Şimdi Ara

Google earthde şok olduğum durum (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
81
Cevap
1
Favori
3.888
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Haplo

    umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

    Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..

    güzel olmuş edwirdi hatırladım bi an




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Haplo

    umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

    Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..

    Harika.




  • Keşkem benim gördüklerim bazı acı gerçeklerde senin gibi toz pembe olsaydı..Ah keşkem keşkem..Ben göremiyorum..Göremiyorum yahu ? Nerede bu kum havuzunda oynayan veletler ?..Ellerinde silah dağlardamı ? Asker, polis, sivil demeden Memedime kurşun sıkanlarmı velet ?. Köyleri kasabaları basıp sabaha kadar kurşun sıkanlarmı ?..Dedelerimdan zar zor miras kalan bu son sığındığımız cennet vatanımı bölmeye parçalamaya kendilerin toprak almaya çalışanlarmı velet ?...Bilemedim...Cahilim yahu....Ne deyim ?..Yorum farkı elbette farklı olur..Saygılarımla..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi taşkafa -- 23 Ekim 2011; 10:43:01 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Haplo

    umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

    Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..

    Hocam harika bi bakış açısı bravo valla helal olsun




  • hocam öncelikle görmüş olduğunuz gibi bu yazı bir fotoğrafa ait, yani biri tarafından koyulmuş. google earth e fotoğraf koyma işlemiwww.panoramio.com üzerinden yapılıyo. ben bu siteye ilk kurulduğu zamanlardan beri üyeyim, bu site ilk kurulduğundan beri sürekli böyle resimler koyulur, şikayet edersin ve silinir.

    bu tür işlemler için panoramio'nun kendine ait forumu var, forum ana sayfası:http://www.panoramio.com/forum/ burada göreceğiniz gibi forumda her dil için ayrı bölüm bulunmakta, buda türkiye bölümü:http://www.panoramio.com/forum/viewforum.php?f=19&sid=68a80efbdc260b4b3681745c2f5756a2

    neyse sadede gelelim; yapacağınız işlem bu fotoğrafı panoramio üzerinden bulup fotoğrafın sayfasından şikayet et butonu ile şikayet bildirmek. tabi bunun için panoramio ya üye olmak gereklidir zannediyorum. şikayetinizle ilgilenmezse yukarıdaki panoramio türkçe forumunda bu fotoğraf ile ilgili bir konu açın, forumda Volkan Yüksel isimli biri var, kendisi panoramio da sayısız fotoğrafı olan aynı zamanda yöneticilik yapan biridir. forumda konu açarsanız kısa zamanda şikayetinizle ilgilenir.

    ben de daha önce fotoğraf şikayet ettim ve ilgilendiler. hatta bırakın fotoğrafları sildirmeyi bir kullanıcının profili toptan uçmuştu şikayetimden sonra olay bundan ibaret, merak etmeyin ordaki yöneticiler DH yöneticileri gibi bin dereden su getirtmezler, yardımcı olurlar




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Haplo

    umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

    Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..

    Şaka maka bi adam ingiltere'nin açıklarında petrol yataklarını ele geçirmiş sadece bir tüfekle.Orda çalışan bir işçiymiş.Devlet kurdum demiş.İngiltere dava açmış kaybetmiş.Asker yollayıp geri almışlar




  • quote:

    Orijinalden alıntı: taşkafa

    Keşkem benim gördüklerim bazı acı gerçeklerde senin gibi toz pembe olsaydı..Ah keşkem keşkem..Ben göremiyorum..Göremiyorum yahu ? Nerede bu kum havuzunda oynayan veletler ?..Ellerinde silah dağlardamı ? Asker, polis, sivil demeden Memedime kurşun sıkanlarmı velet ?. Köyleri kasabaları basıp sabaha kadar kurşun sıkanlarmı ?..Dedelerimdan zar zor miras kalan bu son sığındığımız cennet vatanımı bölmeye parçalamaya kendilerin toprak almaya çalışanlarmı velet ?...Bilemedim...Cahilim yahu....Ne deyim ?..Yorum farkı elbette farklı olur..Saygılarımla..

    Ola ki gözümüze kum atmaya çalışırlarsa da Türkiye 600.000 üzerinde askeri personeli, 70000 kara zırhlısı ve silah gücü; 4246 tank, 1066 uçak, 874 helikopter, 265 gemi ve 25 milyar dolarlık savunma bütçesi ile dünyanın en güçlü 6'ıncı ordusu olmuş ama iki elle bir haltı doğrultamıyorlar derim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Haplo

    umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

    Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..





