Şimdi Ara

ESKİ İNSANLARIN TEKNOLOJİSİ BİZDEN İYİ MİYDİ ? [7.GÜNCELLEME] (14. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
363
Cevap
68
Favori
11.445
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
47 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1213141516
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ArchloweKilled


    quote:

    Orijinalden alıntı: Only Paranoia

    Bence eski çağlarda bizden daha ileri varlıklar vardı bu gezegende ya da onlar bizdik ama sonra bir şeyler oldu ve uygarlık yok oldu.

    Bence biz onlariz ama hafizamiz silindi

    Olabilir. Mısır piramitlerinde elektrik olayını tesla 1900'lerde keşfetti. 1900lerde bulunan bişeyi adamlar bin yıllar önce kullanmış ama biz keşfedememişiz. Çok saçma bi durum




  • Dogon’ların Gizemi

    Dogon kabilesi Afrika'nın Mali cumhuriyetinde yaşar. Kabilenin nüfusu 250.000 civarındadır. Dogonlar hakkında en fazla araştırma yapmış ve Dogon kültürünü Batı'ya tanıtmış etnolog Marcel Griaule'dür. Totemleri bulunan ve inisiyatik bir örgütlenmesi olan bu kabile, tradisyonlarını sözlü aktarım yoluyla sürdürmüştür. Tradisyonlarındaki astronomi bilgileri, özellikle Sirius sistemi hakkındaki bilgileri tüm astronomları şaşırtmıştır.

    Afrika kabilelerinin çoğunda olduğu gibi Dogonların geçmişi de oldukça karanlıktır. Dogonların şu anda yaşadıkları Bandiagara Platosu’na 13. ve 16. yüzyıllar arasında yerleştikleri tahmin edilmektedir. İnsanbilimcilerin çoğu Dogonları “ilkel” olarak tanımlasalar da Dogonlar batı teknolojisine karşı olan ilgisizlikleri bir yana zengin ve bir o kadar da karmaşık bir dine ve yaşam felsefesine sahiptirler.

    Dogonlar’ın ünü ortaya attıkları ilginç ve şaşırtıcı iddiadan ileri gelmektedir. Bu Batı Afrika kabilesi atalarının dünyadan 86 ışık yılı uzaklıktaki Sirius yıldız sisteminden gelen uzaylılar tarafından eğitildiklerine inanmaktadır. Bu kadar ilkel ve her şeyden uzak bir biçimde yaşadıkları halde gökbilim alanında olağanüstü ayrıntılı bilgiye sahip olmaları da bu iddialarını desteklemektedir. 1931 yılında Fransız insanbilimcileri Marcel Griaule ve Germaniae Dieterlen Dogonlar’ı geniş çapta incelemeye karar vermiş ve 21 yıl boyunca Dogonlar’la yaşamışlardır. Bu iki insanbilimcinin araştırmaları Dogonlar hakkında pek çok bilinmeyenin keşfine olanak sağlamıştır.

    Orion yıldız kuşağının hemen yanında bulunan ve Köpek Yıldızı olarak da bilinen Sirius yıldızı ve onun çevresinde döndüğüne inanılan yıldız ve gezegenler Dogon mitolojisinin temelini oluşturmaktadır. Dogonlar Sirius yıldızının en parlak yıldız olduğunu Sirius’un yanında çıplak gözle görülmeyen küçük yoğun ve sönük bir yıldızın daha bulunduğunu ve bu yıldızın tam konumunu biliyorlardı. Potolo olarak adlandırdıkları bu yıldızın dünyada bilinen tüm maddelerden daha ağır bir maddeden oluştuğuna ve Sirius’un çevresini 50 yılda döndüğüne inanmaktaydılar. Oysa ki batılı gök bilimciler 19. yüzyılın ortalarına kadar Dogonlar’ın bahsettiği bu soluk yıldızın varlığından bile habersizdiler. 1862 yılında Amerikalı gök bilimci Alvan Graham Clark yeni bir teleskopu denerken bu yıldızı keşfetmiş ve Sirius B ismini vermiştir. Ayrıca 1920’lerde ortaya çıkmıştır ki Sirius B bir “cüce yıldız”dır. Cüce yıldızlar oldukça soluk ışıklı küçük fakat yoğun yıldızlardır. Sirius B gerçekte Dünyadan daha küçük olmasına rağmen tıpkı Dogonlar’ın belirttiği gibi o kadar yoğundur ki kendisinden alınan bir çay kaşığı dolusu madde 5 ton ağırlığına gelir.

