Şimdi Ara

Ev Sinema Sistemleri ile ilgili temel bilgiler (8. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
312
Cevap
24
Favori
164.627
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yamaha RX-V663 araştırın. 2 hdmi giriş 1 hdmi çıkış ve upscalign yapmaması dışında bir problemi yok. HDMI konusunu hdmi çoklayıcı ile ileride ihtiyacınız olursa çözersiniz. Mevcut durumunuzda ps3 ve digi + ı hdmi ile yamahaya(hdmi in), yamahadan(hdmi out) hdmi kablo ilede televizyona çıkarsınız. DVD nizide aynen dediğiniz gibi scartı composite çeviren kablo ile Yamaha ya bağlayacaksınız. Yamaha da upconversion olduğu için compositten bağladığını görüntüyü hdmi kablo üzerinden tv ye aktaracak. Upscaling ihtiyacını duyacağınız bir tek dvd var. Onuda değiştirebilir yada böyle bırakabilirsiniz. HDMI giriş fazlalığı ve upscaling 863 modelinde var ama fiyat fark ediyor.

    quote:

    Orjinalden alıntı: Efgan

    Arkadaşlar Merhaba,

    AV Receiver araştırmasına girdim ve forumdaki yazıları okudukça başımın belada olduğu gibi bir izlenime kapıldım. Tam Onkyo TX-SR506 almaya karar vermişken 3xHDMI-in ve 1xHDMI-out'un pass-through olarak çalıştığını ve ses için ayrıca bir bağlantı(örneğin optic) yapılması gerektiğini öğrenince ve HDMI için versiyonlar olduğunu(v1.1, v1.2, v1.3, v1.3a) vazgeçtim ve doğru ürünü almak için uzman görüşüne başvurmam gerektiğini anlayıp, siz forum üyelerine danışmaya karar verdim.

    Şu anda elimdeki cihazları ve beklentilerimi yazmakla başlayayım. Yardımcı olursanız inanın çok memnun olacağım.
    Liste:
    LG-42PC51 Plazma,
    PS3,
    DigiturkPlus Alıcı,
    Philips DVD - player ve bütünleşik 5.1 hoparlörler(4ohm) (eski bir sistem)

    Şu anda PS3 ve DigiturkPlus Alıcı HDMI ile TV'ye bağlı. PS3'ün sesini(L+R) DVD üzerinden 5.1'in hoparlöründen alıyorum. Ama DigiturkPlus sesi TV'de. Ve birkaç kumandadan seçim yaptıktan sonra doğru görüntü ve sesi seçiyorum. kafam karışıyor :)

    İsteğim; hem PS3'ün hem DigiturkPlus'ın sesini 5.1 veya 7.1 bir AV Receiver'dan dinlemek.
    Daha az bir öneme sahip olmakla birlikte elimdeki DVD oynatıcıyı da mümkünse bu AV Receiver'a bağlamak(sadece Skart çıkışı var). DVD ve AV Receiver bağlantısını nasıl yapacağımı hiç düşünemedim bile. Görüntü için DVD'nin Skart'ını copmosite çevirip, AV Receiver video girişlerine, Ses için; DVD'nin Hoparlör bağlantısı için olan çıkışları AV Receiver'ın ses girişlerine bağlayabilir miyim?

    Tüm bunlar için de yaklaşık 1000-1500 (8-12 arası taksitli) YTL'lere kadar çıkabileceğim. Şimdilik bu bütçe ile sadece AV Receiver almayı ve eldeki 5.1 hoparlörleri kullanmayı birkaç ay sonra ise adım adım hoparlörleri tamamlamayı düşünüyorum. daha hiç araştırma yapmadan kafamdaki bütçe 500-700 arası birşeydi. Daha şimdiden iki katına çıkmak zorunda kaldık. Daha da çıkmam gerekiyorsa hiç başlamasam daha iyi olacak.

