Şimdi Ara

Gelin okuldaki nöbetimde kızla 5 gün süren maceramı anlatıyorum PART-6 geldi (21. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
553
Cevap
153
Favori
22.193
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1920212223
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • DLC nerede kardeş

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • hocam sonunu merak ettim ya :D ama gerçekten iyimiş :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ne bilim ben ya adamı

    beyler gs turu geçerse kıza linki atma kararı aldım.

    Kıza linki değil konuya kızın linkini atsana
  • Ne kadar sürükleyici bi yazı bu.
  • Aga bu nedir ? Öküzlük içerir diyor bide. Kafa felan atıcak sandım Mafia 2 gibi yazı maşallah... Dlc dlc geliyor, heyecanlandırıp fos çıkıyor felan
  • Yaz sunu artık 2 gündür işemiyorum yazıcan diye.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • takipdeyim bro
  • abi yeapmaa
  • Benimde basimdan bissuru gari giz olayi gecti sen su dlcleride yazda bende baslitim bi ara ya la

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 5.part nerde laa
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nickim Minaj

    5.part nerde laa

    17 yada 18 sayfada hocam ara bulursun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 5. partı bekliyorum çok heyecanlı lağn
  • Yaz sen de artık bıktım beklemekten bağımlılık yaptı :D İşimiz gücümüz sınavımız var yaz da kurtulalım
  • Bence kız son partlarda çikolatadan obez olacak.
  • Eline sağlık tek solukta okudum devamını bekliyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • PART 6 - İPLER KOPAR, BUZLAR DONAR, KURNAZ TİLKİ AVINA KOŞAR

    Evet beyler biliyorum beklettim çok üzgünüm bunun için. Hem aksilikler hem de yoğunluğumdan dolayı part 6 gecikti..

    Fakat inanın o günleri hatırladıkça çok derin iç çekiyorum, özlüyorum..

    Dün metrobüsle Mecidiyeköy'e gittim ordan Beşiktaş'a. Dedim acaba Taksim'e çıksam mı ama hem eve dönmem gerekiyordu hem de çok yorgundum..



    En son kızı otele bırakmıştım. Evet o günden sonra kız aklımda ve tabi ki kalbimde çok farklı bir yer edinmişti. O günü birlikte geçirmenin, planlarımın düzgün şekilde işlemesinin ve işe yaramasının, ayrıca günün benim için önemli bir bölümünü güzel şekilde bitirmenin verdiği mutlulukla birlikte Nişantaşı'na gitmiştim..

    Bizim okulumuz biraz farklıydı diğer okullardan. Nisan'ın sonu gibi okulumuz kapanırdı, 9. sınıflar devam ederdi. 10 ve 11. sınıflar Mayıs başında staja giderdi ve 12. sınıflar mezun olurdu.

    Zamanım çok kısıtlıydı. Beş günde tanıdığım bir insan beni büyülemişti. Belki de çok abartıyorum şuan. Çünkü bilirsiniz insan o andayken sanki değerini, kıymetini anlayamıyor ya da bilemiyor.

    O zamanın üstünden biraz geçince "ulan yaa keşke şunu yapsaydım, niye böyle yapmadım ki" gibi şeyler demişsinizdir. Ben şuan diyorum Bu keşkelerimi ilerki partlarda anlatacağım tabii ki..


    Kızın telefonunu almıştım hatırlarsınız. Yine forumda bir üye bir konuda kızları etkileme sanatı adı altında kolpalıyordu. Benim de ordan aklımda kalmış ki, tanıştıktan 2 ve ya 3 gün kadar zaman geçsin, sonra arayın gibi bir şey vardı.

    Kıza metrobüsten inerken ben de numaramı vermiştim.

    Bir akşam (ya cumartesi ya pazar, cuma günü kızı otele bıraktığım günden sonraki cumartesi ya da pazar) kızı aradım.

    Telefon çalarken bende farklı bir rahatlık vardı açıkçası. Korkmuyordum, rahattım, kendime olan güvenim galiba kız sayesinde vardı. Kendimi yabancı hissetmiyordum çünkü birbirimizi kabullenmiş gibiydik.

    Benimle herhangi bir nedenden dolayı (para,tip vb.) zaman geçirmediğini, sadece insani duygularla iyi vakit geçirip anlaştığımızı düşünüyordum.

    Telefon açılmadı. Bir süre sonra mesaj geldi. Çalıştığını ve şuan açamayacağını falan yazmıştı. Ben tabi yine vay bee ler döktürüyorum içimden.