    Daha da ilginci Dogonlar’ın bilgilerinin sadece bununla kalmayıp aynı zamanda modern dünyamızda ilk kez Galileo tarafından gözlemlenen Jüpiter’in dört uydusundan ve Satürn’ün yalnızca teleskopla görülebilen halkalarından da haberdar olmalarıdır. Dogonlar ayrıca sayısız yıldızın varlığına ve Dünyanın da içinde yer aldığı Samayolu’nun sarmal bir gücü olduğuna inanıyorlardı.

    Dogonlar sahip oldukları bilgilerin çoğunu sembollerle anlatmışlardır ve bu sembollerinin temelinde Nommo'lar diye adlandırılan ve dünyayı uygarlaştırmak için uzaydan geldiğine inanılan hem karada hem de suda yaşayabilen varlıklardır. Dogon rahiplerine göre eski zamanlarda Sirius sistemindeki bir gezegenden dünyaya inen Nommolar sahip oldukları bilgileri o zamanki rahiplere öğretmiş onlar da bunları yeni kuşaklara anlatmışlardı. Nommolar dünyanın yaratıcıları olduğu kadar insanoğlunun ataları ve ruhsal ilkelerin koruyucuları “yağmuru yağdıran güçlerin ve suların mutlak sahipleri” idi.Dogonlar üzerinde araştırma yapan Amerikalı bilim adamı Robert Temple bir Nommo uzay gemisinin gelişini ve dönerek yere inişini simgeleyen resimler bulmuştur. Geminin Dogon ülkesinin güneydoğusuna indiği söyleniyordu. Dogon rahipleri geminin inişini tanımlarken onun kuru toprağa indiğini ve oluşturduğu girdap dolayısıyla bol miktarda toz kaldırdığını anlatmaktadırlar.

    Dogonlar da Sirius’lu gezginlerin bir gün geri döneceğine inanmaktadırlar: “Göklerde bir yıldız belirecek ve bu Nommo’nun yeniden dirilişinin işareti olacak.” der bir yazıt .

    Dogonlar ve Sirius yıldızıyla aralarında kurdukları bağ UFO araştırmacılarının olduğu kadar yaratılış teorisyenlerinin astronomların ve bilim adamlarının da ilgisini çekmiş bu kabilenin kökenleri ve sahip oldukları derin astronomi bilgisine nasıl ulaştıkları hakkında pek çok araştırma yapılmıştır. Arkeolog-yazar Erich Von Daniken Dogon inançlarını kabullenmiş ve bu bilgileri geçmişte dünya dışı varlıkların dünyamızı ziyaret ettiğinin kesin bir kanıtı olarak yorumlamıştır. Gerçekten de “ilkel” Dogonlar’ın yüzyıllardır sahip olduğu bilgileri bilim henüz yeni yeni keşfetmektedir. Bunun son örneği Dogonlar’ın Sirius siteminde Emme Ya adını verdikleri ve Nommoların gezegeni olduğunu söyledikleri üçüncü bir yıldızın varlığından bahsetmeleridir. Bunun Popola (Sirius B)’dan dört kez daha hafif olduğunu yine Sirius B gibi 50 yıllık bir zamanda daha geniş bir yörünge çizdiğini ve her ikisinin çapları arasında bir dik açı oluştuğunu belirtiyorlar ve Emme Ya’nın bir de uydusu olduğunu söylüyorlar. Hakikaten de Dogonlar’ın Emme Ya’sı vardır ve o astronomlar tarafından ancak 1995 yılında keşfedilmiş olan Sirius C yıldızıdır! İşte bu Nommoların yaşadığı yıldızın keşfidir..

