Şimdi Ara

Hey sen psikiyatrik ilaçlar zarar vermek için vardır diyen forum üyesi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
32
Cevap
1
Favori
2.267
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • ben de o ilaçlardan yana değilim ama bazı durumlarda sadece o ilaçlar hastayı iyileştirebilir şizofreni,okb vb.
    genelleme yapamazsın
    psikolog yanlısıyım ben de zaten psikoloji okuyorum
    ama psikoloğun elinin kolunun bağlandığı durumlar var

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Yapay Zekanın Yanıtı

    Psikiyatrik İlaçların Zararları Hakkındaki Yanlış Anlamalar

    Psikiyatrik ilaçlar, psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir ilaç sınıfıdır. Ancak bazıları, bu ilaçların zarar vermek için tasarlandığına inanmaktadır. Bu iddia, bilimsel kanıtlarla desteklenmemektedir.

    Psikiyatrik ilaçların, diğer tüm ilaçlar gibi, yan etkileri vardır. Ancak bu yan etkiler genellikle hafiftir ve tedavi faydalarına kıyasla daha az önemlidir. Örneğin, antidepresanlar bulantı, baş ağrısı ve uykusuzluğa neden olabilir, ancak bu yan etkiler genellikle zamanla azalır.

    Aripiprazolün Yan Etkileri

    Aripiprazol, şizofreni ve bipolar bozukluk tedavisinde kullanılan bir atipik antipsikotiktir. Bu ilacın en yaygın yan etkileri arasında baş ağrısı, mide bulantısı ve kilo alma sayılabilir. Ciddi yan etkiler nadirdir ancak kas spazmları, titreme ve nöbetleri içerebilir.

    Diğer tüm ilaçlar gibi, psikiyatrik ilaçlar da uygun şekilde kullanılmalıdır. Psikiyatristinizin talimatlarına dikkatle uymalı ve herhangi bir yan etki yaşarsanız derhal kendisine danışmalısınız.

    Psikiyatrik ilaçların zarar vermek için kullanıldığı iddiası, yanlış bilgiye dayanmaktadır. Bu ilaçlar, psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde etkili ve güvenlidirler. Yalnızca doktor tavsiyesi üzerine kullanılmalıdırlar ve yan etkiler konusunda dikkatli olunmalıdır.

    Yapay Zekanın Yanıtını Genişlet
  • Tamam.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lews Therin Telamon

    Tamam.

    Sen dün liselileri savunan liseli ergen değil misin
    bırakta bu konuda ünili abilerin konuşsun ve gerçek psikologlar .d

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • O kadar farmakologlar zaten boşuna çalışıyor senelerce bir ilaç piyasaya sürmek için, bizim çok akıllı ınsanlarımızda hiçbir şey bılmemesıne rağmen illa ki bir fikri oluyor.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • tamam.

    psikiyatrik ilaçlar daha kötü yapar.ve bir sürü yan etkisi vardır.iyi yapsa bile ama nasıl.potansiyel olarak daha kötü yapıyor bırakınca hastalık daha kötü oluyor.bize bilimsel kanıt getir ilaçla iyileşen.bende sana ilaçla iyleşmyen bilimsel kanıtlar getireyim.

    öncelikle amerikan psikiyatrisi kontrol mekanizmasıdır ilaçları zararlıdır.ben psikiyatri hastanesinde nasıl kötü davrandıklarını bilmiyor muyum?biliyorum.

    önceki yazdığım mesajı yazayım.

    kardeş psikiyatri hastasıysan veya hastalanma tehlikesi varsa bu yazdıklarımı iyi oku ve psikiyatrik ilaç içme.

    kardeş psikiyatrik ilaç zarar vermek için vardır.eğer sen o ilacı bırakırsan ilk başta zorlanırsın ama sonra bırakınca hayatın düzene girer.bilimsel koanıtlarımda var ama psikiyatrik ilaç verenlerin hiçbir kantıı yoktur.

    kardeş sosyal hayata karış ama sosyal medya ama reel sosyallik olsun ama psikiyatrik ilaç kesinlikle kullanma.kasların erir cinsel hayatın biter aklın zekan geriler başka organlara zararı var sanırsam.sanırsam şişmanlamaktan yada direk zarar verip karaciğer yağlanması yapmıştı bende.sıkıntı yapar.ilacın mutlu ettiği düşüncesi için sahte mutluluk yapar.ama sıkıntın çok daha fazladır.ben kullandım kullanıyorum ordan biliyorum.zorla ilaç veriyorlar.

    kardeş amerikan psikiyatrisine güvenme.sana zararlı ilaçları verir ve kötü davranırlarlar.hatta kanıtımda var amerikan psikiyatrisinin ve psikiyatrik ilaçların zararlı olduğuna.

    kardeş burdaki Amerikan psikiyatrisini öven ilacı savunan yaklaşımları boşver.sen bu işin içinden geçen beni dinle.
    Amerikan psikiyatrisi hastaları azarlamak için kurulmuş yalan bir tıp dalıdır.ne bu amerikan psikiyatrisiyle işin olsun nede ilaçları kullan.bende psikiyatrik ilaç kullanıyorum ama mecburiyetten.bu daha önce yazdıklarımıda oku.

