Şimdi Ara

free enerji (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
80
Cevap
2
Favori
9.865
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yeni gördüğüm birkaç araştırma ışığında konuyu hortlatayım dedim.

    ]

    Videoda görüldüğü gibi atalet momenti yönlendirmesi var. Dairelerin dışına doğru gelirken küçük parçacık daha büyük bir yörüngeye çıkarken iç kısma doğru sıfır noktasına gidiyor. Bu şekilde atalet sapmaları aleti ileri doğru ittiriyor. Atalet itmeleri sayesinde mil gibi bir bağlantı elemanı olmadan güç aktarılıyor. Bu şekilde itme kuvveti ileri doğru aktarılabildiği gibi yukarı doğru da aktarılabiliyor.

    Aynı prensip atomik çapta da uygulanabiliyor. elektron yörüngesi çekirdeğin bir kısmının üzerinden geçmeyecek yada çok az geçecek şekilde belirli frekanslarla tetiklendiğinde çekim kuvvetleri değiştirilebiliyor. Doğada mıknatıs yapısı oluşturmakta kullanılan demirli bileşiklerdeki elektron yörüngesi değişimi ile oluşan manyetik çekim kuvvetleri gibi çekimsel kuvvetlerin düzenlenmesi üzerinde yapılan çalışmalarla düşük bir enerji ile çekimsel kuvvetlerin değiştirilebileceği saptanmış. 1965 nazi almanyasında ölüm çanı olarak bilinen çalışmaya bir göz atın.

    Bu çalışmalar ile birlikte potansiyel ve kinetik enerjiyi tekrar tanımlayın. Çekimsel kuvvetlerin değişebileceği bir ortamda potansiyel enerjiyi yeniden tanımlamanız gerekir. Neye göre potansiyel enerji? Atom içi ataletsel değişimler sonucunda oluşturulmuş yeni ve farklı bir çekimsel güç altında tüm hesaplamalar sil baştan yeni kurallara göre yapılmak zorunda kalır.



    Bu videoda atomların belirli bir açıda gelen fotonlarla bombardımanı ve elektron yörüngesinin değişimi gösterilmiş. Fotonik itme gücü yönü ile atomum çevresindeki elektron bulutunda bir yarık oluşturulmuş. Açıkta kalan atom çekirdeğinin elektronlara karşı olan çekim gücü diğer cisimleri çeken bir çekimsel kuvvet ortaya çıkartıyor. Aynı şekilde dış tarafta yoğunlaşan elektron bulutu bir itme kuvveti ortaya çıkartıyor. İstediğiniz yöne doğru yönlendirebileceğiniz çekimsel kuvvetlerin sağlanması için sadece fotonik bombardıman yeterli. Ayrıca tekrar üst yörüngeye çıkmak isteyen elektron aynı güçte bir fotonu serbest bırakıyor. tekrar yansıtılarak kullanımı mümkün olan nur topu gibi bir fotonunuz oldu. Hayırlı olsun.

    Demir elementi elektronlarını seve seve bileşiği olacak eş atomuna verme eğilimlidir. Bu yüzden demir atomu tarafında çekirdek üzeri elektron boşluğu oluşurken eş atom üzerinde elektron yoğunluğu ortaya çıkar. Aynı prensip bu deneylerde gerek elektriksel gerekse farklı ışık dalgaları ile sağlanıyor. Ek olarak atalet sistemleri devreye sokularak yapay yer çekimi ve itme kuvvetleri meydana getiriliyor.

    O en tepedeki motora, sıfır noktası enerjisi teorilerine şimdi bu gözle yeni baştan bakın. Hesaplarınızı lise fiziğini bırakın bizim üniversitelerde okutulan fizik derslerinin de üzerine çıkarak en baştan hesaplayın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi goçhisar -- 27 Haziran 2013; 10:39:47 >




  • Konu hortlamış bir videoda ben vereyim biliyorsunuzdur belki. Mesaja ekleyemedim linkini koydum.

    https://www.youtube.com/watch?v=ur2iJDkOv9Y
  • termodinamigin 1. kuraliydi yanlis hatirlamiyorsam. enerji yoktan var, vardan yok edilemez. bu nedenle bedava enerji yoktur ancak ucuz enerji vardir. ben yaptim oldu diyene sorarim sen kimsin?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Orijinalden alıntı: goçhisar

    Yeni gördüğüm birkaç araştırma ışığında konuyu hortlatayım dedim.

