İNGİLİZCE'yi SIFIR HATA, KALİTELİ BİLGİ ve DOĞRU TELAFFUZLA Öğrenin - Her Söylenene İNANMAYIN !

Bu geceyi de TEBESSÜM ettirecek bir yazıyla bitireyim bari :)


Malum Türkiye'de İngilizce bilmeyen, hakkında ahkam kesmeyen kimse yok.


CV'ler ağzına kadar dolu, şöyle bilirim, böyle yaparım..

Kreş, Anaokulu, İlkokul İNGİLİZCE tam hızıyla devam..

Ortaokul, LGS
Lise LYS
İngilizce kursları çeşit çeşit, ama içerisindeki öğretmen kaliteli mi değil mi soran var mı :)
Üniversite İngilizce Hazırlık
Yüksek Lisans
ÜDS
YDS
TOEFL
IELTS...

Uzayıp gitsin

AMA BİZİM DERDİMİZ ÖNCE KALİTE..

İNGİLİZCEYİ KAÇ YIL DERS OLARAK GÖRDÜĞÜNÜ İSTEMİYORUZ Kİ BİZ,

sadece o İngilizce şuan işine yaarıyor mu yaramıyor mu onu soruyoruz,
yoksa 30 sene İngilizce okuman birşey ifade etmiyor,
şuan eğer hala İngilizce ile sorun yaşıyorsan muhtemelen ya YOUTUBE'da hangi kanal İyi İngilizce öğretiyor diye geziyorsun
YADA google amcaya soruyorsun énasıl İngilizce öğrenebilirim" diye..

karşına ya bizim konu çıkıyor yada FERHAT YILDIZ :)

sonra ferhat yıldız'a bakıyorsun, videosuna gidiyorsun ama seni yine tatmin etmiyor ve bizim konuya geliyorsun..

VEE...
Sen de hoşgeldin..

Biz de zaten İngilizce'den bahsediyorduk, nasıl olacak, nasıl öğreneceğiz diye..

Komşum, kızını ODTÜ özel okula gönderiyor ve yıl sonunda 8 ay geçmiş diyor ki..
Hadi kızım en azından İngilizce tek bir cümle söyle de en azında oraya verdiğimiz paraya yazık ettik demeyelim.
Sonra istediğini alamıyor tabii ki, ayda 2000+ TL para veriyor oraya.
VEE..
KARAR: kızını oradan alıp normal bir ilkokula veriyor.


Aslında söylemek istediğim şu, Türkiye'de İNGİLİZCE öğretiminin bir kalitesi, standardı yok, İSMİNİZ ne olursa OLSUN farketmiyor

Mesela çok açık ve net söylüyorum,

YDS ACADEMY, .. şubesini çok çok iyi tanıyorum, kendileri OXFORD'un il temsilcisi ve adını kullanarak çok iş yapıyorlar.
Kurucu müdürünü özellikle ziyaret ettim, ismi OXFORD olduğu için, ancak 1 saatlik sohbetten sonra HAYAL KIRIKLIĞIMI anlatacak cümle bulamadım.


SÖYLEDİKLERİNİ AYNEN AKTARIYORUM..
"Hocam ben ticari bir işletmeyim, öyle şeylerle uğraşacak vaktimiz yok bizim, bu işletmenin dönmesi gerekiyor, senin söylediklerini yaparsak aç kalırız biz. Bu kurumsa biz öğretmenlere bir kitap veririz ve sadece onu anlatırlar, onun dışına çıkamazlar, çıkmasına da izin vermeyiz, öğrencinin gelip şikayet etmesi öğretmenin sonu olur, belirli kalıplarımız vardır onları es geçemeyiz, biz sınava hazırlarız, eğer öğrenci konuşmaya dinlemeye okumaya yönelik özel çalışmak isterse özel ders alır, bunlarla uğraşamayız biz."


Şimdi burası bir dil kursu, adı da YDS Academy, OXFORD TEMSİLCİLİĞİ..
Eğer bukadar güvendiğim yer bu mantıktaysa, diğer dil kurslarını düşünmek bile istemiyorum.

