|
İkonik uzay teleskobu James Webb, bütçe kesintileri ile karşı karşıya
-
-
Keşif olması için keşfedilecek yere gidilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Buna sadece gözlemlemek denir.
-
Uzaktan yönetirken nasıl senede 120 milyon dolar harcıyorlar gerçekten çok merak ettim.
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
Bu sorunun en etkili olabilecek çözüm mercii bence ABD Başkanı Trump'ın bizzat kendisi.
Trump öyle bir karakter ki, bu bütçe kesintisi sorununu çözmeye de yeltenebilir; zerre umursamayabilir de. Gene de NASA'da yetkili yönetici kimselerin yerinde olsaydım Trump'a bir mektup yazıp şansımı denerdim. Mektupta JWST'yi ve kozmolojiyi dönüştüren araştırma programını övüp önemini anlatıp biraz da pohpohlanmaktan hoşlanan Trump'ın kendisine yıkama yağlama yaparlarsa Trump'ın JWST'nin bütçe kesintisi sorununa kayıtsız kalması zorlaşır. En azından sorundan haberdar olup ilgi gösterme şansı artar.
-
Operasyonel-idari, ekipman alım, bakım, personel, varsa eğer borçlanma maliyetleri?
JWST çok karmaşık ve hassas bir cihaz. Optimal verimlilikte çalışabilmesi için arkasında görece büyük bir sermaye ve insan kaynağının durması gerekir.
-
Açıkçası bu kadar katı bir ayrım her zaman sağlıklı olmayabilir. Keşfin kritik, olmazsa olmaz fazlarından birisi "gözlem" zaten "orada bulunmaktan" ziyade. Uzay sondaları uzayın derinliklerini keşfederken sonuçta orada değiliz. Ama yolladıkları veriler, bu veriler sayesinde olguların veya fenomenlerin tespit edilmesi, teorilerin test edilmesi veya oluşturulması sayesinde keşfetmiş, esasında çıplak gözle göremediklerimizi bile somut veriler sayesinde somut bir zeminde modellemiş oluyoruz. "Görmek", "gözlemlemek" veya "keşif" kavramlarının kendi içerisinde çok nüansı ve boyutu var.
Örnek olarak Sagittarius A*'ı görmüyorsun ama orada olduğunu yaptığı ışık oyunları, yığılım-akresyon diskinden saçılan spesifik radyasyonlardan ve çevresinde dönen S2 gibi yıldızlardan anlıyorsun. Yani aslında "görüyorsun".
European Southern Observatory (ESO)youtubeThis zoom video sequence starts with a broad view of the Milky Way. We then dive into the dusty central region to take a much closer look. There lurks a 4-million solar mass black hole, surrounded by a swarm of stars orbiting rapidly. We first see the stars in motion, thanks to 26 years of data from ESO's telescopes. We then see an even closer view of one of the stars, known as S2, passing very close to the black hole in May 2018. The final part shows a simulation of the motions of the stars. More information and download options: http://www.eso.org/public/videos/eso1825c/ Credit: ESO/GRAVITY Collaborationhttps://www.youtube.com/watch?si=MOCWuzumtu6SWqjB&v=Da_Wc_G9ms4&feature=youtu.be
-
Bende evimin penceresinde yıldızları görüyorum.Lakin onu görmem demek keşfettim olmasa gerek.
Keşif deyince benim aklıma elde fotoğraflar dışında bir argümanlar olmalıdır.
Sadece gözlem ile bu işler teoriden öteye gidemez.Zaten uzay bilimi ispatlardan ziyade teorilerden oluşan bir bilim değilmidir.
Buna örnek Plüton gezegen olup olmadığı tartışılıyor.
-
Ama işte yıldızları zaten bir kere evinin penceresinden gözlemleyerek - ontolojik anlamda kökenlerinin ne olduğu spekülasyonundan bağımsız "varlıklar-varoluşlar" olarak - keşfetmişsin. Referans çerçevene veya sistemine göre onlar hakkındaki bilgi düzeyin işin detayı veya daha üst aşaması. Bu illa bilimsel olmak zorunda da değil ama bilim çok kabaca empirik bulguya dayalı hipotetik modelleme ve bu modellemeleri kontrol edip kendi aralarında ve bunların veri işleme biçimleri dahil olmak üzere bunları değerlendirme ve geliştirme faaliyeti olarak en sağlıklı metodolojiler bütünü. Bilimdeki bu karmaşık detaylar barındıran yaklaşım ve faaliyet tarzı bazen hipotetik realizm denilerek, bazen bilimsel metodoloji denilerek, bazen de araştırma metodolojisi adıyla özetleniyor. Felsefi kökenler (kuramcılık, natüralizm, empirizm vs) aşağı yukarı aynı kalsa da, bunların detayları sahadan sahaya, daldan dala değişebiliyor. Bazı kavramlarsa müşterek ve hepsi tarafından paylaşılıyor.
Teori bilimin en yüksek mertebesi. İspatlanmış veya destekli hipotezler, yasalar, ilkeler, prensipler, genel geçer kabuller, konsensüsler, araştırma çerçeveleri, fikirleri, araştırılmayı ve test edilmeyi bekleyen hipotezler hemen hepsi genel teori başlığı altında toplanıyor. İşte kuantum teorileri, özel ve genel izafiyet teorileri, evrim teorisi gibi gibi.