    Konuyu hortlatabilirsiniz ama kinematiğin kurallarını değiştiremezsiniz,
    Bedava enerji gerçekten sahterkarlık için geliştirilmiş bir platform bence,
  • Arkadaşlar lise fiziğini bırakın. Normal bir insan havayı itmesi için pervane tasarlar. Sudan enerji çekmek için itme gücünü kullanmayı dener. Ama en akıllısı hepsini aşar ve basınç dengesini, sürtünmesini kullanarak en verimlisini yapar. Örnek Tesla türbini. Kanatçıksız, dümdüz bir plaka ile %93 verimle su pompalar.




    Bir başkası çıkar zaman mekan kavramını çözer. Farklı bir boyuttan farklı bir zamandan enerji çeker. 4. boyutu, 5. boyutu bırakır 70 kat arş kelimelerini kurandan alır 70 boyutu çözer. Sonra yoktan var olmayan ama var olanı yararlı olarak kullanmayı öğrenir. Keşfettiklerimiz keşfedeceklerimizin yanında 3 yaşındaki çocuğun dünyayı görmesi gibi kalır. Önce kafalarınıza koyulan nakış nakış işlenmiş limitleri bir kaldırın sonra neler keşfedeceksiniz görürsünüz.

    Bunları yapanlar kafasında limitleri olmayan insanlar. Olmaz kelimesi yok lugatlarında. Sonsuz bir merak var ve aceba nasıl olabiliyor diyorlar. Arayan belasını da bulur mevlasını da diye boşa dememişler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: goçhisar

    Arkadaşlar lise fiziğini bırakın. Normal bir insan havayı itmesi için pervane tasarlar. Sudan enerji çekmek için itme gücünü kullanmayı dener. Ama en akıllısı hepsini aşar ve basınç dengesini, sürtünmesini kullanarak en verimlisini yapar. Örnek Tesla türbini. Kanatçıksız, dümdüz bir plaka ile %93 verimle su pompalar.




    Bir başkası çıkar zaman mekan kavramını çözer. Farklı bir boyuttan farklı bir zamandan enerji çeker. 4. boyutu, 5. boyutu bırakır 70 kat arş kelimelerini kurandan alır 70 boyutu çözer. Sonra yoktan var olmayan ama var olanı yararlı olarak kullanmayı öğrenir. Keşfettiklerimiz keşfedeceklerimizin yanında 3 yaşındaki çocuğun dünyayı görmesi gibi kalır. Önce kafalarınıza koyulan nakış nakış işlenmiş limitleri bir kaldırın sonra neler keşfedeceksiniz görürsünüz.

    Bunları yapanlar kafasında limitleri olmayan insanlar. Olmaz kelimesi yok lugatlarında. Sonsuz bir merak var ve aceba nasıl olabiliyor diyorlar. Arayan belasını da bulur mevlasını da diye boşa dememişler.

    Yüzlerce romanda anlatılmak istenilen konuyu 3 paragrafın ile hepsinden iyi anlatmışsın. Bravoo

    Yalnız o tesla tribününde dönen çarklar hafif eğimli falan mı ? illa ki milimetrelerle falan eğim vardır . dümdüz nasıl atsın




  • Birşey sorucam yıl olmuş 2013 farkında mısınız?Hayatınızda enerji korunum kanunu diye bir şey duydunuz mu?Ya termodinamik? Üzülüyorum ki bazı kişiler var teknik eğitim aldığı(!!!!!) halde inanıyorlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ayhan_eee

    Birşey sorucam yıl olmuş 2013 farkında mısınız?Hayatınızda enerji korunum kanunu diye bir şey duydunuz mu?Ya termodinamik? Üzülüyorum ki bazı kişiler var teknik eğitim aldığı(!!!!!) halde inanıyorlar.

    Abi ne diyon bi karar ver. Cümlelerin zıt
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ŞEF34

    Ben de, Muammer YILDIZ'ın yaptığı magnet motorun arkasında bulunan 2 adet kablo ve klemens olayını çözemedim.
    Bu mıknatıslardan yapılmış ve kendi kendine dönen bir motor ise o kablolara neden ihtiyaç duymuş ?