    arkadaşlar ben obsesif kompülsif sorunu olan bir hastayım.bu yüzden 5 yıldan fazla ilaç kullandım.başka bir forumda ilaçların zararıyla ilgili olarak yazdığım yazayım.obsesif kompülsif bozukluk.ama bu yüzden psikiyatriste gitme.psikiyatri sahte bilimdir bilimselliği yoktur ilkeldir.bir süre sonra psikiyatride sana köle gibi davranırlar.ilaçlarıda çok zararlıdır.cinsel sorunlarda tut kansere kadar her çeşit hastalığa sebep oluyor.fiziksel olarak hiçbir aktivite spor yapamazsın.zihinsel olarak yorgunluk ve zeka geriliği yapıyor.sıkıntı yaratıyor.iş hayatın vb akıl gerektiren hayatın biter.kitap bile okuyamazsın ders bile çalışmazsın psikiyatrik ilaç alırsan.mesela beni zorla hastaneye yatırmışlardı orda kitap okuyordum hiçbirşey aklıma girmiyordu.hastalığıda daha iyi etmiyor çok daha kötü ediyor.ben kendim ilaç alırken obsesyonlarım daha fazlaydı.psikiyatrik ilacı bırakınca azaldı.psikiyatrik ilacı alınca tekrar arttı.o yüzden ilaç alma kendi kendine atlatırsın ama ilaç alırsan ömür boyu kalıcı olur hastalık.zaten şimdiki kurumsal psikiyatri denen sahte bilimi abd başkanı freuda kurdurtmuş diye biliyorum.ben ilacı bıraktığım halde kötü etkisini hala hissediyorum.ilacı alma kendi başına iyileşirsin geçmiş olsun.ayrıca çeşitli psikiyatristlerin veya hastaların veya konu hakkında bilgisi olanların yazılarını paylaşayım.

    psikiyatrik ilaç içmeyin kısacası.sonra zararını siz görürsünüz.şöyle birşey var.sanırsam psikiyatrik ilaçlar sıkıntı yarattığı gibi psikiyatrik ilaçların iyi geldiği algısını oluşturmak için sahte bir mutluluk duygusu yapıyor.ama psikiyatrik ilacın sıkıntı yarattığı bir gerçek.

    Psikiyatra Gidip İlaç Alan Bu Kitabı OkusunEleştirel psikiyatr Moncrieff, psikiyatrik ilaçların, giderek yaygınlaşan antidepresanların yararını sorguladığı "İlaçla Tedavi Efsanesi"nde, uzun süreli psikiyatrik ilaç tedavisinin zararlarıyla ilgili bizi uyarıyor.İstanbul - BİA Haber Merkezi 13 Mart 2010, Cumartesi Britanyalı psikiyatr, Eleştirel Psikiyatri Ağı'nın eşbaşkanı Joanna Moncrieff, bizi giderek yaygınlaşan psikiyatrik ilaçlarla ilgili uyarıyor: Bu ilaçların gerçekten yararlı olduğu konusunda yeterli kanıt bulunmadığını, tersine ilaç şirketleri ve psikiyatrların ortaklaşa bir efsane yarattığını ortaya koyuyor. Metis yayınlarından çıkan "İlaçla Tedavi Efsanesi - Psikiyatrik İlaç Kullanımına Eleştirel Bir Bakış" kitabında Moncrieff, birçok psikiyatrik ilacın, plasebo, yani kişinin ilaç olduğu düşündüğü "kandırmaca ilaç"lardan daha yararlı olmadığını gösteriyor. Sıradan sıkıntılardan en ciddi travmalara kadar her yerde antidpresan Psikiyatrik ilaçların kişinin sorunlarıyla yüzleşmesini engelleyip onu uyuşturarak belirtilerini durdurduğuna dikkat çeken Moncrieff şunları söylüyor: "Satış kampanyaları özellikle Batı ülkelerinde yaşayanların büyük çoğunluğunu günlük yaşamın sıradan sıkıntıları için bile antidepresan almaya ikna etmiş durumda. Ayrılıklardan iş hayatındaki zorluklara, cinsel tacizden en travmatik deneyimlere kadar her şey beyin kimyası sorunlarına dönüştürülmüştür. "Kendi hayat hikayeleri ve kişisel özellikleriyle tek tek bireyler, basit biyokimyasal mekanizmalara indirgenmiş ve bu sayede insan deneyiminin ve ıstırabının gerçekliği inkar edilmiştir." Moncrieff, sorunlarımızı ilaçla çözebileceğimiz mesajının çocuklara kadar uzandığına da dikkat çekiyor ve çocukların giderek "pazarın" daha büyük bir kısmını oluşturduğunu söylüyor. Ancak bu efsanenin yaratıcısı yalnızca ilaç şirketleri değil, Moncrieff'e göre. Moncrieff şirketlerin ilaçları tarihsel olarak nasıl pazarladıklarını ortaya koymasını yanı sıra, tıp ve hekimlik alanında daha fazla alan, "uygun yer" isteyen psikiyatri kurumunun da sorumluluğunu ifşa ediyor. İlaç merkezli, dürüst yaklaşım Moncrieff, bu "hasta merkezli" yaklaşım yerine ilaç merkezli yaklaşımı öneriyor. "Bu yaklaşım psikiyatrik ilaçların mütevazı ve geçici faydalarını nesnel olarak değerlendirir ve zararlı etkilerini açıkça ortaya koyar. Sözde bilimsel yanıltmacalara başvurmadan, ilaçların iyi gelip gelmediği kararını kendilerine bırakır. Tıbbi terimlerle maskelenen gerçeği, psikiyatrik ilaçların mucizevi şifalar değil, normal beyin faaliyetlerini bozan psikoaktif maddeler olduğunu kabul eder. Ve nihayet zorla verilen ilaçların bir tür kimyasal tahakküm olduğunu göstererek psikiyatrik rahatsızlıklara daha dürüst ve insancıl bir müdahaleyi teşvik eder." Moncrieff bir röportajında bu efsaneyle ilgili şunları dile getiriyor: "Bu ilaçlarla insanları uyuşturuyoruz. Bu belirtileri baskılayabilir, ama ters etkileri de oluşur. İlaçlıyken yavaşlarsınız, duygusal duyarlılığınız düşer. Psikiyatrlar bu konuda daha dürüst olmalı; ama toplum ve politikacılar da dürüst olmalı. İnsanları tedavi ediyormuş, iyileştiriyormuş gibi davranıyoruz, çünkü bu insanları denetim altında tutmakla ilgili bizi rahat ettiriyor. Bazen gerçekten ruh sağlığı söz konusu olduğunda insanları denetim altında tutmaya ihtiyaç vardır, ama en azından ne yaptığımızla ilgili dürüst olmalıyız. İlaç şirketleri bizim dürüst olmayışımız üzerinden para kazanıyor." (TK) İlaçla Tedavi Efsanesi - Psikiyatrik İlaç Kullanımına Eleştirel Bir BakışJoanna MoncrieffÇev: Tevfik AlıcıMetis Yayınları, Şubat 2010, 340sf.