Plüton mevzusu daha çok bir taksonomi yani sınıflandırma mevzusu, tam bir keşif meselesi değil. Zaten keşfettiğin ve uzun zamandır varlığından haberdar olup o an bir dereceye kadar bilgi sahibi olduğun bir şeyi tanımlamaya çalıştığın kendi sınıflandırma kabullerine veya tasarımına göre nasıl sınıflandıracağın üzerine. Esasında neleri gezegen saymalıyız, neleri saymamalıyız, cüce gezegen gibi ayrı bir sınıfın tanımlanmasına ihtiyaç var mı tartışmasının uzantısı - ve sonunda yeni kabullerin bilim camiasında kabul görüp yerleşmesi hakkında.
Plüton bu çerçevede resmi astronomik taksonomide artık gezegen sayılmıyor. Eris gibi Plüton muadilleri bulunduğu ve diğer gezegenlerden farklı özelliklerle - misal aşırı eliptik yörüngeyle ve Güneş Sistemi'ndeki uyduların uydumuz Ay da dahil pek çoğundan daha küçük kütleyle - karakterize olduğu için cüce gezegen addediliyor.
Evet, uzay bilimleri fizik veya kimya kadar sağlam veya keskin bir hassasiyet zemininde oturmaz. Ayrıca tıpkı sıkıya sıkıya ilişik olduğu fizik gibi bilimsel faaliyetin dışına taşabilen "kuramsal" veya "hipotetik" başlıkları altında pek çok spekülasyon da barındırır. Ama uzay bilimleri de deneysel fizikten çok da aşağı kalmayan ve zaten astrofizik, kozmogoni ve kozmoloji başlıkları altında fizikle buluşan hatırı sayılır bir keskinlik ve hassasiyete sahiptir. Uzay bilimleri de oldukça katı prensiplerle değerlendirilen ispatlar gerektirir ve birçok varsayımını zaten ispatlamıştır. İspatlamadığı veya kısmen işaret eder biçimde kısmen ispatladığı birçok mevzu da var. Bunlar da işte bilimin araştırma rotasını, bilinmeyenleri ya da az bilinenleri keşfetme, görme, öğrenme vs aslında adına ne derseniz deyin ilerleme veya gelişme rotasını oluşturuyor.
Onun için yaptığınız ayrımları sağlıklı ve kendi içinde tutarlı bulmadım. Yıldızların yakınına gitmenizin onları Dünya koşullarında uzaktan gözle görmeniz veya buradan fotoğrafını çekmenizden bilim felsefesi anlamında marjinal-kategorik bir farkı yok. Elbette bu bilgi düzeyi veya bakış açısı ya da perspektif olarak ciddi farklar meydana getirebilir ve biliminizin seviyesini mevcut modelleri güncellemenizi veya reddetmenizi gerektirecek kadar yükseltebilir (Galileo'nun ilkel teleskobuyla Satürn'ün halklarını halka değil de küreler şeklinde görmesinden ve öyle zannetmesinden yüzyıllar içerisinde Hubble Uzay Teleskobu ve JWST'nin defalarca kat daha yüksek çözünürlük ve sinyal yakalama seviyelerine gelmemizde olduğu gibi). Ama özünde zemin empirik yani deneysel-deneyimsel-gözlem bazlı kalır.
Yani Satürn'ün halklarını görmeyi perspektifini etkileyen koşullar uyarınca beceremeyen Galileo da, Hubble ve JWST da modern bilimin temelini oluşturan aynı felsefe veya yaklaşımın uzantıları. Hepsi daha fazlasını "görmeye", daha fazlasını "keşfetmeye", hepimizin faydalanabileceği bilimsel bakış/modelleme uğruna veri zeminleri yakalamaya çalışıyor.
Galileo'nun teleskobuyla Jüpiter'in en büyük uydularını ilk defa görmeyi - yani diğer bir deyişle keşfetmeyi - başarması kendisi o uydulara gitmedi diye keşif olmayacak da kendisiyle aynı isimdeki Galileo uzay sondasının asırlar sonra Jüpiter ve aynı uydularına gidip - daha fazla bilgi için - incelemesi mi ilk defa o uyduları bulma anlamında keşif olacak? Yapmayın lütfen. Mantığınız inanılmaz derecede çürük görünüyor.
-
Değerli vaktinizi ayırıp ayrıntılı bir cevap vermişsiniz.
Uzay hakkında bence daha yolun enbaşındayız.
Teknolojinin gelişimi ile teorilerden arındırılmış ispatlanmış gelişmeler zaman içerisinde inşallah bizim ömrümüz dahilinde olmaz ise bunu
görecek ve belkide yaşayacak insanlar olacağı bir gerçek diye düşünüyorum.
-
Bence de muhtemelen halen uzay keşfinde yolun çok başlarındayız.
Teoriden arınma demek orada artık bilimin kalmaması demek. 😄 Herhangi bir bilgi bütünü teori olmaktan çıkarsa bilimin dışına çıkar. O bilgi sistemi bir dogmaya dönüşür. Teori ayrıca geçerliliği zaten ispatlanmış bir bilgi yapısı.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X