    Kullanım şeklim:
    %70 Video(Görüntü+Ses) (Digiturk'de HD filmler ve LigTV; PS3'den oyun, BD film, bağlayabilirsek DVD oynatıcıdan film)
    %30 Sadece Ses (PS3 ile ortamdaki medai server'lardan müzik(mp3, wma vs), AV Receiver'dan radyo,)
    %100 kumanda kolaylığı

    Öneri ve tavsiyelerinizi bekliyorum.

    Efgan

    Not1: PS3'ü olup da Onkyo 506, 576 ve 606 almış kişilerin amazon.com'da olmusuz yorumları var nedenini anlamadım.
    Not2: DigiturkPlus şu anda HD kanallarında 5.1 yayın yapıyor mu emin değilim.
    Not3: Acaba AV Receiver rüyasından uyanıp, LG 903TA'yı mı alsam? 1xHDMI-in ve 1xOptic-in var. Birine Digiturk birine PS3 bağlarız olur biter mi? Bu şekidle kullanılabilir mi emin değilim.




  • mrblar ben eve ses sistemi kurmak istiyorum.iki adet 1300w bas 6 adet 300w lık hoparlör pioneer araç teyp bunlar için marangoz arkadaş var özel kabin yaptırdım 40cm eninde 1.30 yüksekliğinde mdf den kabinler yaptırdım 2 konsul şeklinde öncelikle bunları çalıştırabilmem ve tok ses alabilmem için ne yapmam gerekiyor anfiyi ne önerirsiniz ben jbl 6 kanallı çift soğutmalı düşünüyorum önerileriniz nedir arkadaşlar anlayanlardan yardım bekliyorum .teşekkürler.(adaptör kaçlık olmalı yada adaptör yerine maliyeti daha düşük aynı verimi alabileceğim ne önerirsiniz)
  • teşekkürler yardımınız içn
  • Merhabalar,

    Toshiba 37Z3030 LCD TV ve Sony DAV-DZ100 home theatre arasında uyum sorunu yaşıyorum. Şöyleki; home theatre tv moduna alındığında tvnin sesini home theatre dan alamıyorum. Tv de 2 adet scart girişi var; bunların birinde home theatre diğerinde ise receiver takılı durumda ve iki scart aynı anda çalışmıyor. Biraz karışık gibi görünse de aslında olay gayet basit; tv ye geçtiğimde home theatreın takıldığı scart devre dışı kalıyor. Bunu nasıl çözebileceğim konusunda yardımlarınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkürler..
  • cok guzel bir calisma olmus tesekkur ederim. cihazlari nerelere koymamis gerektigini ogrendik :)

    ben smasung a656 tv almayi dusunuyorum. yaninda da 600-1000 tl arasi bi ses sistemi.
    oda 35 m2 kare. samsung ses sistemi mi alsam uyumlu olsun diye yoksa baska ses sistemi daha mi iyi olur.
    onerileriniz icin tesekkur ederim.
  • arkadaslar bende yeniyim elimdeki cihazlarla ne olabılır bana bı yardımcı olucak arkadas varsa tavsıyelrını beklıyorummm

    jbl lx2 kolon
    sony uzay kasa dıye duydum bunların adını ıkıtane kule tıpı bırtane pasıf bas kolunu var
    yamaha rx-v392 anfi+ cdx390 cdplayer
    sony str-db870qs anfi var
    ben bunlarla ne yapabılırımm....
    şimdiden tesekur ederım ben pek anlamamda bu işlerdenn
  • Selam elimde kısıtlı bi para var acaba Frisby FS-5007 bu ses sistemi idare eder bi sistemmidir yoksa ucuza idare eder bi sistem varmı başka. Teşekkürler
  • Benimki biraz farklı olacak ama,

    2+1 ses sistemi alıcam fakat hoparlörlerin uzunluğunu bir türlü öğrenemedim. Ürün bilgisinde şunlar mevcut. Acaba hoparlörler kaç cm ? Yada bunlar ne bilgisi