    http://www.bianet.org/b...c-alan-bu-kitabi-okusun

    Psikiyatrik İlaçlar İyileşmeyi Engelliyor

    Robert Whitaker

    Çeviren: Üstün Öngel

    Sekiz dalda Oskar'a aday olan “Akıl Oyunları” (A Beautiful Mind) adlı film, her yüz Amerikan vatandaşından birini derinden etkileyen "şizofreniden", insanların kurtulabileceğine ve kurtulduğuna haklı olarak dikkat çekti. Ne yazık ki, film, John Nash'in "iyileşme" süreci hakkında gerçekle alakası olmayan bir bilgiyi karşımıza çıkarıyor –Nash'in "ilaç tedavisiyle" "şizofreniyi" yendiğini uyduruyor– ve hepimizin dikkatle üzerinde durması gereken şu soruyu karşımıza çıkarıyor: "Şizofreniyi" iyileştirmede kullandığımız ilaçlar uzun vadede "şizofreniden" kurtulmamızı mı sağlıyor yoksa bu ilaçlar "iyileşmeyi" engelliyor mu?

    Filmde Nash, Nobel ödülünü almadan hemen önce yaptığı konuşmasında “yeni tür ilaçları” aldığından bahseder. Ulusal Akıl Sağlığı Kurumu (NIHM, National Institute of Mental Health), filmin yönetmeni Ron Howard’ı, Nash’in iyileşmesinde ilacın "hayati katkısını" göstermesinden dolayı över. Sylvia Nasar tarafından kaleme alınan Nash’in biyografisinde, ki filmin senaryosu bu biyografiye dayanıyor (ama ciddi değişikliklere uğratılarak), bu dahi matematikçinin 1970'de anti-psikotik ilaçları almayı kestiği ve yirmi yılda yavaş yavaş "iyileştiği" vurgusu yapılmaktadır. Nash’in Matematik bilimi dünyasına geri dönmesini sağlayan bu uzun hassas dönemde "ilaç almayı reddetmesinin şans olduğunu" belirten Nasar, ilaçların sağlığa zararlı etkilerinin "bu dönüşü imkansız kılabileceği" sonucuna varır.