  • ordumuzla gurur duyuyorum ama bır yandanda artık tamamen kendı savas araclarımızı uretmemız gerek.ornegın: havadakı ucaklarımızın tumu a.b.d. devletlerı tarafınfan takıp ve kontrol edılebılıyor.a.b.d. sattıgı tum ucaklara chip takıyor ve ısterse ucakları dusurebılır yada etkısız hale getırebılır.aselsanda bu yazılımı cozen muhandıslerıde ıntıhar susu vererek oldurduler.
  • bir kişinin yaptığı provake amaçlı birşey bu arada kürdistan diye bir yer var sanıyorsam iranda 200 nüfusluk bir köydü yanlış hatırlamıyorsam yoksa gerisi yalan palavra
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kozmik Radyasyon

    Sakin olun gençler kürdistan o bölgenin adı olarak geçer Anadolu gibi. Güneydoğu sınırımızdaki ülkeleri de içine alır. Ayrıca Türkler Selçuklular'dan beri o bölgeye kürdistan demektedir aslında. Devlet olarak geçmez sadece bölgenin adıdır.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Haplo

    umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

    Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..

    Eline sağlık.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Haplo

    umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

    Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Haplo

    quote:

    Orijinalden alıntı: taşkafa

    Keşkem benim gördüklerim bazı acı gerçeklerde senin gibi toz pembe olsaydı..Ah keşkem keşkem..Ben göremiyorum..Göremiyorum yahu ? Nerede bu kum havuzunda oynayan veletler ?..Ellerinde silah dağlardamı ? Asker, polis, sivil demeden Memedime kurşun sıkanlarmı velet ?. Köyleri kasabaları basıp sabaha kadar kurşun sıkanlarmı ?..Dedelerimdan zar zor miras kalan bu son sığındığımız cennet vatanımı bölmeye parçalamaya kendilerin toprak almaya çalışanlarmı velet ?...Bilemedim...Cahilim yahu....Ne deyim ?..Yorum farkı elbette farklı olur..Saygılarımla..

    Ola ki gözümüze kum atmaya çalışırlarsa da Türkiye 600.000 üzerinde askeri personeli, 70000 kara zırhlısı ve silah gücü; 4246 tank, 1066 uçak, 874 helikopter, 265 gemi ve 25 milyar dolarlık savunma bütçesi ile dünyanın en güçlü 6'ıncı ordusu olmuş ama iki elle bir haltı doğrultamıyorlar derim.

    Konuyu siyasete değindirmeden ancak bu kadar güzel yorum yapılabilirdi tebrik ediyorum.




  • o değil de o coğrafyada devlet kursan ne olacak şu resme bak ağaç bile yok
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Haplo

    umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

    Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Haplo

    umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

    Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Haplo

    umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

    Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Haplo

    umrum olmaz. Şimdi ben şuradan bir arsa satın alıyorum a4 kağıda bayrak çizip tahta çubuğun ucuna asıyorum ve kendi devletim ilan ediyorum. bir fotoğraf çekip google earth e koyuyorum haploistan diye. peki devlet nedir? benim kendi topraklarımda bir hak hukuk kitabım; devletimin anayasası, devletimin bayrağı, anadili ve parası olmalıdır. sonra hükümetim ve bakanlıklarım gelir ki devlet işlerini yürütebileyim diye. Bayrağı a4 kağıt ve bir tahta çubuk ile halletik. Paramı da pokemon tasolarından yaptım diyelim. Anayasa olarak da birkaç satır şiir ve düzyazı yazıp koydum. Bayrak varsa milli marş da vardır, onu da Ajdar'dan Çikita Muz yaptım. Anadilimi de kuşdili olarak değiştirdim. Etrafını da tel örgülerle çevirip hükümet kulübemi merkeze koydum. 50 metrekarelik bir alanı başkent ilan ettim. Geri kalan bölgeleri kentlere ayırdım. Her bir kente bir arkadaşımı vali seçtim. Onlar da kendi arkadaşlarını kaymakam seçti. Tabi her valinin kendi koltuğu makamı var. Neyse kurulduk abi beşe beş counter yapıyoruz... Sonra polis geldi, saat 12 yi geçti çok gürültü yapıyorsunuz şikayet var dedi. Bende benim anayasama göre 4'e kadar gürültü yapabiliyoruz dedim. Sonra aldılar bizi içeriye delidir diye saldılar. Sonra ben klübeme ikinci kat çıkmak istedim tapu kadastro geldi yasak burada kardeşim ikinci kat için imar yetkiniz yok dedi, ayrıca mimar imzası da yok bu yapıda dedi belediye yıktı geçti benim ikinci katımı. Sonra askerlik geldi çattı ama devletimdeyim ben, hani yurtdışında olursam beni askere alamıyorlar ya, onun gibi. Orası benim devletim ben de Türkiye'nin dışındayım o yüzden çıkmıyorum devletimden orada online oyun oynuyorum işte kendi domatezimi falan yetiştirip yemek yiyiyorum. Sonra asker geldi asker kaçağısın dedi benim devletime girip içeriden çekti çıkardı beni. Gittim 15 ay askerlik yaptım döndüm devlete bir bakmışım benim devlet yol olmuş park bahçe olmuş devlet istimlak etmiş okul yapacağım diye belkide..

