Şimdi Ara

Galatasaray Üniversitesi hakkında sorusu olanlar gelsin (21. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
449
Cevap
12
Favori
87.388
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konunun Etiketleri
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1920212223
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • cmmcc C kullanıcısına yanıt
    İkisi de önü açık güzel bölümler. Genelde yakın gibi değerlendirilirler ama içerikleri birbirinden oldukça farklı. İşletme okulun en kolay bölümlerinden, iktisat ise zor olanlardan. İlgi alanlarınıza göre karar verin. Ekonomi, para politikaları, modern ekonomik sistemler, ekonomik büyüme vs. gibi konulara ilginiz varsa iktisat tercih etmeniz mantıklı. İşletmede fransızca ders sayısı da azdır, akademik tatmin beklentiniz varsa pek hoşlanmayabilirsiniz ama özel sektörde her zaman önünüz açık olur.



    Anlaşmaların sona erdiğini sanmıyorum. Kendi bölümüm için konuşursam sanırım bir itilaf söz konusuydu ama yeniden Bordeaux ile anlaşma sağlandı diye biliyorum. Bu tür şeyler olmuş olabilir belki. Bunu en iyi okuldan öğrenirsiniz, tanıtım günlerine gidebilirseniz bilgilendireceklerdir. Okulun hocalarının çoğu derken sanırım Fransız olanları kastediyorsunuz. Bu doğru, bundan 3-4 sene evveline göre Fransız hoca sayısı ciddi oranda azaldı, bunda ülkemizde yaşanan üzücü terör saldırıları önemli rol oynadı. Bu sayı tekrar artabilirde. Fakültenin internet sitesinden akademik kadroyu, dersleri ve dersleri hangi hocaların verdiğini görebilirsiniz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Champ-Elysees kullanıcısına yanıt
    Çok sağolun hocam

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Merhaba öncelikle. Ben de bir sözel öğrencisiyim ve yaptığım bütün tercihler %95 ihtimalle gelecek. Beni mezun olduktan sonra en çabuk şekilde yurt dışına çıkaracak ve aynı zamanda ilgi alanlarıma uygun bölümler bence iletişim ve gastronomi. Bir mesajınızda BOUN tarih ve edebiyattan bahsetmişsiniz. Kafam çok karıştı. GSÜ'ye gelirsem diye soruyorum: Fransızca'nın sektörde artısı var mı? Fransa'dan iş teklifi alma ihtimalim var mıdır?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sozelciyks kullanıcısına yanıt
    Size de merhaba,

    Yurt dışı konusuna hep temkinli yaklaştım. Bu iş gerçekten kolay bir iş değil. Erasmus yapabilir misiniz? evet, yüksek lisans yapabilir misiniz? evet, hatta çalışacak birçok iş bulabilirsiniz belki ama okuduğunuz bölüm sayesinde sahip olduğunuz mesleği yurt dışında icra etmek kolay birşey değil. Doktor olsanız dahi Avrupa'da sınava tabi tutuluyorsunuz, her meslek için bu zor. Özellikle iletişim alanını düşünün, büyük oranda dilin etkili kullanımına bağlı bir bölüm, bir reklam ajansında müşteri temsilcisi olduğunuzu hayal edin. Reklamveren karşısında yapacağınız sunumda vurgulamalarınız, tonlamalarınız dahi çok önemli. Veya bir gazeteci olduğunuzu düşünün, bir noktanın veya virgülün yeri dahi büyük önem arz ediyor, haberinizde mümkün olduğu kadar az tashih yer almalı. Hal böyleyken dile son derece hakim olmak zorundasınız ki bu sıfırdan öğreneceğiniz bir dil için kolay değil. Fransa ve Fransızca konuşulan ülkeler bazında konuşalım; Fransa'da işsizlik yüzde 11-12 bandında. Yani ülke içinde yapacağınız rekabetin bir benzerini Fransa'da üstelik yabancı olarak, bir yandan vize ve oturum-çalışma izinleri peşinde koşarak yapacaksınız. İsviçre deseniz şu anda göçmen karşıtı politikasıyla gündemde, pahalı ve tutunması zor bir ülke olarak gözüküyor. Kanada, Quebec keza aynı şekilde şanslı bir azınlığın gidebildiği bir yer. Peki yurt dışında hiç mi çalışma imkanı yok diye sorabilirsiniz. Elbette var ve bence bu yol en temelde yurt dışına iş yapan şirketlerden geçiyor. Örneğin, kendi alanımdan örnek vereyim, Türkiye'deki ana akım medya kuruluşlarında çalışmaya başlarsanız x gazetesinin Paris temsilcisi olarak yurt dışına gidip çalışabilirsiniz. Bu elbette kolay değil ama imkansızda değil, Galatasaray güzel bir etiket ve 2 dille mezun olmanın kapısını açıyor. Diğer taraftan mesleğimi icra etmem şart değil ne olursa olsun gitmek istiyorum da diyor olabilirsiniz. Bu açıdan Galatasaray kendinize iş bulmanıza veya küçük bir işletme kurmanıza yarayacak dili ve vize kolaylığını sağlar yalnızca.