    Nash’in durumu tipiktir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), "şizofreni hastalığından" uzun dönemde kurtulma oranlarının, ABD ve diğer “gelişmiş” ülkelerde, "hastaların" çok azının anti-psikotik ilaçlar kullandığı Hindistan ve Nijerya gibi yoksul ülkelere kıyasla çok daha kötü olduğunu bulmuştur. Amerikalılar defalarca doğrulanan bu gerçekten habersizdir. “Gelişmemiş” ülkelerde, "hastalığın" teşhisinden sonraki beş yıl içinde, "hastaların" üçte ikisine yakını oldukça toparlanmaktadır. "Hastaların" %40'ı ise tamamen iyileşmektedir. Oysa ABD'de ve diğer gelişmiş ülkelerde, "hastaların" çoğu kronik "hasta" olarak hayatlarını sürdürmektedir. “Gelişmiş” ve “gelişmemiş” ülkeler arasında tespit edilen farklılıklar o kadar yüksektir ki, Dünya Sağlık Örgütü, gelişmiş bir ülkede yaşıyor olma durumunun, bir "hastanın" tamamen iyileşmesini engelleyici bir gösterge olduğu sonucuna varmıştır.

    İlaç Efsanesi

    Dahası var. Bayan Psikolog Courtenay Harding, Vermont Eyalet Hastanesi'nden 1950'lerin sonunda taburcu edilen kronik "şizofreni hastalarının" üçte birinin tamamen "iyileştiğini" 1987’de bildirmiştir. "Tamamen iyileşen" bu gruptaki insanların paylaştıkları ortak nokta şudur: Hepsi de anti-psikotik ilaç kullanmaktan vazgeçmiştir. Bayan Harding, "şizofren hastaların" hayatları boyunca ilaç almaları gerektiğinin bir “safsata” olduğu sonucuna varmıştır.

    Harvard Tıp Fakültesi araştırmacıları 1994 yılında, ABD'li "şizofreni hastalarının" durumunun son yirmi yılda, eskiye nazaran daha da kötüleştiğini bulmuşlardır. Araştırmacılar, bugünkü hastaların durumunun, hastaların saatlerce banyo küvetine yatırılmasıyla tedavi edilmelerini amaçlayan yüz yıl önceki durumdan, daha iyi olmadığı sonucuna varmışlardır. 1998 yılında Pensilvanya Üniversitesi'nde araştırmacılar, kullanılagelen anti-psikotik ilaçların beynin bir bölgesinin büyümesine neden olduğu ve bu büyümenin durumu daha da kötüleştiren belirtilerle ilişkili olduğu sonucuna varmışlardır.

    Çok boyutlu ve kapsamlı ilgi ve yardım başarı sağlıyor

    Bütün bu sonuçlar, birkaç Avrupalı doktoru, ilaç dışı alternatifleri araştırmaya itmiştir. Finlandiya’da doktorlar, yeni tanı konan "şizofreni hastalarına" çok boyutlu ve kapsamlı bir yardım programı uyguluyorlar: psiko-sosyal danışmanlık, sosyal destek hizmetleri ve anti-psikotik ilaçların titiz kullanımını kapsamaktadır. Bazı "hastalar" düşük dozda ilaçlar kullanarak, bazıları da ilaç kullanmadan ilerleme kaydetmektedirler. Aldıkları sonuçlar ise harika: "Hastaların" çoğunluğu, çok uzun süre psikotik belirtilerden arınmış bir şekilde ve işlerine tutunarak yaşamaktadırlar.

    John Nash’ın "iyileşmesi" etkileyici bir hikâyedir. Film, Nash'in iyileşmesinde anti-psikotik ilaçların olumlu etkisi olduğu uydurmasıyla bize haksızlık etmektedir.

    Hikâyesi hiç değilse, anti-psikotik ilaçların uzun dönemde etkili olup olmadığını, açık ve dürüst bir yaklaşımla yeniden değerlendirmemize ilham vermelidir. Böyle bir değerlendirme, psikolojik yardım anlayışımızda reform yapmamız için bir adım oluşturabilir. Her şey bir yana, WHO’nun çalışmalarından reformun hayati bir gereklilik olduğu anlaşılmıştır. Belki bu adımlardan sonra, bu ülkedeki (ABD) "şizofreni hastalarının" "iyileşme" oranlarının Hindistan ve Nijerya gibi yoksul ülkelerdeki hastaların "iyileşme" oranlarına yaklaşacağını ümit edebiliriz.



    USA Today Gazetesinin 4 Mart 2002 tarihli yayınında Sayfa 13A'da Robert Whitaker imzalı yazı.

    Robert Whitaker, “Amerika’da Delilik: Kötü Bilim, Kötü İlaç ve Akıl Hastasına Sürekli Kötü Muamele” kitabının yazarıdır.



    Çevirenin notu:

    “A Beautiful Mind” (Akıl Oyunları) isimli Oscar’a sekiz ayrı dalda aday olan film beraberinde Amerikan medyasında geniş yankı bulan umulmadık bir konuda tartışma başlattı. Filmin konusu, 1994 yılında Oyun Teorisinde kullanılan “Nash Denklemleri” ile Ekonomi Bilimine yaptığı katkılardan dolayı Nobel Ekonomi ödülü alan deha matematikçi John Forbes Nash’ın dramatik hayatı. John F. Nash’ın hayatının otuz yıla yakın bölümünü şizofreni tanısıyla geçirmiş olması filmin senaryosunu etkilemiş, hatta gerçeklikten uzak bir şekilde etkilemiş. Filmin bir sahnesinde Nobel ödülünü almadan hemen önce yaptığı konuşmada “yeni tür ilaçların” hastalığını iyileştirdiğini belirtmesinin kendi biyografisi ile tamamen ters düşmesi Amerikan medyasında tartışmaları başlattı. Yukarıdaki yazı bu tartışmanın bir yansımasıdır.
    http://www.ustunongel.c...dex.php?ll=detay&src=71