    Yani diyeceğim şudur ki, umrumda değil. İster doğuanadolu bölgesini farklı renge bulayıp internette burası bizim desinler, ister bizim dinimiz buzlubadem, yönetim şeklimiz de badem ağacının monarşizmi desinler, ister beşe beş counter yapsınlar umrumda değil.. İnternet bir kum havuzu, onlar da kumda oynuyorlar. İstedikleri kadar devlet kursunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onlar için de geçerli. Onlar da zorunla askere gidecekler, onlar da zorunla vergilerini verecekler, onlar da zorunla imar için devletten izin alıp projelerini mimara çizdirecekler.. Eğer askere gitmiyor, vergi vermiyor, kaçak inşaat yapıyorsa bu onların sorunu değil bu sınırları içinde yaşayan insanları yasaların gerekliliklerine göre davrandıramayan Türkiye'nin sorunudur. Telörgü sınırla, tasoyla parayla, kuşdili lehçeyle, a4 kağıda bayrakla, google earth e sözde devlet fotoğrafı etiketlemeyle devlet olunmaz.. Yine söylüyorum umrumda değil kum havuzunda oynayan veletler..

    +1923




  • Bu çok normal Amerikanın İsarilin Kurmayı hazırladıgı ve Dunyaya bu sekilde lanse ettıgı Turkıye sınırları içerisindeki bolge...

    Amaç Kurdistanı kurduktan sonra İsarille birleştirip vaad edilmiş topraklar saplantısını gerceklestirme şimdi diyeceksinizki kurtler izin vermez.
    Pkk bildiğiniz gibi Kürtt degildir tamam içinde Kürtler vardır ama hepsi oyuna getirlşimiştir pkk Kürtlesmiş Yahudilerden olusan. Türkiyeyi bolgede zayıflatmak parcalamak boylece israilin vaad edilmiş topraklarına ulaşamasını saglamak için kurdugu bir örguttru Barzanının Soyunu arastırın KÜrt değil bilhassa yahudilerden gelmektedir Turkıye suanda Suriye Pkk yı destekliyor seklinde Kandırılmaktadır Gorunen odurki İranıda bu işe katıp Eski kavimler olar iran mısır vs.. gibi ulkeleri Turkıyey karsıymıs gibi lanse edip Turkıyeyı Bolgede Yanlız bırakıp Zayıflatmaktadır . 10 yıl once Turkıyenın Amerikadaki elçisi pentagona gider bildiğiniz gibi İsrail menşeeli bir yer herneyse m asa uzerinde bir harita gorunmektedir buyk ve Dataylıdır ama yanlıs bir şeyler vardır Turkıyenın Doğu bolgesı Turkıye olacagına Kurdıstan yazmaktadır elçi bu durumu sorar pentagondakilerde yanlıs çizilmiş hata diyerek geciştiriler. Yani yeni Kurdistanın kurulmasına bir hazırlıktır.
    Kürt Kardeslerimiz yahudiler tarafından oyuna getirlmekte ve galyana ugratılmaktadır.
    Lakin pkk ya predatorlerle ve mossadın taktıksel egitimleriyle destek verilmektedir şehit sayılarımızn Basın ve Yayının üzerine bir tehdit savurlarak Şehit aileleri susturularak bir azaltma yapılmaktadır .
    Sonuc olarak Anlaşılacagı sudur ki Turkıye Aarap baharının ortasında Ortadoğunun içerisinde Buyuk bir Pazarlıgın Tehdidin ve Oyunun içerisindedir. Ülke İdarecilerinin Ani kararlar yada halkı sukuna cagırmaktan cok Oturup gunlerce uykusuz bu konuya kafa yormaları gerekmektedir.
    Bilinmeyen gercekler halkla paylasılmalı ve gercekler halka bir bir anlatılmalı velakin işin bozulma süreci arttıgında
    Geriye dönülmeyen bir yola girilmiş bulunacaktır.
    Saygılarımla Sungurhan Karamanoğlu




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.