    150 x 375 x 381mm
    98 x 500 x 98 mm
  • s.a arkadaşlar , YAMAHA HTR-6030 anfim var bu cıhazın arkasında kolon için a ve b seceneklerı var ben bu 2 seçeneği de kullandım fakat aynı anda ses alamıyorum cıhazın ön kısmında a-b seçeneği var ama a+b yok , a+b yi nasıl kullanabılırım ,,,, paralel yapsam ne olur ?
    yardımınızı beklıyorum....
  • arkadaşlar str-db790 sahibiyim. acaba ss-fcr 6000 i bu amfiye bağlayabilir miyim? ya da bana nasıl bir set önerebilirsiniz teşekkürler
  • Çalışma gerçekten çok güzel olmuş. ellerinize sağlık.
    bir şey sormak istiyorum bilgilendirirseniz sevinirim. bende 5+1 sony hoparlörer var. dvd izlerken arka hoparlörlerin tatmin edici gelmediğini düşünerek 2 hoparlörün seslerini +5 şeklinde yükselttim (son kademe +6dır). son olarak da subwooferı +2 şekliyle yaptım. sizce uygun mu bu düzenleme? yardım ederseniz sevinirim.
  • bilgisayar ses sistemini evdeki televizyona bağlayabiliyormuyuz ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gabartmatozu

    bilgisayar ses sistemini evdeki televizyona bağlayabiliyormuyuz ?



    Benim x-530 da içinden bir çevirici çıkmıştı onunla bağlayabiliyordunuz.Sizde bu çeviriciden bulursanız yada varsa tabiki bağlarsınız tvnize.Bu arada güzel konu olmuş.Benim x-530 un arka uyduları yana koymak zorunda kaldım.Sub ise altta.28 " Viewsonic lcd monitör var duvarda ve hemen altında sub var.ben böyle yerleştirdim baya da güzel.Apartmanda olunca daha iyi bir sistem kullanamam zaten yoksa kovarlar

    Creative audigy Value 7.1 ses kartım ile kullanıyorum.Özel modlanmış x-fi driverl ilee




  • ufak bir deneyimimi aktarmak istiyorum .

    benim subwofer masanın üstündeydi , sonra zemine yerleştiriyim dedim ve bass etkisi inanılmaz arttı. arada içimi bile titretir dereceye geldi.

    sanırım derin titreşimler ne kadar çok maddeye yayılırsa o kadar etkili oluyor , yani odanın duvarlarına ,zeminine yayıyor bu dalgaları.

    birde yine gözlemlerime dayanarak söylüyorum yine, eğer benim gini creative kullanıyorsanız , woferın kutusunda hava giriş yeri var . genelde büyükçe ve tesktil işi bir dokuyla kaplı oluyor . bu bölümü duvara yaslarsanız kutu hava alamıyor ve bass vurduramıyor(bahsettiğim ses çıkan yer değil)
  • arkadaşlar creative gigaworks g500 5.1 ses sistemine sahibim.Bu sistemi xi-fi audio ses kartıyla beraber pcde kullanıyorum,fakat ses sisteminden bulunduğu konum itibariyle film izleme konusunda faydalanamıyorum.Bu yüzden ses sistemimi salondaki samsung plazma,philips dvd,digitürk plus sistemlerine ekleyip o şekilde faydalanmak istiyorum.Fakat duyduğum kadarıyla bunu yapmak için decoder tarzı birşeye ihtiyaç varmış.Seslerin pcdekine göre kalitesinde düşüş olmayacak şekilde nasıl bir bağlantı yapabilirim,açık anlaşılır bir şekilde anlatırsanız çok sevinirim teşekkürler.
  • Kısa Tarihçe

    Ticari anlamda başarılı ilk çevreleyen ses formatları 1950’li yılların başında sinema uygulamaları için geliştirildi. O dönemde, stereo ses -ki halk için yeni birşeydi- sinemaya ciddi bir tehdit oluşturduğu düşünülen TV’nin yükselişine karşı sinema endüstrisinin en büyük kozuydu ve yoğun kampanyalarla lanse ediliyordu. Ev uygulamalarına iki kanal olarak adapte edilen stereo’nun aksine sinema filmlerinde stereo ses işe dört kanalla başladı. Örneğin 35 mm CinemaScope film şeritlerinde 4 kanal, 70 mm Todd-AO film şeritlerinde 6 kanal stereo manyetik ses izi bulunuyordu. Bir başka ifade ile stereofonik ses sinema salonlarında 4 ya da 6 kanaldan oluşuyordu.

