Şimdi Ara

Hayat mı ? O da ne ki ? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
72
Cevap
0
Favori
1.940
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Hayatı bu kadar basit kurgulamanın anlamlandırmanın tek sebebi "Ölümün de yeni bir başlangıç olduğuna inanmıyorum."mantıgını yürütmendir.aksine bunun cevabını bulan bir insan hayat gerceğinin yasıyor olmanın eşittir İNSAN olabilmenin agır sorumlulugu altında iki büklüm olup ezilir..tıpkı hz.Ömer gibi "keşke toprak olsaydım keşke su olsaydım.."diyerek sorumlulugunu dile getirir.bunu hz.Ebubekir de soylemiştir ki bunlar Allaha kul olmanın zirvesini gosteren örnek insanlardı..şimdi!yaşananlar gerçekmi kurgu mu?bunun cevabı iman eden insanlar için toprak olmayı arzulayacak kadar gerçek!senin inancını ise elbette burada sorgulayamam ama bütün bu sorularının kaynağı temelde bitiyor..

    peki herşey başlamamıs olsaydı ne olurdu..zaman ve mekan olmazdı dolayısıyla evrende yaratılmazdı peki evren yaratılmadan önce ne idik bir boşluktamı sürükleniyorduk elbetteki hayır!islam dininde "galü bela" diye kabul ettiğimiz bir zaman vardır bunda ise evren yaratılmadan önce ruhlarımızın yaratılıp Allahın bizlere hitaben "Elestü birabbiküm"yani ben sizin Rabbiniz değilmiyim diye sorup "evet Rabbimizsin" diye cevap verdiğimiz bir zaman gerçeği..zamanı ve mekanı yaratan Allah.nerede ve nasıl istiyorsa o şekilde olur bizler ise bu kavramları kendi yasadıgımız dünyaya gore nitelendiriyoruz..


    birde şu acıdan bakmak gerekirse;
    "Dedi ki: "Yıl sayısı olarak yeryüzünde ne kadar kaldınız?" Dediler ki: "Bir gün ya da bir günün birazı kadar kaldık, sayanlara sor." Dedi ki: "Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz." (Mü'minun Suresi, 112-114)

    bu ayete göre soylediklerin mecazi anlamda birebir örtüşüyor..yıllarca bu dünyada yasayacaksın ama diriltiğimizde ne kadar yeryüzünde kaldın sorusuna bir gün veya bir günün yarısı kadar cevabını vereceksin! demekki yıllarca hiç bitmeyecek gibi yasadıgımız dunyayı hiç gelmemiş gibi yanlızca bir saatliğine uğramıs yasamıs gibi hissedecegiz..oyun gibi geliyor insana dediğin gibi yalandan ibaret ve yasanılan onca seyi gerceklikten uzak bırakıyor ki zaten bunun boyle olacagı "Dünya hayatı oyun ve eğlenceden ibarettir" yine baska bir ayette "Dünya hayatı, aldanış olan bir metadan başka birşey değildir"şeklinde ayetlerde bildiriliyor.gel gör ki hiç süphesiz bir saatlik bu oyunu da kurallarına göre oynayan kazanacak.

    diğer sorularında cevapsız değil hepsinin bir bir cevabı var sen yeterki bulmak iste ama sen kendini bile inkar ediyorsun "Önemli olan insanlıktır (Eğer gerçekten varsa...)"diyerek..ne zaman ki baktıgında gözünün arkasında bir ruh oldugunu anlayacaksın işte o zaman düğümler cozulecek..çozuldugunde de eminim soylediklerimle birebir bağlantı kurup anlatılmak istenileni fazlasıyla alacaksın.




  • Ben sadece tartışıp, düşünce yürütmemizi istedim. Konuyu da açma nedenim kimseye "Bırak inançlarını, buna katıl, doğru olan bu" demek değil...

