Grand C4 Picasso (2007-2013) İlk sürüş izlenimi.. (11. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı:

Şehiriçi ile şehirlerarası yollarda ne kadar yakıt farkı oluyor diye merak edenlere fikir vermesi açısından bir örnek vereyim. Az önce Kocaeli'den İstanbula geldim. Yolculuğa başlarken şehiriçine göre hesaplanış 360 km bir menzilden bahsediyordu bilgi ekranı. 100 km'den çok yol geldik şimdi ekran 410 km menzil hesaplıyor. İşte böyle birşey...

Picasso'yu tavsiye eder miyim? Genişlik ve ferahlık konusunda evet(3. sıra koltuklar bu tavsiyemin dışındadır). Onun dışında.. açıkcası bilemiyorum. Ben hemen hemen tüm fikirlerimi yansıttım bu arabayla ilgili. Forumdaki diğer birçok kullanıcı ile aşağı yukarı aynı sorunlardan yakınıyoruz ve aynı şeyleri methediyoruz. Ben arabayı biraz sert kullanıyor olabilirim. Ama bu sertlikten kasıt arabanın yüksek devirde vites değiştirmesinden ve bazen hızlı otoban yolculukları yapmaktan öteye geçmez. Sert fren yapmışlığım falan da yoktur. Araba hızlı da olsa asla sarsılmamalı! Benim araba sürme felsefem budur, Ulusoy şoförlerinden hatıra bir düşüncedir bu, paldur küldürlüğe yer yoktur yani. Arabayı bazen çok yüklesek de bu sadece amortisörleri ilgilendiren bir durum çünkü bu halde iken asla zorlamam arabayı.
Bunları şundan yazıyorum ki, benim bahsettiğim bazı sorunlar var. Bu sorunlar hangi şartlar altında oluşmuştur diye düşünenler olursa, bu dediklerimi de göz önünde bulundursunlar. Picasso hassas bir araba diye düşünüyorum. Hatta Peugeot-Citroen ortaklığı üretimi olan diğer fransız modeller için de durum böyle diye duyuyorum. Önceki arabamız olan Transporter efsanesi gibi 130.000 km'ye ulaşabiliriz ama oraya gelene kadar neler neler yaşarız düşündürüyor beni. Transporter evet çok sağlam. Ticari de olsa ona göre kullanım şekli de ağır oluyor. Alman otomotiv ekolü bir arabanın yıllar yılı sağlam kalması ve sorunsuz olması üzerine dayanıyor. Eski ve asıl Citroen firması bu ekolün tavan yaptığı ama şu anda iflas etmiş, ardından herhangi bir ekolün izinde olduğunu düşünmediğim Peugeot tarafından satın alınmış bir firma. Şimdiki Citroen'ler yıllarca dayanır mı sorusuna ben ne yazık ki pek hoş cevaplar alamıyorum. Amcamda mesela 307 var(307 ile C4 neredeyse tamamen aynı arabadır. Mekaniği, yürüyen aksamı ve motoru vs.). Diyor ki bu araba evet rahat, iyi gidiyor ama bu 80000-90000 km'ye kadar böyle. Ondan sonra acil bir müşteri bulunması gerek diyor. İşin dramatik tarafı, neredeyse 307 ile bire-bir aynı olan C4 ile aynı motor, aynı yürüyen aksam ve şekil değişikliğinin olmadığı diğer aynı parçaları kullanıyor olmamız. Sonuç olarak bu araba ile ilgili bilgi alırken aslında normal C4'lerle de ilgilenmek gerek. C4'ün yaşadığı sorunlar ne ise bu arabada da onları beklemek doğru olur diye düşünüyorum. Ayrıca Picasso'nun daha ağır cüssesi onu C4'den daha çok zorlayacak gibi duruyor.
Ayrıca "Biraz kullanır değişiriz" mantığının, bizim gibi ortadirek ekonomi sınıfında bulunan kişiler için duvara tosladığı bir araba Picasso. İkinci el konusunda hiç de sevindiremiyor sahibini.

Böyle hep kötüler gibi olduk ama, "arabayı tavsiye eder miyiz?" mealinde bir soru sorulmuş. Arabanın iyi taraflarını iyiden iyiye ballandırıp anlatan bayi çalışanları var zaten yeterince. Biz de az çok 1,5 senedir görüyoruz ve yazıyoruz iyi olan taraflarını. Bu konu altında yazı yazanlar gerçekten tarafsız duruyor. Yazılan mesajlar gerçekten bilgi verici önemli noktalar aydınlanıyor. Arada da bizim yazılar var işte çeşnilik

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı:

Şehiriçi ile şehirlerarası yollarda ne kadar yakıt farkı oluyor diye merak edenlere fikir vermesi açısından bir örnek vereyim. Az önce Kocaeli'den İstanbula geldim. Yolculuğa başlarken şehiriçine göre hesaplanış 360 km bir menzilden bahsediyordu bilgi ekranı. 100 km'den çok yol geldik şimdi ekran 410 km menzil hesaplıyor. İşte böyle birşey...

