Şimdi Ara

İNGİLİZCE KİTAP ALACAKLARA TAVSİYELER- ANA KONU (16. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
387
Cevap
18
Favori
25.967
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1415161718
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • E-Nazmi E kullanıcısına yanıt
    Merhaba hocam, maalesef okumadım o kitabı. Aslında ben de seninle aynı düşüncedeydim ve yüklü kitap aldım. Onlarla uğraşıyorum bu aralar.



    Ben de uzun zamandır Shakespeare okumak istiyordum, Amazon'dan onu aldım. Tüm eserlerini bir kitapta toplamışlar basımı da hoştu. Yanında sözlük almak da şarttı. İki cilt Shakespeare sözlüğü aldım. Kullandığı her bir sözcük etraflıca izah edilmiş. Tüm bunların üstüne bir de Milton'ın Paradise Lost'unu aldım daha da alamazdım çünkü epey etti bunlar.



    Hem Shakespeare Hamlet'i Gesta Danorum'dan araklamış diyorlardı. Bir kıyas yapıcam aralarında.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-82BEAE867

    Merhaba hocam, maalesef okumadım o kitabı. Aslında ben de seninle aynı düşüncedeydim ve yüklü kitap aldım. Onlarla uğraşıyorum bu aralar.



    Ben de uzun zamandır Shakespeare okumak istiyordum, Amazon'dan onu aldım. Tüm eserlerini bir kitapta toplamışlar basımı da hoştu. Yanında sözlük almak da şarttı. İki cilt Shakespeare sözlüğü aldım. Kullandığı her bir sözcük etraflıca izah edilmiş. Tüm bunların üstüne bir de Milton'ın Paradise Lost'unu aldım daha da alamazdım çünkü epey etti bunlar.



    Hem Shakespeare Hamlet'i Gesta Danorum'dan araklamış diyorlardı. Bir kıyas yapıcam aralarında.
    Şu Paradise Lost'u ben de merak ediyorum. Bir ara okuyabilirim belki.

    Şekspir'in kitabı bayağı kalın olmalı. İyi okumalar.




  • Ben de Shakespeare okumayı düşünüyorum.Önce Hasan Ali Yücel klasiklerindeki çevirilere baktım.Kaliteli çeviriler.
    Fakat tüm çevirileri çok 400 TL civarında tutuyor.İngilizce edisyonlarında orjinal metin çok ağır diyorlar.Günümüz İngilizcesine uyarlanmış halini okuyun diyorlar.Kararsız kaldım bu konuda.Orjinal edisyonda gramer anlamında da çok zorluk yaşanıyormuş.
    Bir de bu complete edition olanlar birden çok yayınevi var.Siz hangisini aldınız?
  • Shakespeare aslından okumak sağlam yürek istiyor hakikaten. Zaten mükemmel olmadığını biliyordum da bir ara sırf meraktan bakayım dedim, okuduğumu anlamaya çalışmaktan gına geldiği için vazgeçtim. İngilizcem "i'm done" dedi. Bizim divan edebiyatı gibi çünkü. Metni okumak yetmiyor. Kavramlar üzerinden ve hatta dil üzerinden oyunlar var. Şapkalı yazamadığım için saçma olacak ama, yar kalbimi yar, yaar kalbimi yar, yaar kalbimi yaar, yar kalbimi yaar gibi birçok anlama gelebilecek şeyler var. Telaffuza dayalı şeyler var. Bazı istisnalar dışında batı ve özellikle de İngiliz şiiri hoşuma gitmese de bu adama saygı duyuyorum cidden.

    Bu arada aklıma bir şey geldi benim. Bununla ilgili çalışma var mı bilmiyorum. Daha önce aklıma geldi ama hiç oturup araştırmadım. Divan edebiyatına, daha doğrusu doğu edebiyatına çok benzetiyorum dedim ya... Bu adamın İtalyan olduğu söyleniyordu bir aralar. İtalyanlar birkaç defa doğu etkisinde kalmışlar ve isimlerden edebiyata kadar yansımış. Acaba diyorum bizim Şekspir'de de böyle bir etkilenme veya esinleme de olabilir, bu tarz bir şeyin etkisinde kalmış olabilir mi. Tarzı benzetiyorum sadece.