    İnsan olmanın sorumluluğu ile ne gibi bir alaksı var anlamadım (?). İnsanlara yardım etmek, bir el uzatmak için dindar mı olmak gerekiyor yani ? Veya hayatta başarılı olabilmek iççin her gün dua mı etmeli ? Yanlış anlamayın, benim de bir şeyi sorguladığım yok ama ne kastetiniz inanın ki anlayamadım...

    İşin içine dini katınca uyuşmuyor hiçbir şey. Ben bir ruhumuz olduğuna inanmıyorum diyorum, peki ruhalarımızın oluşup böyle bir mekanda var olduğuna nasıl inanayım ? Topraktan geldik diyelim, evrim hiç olmadı. Neden balçıktan değiliz ? İçimizde bir ruh varsa o da algılar her şeyi, sinirlere ne gerek var ? Ya da kaslara ? Kimsenin inancına karışmaya hakkım yok, karışmıyorum da. Ama lütfen bu çeşit bir gönderme yapmayın, iyi niyetle olsa bile

    Diğer konuda da düşüncem aynı.

    Düğümü çözmek mi ? Düğümün çözülmesi için gözlerimin arkasındaki bir şeyden çok daha fazlası gerek inanın ki. Anlatılamk isetenen. Daha açık anlatılsaydı anlatılmak istenen, bu konuya dahi gerek kalmazdı.

    ...




  • sorumluluk derken insan olmanın zorlugundan bahsediyorum o kadar zor ki "eğer gerçekten varsa" dedirtecek kadar zor..insanlara yardım etmek veya dua edebilmek sonraki aşama iş önce varoldugunu kabul edip amacsız bir döngü içinde yuvarlanmagının farkında olabilmektir.zaten seninde sorguladıgın bu değil mi?temelde ölüm sonrasına inanmaman ölümden önceki hayatıda inkar ettiriyor sana.nihayetinde bir bitiş oldugunu biliyorsun ama gördüklerini ve geride kalanları ise bir hayal olarak nitelendiriyorsun bu sekilde belki de rahatlamıs oluyorsun..

    sinirlere kaslara ne gerek var diyorsun bana gore bu yaratılısa dair hakkımızda tayin edilmiş bir mevzu.ha dediğin gibi olamazmıydı elbette olurdu zira hersey O'nun içi kolaydır ve Ol dediği zaman oluverir.

    görmemiz gereken seyler gorulse anlatılmak istenenler ise daha acık anlatılsaydı emin ol zaten burada olmazdık ki varsayalım oyle oldu o zamanda amaç diye bir kavram olmazdı.. velhasılı hersey belirli bir vakte kadar sürüp gitmektedir.
    konuyu tartısma amaclı acıp farklı fikirler almak istediğin zaten bariz..herkes kendi inancına gore yorum yapacak elbetteki bu konuda da bilimsel bir acıklama yapılmasını beklemek zaten mantık dısı bunu sende biliyorsun




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Birce

    sorumluluk derken insan olmanın zorlugundan bahsediyorum o kadar zor ki "eğer gerçekten varsa" dedirtecek kadar zor..insanlara yardım etmek veya dua edebilmek sonraki aşama iş önce varoldugunu kabul edip amacsız bir döngü içinde yuvarlanmagının farkında olabilmektir.zaten seninde sorguladıgın bu değil mi?temelde ölüm sonrasına inanmaman ölümden önceki hayatıda inkar ettiriyor sana.nihayetinde bir bitiş oldugunu biliyorsun ama gördüklerini ve geride kalanları ise bir hayal olarak nitelendiriyorsun bu sekilde belki de rahatlamıs oluyorsun..

    sinirlere kaslara ne gerek var diyorsun bana gore bu yaratılısa dair hakkımızda tayin edilmiş bir mevzu.ha dediğin gibi olamazmıydı elbette olurdu zira hersey O'nun içi kolaydır ve Ol dediği zaman oluverir.

    görmemiz gereken seyler gorulse anlatılmak istenenler ise daha acık anlatılsaydı emin ol zaten burada olmazdık ki varsayalım oyle oldu o zamanda amaç diye bir kavram olmazdı.. velhasılı hersey belirli bir vakte kadar sürüp gitmektedir.
    konuyu tartısma amaclı acıp farklı fikirler almak istediğin zaten bariz..herkes kendi inancına gore yorum yapacak elbetteki bu konuda da bilimsel bir acıklama yapılmasını beklemek zaten mantık dısı bunu sende biliyorsun


    Açıkladığınız için teşekkürler

    İnsan olmanın sorumluluğunun dua etmek olduğunu sanmıyorum. "İnsan" olmak demek çok şey demek...Ve de önceliği , insanlık. Bence tabi....