Dil kursu açıp para kazanmak okadar kolay ki, hele benim için çocuk oyuncağı,

YA KALİTE,
YA HİZMET
YA GÜVEN..

Bunları sağlamak için sadece 1 kişi yetmiyor, benim kursumda derse girecek öğretmenin beni İKNA ve TATMİN etmesi gerek bilgisiyle,

Eğer benim istediğim kıvamdaysa SAATİNE kaç para istiyorsa kendi belirlesin..
Ama bu her kurs için geçerli mi acaba..

Gelelim biz TÜRKLERİN İNGİLİZCE ÖĞRENİRKEN/ÖĞRETİRKEN beyninin nasıl KODLANDIĞINA..

Önünüze ilk çıkana sorun sabahleyin..

O bildik ilk cümleyi, WHAT IS YOUR NAME? Ama Türk aksanıyla. /wat iz your neym/ :)

Alacağınız cevabı zaten siz de biliyorsunuz, MY NAME IS ... .

Peki farklı cevap alırsanız hemen yazın bana, bakalım kaç tane farklı cevap aldınız.

Eğer farklı bir cevap veren olursa onu hemen tebrik edin, çünkü alternatif üretmesi için birileri onu teşvik etmiş.

Muhtemel cevapların şöyle olamsı lazımdı..

My name is ..
Ahh, my name, ...
Ok, my name, ..
My name, ..
Yes, my name, ..
my name, ..
DİREK İSMİNİ söyleyen ..

Karşıdaki İnsan sorduğunda ilk soru ne? aynı şeyi tekrar
Peki şöyle olsa,

And what is your name, please:)
Your name?
Your name, please..
Yours?
let me know yours please..


YANİ yeter ki düşünün, okadar çok ki alternatif cevaplar,

SİZİN düşünmenizi engelleyen bir sistem nasıl olur da sizin İNGİLİZCE konusunda İYİ olmanızı sağlar.

DÜŞÜNME ARAŞTIRMA ALTERNATİF BULMA yoksa KALİTE DE YOK, Ortama ayak uydurma da yok..

İLLA Kİ My name is'le başlayan cümle yapmak zorunda mıyım ben yahu.
Sadece ismimi söylesem?
YOK olmaz, NEDEN olmaz, OLMAZ işte :)

Peki..


Bir de şöyle sorun ama İNGİLİZ AKSANIYLA "What is your name? /wot iz yoo neym/, Biraz tuhaf geldi biliyorum :)
Ama anlayan ve cevap veren kaç tane olur, your name kısmını anlar ancak gerisini bir daha sorsana der:)

YA SAAT SORMA konusu,

Aman Allahım, hele bu konu ÖMRÜMÜZÜ YER BİTİRİR,
Ne olur bana kimse saat sormasın İNGİLİZCE, sıralamayı bilemiyorum ve söyleyemiyorum.

Ee peki benim garibanım, bunun başka yolu yok mu. YOK.
Neden YOK. YOK İŞTE..
Peki ben her seferinde saati söyleyemeyince karşıdaki ile bir çift laf edemeyecek miyim :)

Halbuki saati söylemek okadar kolay iken..
Mesela şuan saate bakıyorum 03.18 = IN ENGLISH ;) Three Eighteen. İşte cevap, bu kadar basit iken ben neden saat bilmem kaçı kaç geçiyordu ve acaba "past" mı kullanacaktım "to" mu kullanacaktım demek zorundayım.

What is the time? What time is it?

It is eighteen minutes past three.
Acaba "minutes" kelimesi kullanılacak mıydı,
Acaba "o'clock" kullanacak mıydım.

Saati aynen okurum olay biter.

Eğer alternatif üretmezsen beyni kullanmazsan, yada KULLANDIRILMAZSAN sonuç KONUŞAMAMAK olur.


Peki Günaydın diyeceksiniz, ilk söylediğiniz ne :)

GOOD MORNING !

peki ama MORNING ! olsa sadece, olmaz, neden, nedeni olmaz işye yahu niye üsteliyorsun, niye ısrarla soruyorsun.
Tamam hocam pardon:)



BAKINIZ,

kalite tabii ki ilk KRİTERİMİZ ancak pratik zekayla KALİTEYİ birleştirin, tek bir cevap değil çoklu cevaplar.

