Şimdi Ara

İmamın Ordusu (Bir ileri demokrasi örneği!) (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
262
Cevap
3
Favori
10.392
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Jandarma hariç, diğer ordumuz, Nato ordusu değil mi? Nato ordusu 1950 de sağcı ve dinci iktidarlarca yapılmadı mı?

    Bu ordu, bağlı olduüu Natonun haricinde, kendi başına hareket edebilir mi?

    Envâr-ül Aşıkîn
    Yazıcıoğlu Ahmed Bican
    Tam metin
    Çile yayınları
    Basım: 1977
    3. pargraf

    Takdim ve Takriz (Ön söz)
    Yazan
    Mehmed Şevket Eygi

    "Allah'a sonsuz hamd ü senalar olsun ki, 30 - 35 SENEDEN beri DİN hayatını YENİDEN canlandırmak gayesiyle şâyân-ı tebcil bir EĞİTİM ve NEŞRİYAT faaliyetini başlatmış bulunuyoruz. Temennimiz odur ki, bugünkü HÜRRİYET ve SERBESTİ âzami şekilde değerlendirilerek elinizde gördüğünüz gibi klâsik DİN kitapları geniş halk istifadelerine arz olunsun." deniyor!

    1977 den, 30 - 35 yıl öncesine giderseniz, 1942 veya 1947 yılını bulursunuz .Bu da size Demokrat Partinin kuruluş aşamasını gösterir. 1950 de DP iktidar olur ve abd ve nato dinciliği, ırkçılığı ülkemizde körüklenir. Bu iktidar ile BOP politikası oluşmuş değildir.

    Anadoluda daha önce böyle bir dincilik yoktur. Ama uğraşı çoktur! Solcuyum diyen yazarlardan da birşeyler öğreneceğiz diyorsanız, avucunuzu yalarsınız!

    1960 dan beri batıya insan gücümüzü veriyoruz! Orhun kitabelerini hatırlayın! "50 yıl boyunca gücünü Türk milleti Çine vermiş ve perişan olmuş! 60 yıldır da şimdi batıya verdik. Perişan olma vakti gelmedi m?

    Batılılar hangi ülkeye girip de, demokrasi geldiğini gören var mı?

    Abd ve ab 60 yıldır ülkemizde değil mi? Yediğimiz, içtiğimiz, gezdiğimiz ve kullandığımız araçlar onlara ait değil mi? Patronlarımız herhangi birşey üretmek istiyorlar mı? Hayır! Batılılardan bir'e al, 10'a sat. Lüks hayat yaşamıyorlar mı? Devlet onlardan vergi alıyor mu? Hayır. Ama bizlerden satın aldığımız her üründen yüklüce vergi alıyor.

    Ergenekon, ergenokon destanından mı geliyor, yoksa bu Ergenokon batılıların ergenokunu mu oluyor?

    Dinci kardeşlerim!

    Ünvârü'l Âşıkin
    (Aşıkların nurları)
    1. sayfa

    "O Allah Kİ, BÜTÜN GÜZELLİKLERİ İLE BİLİNMESİNİ dilediği için mahlûkatı yarattı ve onlara engüzel TECELLYÂT ile TECELLİ ederek KENDİSİNİ BİLİP TANIMA imkânlarını bahşetti".

    Put peres ben miyim, yoksa sizler misiniz? Var olduğunuzu ve Allah'a ibadet ettiğinizi söyliyorsunuz! Sizi Allah mı yaratıyor, yoksa yaratıcı kendini mi yaratıyor? Ana karnında bir tek spermden/Al kan hücresinden olmadınız mı? O Al kan hücresi, ben bir Türkü yaratacağım diyor mu? Hayır! İnternet ismi kullanmazdan önce, sadece erdim. Ana karnında ikende erdim! Tanrı/Al kan hücresi ya erkeği yaratıyor, ya da dişiyi! Ona benlik veren isimdir/addır! Sizler kişiler/fertler değilsiniz. Tanrının/al kanın tecellisisiniz! Tanrı/al kanda, kendi tecellisinden/kendisinden/kendisine ibadet istiyemez!




