Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
Grand C4 Picasso (2007-2013) İlk sürüş izlenimi.. (9. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü, 
1 Mobil
1 Mobil
Giriş
Mesaj
-
-
Arkadaşlar bir dönem NTV'de 0'dan 100'e programını yapan Celal Pir ( şu anda da EVO'da test yazıları yazıyor ) özelinde Grand Picasso kullanıyor. Dergide de test yazısı olarak kendi aracını yazdı.
Aracından çok memnun. Başka söze gerek yok sanırım... -
o adam skoda fabia kullanıyorum demişti geçen bi programda. -
Olabilir, zaten Grand Picasso'yu yeni almış. Evo Mayıs sayısında var.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi firsttrue -- 29 Mayıs 2008; 12:02:41 > -
Arkadaşlar.
Ben de geçen hafta Picasso aldım.
Şu ana kadar karma olarak 8,6 l yaktı. Bana biraz abartılı geldi. Sürekli olarak otomatik vites de kullanıyorum. Gaza çok sert basmamaya özen gösteriyorum. Uzun yolda da 100-110 u pek geçmedim diyebilirim. Tüm bunlara rağmen aracım diğer arkadaşlardan 2-3 lt fazla yakıyor. Siz ce neden olabilir. Dikkat etmem gereken başka hususlar var mı.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ha.Mim.Ra -- 29 Mayıs 2008; 10:06:59 > -
2000 devir civarında sürün. birde yeni oldugundan 5000kmden sonra düşeceğini sanıyorum -
blog.milliyet.com.tr
Aile araçlarına uzun bir yolculuk.../Otomobil/milliyet bloghttp://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=110325
bu adreste mpv araçları test eden bir kişinin yazısı var . Mpv almak isteyenlere fikir verebilir picassocular da okusun bence.
-
Arkadaşlar ortalama yakıt tüketimi ve anlık yakıt tüketiminin baz alındığı parametreler/sensörler farklı. Anlık yakıt tüketiminde depo ölçümü dikkate alınmazken (gaz pedalı pozisyonu, ilgili vites, pompa ve enjektörlerden gelen bilgilerle hesaplanır) ortalama yakıt tüketiminde daha basitçe gidilen km ve depodaki yakıt miktarı dikkate alınarak hesap yapılır.
Örneğin siz Zigananın tepesinden arabayı vitese koyup bıraksanız anlık tüketim 20 km boyunca gaza basmadığınız sürece 0 (sıfır) gösterirken 20 km sonunda ortalama yakıt tüketiminizin 0 (sıfır) olmadığını görürsünüz. Bizzat kendim C5.imde tecrübe edindim. Hatta aynı durumu C3 1.4 HDI 92bg aracımızla da test ettim. Her ikisi de 0 göstermesine rağmen C3 20 km sonunda 0.2 lt/100 daha az yaktı.
Bu sebepten anlık yakıt tüketimini çok fazla dikkate almayın. Esas olan ortalama yakıt tüketimidir. Yol bilgisayarının verisi de benim yaptığım depo ölçümünde %3 ile %5 arası bir sapma gösteriyor. Bu da gayet normal.
