart olursa ne olur, konulu tatlı bir film. Woody Allen'in tiyatro oyunlarından çevirme, esprili bir dili var. Beni yakaladı. 9/10 Sosyal fobisi ve bazı psikolojik sorunları olan kızkardeşiyle başından geçenleri işleyen bittersweet bir film. Kızın abisi arkadaşlarıyla kart oynarken bir gün kendini Buster Keaton sanan Johnny Depp ile tanışır ve başka bir yönü ortaya çıkar. Prime'da izleyip sevdim underrated kalmış. 7,5/10 Kanser teşhisi konulduğu için tek dayanağı olan kedisi Hanım'ı güvenip bırakabileceği bir kapı ararken yalnızlığa sıkışan yaşlılığın hüznüne boğdu beni bu film, içime oturdu. 80'lerin İstanbul'undan insan manzaraları.. 8,5/10 |
En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız (5127. sayfa)
-
-
Soygun kaçış filmi. Oyuncu grubu tanıdık. Düşük bütçeli. Senaristi Quentin Tarantino'dan biraz etkilenmişe benziyor. Aslında hikaye biraz daha süslenebilirdi. Böylece daha akıcı bir film olurdu.
Çerezlik kategorisinde izlenir.
ımdbIn the Mouth of Madness (1994) ⭐ 7.1 | Drama, Fantasy, Horrorhttps://www.imdb.com/title/tt0113409/Yönetmen: Üstat John Carpenter. Sam Neill abimiz başrolde. Korku fantezi. 90'ların kült filmlerinden. Uzun uzun yazmaya gerek yok. Hikaye,Kurgu,hikayenin işlenişi, oyunculuklar ortalamanın üstünde
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Alpha Centauri -- 3 Şubat 2025; 23:11:41 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
De Niro ustanın yer aldığı ve onu bu türlerde görmeye alışık olmadığımız bir film. Psikolojik korku-gerilim. Famke Janssen, Dakota Fanning ve daha birçok tanıdık isme de sahip, yazmaya üşendim. Yalnız film klişelerle dolu. İşte eşini kaybedebin bir baba kızıyla birlikte kalır. Kızı psikolojik sorunlar yaşar, hayali bir karakter yaratır vs. Bu zaten iyice klişeleşmiş ve artık kabak tadı veren bir şey haline geldi, artık her tür çocuk başrollü korku filmlerinden tutun yetişkinlerine kadar pek çok filmde bu mevzu var. Ama özellikle çocuklarda kız çocuklarında böyle şeyler görmek gına getirdiği için film benim için baştan büyük bir eksi yedi. Epey de sıkıcıydı. Lakin spoiler vermek istemiyorum ama bir plot twist gerçekleşiyor ve olay daha başka ama daha az klişe olan başka olaylara evriliyor. O zaman hayali arkadaş yaratn Emily'yi anlayabiliyoruz, üzerine düşününce mantıklı gelebiliyor. Ama bunlara rağmen Emily'nin bazı davranışları yine mantığa sığmıyor, anlamsız hsle geliyor. Ya gerçekten sorulan bir soruya cevap vermeyen bir problem çocuk ile akıllıca sorular sorma konusunda berbat olan yetişkin karakter görmekten sıtkımız sıyrıldı. Yeter da! Neyse plot twistimiz gerçekleşnce çok fazla film izleyen arkadaşların zaten yine pek çok filmde gördüğü şeyler burda da oluyor. Ama film en azından daha az sıkıcı hâle geliyor. Ne olduğunu söylersem spoiler olur ki zaten plot twist deyince yarı spoiler halini aldı. Ama çok fazla film izleyen biriyseniz bu film sizi kesmez, mutlu etmez, tatmin etmez. İçinde onca kaliteli, tanıdık oyuncu olmasına rağmen farklı bir şey sunmayan vasat bir yapım. 5/10.