  • nasıl bir hükümettir ki bu basılmamış bir kitaptan bile korksun.
    nasıl bir savcıdır ki bu bi kitabının basımını durdursun..

    korktukları kitapta adı gecen ''imam''mı yoksa ''ordusu'' mu !

    sayın başkanın meydanlarda bas bas bagırdıgı demokrasi bu olsa gerek.referandumdan aylar gecmesine ragmen kenan evren ve cevik bir paşa hakkında herhangi bir iddaname hazırlanmadı..

    bunları gectim bir şizorfren edasıyla çete kurmak ve terör örgütü adı altında yazarları ve ordu mensuplarını cezaevlerine tıkıldı.

    türkiyenin gelecegini silivri'de yatmaktadır.gün gelecek meclisten kalkacak onlarca otobüsün icindekileri yüce divana hesap verecekler...
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • 2. Abdülhamit istipdat(baskı) dönemi vardır tarihte 30 yıl sürmüştür.
    Bugün de bunun bir benzeri durum yaşıyoruz, tarihte de aynı böyle yazacak.
    Bu 30 yıllık dönemde kimse ilerde cumhuriyet ile yönetilecek türkiye devletinin kurulacağını akıl edemezdi.büyük adamlar uzun süren kötü dönemlerin sonunda bir tepki olarak ortaya çıkar.
  • suan piyasada cemaate dogru/yanlış atıp tutan kitaplar var,
    aşagıda üni. yıllarımda okudugum bir kitap örnegi verdim
    yasaklanan kitabın görünen ve bazı kesimler tarafından savunulan yüzünün aynısı ama rengi farklı

    olay sadece cemaat yapılanması ile ilgiliyse; bu kitapta yargıdan istihbarata,siyasilerden akademik personele her alanı
    ele geçirdiklerini,kontrol ettiklerini idda edecek kadar cemaat aleytarı yazı var

    kitapta başbakan,bakan,savcı,gazeteci,rektör,istihbaratcı,iş adamı,millet vekili yüzlerce isim,idda ve rapor var

    kitabın yasaklanma sebebi sadece cemaat aleyhtarı iddalardan ibaretse iddaların kralı bunda neden bu yasaklı degil?
    tek kitap yazılmışta yasaklanıp gerçekler gizleniyor gibi gösterilmeye çalışılıp iyice dibe vurmuş fanatik taraftar elde tutulmayamı çalışılıyor acaba
     İmamın Ordusu (Bir ileri demokrasi örneği!)


    ek:cemaate mensup(cemaat sempatizanı) kişilerin çeşitli kademelerde çalıştıgını bilmeyen kimse yok,idda ne olursa olsun sadece cemaatle ilgiliyse kitabın yasaklanması sonderece yanlış



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kazuya58 -- 27 Mart 2011; 16:29:55 >




  • Bahsettiğiniz kitapla ilgili olarak, belki de ilginizi çekecek bir durum var. Kitap yasaklanmadı, haklısınız ama daha önemli bir ayrıntı söz konusu; Kitabın yazarı olan Necip Hablemitoğlu, evinin önünde uğradığı suikast sonucu 18 Aralık 2002 tarihinde hayatını kaybetmiştir.

    Kim yaptı, ya da hangi amaçla yaptı bilmiyorum ama sanırım kitabı toplatmaktan daha etkili bir yöntem uygulanmış.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kazuya58

    suan piyasada cemaate dogru/yanlış atıp tutan kitaplar var,
    aşagıda üni. yıllarımda okudugum bir kitap örnegi verdim
    yasaklanan kitabın görünen ve bazı kesimler tarafından savunulan yüzünün aynısı ama rengi farklı

    olay sadece cemaat yapılanması ile ilgiliyse; bu kitapta yargıdan istihbarata,siyasilerden akademik personele her alanı
    ele geçirdiklerini,kontrol ettiklerini idda edecek kadar cemaat aleytarı yazı var

    kitapta başbakan,bakan,savcı,gazeteci,rektör,istihbaratcı,iş adamı,millet vekili yüzlerce isim,idda ve rapor var

    kitabın yasaklanma sebebi sadece cemaat aleyhtarı iddalardan ibaretse iddaların kralı bunda neden bu yasaklı degil?
    tek kitap yazılmışta yasaklanıp gerçekler gizleniyor gibi gösterilmeye çalışılıp iyice dibe vurmuş fanatik taraftar elde tutulmayamı çalışılıyor acaba
     İmamın Ordusu (Bir ileri demokrasi örneği!)


    ek:cemaate mensup(cemaat sempatizanı) kişilerin çeşitli kademelerde çalıştıgını bilmeyen kimse yok,idda ne olursa olsun sadece cemaatle ilgiliyse kitabın yasaklanması sonderece yanlış


    ben bu kitabı okudum ama değiştirildigini düşünüyorum.
    sonra ki baskılarıyla oynanmış mıdır sizce ?