Picasso'yu tavsiye eder miyim? Genişlik ve ferahlık konusunda evet(3. sıra koltuklar bu tavsiyemin dışındadır). Onun dışında.. açıkcası bilemiyorum. Ben hemen hemen tüm fikirlerimi yansıttım bu arabayla ilgili. Forumdaki diğer birçok kullanıcı ile aşağı yukarı aynı sorunlardan yakınıyoruz ve aynı şeyleri methediyoruz. Ben arabayı biraz sert kullanıyor olabilirim. Ama bu sertlikten kasıt arabanın yüksek devirde vites değiştirmesinden ve bazen hızlı otoban yolculukları yapmaktan öteye geçmez. Sert fren yapmışlığım falan da yoktur. Araba hızlı da olsa asla sarsılmamalı! Benim araba sürme felsefem budur, Ulusoy şoförlerinden hatıra bir düşüncedir bu, paldur küldürlüğe yer yoktur yani. Arabayı bazen çok yüklesek de bu sadece amortisörleri ilgilendiren bir durum çünkü bu halde iken asla zorlamam arabayı.
Bunları şundan yazıyorum ki, benim bahsettiğim bazı sorunlar var. Bu sorunlar hangi şartlar altında oluşmuştur diye düşünenler olursa, bu dediklerimi de göz önünde bulundursunlar. Picasso hassas bir araba diye düşünüyorum. Hatta Peugeot-Citroen ortaklığı üretimi olan diğer fransız modeller için de durum böyle diye duyuyorum. Önceki arabamız olan Transporter efsanesi gibi 130.000 km'ye ulaşabiliriz ama oraya gelene kadar neler neler yaşarız düşündürüyor beni. Transporter evet çok sağlam. Ticari de olsa ona göre kullanım şekli de ağır oluyor. Alman otomotiv ekolü bir arabanın yıllar yılı sağlam kalması ve sorunsuz olması üzerine dayanıyor. Eski ve asıl Citroen firması bu ekolün tavan yaptığı ama şu anda iflas etmiş, ardından herhangi bir ekolün izinde olduğunu düşünmediğim Peugeot tarafından satın alınmış bir firma. Şimdiki Citroen'ler yıllarca dayanır mı sorusuna ben ne yazık ki pek hoş cevaplar alamıyorum. Amcamda mesela 307 var(307 ile C4 neredeyse tamamen aynı arabadır. Mekaniği, yürüyen aksamı ve motoru vs.). Diyor ki bu araba evet rahat, iyi gidiyor ama bu 80000-90000 km'ye kadar böyle. Ondan sonra acil bir müşteri bulunması gerek diyor. İşin dramatik tarafı, neredeyse 307 ile bire-bir aynı olan C4 ile aynı motor, aynı yürüyen aksam ve şekil değişikliğinin olmadığı diğer aynı parçaları kullanıyor olmamız. Sonuç olarak bu araba ile ilgili bilgi alırken aslında normal C4'lerle de ilgilenmek gerek. C4'ün yaşadığı sorunlar ne ise bu arabada da onları beklemek doğru olur diye düşünüyorum. Ayrıca Picasso'nun daha ağır cüssesi onu C4'den daha çok zorlayacak gibi duruyor.
Ayrıca "Biraz kullanır değişiriz" mantığının, bizim gibi ortadirek ekonomi sınıfında bulunan kişiler için duvara tosladığı bir araba Picasso. İkinci el konusunda hiç de sevindiremiyor sahibini.

Böyle hep kötüler gibi olduk ama, "arabayı tavsiye eder miyiz?" mealinde bir soru sorulmuş. Arabanın iyi taraflarını iyiden iyiye ballandırıp anlatan bayi çalışanları var zaten yeterince. Biz de az çok 1,5 senedir görüyoruz ve yazıyoruz iyi olan taraflarını. Bu konu altında yazı yazanlar gerçekten tarafsız duruyor. Yazılan mesajlar gerçekten bilgi verici önemli noktalar aydınlanıyor. Arada da bizim yazılar var işte çeşnilik

