O bir hümanist! O bir entel! O bir filozof! O bir serseri! O bir mucize !!!
Bir kitapçının bodrumunda doğdu. Dünya edebiyatını kitap kitap okudu. İnsanların arasından kendine bir dost aradı. Ayrıksı yaşamıyla bir sevgi destanı yarattı…
Entel fare Firmin on üç kardeşin sonuncusu olarak Boston'da bir kitapçının bodrumunda doğar. Kardeşleri arasında en minyonu olduğu için bir türlü anne sütü ememez ve açlığını gidermek için kitapları yemeye başlar. Kitapları yedikçe okumayı öğrenen Firmin, zamanla kitapçıdaki bütün kitapları okur ve sonra kendi kitabını yazmaya başlar. Bu aynı zamanda onun hayatıdır.
Herhangi bir fare değil, medeni bir fare olan Firmin'in insanlarla iletişime geçme çabası, yaşadığı yabancılaşma hayalleri ve hayal kırıklıkları, edebiyatın gücünü anlatan bu muhteşem romanda saklı.