    depresyonların tedavisinde kullanılan ilaçlardan özellikle seçici serotonin geri alım engelleyicisi (ssri) grubundan ilaçların özellikle birkaçı, homisid (başkasını öldürme), suisid (kendini öldürme) hatta her iki davranışa birden yol açabilir. 2- psikiyatrik ilaçlar, beyinde kalıcı hasara, kansere neden oluyor. 3- psikiyatrik ilaçlar, beyin biyokimyasını etkileyerek, daha doğrudan deyişle değiştirerek psikiyatrik bozuklukları tedavi ediyor. mesela yukarıda anılan ssri ilaçlar, beyindeki serotonin adlı biyoamin'in akışını hızlandırıcı etkiye sahiptir. başka ilaçlar da dikkate alınırsa, psikiyatrik ilaçlar, dopamin, noradrenalin üzerinden beyinde biyokimyasal değişmelere yol açarak sonuca ulaşıyor. halbuki söz konusu ruhsal bozuklukların, beyindeki biyokimyasal değişmeler sonucu ortaya çıktığı konusunda kesin kanıt yok. 4- psikiyatrik ilaçlar, alışkanlık yapan ve tabii uyuşturucu olan alkol, hatta esrar gibi etki ediyor. psikiyatrik yakınmaları olan kişiler, bugünün legal ilaçlarını kullandıklarında iyileşme belirtileri gösterseler bile, ilacı bıraktıklarında, belirtiler geri geliyor. başka ifadeyle, bu ilaçların etkisi geçici, sadece kullanıldığı sürede ve anılan uyuşturuculardan çok farklı değil.

    kaynak: katılımcı sözlüklerden biriydi ekşi sözlük olması lazım.

    psikiyatrik ilaçlarla ilgili yazı dizisi:http://ekonomi.milliyet.../psiki...54/default.htm

    özetle amerikan psikiyatrisi kontrol mekanizmasıdır ilaçları zararlıdır.ben psikiyatri hastanesinde nasıl kötü davrandıklarını bilmiyor muyum?biliyorum.

    ve sadece benim kullandığım psikiyatrik ilaçların yan etkileri.

    4. Olası yan etkiler nelerdir?
    Tüm ilaçlar gibi, ARİPA®’nın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
    Aşağıdakilerden biri olursa ARİPA®’yı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
    • Alerjik reaksiyonlar (ağız, dil, yüz ve boğazın şişmesi, kaşıntı, döküntü)
    • Kalp krizi
    • İntihar düşüncesi
    • İntihar girişimi ve intihar
    • Ketoasidoz (kan ve idrarda keton bulunması) veya koma
    • Nöbet
    • Ateş, kas sertliği, hızlı nefes alma, terleme, azalmış bilinç ve kan basıncında ve kalp atımında ani değişikliklerin bir arada görülmesi
    • Yüksek kan basıncı
    • Vücudun herhangi bir yerindeki kan pıhtısının bir kan damarını tıkaması (venlerdeki kan pıhtıları -özellikle ayaklarda şişme, ağrı ve kırmızılık semptomlarını içeren ayaklardaki pıhtılar-damarlar vasıtasıyla akciğere ulaşarak, gögüs ağrısına ve nefes almada zorluğa neden olabilir.)
    • Gırtlak çevresindeki kasların spazmı
    • Zatüree riski ile birliktelik gösterebilen, kazaen yiyeceklerin solukla içeri alınması
    Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin ARİPA® karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
    Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.
    Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
    • Göğüs ağrısı
    • Olağan dışı kalp atımı
    • Yüksek kan şekeri
    • Şeker hastalığının (diyabetin) oluşması ya da kötüleşmesi
    • Pankreas iltihabı
    • Karaciğer iltihabı
    • El, bilek ya da bileklerin şişmesi
    • İdrar yapmada zorluk
    • Uzamış ya da ağrılı ereksiyon (sertleşme)
    • Vücut ısısının kontrolünde zorluk ya da fazla ısınma
    • Gözlerin ak bölümünün ve cildin sararması
    • Anormal karaciğer test değerleri
    • Bazı kan hücre sevi yerlerinde değişiklikler
    • Konuşma bozukluğu
    • Deri döküntüsü ve ışığa duyarlılık
    Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.
    Ciddi yan etkiler çok seyrek görülür.
    Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz doktorunuza söyleyiniz:
    • Kontrol edilemeyen tik ya da seğirme hareketleri
    • Baş ağrısı
    • Halsizlik, yorgunluk
    • Bulantı, Kusma
    • Hazımsızlık
    • Kabızlık
    • Tükürük artışı
    • Sersemlik
    • Uyku zorluğu ya da uyku hali
    • Huzursuzluk
    • Titreme
    • Bulanık görme
    • Oturur ya da yatar pozisyondan kalkarlarken baş dönmesi hissetme ya da hızlı kalp atımı
    • Ruhsal çökkünlük hali
    • Karın ve mide rahatsızlığı
    • İshal
    • Olağandışı saç dökülmesi ve incelmesi
    • Aşın terleme
    • Sertlik ya da kramplar
    • Kas ağrısı
    • İstem dışı idrar kaçırma
    • Kanda düşük sodyum seviyesi
    • Kilo artışı ya da azalması
    • Anoreksi
    • Sinirlilik, ajitasyon
    • Endişeli hissetme
    • Bayılma
    • Yutma zorluğu
    Bunlar ARİPA®’nın hafif yan etkilerdir.
    Bunaması olan yaşlı hastalarda aripiprazol kullanımı esnasında daha fazla ölümcül vaka bildirilmiştir. Ek olarak, felç ya da mini-felç vakaları da bildirilmiştir.
    13-17 yaşları arasındaki ergenlerde tip ve sıklık olarak yetişkinlerdekine benzer yan etkiler görülmüştür. Uyku hali, kontrol edilemeyen tik ve seğirme hareketleri ise çok yaygın (10 hastanın Tinden fazla) olarak görülmüş ve ağız kuruluğu, iştahta artış, özellikle oturur ya da yatar pozisyondan sonra ayağa kalkınca hissedilen baş dönmesi yaygın oranda görülmüştür.
    Majör depresif episodların tedavisinde bir antidepresanla birlikte ARİPA* alırken aşağıdaki yan etkiler bildirilmiştir;
    Yaygın : Kilo alımı, huzursuzluk, uyku hali, sersemlik, dikkat bozukluğu, kontrol edilemeyen tik ya da seğirme hareketleri, nefes almada zorluk, bulanık görme, kabızlık, hazımsızlık, yorgunluk, sinirli hissetme ve uyuma zorluğu Yaygın olmayan: Hızlı ya da düzensiz kalp atışları (palpitasyonlar).
    Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

