Google earthde şok olduğum durum (4. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: Haplo

umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..

quote:

Orijinalden alıntı: Capt. Jack Sparrow

Siz ne derseniz deyin Kürdistan diye bir yer var. Adamların bakanlıkları, hastaneleri, araba plakaları dahi var. Tam olarak Türkiye sınırı içinde denilemez ama oraya gitmeden buradan "vay efendim ben tanımıyorum, yok öyle bir yer" demenizle olacak bir şey değil. Türkiyeye mal getirip götürüyorlar devlet resmi olarak. Havaalanı dahi var. Tek gözünüz medya ve forumdaki sanal milliyetçi arkadaşlar olursa oradaki gerçekleri göremezsiniz. Çok isteyene fotoğrafları da gönderebilirim. Belki buraya yüklerim vakit bulduğumda.

quote:

Orijinalden alıntı: Haplo

quote: Orijinalden alıntı: Capt. Jack Sparrow Siz ne derseniz deyin Kürdistan diye bir yer var. Adamların bakanlıkları, hastaneleri, araba plakaları dahi var. Tam olarak Türkiye sınırı içinde denilemez ama oraya gitmeden buradan "vay efendim ben tanımıyorum, yok öyle bir yer" demenizle olacak bir şey değil. Türkiyeye mal getirip götürüyorlar devlet resmi olarak. Havaalanı dahi var. Tek gözünüz medya ve forumdaki sanal milliyetçi arkadaşlar olursa oradaki gerçekleri göremezsiniz. Çok isteyene fotoğrafları da gönderebilirim. Belki buraya yüklerim vakit bulduğumda.

Rusya Federasyonu Başkurdistan Cumhuriyeti var 23 Nisanlara falan katılıyolar onu verelim sana. Onun dışındaki doğu anadolu kürdistanı şu bilgileri içermektehttp://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%BCrdistan bunun yanında Günümüzde herhangi bir devlet ya da uluslararası kuruluş tarafından tanınmış "Kürdistan" isimli bir devlet bulunmamaktadır. Siyasî bakımdan özerk, federal bir bölge olarak uluslararası, resmî tanınmaya sahip olan tek bölge Irak'ın Kürdistan Bölgesel Yönetimidir.

quote:

Orijinalden alıntı: Capt. Jack Sparrow

quote: Orijinalden alıntı: Haplo quote: Orijinalden alıntı: Capt. Jack Sparrow Siz ne derseniz deyin Kürdistan diye bir yer var. Adamların bakanlıkları, hastaneleri, araba plakaları dahi var. Tam olarak Türkiye sınırı içinde denilemez ama oraya gitmeden buradan "vay efendim ben tanımıyorum, yok öyle bir yer" demenizle olacak bir şey değil. Türkiyeye mal getirip götürüyorlar devlet resmi olarak. Havaalanı dahi var. Tek gözünüz medya ve forumdaki sanal milliyetçi arkadaşlar olursa oradaki gerçekleri göremezsiniz. Çok isteyene fotoğrafları da gönderebilirim. Belki buraya yüklerim vakit bulduğumda. Rusya Federasyonu Başkurdistan Cumhuriyeti var 23 Nisanlara falan katılıyolar onu verelim sana. Onun dışındaki doğu anadolu kürdistanı şu bilgileri içermektehttp://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%BCrdistan bunun yanında Günümüzde herhangi bir devlet ya da uluslararası kuruluş tarafından tanınmış "Kürdistan" isimli bir devlet bulunmamaktadır. Siyasî bakımdan özerk, federal bir bölge olarak uluslararası, resmî tanınmaya sahip olan tek bölge Irak'ın Kürdistan Bölgesel Yönetimidir.

kaynak bu mu? vikipedia? şu shaggy'nin ölüm tarihine "ayda düzenli olarak ölür" yazan "bilgi kaynağı" hani.. oraya gitmedin değil mi? çok belli gitmediğin. kendi ülke sınırlarının içinde öğretilenlerle, bilmeniz istenilenlerle yaşamaya devam edin.

quote:

