Ford Focus St-Line Testim (3. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: labidu

Yengeden izin aldınmı bunları yazarken hadi kardeşim uzatma işimiz gücümüz var.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: buldozer85

Focus 3.5 dan bu yana bi bitmedi st line a 1.0 motor koymuşçular, araç st değil st line, 1.0 motorun gidişide gayet iyi 1400 devirde torku vermeye başlıyor ben sürdüm çok keyifli ve alınıp binilesi bir motor

quote:

Orijinalden alıntı: alcohol06

Mevzu son paragrafında saklı. Sırf sürüş özellikleri iyi diye Focus'u yere göre sığdıramama gibi bir durum yok aslında. Sadece senin yıllarca Focus kullanıp da göremediğin şeyleri görüyor sürüş konusunda deneyimli adam. Bunu ofansif anlamda yazmıyorum yani sen anlamıyorsun otomobilden gibi bir iddiam yok, yalnız altyapın olmadan zaten herhangi bir otomobilin dinamikleri konusunda konuşulanlar sana abartı veya anlamsız gelecektir.

Örneğin babam yıllarca şirket arabası olarak Focus mk1 1.6 kullanmış birisi. Gidip direksiyon hissi nasıl diye sorsam, iyi derisi yumuşak falan der. Yol tutuş vs anlamasına imkan yok, herkes gibi içinin genişliğine bakar, sessizliğine bakar motoruna bakar aracın o kadar. Ancak Focus mk1 benim için muhteşem bir otomobil. Hatta gelmiş geçmiş en iyi otomobillerden biri, hala onun kadar iyi bir kompakt otomobil yapıldığını düşünmüyorum. Şuan sıfır (0) km bir ST170 için evimi satarım.

Bende babamın bir binayı incelediği zaman gördüklerini göremem çünkü inşaat mühendisi değilim.

Evinde profesyonel bir direksiyon setin, düzeneğin olduğunu sanmıyorum. Hayatında bir kere bile piste çıktığı zannetmiyorum, gokartla pek ilgili olduğunu da sanmam. Eğer durum aksi ise şaşırırım. Yani bu işe kökten bir merakın olmadığı sürece 1.4-1.6 dizel araba test etmesinler o zaman diyebilmen çok doğal, çünkü sürüş keyfini motor kapasitesine indirgemenden belli durum.

İnsanların %90'ının keyifli, çok konforlu ve iyi sürüş dinamiklerine sahip bir otomobile ihtiyacı yok, gerçekten herkesin hayatı trafikte geçiyor, diğer konularda çok daha önemli diyorsun, buna tamamen katılıyorum zaten. Sadece böyle olması benim pek umrumda değil. Benim için otomobilin aslı sürüştür, gerisi ıvır zıvırdır. Ben yarış geçmişi falan olan bir otomobil editörü değilim anlarım ederim gibi bir iddiam da yok ama şikayet ettiğin bazı editörler ile (örneğin sinan koç) ortalama müşteri arasındaki bakış açısı farkı bundan kaynaklanıyor. Sinan otomobilin sürüşüne ayrı bir önem vermese, asıl ağırlığı, özeni buna göstermese bu işi yapmazdı zaten.