  • birde şu açıdan bakın
    başlıktaki kitap toplatılmasaydı sizce bukadar reklamı yapılmış olurmuydu?
    bukadar tartışılırmıydı?
    bukadar cemaate tepki verilirmiydi?
    bu başlık açılırmıydı?
    yargı mudalalesi olmadan normal seyri ile kitap basılıp satılsa enfazla kaç kişiye ulaşırdı?
    kaç kişiyi etkilerdi?
    yüzbinlerce hatta milyonlarca kişi kitabı hiç okumadan "imamın bir ordusu var"ki toplatıldı ya inanmış olurmuydu? (kitabın onlarca yılda bile asla ulaşamayacagı bir satış sayısı )

    veya sizin toplanmaktan daha etkili olmuş söyleminize sadece yazarı cezalandırmak yerine biraz daha geniş bakalım

    cinayete kurban gitmeseydi kitapları bukadar okunmuş olurmuydu?
    herhangi bir yazar,siyasetçi veya sanatçı öldürülmesi sadece o şahsa zarar verir ama fikirleri,eserleri güçlenir daha geniş alanlara yayılır
    (kendi adıma, cinayet yüzünden ilgimi çekmiş bir kişi ve bundan hariç 2 kitabını daha okudum)

    ek:
    @oktayd bende 1. basım var (şubat 2003) sonraki basımlar varmı veya ne haldeler bilmiyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kazuya58 -- 27 Mart 2011; 17:01:38 >




  • Beni üzen konulardan biri, insanların ölümlerinin bile (eğer farklı görüşteyse) mantığa uydurulmaya çalışılması.

    Uğur Mumcu, Necip Hablemitoğlu, Ahmet Taner Kışlalı sizin mantığınıza göre, asıl savundukları düşünce tarafından öldürülmüş ve bu sayede ünlenmişler demek ki.

    Peki ya ABD'deki büyük eğitimcinin vatan haini ilan edilmesi, ardından bu suçtan beraat etmesi ve yine de ülkeye dönmemesi hiç mi rasyonel bir düşünce yaratmıyor kafanızda?

    Ya da, illa ki rasyonellik arıyorsak, müslüman kardeşlerimizi bir gemide öldürüp ardından hiçbir silah ihalesi iptal edilmeyen İsrail'e hükümetin ne kadar düşman olduğunu hiç sorguladınız mı? İşin ilginç yanı, o gemide öldürülen siviller, benden daha fazla iktidara yakın insanlardı.

    Rasyonellik ya da bir olayda mutlaka haklı çıkmaya çalışmak gerçekten zorlayıcı bir durumdur. Adam senelerce ağlayıp "Beni de hapse attılar. Düşünce özgürlüğünü ben getireceğim" diyerek oy topladı. Referandum yapıp "Demokrasi getireceğiz" ve "İhtilali yapanları yargılayacağız" söylemleri ve naraları eşliğinde, kendilerine fanatizm boyutunda bağlı insanlardan oy topladılar. Referandum öncesi burada bile durmadan bu söylemleri alıntılayanların hiçbirinden bu konularda ses çıkmıyor şimdi. Ama her yeni olayda haklı olma çabası devam ediyor. İnsan hata yapar ve yaptığı hatayı gördükçe, bunu düzelttikçe gelişir. Her hatayı doğruya çevirme çabası, olaylara sadece kendi açısından bakması sadece yerinde saymasına neden olur.

