Şimdi Ara

---Hakan Günday---

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
1.483
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  •  ---Hakan Günday---



    Çok sevdiğim bir yazar Hakan Günday. Menüsküs ameliyatı sonrası, 24 saatimi aynı kanepede geçirdiğim berbat günlerde çok destek oldu bana. Kinyas ve Kayra'nın her sayfasını okuduğumu değil de içtiğimi hissettim bir an. Daha adam gibi kalkıp tuvalete yürüyemezken, Afrikada o iki piçle bar kavgalarına karışıyor, kahvaltıda sütle bira içiyordum. Neyse, fazla duygusala bağlamayayım. Kitap bitti, benim diz düzeldi, dışarısı ne güzel ot böcek derken okumayı filan boşladım iyice tabi. Ta ki geçen hafta elime, son çıkan kitabı Az geçene kadar. İlk sayfayla beraber yine Hakan Gündayın kelimeleriyle, yada onun kaleminden artık ne dökülüyorsa, geçtim kendimden. Bilmiyorum, abarttığımdan da eminim ama gerçekten bu adamın yazdıklarında farklı bir şeyler buluyorum ben.

    Şimdi asıl konuya gelirsek. Diğer kitaplarını okumuş olanlardan tavsiye istiyorum, eminim hepsi çok güzeldir ama bu aralar pek vaktim o yüzden Kinyas Ve Kayra tarzına yakın başka bir kitabı varsa onu alacağım direk. Bunun haricinde, Hakan Günday kitapları hakkında konuşmak isteyenler varsa, buraya buyursunlar.



     ---Hakan Günday---



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi No Şuga -- 12 Haziran 2012; 0:09:29 >







  • Bir tek AZ'ı okudum o da bana yetti zaten.Realite,hayatın gerçekleri,doğallık,konu,çarpıcılık başarılıydı eserde.Bir eserin bu kadar başarılı olabilmesi için yaşanmış olması gerekiyor ama eserdekiler yaşanmış türden olaylar değil.Bu durum yazarın ilerleyen zamanlarda çok daha başarılı eserler yazacağını gösteriyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: blackemre

    Bir tek AZ'ı okudum o da bana yetti zaten.Realite,hayatın gerçekleri,doğallık,konu,çarpıcılık başarılıydı eserde.Bir eserin bu kadar başarılı olabilmesi için yaşanmış olması gerekiyor ama eserdekiler yaşanmış türden olaylar değil.Bu durum yazarın ilerleyen zamanlarda çok daha başarılı eserler yazacağını gösteriyor.

    Di mi? Gerçekten de yaşanmışlık hissini iyi veriyor. Derdanın yalnızlığını anlatan şu kısım, çok iyiydi bana kalırsa
    oysa yürüyüşünden bile belli oluyordu. ellerini cebine sokuşundan. boynunu bükmesinden. her adımını yere sürten ayaklarından. yetişecek hiçbir yeri yokmuş gibi yavaşlamasından. bazen de her şeye geç kalmış gibi hızlanmasından. bir de kokusundan. ter ve yalnızlık. belki karşı kaldırımdakiler ya da yanından geçen arabaların içindekiler anlayamıyordu ama bir kere yüzüne bakanlar, çok geçmeden farkına varıyordu.

    Bir der bir şey soracağım sana, sence ilk bölümü mü daha iyiydi, ikincisi mi ? İlki daha iyi gibi geliyor bana, ama bazı kısımlarda, hafiften tüylerimde ürpermedi değil hani. Misal
    ' baba, istediğin kadar sik beni'




  • quote:

    Orijinalden alıntı: No Şuga

    quote:

    Orijinalden alıntı: blackemre

    Bir tek AZ'ı okudum o da bana yetti zaten.Realite,hayatın gerçekleri,doğallık,konu,çarpıcılık başarılıydı eserde.Bir eserin bu kadar başarılı olabilmesi için yaşanmış olması gerekiyor ama eserdekiler yaşanmış türden olaylar değil.Bu durum yazarın ilerleyen zamanlarda çok daha başarılı eserler yazacağını gösteriyor.

