Şimdi Ara

Hep Beraber Hikaye Yazalım...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
1
Favori
624
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Merhaba arkadaşlar... Geçen senelerde forumda bu tür konular açıp ya birer cümleyle yada 2şer 3er cümleyle bir hikaye yazardık...

    Hem yazma alışkanlığımız olsun, hem zaman geçsin , hemde eğlenmek için yeniden bu projeyi başlatmak istiyorum. Buyurunuz başlayalım.

    NOT : LÜTFEN HİKAYENİN AKIŞINI BOZACAK CÜMLELER YAZMAYINIZ !

    Hava kapalıydı, yağmur yağdı yağacak hafif bir esintiyle merdivenlerden çıkan yaşlı adama takıldı gözüm. Önce bastonu çıkıyordu merdivenlere ardından ayakları onu izliyordu.Yaşanmışlıklar yüzünde ki kırışıklıklara saklanmıştı adeta. Beni fark etti. Ak saçlarına ve mavi gözlerine doğru gülümsedim. Ağır adımlarla bana doğru yürüdü...



  • Mavi gözlü dedeyi fark etmiyormuş gibi yapıp diğer tarafa doğru bakmaya başladım.Bana doğru yürüdüğünü ve bana doğru baktığını göz kenarlarımın gıdıklanmasından ve ayak seslerinden anladım.Bir an durdu ve...
  • ''Bakar mısınız?'' dedi. Büyüleyici bir ses tonu vardı. Gözlerim isteğim dışında hareket edip adama yöneldi. Yüzünde tatlı bir gülümseme vardı.''Birşey mi isteyeceksiniz'' dedim. Güldü. Cevap vermeden dönüp gitti. Şaşkınlıkla adamın arkasından gittim. Arkasından ''Bana mı demiştiniz?'' diye bağırdım. Kafasını çevirip güldü ve yoluna devam etti. Onu takip etmemi istiyordu galiba.
  • Kuşkulanmıştım. Sonuçta, ne diye tanımadığım bir adamın peşine düşecektim ki..? Hem sorumu da cevapsız bırakmıştı, belli ki benden istediği ancak söylemeye çekindiği bir şeyler vardı. İçimdeki kuşku duvarı, önüme setler çekip, adamın peşinden gitmemem için yalvarıp, yakarsa da; ruhumun bütününe yayılmış sonsuz merak kelebeklerine yenildim ve yavaş adımlarla -neredeyse ayaklarımı sürüyerek- adamın peşinden gittim.
    Biraz yürüdük. Aramızda ki fark açılmıştı, zira ben daha yavaş yürüyordum. Sonra, adam birden bire durdu ve bana baktı. Sanki arkasından geleceğimden eminmiş gibi sırıttı. Ben aradaki farkı kapatıp, yanına yaklaşınca, '' Arkana son bir kez bak. '' dedi. Anlamamıştım. Neredeyse hiçbir şey..
  • Garip bir şekilde bütün geçmişim gözlerimin önünden geçti o geriye doğru baktığım anda. Hemen kafamı salladım ve kendime geldim etrafta neredeyse hiç bir şey olmadığını yeniden fark ettim...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi melih9797 -- 1 Mayıs 2014; 14:53:17 >
  • Bu anda bir şeyin daha farkına vardım. Bu yaşlı adamı ilk gördüğüm andan beri sanki bir şeyler olmuştu bana. Kendi kararlarımı veremez olmuştum. Ister istemez onun peşine takılmıştım. Ve yine o adamı gördüğümden beri etrafımdaki her şey bulanıklaşmştı. Sadece onun o anlam veremedigim sırıtması ve benim ,yine anlam veremedigim, düşüncelerim vardı. Bu adam da garip bir şeyler vardı hem de çok garip. Birden bu anlam veremedim düşüncelerim durgun bir suya taş fırlatılmışçasına dağıldı, dalgalandı. Bir şey beni düşüncelerimden uzaklaştırıyordu. Sanırım bir sesti bu evet evet bir ses. O anda birden tekrar etrafı görmeye, hissetmeye ve olan bitenin farkına varmaya başladım adam bana dönmüş bir seyler söylüyordu. "Efendim ? Anlayamadım ? Siz kimsiniz, neden gülümsüyorsunuz" diye sordum tekrar garip bir bicimde sırıttı ve..