    Bazı kehanetler bu kabilenin Monoteizm'i benimseyen , Mısır firavunu Akhenaton'un soyundan geldiğini söylemektedir.
    http://tr.wikipedia.org/wiki/Akhenaton

    Alıntıdır.
     ESKİ İNSANLARIN TEKNOLOJİSİ BİZDEN İYİ MİYDİ ? [7.GÜNCELLEME] ESKİ İNSANLARIN TEKNOLOJİSİ BİZDEN İYİ MİYDİ ? [7.GÜNCELLEME]



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Eledas -- 9 Mart 2015; 13:32:39 >




  • her 50.000 yılda bir reaperlar gelip gelişmiş toplumları hasat ederek yeni türler için yer açıyorlar bizde teknolojinin limitlerine ulaştığımız zaman sonumuz onlara benzeyecek o yüzden az dışarı çıkıp hava alın hayatın keyfini çıkarın
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rain.Man

    Binlerce yıldır insanlık durdu son 100 yılda mı gelişti?

    Olasılısız [Adam Fawer] adlı kitaptan alıntı :

    "Şimdi de düşük olasılıklı bir olaydan söz edelim: Dünyaya dev bir gök taşı çarpacak ve uygarlık yok olacak. Jeofizikçilere göre, her yıl bunun olma olasığı milyonda bir.
    İnsanoğlunun atalarını da hesaba katarsak, yedimilyon yılı aşkın bir süredir bugüne kadar bizi yok etmiş olma olasılığı yüzde yedi yüz. Yani anlayacağınız, bir kere değil,yedi kere ölmüş olmalıydık şimdiye."

    yine milyonda 1 olur?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bende uzaylıların varlığını/yokluğunu araştıranların sundukları kanıtları gösteren şu programın linkini atıp gideyim.

  • DarKSide58 D kullanıcısına yanıt
    Dostum o dediğin sanırım 50.000 yıl değil 25 veya 26.000 yıl. Hatta Erzurumlu İbrahim Hakkı'da Marifetnam adlı kitabında bunu belirtmiş. Dünya 25 veya 26.000 yılda bir yenileniyormuş.

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Marifetname
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rain.Man

    Binlerce yıldır insanlık durdu son 100 yılda mı gelişti?

    Olasılısız [Adam Fawer] adlı kitaptan alıntı :

    "Şimdi de düşük olasılıklı bir olaydan söz edelim: Dünyaya dev bir gök taşı çarpacak ve uygarlık yok olacak. Jeofizikçilere göre, her yıl bunun olma olasığı milyonda bir.
    İnsanoğlunun atalarını da hesaba katarsak, yedimilyon yılı aşkın bir süredir bugüne kadar bizi yok etmiş olma olasılığı yüzde yedi yüz. Yani anlayacağınız, bir kere değil,yedi kere ölmüş olmalıydık şimdiye."

    Olm o nasi basit bi mantik lan. Bir kisinin liderlik sansi 1/5 ise 5. De kesin ssmpiyon mu olcak ?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Birseyler oldugu kesin boş durmaz bunca yil bunca insan (100.000.000.000)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • araştırmacı bir güdüyle, sizlere dayatılan resmi tarihin dışındaki alternatif tarif araştırmalarınıza saygı duyuyorum.

    ancak alternatif tarih hakkında topladığınız bulgularda, resmi tarihin size dayattığı "olanı olduğu gibi kabul etme" güdüsünden sıyrılamamanıza da açıkcası çok şaşırıyorum. bunu da konudışı forumlarının 15-16 yaş ortalamasına -en azından öyle umuyorum- bağlıyorum.

    kristal kafatası yalanı

    bunun bir kandırmaca olduğu zaten günümüz araştırmalarıyla kanıtlanmıştır. kristal kafatası, 19. yüzyılın ikinci yarısında modern insan teknolojisiyle üretilmiştir. bu konu hakkında fazla durmaya bile gerek yok, isteyenlerhttp://en.wikipedia.org/wiki/Crystal_skull tamamını, üşenenler ise sadece bu bölümü okuyabilirler;