    Di mi? Gerçekten de yaşanmışlık hissini iyi veriyor. Derdanın yalnızlığını anlatan şu kısım, çok iyiydi bana kalırsa
    oysa yürüyüşünden bile belli oluyordu. ellerini cebine sokuşundan. boynunu bükmesinden. her adımını yere sürten ayaklarından. yetişecek hiçbir yeri yokmuş gibi yavaşlamasından. bazen de her şeye geç kalmış gibi hızlanmasından. bir de kokusundan. ter ve yalnızlık. belki karşı kaldırımdakiler ya da yanından geçen arabaların içindekiler anlayamıyordu ama bir kere yüzüne bakanlar, çok geçmeden farkına varıyordu.

    Bir der bir şey soracağım sana, sence ilk bölümü mü daha iyiydi, ikincisi mi ? İlki daha iyi gibi geliyor bana, ama bazı kısımlarda, hafiften tüylerimde ürpermedi değil hani. Misal
    ' baba, istediğin kadar sik beni'


    Bence de ilk bölüm daha iyiydi.
    derda'nın çaresizliği,maruz kaldıkları okuyucuyu önce şaşırttı sonra acıma duygusuna yöneltti.İkinci bölüm de güzeldi.Karakterlerin sokakta görebileceğimiz insanlardan olması eserin cazibesini artırıyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: blackemre

    quote:

    Orijinalden alıntı: No Şuga

    quote:

    Orijinalden alıntı: blackemre

    Bir tek AZ'ı okudum o da bana yetti zaten.Realite,hayatın gerçekleri,doğallık,konu,çarpıcılık başarılıydı eserde.Bir eserin bu kadar başarılı olabilmesi için yaşanmış olması gerekiyor ama eserdekiler yaşanmış türden olaylar değil.Bu durum yazarın ilerleyen zamanlarda çok daha başarılı eserler yazacağını gösteriyor.

    Di mi? Gerçekten de yaşanmışlık hissini iyi veriyor. Derdanın yalnızlığını anlatan şu kısım, çok iyiydi bana kalırsa
    oysa yürüyüşünden bile belli oluyordu. ellerini cebine sokuşundan. boynunu bükmesinden. her adımını yere sürten ayaklarından. yetişecek hiçbir yeri yokmuş gibi yavaşlamasından. bazen de her şeye geç kalmış gibi hızlanmasından. bir de kokusundan. ter ve yalnızlık. belki karşı kaldırımdakiler ya da yanından geçen arabaların içindekiler anlayamıyordu ama bir kere yüzüne bakanlar, çok geçmeden farkına varıyordu.

    Bir der bir şey soracağım sana, sence ilk bölümü mü daha iyiydi, ikincisi mi ? İlki daha iyi gibi geliyor bana, ama bazı kısımlarda, hafiften tüylerimde ürpermedi değil hani. Misal
    ' baba, istediğin kadar sik beni'


    Bence de ilk bölüm daha iyiydi.
    derda'nın çaresizliği,maruz kaldıkları okuyucuyu önce şaşırttı sonra acıma duygusuna yöneltti.İkinci bölüm de güzeldi.Karakterlerin sokakta görebileceğimiz insanlardan olması eserin cazibesini artırıyor.


    İkinci bölümle ilgili aklımda iki keşke var. Kitabın sonundaki tesadüf olayı bilmiyorum, biraz zorlama gibi geldi bana. Sanki, biraz daha farklı ilerleyebilirdi o kısım. İkincisi ise, İsa'nın hikayesini bir türlü bitirememesi. Kitap bitti, hala merak ediyorum o hikayeyi. Okuyucuyu gıcık edeceğini bile bile yarım bıraktığına eminim orayı.