    İçinde motor varmış çünkü,
    15 dakika çalıştırıyormuş, sonra sistemi kapatıyormuş,

    O da free enerji ye ulaşma çabaları yaniiii..
  • Tesla motoru ile ilgili soruya cevap:

    Plakalarda eğim yok. Sıvının plaka üzerindeki viskoz sürtünmesi ile hareket başlar. Dış katman sıvı ile dolduktan sonra içe doğru hem sürtünme kuvveti hem suyun dıştan içe yaptığı basınçla sıvı pompalanır. Kanatlı sistemlerde ise sıvının yön değiştirmesi için momentsel değişim uygulanır. Momentsel değişim için ise pompalanacak sıvı kütlesi ve hızı çarpımı kadar yani moment değişimi kadar enerjiyi boşa harcamış olursunuz. Tesla yapısında sadece viskoz sürtünmeler kayıptır ve bu moment değişimine göre çok küçük bir kayıptır.

    Diğer free enerji çalışmaları için ise tek diyebileceğim her enerji üreten sistemin mutlaka harcaması vardır ve tamamen bedava değildir. Yanlızca güncel kaynaklara göre daha da az harcama yapan, en az kayıplı enerji üreten sistemler vardır. Zaten ihtiyacımız olan da budur. Her zaman daha fazlasını elde edebileceğimiz kaynaklar keşfetmemiz insanlık için bir zorunluluktur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 20playback

    quote:

    Orijinalden alıntı: ayhan_eee

    Birşey sorucam yıl olmuş 2013 farkında mısınız?Hayatınızda enerji korunum kanunu diye bir şey duydunuz mu?Ya termodinamik? Üzülüyorum ki bazı kişiler var teknik eğitim aldığı(!!!!!) halde inanıyorlar.

    Abi ne diyon bi karar ver. Cümlelerin zıt

    Enerji korunum kanunu ve Termodinamik yasalarının birbirine zıt olduğunu düşünmüyorum açıkçası

    Demem o ki bedava enerji yoktur.%100 verimli enerji dönüşümü bile yoktur




  • goçhisar kullanıcısına yanıt
    bunun free enerji ile bağlantısı varmı?.
    Onlarca çeşit pompa var icat olmuş,
    motor gücü ile pompa, tesla veya piston dişli, kanatçık.. nefarkı var ,pompa sonuçta.
    giren çıkan enerji var ve çıkan grenin % 93ü kadar olabiliyormuş...

    kafamızdaki hangi limitleri kaldıralım sizce bu forumda limitli insan varmıki?

    lise fiziği veya mühendislik fiziği aynıdır değişmez..mühendis geliştiren ve uygulayandır....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Anadolu_Gunesi -- 15 Ağustos 2013; 12:29:28 >
  • Benim merak ettiğim birşey var , termodinamik yasaları ve enerjinin korunumu kanunu klasik fizik ile ilgili , kuantum fiziğinde bu yasalar aynen geçerli midir ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şöyle bir baktım da çok üstünkörü olarak , kuantum fiziğimde enerji zaman belirsizliği ilkesine göre kısa anlarda enerjinin korunumu kanunu geçersiz kalabiliyormuş , zamanı çok keskin belirlediğiniz anlarda enerji belirsiz oluyor falan , buradan en azından düşünce olarak kapılar açılabilir diye düşünüyorum.

    Kuantum fiziğinin işlediği boyutlardan nasıl enerji çekeceğiz denebilir ama neticede kuantum mekaniği bugün kuantum bilgisayarlarda kullanılabiliyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: whitehazel

    Şöyle bir baktım da çok üstünkörü olarak , kuantum fiziğimde enerji zaman belirsizliği ilkesine göre kısa anlarda enerjinin korunumu kanunu geçersiz kalabiliyormuş , zamanı çok keskin belirlediğiniz anlarda enerji belirsiz oluyor falan , buradan en azından düşünce olarak kapılar açılabilir diye düşünüyorum.

    Kuantum fiziğinin işlediği boyutlardan nasıl enerji çekeceğiz denebilir ama neticede kuantum mekaniği bugün kuantum bilgisayarlarda kullanılabiliyor.

    çok küçük atomik seviyede işlerle uğraşmaktalar.

    Einstein foton başka maddeden elektron sökebilir demiş. Güneş pilleri bugün bu mantıkla çalışır.Ama free enerji değildir,
    Güneş enerjisini elektriğe çevirirler,

    Fotonun ağırlığı varmıdır,kütleye dönüşürmü? , zamanda yolculuk olurmu ? bunlar fantazi hala...