Kelime bilgisi, tecrübe, okuma, dinleme, yazma, grammar, konuşma bunların hepsi sizin İNGİLİZCE'nizi geliştiren şeyler.

Bunların hepsinde iyi olduğunuzda İNGİLİZCE ile dalga geçersiniz artık. Çünkü o size değil SİZ ONA HÜKMEDERSİNİZ.

Kim iyiyse o kazanır :)



Sıkmayın kendinizi,

Hem zeki olun hem pratik
Hem kaliteli hem hızlı

Yani CV'de yazdığı gibi kalmasın, HAYATA UYARLAYIN..
PRATİK YAPIN..

Özgürce ve Korkmadan, ama yanlış olarak değil.

Beyninizdeki o kalıpları da kırın, yıkın, atın..
Modern dünya, modern İngilizce..


İngilizceyi hayatınıza sokmadan, onunla yaşamadan ondan nasıl bir dostluk bekliyorsunuz?


"TRAIN THE BEST, SHOOT THE REST" mi yapalım?
Yoksa herkese ulaşalım mı?

Selamlar..



BİZ OKULLARDA ÇOCUKLARIMIZA PRATİK YAPTIRAMADIKÇA

YETERLİ DERS SAATİ OLMADIĞI İÇİN SADECE NOTA YÖNELİK ÇALIŞMA YAPTIĞIMIZDAN

SINIF MEVCUTLARI ÇOK OLUP PRATİK YAPTIRMA İMKANI BULAMADIĞIMIZDAN

KİTAPLARDA SUNULAN KONULAR ÇOK UZUN SIKICI VE ÇOK FAZLA ZAMAN ALDIĞINDAN

.....


BİZİM BU EKSİĞİMİZİ KAPATMAK İÇİN
dil bilmediği halde kendisini dünyanın en iyi öğretmeniyim diye tanıtan DİL CAHİLLERİ ortaya çıkacak ve insanlarımız sanki bir kurtarıcı gelmiş gibi ona sarılacak.

Vay benim Türkiyem vay..

Sayın Oxford,
Öncelikle söyliyeyim bahsettiğiniz youtubedeki kanalları hiç açmadım,duymadım. Youtube çok nadir kullanırım zaten.

Yazılarını okudum.
Tahmin ediyorum,siz burada belirki bir güven sağladıktan sonra youtube'de yada başka bir ortamda ingilizce dersi verdiğinizi,ingilizce öğrettiğinizi yazacaksınız. Yani sizin buradaki temel gayretiniz,para kazanmayı düşündüğünüz bir ortama insan kaynağı,müşteri sağlamak. Bu muhabbetin oraya varacağını az çok tahmin etmek zor değil. Herkes kötü,ben iyiyim. Daha sonra gelin size bu yöntemle ingilizce öğreteyim. Nerede?
- Evinizde,evimde,yada youtubeye video atarım...

Türkiye'de ingilizce eğitim ve öğretim yöntemleri MEB bünyesinde de yıllardır tartışılıyor. Ben lisede ve üniversitede ingilizce öğrenirken psikoloji,sosyoloji,ekonomi dersleri ingilizce yapılmaya çalışılırdı. Türkçe konuşmak yasaktı. İngilizce gelişecek diye o dersin vermek istediği verilemiyordu. O dersilerin öğreticisi de iyi ingiizce bilmiyordu zaten.
Bence hataydı ve sanîrım bu hatadan dönüldü. Bir yere kadar ingilizce öğrenimi türkçe ingilizce karışık gitmelidir.
Konu hakkında 50 sayfa yazı yazabilirim.

Uzatmadan sonunda diyeceklerimi yazayım. Bana göre ingilizce öğrenmenin temeli kelime öğrenmektir. Telafux ile çok vakit kaybetmeyin,(foruma diyorum),öğrenebildiginoz kadar kelime öğrenin. Okuduğunuzu anlayın,konuşmayı sonra halledersiniz. Aynı anda konuşmayı da telafuzu da iyi öğrenecegim derseniz zaman kaybebersiniz,sıkılırsınız,bîkarsınız,umutsuzluk olur.

