Horizon Zero Dawn Remastered - inceleme: Tekrar oynamaya değer mi?

Horizon Zero Dawn 2017 yılında çıkmış ve PlayStation'ın sürpriz yapan oyunlarından biriydi diyebiliriz. Duyurulduğunda kimse bugün olduğu kadar büyük marka olacağını düşünmemiş olsa da özellikle ikinci oyun ile birlikte PlayStation'ın en tepedeki markalarından birisi olmaya başardı. İlk oyun ise açıkçası benim ikinci oyundan daha çok sevdiğimden, evreniyle ilgimi çeken ama bazı oynanış problemleri sebebiyle zirvenin bir iki aşama altına yazdığım bir oyun oldu. Tabii ben dahil birçok oyuncunun hemfikir olduğu bir detay vardı; o da hem ilk hem de ikinci oyunun grafiksel anlamda çok iyi durması. İşte bu yüzden Remaster sürüm duyurulduğunda birçok insan tepki gösterdi. Peki oyun bu yeni sürümde ne gibi yenilikler sunuyor, gelin birlikte bakalım.

Grafiksel geliştirmelere bakalım ilk bakışta ki burayı anlatması çok kolay. İkinci oyunun yani Horizon Forbidden West'in muazzam bir görsel kaliteye sahip olduğunu biliyoruz. Açıkçası benim için yeni neslin en iyi duran oyunlarından birisi. Bu remastered sürüm de tam olarak ikinci oyun gibi duruyor. Yani öyle basit bir görsel yenilik yok, 2017 yılında çıkan oyun artık 2024 yılında çıkmış yeni nesil bir oyun gibi duruyor. Manzaralar, mekan tasarımları ve genel atmosfer zaten çok iyiydi ancak bu yeni nesil görsellikle birlikte artık çok daha güzel duruyor. Tabii görsel anlamda tek yenilik burada değil karakter suratları ve animasyonları da ciddi anlamda geliştirilmiş. Oyunun diyalog kısmındaki görüntüler motion capture ile elde edilmiş ve bu yüzden karakterlerinden dudak hareketlerinden mimiklerine kadar her şey çok daha gerçekçi. Tabii sadece çok fazla iletişimde kaldığımız karakterler için bu yapılmış ancak çok umursamadığımız NPC'ler ile ufak iletişime girince farkı net bir şekilde görebiliyorsunuz. O tarafta motion capture'dan ziyade daha çok düz bir geliştirme mevcut.

Son olarak burada bir de eklenen çözünürlük ve performans ayarlarından bahsedebiliriz.  Oyunda dinamik çözünürlük ile birlikte 30-40-60 FPS oynayabilirken, kalite modu için 4K seçeneği de eklenmiş. Oynadığım süre boyunca zaten beklemiyordum ama PlayStation 5 sürümünde herhangi bir performans sorunu veya genel hata ile karşılaşmadım.

Gelelim bir diğer geliştirme olan ve benim en çok beğendiğim kısım olan DualSense desteğine. Bildiğiniz gibi önceki oyun PlayStation 4 oyunuydu ve DualSense bulunmadığı için klasik kontrolcü desteği vardı. Ancak bu sürüm ile birlikte artık DualSense'in tüm özelliklerini kmullanarak oyunu oynayabilirsiniz. Yeni neslin bana göre şu an için en büyük getirisi DualSense oldu ve oyun da bunu Horizon Forbidden West kadar iyi kullanıyor. 

Gelelim en büyük eksisine. İlk oyun tamamen uzaktan savaş üzerine yani ok-yay üzerine kurulu bir oyun. Bu da özellikle oyunun yarısından sonra çok fazla tekrara düştüğünü hissettiriyor ki bence düşmanların bu kadar yakın saldırı hevesi varken bizim bu kadar uzaktan saldırı delisi olmamız oyunun bütün havasını kırıyor. İlk oyunda en çok rahatsız eden detay bu olmuştu. Remastered sürümde de açıkçası bu durumu düzeltir ve ilk oyunu, ikinci oyun gibi daha dengeli bir oynanışa çevirmelerini beklemiştim. Ancak maalesef oynanışın en önemli noktalarını olduğu gibi bırakmışlar. Siz ilk oyunu oynadıysanız oynanış anlamında hiçbir şey fark etmeyeceğini söyleyebilirim kısaca. Bu da zaten bizi nihai soruya getiriyor. Tekrar oynamaya gerek var mı?

Eğer oyunu daha önce oynadıysanız ve bu sürüm aklınızı çeliyorsa çok da çelmesine gerek yok. Bana göre tekrar oynayacak kadar yenilik mevcut değil. Zaten iyi gözüken bir oyun şimdi çok daha iyi gözüküyor. Yakın zamanda satın aldınız ve bir türlü başlayamadıysanız veya tam oyuna dalamadıysanız uygun bir ücretle remastered sürüme yükseltebilir ve o şekilde tekrar oynayabilirsiniz, tekrar şans vermek için güzel bir sürüm. Daha öncesinde hiç oynamadıysanız da bu güncelleme ile birlikte kesinlikle denemeniz gereken oyunlardan birisi diyebilirim. Görsel anlamda muazzam bir seviyede ki bu oyundan sonra da hemen yeni oyuna bakarsınız. Sizin için güzel bir serüven olur.