Hikayenin Devamını Getirenilir misiniz Geceden yola çıktık.ayaz vardı.Gün biraz yükselince gecenin soğuğu yerine ıssı bir sıcak kırları kapladı.Yaylının eskimiş,deri kaplı tentesi kızdıkça banda ağırlık basmaya başladı.Uyukluyorum.Arabacım,uzun boylu , yirmi yaşlarında kadar ,yanık yüzlü,eğri başlı bir oğlan.O da uyukluyacak gibi duruyor.Sinekler bıraksa belki atlar bile uyuyacaklar.Dört yanımız dümdüz bir ova ;bir ufacık tepecik bile yok.Ovanın yüzünde sanli kızgın alevler uçuşuyor.Gün ilerledikçe,uzakta duran dağlar akçıl bir sesle buğulandı.Ara sıra gözlerimi açıp bakıyorum,dağlar hep o dağlar;ova hep o ova.Sanki yerimizden hiç kımıldamamışız. Arabacıya; “Sür bakalım şu senin atları,gidelim.”Diyorum. Dizginleri tartıyor,kamçısı ile gönülsüzce vuruyor.Atlar hiç aldırmıyorlar.Bende yeniden uyuklamaya koyuluyorum.En sonunda arabanın içine uzandın.Uyumuşum ....