-
Arkadaşlar, yakıt tüketimi konusu önemli tabiki, ancak bana göre daha da önemli olan bir hususu belirteyim dedim nacizane. Kullanım kitapçığında da belirtildiği üzere ilk 5000 km ye kadar falan motorun fazla zorlanması pek mantıklı olmasada, sonrasında motoru biraz sınırlarına kadar zorlamak lazım. (şu an kitap yanımda değil ancak sanırım orda da benzer bir ifade vardı.) Neticede, araçta turbo diesel bir motor var, otomatik modda, yumuşak kullanımda genelde 2000 devirde vites değiştirdiği için turbo devreye girmemiş olur. Daha doğru ifadeyle turbo her zaman devrede olsa da maksimum basınca (bildiğim kadarıyla diyeyim) 2500 üzeri devirlerde ulaşmaktadır. Yani, belli bir yerden sonra aracı 3500, 4000 hatta biraz daha bile fazla devirlere çıkarın, elbette daha çok yakacaktır, bırakın yaksın, acımayın. Burda en önemli husus, sürücünün güneşliğinin önünde küçük bir sticker'a da yazdığı üzere, özellikle yüksek devirli kullanımlardan sonra motoru 1 dakika civarı rolantide çalıştırarak uzun vadede çok ciddi hasarlar verebilen, (turbonun içinde biriken gaz birikimini gidermek ve) turbonun yağlanmasını sağlamak. Daha öncede yazılmıştı, bende yazmıştım galiba, araçla birlikte verilen katkı maddesinin temel amacı da performans artırmak değil, turbonun yağlanmasını sağlamak. Her ne kadar her stop ederken 1 dakika arabada geyik gibi beklemek sıkıcı olsa da, aslında pek çok turbo modelde el frenini çekip siz kontağı kapattığınızda devreye giren turbo timer (turbo zamanlayıcı), arabayı bir süre daha çalıştırmaya devam ederek otomatik olarak bu işlevi yapsa da, bu arabaya lüks görülmüş herhalde ki, boşa alıp 1 dakika saygı duruşunda bulunmak dışında bir alternatifimiz yok bu konuda. Özetle demek istediğim, başlangıçta yakıt tüketimine çok da fazla takılıp kalmayın, önce motor performansına ulaşana kadar gerektiği gibi kullanın bence. Yakıttan yapmaya çalışacağınız tasarruf, sonra daha büyük problem olarak çıkmasın karşınıza. Özellikle diesel motorlarda ve turbodaki arızalar çok yüksek maliyetli olabiliyor. Sonuçta büyüklük ve ağırlığına göre çok da abartılı bir tüketimi olan bir araç değil grand picasso. Sonrasında kullanım stilinizi oldukça yumuşağa çevirerek, yakıt tüketimini en aza indirmeye çalışabilirsiniz tabi. Gerçektende çok fark oluyor tüketimde, kullanımınıza göre. Ben zaman zaman motoru son devirlere kadar zorlasam bile, yol bilgisayarına göre ortalama hızım 25-26'yı geçmiyor istanbul'da. Hatta bir şehir efsanesi vardır, Türkün biri almış Ferrari'yi istanbulda kullanıyor, (Ferrari'ye LPG taktıranı demiyorum) motor bir türlü performans vermiyormuş, götürmüş servise, sormuşlar arkadaşa sen bu arabayı nerde kullanıyosun diye. İstanbul'da diyince, sen arada edirne otobanına çık, 200-250 bas düzelir demişler. Bizimkini onla karşılaştırmıyorum elbet:) ama kullandığımız araç ne olura olsun tanımak lazım.
Neyse arkadaşlar, oğlum çağırıp duruyor, daha fazla dayanamıcam, sonra devam ederim.
Kalın sağlıcakla.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi levento -- 30 Mayıs 2008; 23:22:54 >
-
Arkadaşlar picasso nun arka koltukları ileri geri hareket edebiiyor mu? 6 ve 7. koltuğun rahatlığı için bu orta sıranın ileri geri hareketi önemli bence Siz ne dersiniz? Bu özelliği standart mı? Şimdiden teşekkürler. -
Bir kaç sorum olacak.
1- Mp3 çalarda yaklaşık 180 şarkılık bir cd de şarkı numarasını yazarak veya hızlı ileri alarak ilerlemenin bir yolu var mı? Mesela 10 numaralı şarkıdan 120 numaralı şarkıya gidebilmek için 110 kez tıklamak gerekiyor. Bunun kolay bir yolu var mı?
2- Boya koruması yaptırmak sizce 250 Ytl ye değer mi?
3- Chip tuning yaptırmak istesek berden en garantili ve kaliteli şekilde yaptırabiliriz.
4- Araçla az eğimli bir yolda giderken boşa (N) almanın yakıt tasarrufuna katkısı olur mu? bir zararı var mı?
5- Koltuklar için kaliteli kılıf nereden alabilirz.
Teşekkürler
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ha.Mim.Ra -- 31 Mayıs 2008; 21:35:14 > -
1- örnek 5. şarkıdayken.. geriye doğru basarsan 5-4-3-2-1-120-119 olabilir 
Her teyp farklıdır citroeni bilmiyom:)
2- Değer..
3- Chip tuning i alırsanız..siz kendiniz takıp çıkartabilirsiniz...Mekanik bir zarar olmaz... 5 yıl garantili oluyor çoğu.
4- BOşa atmadan Vİtste inerseniz 2500 devir civarı..yakıt sarfiyatınız olmaz...Zararı çok şey olabilir..