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ahmtayd -- 1 Mayıs 2014; 15:42:51 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • " ne yapıyorsun evlat ? Sakin ol " dedi ve yüzünde ki gülümseme bir kat daha artarak konuşmaya devam etti. " Yaşlı bir adama bu kadar soru sorulur mu ? " dedi. Sanki her kelimeden sonra memnuniyeti ve gülümsemesi artıyor gibiydi. Korkmaya başladım. Hatta koşarak uzaklaşmak istiyordum ama " o çelimsiz yaşlı adam ne yapabilirdi ki ? " sorusunu sordum kendi kendime ...
  • Yaşlı adam tekrar yürümeye başladı. O içimdeki kaçma arzusunu bir sey bastırıyordu.
    Sanki bir sey beni yönlendiriyordu. "Saçmalama"dedim kendi kendime. Ve kendimi tekrar adamı takip ederken buldum. Hic durmadan yürüyor, ben aradaki farkı kapatmak icin hızlandığimda o da hizlaniyordu. Biraz daha hızlandım o da hızlandı. Nasıl oluyordu da bu yaşlı adam yorulmuyordu. En az 10 dakikadir boyle anlamsız bir yürüyüş icerisindeydik. Artık neredeyse koşmaya başlamıştık. Ama birden icime bir his doğdu sanki doğru yone giriyormuşum gibi... Adam rastgele gitmiyordu. Gitmeye, ulaşmaya çalıştığı bir yer vardı sanki. Ve oraya beni götürmeye de kararliydi...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yaşlı adamda; bana tanıdık gelen bir şeyler vardı. Sanki onu benden başka gören kimse yoktu. Durup, geri dönmem için kendime telkinde bulunuyor ama hipnoz olmuş gibi arkasından yürümeye devam ediyordum. Zihnimi öylesine zorluyordum ki, sanki çevreyle tüm irtibatım kesilmişti. Acı bin fren sesiyle donakaldım. Az kalsın bir arabanın altında kalıyordum. Ama bir şey fark ettim. Yaşlı adam arkasını bile dönmemiş, sadece yürüyordu. İşte o an hatırladım. O adamı ilk görüşüm değildi. Daha önce de karşılaşmıştık. 20 yıl kadar önce........
  • Karşılaşmış olduğumuz o eski yıllar da bile bana hayatından kesitler anlatır yüzümü gülümsetirdi. Beni benliğimden alıp götürecek, hikayeleri vardı! Ve o hikayeleri her dinleyişim de aklımdan geçirmiş olduğum tüm her şey siliniyordu içimi, ferahlatacak düzeydeydi bu mavi gözlü adam. Bana hayatın aslında sevgiden ibaret olduğunu sevgisiz, her canlının içinin her geçen gün zifiri karanlığa dönüşebileceğini an be an artacağını öğretmişti. Ve bende o yıllardan o yaşlı adamın bana öğrettiklerini hayatımın her anında uygulayıp herkese sevgiyle yaklaşmıştım. Evet bu adamdı, bana o yaşlı adamdı bana sevgiyi aşılayan sevgiyi, öğreten.. Aradan 20 yıl geçmesine rağmen bana, hayatı sevdirebilecek nitelikteki anlattığı hikayeleri ile aklıma kazıdım onu o yaşlı adamı.. Unutmadım işte onu o mavi gözlü adamı ve bir gün karşılaşacağımızı hissediyordum ama o günün bugün olduğunu bilmiyordum..




  • Kafamı kaldırdığımda şoför koltuğunda ki adam hakaretler yağdırıyordu. Şimdi yaşlı adamı göremiyordum. Hızla ileriye doğru koşmaya başladım.Koşarken bir gözümle dükkanların içlerine bakıyordum diğer gözüm ise hala arkamdan söven otomobil şoföründeydi. Bu kadar kısa sürede ne oldu anlayamadım. Anlamsızca koşmaya devam ettim. O ak saçlı mavi gözlü adam yer yarıldı da içine girdi sanki...
  • kargalar beni izliyormuş gibi hisse kapıldım
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.