  • Kinyas ve Kayra ile Az'ı okudum. Konu olarak sıradanın dışına çıktığı için bende severim. Ama dört dörtlük bi yazar kesinlikle değil. Bazı yerlerde öyle komik şeyler yazdığı oluyor ki, bi çok kere durup güldüğümü hatırlarım, komik olduğu için değil, gereksiz ve basit cümleler kurduğu için.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Alejàndro

    Kinyas ve Kayra ile Az'ı okudum. Konu olarak sıradanın dışına çıktığı için bende severim. Ama dört dörtlük bi yazar kesinlikle değil. Bazı yerlerde öyle komik şeyler yazdığı oluyor ki, bi çok kere durup güldüğümü hatırlarım, komik olduğu için değil, gereksiz ve basit cümleler kurduğu için.

    Aklında kalan öyle bir cümlesi var mı? Elbette dört dörtlük bir yazar değil, şu zamanda kimsenin olmadığı gibi, ama bariz bir şekilde gereksiz ve basit bir cümlesini okuduğumu anımsamıyorum.
  • Hakan Günday'ın eserlerinde kullandığı dil sade,anlaşılır bir dil.Yani sıkıcı gelmiyor okuyucuya.yapılan betimlemeler de karakterleri,atmosferi anlamak açısından yeterli.Eserlerinde zaten hikayelendirme yöntemini kullanıyor yani olaylar üzerinde duruyor.Bu noktada zaten eserlerinden felsefik,ütopik,düşünsel mesajlar beklemek pek yerinde olmaz.Açıkcası başka bir eserini de okumayı düşünüyorum...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: No Şuga

    quote:

    Orijinalden alıntı: Alejàndro

    Kinyas ve Kayra ile Az'ı okudum. Konu olarak sıradanın dışına çıktığı için bende severim. Ama dört dörtlük bi yazar kesinlikle değil. Bazı yerlerde öyle komik şeyler yazdığı oluyor ki, bi çok kere durup güldüğümü hatırlarım, komik olduğu için değil, gereksiz ve basit cümleler kurduğu için.

    Aklında kalan öyle bir cümlesi var mı? Elbette dört dörtlük bir yazar değil, şu zamanda kimsenin olmadığı gibi, ama bariz bir şekilde gereksiz ve basit bir cümlesini okuduğumu anımsamıyorum.

    İki kitabıda elimde değil şu an, ama emin ol bir çok cümle gösterebilirim sana o şekilde söylediğim.

    Bu yüzden Charles Bukowskiyi çok severim, kitaplarında gereksiz tasvirlere yer vermez, gereksiz olaylara ve cümlelere yer vermez. Sadece olanı anlatır ve bunu da çok güzel bi şekilde yapar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Alejàndro

    Kinyas ve Kayra ile Az'ı okudum. Konu olarak sıradanın dışına çıktığı için bende severim. Ama dört dörtlük bi yazar kesinlikle değil. Bazı yerlerde öyle komik şeyler yazdığı oluyor ki, bi çok kere durup güldüğümü hatırlarım, komik olduğu için değil, gereksiz ve basit cümleler kurduğu için.

    Cok agir bir elestiri.
    Hatta biraz daha zorlasam karalama bile. diyebilirim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: W.Shakespeare


    quote:

    Orijinalden alıntı: Alejàndro

    Kinyas ve Kayra ile Az'ı okudum. Konu olarak sıradanın dışına çıktığı için bende severim. Ama dört dörtlük bi yazar kesinlikle değil. Bazı yerlerde öyle komik şeyler yazdığı oluyor ki, bi çok kere durup güldüğümü hatırlarım, komik olduğu için değil, gereksiz ve basit cümleler kurduğu için.

    Cok agir bir elestiri.
    Hatta biraz daha zorlasam karalama bile. diyebilirim.

    Karalama diyemezsin. Karalama yapmak isteseydim daha farklı şekilde yapardım. Başta sevdiğimi söylemezdim mesela.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.