    Edit: Bak şimdi bu konu kafama takıldı benim. Oturur saatlerce böyle bir çalışma var mı diye etrafta bakınır dururum. Bu arada illa doğudan bir şeyler araklamıştır veya kökü şöyledir falan da demiyorum. Kendimce tarz olarak benzerlik kuruyorum veya benzerlikler görüyorum diyelim. O nedenle acaba etkilenmiş olabilir mi diye sormak geliyor tabii ki içimden.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kraven -- 3 Temmuz 2018; 20:58:10 >




  • Kraven kullanıcısına yanıt
    Şimdi baktım orjinal metne çok zor görünüyor anlamak.
    Örneğin Hamlet'e baktım.Orjinal metinde bilmediğim kelime,grameri geçtim ilginç şekilde kısaltmalar var.
    http://nfs.sparknotes.com/hamlet/page_2.html
    Uğraşmak çok zaman alır.En iyisi günümüz edisyonunu alayım.
    Bir de ilginç bir eser buldum;
    https://www.dk.com/us/book/9781465429872-the-shakespeare-book
    Bunu da almayı düşünüyorum.Açıklamalı olarak okumak daha etkili olur.
    İlginç bir yazı var;
    https://www.sabah.com.tr/yazarlar/uluc/2011/10/08/bir-zamanlar-shakespeare




  • Şeyh Pir Hazretlerinin en kolay anlaşılan eseri zannımca Soneleri. Dili nispeten daha basit. Ama ben de orijinal diliyle bir tiyatro eserine bakayım dedim de fenalık geçiriyordum

    Benim 16. yüzyıldan bir şiir çevirmişliğim var mesela. 18. yüzyıldan çevirdim gerçi en çok ama 16. yüzyıldan da bir tane çevirmiştim. Uğraşınca oluyor. Soneleri de öyle Şekspir'in, uğraşınca anlıyorsun ama tiyatro eserleri korkunç.

    O yüzden ben @rat.planet e İş Bankası yayınlarından okumasını tavsiye ederim. Çevirileri kaliteli. Mesela Othello'yu okurken çok keyif almıştım.

    @Kraven ciğim benim Batı Şiirinde en uyuz olduğum şey adamların 3-5 sayfa süren şiirler yazması. Maşallah başladılar mı durmuyorlar. O tip şiirleri okumak da bana zulüm geliyor. Mesela Poe'nun Kuzgununu sırf bu yüzden okuyamamıştım orijinal dilinden.

    Bir de Batı Şiirinde şiirin kuruluş şekli bizimkinden çok farklı yapısal olarak. O şaşırtıyor biraz da.

    @rat.planet @Kraven

    Alıntılama gene mi çalışmıyor?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi E-Nazmi -- 4 Temmuz 2018; 2:6:33 >




  • Seçilmiş Halklar nam kitabı okuyorum. 40. sayfaya geldim bomboş laflar devam ediyor.

    Bu tip akademisyen zırvalarına ayar oluyorum. Önsöz yazıyor 10 sayfa, "ben bu kitabı niye yazdım, nasıl yazdım?". Bize ne?

    Giriş yazıyor 15 sayfa, "ben bu kitapta ne anlattım, nasıl anlattım, tezim ne?". Gerizekalı değiliz değil mi, bırak da onu da biz anlayalım. Okuyacağız zaten ama yok hazret tek tek açıklıyor hangi bölümde neyi anlattığını. Bir de sonda Sonuç koyup aynısını bir daha yapmaları

    1. Bölüme geçiyorum, oh be sonunda başlıyorum kitaba diyorum ama 15 sayfa da nasıl falanca adamın yazdıklarının kendisinde ne uyandırdığını tartışıyor. Hani şurada ortam müsait olsa a ile başlayıp k ile biten ve bir tenasül uzvu olan bir küfür edeceğim.

    Kardeşim olaya gel olaya, uğraştırma bizi. Zevk mi alıyor bunlar bundan anlamıyorum.

