Şimdi Ara

Fotoğrafı çekilen ilk kara deliğin döndüğü keşfedildi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
706
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Fotoğrafı çekilen ilk kara deliğin döndüğü keşfedildi
    Dünya'dan 55 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan ve Güneş'ten 6,5 milyar kat daha büyük bir kara delik barındıran M87 galaksisi, insanlığın bugüne kadar görüntülediği ilk kara deliği bünyesinde barındırıyor. Yapılan yeni bir çalışma sonucunda ise galaksinin merkezinde bulunan ünlü kara deliğin gerçekten de döndüğü tespit edildi.



    M87 kara deliği dönüyor



    Çinli araştırmacı Dr. Cui Yuzhu liderliğindeki uluslararası bir bilim ekibi, dünya çapında 20'den fazla teleskop tarafından toplanan 22 yıllık gözlemsel verileri analiz etti. Analizler sonucunda M87 galaksisinin merkezindeki kara deliğin her 11 yılda bir aşağı yukarı salınan bir jet akımı sergilediği oldu. Bu olgu kara deliğin gerçekten de döndüğünü doğruluyor.



    Kara delikler muazzam kütleçekimleri ile çektikleri büyük miktarda gaz ve tozu yutarlar. Kara deliğin içine düşmeyen bu parçacıkların küçük bir kısmı dışarı püskürür ve ışık hızına yakın bir hızda hareket ederek eksen boyunca dar ışınlar halinde görünür. Uzunlukları binlerce ışık yılı olabilen bu plazma ışınlarına "jetler" denir. Teleskopların gözlemleri, M87'nin jetinin, Einstein'ın Genel Görelilik Teorisi'nin öngördüğü gibi, tekrar eden 11 yıllık bir döngüde 10 derece salındığını gösteriyor.



    Bu keşfin temelinde kritik bir soru yatıyor: Evrendeki hangi güç böylesine güçlü bir jetin yönünü değiştirebilir? Cevap, merkezdeki süper kütleli kara deliğe bağlı yığılma diskinin davranışında gizli olabilir. Kara deliğin etrafında dolaşan maddeler açısal momentumları nedeniyle yörüngede dönerken, kara deliğin içine çekilmeden önce disk benzeri bir yapı oluştururlar. Araştırmacıların analizi, kara deliğin dönüş ekseninin, yığılma diskinin dönüş ekseniyle hizalanmadığını gösteriyor.



    Evet, Einstein bir kez daha haklı



    Fotoğrafı çekilen ilk kara deliğin döndüğü keşfedildi
    Bununla birlikte, eğer kara delik dönüyorsa, çevresindeki uzay-zaman üzerinde önemli bir etki yaratarak, Einstein'ın Genel Görelilik Teorisi tarafından öngörülen ve "çerçeve sürüklenmesi" olarak bilinen bir olgu olan, yakındaki nesnelerin dönme ekseni boyunca sürüklenmesine neden olur.



    Ayrıca Bkz.James Webb ilk TRAPPIST gezegeninin atmosferini analiz etti: İşte sonuçlar



    Bu paragrafı anlamak bir zor, o yüzden sizin için bu “çerçeve sürüklenmesi” denen şeyi basitleştireyim. Çerçeve sürüklenmesi veya Frame-dragging, Genel Görelilik Teorisi’ne göre dönen bir cismin çevresindeki uzayın nasıl etkilendiğini açıklar. Örneğin, hamur dolu bir kabın içerisine gıda boyasıyla boyadığınız metal bir top koydunuz. Bu metal topu döndürdüğünüzde kendisine yakın olan hamurun da döndüğünü, boyanın topa  doğru sprial bir çizdiğini fark edeceksiniz. Sonuç olarak kara delik, topun hamuru döndürmesi gibi uzayı da döndürür. Bu durum, uzayın çerçevesini (frame) sürükler gibi bir etki yaratır. Yani, frame-dragging demek, bir cismin dönmesiyle etrafındaki uzayın da hareket etmesi demektir.



    Bu arada pratikte, frame-dragging, uzay araçlarının yörüngelerini hesaplamak veya uzay görevlerini planlamak için oldukça önemlidir zira bu etkiyi göz ardı edersek hesaplamalar hatalı olabilir.