    "In November 2007, Homann took the skull to the office of anthropologist Jane MacLaren Walsh, in the Smithsonian's National Museum of Natural History for examination.[37] Walsh carried out a detailed examination of the skull using ultraviolet light, a high-powered light microscope, and computerized tomography. Homann took the skull to the museum again in 2008 so it could be filmed for a Smithsonian Networks documentary, Legend of the Crystal Skull and on this occasion Walsh was able to take two sets of silicone molds of surface tool marks for scanning electron microscope (SEM) analysis. The SEM micrographs revealed evidence that the crystal had been worked with a high speed, hard metal rotary tool coated with a hard abrasive such as diamond. Walsh's extensive research on artifacts from Mexico and Central America showed that pre-contact artisans carved stone by abrading the surface with stone or wooden tools and in later pre-Columbian times, copper tools, in combination with a variety of abrasive sands or pulverized stone. These examinations led Walsh to the conclusion that the skull was probably carved in the 1930s, and was most likely based on the British Museum skull which had been exhibited fairly continuously from 1898."


    bağdat pili mevzusu

    dış formunun çömlek olması, sabit bir elektrik üretememesi, pile ait yazılı bir kanıtın olmaması v.s. bunlar bu pilin deneysel bir ürün olduğunun kanıtı. eski insanlar, bu başlığın ana teması olmakla birlikte, düşünüldüğü gibi halen daha küçümsenmektedirler. statik elektrik zaten antik yunan'da bilinen bir olaydı. kimyasal yollarla elektrik üretmeleri de açıkcası bana şaşırtıcı gelmiyor. çünkü ürettikleri şeyin ne olduğunu zaten bilmiyorlar -bilseler günümüz medeniyeti çok daha önceden başlardı ve bunu yayarlardı-. muhtemelen kutupları birleştirdiklerinde elde ettikleri ısı dikkatlerini çekiyordu. çünkü bu pille hem çok düşük voltlarda elektrik üretirler, hem de ürettikleri elektrik sabit olmadığından herhangi bir cihazda da kullanamazlar.

    Antikythera Düzeneği

    antik yunan'ın ve eski mısır medeniyeti'nin gök cisimlerinin hareketleri ve konumları üzerine başarıları malumunuz. bu düzenek de, antik yunan medeniyeti'nde bilinen 5 gezegen merkür, venüs, mars, satürn, jupiter'in hareketleri ile ay ve güneş'in konumlarını veriyordu. antik yunan'lıların tutulmaları v.s. hesaplayabildiklerini de, bu mekanizmayı yorumlarken unutmamanız gerektiğini belirtmek istiyorum. hakkında güzel bir yazı;http://www.gercekbilim.com/2200-yillik-gizemli-antikitera-duzenegine-iliskin-yeni-kanitlar-bulundu/

    hiyeroglif şarlatanlığı

    buna affınıza sığınarak şarlatanlık diyeceğim, çünkü şarlatanlığa benim hatırladığım kadarıyla türk televizyonlarında yiğit bulut'dan tut da pelin çift'e kadar bütün tartışma programlarında yer verildi ve herkes de ağızları açık inandı.

    vereceğim kaynak link;http://www.catchpenny.org/abydos.html

    özet: o bulduğunuz helikopter, ufo, uzay mekiği şekilleri 2 farklı firavun döneminde yazılan üst üste gelen hiyeroglif kabartmalarıyla oluşmuş şekiller..

    250 milyon yıllık çip için daha güvenilir kaynaklar lazım. bu haberi yalnızca bazı blog sitelerinde gördüm. insanları trollemek, hele ki günümüzde bu kadar oltaya gelecek varken, inanın çok çok kolay.

    65 Milyon yıllık çekiç

    bazı haberleri yorumlayabilmek için, bu iddiaları ortaya atan kişileri tanımamız gerekir. bu savı ortaya koyan kişi carl baugh. peki kimdir carl baugh?http://en.wikipedia.org/wiki/Carl_Baugh hristiyan bir genç dünya yaratılışçısı (young earth creationist). young earth creationist'lerin savunduğu görüş, dünyanın 4000 ile 6000 yaşları arasında olduğu ve bu tarihlerden önceye denk gelen bütün kanlıntıların dünyaya hristiyan tanrıları tarafından insanları kandırmak için yerleştirildiği inancıdır. bu çekiç'le vurgulamak istedikleri de, günümüzdeki carbon-14 testlerinin güvenilir olmadığı, evrim için yapılan bütün fosil çalışmaları v.s. de aslında gerçek olmadığıdır. carl baugh'un bu çekice carbon 14 testi yaptırtmak istememesi de, her şeyi özetliyor sanırım.http://en.wikipedia.org/wiki/London_Hammer