    Tüm ilaçlar gibi SOLIAN’ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
    Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır:
    Yaygın: 10 hastamn birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
    Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir. Seyrek: 1000 hastanın birinden az, fakat 10000 hastanın birinden fazla görülebilir.
    Çok seyrek: 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
    Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
    Aşağıdakilerden biri olursa, SOLIAN’ı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
    - Vücut ısısının aşırı yükselmesi, terleme, kas sertliği, kalp atışında hızlanma, hızlı nefes alıp verme ile birlikte zihinde karışıklık, uyuklama, baş dönmesi, şuur kaybı gelişirse (ölümle sonuçlanabilen bir komplikasyon olan nöroleptik malign sendrom)
    - Kalp krizi veya ani ölüm riski ile sonuçlanabilen kalp ritim bozukluklan, hızlı kalp atımı (QT aralığında uzama)
    - Özellikle bacaklannızdaki toplardamarlarda, kan damarlan aracılığıyla akciğere taşınarak göğüs ağrısı ve nefes almada zorluğa yol açabilen kan pıhtılan oluşursa (bacaklarda şişme, ağn ve kızanklık gibi belirtilerin ortaya çıkması) (venöz tromboembolizm)
    - Alerji sonucu yüz ve boğazda şişme ile birlikte, döküntü, yutma veya nefes alma güçlüğü gelişirse
    - Sizde nöbetler ortaya çıkarsa
    Bunlann hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.
    Diğer yan etkiler Çok yaygm:
    - Yerinde duramama, titreme, kaslarda kasılma veya spazm, hareketlerde yavaşlama, aşın tükürük salgılama gibi istemsiz hareketler (ekstrapiramidal semptomlar). Bu belirtiler normal dozlarda hafiftir.
    Yaygm:
    - Boyun ve göz kaslarında kontrol edilemeyen kasılmalar (akut distoni)
    - Uyku hali
    - Uykusuzluk, endişe, huzursuzluk, cinsel doyum bozukluğu gibi ruhsal durum bozukluklan
    - Memede ağrı, memeden süt gelmesi, adet kanamalarının kesilmesi, erkekte meme büyümesi ve penisin sertleşme bozukluğu gibi hormonlara bağlı hastalıklar
    - Kilo artışı
    - Tansiyon düşmesi
    - Kabızlık, bulantı, kusma, ağız kuruluğu gibi mide barsak hastalıklan Yaygın olmayan:
    - Kan şekerinin yükselmesi (hiperglisemi).
    - Dil veya yüzde kontrol edilemeyen ritmik hareketler (tardif diskinezi)
    - Kızanklık, kaşıntı, kurdeşen gibi belirtileri olan alerjik reaksiyonlar
    - Başlıca transaminazlarda olmak üzere, karaciğer enzimlerinde artış (laboratuar sonuçlannda anormallikler)
    - Kalp atım sayısının azalması (bradikardi)
    Bilinmiyor:
    - Açıklanamayan enfeksiyonlar ve ateş (bu belirtiler beyaz kan hücrelerinin sayısının azalmasının bir göstergesi olabilir)
    - Doğumu takiben bebeğinizde anormal kas hareketleri, huzursuzluk, kaslarda aşın gerginlik, kaslann gerginliğini yitirmesi, titreme, uykulu olma hali, solunum güçlüğü veya beslenme bozukluğu (ilaç kesilme sendromu)
    Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.