  • Anadolu_Gunesi A kullanıcısına yanıt
    Yer çekimi nereden gelir? Enerji harcamadan bir insan nasıl dünya ile ayakları arasındaki bağları sağlam tutabiliyor? Bu bir araya gelme için ne gibi bir enerji harcanıyor? Yoksa harcamıyor mu? Hangisi doğru, çekim kuvvetleri ile bulunduğun yerde dururken sıfır enerji mi harcarsın yoksa bu aşamada bile aslında bir enerji harcanıyor mu? Enerji tarifine bak! Sadece varsayım.

    Enerjinin oluşumu bile bu basit çekimsel kuvvetlere dayalı izah edilen bir yapıya mı sahiptir?


    Çekim kuvvetinin izahını yapabildiysek : Yanmalı motorlarda yanma ile ataomların arasındaki bağları kopartıp yeni bağlar kurulduğunda ortaya çıkan enerji nasıl izah edilebilir? Neden proton ile elektron birbirini çeker ama bir elektron yürngeden düşüp protona çarpmaz? Çarparsa ne kadar bir enerji açığa çıkar? Açığa çıkan enerji kaybolan kütleyle eşdeğer mi olur? Nötron neden elektriksel güce sahip değildir ama protonları birbirine bağlar?

    İki proton birbirini iterken neden nötron araya girerek protonları bir arada tutar? Aralarındaki mesafe ne kadardır? Aynı şeyi elektronlar için de yapabilir miyiz?

    Kullandığımız fizik içerisindeki atom yapısı bir gerçeklik midir yoksa sadece varsayım mıdır?

    Bu kadar soruya bir yanıt bulabilirsek ve kullandığımız fiziğin varsayımlarından halen kurtulabilmiş değiliz dersek ancak o zaman bu konu bir yere varır. Varsayımlar üzerine kurulan bir verimlilik hesabı ile ancak varsayılabilecek sonuçlar elde ederiz.

    Ancak bilgin kadar güçlüsündür. Bilgin de varsayımlara dayanıyorsa varsayılan bir gücün var demektir. Varsayımın ne kadar güçlü ise ancak o kadar güçlü olabileceğin bir dünyada daha yüksek verimi varsaydığım anda önceki varsayanlardan daha güçlü olacağımız açıktır.

    Bunca varsayım bir yerlerden elde edildi. O zaman hadi yeni yeni düşünceleri varsayalım. Nasıl olsa varsayımların gideceği olumlu bir açık kapı bulunacaktır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: goçhisar

    Yer çekimi nereden gelir? Enerji harcamadan bir insan nasıl dünya ile ayakları arasındaki bağları sağlam tutabiliyor? Bu bir araya gelme için ne gibi bir enerji harcanıyor? Yoksa harcamıyor mu? Hangisi doğru, çekim kuvvetleri ile bulunduğun yerde dururken sıfır enerji mi harcarsın yoksa bu aşamada bile aslında bir enerji harcanıyor mu? Enerji tarifine bak! Sadece varsayım.

    Enerjinin oluşumu bile bu basit çekimsel kuvvetlere dayalı izah edilen bir yapıya mı sahiptir?


    Çekim kuvvetinin izahını yapabildiysek : Yanmalı motorlarda yanma ile ataomların arasındaki bağları kopartıp yeni bağlar kurulduğunda ortaya çıkan enerji nasıl izah edilebilir? Neden proton ile elektron birbirini çeker ama bir elektron yürngeden düşüp protona çarpmaz? Çarparsa ne kadar bir enerji açığa çıkar? Açığa çıkan enerji kaybolan kütleyle eşdeğer mi olur? Nötron neden elektriksel güce sahip değildir ama protonları birbirine bağlar?

    İki proton birbirini iterken neden nötron araya girerek protonları bir arada tutar? Aralarındaki mesafe ne kadardır? Aynı şeyi elektronlar için de yapabilir miyiz?

    Kullandığımız fizik içerisindeki atom yapısı bir gerçeklik midir yoksa sadece varsayım mıdır?