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: gharova

Forumda yorum yapan arkadaşların çoğu gerçekten tarafsız olarak eleştiriler gertiriyor. Birkaç başka markanın forumlarınıda takip ettiğimden biliyorum, bazıları kargadan başka kuş tanımıyor. :))
Arabanın artıları ve eksileri 4 sayfa boyunca yeterince ortaya konulmuştur bence. Dayanıklılık ve problem çıkarma konusu henüz bir muammadır.
Görüldüğü kadarıyla en tecrübeli olanımız yaklaşık 2 senedir bu arabayı kullanıyor ki zaten piyasaya çıkışıda bundan çok değil.
Bir markanın geçmiş ve farklı modellerini gözeterek genellemeler yapmak kesin bir yere götürmez, belki bir fikir verebilir.
Bekleyip göreceğiz. C4 picasso ile ilgili daha ayrıntılı türkçe bir forum yok sanıyorum
Daha geniş bilgiler edinmek istiyenler için "C4 owners "diye yabancı bir forumu öneririm. Ancak takip etmek ortanın üzerinde bir yabancı dil bilgisi gerektiriyor.
Kararsız olan arkadaşıma herşeyden önce şu soruyu kendisine sormasını öneririm. " Benim gerçekten bu arabaya ihtiyacım varmı????"
Bir veya iki çocuk için 7 kişilik bir araba gerçekten ihtiyaçmıdır ?yoksa lüks müdür. Picasso kullananların çoğunun (ben dahil) arabanın devasa hacmini nadiren kullandığını ve arabayı almalarında en önemli etmenin dış görünüşündeki karizma olduğunu sanıyorum.
Arabanın eksileri yukarıda ayrıntılı olarak defelarca vurgulanmış. Bence en önemlisi ve konfor hissinin azalmasına sebebiyet vereni, özellikle arka süspansiyonların zaman zaman(bazı hızlarda ve bazı zeminlerde)sert ve sarsıcı olması. Geçen gün aynı mahallede oturduğumuz ve dolayısıyla aynı yollardan geçmek zorunda olduğumuz bir arkadaşımın WW Cady sine bindim. Arka kısmı bizim arabadan daha yüksek, uzunluğu ve ağırlığı biraz daha az. Açıkça söylemek gerekirse süspansiyonların konforuna hayran kaldım. Benim korkarak ve genellikle sarsılarak geçtiğim bozuk zeminleri çok rahat, sarsıntısız ve gürültüsüz olarak geçti gitti. Bizim arabanında en az onun kadar olmasını beklerdim. . Arka aks düzenini incelediğimde helezon yay yerine yaprak yayların olduğunu gördüm. Citroenin bu konuda öğrenmesi gereken şeyler var bence. Ayrıca Caddy ilk kalkışta acaip iyi kaçıyor. Son hızı düşük(160 Km ), vedeeee bizdeki karizma yok tabiiki.

Ben Picassodan önce LPG li 2004 Megan Sedan kullanıyordum,.LPGnin litre fiyatı 174 YTL iken, 30 YTL ile 17 litre civarı LPG alıp, şehir içinde 200 Km yol katedebiliyordum. Şimdi aynı yolu , Picasso 50 YTL lik mazot ile katedemiyor. Şunu anlatmaya çalışıyorumki ;Picasso ağır bir araba ve hernekadar mazotlu isede, kıyaslama yaparken dizel C4, Focus, Corolla gibi yaklaşık 300 kg( benim gibi 4 kişiye bedel) daha hafif arabaların sarfiyatını baz alma.
Aynı ekonomiyi bulamazsın.
Birde şu var, özellikle trafik lambalarındaki kalkışlarda sol şeritteki egemenliğin sona erebilir, zira şahin bile arkadan selektör yapıp yol ister. Hıyarı en fazla 100 metre sonra ezeceğini bilirsin ama o an elden birşey gelmez. Ben arkaya şöyle yazdırmayı düşünüyorum ". Kalkışta geçme beni, ilerde öperim seni"
Şimdilik bukadar.
Herkese selam

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: serdar1646

ben 2007 grand scenic kullanıyorum.grand picassoyu incelemiştim ama fiyatı çok yüksek ve ben arabamdan çok menmunum.jetrenger bu arabayı alırken başka mpv lere baktınızmı?

Alıntıları Göster

quote:

Orjinalden alıntı: serdar1646

ben 2007 grand scenic kullanıyorum.grand picassoyu incelemiştim ama fiyatı çok yüksek ve ben arabamdan çok menmunum.jetrenger bu arabayı alırken başka mpv lere baktınızmı?

quote:

Orijinalden alıntı: jetranger

quote: Orjinalden alıntı: serdar1646 ben 2007 grand scenic kullanıyorum.grand picassoyu incelemiştim ama fiyatı çok yüksek ve ben arabamdan çok menmunum.jetrenger bu arabayı alırken başka mpv lere baktınızmı?

Sevgili arkadaşım, önce şunu belirteyim. Ben 60 yaşında, emekli pilot bir ağabeyiniz, arkadaşınızım. Grand C4 ü geçen yıl Ağustos ayında almış, 98 model Opel Vectra'mı da takasda kullanmıştım. Amacım 2.0 L lik bir motordan daha ekonomik bir motora geçmek ( malum emekliyiz ), seyahatlerde torunumun eşyalarını rahatça sığdıracak bir bagaja sahip olmak, şehir trafiğinde debriyaja basmaktan kramp giren sol ayağımı otomatik vitesle rahatlatmak. Bu kriterleri kendime olmazsa olmaz seçtim ve tam 2,5 ay otomobil dünyasını allak bullak ettim. Hatta bu forumda incelediğim arabaları yazarak deneyimli arkadaşlardan yardım istedim.
Bir arkadaş bu arabanın Mayıs ayında çıktığını, özellikleri açısından kriterlerime uygun olduğunu, incelememi yazdı. Bu arabanın varlığından ancak o zaman haberim oldu. Daha önce C-Max ve Toyota Verso ile ilgileniyordum. Ama kıyaslayınca model yılı, fiyat, bagaj hacmi ve ekonomi açısından C4 ü açık ara tercih ettim. Özellikle kıyaslamada opsiyonlarına göre fiyat farkı çok fazla idi geçen sene. Şimdi diğer arabalar yakında model değiştireceklerinden fiyatlarını ucuzlatmış olabilirler. Ama yeni kasalarının fiyatı yüksek olacaktır.