    Sonuç olarak bu çalışma, uzay-zamanın gizemli bölgesine ilişkin anlayışımızı büyük ölçüde geliştiren önemli bir keşif olma niteliğini tanışıyor. Ve elbette Einstein’ın bir kez daha haklı olduğunu da gösteriyor. Öte yandan henüz M87'nin yığılma diskinin boyutu ve kara deliğinin ne kadar hızlı döndüğü tamamen bir gizem. Ancak bu gizem perdesi daha fazla gözlem ve analiz ile aralanabilir.




    Kaynak:https://www.eurekalert.org/news-releases/1002773
    Kaynak:https://einstein.stanford.edu/content/education/lithos/litho-fd.pdf







  • Bundan bir tane de benim banka hesabında var. Maaş yattığı gibi hemen içine çekip yok ediyor şerefsiz..

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • HakanErTr kullanıcısına yanıt
    Dikkat et seni de çekmesin 😅

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Esxici E kullanıcısına yanıt
    Çeker valla hesaba girmeye tırsıyorum 🥲

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Genel göreliliğin Einstein tarafından bulunduğunu sanıyorsunuz. Einstein, çok önemli bir fizikçidir ama ünlü formülü bile Lorentz çevrimidir başka bir şey değil.Eskiden Yahudilerin dahi olduklarını zannederdim ama benden salaklarını görünce onların da bir insan olduğunu kavradım.Her milletin dahisi vardır.Bizim de Mustafa Kemal.Kurani okurken bile üstün ırk diye geçmesi sanırım müslümanların kendini ezik hissetmesine yol açmış. O yüzden ilah gibi göstermek yahudi propagandasıdır.Gerçek kozmolog olmayanların hayranlık belirtisidir. Halbuki Einstein genel görelelik karadeligin yanına gelince çalışmıyor.Her şeyin teorisi için uğraştı ama yapamadı.

  • Bu kara delik bu kadar uzakta ise şuan belki de yok değil mi? Gördüğümüz hali çok eski bir hali olmalı.

  • Saçsızlık veya kellik teoremine göre karadeliklerin üç özelliği var: Kütle, açısal momentum, yük. Evrendeki hemen hemen her astronomik fenomende açısal momentum var. Karadeliğinki de onu oluşturan çöküntü materyalin açısal momentumundan geliyor. Bu durumu genel görelilik alan denklemlerinin yüksüz veya yüklü ancak rotasyonlu karadelikler için çözümleri olan Kerr ya da Kerr Newmann metrikleri izah ediyor. Yani genel göreliliğe ve çözümü Kerr metriğine göre, astronomik cisimlerle ilgili gözlemlerimize göre bir karadelik zaten dönmek zorunda. Bu çerçevede en basit matematiksel karadelik modeli veya türü olan Schwarzschild karadelikleri rotasyonsuzluklarıyla daha çok gerçekte varolmayan veya çok zor varolacak ideal varlıklar olarak kalıyorlar. Haliyle karadeliklerin dönmesi bildiklerimiz çerçevesinde kaçınılmazdı ancak yine de bulgu, kanıt, delil bilimde her şeydir.



    Tabii bu karadeliklerin yalnızca genel görelilik çerçevesinde bir anlatımı. Karadelikler üzerine süper sicim teorisinin karadelikleri gerilmiş sicim yığınları olarak betimleyen ve karadeliğin olay ufkunu cisimleştiren "tüy yumakları" (fuzzball) teorisi gibi kuantum mekaniğini de dahil eden alternatif açıklamalar da bulunur. Bekenstein ve Hawking'in katkısı da böyle bir şeydir. Hawking radyasyonu ışıyan entropili karadelikler genel görelilik ve kuantum fiziğine aynı anda başvuran bir karadelik modelleme girişimidir. Hawking modellemesinin bulguları da tabiatta karadelikler gibi davranan "analog karadeliklerden" gelir. Şimdiye kadar sözünü ettiğimiz karadelik modelleri açısal momentum sergileyebilirler. Dediğimiz gibi türedikleri astronomik cisimlerin veya materyallerin rotasyonları uyarınca aslında sergilemek zorundalar.