Orijinalden alıntı: enoman

quote: Orijinalden alıntı: Capt. Jack Sparrow quote: Orijinalden alıntı: Haplo quote: Orijinalden alıntı: Capt. Jack Sparrow Siz ne derseniz deyin Kürdistan diye bir yer var. Adamların bakanlıkları, hastaneleri, araba plakaları dahi var. Tam olarak Türkiye sınırı içinde denilemez ama oraya gitmeden buradan "vay efendim ben tanımıyorum, yok öyle bir yer" demenizle olacak bir şey değil. Türkiyeye mal getirip götürüyorlar devlet resmi olarak. Havaalanı dahi var. Tek gözünüz medya ve forumdaki sanal milliyetçi arkadaşlar olursa oradaki gerçekleri göremezsiniz. Çok isteyene fotoğrafları da gönderebilirim. Belki buraya yüklerim vakit bulduğumda. Rusya Federasyonu Başkurdistan Cumhuriyeti var 23 Nisanlara falan katılıyolar onu verelim sana. Onun dışındaki doğu anadolu kürdistanı şu bilgileri içermektehttp://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%BCrdistan bunun yanında Günümüzde herhangi bir devlet ya da uluslararası kuruluş tarafından tanınmış "Kürdistan" isimli bir devlet bulunmamaktadır. Siyasî bakımdan özerk, federal bir bölge olarak uluslararası, resmî tanınmaya sahip olan tek bölge Irak'ın Kürdistan Bölgesel Yönetimidir. kaynak bu mu? vikipedia? şu shaggy'nin ölüm tarihine "ayda düzenli olarak ölür" yazan "bilgi kaynağı" hani.. oraya gitmedin değil mi? çok belli gitmediğin. kendi ülke sınırlarının içinde öğretilenlerle, bilmeniz istenilenlerle yaşamaya devam edin.

Adam sana gecersiz bir kaynak verdiyse sen de dogrusunu eklesene biz de bilelim hangi ulusal devlet tanimis bu kurdistan bolgesini?Sen de biliyosun ki yok oyle bi dunya...

quote:

Orijinalden alıntı: Haplo

umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..

quote:

Orijinalden alıntı: AxeII

quote: Orijinalden alıntı: Haplo umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide.. Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..

dağılın hadi artık.

quote:

Orijinalden alıntı: VIVA

quote: Orijinalden alıntı: AxeII dağılın hadi artık.

Gün abiii adama adminlik çekkkk

quote:

Orijinalden alıntı: Haplo

umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..

quote:

Orijinalden alıntı: Haplo

umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..

quote:

Orijinalden alıntı: Haplo

umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..

quote:

Orijinalden alıntı: Capt. Jack Sparrow

Siz ne derseniz deyin Kürdistan diye bir yer var. Adamların bakanlıkları, hastaneleri, araba plakaları dahi var. Tam olarak Türkiye sınırı içinde denilemez ama oraya gitmeden buradan "vay efendim ben tanımıyorum, yok öyle bir yer" demenizle olacak bir şey değil. Türkiyeye mal getirip götürüyorlar devlet resmi olarak. Havaalanı dahi var. Tek gözünüz medya ve forumdaki sanal milliyetçi arkadaşlar olursa oradaki gerçekleri göremezsiniz. Çok isteyene fotoğrafları da gönderebilirim. Belki buraya yüklerim vakit bulduğumda.

quote:

Orijinalden alıntı: The Swamplord

quote: Orijinalden alıntı: Capt. Jack Sparrow Siz ne derseniz deyin Kürdistan diye bir yer var. Adamların bakanlıkları, hastaneleri, araba plakaları dahi var. Tam olarak Türkiye sınırı içinde denilemez ama oraya gitmeden buradan "vay efendim ben tanımıyorum, yok öyle bir yer" demenizle olacak bir şey değil. Türkiyeye mal getirip götürüyorlar devlet resmi olarak. Havaalanı dahi var. Tek gözünüz medya ve forumdaki sanal milliyetçi arkadaşlar olursa oradaki gerçekleri göremezsiniz. Çok isteyene fotoğrafları da gönderebilirim. Belki buraya yüklerim vakit bulduğumda.

İşine bak güzel kardeşim, hadi.

quote:

Orijinalden alıntı: Capt. Jack Sparrow

quote: Orijinalden alıntı: The Swamplord quote: Orijinalden alıntı: Capt. Jack Sparrow Siz ne derseniz deyin Kürdistan diye bir yer var. Adamların bakanlıkları, hastaneleri, araba plakaları dahi var. Tam olarak Türkiye sınırı içinde denilemez ama oraya gitmeden buradan "vay efendim ben tanımıyorum, yok öyle bir yer" demenizle olacak bir şey değil. Türkiyeye mal getirip götürüyorlar devlet resmi olarak. Havaalanı dahi var. Tek gözünüz medya ve forumdaki sanal milliyetçi arkadaşlar olursa oradaki gerçekleri göremezsiniz. Çok isteyene fotoğrafları da gönderebilirim. Belki buraya yüklerim vakit bulduğumda. İşine bak güzel kardeşim, hadi.

korler sagirlar birbirlerini agirlar..

quote:

Orijinalden alıntı: Haplo

umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..

quote:

Orijinalden alıntı: Haplo

umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..