    Görülürse her şey çok daha kolay olmaz mıydı ? İyi ya da kötü diye ayrılırdı sadece. İyi bir insan olmak için, iyi bir "insan" olmak yeterlidir bence. O'nun gözünde böyle değilse, bilemem

    Bilimsel bir açıklama beklemiyorum zaten, ama beklediğim açıklama dinsel de değil. Lütfen yanlış anlamayın, yardımcı oluyorsunuz, ilgileniyorsunuz ya, çok sağolun gerçekten. Ama dediğim gibi, bu tartışmada bence dine yer yok...




  • Sorularınız felsefi. Dolayısıyla bilimsel cevaplar sizi tatmin edemez ve zaten sizin aradığınız cevap da bilimsel değil galiba.

    Fakat bu sorular felsefenin açıklayamadığı sorulardır. Bunları ancak dini kaynaklar cevaplayabilmiş bugüne kadar. Dolayısıyla eğer dinin bu tartışmada yeri yok derseniz bence bir sonuca ulaşılamaz.

    Ayrıca bence "acaba biz rüyadayız da, uyanacağız ve kendimizi uzayda dolaşır bir halde bulacağız" türünden matrix filmindeki mantığı anımsatan halleri acabalı sorularla sormanın ne faydası olabilir ki? Yani getirisi olmayan bir yazışma bence. Programlamadaki kısır döngü veya diğer adıyla sonsuz döngüye benziyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mustafa_ogr -- 1 Ekim 2007; 20:51:17 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mustafa_ogr

    Sorularınız felsefi. Dolayısıyla bilimsel cevaplar sizi tatmin edemez ve zaten sizin aradığınız cevap da bilimsel değil galiba.

    Fakat bu sorular felsefenin açıklayamadığı sorulardır. Bunları ancak dini kaynaklar cevaplayabilmiş bugüne kadar. Dolayısıyla eğer dinin bu tartışmada yeri yok derseniz bence bir sonuca ulaşılamaz.

    Ayrıca bence "acaba biz rüyadayız da, uyanacağız ve kendimizi uzayda dolaşır bir halde bulacağız" türünden matrix filmindeki mantığı anımsatan halleri acabalı sorularla sormanın ne faydası olabilir ki? Yani getirisi olmayan bir yazışma bence. Programlamadaki kısır döngü veya diğer adıyla sonsuz döngüye benziyor.


    Uyanacağız dediğimi kim söyledi ki ?

    Matrix filmini izlemedim, ama buna karşı çok benzetme var, izleyeyim bir gün. Konusunu biliyorum biraz, ama kastım oradaki gibi bir şey değil.

    Uyanmayacağız bence, çünkü aslında sadece bir soyutlukmuşuz. Canlılğın ortaya çıkmadığı, hatta bunu bırakın bir evrenin bile olmadığı bir yerdeki kurgular olamaz mıyız ?
    Daha da önemlisi ölmekten korksak mı korkmasak mı ? Bence iki ihtimal var : Ya öleceğiz ve her şey kapkaranlık olacak, ya da öleceğiz, boşluktayız ama bilnicimiz yerinde olacak. Hangisi daha korkunç bilemiyorum...

    Son olarak, dini katmayalım dememin sebebi, din dogmatik. Ve sorgulamamız çoğu arkadaşın hoşuna gitmyecektir.Ayrıca dinde de kesin bir cevap yok bunlara. Böyle bir şeyi nasıl onaylayabilir ki ?