    Önsöz zaten okunmaz da bazen Giriş gibi kısımları da atlıyorum, sonra pişman oluyorum ama delirtme noktasına geldi artık beni. Sonunda göz gezdirerek okuyorum, öyle yapınca da sanki anlayamamış gibi oluyorum. Cemil Meriç'in Bu Ülke'sini de öyle okudum mesela. Bir fikri 5 kere tekrar ediyor kitapta. En sonunda bende kitabın yarısına geldiğimde daha fazla dayanamayıp atlaya atlaya okudum. "No Lollygagging" diyesim geliyor bunları görünce Skyrim'deki Guardlar gibi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ğraven

    Bu mesaj silindi.
    Ahahahaha.

    İnan ben de öyle bir kitap bilmiyorum. Cidden böyle bir kitap yok herhalde. Renan'dan bugüne kadar bu konuyla uğraşanlar kim olursa olsun soyut şeyler yazmışlar. Maddeye dokunan bir şey yok.

    Sana Baasçı olmanı tavsiye ederim. Yallah Cemahiriyyetü'l Suriyya'ya.

    EK: Bıraktım zaten kitabı okumayı. İyi bir kitap sanmıştım ama bir takım tarihsel vakalara değinerek klasik çalışmalara atıf yapıyor sürekli. Şu şunu demiş bu bunu demiş vs.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi E-Nazmi -- 4 Temmuz 2018; 7:49:46 >
  • E-Nazmi E kullanıcısına yanıt
    Türkçe çeviriler kaliteli ama hepsini satın almak 400 TL falan tutuyor.İngilizce olanlar 50 dolar falan.
  • Arkadaşlar bir sorum var.Tarihçi olduğunuz için sormak istedim.

    Özellikle devletlere ait siyasi tarih kitaplarında günümüze kadar olan tarihi gelişmeler yer alıyor.
    Fakat yaşanan olayların üzerinden belli bir süre geçmesi gerekmiyor mu?
    Bazı yerlerde en az 100 yıl falan yazıyor.Bazılarında 50 yıl.Bu olayın aslı nedir?

    Fakat bir de şöyle bir durum var.Olay üzerinden fazla vakit geçince tanıklar kalmıyor.Belki anıları az da olsa kalıyor.
    Bir dönemi anlamak için tanıkların anıları,gazeteler,dergiler dışında daha fazla kaynak kullanılması gerekmez mi?
    Bazen bakıyorum kaynaklara sadece anılar,gazeteler ve dergiler kaynak gösterilmiş.Hiç İngilizce kaynak yok.Belge gibi birincil kaynaklar da yok.
    Bu tür çalışmalar ne kadar ciddiye alınır?
    Leopold von Ranke'nin birincil kaynaklara dayalı tarih yöntemi güncel olaylarda biraz hayal gibi mi?
    Çünkü kaynak varsa da henüz ortaya çıkmamış.Yorumlarınızı merakla bekliyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: rat.planet

    Arkadaşlar bir sorum var.Tarihçi olduğunuz için sormak istedim.

    Özellikle devletlere ait siyasi tarih kitaplarında günümüze kadar olan tarihi gelişmeler yer alıyor.
    Fakat yaşanan olayların üzerinden belli bir süre geçmesi gerekmiyor mu?
    Bazı yerlerde en az 100 yıl falan yazıyor.Bazılarında 50 yıl.Bu olayın aslı nedir?

    Fakat bir de şöyle bir durum var.Olay üzerinden fazla vakit geçince tanıklar kalmıyor.Belki anıları az da olsa kalıyor.
    Bir dönemi anlamak için tanıkların anıları,gazeteler,dergiler dışında daha fazla kaynak kullanılması gerekmez mi?
    Bazen bakıyorum kaynaklara sadece anılar,gazeteler ve dergiler kaynak gösterilmiş.Hiç İngilizce kaynak yok.Belge gibi birincil kaynaklar da yok.
    Bu tür çalışmalar ne kadar ciddiye alınır?
    Leopold von Ranke'nin birincil kaynaklara dayalı tarih yöntemi güncel olaylarda biraz hayal gibi mi?
    Çünkü kaynak varsa da henüz ortaya çıkmamış.Yorumlarınızı merakla bekliyorum.
    Aslında bu çok uzun bir tartışma konusu. Makale ve hatta kitap bile yazılabilir.



