Merhabalar! Foruma yeni katılanlardanım abiler kardeşler. :) Öncelikle çok spontane gelişen bir durumdan ötürü birdenbire fantastik bir öykü yazmak geldi içimden :) Birçok fantastik kitap okuyup bitirdim lâkin hiç yazma düşüncem olmamıştı...Anlık bir heves mi diyelim artık nedir bilemiyorum :D Çok ufak bir bölümünü paylaşıp yazımıyla alâkalı olsun betimlemesiyle ilgili olsun yahut mekan ve karakter isimleri olsun vs. yorumlarınızı bekliyorum :) Şimdiden eyvAllah.
''Düşkoru'da sıradan bir gün olmasına rağmen kasabaya gelen birkaç yabancı yüzünden ahâli epey tedirgindi. Hatrı sayılır yükseklikte, güneş vurduğunda yeşilin farklı tonlarının yansıdığı bir tepenin üzerine inşa edilmiş Yeşilsırt Han'ında konaklayan bu yabancı kişiler kasabada ''yabandolaşan'' olarak anılırdı. Doğu'da gezindikleri düşünülürse pekte tekin insanlar değillerdi. ''Eski bilginlerin sözüne kulak vermek gerek...'' diye bir sözü vardı Yaşlı Ayakçı'nın. Doğunun boz gri dumanını kasabaya kadar taşıyan yabandolaşanlar, gittikleri heryerde orayı beraberinde bir felâkete sürükleyişiyle ünlülerdi. Aslında bu durum yalnızca bâtıl inançtan ibaretti, sonuçta kasabaya birçok yabancı gelip gidiyordu. Bunun yanısıra cüce tüccarları, çerçiler, boynuzyüken dedikleri owobiler, nadiren birkaç insan ve uyultular... Belkide en esrarengizleri uyultu denilen, sis şeffaflığını andıran bu kişilerdi. Beyaz mavi bir cübbe içinde yüzleri gözükmeyen bu varlıklar ayın belli bir gününde -yanılmıyorsam bollukçanları zamanında- asıl ismi hafızalardan silinmiş belkide sadece onların bildiği, normal halkın ise Ejderozan Dağı dedikleri yere gelip birtakım şeylerle meşguliyet içinde oluyorlardı. Cesaret edipte bakabilecek olan bir kişi bile yoktu zaten. Neden olsun ki, etliye sütlüye karışmayan bu varlıklarla başlarını neden derde soksunlar.''
Öncelikle çok karışık yazmışsın bir sayı doğrusu gibi yazman gerek nasıl mı ? Kasaba-İnsanlar-Dışardan Gelen İnsanlar-Kasabadaki Huzursuzluk şeklinde gitmen hem anlatamı akıcı yapar hemde insanlar tekrar tekrar başa dönmez.
Yanlış benzetmeler durumu tam karşılamayan ata sözleri ve deyimler kullanma 'etliye sütlüye karışmak' yerine başka bir deyim kullan ya da başka söz grupları kullanman gerekir.