  • Bu konu benimde kafamı çok kurcalıyor. Bazen herşey, yaşadıklarımız bir film izlermişcesine garip, sıradan geliyor. ÇEşitli hayatlar ve ortasında ben. Duygular, düşünceler, istekler, kendi benliğimiz ve herşey nasıl sorusu zihnimi kurcalıyor. Evet geri dönen olup anlatmadığı için ölümden sonrasını bilemiyoruz. Gerçekten hiç olup gidecekmiyiz? Bu garip bir his.

    Herşey çok hızlı ilerliyor. Zaman ise apayrı bir kavram.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi demon -- 2 Ekim 2007; 0:33:04 >
  • Bazen kendimi bir madde olarak görürüm bazen sadece bir hayal. Yada oyun simülasyonundaki bir karakter.

    Bazen kardeşime bakarım o niye o, ben niye benim derim. O kadar farklıyızki düşünsel anlamda.

    Neden bu yüzyılda burdayım bu şeyler etrafım ailem benim için bir kurmacamı. Herşey etrafımda dönüyor sanki. Ben yoksam hiçbirşey yok.

    Yaşamak nedir gerçekten
  • Yaşamanın bir anlamı olmalı...ve var.

    Anlamsız bir şey olmamalı...ve yok.

    Akıl denilen ruh kuvveti zaten çözüyor da çözüyor.

    Yaratan da böyle yazmış bu kitabı.

    Anlamayan,her anımın yansıması desin geçsin...

    Kime ne.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi akarahmet -- 3 Ekim 2007; 14:47:38 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: EagleWING



    Evet, olabilir...Her şey boşa olmuş olur tekrardan. Daha önce ölmüşseniz bile bu tekrar bir kurgu olabilir...Her şey olabilir aslında

    Benim düşüncem ise biraz daha farklı. Ben diyorum ki, bunlar sadece bir kurgu. Evren, canlılık. Yani bence hiçbir şekilde hiçbir yerde bir canlılık ya da herhangi bir "madde" yok. Tamamen hiçlik, biz ise bu kurgunun parçasıyız...


    kim kuruyor bu kurguyu. o halde... herşey yokluk ve hiçlikse siz nasıl varsınız.evren nasıl var canlılık nasıl var?
    gördüğünüz gibi. bunlar gerçek ve gayet bariz.herşey ortada aslında...
    ama tabiki bu sınırda ortaya inanç giriyor ve tabiki herkesin inancı da tartışılır...
  • Hayat öldükten sonra bir boşluktan ibarettir bence
  • öldükten sora ahiret hayatı başlar her müslümanın bilmesi lazım
  • demon,

    Aynen öyle. Ölüm, gizemdir.

    Drzay,

    Madde nereden gelmiştir ki ? Madde olmadan hiçbir şey olmaz, ama ya madde ? Nereden de ortaya çıktı bir anda ? Ortaya çımayabilidi de.
    Kafa karıştırıcı gerçeketen.

    akarahmet
    İnancınızı sorgulamıyorum asla, ama söylediğim gibi, bir ruhumuz olduğunu sanmıoyrum.

    brainiac_x

    Ama gerçekliğinden emin olmanın bir yolu var mı ki ? Söylediklerim zaten hiçbirinin olmaması durumudur. Hiçlik. Belki mutluluk gibi bir olguyuz, soyut yani. Üzülünce, mutluluk da biter. Sadece bir örnek elbette...

    nadge
    Katılıyorum ama ! Ya bir şekilde bu kurgu içinde bilniçli kalıyosak ve de tamamen boşlukta hissi oluşuyorsa, sonsuza kadar boşlukta olmak ? Çok korkutucu bir şey olsa gerek.

    shadow6588

    Yorumları(mı) okusaydınız keşke. Elbet bunları biliyorum, ama Müslüman değilim. Bunda banlamanızı gerektirecek bir şey de yoktu. Tutumunuza mana veremiyorum açıkçası.

    ...




  • Bir de sonsuz olasiliklar icinden aklima su geliyor. Ya icinde yasadigimiz Dunya baska bir dunyanin minicik kucucuk bir parcasi ise.