    Bilmeyenler için söylüyorum; Burada yine dezenformasyon başladı ve yanlış, yanıltıcı bilgiler oluştu. Şu anda hapisteki insanların büyük bir kısmı (askerleri saymıyorum) zaten ihtilallerden zarar görmüş, askeri cuntaya muhalif olan insanlardır. İhtilaller zamanında yargılananlar yine bu insanlardır. Bu insanları yargılayanlar askeri yetkililerdir. Bu insanlarla aynı görüşte yer alan birçok insan işkence gördü ve öldürüldü. Bunların muhalifi olan sağ kanatta ise buna yakın durum sadece milliyetçilik akımını görüş olarak benimseyenlere oldu. Bugün edebiyat yapan ve askerin kendilerine zarar verdiğini söyleyen, Kemalizm'in müslümanları sevmediğini söyleyen basit ve gerçekten uzak düşünce sahipleri, bu ülkenin yönetimi 60 yıldır şu anki iktidarın seleflerinin elinde şekillendi. Eğitim sistemini bu insanlar belirledi. Ekonomik sistemimizi bu insanlar belirledi. Sadece namaz kılarken gazetelerde fotoğrafları çıktığı için halk bu insanları kendilerinden sandı. Oysa ki, bu insanların (şimdi ki de dahil) hiçbiri kendisini ve çevresini zenginleştirmek için memleketi satmaktan geri kalmadı. Bugün her bebek binlerce dolar borçla doğuyorsa, bunun nedeni ne dış mihraklar, ne de bizi yönetenlerdir. Bunun nedeni, biat kültürü ile bağlanmayı alışkanlık ettiğimiz, iktidara laf edilince kendi babasına laf edilmişçesine duygusallaşan ve o insanların hatalarını kapatmak için "yiyor ama iş de yapıyor" kültürüne sahip olan bizim milletimizdir. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde "yiyor ama iş de yapıyor" cümlesi kurulmaz, çünkü bu cümle mantığa aykırıdır. Aklı başında hiçbir insan bu cümleyi kurmaz; bunu kurduğu takdirde, rüşveti, yolsuzluğu, dolandırıcılığı ne kadar içselleştirdiğini, kendisi olsa neler yapabileceğini anlatır.

    Ben yine açıldım, yoksa birazdan bilgisayarıma el konulacak. Gerekçe ise "İleride bu bilgisayarla yazabileceklerim" kanıt olarak gösterilecektir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    Beni üzen konulardan biri, insanların ölümlerinin bile (eğer farklı görüşteyse) mantığa uydurulmaya çalışılması.

    Uğur Mumcu, Necip Hablemitoğlu, Ahmet Taner Kışlalı sizin mantığınıza göre, asıl savundukları düşünce tarafından öldürülmüş ve bu sayede ünlenmişler demek ki.

    Peki ya ABD'deki büyük eğitimcinin vatan haini ilan edilmesi, ardından bu suçtan beraat etmesi ve yine de ülkeye dönmemesi hiç mi rasyonel bir düşünce yaratmıyor kafanızda?

    Ya da, illa ki rasyonellik arıyorsak, müslüman kardeşlerimizi bir gemide öldürüp ardından hiçbir silah ihalesi iptal edilmeyen İsrail'e hükümetin ne kadar düşman olduğunu hiç sorguladınız mı? İşin ilginç yanı, o gemide öldürülen siviller, benden daha fazla iktidara yakın insanlardı.

    Rasyonellik ya da bir olayda mutlaka haklı çıkmaya çalışmak gerçekten zorlayıcı bir durumdur. Adam senelerce ağlayıp "Beni de hapse attılar. Düşünce özgürlüğünü ben getireceğim" diyerek oy topladı. Referandum yapıp "Demokrasi getireceğiz" ve "İhtilali yapanları yargılayacağız" söylemleri ve naraları eşliğinde, kendilerine fanatizm boyutunda bağlı insanlardan oy topladılar. Referandum öncesi burada bile durmadan bu söylemleri alıntılayanların hiçbirinden bu konularda ses çıkmıyor şimdi. Ama her yeni olayda haklı olma çabası devam ediyor. İnsan hata yapar ve yaptığı hatayı gördükçe, bunu düzelttikçe gelişir. Her hatayı doğruya çevirme çabası, olaylara sadece kendi açısından bakması sadece yerinde saymasına neden olur.