5- I don't know -
Merhabalar,
Öncelikle, bu mesajı grand picassoyu anlatmaktan çok son mesajlara bakarak, sorulara cavap vermek adına yazıyorum. Muammer bey Desil otoda Tolga var, her ne kadar kendisi grubun citroen sorumlusu olmasa da sorularınızla ilgileneceğini yada en azından sizi ilgili kişiye yönlendireceğini tahmin ediyorum.
Bir diğer soruya cevap, orta sıra koltuklar standart olarak öne geriye "bir miktar" hareket edebiliyor, ama önceki yazımda var bence büyükler için uzun yol yapmaya elverişli değil. Yinde bir showroom'da açın oturun, kendiniz bakın. MP3 çalarda bende teyp üzerindeki rakamlardan istediğm şarkıya ulaşmak mümkün oluyor. Elbetteki 10. şarkıdan 120.ciye geçmek için 110 defa tıklamak gerekmiyor. Boya korumasını ben tamamen gaza gelerek İstinye Park'a gittiğimde yaptırdım. Boyanın parlaklığını biraz daha uzun süre koruyor gibi, ancak diğer faktörlere karşı ne derece koruyor bilmiyorum. Önceki arabamın tavanı, oturduğum yerde çokça olan, afedersiniz diyim adeta asit sıçan (en asitli martılarınkiymiş) martılardan dolayı, lacivertten, bembeyez olmuştu. 3-4 gün kalsın boyayı yakıyor ve geçmeyen izler bırakıyor.Birazda onun korkusuyla yaptırdım açıkcası. Allahtan bunun tavan cam, öyle bir durum yok yani. Yaprtırdığımda araba daha 2. ayında falandı, epey fazla, çok ince çiziklerden olduğunu, yaptırmakla ne kadar iyi yaptığımı söylediler. Ama aracı aldığımda gerçekten hani o showroom parlaklığı vardır ya, öyleydi araç. Ama araba siyah, ne yapsan ne etsen 3-4 saat sonra yine kirli gözüküyor. Eski arabamla, manuel vitesti, her ykoşu gördüğümde peygamber vitesine atardım, boşa yakmasın diye, Ha.Mim.Ra'nın sorusundaki şeye çok da cesaret edemedim ama şöyle bir test yapmıştım. Hafif bir yokuş inişte aldım aracı "N" ye gittim, amacım giderken tekrar auto vitese geçince doğru vitesi bulabilecemi diye bakmaktı. Tabi bu denemeyi vites kutusunu dağıtmamak adına 30-40 civarı bir hızla yaptım. Auto'ya aldığımda doğru vitese geçti araç. Ancak daha yüksek hızlarda nolur bilmiyorum. Yani yakıt tasarrufuna katkısı kesin oumlu olur da, vites kutusuna katkıs ne olur çok emin değilim. Bu konuda önerebileceğim bir yöntem, auto modda kullanıyor olsanızda yokuş aşağıya inerken manuel müdahale ederek mümnkün olan en üst vitese geçebiliyorsunuz. Böylece boşta kadar olmasada bir miktar tasarruf edilebilir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi levento -- 31 Mayıs 2008; 23:51:17 >
-
arkadaşlar bayır aşağı inerken arac vitesde ve ayagınız gazda olmadıgında aracın vites boşta olmasından daha az yakıt harcar yanlışsam düzeltin. -
doğrudur.. 
-
Arkadaşlar picassonun koltuk döşemelerinin kalitesinden şikayetçi olan var mı? Kullanan arkadaşlar beni aydınlatırsa sevinirim. TEŞEKKÜRLER
-
ikidiriki kardeş.
Kalitede problem yok. Gayet iyi bir malzeme ve dizaynı var. Fakat benim aldığım renk çok açık ve çok kısa zamnda lekeler oluşmaya başladı bile.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ha.Mim.Ra -- 1 Haziran 2008; 18:53:35 > -
ben siyah renk bir araç kullanıyorum ve yıkadıktan bir saat sonra hemen geri kirleniyor. Sizce en iyi renk hangisi? hem tozu kiri belli etmicek hemde çizikleri belli etmicek? ben beyaz almayı düşünüyorum bu yüzden onda küçük parçaları boyatırken renk tutmama olayı olmuyormuş ve metalic boya olmadıgından boyatma masrafıda çok ucuz oluyormuş. Ama beyazda biraz basit gösteriyor arabayı bazı arkadaşlarda griyi öneriyor. Sizce en iyisi hangisi olur siz hangisini öneriyorsunuz. kullandıgınız arabalara göre? -
Çok uzak kaldık foruma, yazalım bakalım bir şeyler.