    Son olarak dönen bir karadelik muazzam bir enerji kaynağıdır. Aslında bir karadelik kozmik bir süpürgeden ziyade devasa bir parçacık hızlandırıcı ve jet atıcıdır. Yoğunluğuna dayalı devasa kütleçekimsel etkisiyle ve bu etkiyle birlikte uzay zamanı sürükleyen - frame-dragging - rotasyonuyla kainattaki en güçlü hızlandırma mekanizmasını sunar. Karadeliklerden teoride (uygarlığımız açısından) sınırsıza yakın enerji üretilebilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • zevron kullanıcısına yanıt

    O kadar büyük bir karadeliğin (süper masif sınıfında) yok olması pek de ihtimal dahilinde değil. Ömrünün evrenin şu anki yaşından defalarca kez fazla olacağı hesaplanıyor. Karadelikler kainatta bildiğimiz en yaşlı, en uzun ömürlü, en büyük, en ağır, en enerjetik tekil astronomik olgular. Doğada bildiğimiz kadarıyla karadeliklere denk bir varlık bulunmuyor. Bu vaziyet hatta kuantum fiziğinin korunum kanunlarıyla sorun yaratacak şekilde karadelik bilgi paradoksuna yol açmıştır. Çünkü görünürde karadeliğe giren her şey - ne kadar kompleks veya ne kadar az kuantum bilgiyle yüklü oldukları fark etmeksizin - yalnızca üç fiziksel özelliğe sahip karadeliğe indirgeniyor. Bu çeşitli teorik çözümlerin ortaya atıldığı bir bilmecedir.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • zevron kullanıcısına yanıt
    Maalesef o tarz karadelikler ancak evrenin sonlarına doğru, aşırı genişlemeden ötürü hiç bir madde bir diğeri ile buluşamadığı zamanlara doğru yok olabilecekler. Hawking radyasyonu o kadar da hızlı enerji kaybettirmiyor. Zaten bir de aşırı kütle çekimden ötürü onlar için zaman dışarıda çok hızlı akıyor. Bir şekilde yakınında durup uzaya bakabilseydik, ultra hızlandırılmış bir şekilde film gibi görürdük uzayı. 10 dk da falan dünya giderdi, 15dk da falan güneşimiz ömrünü doldururdu. Samanyolu ile andromeda çarpışırdı, maddeler iyice uzaklaşmaya başalardı falan. 1-2 saatte falan komple gelmişini geçmişini bitirirdik uzayın.

    Time dilation sanki bu sistemin gayet belirgin ama ulaşılması çok zor hilesi gibi. Misal bir şekilde ışık hızının %99 u hızında gidebilen bir roket ya da ISS gibi bir üs kurabilse idik. Burada yaşayan herkes için zaman dünyada olduğundan 7 kat daha yavaş olurdu. Yani orada yaşayan hiç bir şeyi fark etmeden kendi normal yaşardı. Ama dünyaya baktığında herkes, her şey 7 kat hızlı hareket ediyor olurdu. Dolayısıyla öyle bir ISS de insanın geçireceği 1 yıl, dünyada 7 yıla eşit olurdu. Bir nevi geleceğe gidiş kapsülü. 10 sene orada geçirdiğinde dünyada 70 yıl geçiyor. Bu bayağı gerçek. Sadece time dilation. Misal 30 yaşında iken 1 yaşında çocuğun olsun. Sen bu ISS e bin. 10 yıl orada kal. Döndüğünde sen 40 yaşındasın. Ama dünyadaki çocuğun 1+10= 11 yaşında olmayacak. 1+70= 71 yaşında olacak çocuğun. Yani senden 29 yaş küçük olması gerekirken senden 31 yaş büyük olacak. Dünyada 10 yıl yerine 70 yıl geçmiş olacak. Dolayısı ile 60 yıl geleceğe seyahat etmiş olacaksın.

    Ama gel gelelim öyle bir roketi ya da uzay istasyonunu ışık hızının %99 u hızına çıkartabilmek imkansıza yakın. Hani belki seviye 3 uygarlık falan olduğumuzda. Çünkü bir de meret öyle logaritmik ki. Yani neredeyse %50 lerdeyken bile önemli bir time dilation oluşmuyor. %15 falan fark oluyor. Yani 10 yıl kaldığında sadece 1,5 yıl geleceğe gitmiş oluyorsun. %88 lerde ancak 2 kat fark.

    Şu ana kadar yapılmış en hızlı uzay objemiz de NASA Parker Solar Probe alt tarafı ışık hızının %0.05'ine ulaşabildi. Yani daha insan bile de taşımazken.





  • Spider_hip kullanıcısına yanıt

    Teşekkür ediyorum oldukça açıklayıcı ve bilgi yüklü bir cevap oldu.

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.