    Bilmeyenler için söylüyorum; Burada yine dezenformasyon başladı ve yanlış, yanıltıcı bilgiler oluştu. Şu anda hapisteki insanların büyük bir kısmı (askerleri saymıyorum) zaten ihtilallerden zarar görmüş, askeri cuntaya muhalif olan insanlardır. İhtilaller zamanında yargılananlar yine bu insanlardır. Bu insanları yargılayanlar askeri yetkililerdir. Bu insanlarla aynı görüşte yer alan birçok insan işkence gördü ve öldürüldü. Bunların muhalifi olan sağ kanatta ise buna yakın durum sadece milliyetçilik akımını görüş olarak benimseyenlere oldu. Bugün edebiyat yapan ve askerin kendilerine zarar verdiğini söyleyen, Kemalizm'in müslümanları sevmediğini söyleyen basit ve gerçekten uzak düşünce sahipleri, bu ülkenin yönetimi 60 yıldır şu anki iktidarın seleflerinin elinde şekillendi. Eğitim sistemini bu insanlar belirledi. Ekonomik sistemimizi bu insanlar belirledi. Sadece namaz kılarken gazetelerde fotoğrafları çıktığı için halk bu insanları kendilerinden sandı. Oysa ki, bu insanların (şimdi ki de dahil) hiçbiri kendisini ve çevresini zenginleştirmek için memleketi satmaktan geri kalmadı. Bugün her bebek binlerce dolar borçla doğuyorsa, bunun nedeni ne dış mihraklar, ne de bizi yönetenlerdir. Bunun nedeni, biat kültürü ile bağlanmayı alışkanlık ettiğimiz, iktidara laf edilince kendi babasına laf edilmişçesine duygusallaşan ve o insanların hatalarını kapatmak için "yiyor ama iş de yapıyor" kültürüne sahip olan bizim milletimizdir. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde "yiyor ama iş de yapıyor" cümlesi kurulmaz, çünkü bu cümle mantığa aykırıdır. Aklı başında hiçbir insan bu cümleyi kurmaz; bunu kurduğu takdirde, rüşveti, yolsuzluğu, dolandırıcılığı ne kadar içselleştirdiğini, kendisi olsa neler yapabileceğini anlatır.

    Ben yine açıldım, yoksa birazdan bilgisayarıma el konulacak. Gerekçe ise "İleride bu bilgisayarla yazabileceklerim" kanıt olarak gösterilecektir.



    klavyene saglık hocam.
    döktürmüşsün yine tebrikler...




  • Mevlana, Mesnevisinde, İmamın ordusuna ne diyor, dersiniz.

    Mesnevi
    Mevlana
    Çeviri: Veled İzbudak
    Devlet Kitapları
    2. cilt, sayfa: 21, 2. paragraf

    "Yüzbinlerce 'LAHAVLE' okuyan Şeytan'a bak; ey Âdem (Adam/er kişi, okuyan!), İBLİS'i gör, bak, nasıl yılanda gizlenmiş1"

    "Lahavle", Türkçesi: Ya sabır! Namaz sonrası ve istedikleri zaman "Lahavle/ya sabır diye tesbih çekerler müslümanlar! Altı ciltlik kitapta tek bir cümlesi yoktur Mevlana Hazretlerinin ama onlar yinede Şebi Aruz Töreni yaparlar!

    Ne Mutlu Türküm diyene!

    "Türküm demekle de Türk olunmaz!"
    M. Kemal Atatürk, bu sözünü söylemiştir ama, arkasından da "Türk dünyayı aydınlatan güneştir. Türk BUDUR. demiştir! İşte, dünya insanlarını güneş gibi aydınlatan çıkarsa, bilinki o Türktür. Bizler ne mutlu Türküm! diyenlerdeniz sadece. Türk olmak kolay değildir!

    Evrimin kanun olduğunu dünya milletlerine öğretecek biri çıkarsa, işte o bilin ki Türktür.
    Örneğin
    Yazıcıoğlu Ahmed Bican, Envar-ül Aşıkin kitabında, 1. sayfada:
    "O Allah ki, BÜTÜN GİZLİLİKLERİ ile bilinmesini dilediği için mahlukatı yaratrtı ve onlara en güzel TECELLİYAT ile TECELLİ ederek kendisini bilip tanıma imkanlarını bahşetti."

    Yaratan kendi tecellisini, kainatta tecelli etti/yarattı ama onlar ise ırklı ve dinci oldular! Bu kitabı da, M. Şevket Eygi, Ön sözünde:
    başlamış bulunuyor

    "Allah'a sonsuz hamd ü senalar olsun ki, 30 - 35 seneden (kitabın basım tarihi: 1977, 1942 -1847) beri DİN HAYATINI yeniden canlandırmak geyesiyle şâyân-ı TEBCİL bir EĞİTİM ve neşriyat faaliyeti başlamış bulunuyor."