ımdbStraume (2024) ⭐ 7.9 | Animation, Adventure, Familyhttps://www.imdb.com/title/tt4772188/?ref_=ext_shrLitvanya, Belçika, Fransa yapımı; ödüllü bir animasyon filmiymiş. Animasyonda hiçbir diyalog yok. Diyalog yok ama anlatmak istediğini anlatabilen oldukça başarılır bir animasyon. Tamamen bir kedinin başından geçen zorlu, gerilimli maceraları anlatıyor. Diğer hayvanlarla olan münasebetleri, başına gelen musibetleri izliyoruz. Hatta bir noktada yapım Nuh'un gemisine dönüyor, tabii o hikayede anlatıldığı kadar büyük değil, yine epey farklı.
Animasyonun tarzına çok lafım yok ama sanki böyle bağımsız oyun geliştiriclerin imkanları dahilinde "anca bu kadar yapabildik" tadında bir animasyon tarzı olmuş. Kedi, köpek gibi hayvanlara yakından bakınca çok rahatsız ediyor o çizim ve detaylardaki düşüklük. Ama bunun dışında bu sanat stili iş görüyor. Keşke bu tarzın üstünde biraz daha çalışsalarmış. Ayrıca bu animasyon bana Stray (2021) adlı bağımsız video oyununu anımsattı. Onda da kediyi yönetiyorduk ama bu filmin aksine tektik onda da başka bilim-kurgusal mevzular vardı.
Müziklere gelirsek, müzikler oldukça iyiydi enfesti. Açıp dinleyeceğiniz müziklerden değil ama filmlerde öyle sahnelere koyarsınız da tüylerinizi diken diken eder ya işte o müziklerden veya insanı rahatlatan müziklerden. Zaten bu yapımda müzik olmasa animasyon bu etkiyi tek başına yaratamazdı. Olaylar, çevre, atmosfer ve atmosferi tamamlayan müzik. Çünkü bunlardan biri eksik olsa bu diyalogsuz animasyon çekilmezdi.
Yapımda bir tek filmin sonundaki o tuhaf olayı anlayamadım ama onun dışında iyiydi, fena değil. Brnim gibi kedi sever biriyseniz de filmi ekstradan sevilirsiniz, aslında köpekseverseniz de belki sevebilirsiniz. 7/10.
ımdbMoana 2 (2024) ⭐ 6.9 | Animation, Adventure, Comedyhttps://www.imdb.com/title/tt13622970/?ref_=ext_shrBunun ilkini de sevmememiştim bunu da pek sevemedim. 2000'lerdeki animasyonları mumka arıyorum. Nerde o zamanki Disney, Dreamworks animasyonları nerde şimdikiler. Kalite artmış, teknik gelişmiş fakat ruh yok, konu yok, anlatı yok. İçine çekmiyor. İlk yapımı hatırlamıyorum müzikal miydi bilmiyorum, bu animasyon müzikal olmuş. Birtakım fantastik olaylar yaşanıyor, müzikal giriyor, bir şey oluyor şarkı giriyor. Müzikal düşmanı değilim ama sanki anlatacak bir şeyi olmayan yapım kendini sanat manat ayağına müzikale vs yaslıyor gibi geliyor. Anlatacak hiçbir şeyiniz yok, bir özgün senaryonuz yok ya kostüm atmosfer zart zurt diye filminizi savun(dur)maya çalışırsınız ya da böyle müzikal yaparsınız. Müzikal oldu mu sorun seyirciye yüklenir. Hemen o tarzı değil, olur. Yapım alanında iyi olmuş da seyirci bunu anlayamıyormuş gibi olur hissettirilir. Abi yok öyle bir şey. Öyle olsaydı Sweeney Todd: Fleet Sokağı'nın Şeytan Berberi'ni sever miydik? Ama yapan yapıyor. Sofradaki yemek tatsız tuzsuz olduktan sonra sunumu güzel yapman neye yarar, boş. Moana da böyle. Moana 2 de müzikale yüklenmiş. Yalnız hakkını yemeyelim görselleri filan harikaydı. Stüdyo burada görseller üstündeki yeteneklerini ve teknoloyi konuşturmuş, şov yapmış. Renk cümbüşü görmek için veya mağazalar önündeki teşhir ürünü tv'lerin renk kalitesini göstermek için kullanılabilecek mükemmel bir animasyon, iyi bir demo olur bundan ama o kadar, film milm olmaz.
