Dawn Lippert hanımefendinin yönettiği Energy Excelerator isimli firmanın liderliğini ve danışmanlığını yaptığı bu projeye göre 2045 yılına kadar Hawaii tamamen yenilenebilir enerjiyle ayakta kalacak ilk Amerikan eyaleti olacak. Santrallerin kapladığı yerden tasarruf edebilmek için çeşitli yollar keşfedilmiş durumda:
-Yer Altı Deposu: Li-Ion bataryalarda enerji saklanması yerine silindirik şekilde açılan toprak deponun 80 dereceye kadar ısıtılıp belirli bir enerjiye sahip suyun burada pompalanıp depolanması. - Ağır Metal Volanlar: Volanların işe yarayacağı kimsenin aklına gelmemişti, ama sabit hızda dönüp kinetik enerji harcayan volan depolanan suyun ısısını sabit tutuyor. - Biyoyakıtlar: Bu zamana kadar biyoyakıtlar pek etkili gibi görünmemiş olsa da Hawaii'de yetişen pongamia isimli yağlı tohumlar fosil yakıtlar kadar çok enerji çıkarabiliyor.
Bunların dışında Amerika'da Burlington şehrinde de %100 yenilenebilir enerjiye geçilmişti. Amerika'da ve Avrupa'da da yavaş yavaş alternatif enerji santralleri kuruluyor.
Bu gelişmeleri gördükçe en azından yavaş yavaş bazı sorunlarla uğraşılmaya başlandığı görüyorum. İnşallah ülkemizde de yavaş yavaş bu gelişmeler başlar. Özellikle yeni enerji sistemleriyle yenilenebilir enerjinin gaz enerjisinden çok daha verimli olacağı öngörülünce.