    Gelelim fransızcanın sektördeki artısına. Her zaman bir artısı oluyor. Siz şirket için her an fransızca gerektiren bir iş olduğunda kullanabileceği bir opsiyonsunuz. Reklamcılık ve PR alanında elbette İngilizce'nin hakimiyeti söz konusu bu yüzden eğer bu alanı düşünüyorsanız İngilizcenizi geliştirmeye bakın derim. Gazetecilikte ise önemli ölçüde işe yarıyor, şirketlerde çoğunlukla tek fransızca bilen siz oluyorsunuz ve bütün bir fransız medyası size kalabiliyor. Sinema için ise farklı dinamikler söz konusu, orada fazla avantaj sağlayacağını sanmıyorum ama emin de değilim.

    Evet Boğaziçi'nden bahsettim. Tarihe ilgili misiniz bilmiyorum ama bu bölümün mezunlarına piyasanın adeta joker eleman gözüyle baktığı kanısındayım. Son yıllarda da toplum nezdinde tarih bilimi ve bölümüne artan bir saygı var bence. Çok alakasız şirketlerde müdür olanlar biliyorum. Gazeteci olanlar da var, dergilerde, basın-yayın organlarında çalışanlar da. Elbette sıkıntı çekeni de vardır ama birazda üniversite boyunca nerelerde aktif olduğunuza bağlı olarak önünüze farklı kapılar açabilir. Edebiyatı, tarihe nazaran bir tık aşağıda görüyorum ama onun için de benzer şeyler geçerli. Ben bugün tercih yapacak olsam Boun tarih-Gsü iletişim-Boun Edebiyat şeklinde yapardım diye düşünüyorum.