    özetle bu tarz konulara merakınız varsa, araştırma güdünüzü sonuna kadar kaybetmemenizi tavsiye ediyorum. çünkü sizin merakınız üzerinden nemalanan şarlatan sayısı malesef azımsanamayacak kadar çok.

    piramitler, nazca çizgileri, Sacsayhuaman (perudaki kusursuz yerleştirilmiş devasa taş bloklar), paskalya adası (şili'den 3000 km açıkta küçük bir ada ve devasa taş heykeller var) mesela bunların mantıklı bir açıklamasını bulamadım. en büyük gizem bu saydıklarımda..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gecmisgecmistir


    quote:

    Orijinalden alıntı: Rain.Man

    Binlerce yıldır insanlık durdu son 100 yılda mı gelişti?

    Olasılısız [Adam Fawer] adlı kitaptan alıntı :

    "Şimdi de düşük olasılıklı bir olaydan söz edelim: Dünyaya dev bir gök taşı çarpacak ve uygarlık yok olacak. Jeofizikçilere göre, her yıl bunun olma olasığı milyonda bir.
    İnsanoğlunun atalarını da hesaba katarsak, yedimilyon yılı aşkın bir süredir bugüne kadar bizi yok etmiş olma olasılığı yüzde yedi yüz. Yani anlayacağınız, bir kere değil,yedi kere ölmüş olmalıydık şimdiye."

    yine milyonda 1 olur?

    Lafi agzimdan aldin. O aptal cumleyi okuyunca kitabi okumayı bırakmıştım hemen

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  •  ESKİ İNSANLARIN TEKNOLOJİSİ BİZDEN İYİ MİYDİ ? [7.GÜNCELLEME]


    3 milyar yıl önce dünyada kimler vardı?

    Bu gördüğünüz küre yaklaşık üç milyar yıl önce üretildi. O zaman Adem aleyhisselam yoktu. Başka bir Adem ve nesli vardı dünyamız üzerinde...

    Kıyamet sadece dünyada kopmayacak. Sadece uzayda da kopmayacak. Kıyamet bütün evreden kopacak... Bütün evreni ve içerisindeki bunca şeyi yoktan var eden ve tayin ettiği vakit gelince vardan yok edecek yani kıyameti kopartacak olan Allah, aynı sistemi bir daha kurmaya ve başka insan ırklarını imtihan etmeye mi güç yetiremeyecek?

    Daha önce milyonlarca kere kıyamet koptu. Bütün uzay ve uzayın da içinde olduğu bütün kainat, bütün gezegenlerdeki bütün insan ırkları aynı anda yok oldu ve sonra yeniden, sonra yeniden sonra yeniden bütün alemler var oldu. Ama her seferinde yeni insan ırkları da var edildi ve onlar da imtihan edildi. Bu döngü hala devam ediyor. Bizim dünyamızda bulunan iki milyar sekiz yüz milyon yıllık ve nano teknoloji ile üretilmiş yapay cisimleri (gördüğünüz resimdeki küpün içindeki karışım yaklaşık üç milyar yıl önce nanoteknoloji ile üretilmiştir.) bizim Adem'imizin evlatları üretmediler. Biz, yani bizim Adem babamızın nesli olan insanlar çok çok 40-50 bin senedir dünyadayız...

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: The Tenth Doctor


    quote:

    Orijinalden alıntı: Rain.Man

    Binlerce yıldır insanlık durdu son 100 yılda mı gelişti?

    Olasılısız [Adam Fawer] adlı kitaptan alıntı :

    "Şimdi de düşük olasılıklı bir olaydan söz edelim: Dünyaya dev bir gök taşı çarpacak ve uygarlık yok olacak. Jeofizikçilere göre, her yıl bunun olma olasığı milyonda bir.
    İnsanoğlunun atalarını da hesaba katarsak, yedimilyon yılı aşkın bir süredir bugüne kadar bizi yok etmiş olma olasılığı yüzde yedi yüz. Yani anlayacağınız, bir kere değil,yedi kere ölmüş olmalıydık şimdiye."