    Çok kanallı stereo ses film endüstrisinde yaşanan sıkıntılar ve film şeritlerindeki manyetik izlerin pahalılığı nedeniyle 1960’lar boyunca ve 70’lerin başında bir düşüş yaşadı. Ancak buna rağmen efekt kanalları üzerindeki çalışamalar ve çeşitli denemeler devam etti. Film şeridindeki manyetik izlerden kaynaklanan dip gürültüsü azaltıldı. Bu, seslerin daha etkin kullanımına yaradı. Efekt kanalı salondaki seyirciyi daha fazla sarmalayacak biçimde sürekli ortam sesleri için kullanılmaya başlandı. Bu uygulama endüstride “çevreleyen ses” olarak tanımlandı ve efekt kanalı “surround channel/çevreleyen ses kanalı” olarak anılmaya başlandı. Buna bağlı olarak da sinema salonlarında yan ve arka duvarlara yerleştirilmiş hoparlörler ‘efekt hoparlörü’ ya da ‘surrounds’ olarak isimlendirildi.

    Stereo Evimizde

    Bell Laboratuarları’nın 1930’larda stereo ses üzerinde yaptığı önemli çalışmalar üç kanal temeline dayalıydı. 1950’lerin film stereo’sunda en az dört, hatta yer yer yedi kanal kullanılmaktaydı.

    Ancak 1958’de evlere girdiğinde sadece iki kanaldı. Bu bir dinleyici tercihi ya da endüstri eğilimi değildi. Tek sebebi, o dönemin en yaygın (ve gelişmiş) kayıt ortamı olan plağın sadece iki kanal kaydına olanak tanımasıydı.

    Evlerde iki kanal stereo müzik reprodüksiyonu mono ses ile kıyaslandığında bir devrim niteliği taşıyordu. Her ne kadar film yapımcıları gerçek bir ses alanı yaratabilmek için stereonun en az dört kanal üzerinden dinlenmesi gerektiğini ileri sürse de, iki kanal stereo müzik reprodüksiyonu için standart haline geldi. Kısa bir süre sonra iki kanal stereo FM radyo yayınları başladı ve böylece “stereo” tüketicinin belleğine “iki kanal” olarak yerleşti.

    Oysa teknolojik ve terminolojik anlamda stereo, birden fazla kanalla iletilen sestir. Yani dört ya da altı kanal stereo da olabilir!
    Stereo ses evlerde popüleritesini arttırdıkça, cihaz üreticileri pazarı daha da genişletmek için yeni yollar aramaya başladı. 1970’lerin başında piyasaya sunulan dört kanal quadraphonic sesin ardında yatan temel felsefe buydu. Bu format dinleme odasına iki ekstra hoparlör yerleştirmeyi gerektiriyordu. Ancak deyim yerindeyse quadraphonic ses “ölü doğdu” çünkü mevcut kayıt ortamları (plak ve makara bant) sadece iki kanal taşıyabiliyordu. Daha fazla kanala kayıt yapılabilmesi için özel ve zahmetli kodlama tekniklerinin kullanılması gerekliydi (faz farkları yaratarak kanalları birbiri üzerine bindirmek gibi).

    Öte yandan quadraphonic ses pazara yayılamadı çünkü, ortada farklı kodlama/kod açma sistemleri kullanan ve birbiriyle uyumsuz çok fazla sistem bulunuyordu. Bu da tüketicinin kafasını karıştırdı. Tüm bunların üzerine, kayıt cephesinde prodüktör ve teknisyenlerin ekstra kanalları nasıl kullanacakları konusunda fikir birliğine varamayışları da eklenince bu teknoloji ses tarihinin koridorlarında bir anı olarak kaldı.