Görsellerinin hatrına 6/10. İzlemeseniz de olur, tv'nizde güzel renkler görmek ve beyninizi kullanmadan rahatlamak isteyorsanız açın izleyin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 5 Şubat 2025; 4:44:29 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Sonunda Alien Romulus'u izleyebildim. Serinin hayranı değilim o yüzden standart gerilim / korku filmi gibi değerlendirip 7 veriyorum.
-
Gerçek olaylardan esinlenen yapım, hapishane duvarlarının arkasında sıkışmış hayatları sanatın ve tiyatronun dönüştürücü gücüyle anlatıyor. Yüksek güvenlikli cezaevindeki mahkumların bir tiyatro topluluğu oluşturmasını konu alırken, hapishane anlatılarına getirilen geleneksel bakış açısını tamamen yıkmayı amaçlıyor.
Tiyatro sahnesiyle açılış yapan film aslında hapishane temasının tamamen ters çevrilmiş hali gibi. Sertlikten, ölümden ve can alıcı gerçeklikten kaçmaya çalışan adamlar çeşitli edebi yazın kaynaklarını kendilerine baz alarak çeşitli oyunları sahnelendirirler. Her ne kadar umut bakışıyla cansiparane şekilde açılışını yapsa da Mike Mike adlı karakterin olayından sonra ters dönerek karamsarlığı da es geçmiyor. Bu karanlık ton yoklaması filmin merkezindeki Diving G karakterinin şartlı tahliye görüşmesiyle birlikte zirveye ulaşarak özgürlük ve imkansızlık arasında bir ikiliğe tutunur. Derileri yeşil gömleklere karışmış bu adamların tek amaçları ise tiyatro içerisinde farklı kıyafetler giyerek en azından hapishane ortamından bir süre yalandan kaçış sağlamaktır. Anlık da olsa Kral Lear olabilmek, cübbe giymek ve Mısır tanrısı gibi davranabilmek... Acıdan kaçış yolları bin türlüdür. Sing Sing arzuladığı şeye tutunarak iyi anlam kazanan, gayet realist yazılmış; özgürlüğün ardından yankılanan ses niteliğinde izleyiciye yaklaşıyor. Film elbette başyapıt değil fakat sunmak istediği şeyi tam on ikiden vurmakla meşgul. 7.5/10
-
Sıcak sıcak malum ortamlardan
2.dünya savaşı filmi. Norveçlilerin Nazi işgali altındaki Norveç'te direnişini anlatıyor
Film kısmen belgesel tarzında, genel olarak yavaş bir tempoda ilerliyor
Netflix filmi olmasına rağmen bütçeli
Oyuncular figüranlar mekanlar,kostümler..vs
İzlenebilecek kalitede ama imdb puanı bence abartı. Puan verenler öykünün gerçekliğine biraz da duygusal nedenlerden puan verdiğini düşünüyorum
İmdb 6.5 & 6.9 eder. 7 değil. 7.5 hiç değil
Daha kararlı daha kanlı bir direniş olsaydı neyse
Cillian Murphy'nin oynadığı filmde Çekler dişe diş kana kan hem Nazi komutanına suikast yaptılat hemde binanın bodrumunda son kurşunlarına kadar içeri hortumla doldurulan sularda boğulma pahasına saatlerce direndiler yetmedi intihar ettiler. Direniş dediğin böyle olur ki bu da gerçek bir olaydı
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Bile bile lades olduğum iki tane çöp film izledim, önermiyorum ikisini de. 2024 filmlerini izlemiş olayım diyenlerin radarına mecburen takılmaları dışında bir özellikleri yok. İlkine 3/10, diğerine 4/10 veririm en fazla.
-
Önceki hafta konuda paylaşılmıştı. S. Seagal reyizin hayranı olarak filmi pek beğendiğimi söyleyebilirim. Konusu biraz klişe, Jamaikalı uyuşturucu çetesini haklıyor arkadaşları ile ama aksiyon sahneleri çok doyurucu. 90'lı yılların tüm esintileri var. Ben Seagal etkisiyle filme 7/10 puan veriyorum.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X