    Olm o nasi basit bi mantik lan. Bir kisinin liderlik sansi 1/5 ise 5. De kesin ssmpiyon mu olcak ?

    Şans ile çaba gösterilen şeyler farklıdır.Her öğrencinin Türkiye birincisi olma ihtimali var ama hepsi olmaz...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rain.Man

    quote:

    Orijinalden alıntı: The Tenth Doctor


    quote:

    Orijinalden alıntı: Rain.Man

    Binlerce yıldır insanlık durdu son 100 yılda mı gelişti?

    Olasılısız [Adam Fawer] adlı kitaptan alıntı :

    "Şimdi de düşük olasılıklı bir olaydan söz edelim: Dünyaya dev bir gök taşı çarpacak ve uygarlık yok olacak. Jeofizikçilere göre, her yıl bunun olma olasığı milyonda bir.
    İnsanoğlunun atalarını da hesaba katarsak, yedimilyon yılı aşkın bir süredir bugüne kadar bizi yok etmiş olma olasılığı yüzde yedi yüz. Yani anlayacağınız, bir kere değil,yedi kere ölmüş olmalıydık şimdiye."

    Olm o nasi basit bi mantik lan. Bir kisinin liderlik sansi 1/5 ise 5. De kesin ssmpiyon mu olcak ?

    Şans ile çaba gösterilen şeyler farklıdır.Her öğrencinin Türkiye birincisi olma ihtimali var ama hepsi olmaz...

    bir zarı atsan 6 gelme ihtimali 1/6. 6 kere arka arkaya atsan kesin 6 gelir mi




  • quote:

    Orijinalden alıntı: İlluminatideİmam

    Bu gördüğünüz küre yaklaşık üç milyar yıl önce üretildi.


    kanıt?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Darkness

    Ben ihtimal vermiyorum geçmişte gelişmiş uygarlıkların yaşadığına.

    Eğer öyle bir şey olsaydı, bugüne kadar tek bulabildiğimiz çömlek içindeki pil düzeneği veya kaya içindeki çip olmazdı. Düşünün bugün Dünya'da bir felaket olduğunu (göktaşı çarptığını mesela). Ve atmosferin toz, kül ve zehirli gazlarla yıllarca kaplandığını ve bütün hayatın dünya'da son bulduğunu.. Bundan milyon yıl sonra dünyada tekrar insanlar evrilseydi, bize dair bulacakları tek ipucu bir çip mi olurdu? Dünyaya bıraktığımız bunca şeyden, ki pek çoğunun doğa tarafından tamamen imha edilmesi milyonlarca yıl sürebilir, geriye hiç mi kanıt kalmazdı?

    Bunun yerine şöyle bir teori daha gerçekçi olabilirdi: Dünya, başka gezegenlerdeki canlılar tarafından, bir deney bölgesi olarak, veya bir keşif bölgesi olarak, sıklıkla ziyaret edilmiştir. Nasıl ki bugün NASA Mars'a veya başka gezegenlere gittiğinde, arkasında isteyerek ya da istemeden bir takım malzemeler/maddeler/atıklar/çöpler bırakıyorsa, Dünya'ya gelen bu "ziyaretçiler" de yaptıkları gezi/deneyler esnasında, veya buraya kurdukları kolonilerin de eseri olabilir bunlar, arkalarında eskaza bazı şeyler bırakmışlardır. Kullandıkları bir çip gibi mesela.

    Belki de 5 milyon yıl sonra, Mars'ta atmosfer uygun hale gelecek ve hayat başlayacak, insanlar gibi zeki canlılar türeyecek. Onlar da yapacakları kazılarda, NASA'nın bıraktığı artıkları bulabilir, ve tıpkı bugün bizim yaptığımız gibi "Acaba geçmişte gezegenimizde gelişmiş zeki varlıklar mı vardı?" diye soracaklar.

    Evrenin yaşının milyarlarca yıl olduğunu ve yine milyarlarca veya daha da fazla gezegen olduğunu düşenecek olursak, evrenin belki uzak köşelerinde bir yerlerde Dünya'nın var olmasından çok önce yaşamaya başlamış ve yok olmuş, veya halen yaşamakta olan, veya bizler Dünya üzerinden silindikten çok sonra ortaya çıkacak bazı zeki canlıların olması gayet mantıklı bir durum.