    Tüm ilaçlar gibi, AKINETON®’un içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
    Yan etkilerin değerlendirilmesi, aşağıdaki sıklık verilerine dayanmaktadır.
    - Çok yaygın: Tedavi edilen 10 kişide l’den daha fazla
    - Yaygın: Tedavi edilen 100 kişide l’den daha fazla ve 10 kişide l’den az
    - Yaygın olmayan: Tedavi edilen 1000 kişide l’den daha fazla ve 100 kişide l’den az
    - Seyrek: Tedavi edilen 10.000 kişide l’den daha fazla ve 1000 kişide l’den az
    - Çok seyrek: İzole vakalar dahil olmak üzere tedavi edilen 10.000 kişide 1 veya daha az
    Yaygın: Beyinsel fonksiyon bozukluğu olan hastalarda merkezi sinir sistemi uyarılması görülür ve dozun azaltılmasını gerektirebilir.
    Yaygın olmayan: Hafıza bozukluğu ortaya çıkabilir.
    Seyrek: Deliryum (huzursuzluk- taşkınlık, hezeyan gibi belirti gösteren ani geçici bilinç bozukluğu), halüsinasyon (varsam, hayal görme), asabiyet, baş ağrısı ve uykusuzluk, ilk REM uykusunun (bir uyku evresi) görülmesine kadar geçen süre olan REM latansında artış ve bir uyku evresi olan REM uyku yüzdesinde azalma ile karakterize REM uykusunda azalma ve bu etkiye karşı tolerans gelişmesi ortaya çıkabilir. Tükürük bezlerinin şişmesi, kabızlık, mide bulantısı, mide bozuklukları ve terleme azlığı oluşabilir.
    Çok seyrek: Kalp atımının yavaşlaması, ağız kuruluğu oluşabilir. İdrar yapmada zorluk olabilir.
    Bilinmiyor: Ciltte kızarıklığı içeren aşırı duyarlılık görülebilir.Yorgunluk, baş dönmesi ve uyuşukluk, özellikle yüksek dozlarda huzursuzluk, kaygı, endişe, neşe, güven, güçlülük gibi duyguların aşırı şekilde bulunması, zihin karışıklığı durumları, istemli hareketlerde bozukluk, ataksi (hareket kontrolünde zorluğa bağlı yürüme bozukluğu), kas seğirmesi ve konuşma bozukluğu görülebilir.
    Göz merceğinin farklı uzaklıklara uyumunda (akomodasyon) bozukluklar, göz bebeklerinde genişleme, ışıktan ya da aydınlıktan aşırı derecede rahatsız olma acı duyma durumu oluşabilir. Göz içi basıncının artmasına neden olan dar açılı glokom meydana gelebilir. Bu nedenle göz içi basıncı doktor tarafından düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir.
    Kalp atımının hızlanması görülebilir. Prostat büyümesi olanlarda idrara çıkma güçlükleri ortaya çıkabilir. Bu durumda doktorunuz dozu azaltabilir.
    Aşırı duyarlılık reaksiyonları ve tekil olgularda alerjik deri döküntüsü görülebilir.
    Uzun süre kullanıldığında, öforiye (neşe, güven, güçlülük gibi duyguların aşırı şekilde bulunması) yol açan etkisi nedeniyle bağımlılık ve kötüye kullanım gelişme riski vardır.
    Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

    vay be gerçekten çok azmış. toplamda 3 ilaç ha.




  • efsi E kullanıcısına yanıt
    Kardeşim o yan etkiler 100de1 1000de1 ve 10.000de bir görülenler olarak ayrılıyor.dünyada herkesin genetiği bir olmsdıgı için yan etkiler görülebilir ama sen ilacın etkisi yok dıyemessın.
    Mesela Yazdığın akınetonun yaygın yan etkjlerı bile kullanan yuzde90kısıde gorulmuyor



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi El Jimador -- 6 Kasım 2015; 11:10:47 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: R3DROS3V3RTIGO


    quote:

    Orijinalden alıntı: Lews Therin Telamon

    Tamam.