    Bu arada quadraphonic ses hiçbir zaman sinemadaki çok kanallı stereo ile ilişkilendirilmedi. “Çevreleyen ses” kavramı hala sinema endüstrisine özgü bir terimdi. Yine, o dönemde evlere yönelik tek popüler görsel aracın, düşük kaliteli mono sese sahip olan TV olduğunu da hatırlatmak gerek.
    Bir on yıl kadar daha, sinema, TV ve müzik endüstrisinin ses formatları birbirinden ayrı kalacak ve her biri kendi bağımsız yolu içinde ilerleyecekti.

    DOLBY ve Sinemada Surround Ses

    1970’lerin ortalarında, Dolby Laboratarları 35 mm sinema filmlerinde kullanılmak üzere yeni bir teknolojiyi duyurdu. “Dolby Stereo” adı verilen bu teknoloji sesin film şeridine manyetik olarak değil, ilk yılların mono sesinde olduğu gibi, optik ses izi olarak işlenmesine dayalıydı. Ancak sinema salonlarındaki gösterim cihazları mono ses için geliştirilmişti. Bu cihazlarla uyumluluk için yeni geliştirilen stereo kanalların da, film şeridi üzerinde mono ses izi kadar yer kaplaması gerekiyordu. İki kanal stereo da bir sorun yoktu ancak iki kanaldan fazlası aynı yere sığdırılmaya çalışılınca gürültü oldukça üst boyutlara çıkıyordu.

    Öte yanda da iki kanal stereo, sinema için yeterli değildi. Oldukça büyük olan sinema salonlarında standart sağ-sol kanalların yanında diyalogları ayırt etmek için bir merkez kanalın kullanılması gerekliydi. Ve film endüstrisinde “stereo” ve “surround” terimleri neredeyse aynı anlama geliyordu. Yani stereo sesin çevreleyen ses efektleri için de bir kanal barındırması şarttı. Bu nedenle sol, merkez, sağ ve efektten oluşan dört kanallık ses bilgisini iki fiziksel ses izi üzerine kodlamak için bir yöntem bulunmalıydı. Bunun için çok kanallı stereonun ev uygulamalarında başarısız olan quadraphonic seste denenmiş kodlama tekniklerinden yararlanıldı ve çok kanallı stereo ses, film şeridi üzerindeki iki fiziksel iz üzerine optik olarak kodlandı.

    “Dolby Stereo Optik” ses formatı dünya çapında birçok sinema salonunda kullanılmaya başlandı. Böylece TV karşısında gücünü kaybeden sinema 1980’lerden itibaren “çevreleyen ses” ile salonlarına seyirci çekerek parlak günlerine dönüş yaptı.

    Video Devrimi

    İlk video kaset kaydediciler 1970’lerin başında piyasaya sürülmüştü. Başlangıçta TV yayınlarını kaydedip “zamanı durduran” cihazlar olarak lanse edilmişlerdi ancak bir süre sonra çok daha popüler bir misyon kazandılar; “Sinema filmlerini evde izletmek”. Bu üretimi, dağıtımı ve pazarlamasıyla yepyeni bir endüstri anlamına geliyordu. 1950’li ve 60’lı yıllarda TV yayınlarının sinema endüstrisini tehdit etmesinin aksine, video devrimi tamamen tersi bir etki yarattı. Video kasetle tanışanlar daha çok sinemaya gitmeye başladı. Sinema salonlarını tıka basa dolduran filmlerin kasetleri de çok sattı, hatta vizyonda tutmayan filmler bile video piyasasında rağbet gördü. Kuşkusuz video devriminin tek tetikleyicisi video kaset ve cihazlar değildi. Öncelikle Amerika ardından da Avrupa’da giderek daha fazla ev, kablolu yayınlara bağlandı. Bu izleyici (ve film endüstisi) için çok daha fazla alternatif anlamına geliyordu.Bu yükselen ivmeyi, Avrupa pazarına pek yansımamış olsa da, lazer disk takip etti. TV üreticileri daha yüksek görüntü kalitesi vaadeden TV cihazları üretmeye başladılar. TV, sadece televizyon yayınlarını alan bir araç olmaktan çıkıp evdeki tüm görüntü kaynakları için bir tür “monitör” işlevini kazanmaya başladı.