    "Yeryüzünde fesat çıkaracak, kan dökecek birini mi yaratacaksın?" [Bakara, 30]

    Muhyiddin ibn Arabî, bir gün Kabe'yi tavaf ederken bazı şahıslar görmüş, onlardan biri kendisine;
    Sen beni bilir misin? Ben senin evvel gelen ecdadındanım, demiştir. İbn Arabî de;
    Sen dünyadan intikal edeli ne kadar müddet oldu? diye sormuş, bunun üzerine o şahıs;
    Kırk bin seneden fazladır, diye cevap vermiştir. İbn Arabî, Ademoğlu neslinin bu kadar ömrü yoktur. Zira devr-i sünbüle, yani insanlık tarihi yedi bin senedir, demiş bu defa o şahıs;
    Hangi Adem'den sorarsın? yakın olandan mı, yoksa uzak olandan mı?
    şeklinde karşılık vermiştir. O esnada İbn Arabî, Peygamber (a.s.)'dan rivayet olu­nan "ALLAH yüzbin Adem yaratmıştır" hadisini hatırlamıştır. [ Ferah, I, 26, II, 35; Hadis~i Erbain, s. 193-194; Si/site, s. 140. Bursevrnin bu eserlerinde hadis, "ALLAH, Adem 'den Önce yüzbin Adem yaratmıştır" şeklindedir.

    Günümüz bilimsel araştırmalarının neticeleri de Adem aleyhisselamdan önce başka Ademler olduğuna işaret ediyor.

    Yani gerek din gerek bilim adamları aynı sonuca varıyorlar ise bunca insanlık gelip geçmiş hepsi mi şuan bizim kullandığımız teknolojiden geri idiler.Daha çok ayet felan var konu uzamasın,onlarca tür insan evladı gelip geçmiş muhakkak bunlardan bizden kat kat üstün teknolojiye ulaşmış bir medeniyet çıkmıştır.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tzakhi

    quote:

    Orijinalden alıntı: Rain.Man

    quote:

    Orijinalden alıntı: The Tenth Doctor


    quote:

    Orijinalden alıntı: Rain.Man

    Binlerce yıldır insanlık durdu son 100 yılda mı gelişti?

    Olasılısız [Adam Fawer] adlı kitaptan alıntı :

    "Şimdi de düşük olasılıklı bir olaydan söz edelim: Dünyaya dev bir gök taşı çarpacak ve uygarlık yok olacak. Jeofizikçilere göre, her yıl bunun olma olasığı milyonda bir.
    İnsanoğlunun atalarını da hesaba katarsak, yedimilyon yılı aşkın bir süredir bugüne kadar bizi yok etmiş olma olasılığı yüzde yedi yüz. Yani anlayacağınız, bir kere değil,yedi kere ölmüş olmalıydık şimdiye."

    Olm o nasi basit bi mantik lan. Bir kisinin liderlik sansi 1/5 ise 5. De kesin ssmpiyon mu olcak ?

    Şans ile çaba gösterilen şeyler farklıdır.Her öğrencinin Türkiye birincisi olma ihtimali var ama hepsi olmaz...

    bir zarı atsan 6 gelme ihtimali 1/6. 6 kere arka arkaya atsan kesin 6 gelir mi

    adam olasılık bilmiyo bosver

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tzakhi

    quote:

    Orijinalden alıntı: Rain.Man

    quote:

    Orijinalden alıntı: The Tenth Doctor


    quote:

    Orijinalden alıntı: Rain.Man

    Binlerce yıldır insanlık durdu son 100 yılda mı gelişti?

    Olasılısız [Adam Fawer] adlı kitaptan alıntı :

    "Şimdi de düşük olasılıklı bir olaydan söz edelim: Dünyaya dev bir gök taşı çarpacak ve uygarlık yok olacak. Jeofizikçilere göre, her yıl bunun olma olasığı milyonda bir.
    İnsanoğlunun atalarını da hesaba katarsak, yedimilyon yılı aşkın bir süredir bugüne kadar bizi yok etmiş olma olasılığı yüzde yedi yüz. Yani anlayacağınız, bir kere değil,yedi kere ölmüş olmalıydık şimdiye."