    Bu kadar soruya bir yanıt bulabilirsek ve kullandığımız fiziğin varsayımlarından halen kurtulabilmiş değiliz dersek ancak o zaman bu konu bir yere varır. Varsayımlar üzerine kurulan bir verimlilik hesabı ile ancak varsayılabilecek sonuçlar elde ederiz.

    Ancak bilgin kadar güçlüsündür. Bilgin de varsayımlara dayanıyorsa varsayılan bir gücün var demektir. Varsayımın ne kadar güçlü ise ancak o kadar güçlü olabileceğin bir dünyada daha yüksek verimi varsaydığım anda önceki varsayanlardan daha güçlü olacağımız açıktır.

    Bunca varsayım bir yerlerden elde edildi. O zaman hadi yeni yeni düşünceleri varsayalım. Nasıl olsa varsayımların gideceği olumlu bir açık kapı bulunacaktır.

    Sayın Gochisar,
    Merkez kaç kuvveti ve cisimlerin birbirini çekmesi varsayım değildir,ispatlanmış gerçeklerdir.
    Örneği ay dünya etrafında hızla dönmese sizin ayağınız gibi yer yüzüne basar...
    TV sinyallerini aldığımız uydularda hızla döndüklerinden havada kalabiliyorlar, atmosfer dışı olduklarından hava sürtünmesi yok,
    güneş pillerinden aldıkları güçle rotalarındaki sapmaları düzeltebilme yetekleri var hepsi bu kadar.


    elektron foton proton detaylı hesap bilmiyorum/gereklide değil ama dengede...

    Konu bi yere gitmez hocam free enerji yoktur, gerisi hayaldir hayal...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Anadolu_Gunesi -- 21 Ağustos 2013; 10:22:47 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: goçhisar

    Yer çekimi nereden gelir? Enerji harcamadan bir insan nasıl dünya ile ayakları arasındaki bağları sağlam tutabiliyor? Bu bir araya gelme için ne gibi bir enerji harcanıyor? Yoksa harcamıyor mu? Hangisi doğru, çekim kuvvetleri ile bulunduğun yerde dururken sıfır enerji mi harcarsın yoksa bu aşamada bile aslında bir enerji harcanıyor mu? Enerji tarifine bak! Sadece varsayım.

    Enerjinin oluşumu bile bu basit çekimsel kuvvetlere dayalı izah edilen bir yapıya mı sahiptir?


    Çekim kuvvetinin izahını yapabildiysek : Yanmalı motorlarda yanma ile ataomların arasındaki bağları kopartıp yeni bağlar kurulduğunda ortaya çıkan enerji nasıl izah edilebilir? Neden proton ile elektron birbirini çeker ama bir elektron yürngeden düşüp protona çarpmaz? Çarparsa ne kadar bir enerji açığa çıkar? Açığa çıkan enerji kaybolan kütleyle eşdeğer mi olur? Nötron neden elektriksel güce sahip değildir ama protonları birbirine bağlar?

    İki proton birbirini iterken neden nötron araya girerek protonları bir arada tutar? Aralarındaki mesafe ne kadardır? Aynı şeyi elektronlar için de yapabilir miyiz?

    Kullandığımız fizik içerisindeki atom yapısı bir gerçeklik midir yoksa sadece varsayım mıdır?

    Bu kadar soruya bir yanıt bulabilirsek ve kullandığımız fiziğin varsayımlarından halen kurtulabilmiş değiliz dersek ancak o zaman bu konu bir yere varır. Varsayımlar üzerine kurulan bir verimlilik hesabı ile ancak varsayılabilecek sonuçlar elde ederiz.

    Ancak bilgin kadar güçlüsündür. Bilgin de varsayımlara dayanıyorsa varsayılan bir gücün var demektir. Varsayımın ne kadar güçlü ise ancak o kadar güçlü olabileceğin bir dünyada daha yüksek verimi varsaydığım anda önceki varsayanlardan daha güçlü olacağımız açıktır.

    Bunca varsayım bir yerlerden elde edildi. O zaman hadi yeni yeni düşünceleri varsayalım. Nasıl olsa varsayımların gideceği olumlu bir açık kapı bulunacaktır.