Neyse, meslek icabı teknoloji, elektronik ve aviyonikten biraz anlarım. Bu arabayı gidip gördüm, yabancı forumlar dahil iyice inceledim ve almaya karar verdim.
Bu konuyu açan da benim zaten. Bu arabayı kullananlar ve kullanacaklara burada paylaşılacak bilgilerin yararlı olacağını düşündüm.

Ancak dikkat ederseniz araba hakkında ben negatif anlamda pek birşey yazmadım bu güne kadar. Herkesin tarzına ve deneyimine sonsuz saygım var. Hepsini okuyor ve yakından takip ediyorum. Arabam 16 000 km ye geldi, maşallah diyeyim, şu ana kadar olumsuz bir durumla karşılaşmadım. Nasıl menfi şey yazayım ki?
Ama eğer karşılaşırsam en ince detayına kadar burada paylaşacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Geçen gün tavan perdesi açılmıyordu. Tamam dedim bunu forumda yazayım. Ancak bu bir elektronik kilitlenme imiş, düğmesine 5 saniye devamlı basınca kilit açılıverdi..

Bu arada tekrar vurgulayayım. Arabayı asla prosedür dışında kullanmıyorum. Stop ederken en az bir iki dakika soğutmayı bile asla ihmal etmem. Ne ekerseniz onu biçersiniz. ( Çok küçük orandaki bazı fabrikasyon olumsuzluklarını istisna olarak görmek kaydıyla tabii..)

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: levento

merhabalar,
geçenlerde camlardan (eski magirus'lardaki gibi) tıkırtılar gelmeye başlayınca servise gittim, bana söyleneni aktarayım, fitil olduğu için sıcak havalarda camlar böyle ses yapabiliyor dediler, neyseki çok önemli bir problem değil, silikon sprey sıktılar düzeldi. benzer bir sesle karşılaşanlar için belirteyim dedim. Birde tecrübeli oto yıkamalarda cam fitillieri pek fazla silmezlermiş, aklınızda bulunsun, sildirmeyin. Ancak sol camdan gelen rüzgar sesi, daha önce yazılmıştı, nasıl çözdünüz merak ediyorum. bazen oluyor bu ses bazen olmuyor. Picasso'ya hakkettiğinden fazla eksi verdik hissiyle bir kaç şey söylemek istiyorum. Servise gitmişken şu bizim meşhur süspansiyon olayını da daha detaylı konuşma fırsatım oldu. değişken süspansiyon arabann maliyetini 10.000 $'a yakın artırıyormuş. gharova arkdaş yazmıştı caddy'le kıyaslayarak, citroen'in bu konuda öğrenmesi gereken çok şey var diye. bu düşüncesine pek katılmıyorum. Citroen bu konuda en iddialı markalardan biridir aslında . olay pazarlama ve strateji olayı bence. renault daha üst düzey olan avrupa versiyonlarının bir kaçını bizde deneyip hiç bir başarı sağlayamamıştı. Renault demişken, sanırım 85'ti, ilk gelen renault 9'dan başlayarak farklı versiyonlarını 20 seneden fazla kullandım, grand scenic'e göre bence çok daha iyi bir araç.
Ben aslında trafiğin yoğunluğundan da sıkılarak ve de daha çok sahil yolu keyfinden, özellikle yaz aylarında (fırsat buldukça) motorsikletimi tercih ediyorum. benim motor Suzuki ancak geçenlerde Çin malı motorların bayisi olan bir arkadaşla konuşurken şöyle dedi. ya bu motorlar Çin'de hiç problemsiz bilmem kaç kilometre yol yapıyo, bizde çok problemli olabiliyor. Adamlar genelde 50-70'in üzerine çıkmıyorlamış. bizde öyle kullanan yok tabi, herkes basmaya çalışıyor allah ne verdiyse. sonuçta parçalar dayanmıyor. demek istediğim, jetranger abimizinde belirttiği gibi gibi bu bir aile arabası, kıyaslamak gerekirse bence sınıfındaki araçlardan daha iyi, onlarla kıyaslayın. Son 10 yıl spor araba kullanan biri olarak araba kullanım tarzım epey değişti diyebilirim. Ama nedir istanbulda ortalama hızım belki 40'dan 30'a düşmüştür. Uzun yolda keyfi çok daha güzel.
Birde yine gharova arkadaşla zıtlaşıyor gibi olmayayım (gerçi kendisi de yazmış baz almayın diye, haksızlık da yapmayayın) daha öncede yazmıştım sanırım, bu araçtaki motor ford'takiyle aynı, citroen, ford, sanırım (volvo) bereber geliştirdi bu motoru. Ford aynı motoru farklı şanzumanla sundu. benim çevremdem edindiğim veriler, ford'un daha çok yakıt tükettiği yönünde. Benzer sınıf araçlarda bu araçla kıyaslanabilecek bir araç yok bence, yakıt açısından. Heleki dizel fiyatının benzine nerdeyse eşitlendiği şu günlerde, LPG'li araçlarlarla hiç kıyaslama yapmayın, haksızlık olur. yani bu boyutta bir araç için sert kullanılmazsa çok ekonomik bence, sert süspansiyon tamam ama ekonomisine haksızlık etmeyelim:)