  • sozelciyks kullanıcısına yanıt
    Bu arada söylemeyi unuttum, yalnızca adı geçtiği için 3 bölümü kıyaslamış bulundum. Elbette burada Koç'tan da bahsetmek gerekir. Özellikle yurt dışından bahsediyorsunuz, Koç bu konuda çeşitli imkanlar sunabilen bir okul. Koç Medya ve Görsel Sanatlar, Tarih hatta Arkeoloji ve Sanat tarihinin de önemli bir opsiyon olduğu muhakkak.
  • GSÜ özel veya ücretli mi? Öyle diyen insanlar var da kendi sitesinde devlet yazıyor ama çevrede o kadar orası özel diyen insanı duyunca acaba öyle mi ya diyor insan.
  • alyenda A kullanıcısına yanıt
    Eğer GSÜ'ye gelirseniz çevrenizden bu soruyu sürekli duymaya ve cevaplamaya alışın :D GSÜ bir devlet üniversitesidir. Herhangi bir ücreti vs. yoktur.
  • Champ-Elysees kullanıcısına yanıt
    Gelmeden yaşamaya başladım tercih listeme yazmayı düşünüyorum diyince bile orası özel değil mi ya diye tepkiler alıyorum,tam komedi üniversitenin web sitesi ben devletim diyor millet hala orası özel özel diye ısrar ediyor :D Her devlet üniversitesi gibi harç ücreti vardır o da kaldırılmış sanırım.
  • alyenda A kullanıcısına yanıt
    Tahmin edebiliyorum :)) Evet tüm devlet üniversitelerinde harçlar uzun zaman önce kaldırıldı
  • Champ-Elysees kullanıcısına yanıt
    Teşekkür ederim cevap verdiğiniz için :) Bir de sizi tam yakalamışken sormak istediğim bir şey daha var akademisyenlik konusunda ne düşünüyorsunuz imkanınız var mı bu konuda? Dil eğitimi de aldığınız için daha şanslı gibi görünüyorsunuz tabi konunun detayına hakim değilim benimki sadece bir varsayım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi alyenda -- 3 Ağustos 2018; 20:38:32 >
  • alyenda A kullanıcısına yanıt
    Akademisyenlik hiçbir zaman kolay değil. Ama Galatasaray'da daha az rakibiniz var bu bir avantaj. Yine de iyi bir ortalama ve iyi bir yabancı dile sahip olmanız gerekiyor. Öte yandan lisans ve sonrasında hocalarla arayı iyi tutmak gerek elbette. Zor ama imkansız değil, ne olursa olsun ben akademisyenliği hedefleyerek tercih yapmamak gerektiğini düşünüyorum.
  • Champ-Elysees kullanıcısına yanıt
    Yaptığınız tüm açıklamalara dayanarak iş dünyasında bir yere tutunabilmenin akademisyenlik için uğraşmaktan daha kolay olacağı düşüncesini sezdim,doğru mudur bilemem.Elbette bölümün kendisine ilgimiz olmadıktan sonra akademisyenlik için tercihe eklemek saçma ama yanında öyle bir seçeneğin olması daha güvende hissettiriyor.Görünen o ki ikisi de birbirinden meşakkatli.Mazur görün gelebileceği kesin olmayan biri için fazla meraklıyım,teşekkür ederim buna rağmen zahmet edip cevap verdiğiniz için.
  • alyenda A kullanıcısına yanıt
    Hayır tercih dönemindeki biri için bunları merak etmeniz ve sormanız çok yerinde. Evet aslında doğru özetlediniz. Akademisyenlik, akademisyen olduktan sonra güzel bir iş çünkü. Maaşlar iyi, çalışma saatleri esnek, sürekli üniversite ortamındasınız, patronlarla muhatap olmuyorsunuz ve araştırma yapıp yayınlara yazılar yazıyor, ders veriyorsunuz. Fakat talibi çok ve kadro dar olduğu için bu hedefe kilitlenerek çalışmak, iyi ortalama yapmak, iyi bir yabancı dil sahibi olmak gerekiyor. Elbette sonrasındaki ales ve asistanlık süreci vs de belli ölçülerde zorluk barındırıyor. Özel sektörde ise iş bulmak zor değil. Tabiki akademisyenlikten daha az konforlu. Burada asıl konu yükselebilmekte. Burada da Galatasaray etiketi iş yapar ama bunun yanında yabancı dil ve kişisel yeteneklerde devreye giriyor. Ve tabi network oluşturabilirseniz her şey daha kolay olur.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İş bulmak için saydığınız bu gerekli özelliklerin çoğu iş alanı için geçerli olduğunu düşünüyorum.Muhakkak gerekli şeyler,ama insan başarıp başaramayacağını bilemiyor bu yaşta.Neye uygunsun neye değilsin tam bir muamma.Umarım size şans güler ve istediğiniz hedeflere ulaşırsınız.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • alyenda A kullanıcısına yanıt
    Teşekkür ederim. Evet dediğiniz doğru çoğu meslekte bunlar önemli, yalnızca bazı meslek kolları için daha önemli olduğunu vurgulamak istedim. Kendinizi en iyi siz tanıyorsunuz sonuçta. Yetenekli olduğunuz alanları ya da en azından ilgili olduğunuz alanları değerlendirin. Öte yandan çok bireyci yetiştirildik ve yetiştirilmeye devam ediyoruz. Her şey para da değil. Elbette kimseye geleceğini yak demiyorum :) ama idealler de önemli. Birilerinin de çıkıp sinemacı, yazar, gazeteci veya iyi bir sosyolog olması lazım. Genel bir tavsiye, eğer içinizde bu heves varsa bu bölümleri yazın. Pek çok insan iş bulma kaygısıyla ana akım bölümleri tercih ediyor. Bence bu çok değerli ve potansiyelli gençler için bir kayıp. Başarılı ve mutlu olabilecekleri mesleği seçmemiş oluyorlar. Ülke için de bir kayıp olarak görüyorum bu durumu. Söylediklerim yanlış anlaşılmasın, bazı üniversitelerin bazı bölümleri gerçekten okunacak gibi değiller. Fakat nispeten daha fazla kazanç getirecek bir bölümü orta-alt seviyede bir üniversitede okumaktansa gönülden geçen veya yetenekli olunduğu düşünülen ama piyasası daha düşük olan bir bölüm iyi bir üniversitede okunabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Champ-Elysees -- 4 Ağustos 2018; 3:9:31 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Champ-Elysees kullanıcısına yanıt
    Ana akım bölüm olarak adlandırdığımız bölümlerde de bir gün gerekli çalışan ihtiyacı azalacaktır.Sizin de dediğiniz gibi sevmediğimiz halde sırf iş imkanı yüksek diye bir bölüme yönelmek doğru bir davranış olmaz,bunu yaptığım durumda keşke iletişim yazsaydım diye içimde ukde kalacağını biliyorum.Gönülden geçmesine geçiyor da yetenek konusunda pek emin değilim o da şansım olursa deneyip görme şansı bulacağım olmazsa hayırlısı diyip geçeceğim.Bilgi üniversitesi halkla ilişkiler de yazsam mı diye düşünüyorum sizce yazılabilir mi?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi alyenda -- 4 Ağustos 2018; 12:44:45 >
  • alyenda A kullanıcısına yanıt
    Buna ben de katılıyorum. Hatta açılan fakülte sayısının artmasının da etkisiyle birçok bölüm için iş bulmak bir nebze zorlaştı. Mühendislik ve hukuk fakültesi mezunlarının geçmiş yıllara oranla iş hayatının ilk zamanlarında daha çok zorlandığını görüyorum.