    Arşiv işi her devlette ve bazen kurumlara göre farklı işliyor. Kanunlarla belirleniyor ama geneli 100 sene sonra açılacak şeklinde oluyor o belgelerin. Bir de tabii arşiv denince koca bir arşivin tamamı değil, arşiv içindeki bölümler bile değişiklik gösterebiliyor. Onun dışında tasnif meselesi var. Arşiv açık olsa bile tasnifi yoksa o seksiyon kapalı olabiliyor vs. Örneğin nüfus defterleri konusu uzun süredir problemliydi. Bir ara açıldı, sonra senelerce araştırmaya dahi kapalı kaldı.



    Hatırat konusu biraz farklı. Yazılı bir kuralı olmasa da metod veya teamül gereği olayın üzerinden en az 50 sene geçmesi beklenir düzgün bir araştırma için. Örneğin 1960 darbesiyle ilgili birçok hatırat, yani olayın içindeki kişilere ait hatırat şu son senelerde piyasaya çıkmaya başladı mesela. Keza araştırmalar da bu ölçüde yoğunlaştı.



    Bilgisayar başında olmadığım için uzun uzadıya ve detaylı yazma şansım yok ama genel itibariyle böyle.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: rat.planet

    Türkçe çeviriler kaliteli ama hepsini satın almak 400 TL falan tutuyor.İngilizce olanlar 50 dolar falan.
    Görmüştüm ben de youtuberların birinde mi ne öyle bir edisyon. Acayip kalındı. Ama orijinal dil okumadıktan sonra bence ha Türkçe çevirisi okunmuş ha Modern İngilizcesi, tek farkı fiyat farkı olur dediğin gibi. O da tercih meselesi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: rat.planet

    Arkadaşlar bir sorum var.Tarihçi olduğunuz için sormak istedim.

    Özellikle devletlere ait siyasi tarih kitaplarında günümüze kadar olan tarihi gelişmeler yer alıyor.
    Fakat yaşanan olayların üzerinden belli bir süre geçmesi gerekmiyor mu?
    Bazı yerlerde en az 100 yıl falan yazıyor.Bazılarında 50 yıl.Bu olayın aslı nedir?

    Fakat bir de şöyle bir durum var.Olay üzerinden fazla vakit geçince tanıklar kalmıyor.Belki anıları az da olsa kalıyor.
    Bir dönemi anlamak için tanıkların anıları,gazeteler,dergiler dışında daha fazla kaynak kullanılması gerekmez mi?
    Bazen bakıyorum kaynaklara sadece anılar,gazeteler ve dergiler kaynak gösterilmiş.Hiç İngilizce kaynak yok.Belge gibi birincil kaynaklar da yok.
    Bu tür çalışmalar ne kadar ciddiye alınır?
    Leopold von Ranke'nin birincil kaynaklara dayalı tarih yöntemi güncel olaylarda biraz hayal gibi mi?
    Çünkü kaynak varsa da henüz ortaya çıkmamış.Yorumlarınızı merakla bekliyorum.
    Bu bir kuraldan ziyade hayatın doğal akışıyla alakalı bir şey. Mesela 2016 Darbe Girişimiyle ilgili en gerçek bilgilere tahminim o ki 2040'lardan önce erişemeyeceğiz, hatıratlara ve saireye.

    Ranke'nin yöntemi zaten on yıllardır Batıda en çok tenkit edilen tarz iken ülkemizde bu kadar tutulması bile garip. Hala adamlar bir konuyu ele alıyor, gidiyor Arşivde alakalı ne kadar belge varsa buluyor çeviriyor, sonra bir gram değerlendirme ya da yorum yapmadan bomboş bir kitap yayınlıyor. Yani Türkiye'deki Rankecilik zaten Uzunçarşılı'yı falan mumla aratacak cinsten artık. Bu tabii biraz da bizde Devlet Arşivi dışında şahsi arşiv veya ego document olmamasından da kaynaklı bir yönelim.