    Ya da dunyamizdaki her Quarks ya da Atom baska bir dunya ise.

    blablablablablablablablablablablabla

    "Olmak ya da olmamak, iste butun mesele bu" hepimize yeter sanirim
  • Maddenin varlığına inanmıyorum. Bence hayat bir algılar bütünüdür ve çok güzel bir senaryo ile işlemektedir. Madde olmadan algı nereden gelir diye soracak olursanız onu da Yaradanın ilminde saklı buluyorum...
  • fallen_angel47

    Söylediğiniz şey, benim düşündüklerime oranla çok daha iyi. (Pozitif.) Ama madem öyle, ilk atom nereden / neden geldi ?

    fuducuk

    Ben hayaın bir doğaçlama olduğunu düşünüyorum, tekstim yoktur yönetmen de bilmem.
  • Hayatı bir doğaçlama olarak tanımlamak; yaşanan olayların rasgele denkleşimlerden ibaret olduğu anlamını taşır. Yani ortada bir kontrolsüzlük vardır. Oysa hayat birçok döngünün düzenli döndüğü bir mekândır. Yaşanan haksızlıklar, yanlışlar bizi yanlış düşüncelere itmemeli. Bu anlarda sorulması gereken soru buraya neden geldiğimiz, amacımızın ne olduğudur.

    Bu bana göre tanımlamanız yanlış ama düşüncenizi kınayamam, saygı duyarım...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: fuducuk

    Hayatı bir doğaçlama olarak tanımlamak; yaşanan olayların rasgele denkleşimlerden ibaret olduğu anlamını taşır. Yani ortada bir kontrolsüzlük vardır. Oysa hayat birçok döngünün düzenli döndüğü bir mekândır. Yaşanan haksızlıklar, yanlışlar bizi yanlış düşüncelere itmemeli. Bu anlarda sorulması gereken soru buraya neden geldiğimiz, amacımızın ne olduğudur.

    Bu bana göre tanımlamanız yanlış ama düşüncenizi kınayamam, saygı duyarım...



    Katılıyorum..




  • quote:

    Orjinalden alıntı: fuducuk

    Hayatı bir doğaçlama olarak tanımlamak; yaşanan olayların rasgele denkleşimlerden ibaret olduğu anlamını taşır. Yani ortada bir kontrolsüzlük vardır. Oysa hayat birçok döngünün düzenli döndüğü bir mekândır. Yaşanan haksızlıklar, yanlışlar bizi yanlış düşüncelere itmemeli. Bu anlarda sorulması gereken soru buraya neden geldiğimiz, amacımızın ne olduğudur.

    Bu bana göre tanımlamanız yanlış ama düşüncenizi kınayamam, saygı duyarım...


    Hayatın bir amacı nasıl olabilir ki ? Ne olduğunu bilmediğimiz bir döngünün içerisindeyiz, ve böyle bir durumda bizden ne isteniyor ?

    Ben de her düşünceye saygılıyım, saygılı olmak da zorundayım zaten.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: EagleWING


    quote:

    Orjinalden alıntı: fuducuk

    Hayatı bir doğaçlama olarak tanımlamak; yaşanan olayların rasgele denkleşimlerden ibaret olduğu anlamını taşır. Yani ortada bir kontrolsüzlük vardır. Oysa hayat birçok döngünün düzenli döndüğü bir mekândır. Yaşanan haksızlıklar, yanlışlar bizi yanlış düşüncelere itmemeli. Bu anlarda sorulması gereken soru buraya neden geldiğimiz, amacımızın ne olduğudur.

    Bu bana göre tanımlamanız yanlış ama düşüncenizi kınayamam, saygı duyarım...


    Hayatın bir amacı nasıl olabilir ki ? Ne olduğunu bilmediğimiz bir döngünün içerisindeyiz, ve böyle bir durumda bizden ne isteniyor ?

    Ben de her düşünceye saygılıyım, saygılı olmak da zorundayım zaten.


    Bizim amacımız O'NA yönelmek..




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.