    Stereo, Video ile Buluşuyor

    Evlerde video akımı kendi kulvarında ilerlerken tüketiciler, bir yandan müzik sistemlerindeki stereo sesin keyfini sürüyor, bir yandan da yukarıda anlattığımız ve film endüstrisinde hızla yayılan, Dolby Stereo formatının kullanıldığı sinema salonlarında çevreleyen sese aşina olmaya başlıyordu. İlk video kasetlerin düşük kaliteli mono sesi kısa sürede yerini stereo kasetlere ve cihazlara bıraktı. Buna ek olarak stereo TV yayınları başladı. Böylece uzun süredir aşina olunan ve evde müzik reprodüksiyonu için tasarlanmış iki kanal stereo ses formatı görüntü formatları ile birleşti.


    Surround Ses Evimize Geliyor

    1980’lerin başına gelindiğinde yüksek performanslı stereo müzik sistemleri artık birer standarttı. Kaset ses endüstrisindeki yerini almış, CD dijital devrimin başlangıcı olarak lanse edilmişti. Çok başka bir kulvarda da otomobil müzik sistemleri gelişiyor ve walkman’in açtığı yoldan taşınabilir cihaz pazarı doğuyordu. Bu ortam içinde, 1982 yılının sonuna doğru Dolby Stereo olarak kodlanmış sinema filmlerinin LD (lazer Disk) ve video kaset versiyonları Dolby’nin ev için geliştirdiği “Dolby Surround” ses formatı ile tanıtıldı. Bir başka ifade ile “Dolby Surround”, sinema salonlarında çevreleyen ses için geliştirilmiş Dolby Stereo’nun eve uyarlanmış versiyonuydu. Üç kanallı bu format daha sonra Dolby Surround Prologic (4 kanal) olarak geliştirildi.

    On yıl öncesindeki quadraphonic sesin aksine Dolby Surround pazarda geniş bir yer edindi. Bunun bir kaç sebebi bulunuyordu: Format ve bununla ilgili sistemler tüketici elektroniği sektöründen önce sinema endüstrisinde denenmiş ve başarılı olmuştu. Bu, adaptasyonu kolaylaştırdı. İkinci olarak format “izleme keyfini arttırmak” gibi görüntü destekli özel bir amaç için geliştirilmişti. Son ve belki de en önemli unsur ise hem profesyonel hem de tüketici elektroniği için standartlar her iki sektörden de bağımsız tek bir merkez tarafından belirleniyordu, Dolby Laboratuarları. Böylece ses sinyali bu güne kadar geçirdiği evrimde çok önemli bir virajı dönmüş oldu. Bundan böyle geleneksel formatların tüm sınırları ortadan kalkacak ve bugüne kadar birbirinden bağımsız hatta izole gelişen, ev elektroniği, sinema, kayıtlı materyal (ses ve görüntü), bilgisayar, vb. gibi birçok endüstrinin yolları birleşecekti.



    Dolby Digital Sinemada

    1980’lerin sonuna gelindiğinde, film endüstrisinin giderek artan eğilimlerinin de etkisiyle, dijital ses teknolojisi 35 mm sinema filmiyle buluşturuldu. Ancak mevcut sistemler ve standartlarla uyumluluk için film şeridi üzerindeki analog ses izleri de korundu ve “Dolby Digital optik ses izi” film üzerine ayrıca kaydedildi.

    Öte yandan bu formatta yer alan birbirinden bağımsız altı ses kanalının “5.1” kombinasyonu ile sunulması kararlaştırıldı. Bu kombinasyonun, sinema salonlarındaki film gösterimlerinde en tatminkar sonucu verdiği endüstrideki birçok grup tarafından kabul edilmiştir. Buradaki ilk beş kanal, sağ, merkez, sol, sol efekt ve sağ efekt kanallarını ifade ediyorken, nispeten daha düşük bir bant aralığında çalışan alçak frekans kanalını tanımlar.