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: gharova

İnsan sevdiğini yerden yere vururmuş derler. Levento arkadaşım, bende herhalde bu yüzden zaman zaman bazı yönlerini acımasızca eleştiriyorum.
Evet, Yakıt ekonomisi yönünden şu an LPG ile vedahi sözü geçen arabalarla karşılaştırmak haksızlık olabilir. Bence burda ağırlık çok önemli bir faktör. Ancak, yine gündeme getireceğim için üzgünüm ama, bu arabanın arka süspansiyon konforundaki rahatsızlık konusunda Citroenin yanlış yaptığı görüşümde ısrarlıyım. Tamam, Hidraktif süspansiyonu maliyet nedeniyle koymamış veya getirememiş olabilirler, ama bu olayı, en azından Caddy örneğindeki gibi klasik bir yöntemle iyileştirebilirlerdi. Ben bu konuda bir modifikasyon yapılabilirmi diye araştırıyorum. Örneğin daha yumuşak bir helezon yay veya amortisör uygulanabilirmi diye. Sonuçta ralli yapmayacağıma göre benim için önemli olan yol tutuştan ziyade sürüş konforu.
Ayrıca kilometreler ilerledikçe süspansiyonun biraz daha yumuşadığını (veya benim alıştığımı) söyleyebilirim. Acaba ESP ninde bu olayda bir etkisi olabilirmi? Bildiğiniz gibi 40 km nin altında isterseniz ESP yi kapatabiliyorsunuz. Dün bunu denedim ve sanki daha yumuşak bir sürüş oldu.
Bulunduğum ilçede doğalgaz, ve ardından gelen kablolama gibi kazılar nedeniyle 10 metre sağlam kalmış, kazılmamış yol yok. Belkide bu yüzden ben en çok bu olaya taktım.
Boya koruma konusunda tavsiyesi ve İzmirde önereceği bir yer olan varmı? Yardımlarınızı bekliyorum.
Herkese selam

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: uA_Y_C_A

yok yok Esp'leyle alakası olamaz... Esp'yi açık bırakmanız..Çalışıyor anlamına gelmez... ok

tabikide amatisörleri değiştirebiilrsiniz..ama çok profosyonel insanlara danışın, önemli birşey bu... sÜSpansiyon arabanın Herşeyi

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: AlperAkbilgi

esp sadece fren yapar süspansiyonla bağlantısı yoktur.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: jetranger

quote: Orjinalden alıntı: serdar1646 ben 2007 grand scenic kullanıyorum.grand picassoyu incelemiştim ama fiyatı çok yüksek ve ben arabamdan çok menmunum.jetrenger bu arabayı alırken başka mpv lere baktınızmı?

Sevgili arkadaşım, önce şunu belirteyim. Ben 60 yaşında, emekli pilot bir ağabeyiniz, arkadaşınızım. Grand C4 ü geçen yıl Ağustos ayında almış, 98 model Opel Vectra'mı da takasda kullanmıştım. Amacım 2.0 L lik bir motordan daha ekonomik bir motora geçmek ( malum emekliyiz ), seyahatlerde torunumun eşyalarını rahatça sığdıracak bir bagaja sahip olmak, şehir trafiğinde debriyaja basmaktan kramp giren sol ayağımı otomatik vitesle rahatlatmak. Bu kriterleri kendime olmazsa olmaz seçtim ve tam 2,5 ay otomobil dünyasını allak bullak ettim. Hatta bu forumda incelediğim arabaları yazarak deneyimli arkadaşlardan yardım istedim.
Bir arkadaş bu arabanın Mayıs ayında çıktığını, özellikleri açısından kriterlerime uygun olduğunu, incelememi yazdı. Bu arabanın varlığından ancak o zaman haberim oldu. Daha önce C-Max ve Toyota Verso ile ilgileniyordum. Ama kıyaslayınca model yılı, fiyat, bagaj hacmi ve ekonomi açısından C4 ü açık ara tercih ettim. Özellikle kıyaslamada opsiyonlarına göre fiyat farkı çok fazla idi geçen sene. Şimdi diğer arabalar yakında model değiştireceklerinden fiyatlarını ucuzlatmış olabilirler. Ama yeni kasalarının fiyatı yüksek olacaktır.