    Sen dün liselileri savunan liseli ergen değil misin
    bırakta bu konuda ünili abilerin konuşsun ve gerçek psikologlar .d


    Tıp fakültesi kimlik kartını atayım mı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • El Jimador kullanıcısına yanıt
    yan etkiside çok bunların zeka seviyesini mi düşürüyor akıl hastalığınıda kötü yapıyor baş ağrısı mı yapıyor cinselliği mi zevksiz yapıyor mideni bulandırıp yemek mi yedirmiyor okuduğunumu anlamıyorsun kaslarını mı zayıflatıyor şişman mı yapıyor hepsi bende var.ayrıca bende bu ilaç yüzünden şeker hastalığı çıkacak gibime geliyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi efsi -- 6 Kasım 2015; 14:09:40 >
  • Sen kimsin kardesim boyle bir yorum yapmak icin eczaci veya doktor olmak lazim oyle psikolojik rahatsizliklar var ki ilac kullanmak onlarin hayatlarini kurtariyor sen psikolojik hastaliklari sadece depresyon mu saniyorsun?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lews Therin Telamon


    quote:

    Orijinalden alıntı: R3DROS3V3RTIGO


    quote:

    Orijinalden alıntı: Lews Therin Telamon

    Tamam.

    Sen dün liselileri savunan liseli ergen değil misin
    bırakta bu konuda ünili abilerin konuşsun ve gerçek psikologlar .d


    Tıp fakültesi kimlik kartını atayım mı?

    O zaman neden liseli ergenleri savundun sonuçta gözümle gördüğüm şeyleri buraya anlattım değil mi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: R3DROS3V3RTIGO

    ben de o ilaçlardan yana değilim ama bazı durumlarda sadece o ilaçlar hastayı iyileştirebilir şizofreni,okb vb.
    genelleme yapamazsın
    psikolog yanlısıyım ben de zaten psikoloji okuyorum
    ama psikoloğun elinin kolunun bağlandığı durumlar var

    Yalan

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: R3DROS3V3RTIGO


    quote:

    Orijinalden alıntı: Lews Therin Telamon


    quote:

    Orijinalden alıntı: R3DROS3V3RTIGO


    quote:

    Orijinalden alıntı: Lews Therin Telamon

    Tamam.

    Sen dün liselileri savunan liseli ergen değil misin
    bırakta bu konuda ünili abilerin konuşsun ve gerçek psikologlar .d


    Tıp fakültesi kimlik kartını atayım mı?

    O zaman neden liseli ergenleri savundun sonuçta gözümle gördüğüm şeyleri buraya anlattım değil mi?

    Nerde savunmuşum ne demişim?

    Nesil tartışmasıysa haksız olduğunuzu düşünüyorum. Sorsan baban da senin neslini beğenmez.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Siz psikologlar kendi işlerine baksa artık? Nasıl radyolog teknikerleri radyoloji uzmanlarına müdahale etmiyorsa siz de psikiyatristlere müdahale etmeyin. Yorum yapmayın. Ruh hastalıklarının çoğu beyindeki kimyasal bozukluklarla ve hücresel bozukluklarla ilgili. Mesela Alzheimer mitokondrilerdeki nükleer genomun hasar görmesi ve sonuç olarak oksidatif fosforilasyondaki verim kaybı sebebiyle ortaya çıktığı kanıtlandı. İlaçlar olmazsa olmaz. Aldığınız sözel derslerin etkisiyle bu hastaları konuşarak tedavi edebileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AppleFans -- 6 Kasım 2015; 11:19:09 >
  • Bilirkişi misin?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SuperPunch

    Sen kimsin kardesim boyle bir yorum yapmak icin eczaci veya doktor olmak lazim oyle psikolojik rahatsizliklar var ki ilac kullanmak onlarin hayatlarini kurtariyor sen psikolojik hastaliklari sadece depresyon mu saniyorsun?

    Ben mi?
    konuyu tam okuduğuna emin misin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yan etkisi olmayan ilaç mı var hiç ilaç kullanma o zaman Ciddi ciddi yan etkilerini koymuş yahu en basitinden bi theraflu nun minosetin bile yan etki kısmında neler yazıyor nasıl bir mantık bu? Hayatımda bu kadar cahilce bir mesaj görmedim. Bende oldu bunlar sen kullanma diyor millete ne değişik insanlar var.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: R3DROS3V3RTIGO


    quote:

    Orijinalden alıntı: SuperPunch

    Sen kimsin kardesim boyle bir yorum yapmak icin eczaci veya doktor olmak lazim oyle psikolojik rahatsizliklar var ki ilac kullanmak onlarin hayatlarini kurtariyor sen psikolojik hastaliklari sadece depresyon mu saniyorsun?

    Ben mi?
    konuyu tam okuduğuna emin misin

    Sen degil ilaclarin gereksiz oldugunu idda eden her kimse o...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam o yan etkiler ne. Birakin hasta olsun daha iyi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • biz gördüğümüzü değil bilim insaların kanıtların atıyoruz.üstte yazıya bak.bir kısmı en azından kişisel gözlem değil tamamen uzman görüşüdür. ayrıca psikiyatri dediğiniz kapitalizmin insnaları kontrol aracıdır sadece.

    http://www.tavsiyeediyorum.com/makale_9725.htm
  • Eldarion kullanıcısına yanıt
    sistem ve ilaçlar hakkında araştırma yapmış hatta bu durumu yaşamış bir insanım.akıl hastanesinde de kaldım ve insana nazi toplama kampında gibi davranıyorlar.
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.