    Dolby Digital 1992’de sinema salonlarında kullanılmaya başlandı ve aynen analog sinema ses formatlarında olduğu gibi tüketici kullanımına yönelik formatlar için bir sıçrama tahatası oldu. 1995’te lazer disklerde, 1997’de DVD’lerde kullanılmaya başlandı. Bunu kablolu yayınlar, Djital TV yayınları ve sayısız multimedya uygulamaları izledi.



    Dolby Digital Evde

    İlk kullanımı profesyonel sektörde başlayıp tüketici pazarına “devşirilen” analog çevreleyen ses gibi dijital çevreleyen ses de, profesyonel sektördeki kullanımın eve adapte edilmiş biçimi. Son beş yıldır gündelik hayatımızın içinde olan Dolby Digital, (diğer adıyla AC-3) formatı aynen sinemada olduğu gibi birbirinden bağımsız altı kanal (5.1) üzerine temelleniyor.

    Analog teknolojiye dayalı ve çevreleyen ses etkisi için tek bir kanal kullanan (arkada aynı sesi veren iki hoparlör) Dolby Surround Prologic formatının aksine Dolby Digital çevreleyen ses etkisi için birbirinden bağımsız ve iki efekt hoparlörü kullanır. Böylece genişletilmiş alan derinliği ve konumlama sayesinde çok daha gerçekçi bir çevreleyen ses etkisi yaratılır.
    Alıntı: FoX_ZeNeR




  • Arkadaşlar bir sorum olacak:

    Anfi almadan normal dvd-divx playere AC3 çıkışlı (Dolby Digital) 5.1 ses sistemi bağlarsak çevresel ses elde etmiş olurmuyuz? Yani benim istediğim her hoparlörden farklı ses gelmesi. Yoksa tüm hoparlörlerden aynı ses geliyorsa bu iyi bir şey değildir. Örneğin: İnsan sesi ön center'den patlama yani bass seslerinin arka subwoofer'den diğer efekt seslerininde sol ve sağ arka surrounlardan gelmesi ( Gerçek bir sinema deneyimi yaşayabilmek için bu şarttır) nasıl bir sistem kurmak gerekir? Anfi ev için şartmıdır? Yani dvdden aldığı ses bilgisini (AC3) ayırıp kolonlara gönderen anfimidir? yoksa 5.1 sistem de kendi içinde ayırırmı? Anfi sesi yükselten alettir diye biliyorum. Yanılıyormuyum? Ustalardan bilgilerini paylaşmalarını rica ediyorum. Teşekkür ederim.
  • Arkadaşlar merhaba,

    Kullandığım lg sh503 ev sinema sisteminden TV - Uydu Receiver - Bilgisayar bağlantıları sırasında bir sorun yaşıyorum.

    Ev sinema sistemine ne zaman birden fazla bir bağlantı yapsam görüntüde bozulmalar yaşanıyor.

    Örnek : Uydu receiverdan ses için kırmızı / beyaz kabloyu ev sinema sistemine bağlıyorum (bağlantı 1) +

    ev sinema sisteminden de scart kablo ile tv ya bağlantı kuruyorum (bağlantı 2) +

    Uydu receiver'ı görüntü için scart kablo ile tv ye bağlantı kuruyorum.

    Amacım hem tv den hem de dvd den ev sinema hopörleri aracılığıyla ses almak.

    Sonuç görüntüde kararmalar oluşuyor - Ev sinema sisteminden tv ye bağlantı sağlanan scartı çıkardığım zaman ancak sorun ortadan kalkıyor.

    Bu sorunu nasıl giderebilirim.

    Yardımlarınız için teşekkürler...
  • İyi geceler arkadaşlar. Optik bağlantılı bir ses sistemi almak istiyorum. Bütçem 300-450 arası. Neler önerebilirsiniz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: muratua58

    İyi geceler arkadaşlar. Optik bağlantılı bir ses sistemi almak istiyorum. Bütçem 300-450 arası. Neler önerebilirsiniz.

    LG iyidir. Ses performansıda güzel.
  • 
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.