Neyse, meslek icabı teknoloji, elektronik ve aviyonikten biraz anlarım. Bu arabayı gidip gördüm, yabancı forumlar dahil iyice inceledim ve almaya karar verdim.
Bu konuyu açan da benim zaten. Bu arabayı kullananlar ve kullanacaklara burada paylaşılacak bilgilerin yararlı olacağını düşündüm.

Ancak dikkat ederseniz araba hakkında ben negatif anlamda pek birşey yazmadım bu güne kadar. Herkesin tarzına ve deneyimine sonsuz saygım var. Hepsini okuyor ve yakından takip ediyorum. Arabam 16 000 km ye geldi, maşallah diyeyim, şu ana kadar olumsuz bir durumla karşılaşmadım. Nasıl menfi şey yazayım ki?
Ama eğer karşılaşırsam en ince detayına kadar burada paylaşacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Geçen gün tavan perdesi açılmıyordu. Tamam dedim bunu forumda yazayım. Ancak bu bir elektronik kilitlenme imiş, düğmesine 5 saniye devamlı basınca kilit açılıverdi..

Bu arada tekrar vurgulayayım. Arabayı asla prosedür dışında kullanmıyorum. Stop ederken en az bir iki dakika soğutmayı bile asla ihmal etmem. Ne ekerseniz onu biçersiniz. ( Çok küçük orandaki bazı fabrikasyon olumsuzluklarını istisna olarak görmek kaydıyla tabii..)

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Family Father

Bu foruma iki grand picassoyla toplam 38000 km.lik deneyimlerim yazdım, göremiyorum.

Alıntıları Göster

quote:

Orjinalden alıntı: familyfather

Bu foruma iki grand picassoyla toplam 38000 km.lik deneyimlerim yazdım, göremiyorum.

quote:

Orijinalden alıntı: MUAMMER3

quote: Orjinalden alıntı: familyfather Bu foruma iki grand picassoyla toplam 38000 km.lik deneyimlerim yazdım, göremiyorum.

Aman Hocam!
Nasıl olur. Olmazsa bana özel mesaj olarak gönderin, ben atayım foruma. Bu tür bilgiler çok değerli. Belki çok uzun geldiği için yayınlanmamıştır. 2'ye, 4'e bölerek gönderin bir de...

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: drslim

almayı düşünen arkadaşlar için ben not düşmek istiyorum.arabayı alalı 5 ay olmadı önce camlar açılıp kapanırken çatırdamaya başladı,sonra durup duruken tavan açılmadı,kadife kolçaklar beyazladı.tatile gittim depo kapağım tutkluk yaptı(düşünün birkere depo bitmek üzere yanaşıyorsunuz kapak açılmıyor.servis 150 km gel bakalım diyor)klimam şu anda fahreneit gösteriyor düzeltmeyi bilen yok.geçen gün klima tamamen kilitlendi.kullanım keyfi iyi ama bu araba beş ayda bunları yaptı ileriye korkuyla bakıyorum
iyi günler

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı:

KONUMA BAŞLAMADAN EVVEL BUNU ÇOK DİKKATLİ OKUYUNUZ LÜTFEN ARABA ALIRKEN DİKKAT EDİN PARAYI SOKAĞA ATMAYIN RİCA EDİYORUM...
YAKLASIK 1 AY EVVEL MOTORDAN ISLIK SESİ GELMEYE BAŞLADI.ARABAM citroen 2008 MODEL SEDAN DİZEL 3000 KMDE..SÖNMEZLER DENEN ERZURUMDAKI CİTROEN SERVİSİNİ ARADIM.GÜYA USTABAŞI DEDİKİ BU NORMAL SES ISLIK SESİ..1.2.3.4. VİTESLERDE GAZA BASTIKÇA ARTAN SES..KULAĞI RAHATSIZ EDECEK ŞEKİLDE..HDI MOTORLARDA NORMALMİŞ???ERZURUMDAKİ SERVİS..??SERVİS DENİRSE TABİKİ..REZALET..NEYSE BEN ARABAMLA GUMUSHANEDEN YOLA CIKTIM VE YAKLASIK 1000 KILOMETRE BU SESLE GİTTİM KONYAYA KADAR..NEYMİŞ NORMAL ISLIK SESIYLE..KONYADA SERVISE GITTIM 3000 KM BAKIMI İÇİN..USTA DUYAR DUYMAZ ARABAYI MARŞINI KAPATTIRDI..VE DİREK BU SES TURBODAN
GELIYOR DEDİ..TURBOYA BAKILDI TURBONUN PERVANESİ KANATLARI EĞİLMİŞ..SEBEP??SEBEİ HORTUMDAN KOPAN LASTİK PARÇASI..PERVANEYİ EĞİYOR..3000 KMDE SAYIN ARKADAŞLARIM REZALETE BAKIN..40 MILYARLIK ARABA BUNLAR..VE ERZURUM SERVİSİ BUNA NORMAL DİYOR..DAHA REZALET BITMEDI YENİ BAŞLADI İİ DİNLEYİN..EVET TURBO ELLERINDE YOK DEGISMESI GEREK,GARANTİ KAPSAMINDA..GELMESİ NEYMIS 15 GÜNÜ BULURMUS..AİLE PERİŞAN..KONYADA KALMAK MECBURIYETI ÇOLUK ÇOCUK...AMA KONYA SERVİSİ BİR İYİLİK EDİYOR BU TARIHI ERKENE ALMAYI BASARIYOR YAKLASIK 5 GÜN..OLAY CUMARTESİ YASANIYOR ÇARŞAMBA HALLOLUYOR..VE BANA DENIYORKI EGERKI ARABANIZ YOLDA KALSAYDI SİZE ARAC KİRALARDIK,OTEL PARASI VERİRİDK..AMA SERVISTE TESPI ETTIGIMIZ İÇİN MALESEF ARABANI BURDA TUTACAGIZ VEREMEYIZ VERIRSEK SORUMLULUK KALKAR..İÇİNDE TATILE CIKARKEN ALDIGIMIZ ESYALAR VS..REZİLLİK..CİTROENMIİ SEDANMIS HDI MOTORMUŞŞ...BIRAKIN ARKADAŞLAR.BENIM ARABAMIN TURBOSU 3000 KILOMETREDE ZARAR GORUYOR VE BANA GARANTI KAPSAMINDA ARAÇ BİLE KİRALAMIYORLAR..BIKTIRILDIM AÇIKÇASI..HERŞEYE RAĞMEN KONYADAKİ SERVİSE ERKEN HALLEDEBILDIKLERI ICIN TESEKKUR EderiM..SORULARINIZ VARSA CEVAPLAMAYA HAZIRIM..