    Ama Rankecilik Türkiye'de bile çok eleştirilen bir şey genel olarak, tutulsa bile. Tarihte her şey belge değil. Sonuçta belgeyi yazan da bir şahıs.

    Ve bazı alanlarda belgeden ziyade olayla alakalı şahıslar ölmeden onlardan derleme yapılması, ses kaydı vs, belgeden daha çok önemli bir şey. Türk Edebiyatı, Türk Folkloru en çok bunun yokluğundan çekti mesela.




  • Yeni ciciler aldım kendime. Bu defa resim atmayacağım.

    Bozkır Orduları
    Savaş ve Kuşatma Stratejileri
    İbrahim Doğukan Dokur
    Karakum Yayınevi

    Osmanlı İmparatorluğu’nda Paranın Tarihi
    1999 Sedat Simavi Sosyal Bilimler Ödülü / 2002 Fuat Köprülü En İyi Kitap Ödülü
    Şevket Pamuk
    İş Bankası Kültür Yayınları

    Osmanlı’da Ateşli Silahlar ve Askeri Devrim Tartışmaları
    Gabor Agoston
    İş Bankası Kültür Yayınları

    Sapiens: Hayvanlardan Tanrılara (Ciltli) Ciltli
    İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi
    Yuval Noah Harari
    Kolektif Kitap

    Uzun zaman sonra ilk defa İngilizce kitaplar da aldım. Şunu kuzenime aldım ama hazır almışken önce ben okuyup öyle vereceğim.
    Call of the Wild and White Fang
    Jack London
    Wordsworth Classics

    Bir de uzun zamandır okumak istediğim, ama vakit ayıramadığım bir kitabı aldım. Bunun aslında eski bir çevirisi var ama hem tam olarak güvenemedim hem de yazarın kendi dilini merak ediyorum.

    A Short History Of the World
    H. G. Wells
    Gece Kitaplığı

    Ha bunlar dışında şu Fransızca'yı en azından okuduğumu anlayacak seviyeye getireyim diye Yusuf Polat'ın meşhur HER YÖNÜYLE FRANSIZCA DİLBİLGİSİ kitabını ve yanında şimdilik herhalde idare eder diye bir tane de alıştırma kitabı aldım. Yalnız kitapların bir kısmını Babil'den aldım, oradan alıyorum daha çok çünkü ve bu defa site sapıttı. Karttan parayı çekti ve provizyona düştü ama sitede siparişlerim kısmına düşmedi, hala sepette gözüküyor. Mail attım. Olmadı yarın da arayacağım. Kargoya versinler ürenleri ki araya hafta sonu girecek yoksa. Stokta var gözüküyor; yarın verirlerse Cuma elime geçiyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ğraven

    Bu mesaj silindi.
    Seni tebrik ve takdir ediyoruz bir hayli. Ama Kılıçbay'ın okuduğuna inanamam, sen okumuşsundur da o Türkçe katili okumamıştır

    Analcıyım lafını da yanlış anlayanlar olabilir, Annales ekolü diyelim biz ona

    Ve fakat Annalescıları okumak ayrı bir zevktir. Bir Uzunçarşılı ya da Hammer okumaktan gerçekten çok farklı bir şey. Bir kere Rankeciler gibi kuru kuru yazmıyorlar, işin püf noktası o bence. Hani sen diyorsun ya hikaye formatına sokma, psikanaliz falan. Kitaba renk geliyor da okuyabiliyorsun bu sayede.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven

    Yeni ciciler aldım kendime. Bu defa resim atmayacağım.

    Bozkır Orduları
    Savaş ve Kuşatma Stratejileri
    İbrahim Doğukan Dokur
    Karakum Yayınevi

    Osmanlı İmparatorluğu’nda Paranın Tarihi
    1999 Sedat Simavi Sosyal Bilimler Ödülü / 2002 Fuat Köprülü En İyi Kitap Ödülü
    Şevket Pamuk
    İş Bankası Kültür Yayınları

    Osmanlı’da Ateşli Silahlar ve Askeri Devrim Tartışmaları
    Gabor Agoston
    İş Bankası Kültür Yayınları

