< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > |
Güzelim kadınlar dudak dolgusu ve burun estetiği ile kendilerine yazık ediyorlar. (3. sayfa)
-
-
Kadınlar. özellikle kozmetik ve estetik konusunda çok kolay manipüle ediliyorlar. Eşimin işyerinde 20li yaşlarda genç bir kız çalışıyor, bir gün kuaförde saç bakımı yapan kız buna "cildin çok güzel ama sanki biraz cansız, şu işlemi yaparsan harika olur" demiş ve zehri akıtmış, bütün ofis kızı bunun yalan olduğuna, cildinin gayet güzel ve sorunsuz olduğuna ikna edemedi, sadece sana satış yapmak istiyor ondan böyle bir şey uydurdu dediler ama kız inanmadı ve gitti iğnelerle bir işlem yaptırdı şimdi surat çok daha kötü ve eski haline dönmesi imkansız. her ay dünya para harcayıp eski haline getirmeye çalışıyor. Özellikle kadın kuaförleri bu konuda zehir akıtma merkezi gibi çalışıyor, varoş güzeli manikürcü ablalar, asistanlar prim alacağız diye herkese bir kusur bulup özellikle genç kızları zehirliyorlar...
-
zenginlerin yanında böyleleri var diye onlara benzemeye çalışmak veya modayı takip etmek , düşük zeka örneğidir net ...
-
O kadar dertlenmişler ki konu açmışlar.
-
Yanlış anladınız dediğimi. O estetikli kadınlar kendine zengin koca bulabiliyor o halleriyle. Demek ki zengin erkekler dert etmiyor. Gidip de bu hal deyip terk etmiyor. Hatta çoğunun hoşuna gidiyor. Kadınlar da bunu bildiği için para yatırıp duruyor. Tüm erkekler tiksinseydi hayatta yapmazlardı. Ama kocaları, sevgilileri yap aşkım, et aşkım diye tüm masraflarını karşılıyor.
-
herkes tek model olmaya başladı. fabrikasyon üretim gibi:) normal olan farklı kalıyor..
-
onu genelleme yapmak yanlış olur zevkler renkler tartışılmaz ve kişiye göre değişir , bana kalırsa doğal hali tercihimdir mesela ...
-
kadınlar genel akımı taklit ederler kocalarına sormazlar, sorsalar da kendi kararlarına onay almış olmak için sorarlar.
ayrıca çoğu kadın estetik ve kozmetik giderlerini kendi finanse ediyo.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
insanlığın geneli popüler akımlardaki şablonlara oturmak ister.
bi ara spor salonuna yazılmıştım, asıl amacım havuzu falan kullanmaktı ama ağırlık da çalışıyodum. zorlamıyodum. protein tozu vs zaten kullanmıyodum.
işyerinden bi arkadaş benim başladığımı duyunca hemen bana protein tozu satmaya kalkıştı. almayacağımı söylediğimde eleman baya sorguladı, hem salona gidiyosun hem nasıl toz kullanmazsın falan. söyledim işte ben et yiyorum zaten ağır çalışmıyorum dedim yok adam anlamıyo. ağır çalışacaksın toz kullanacaksın yoksa hiçbi anlamı yok deyip durdu.
sonuç: hiç toz kullanmadım. haftada bir yüzmeye, haftada bir de ağırlık kaldırmaya gittim. vücut şekle girdi mi? evet girdi. daha fit oldum mu? evet oldum. tatmin oldum mu? evet oldum. kas fırtınasına dönüşeceğim bir "prograssive" süreç için zorladım mı? hayır zorlamadım. demek ki neymiş? kalıba oturmak şart değilmiş.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 17 Ocak 2023; 21:6:26 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
estetik yaptırsalar bile adam gibi yaptırmıyorlar. kendi yüzlerine uygun olacak şekilde değil tek tip yaptırıyorlar. bu da kötü görüntü oluşturuyor.
burnu kocaman ve eğri laz gibi burnu olan kadın gidiyor kendine kuzey avrupalı burnu falan yaptırıyor suratta aşırı sırıtıyor. olmaması gerek böyle.
-
Bugün spor salonunda bir hanımefendi gördüm. İnanın dudağını doldurmasa çok daha güzel olurmuş ancak bitmiş ya, gerçekten çekilecek görüntü değil. Saygı duyuyorum ancak güzel bulmuyorum. Çok itici, yapmacık ve ne uğruna yapıldığı belli olmayan bir şey.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Major bir kötü görüntü olmadıkça sırf dudağım ince, yok burnumda biraz kemer var, yok kırışık var kendimi çarpıtayım tripleri kendilerini sevemeyen insanların düşünceleridir. Kendini sevmeyen insanla çoğu erkek uzun süre birlikte olmaz, ayrılır kızlar. Bunu da bilin.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
simon dayıda yazık edenlerden...