Arabam 40000 km'yi geçti nihayet. Bu aralar yakmayı düşünüyorum Picassoyu. Neden derseniz motordan çok gürülü gelmeye başladı. İlk zamanlar ne sessiz dizel diye hava yapıyorduk, en azından kendi kendimize. Şimdi kamyon kullanır olduk. Ayrıca yine durup dururken sol ön cam taraflarından epey bir rüzgar sesi gelmeye başladı ki bu da arabayı yaktıktan sonra üstüne bir de kireç dökme ihtiyacını doğuruyor bende. Olmadı gitti sessiz bir arabamız. Hadi süspansiyona alıştık.
Yakıt konusunda bu araba bende hayal kırıklığı yaratıyor, daha doğrusu ettiğimizi çekiyoruz. Harbiden sert kullanınca çok yakıyor, çünkü motor zorlanıyor. Yeni C5'de adam aynı motoru kullanmış ama harika bir yalıtım ile C5 çok sessiz olmuş. Ayrıca test sürüşüm sırasında motor 4000 devir civarında iken vites değiştirmeme rağmen sanki Picassoda kullanılan motor değilmiş gibi hiç zorlandığı hissedilmiyor ve daha atak olmuş C5. Ama o araba 5 vites bunu da unutmayalım. Neyse.
Bir konu var tartışılan, araba hızlı iken boşa alsak sonra yine otomatik ya da manuel moda alsak araba doğru vites bulur mu diye. Endişeniz olmasın en rahat vitese alıyor motor kendini ve hiç hissetmiyorsunuz bile bu geçişi. Sadece 5-15 km arası hızlarda bu hareketi yaptığımızda 1. vitese geçeceği için bazen bir dişli sürtünmesi oluyor, daha yüksek hızda zaten 2. vitese alıyor ki hiçbir sorun olmuyor.
Arabayı bayır aşağı boşa almak mı viteste bırakmak mı akıllıca? Boşa alırsak motor dönmek için yakıt yakar, ama viteste olursa ve gaza da basmaz isek motorun stop etmemek için ihtiyaç duyduğu dönme enerjisi arabanın hareketinden sağlanır ki bu sırada yakıt beslemesi kesilir. Tabi bu durum düz yol için de geçerli, yani boşa almayın.
Arabanın hoplayıp zıplmasından şikayetler var. Ah abicim, yedi başımızı bu Picasso. İlk zamanlar kasise düşünce ya da çukura işte neyse dikiz aynasında bakıyordum arkaya kopan birşey var mı diye, şimdi alıştık işte. İyi de bu araba bu şekilde ne kadar dayanacak bilmem. Her çukur koca bir balyoz etkisi yapıyor arabada, hayırlısı bakalım.
Bu arabanın silecek sistemi evet sorunlu. Sensör denen şoförün saçlarını beyazlatmaya yarayan ucube sistemin tek yaptığı kuru camı silip camı çizmek.
Bizim teyipte yok numara falan. Benim şimdi bir mp3 var teyipde. 189 şarkılık. 1'den 189'a geçmek kolay da mesela 50'den 150'ye gelmek...Ayrıca rastgele çalma modu da dandik hep aynı alanda dönüyor genelde.
Ferahlık...Picasso'nun en can alıcı özelliği işte bu, rahat ferah aydınlık vs. Yolcular da sürücü de çok bir rahat ediyor. Ben çok uzun yola da gittim. Bu araba insanı uzun yolda üzmüyor.
Ya bir de, iyi ki geldi aklıma, bu jantlar bizim 16'lık ya, bunları 17 yapsak ne olur. Sordum servise araba kazık gibi olur diye bir ifade kullandı ilgili personel. Zaten kazık gibi ayrı konu da neden böyle olsun yani. Yaylar amortisörler aynı. Hem belki bir nebze daha düşülen çukurları az hissetmemizi sağlamaz mı? Yorumlarınızı yazınız lütfen. Hem bir de adam gibi görünür araba. Ne öyle koca arabanın altında bizim eskiden köyde yaptığımız bilyalı arabaların tekeri gibi duruyor lastikler.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi-- 6 Haziran 2008; 19:09:38 >
-
Ben Vizon gri aldım gayet memnunum. Siyah renge hayran biri olarak dezavantajlarından ötürü almadım. Vizon gri ise hem karizma hem kullanışlı.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ha.Mim.Ra -- 2 Haziran 2008; 12:43:39 >
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