Bakınız bu yazıhttp://forum.donanimhaber.com/m_22870892/tm.htm adresindedir. Aynı ıslık sesi bende de başladı bir süredir. Adamı delirtiyor...

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Family Father

Arkadaşım sana Citroen merkez müşteri hizmetlerinden Gn. müdür Yardımcısı Deniz bey ile görüşmeni öneririm. Bu arada eger Erzurum servisine gittiginde açtırdıgın iş emri kagıdı varsa çok işine yarar. Servise her gidişinde mutlaka hangi arıza için gittiysen birşey yapılsın yada yapılmasın iş emri kagını al ve o iş emrine sorunun ne oldugunu mutlaka açıkça yazdır. eger tekrarlana bir arıza ise mutlaka belirttir, örnegin 5. defadır seyir halide motor duruyor gibi...
Servisler prosedürü bilmiyor yada uygulamak bazen işlerine gelmiyor, Baylas ise olaya çok farklı bakıyor, ben komple C4 grand picassoyu degiştirttim, şimdi çok mutluyum.
Ayrıca geçmiş olsun.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: kickboxmuaythai

Yurt dışından gelen bir sürü C4 picasso görüyorum. Geçenlerde bi arkadaşın dayısı geldi. İçine bindim 2.0 HDİ ve tam otomatik şanzımandı tiptronic. yani MCP değil. Bu seçenek neden gelmiyo acaba Türkiyeye?

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: jetranger

Arkadaşlar, benim C4 Grand Picasso siyah renk.. Malum yaz şartları toz toprak, kış şartları toz yağmur çamur.
Nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama sanırım boya koruması olarak çeşitli metotlar var ve bunlardan biri de "teflon kaplatma" imiş. Ya da buna benzer bir şey.
Böyle bir uygulama yaptıran var mı?, önerilir mi? ve bu tür harici uygulamalar Citroen servisi tarafından onaylanıyor mu?

Bu konuda deneyimi ve bilgisi olan arkadaşlar burada paylaşırlarsa çok sevinirim..

Alıntıları Göster

quote:

Orjinalden alıntı: jetranger

Arkadaşlar, benim C4 Grand Picasso siyah renk.. Malum yaz şartları toz toprak, kış şartları toz yağmur çamur.
Nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama sanırım boya koruması olarak çeşitli metotlar var ve bunlardan biri de "teflon kaplatma" imiş. Ya da buna benzer bir şey.
Böyle bir uygulama yaptıran var mı?, önerilir mi? ve bu tür harici uygulamalar Citroen servisi tarafından onaylanıyor mu?

Bu konuda deneyimi ve bilgisi olan arkadaşlar burada paylaşırlarsa çok sevinirim..

quote:

Orijinalden alıntı: Family Father

quote: Orjinalden alıntı: jetranger Arkadaşlar, benim C4 Grand Picasso siyah renk.. Malum yaz şartları toz toprak, kış şartları toz yağmur çamur. Nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama sanırım boya koruması olarak çeşitli metotlar var ve bunlardan biri de "teflon kaplatma" imiş. Ya da buna benzer bir şey. Böyle bir uygulama yaptıran var mı?, önerilir mi? ve bu tür harici uygulamalar Citroen servisi tarafından onaylanıyor mu? Bu konuda deneyimi ve bilgisi olan arkadaşlar burada paylaşırlarsa çok sevinirim..