    Bir cismi yerden ayırabilmen için enerji harcaman gerekir. Yerçekiminin enerjisi bu enerjinin karşılığıdır yani. Aslında enerjinin tanımının da buradan çıktığını düşünebilirsiniz.
    Bundan sonraki sorular aslında gerçeklikten ne anladığına kadar gider. Felsefeyle karışık açıklanır herhalde.
    Elektronlar, protonlar, bunların arasındaki mesafeler vs. açıklanmıştır zaten. Elektronların temelini ya da protonların en temelini bilmemek atomları açıklanamaz ya da gerçek dışı yapmaz. Kanıtlanmamış, denenmemiş varsayımların üstüne de varsayım yapılmaz zaten.




  • Evet. Kabul görmüş varsayımlar. Şimdiye dek işlerimizi çözebilmiş varsayımlar. Tıpkı kör birinin eline baston verip etrafına çarpmadan ilerlemesini sağlamak gibi kabul edilmiş varsayımlar. Şimdi ise körlüğün sebebi olarak göz içindeki sarı noktanın hücrelerinin öldüğünü keşfedip yerine nano sensörler koyup yeniden görmesini sağlıyoruz. Körlük sebeplerinden biri bu ve daha fazla farklı sebeplerde var. Baston eski kabul gören varsayımdı, tedaviydi. Nano sensörler yeni varsayım ve tedavi oldu. Bastonu bırakıp bu varsayımları günümüz teknolojisi ile yeniden geliştirip gerçeğe uygun hale getirme vakti gelmedi mi?

    "Tamamı körlerden oluşan bir ülkede tek gözlü kral olur. Tümü gören halktan oluşan bir ülkede tek gözlüye sakat derler."

    Biz sakat denebilecek bir varsayım fiziğiyle ilerliyoruz. İnanın her atomun içinde muazzam enerjiler saklı. Bunu ortaya çıkartacak sistem için elbette harcama yapacaksınız. Harcama yaptığınız için de bedava diye tanımlanamayacak. Fakat şu anda kullandığınız enerji ücretlerine göre çok çok daha düşük maliyette olacağı için buna bedava imiş gibi bahsetmeye devam edeceğiz.

    Bunu kafasında halen free enerji diye birşey yoktur diyen düşünce bariyerini yıkamamışlar için söylüyorum. Hep bir noktaya takılıp kalanlar o noktada yerinde saymaya devam etsin yada düşüncelerinin önündeki seti kırıp aşsın ilerlemeye başlasın. Kendisi yerinde sayarken kesin ispatları olmadan birçok araştırmacının da önüne geçmesin. Bu türdeki insanlara da ihtiyacımız var fakat tamamen yalanlama yerine araştıranların bariz hatalarını söyleyerek yollarında bu hatalara takılmamalarını sağlamaları için ihtiyacımız var.

    Bu kadar fazlasını da yazıyorum çünkü özel mesajlarla sorulan sorunlara da toplu yanıt olur diye düşünüyorum.

    Çekim kuvvetleri, atom içi düzenler hep tanımlanmış fakat yukarıda bahsettiğim çekirdek ile aradaki elektron bulutunun zayıflatılması gibi durumlarda bu gücün tekrar test edilmesi işlemi yapılmamıştır. Çoklu dinamik çekim formülleri uygulanmadan, elektrostatik çekim ve itme yapıları tam düşünülmeden basit yalın haldeki birleşik formüller sizi gerçek hesaplama yapılarından büyük oranda soyutlar. Tümü bir arada hesaba gidildiğinde atom içi rezonansın tüm kütleye uygulanması basit titreşimler ile sağlanabilir. Rezonans halindeki maddeler az bir güç ile çok yüksek verimler elde edilmesini sağlar. Benim ve birçok kişinin varsayımına görede bir atom içindeki elektronlar dümdüz bir yörünge izlemez, diğer elektronlarla etkileşim içinde karışık nerede olduğu belli olmayan bir yörünge alanında adeta hoplar zıplar. Ya elektronların birbiriyle bağımlılığını ayarlayıp elektron bulutunu dairesel bir yörüngeye sıkıştıracak rezonans noktasını yakalar ve sanki gezegenler etrafındaki meteor halkaları gibi kat kat dar geniş yörüngeler sağlarsak ne olur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: goçhisar

    Evet. Kabul görmüş varsayımlar. Şimdiye dek işlerimizi çözebilmiş varsayımlar. Tıpkı kör birinin eline baston verip etrafına çarpmadan ilerlemesini sağlamak gibi kabul edilmiş varsayımlar. Şimdi ise körlüğün sebebi olarak göz içindeki sarı noktanın hücrelerinin öldüğünü keşfedip yerine nano sensörler koyup yeniden görmesini sağlıyoruz. Körlük sebeplerinden biri bu ve daha fazla farklı sebeplerde var. Baston eski kabul gören varsayımdı, tedaviydi. Nano sensörler yeni varsayım ve tedavi oldu. Bastonu bırakıp bu varsayımları günümüz teknolojisi ile yeniden geliştirip gerçeğe uygun hale getirme vakti gelmedi mi?