-
"insanlığın geneli populer akımlardaki şablonlara oturmak ister" doğru.. peki bu populer akımı oluşturan-yaratan kim? bu kendiliğinden doğal şekildemi meydana geliyor yoksa birilerinin projesi mi?
-
insanların fıtratlarına aykırı olan bir akım proje ile zorlanarak yayılamaz. insanlar kendi "öz"lerine uymayan şeye karşı direnç gösterirler. buyüzden günümüz akımlarının hemen hepsinde insan fıtratına uyan bi noktanın var olduğunu söyleyebilirim.
peki işin içinde proje yok mu? var. şöyle var: bu akımların ilk ortaya çıkışları insan fıtaratına hitap ettikleri için gerçekleşiyor, ama, sonrasında geliştirilip genele yayılmaları (ve abartılı noktalara gelmeleri) proje ile oluyor.
firmaların amacı insanları kendilerine müşteri yapmak. bu yüzden firmalar insanların sevecekleri bir şey bulacak olurlarsa, o şeyin üzerine giderler sonuna kadar. mesela "estetik" diye bir olay çıkmış, ve kadınlar tarafından sevilecek bir şey bu, tamamdır artık firmalar estetik olayının mokunu çıkartacaklardır. ellerinden geldiğince estetiği öveceklerdir, en gereksiz estetiklerin bile aslında gerekli olduğunu dayatacaklardır. sonuçta "daha güzel olmak" kadın fıtratına uyan bir şey. ama, kadınlar normalde bu kadar estetik olmayacakken, firmaların ya da özel doktorların reklamlarına-yönlendirmelerine kanıp daha da fazla estetik oluyolar.
tüm akımlar için aynı şey geçerli aslında.
benim bahsettiğim "protein tozu" olayında da durum aynı. ben protein tozu karşıtı falan değilim asla, istesem kullanırım. ama günümüz sisteminde bu olay öylesine kanıksanmış ki sen salona gidip toz kullanmayacak olursan adamlar seni ablukaya alıp sorguluyolar. ve sorgulayan kişiler de firma çalışanı değil, senin kendi arkadaşın. peki protein tozu olayı nasıl oldu da bu denli abartılı noktaya ulaştı? cevap şu: toz üreticisi firmalar bu tozları daha ucuz (toptan) fiyatlarından salon işletmecilerine sattılar. salon işletmecileri de o tozu birilerine satmak zorunda. onlar da salonlarına gelen genç tayfayı çok fazla toz kullanmaları gerektiği konusunda kafaladılar. belki 20-30 senedir bu olay gerçekleşiyor. ben küçükken bizim mahallede ilk defa salon açılmıştı, ordaki adam her gelen çocuğu baskı altına alıyodu toz satın alması için. işte bu reklam düzeni bizi öyle koşulladı ki artık salon işletmecisinin baskı kurmasına gerek kalmıyo, salona giden müşteriler doğrudan birbirlerini baskı altına alıyolar.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 18 Ocak 2023; 9:36:26 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
Biraz geç oldu ama şunu net olarak söyleyebilirim "insan zihinsel bir canlıdır. en uç noktada bile doğal olmayan herşeyi düşünür ve yapabilir" çok masum bir insan zihinsel boyuta geçtiğinde dünyanın en kötü insanı olabilir mesela. insanın esasen hayvanlardan daha farrklı bir zihin yapısına sahip olduğu da tartışma konusudur evet farklı bir akıl kapasitesi-zeka vs olabilir fakat bunu doğallığının dışına çıkarak kullanması insanın kendi kararıdır. ve bu yüzden insanların eylemleri cezalandırılır. mesela adam öldürmenin cezası vardır benzer birçok şey cezalandırılabilir zira sistemde büyük akılda insanın doğal bir canlı olmadığı düşüncesindedir. doğal olan genelde cezalandırılmaz ama doğal insan yoktur. mesela hayvanların yapmış ve yapacakları hiçbirşeye yaptırım uygulanmaz.. bir hayvan bir hayvanı öldürdü diye cezalandırılmaz (genel kanaat budur) bunun nedeni hayvanların tamamen doğal olmasıdır. yani tanrı aklı.
insan tanrı aklının dışına çıkmıştır ve yaptığı-yapacağı herşeyden sorumludur. peki bu doğallık ve özgürlük nerden geliyor? insan özgürlüğü zihninde arıyor .. yani zihniyle bazı şeyleri doğal yapıyor ve bunu hayatında uyguluyor. istemediklerini yapmıyor. yani insan yarı tanrı yada tanrı. sevgiler.
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X