    Ben de mesaj atmıştım. Galiba kahvaltı için bir şeyler yazmıştım, kolaylıklar dileyip kendisine iyi bakmasını falan dilemiştim hep aynı teraneler anlayacağınız.

    Bu sırada benim aklıma bir fikir geldi. Yine birilerini mutlu etme damarım kabarıp oturduğum sandalyeden beni dürtmeye başlamıştı. Aklıma şahane bir fikir gelmişti.

    Güzel manzarası olan bir yerde başbaşa kahvaltı planlamıştım. Her çeşit kahvaltılığın bulunduğu, hazırlama zahmetinin ve yakalanma riskinin sıfır olduğu, birlikte geçireceğimiz zamanın daha mükemmelleşeceği gibi şeyler gelmişti aklıma.

    Araştırma işini sabah babamın eşiyle yapmıştık. Anlatmıştım her şeyi. "Bir arkadaşım" olarak. Çünkü bir arkadaşımdı.

    Anlatmakla kalmayıp facebooktan bütün fotoğraflarını da gösterip "ya şu güzelliğe baksana, üstelik şöyle şöyle, böyle böyle" gibi övgülerle kapılara gelen satıcılara dönmüştüm.

    O kadar ballandıra ballandıra anlatmıştım ki artık kadın gelin olarak gelmesi için dua edebilirdi neredeyse.

    Ben ciddiyim tabi, bu ciddiyetimi babamın eşi de gördü. Başladık araştırmaya. Bir kaç yere telefon edip bilgi aldık. Bir kaç yeri de not etmiştim fakat hala kararımı vermemiştim.

    Sonraki gün okula gittim. Ben normalde sınıftan çıkmayan biriydim beyler. Arkadaşlarla sınıfta takılırdık hep. Zaten hiç ders işlemediğimizden, ne kitap ne defter ne de çanta götürürdük. Hiç bir 12. sınıfta bunlar bulunmazdı..

    Öğle arasına kadar kızı hiç görmedim. Öğle arasında telefonda annemle görüşüyordum. Telefondayken ben sürekli bir ileri bir geri volta atarım yerimde duramam. Bir yandan da kapının önüne, koridora falan çıkıyorum ki belki kızı görürüm diye..

    Bizim sınıf kapısı koridorun hemen bitimindeydi. Çat kız çıktı karşıma. Elinde iki plastik bardakla sınıfa gidiyordu belli ki. Selam verdi gülümseyerek. Gülümsemesi hala aklımda. Ben de kibarca kafamı aşağı eğip gülümseyerek selam verdim. Fakat konuşamadım çünkü telefondaydım. O da anladı zaten devam etti, giderken gelicem birazdan diye işaret yaptım.

    Sonunda telefonu kapadım ama zil çaldı. Sınıflar dolunca gidemezdim çünkü kızın bulunduğu sınıftan 9. ve 10. sınıfı birlikte okuduğum arkadaşlarım da vardı. Onların da dalgalarına maruz kalabilirdim ansızın.

    Derste sürekli zilin sesini bekledim, dakikaları saydım. Hem rahatlık vardı hem heyecan. Zil çaldı, ben yine tabi üstümü başımı kontrol ettim ve kızın sınıfına doğru yöneldim.

    Sınıfın kapısından girince hemen sağ taraftaki sırada 2 arkadaşıyla daha oturuyorlardı. Kız da sessiz sakin biriydi belli ki beyler. Yani bizim okulda o kadar güzel olan kız ya erkekleri birbirine düşürür ya da her tenefüs 15 erkek 2 kızın bulunduğu gruplarla gezerlerdi..

    Yanlarına gittim. Beni aldı bir heyecan Ayakta duruyordum. Nasılsın gibi klasik soru-cevap çemberinde 2 tur attık. Ben telefondayken ki an için kusura bakmamasını istedim. Anlayışla karşıladı.

    Ne hikmetse babasıyla kardeşini sordum Ben geldikten sonra yanındaki bir arkadaşı (sanırım en yakın arkadaşıydı) beni süzmeye başlamıştı ve arada muhabbete dahil oluyordu. Ben de bir iki espri yapıp ikisini de güldürmüştüm ama ne dediğimi, hatta genel olarak ne konuştuğumuzu bile hatırlamıyorum..

    Kızla konuşurken ayaktaydım ve bir ayağımı demire koyuyordum, sonra diğer ayağımı koyuyordum galiba heyecandandı. Ellerim de ceplerimdeydi. Kızın karşısında kasılmamaya çalışıyordum ama pek beceremiyordum galiba çünkü hem arkadaşları vardı yanında hem de deplasmandaydım. Kızın sınıfındaydım.