    Bilgi tabiki yazılabilir. İyi bir alternatif. Teknik imkanları, GSÜ'den iyidir. Ama ben her zaman bir bölümü meslek yüksek okulundan ayıran şartlar olduğunu düşünmüşümdür. Özel okulların genelinde olan bir şey; sizi piyasaya hazırlar. Uygulamalı eğitime ağırlık verirler. Ama işin teorik kısmı yabana atılmamalı. Bu insana genel kültür ve genel donanım anlamında lazım olduğu gibi dünya görüşü oluşturma ve hayatı kavrayış sürecinize de katkı sağlayacak. Kendi alanımdan örnek vereyim, haber yazma tekniğini herkes öğrenebilir. Ama önünüze gelen bir haberi hangi kelimelerle hangi unsuru öne çıkartarak, kimin hakkını savunup kimi suçlayacağınız işin düşünsel, fikirsel bir boyutu. Aynı şekilde paralı eleman gibi çalışarak değil de olan biten hakkında yorum yapabilmek, yargılara varabilmek bu teorik eğitimden geçiyor. Ders programları ortada açıp inceleyin derim. GSÜ'de sadece bir dönemde en az 10 dersimiz oluyor. Siyaset bilimi, sosyoloji, istatistik, sosyal psikoloji, temel hukuk, İletişim hukuku, ekonomi gibi alan dışı dersleriniz olacak. Hatta şöyle söyleyeyim seçmeli dersler arasında ilerleyen senelerde Türk-yunan ilişkileri gibi bir ders bile var. Bu açıdan Bilgi'nin ders programı incelediğim zaman bana biraz yavan gelmişti açıkcası.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Champ-Elysees -- 4 Ağustos 2018; 13:47:18 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Champ-Elysees kullanıcısına yanıt
    GSÜ'nün ders programına baktım da renkler ilgili modülün dersi olduğu anlamına geliyor galiba,renksiz olanlar ortak dersleriniz mi?GSÜ iletişim çok yönlü duruyor ama dediğim gibi alternatif olarak bilgiyi düşünüyorum,tabi o teknik imkanı kullanabilecek donanıma sahip hale gelemeyeceksek,teknik imkanın fazlalığı kullanışsız hale geliyor gerçi yeterli bilgiye sahip olmadığımdan kıyasa gidemem.

    Düşüncenize göre BOUN'un sözel bölümleri Bilginin iletişim bölümlerinden daha mantıklı sanırım tercih döneminize geri dönseniz nasıl bir tercih yapacağınızı anlattığınız yazıda bu sonuca gelecek bir şey yazmıştınız.
  • Hocam sizin tecrübelerinize göre özel sektörde GSÜ iletişim mezunu biri orta seviye bir hukuk fakültesi mezununa göre daha mı kazançlıdır ?
  • alyenda A kullanıcısına yanıt
    Bence Boun daha avantajlı. Ama kesin olarak reklam ve pr alanında çalışacağınızı düşünüyorsanız bilgi de tercih edilebilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1920212223
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.