    Sapiens: Hayvanlardan Tanrılara (Ciltli) Ciltli
    İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi
    Yuval Noah Harari
    Kolektif Kitap

    Uzun zaman sonra ilk defa İngilizce kitaplar da aldım. Şunu kuzenime aldım ama hazır almışken önce ben okuyup öyle vereceğim.
    Call of the Wild and White Fang
    Jack London
    Wordsworth Classics

    Bir de uzun zamandır okumak istediğim, ama vakit ayıramadığım bir kitabı aldım. Bunun aslında eski bir çevirisi var ama hem tam olarak güvenemedim hem de yazarın kendi dilini merak ediyorum.

    A Short History Of the World
    H. G. Wells
    Gece Kitaplığı

    Ha bunlar dışında şu Fransızca'yı en azından okuduğumu anlayacak seviyeye getireyim diye Yusuf Polat'ın meşhur HER YÖNÜYLE FRANSIZCA DİLBİLGİSİ kitabını ve yanında şimdilik herhalde idare eder diye bir tane de alıştırma kitabı aldım. Yalnız kitapların bir kısmını Babil'den aldım, oradan alıyorum daha çok çünkü ve bu defa site sapıttı. Karttan parayı çekti ve provizyona düştü ama sitede siparişlerim kısmına düşmedi, hala sepette gözüküyor. Mail attım. Olmadı yarın da arayacağım. Kargoya versinler ürenleri ki araya hafta sonu girecek yoksa. Stokta var gözüküyor; yarın verirlerse Cuma elime geçiyor.
    Hacım ne yaptın ya. Burada dibacemizi yırttık yerli baskı almayın diye. Neyse you know better, your choice.




  • Amazon'dan getirtme şansım yok şu ara. Metin aynı zaten onu kontrol ederek aldım. Yoksa başka şeyi zaten almam, sırf bunun için aldım.

    Gerçi aldım diyorum da alamadım. Yani aslında hem aldım, hem alamadım. Babil parayı çekti ama sitenin saçmalamasından dolayı sipariş olarak değil sepet olarak gözüküyordu kitaplar. Sağ olsunlar ürünleri göndermek yerine para iadesi yapıyorlarmış. Parayı çektiniz, parayı iade etmeyip ürünleri gönderin diyorum. Bu durumda yapamıyoruz, iade edeceğiz siz isterseniz yeniden sipariş verin diyorlar şaka gibi. Bir de taksitle almıştım, umarım taksit taksit iade gibi bir saçmalık olmaz.

    Edit: Adamların hakkını teslim edeyim. Gece mail attım, bugün tamamını iade ettiler paranın. Sorunsuz şekilde siparişi geçtim şimdi.

    Bir edit daha: Fransızca kitabını yayınevinin kendi sitesinden söyledim. 25 liraya geldi kitap, dışarıda daha ucuza bulmak mümkün değil. Bakmadığım yer yok. Çoğu yerde yok bile zaten ki internette dahi daha ucuza göremedim. Gece verdiğim için kargoya da vermişler. Bu arada ben İngilizceyi okuldan değil kendim öğrendiğim için gramer eksiğim var, onun için de kitap bakıyordum. İngilizce kitaplarının fiyatı ne kadar saçma sapan şeyler yahu. 85 90 liradan aşağı kitap yok. Benim İngiliz arkadaşlara rica etsem yanlışlarımı düzeltin diye daha ucuza gelir vallahi. Bu ne böyle anasını satayım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kraven -- 5 Temmuz 2018; 12:28:15 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven

    Amazon'dan getirtme şansım yok şu ara. Metin aynı zaten onu kontrol ederek aldım. Yoksa başka şeyi zaten almam, sırf bunun için aldım.

    Gerçi aldım diyorum da alamadım. Yani aslında hem aldım, hem alamadım. Babil parayı çekti ama sitenin saçmalamasından dolayı sipariş olarak değil sepet olarak gözüküyordu kitaplar. Sağ olsunlar ürünleri göndermek yerine para iadesi yapıyorlarmış. Parayı çektiniz, parayı iade etmeyip ürünleri gönderin diyorum. Bu durumda yapamıyoruz, iade edeceğiz siz isterseniz yeniden sipariş verin diyorlar şaka gibi. Bir de taksitle almıştım, umarım taksit taksit iade gibi bir saçmalık olmaz.