    Dikkat ederseniz, Tecelli/tanrı görüntüleri, var olan tek ama görüntüleri sonsuz olmuyor mu? Bu Evrim değil mi? Dna ve genler bir kan hücresinin içinde değil mi? Rahme düşen spermin içinde kan hücresi yok mu? Geçmişin tüm genetiği ve bilgisi o kan hücresinde değil mi? Her birimiz o kan hücresinin tecellisi değil miyiz?

    İbrahim Hakkı Erzurumlu Hazretlerinin, Marifetnamesini hiç merak edip okumadınız mı? Kitap'ın konusu: ANATOMİ İLMİ (İlmi Teşrih) ilmi, DİN ilmi olur mu? Anatomi ilmi, din ilmi olursa, Tıp okuyanlar da, din ilmini okumuş olurlar! Şunu da bilin ki, Tıp okuyanlar da aslında dini eğitim alıyorlar. Anatomi ilmi almıyorlar!




  • @webbie
    ekleme yapayımda yanlış anlaşılmasın :)

    her ülkede cinayete kurban giden dava adamları var,kimisi adi cinayete kimisi kendi taraftarları tarafından kimiside rakip dava tarafından öldürülmüştür
    bu şu demek degildir "Uğur Mumcu ve benzerleri bizim ülkemizde kendi dava arkadaşları tarafından öldürülmüştür..."
    kendisini bilerek öldürttürdü yada dava arkadaşları öldürdü,cemaat öldürttürdü yada yazmak istedigi alman istihbaratı ile ilgili kitap yüzünden almanlar tarafından öldürüldü demiyorum

    dedigim şey şu;
    "mevcut konu çerçevesinde" yazarın öldürülmesi veya imamın ordusu kitabının x sebebinden ötürü yasaklanması sadece davayı güçlendirmiştir

    veya sizin "namaz kılarken çekilen fotografı..." diye çok güzel bir örneginiz var
    bu örnekleri genelde "şuna bakın irticaya" başlıgı altında namaz kılınmasına karşı olan medya organlarında görüyoruz
    bu gibi haberlerle namazı seven insanları o kişiye yaklaştırırken buna karşı olanları o kesimden uzaklaştırıyorlar
    veya diger taraf içki içen birisini manşetten verip "bakın şu laiklige" gibi mesajla yine taraf toplayıp karşı tarafı az daha uzaga iteliyorlar
    bunu yapanlar aptal degilse tam manasıyla "danışıklı dögüş" bu...

    sonuç itibariyle
    kim ne amaçla kimler tarafından yasaklanmış veya öldürülmüş olursa olsun bu sadece öldürülen/yasaklanan kişinin amacına hizmet eder
    bu yüzden fikirler çatışıyorsa bunu yasaklar ve cinayetler boyutuna taşımak insani ve mantiki açıdan yanlıştır(milli güvenlikle ilgili durumları istisna tuttugumuzu ekleyeyim )

    fazla açılmayalım :)




  • Konu tekrardan acilmistir.

    Tartisma esnasinda birbirinizi rencide etmemege ozen gosterin lutfen.

    Saygilarimla
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bethrezen

    Konu tekrardan acilmistir.

    Tartisma esnasinda birbirinizi rencide etmemege ozne gosterin lutfen.

    Saygilarimla


  • quote:

    Orijinalden alıntı: kazuya58

    suan piyasada cemaate dogru/yanlış atıp tutan kitaplar var,
    aşagıda üni. yıllarımda okudugum bir kitap örnegi verdim
    yasaklanan kitabın görünen ve bazı kesimler tarafından savunulan yüzünün aynısı ama rengi farklı

    olay sadece cemaat yapılanması ile ilgiliyse; bu kitapta yargıdan istihbarata,siyasilerden akademik personele her alanı
    ele geçirdiklerini,kontrol ettiklerini idda edecek kadar cemaat aleytarı yazı var

    kitapta başbakan,bakan,savcı,gazeteci,rektör,istihbaratcı,iş adamı,millet vekili yüzlerce isim,idda ve rapor var

    kitabın yasaklanma sebebi sadece cemaat aleyhtarı iddalardan ibaretse iddaların kralı bunda neden bu yasaklı degil?
    tek kitap yazılmışta yasaklanıp gerçekler gizleniyor gibi gösterilmeye çalışılıp iyice dibe vurmuş fanatik taraftar elde tutulmayamı çalışılıyor acaba
     İmamın Ordusu (Bir ileri demokrasi örneği!)


    ek:cemaate mensup(cemaat sempatizanı) kişilerin çeşitli kademelerde çalıştıgını bilmeyen kimse yok,idda ne olursa olsun sadece cemaatle ilgiliyse kitabın yasaklanması sonderece yanlış

    Sebep ne biliyormusun?