    "Tamamı körlerden oluşan bir ülkede tek gözlü kral olur. Tümü gören halktan oluşan bir ülkede tek gözlüye sakat derler."

    Biz sakat denebilecek bir varsayım fiziğiyle ilerliyoruz. İnanın her atomun içinde muazzam enerjiler saklı. Bunu ortaya çıkartacak sistem için elbette harcama yapacaksınız. Harcama yaptığınız için de bedava diye tanımlanamayacak. Fakat şu anda kullandığınız enerji ücretlerine göre çok çok daha düşük maliyette olacağı için buna bedava imiş gibi bahsetmeye devam edeceğiz.

    Bunu kafasında halen free enerji diye birşey yoktur diyen düşünce bariyerini yıkamamışlar için söylüyorum. Hep bir noktaya takılıp kalanlar o noktada yerinde saymaya devam etsin yada düşüncelerinin önündeki seti kırıp aşsın ilerlemeye başlasın. Kendisi yerinde sayarken kesin ispatları olmadan birçok araştırmacının da önüne geçmesin. Bu türdeki insanlara da ihtiyacımız var fakat tamamen yalanlama yerine araştıranların bariz hatalarını söyleyerek yollarında bu hatalara takılmamalarını sağlamaları için ihtiyacımız var.

    Bu kadar fazlasını da yazıyorum çünkü özel mesajlarla sorulan sorunlara da toplu yanıt olur diye düşünüyorum.

    Çekim kuvvetleri, atom içi düzenler hep tanımlanmış fakat yukarıda bahsettiğim çekirdek ile aradaki elektron bulutunun zayıflatılması gibi durumlarda bu gücün tekrar test edilmesi işlemi yapılmamıştır. Çoklu dinamik çekim formülleri uygulanmadan, elektrostatik çekim ve itme yapıları tam düşünülmeden basit yalın haldeki birleşik formüller sizi gerçek hesaplama yapılarından büyük oranda soyutlar. Tümü bir arada hesaba gidildiğinde atom içi rezonansın tüm kütleye uygulanması basit titreşimler ile sağlanabilir. Rezonans halindeki maddeler az bir güç ile çok yüksek verimler elde edilmesini sağlar. Benim ve birçok kişinin varsayımına görede bir atom içindeki elektronlar dümdüz bir yörünge izlemez, diğer elektronlarla etkileşim içinde karışık nerede olduğu belli olmayan bir yörünge alanında adeta hoplar zıplar. Ya elektronların birbiriyle bağımlılığını ayarlayıp elektron bulutunu dairesel bir yörüngeye sıkıştıracak rezonans noktasını yakalar ve sanki gezegenler etrafındaki meteor halkaları gibi kat kat dar geniş yörüngeler sağlarsak ne olur.

    Düşünce tarzınızı yanlış buluyorum. Niye derseniz, sayısız bilim adamı ve akademisyenin bugüne getirdiği bilimi yok sayamazsınız. Daha iyisini ortaya koymak için en az onlar kadar bilmeniz gerekir. O kadar profesör, bilim adamı hala sonsuz enerji bulamadıysa bu işin gerçekten zor ya da imkansız olabileceğini kabul etmeniz lazım. Tekrar söylüyorum bir şeyler ortaya koyabilmeniz için önceden keşfedilen bilgilere sahip olmanız lazım. Bunlar eski çağlardaki gibi basit değiller hayatınızı buna adamanız gerekiyor neredeyse. Amacım kimsenin hevesini kırmak değil, tam tersi aslında. Bir şeyler yapılacaksa, bu cin olmadan adam çarpmaya kalkışmak olmamalı. Bu gerçekten gereksiz zaman kaybı olur. Hep aynı yerde dolandığınızı farkedersiniz aslında. Bu yollardan geçen çok insan vardır onlara saygı duymak gerekir.

    Saygılarımla.




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.