    Ona bir dahaki tenefüs tekrar geleceğimi ve bir şey diyeceğimi söyledim. Çok meraklandı tabii.. Pek ısrar etmedi, tamam dedi. Bir 40 dakika da o beklesin ulan değil mi ?


    Kıza kahvaltı planımdan henüz bahsetmemiştim. Açıkçası sürpriz yapacaktım beyler. Anlarsınız ya, yürü bir yere gidiyoruz deyip götürecektim falan.

    En son bunu dediğimde okuldan kaçıp internet kafeye gitmiştik arkadaşlarla..

    Sonraki tenefüs kızın sınıfına gittim. Ve bana müsait olduğu bir gün ayırmasını rica ettim. Düşündü. Çalışıyorum, işin durumu hiç belli olmuyor falan demişti. Kız büyük bir oteldeydi ve ben de büyük otellerin büyük sorunları olduğunu biliyordum. Ayrıca kızın çalışması da lazımdı. Boşver işi diyecek kadar düşüncesiz biri de olmadığımdan, biraz düşünmesini rica ettim.

    Ne olacağını falan sordu. Ben sadece yarım gününü alacağımı söylesem de, kızdan cevap alamadım. Yarın dedim, yarın okula gelmeyeceğim dedi. Sonraki gün dedim olabilir dedi.

    Burada ipler kopmaya ve buzlar donmaya başlamıştı biraz. Ama kız da haklıydı şimdi. Sonuçta insan babasına güvenemiyordu dönemde, 5 günde tanıştığın biriyle nereye gideceğini bilmeden gidebilir miydi bir yere ? Haklıydı ama ben de sürprizimi bozmamak adına hiç bir şey kaçırmamıştım ağzımdan.

    Sonuç olarak kız evet sonraki gün gelmedi. Fakat ondan sonraki gün de gelmedi.

    Bu durumu yaşayanlar vardır. Hele de benimle aynı kafadan biriyseniz, insanların sizi salak olarak göremeyeceği kanaatindesinizdir. Hiç bir zaman hakkınızda kötü düşünmeyeceği, sizi ekmeyeceği ve her daim güveneceğinden eminsinizdir.

    Ben sürekli böyle düşünerek, ve geçirdiğimiz beş güne dayanarak kız için hiç kötü ve olumsuz düşünmedim.

    Aslında onu sevgiliden çok yakın bir kız arkadaş olarak görmüştüm galiba. Evet gösterdiği ilgi, yakınlık farklı türden duygular yeşertebilirdi fakat kızın da dediği gibi; "her karşılıklı oturan iki insan sevgili olacak diye bir kaide yok"tu.

    Acaba davranışlarımla istemeden yanlış bir şeyler mi hissettirmiştim ? İmkan yoktu. Gayet saygı ve sevgi çerçevesinde ikili ilişki içindeydik. Hatta kız bana bağlanmıştı diye düşünüyordum. Onu mutlu ettiğimi ve düşündüğümü, değer verdiğimi hissettirdiğimi düşünüyordum.

    Ondan sonra neler oldu hiç bilmiyorum. Çünkü artık kafamda planlar çizmeye başlamıştım.

    Güzel hayaller kurmuştum kafamda. Kıza bomba gibi bir sürpriz plan yapacaktım. O kadar büyük düşünüyordum ki, bu planı düşünmekten kızı unutmuştum diyebilirim.

    Bunları sonraki partta anlatacağım ve büyük ihtimalle son part olacak. Sonrasında günümüze kadar olan ve gün batımı hakkında bir kaç şey daha yazar, bu anımı noktalarım beyler.


    Kız için planladığım düşüncelerim kiminize göre çok aptalca gelebilir ama ben hala mükemmel bir izlenim bırakacak düşünceler olduğunu düşünüyorum.

    Bunları dediğim gibi, sonraki partta yazacağım. Hikayenin sonuna doğru geldikçe heyecan tabi ki bitiyor fakat sonuna doğru kendi içime çekileceğim.

    Merak eden arkadaşlar takip edebilirler.

    To be continued



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ne bilim ben ya adamı -- 10 Nisan 2013; 0:59:28 >




  • CSB bence.
  • O kadar meslektaş dedik bağrımıza bastık şu son parta bak böyle mi bağlanır ayrıca içime çekileceğim nedir
  • Beklemedeyiz.
  • Takip, güzel gidiyorsun dostum .
  • 
Sayfa: önceki 1920212223
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.