    O kitabın çıkış tarihinde cemaat daha yargıyı ele geçirememişti:)




  • 12 haziran diyorum baska bisi demiyorum
    Halk hala anlamayanlara oyle bir tokat vuracakki tarihten silinecek bazi ideolojiler
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ahm3tt

    12 haziran diyorum baska bisi demiyorum
    Halk hala anlamayanlara oyle bir tokat vuracakki tarihten silinecek bazi ideolojiler


    Bugün demek ki işimiz bilimsel olmayan cümlelerle uğraşmak...

    İlk sorum, bir düşünceye sahip insanlar hala hayattayken, o düşünce nasıl ortadan kalkacak? Acaba bu düşünceye sahip herkesi de tokatlayacak mısınız?

    İkincisi, tarihten nasıl silinecek? Yani geçmişteki herşeyi de yok etmeyi mi düşünüyorsunuz?

    Bu arada, eğer siz (çünkü bir parti sözcüsü gibi davrandınız) bu ülkede %90 oy alacağınıza mı inanıyorsunuz, yoksa elinize geçeceğini umduğunuz %40-45 gibi bir oy oranı ile faşizmin kralını mı yaşatmayı planlıyorsunuz?
  • 12 Hazirandan sonra konuşaçağım şimdi yorum yapmıyorum
    quote:

    Orijinalden alıntı: Ahm3tt

    12 haziran diyorum baska bisi demiyorum
    Halk hala anlamayanlara oyle bir tokat vuracakki tarihten silinecek bazi ideolojiler
  • Tarihten silinicek olmasin rafa kalkacak olsun

    Ahmet HAKAN - Türkan’ın ordusu


    HADİ gelin hep birlikte bir “Türkiye hayali” kuralım:
    - Başörtüsüne “tehlikeli materyal” muamelesi yapıldığı...
    - Bazı siyasetçilere “Muhtar bile olamazsın” manşetlerinin atıldığı...
    - “İsmailağa” için “çok tehlikeli bir örgütsel yapı” muamelesinin çekildiği...
    - Savcıların laikliği koruma adına kör karanlıklarda baskın üstüne baskın düzenlediği...
    - Polisin “irticacı örgütler” operasyonlarına imza attığı...
    - Taşgetiren’lerin, Dilipak’ların suçlarını dahi bilmeden aylarca Silivri’de tutuklu kaldığı...
    - Fethullah Gülen’in “tek kişilik silahlı terör örgütünün her şeyi” ilan edildiği...
    Bir Türkiye...
    Hadi gelin böyle bir “ortam”, böyle bir “düzen” hayal edelim.
    * * *
    İşte böyle bir Türkiye’de...
    Diyelim ki...
    Cevval bir gazeteci, polis içindeki güya “Türkancı” yapılanmayı ifşa etmek maksadıyla “Türkan’ın Ordusu” diye bir kitap yazmaya kalktı.
    Ve bu kitap...
    - Daha basılmadan toplatıldı.
    - Henüz kitap olarak basılmadığı için örgütsel doküman kapsamında değerlendirildi.
    - Yayınevine polis baskını yapıldı.
    - “Kim ki elinde bu kitaptan bulundurur, kendisini İslamcı terörist ilan ederiz” diye meydan okundu.
    * * *
    İşte böyle bir Türkiye’de ben...
    - “Belki de işin içinde başka bir iş vardır” diyenlerin yanında değil, “Bu kitabı bin imzayla basalım” diyenlerin yanında hizalanırdım.
    - “Bırakalım yargı karar versin” diyenlerin yanında değil, “Böyle saçmalık olmaz” diyenlerin yanında yer alırdım.
    - “Türkan Saylan hakkında bir sürü kitap çıkıyor, onlar niye yasaklanmıyor?” diyenlerin yanında değil, “Kitaba terör materyali muamelesi yapılamaz” diyenlerin yanında saf tutardım.
    - “O kitabı kim yazdırdı?” diyenlerin yanında değil, “Kim yazdırdıysa yazdırdı, bir kitabın, daha basılmadan yasaklanması söz konusu olamaz” diyenlerin yanında olurdum.
    - “İrticacılara koz verildi, iyi olmadı” diyenlerin yanında değil, “Maça kızı mı oynuyoruz mübarekler?” diyenlerin yanında saf tutardım.
    - “Bu kitap Türkan Saylan’ı sevenleri rencide etti” diyenlerin yanında değil, “Böyle bir gerekçeyle basılmamış kitaba polis baskını yapılır mı?” diyenlerin yanında olurdum.
    - “İrticacılar gidip Avrupa’ya, Amerika’ya Türkiye’yi şikâyet ediyorlar” diyenlerle değil, “Böyle bir yasağı dünyanın her yanında anlatanlar” ile birlik olurdum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ahm3tt