    Olm o nasi basit bi mantik lan. Bir kisinin liderlik sansi 1/5 ise 5. De kesin ssmpiyon mu olcak ?

    Şans ile çaba gösterilen şeyler farklıdır.Her öğrencinin Türkiye birincisi olma ihtimali var ama hepsi olmaz...

    bir zarı atsan 6 gelme ihtimali 1/6. 6 kere arka arkaya atsan kesin 6 gelir mi

    Dediğin mantıklı.Ben kitaptan yazdım... Kitapta adam öyle hesaplamış




  • Hiyeroglifleri yapan adamlar MÖ 2000 civarı yaşamış olmalı, o yıllarda böyle bir teknolojileri olmadığını biliyoruz. O yıllarda yaşayan medeniyetleri ve onlardan sonra gelenleri falan da hep biliyoruz. Bizim kadar gelişmiş topluluklar yaşadıysa en az 7-8bin yıl önce yaşamış olmalılar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: İlluminatideİmam

     ESKİ İNSANLARIN TEKNOLOJİSİ BİZDEN İYİ MİYDİ ? [7.GÜNCELLEME]


    3 milyar yıl önce dünyada kimler vardı?

    Bu gördüğünüz küre yaklaşık üç milyar yıl önce üretildi. O zaman Adem aleyhisselam yoktu. Başka bir Adem ve nesli vardı dünyamız üzerinde...

    Kıyamet sadece dünyada kopmayacak. Sadece uzayda da kopmayacak. Kıyamet bütün evreden kopacak... Bütün evreni ve içerisindeki bunca şeyi yoktan var eden ve tayin ettiği vakit gelince vardan yok edecek yani kıyameti kopartacak olan Allah, aynı sistemi bir daha kurmaya ve başka insan ırklarını imtihan etmeye mi güç yetiremeyecek?

    Daha önce milyonlarca kere kıyamet koptu. Bütün uzay ve uzayın da içinde olduğu bütün kainat, bütün gezegenlerdeki bütün insan ırkları aynı anda yok oldu ve sonra yeniden, sonra yeniden sonra yeniden bütün alemler var oldu. Ama her seferinde yeni insan ırkları da var edildi ve onlar da imtihan edildi. Bu döngü hala devam ediyor. Bizim dünyamızda bulunan iki milyar sekiz yüz milyon yıllık ve nano teknoloji ile üretilmiş yapay cisimleri (gördüğünüz resimdeki küpün içindeki karışım yaklaşık üç milyar yıl önce nanoteknoloji ile üretilmiştir.) bizim Adem'imizin evlatları üretmediler. Biz, yani bizim Adem babamızın nesli olan insanlar çok çok 40-50 bin senedir dünyadayız...



    hayatımda bu kadar saçma sapan başka bisey okumadim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tviskony

    quote:

    Orijinalden alıntı: dabelebedyu

    quote:

    Orijinalden alıntı: Glp107Oa

    İnsanlık kaç yıldır var? Bilimsel olarak Hz. Adem var mı ve ilk insan mı? Yoksa Hz. Adem'den önce de insanlar var mıydı?

    Bilimsel olarak hz adem diye biri yok hatta ilk insan hiç var olmadı.

    Bilimsel olarak değil; evrimsel olarak! Evrim teorisi bilimsel değildir! Bir şeyin bilimsel olabilmesi için gözlemlenebilir ve tekrar edilebilir olması gerekir. Ama evrim gözlemlenemez ve tekrar edilinemez! EVRİM BU YÜZDEN BİR TEORİDİR!!!

    Evrim bilimsel değildir diyerek evrim hakkında hiçbir şey bilmediğinin belli oluyor.
    Evrim bir doğa yasasıdır (kanun,ilke.)Bu doğa yasasının neden ve nasıl çalıştığını açıklayan bilgiler bütününe Evrim Teorisi adı verilir.

    daha fazla bilgi için:http://www.evrimagaci.org/soru-cevap/45



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi madman999 -- 9 Mart 2015; 16:37:06 >




  • 
Sayfa: önceki 1213141516
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.