Ben önceki Picassoma sonax ta boya ve koltuk koruma yaptırmıştım, maalesef hem arabanın heryeri pare pare oldu, hem cam fitillerinin çogu çizik ve darbeli hale geldi hemde koltuklar sıvıyı emmeye devam ediyordu. Bin pişman oldum, servise sordum, asla önermediler. Asla boya koruma yaptımayın siyah araca boya korumayı bir kere yaptırırsanız 6 asda bir solacagından sürekli her 6 ayda bir yenilemeniz gerekecektir. Bu durum Ziebart ta da aynımıdır bilmiyorum ama Sonax'a ASLA yaptırmayın...
Teflon kaplamayı bilmiyorum, lakin servisin önerecegini hiç sanmam ayrıca ilerde boyayla ilgili yaşayabileceginiz sorunlarda boya garantisi dışı kalabilir aracınız.
Selamlar,

Alıntıları Göster

quote:

Orjinalden alıntı: familyfather

quote: Orjinalden alıntı: jetranger Arkadaşlar, benim C4 Grand Picasso siyah renk.. Malum yaz şartları toz toprak, kış şartları toz yağmur çamur. Nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama sanırım boya koruması olarak çeşitli metotlar var ve bunlardan biri de "teflon kaplatma" imiş. Ya da buna benzer bir şey. Böyle bir uygulama yaptıran var mı?, önerilir mi? ve bu tür harici uygulamalar Citroen servisi tarafından onaylanıyor mu? Bu konuda deneyimi ve bilgisi olan arkadaşlar burada paylaşırlarsa çok sevinirim..

Ben önceki Picassoma sonax ta boya ve koltuk koruma yaptırmıştım, maalesef hem arabanın heryeri pare pare oldu, hem cam fitillerinin çogu çizik ve darbeli hale geldi hemde koltuklar sıvıyı emmeye devam ediyordu. Bin pişman oldum, servise sordum, asla önermediler. Asla boya koruma yaptımayın siyah araca boya korumayı bir kere yaptırırsanız 6 asda bir solacagından sürekli her 6 ayda bir yenilemeniz gerekecektir. Bu durum Ziebart ta da aynımıdır bilmiyorum ama Sonax'a ASLA yaptırmayın...
Teflon kaplamayı bilmiyorum, lakin servisin önerecegini hiç sanmam ayrıca ilerde boyayla ilgili yaşayabileceginiz sorunlarda boya garantisi dışı kalabilir aracınız.
Selamlar,

quote:

Orijinalden alıntı: augustt

Ben geçen sene aracımı sıfır aldığımda Sonax Nano koruma yaptırdım. Aracın kapalı garajda durmasına ve sadece Sonax bayilerinde süngerle yıkatılmasına rağmen renkte soluklaşma oldu. Ben de Turtle Wax Teflonlu cila alıp geçen hafta kendim uyguladım, 3 saat sürdü ama arabayı tanıyamadım, parlamak ne kelime ışıltılar saçıyordu. El sürünce tabaka belli oluyor. Ürünün kutusunda 12 ay etkili olduğu söyleniyor.

Not araç : siyah zafira :))

quote: Orjinalden alıntı: familyfather quote: Orjinalden alıntı: jetranger Arkadaşlar, benim C4 Grand Picasso siyah renk.. Malum yaz şartları toz toprak, kış şartları toz yağmur çamur. Nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama sanırım boya koruması olarak çeşitli metotlar var ve bunlardan biri de "teflon kaplatma" imiş. Ya da buna benzer bir şey. Böyle bir uygulama yaptıran var mı?, önerilir mi? ve bu tür harici uygulamalar Citroen servisi tarafından onaylanıyor mu? Bu konuda deneyimi ve bilgisi olan arkadaşlar burada paylaşırlarsa çok sevinirim.. Ben önceki Picassoma sonax ta boya ve koltuk koruma yaptırmıştım, maalesef hem arabanın heryeri pare pare oldu, hem cam fitillerinin çogu çizik ve darbeli hale geldi hemde koltuklar sıvıyı emmeye devam ediyordu. Bin pişman oldum, servise sordum, asla önermediler. Asla boya koruma yaptımayın siyah araca boya korumayı bir kere yaptırırsanız 6 asda bir solacagından sürekli her 6 ayda bir yenilemeniz gerekecektir. Bu durum Ziebart ta da aynımıdır bilmiyorum ama Sonax'a ASLA yaptırmayın... Teflon kaplamayı bilmiyorum, lakin servisin önerecegini hiç sanmam ayrıca ilerde boyayla ilgili yaşayabileceginiz sorunlarda boya garantisi dışı kalabilir aracınız. Selamlar,

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: jetranger

İkaz ve önerileriniz için çok teşekkürler arkadaşlar. Pek çok kullanıcıya faydalı olacağına inanıyorum. Özellikle bu tür uygulamalardan önce servise danışmakta yarar var sanırım..

Alıntıları Göster