    Tarihten silinicek olmasin rafa kalkacak olsun

    HADİ gelin hep birlikte bir “Türkiye hayali” kuralım:

    - Başörtüsüne “tehlikeli materyal” muamelesi yapıldığı...
    - Bazı siyasetçilere “Muhtar bile olamazsın” manşetlerinin atıldığı...
    - “İsmailağa” için “çok tehlikeli bir örgütsel yapı” muamelesinin çekildiği...
    - Savcıların laikliği koruma adına kör karanlıklarda baskın üstüne baskın düzenlediği...
    - Polisin “irticacı örgütler” operasyonlarına imza attığı...
    - Taşgetiren’lerin, Dilipak’ların suçlarını dahi bilmeden aylarca Silivri’de tutuklu kaldığı...
    - Fethullah Gülen’in “tek kişilik silahlı terör örgütünün her şeyi” ilan edildiği...
    Bir Türkiye...
    Hadi gelin böyle bir “ortam”, böyle bir “düzen” hayal edelim.
    * * *
    İşte böyle bir Türkiye’de...
    Diyelim ki...
    Cevval bir gazeteci, polis içindeki güya “Türkancı” yapılanmayı ifşa etmek maksadıyla “Türkan’ın Ordusu” diye bir kitap yazmaya kalktı.
    Ve bu kitap...
    - Daha basılmadan toplatıldı.
    - Henüz kitap olarak basılmadığı için örgütsel doküman kapsamında değerlendirildi.
    - Yayınevine polis baskını yapıldı.
    - “Kim ki elinde bu kitaptan bulundurur, kendisini İslamcı terörist ilan ederiz” diye meydan okundu.
    * * *
    İşte böyle bir Türkiye’de ben...
    - “Belki de işin içinde başka bir iş vardır” diyenlerin yanında değil, “Bu kitabı bin imzayla basalım” diyenlerin yanında hizalanırdım.
    - “Bırakalım yargı karar versin” diyenlerin yanında değil, “Böyle saçmalık olmaz” diyenlerin yanında yer alırdım.
    - “Türkan Saylan hakkında bir sürü kitap çıkıyor, onlar niye yasaklanmıyor?” diyenlerin yanında değil, “Kitaba terör materyali muamelesi yapılamaz” diyenlerin yanında saf tutardım.
    - “O kitabı kim yazdırdı?” diyenlerin yanında değil, “Kim yazdırdıysa yazdırdı, bir kitabın, daha basılmadan yasaklanması söz konusu olamaz” diyenlerin yanında olurdum.
    - “İrticacılara koz verildi, iyi olmadı” diyenlerin yanında değil, “Maça kızı mı oynuyoruz mübarekler?” diyenlerin yanında saf tutardım.
    - “Bu kitap Türkan Saylan’ı sevenleri rencide etti” diyenlerin yanında değil, “Böyle bir gerekçeyle basılmamış kitaba polis baskını yapılır mı?” diyenlerin yanında olurdum.
    - “İrticacılar gidip Avrupa’ya, Amerika’ya Türkiye’yi şikâyet ediyorlar” diyenlerle değil, “Böyle bir yasağı dünyanın her yanında anlatanlar” ile birlik olurdum.



    Hocam, siz okuduğunuzu anladığınıza emin misiniz?




  • Sen ifade edemiyorsun ahmet hakan daha guzel ifade ediyor ama :)
    Oldu o zaman biz kalkalim....
    Saka bir yana
    Karsit gorus olsada ayni dusunceleri paylasmasamda yaziyi begendim
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.