    Edit: Adamların hakkını teslim edeyim. Gece mail attım, bugün tamamını iade ettiler paranın. Sorunsuz şekilde siparişi geçtim şimdi.

    Bir edit daha: Fransızca kitabını yayınevinin kendi sitesinden söyledim. 25 liraya geldi kitap, dışarıda daha ucuza bulmak mümkün değil. Bakmadığım yer yok. Çoğu yerde yok bile zaten ki internette dahi daha ucuza göremedim. Gece verdiğim için kargoya da vermişler. Bu arada ben İngilizceyi okuldan değil kendim öğrendiğim için gramer eksiğim var, onun için de kitap bakıyordum. İngilizce kitaplarının fiyatı ne kadar saçma sapan şeyler yahu. 85 90 liradan aşağı kitap yok. Benim İngiliz arkadaşlara rica etsem yanlışlarımı düzeltin diye daha ucuza gelir vallahi. Bu ne böyle anasını satayım.
    Niye ya bazı 40-50 liraya iyi gramer kitapları da var. Bende de bir tane vardı söylerdim adını da kardeşim alıp götürdü, hatırlamıyorum yazarını.

    Ama İngilizce gramer için interneti de kullanabilirsin bence. Konular belli sonuçta. Tek tek yazarsın, bir sürü anlatan var. Tabii kitap gibi olmaz kabul ediyorum ama pahalı geliyorsa bunu da deneyebilirsin.




  • Çalışırken kitap gibi olmuyor yav. Ama internetten bakacağım artık. rat.'ın konusunda bazı sayfalar vardı onlara falan bakarım.

    Abicim 40-50 lira verilir eyvallah da gramer kitabı için kitap başına 90-100 lira vermek nedir ? Şu meşhur gramer kitaplarına baktım da, 90-100 arası tek cildi. Bunlar 3-4 cilt oluyor bir de. Ulan o parayı verene kadar kursa vs. giderim zaten. Kaldı ki ben zaten B2-C arasındayım, okullu olmadığım için grameri düzelteceğim alt tarafı. O da yazı yazmak için. İnsaf be! Koskoca Fransızca kitabı 25 lira, Farsça kitapları 20 civarı, ne hikmetse İngilizce kitabı 90 lira. Çüş yani.

    Edit: Başlayacağım böyle sayfaya da ha! Ne alıntı yapılıyor ne stabil çalışıyor ne çökmeden mesaj yazabiliyoruz. Fake üyelikler bile halen daha cirit atıyor ortalıkta.
  • Kraven kullanıcısına yanıt
    Kaliteli İngilizce kitaplarının(Grammar in Use) pahalı olmasının sebebi ithal edilmesi falan değil.
    Tek sebebi CEFR seviyesine uygun müfredatta hazırlanmasıdır.Diğer dillerde de aynen böyle.
    İşte o kurslardaki ve uluslararası geçerliliğe sahip sınavlar bu kitaptaki müfredata göre soru soruyor.Bu nedenle pahalı.
    Yıl 2018 ama Türkçe anlatıma sahip CEFR seviyesine uygun İngilizce gramer kitabı yok.(En azından ben görmedim)

    Örneğin Fransızca şu gramer kitapları CEFR seviyesine uygun ve biraz pahalı;
    Grammaire Progressive Du Francais :Debutant
    Grammaire Progressive Du Francais :Intermediaire
    Grammaire Progressive Du Français :Avancé
    Grammaire Progressive Du Francais :Perfectionnement
    Ama uluslararası sınavlar bu müfredata göre soruyor.

    İngilizce için biraz daha ucuz kitap arıyorsanız şu da olabilir;
    https://www.amazon.com/English-Essential-Grammar-Routledge-Grammars/dp/0415582962

    Ama öyle c2'ye kadar falan anlatmıyor.Biraz daha alt seviye.Fakat özellikle cümle yapısını çok iyi anlatmış.




  • 
Sayfa: önceki 1415161718
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.