Bol bol kelime öğrenin kardeşim,türkçe alt yazılı ingilizce filmler izleyiniz bol bol. Bu film izleme olayı çok önemli,türkçe akt yazılı ingilizce film.
Zamanla türkçe alt yazılıyı bırakın,ingilizce filmler izleyin.
Ingilizce şarkılar dinleyin. Bir zaman sonra ingilizce içinize işleyecek,refkeks olarak ingilizce konuşacaksınız farkında olmadan.
Kelime bilginiz iyice arttıktan sonra ingilizce güncel haber sitelerini ve yazılı basını okuyun. Okurken zaten bahsedilen haber hakkında ön bilginiz oldugu için zorlanmadan anlarsınız ve ingilizce öğreneceğinize inancınız artar.
İngilizce öğrenmenin önündeki en büyük engel bir zaman sonra motivasyonu kaybedip umutsuzluga kapılmaktır. Ben iyi öğrenemem düşüncesidir. Asla bir ingiliz kadar ingilizce konuşmayı hedeflemeyin. Oxford beyin anlatımıyla hedef bu. Bu hedef ise umutsuzluğa sürükler. Kelime bilginiz iyi olursa ne konuşulursa konuşulsun,ne yazarsa yazsın anlarsınız. Tabi gramer bilgilerini de öğrendiyseniz. İnanın telaffuz zamanla düzelecek.
Ha,siz zamanınız bolsa,aynı anda hem telafuza hem kelime ogrenmeye çalışın. İşte ikisi birden zaman yetmedigi için,motivasyonu azalttığı için neyi geri plana atabiliriz diye hep düşünülmüştür. Kimisi önce telafuz der,kimisi kelime öğren sonra telafuz çalış der.

Oxford English hesabından da anlaşılacağı üzere,neden hesabının ismine Oxford English koydun sorusunun cevabı: Projem var,burada çevre edinip ders verip para kazanacağımdır. Yoksa bu kullanıcı adını seçmezdiniz beyefendi. Önce rakipleri kötülersin,bir de beni deneyin mesajını verip müşteri toplarsın. Bu ışler böyledir.
Bu projeni eleştirmiyorum,saygı duyuyorum ama bunu inkar edersen saygı duymam.

Sizin salladığınıza inanıyorum. Bunun aksini ispat etmek için konunun ilk mesajındaki yazınızı sadece ingilizce olarak buraya yazabilirmisiniz. Görelim bakalım ingilizceniz nasıl.
Hep eleştirdiniz,ben en iyisini biliyorum dediniz. Lütfen ingilizcenizi ilk mesajı ingilizce yazarak kanıtlayabilirmisiniz. Sizinniçin çok kolay olacağına inanıyorum. Yapamazsanız sallayan birisinizdir.

Merhabalar herkese,

Nasılsınız..

Öncelikle tüm özel mesajları cevapladım arkadaşlarım, biraz geç cevap verdiklerim varsa kusura bakmasınlar lütfen.


Bugün yine girişim zamanı..

İnsanlarımızın onlarca yıldır İngilizce ile derdi var ve bu sorun ancak EĞİTİMİN en başındaki Meb Bakanımız tarafından çözülür, o zaman biz de MEB Bakanımızla görüşmek ve çözüm aramak için randevu talep ettik.


https://twitter.com/ZiyaSelcukprof/status/1105398505080832000/photo/1

Ayrıca özelden de randevu talep ettik.

"Sayın Hocam, zat-ı alilerinizle görüşmek ve "Türkiye'deki Yetersiz İngilizce Öğretimine" çözüm önerisi sunmak istiyorum. İngilizce öğretmeniyim. İsmim Bülent. Geri dönüşlerinizi arz ediyorum."


Dil Eğitimi bir devlet politikası olmalı ve baştan sona düzenlenmeli.
Her gelen hükümet yada bakan dil eğitimini haydi baştan alıyoruz dememeli.
Dil eğitimi kaliteli ve sorunsuz olacak şekilde şekillendirilmeli ve bir daha kurcalanmamalı.

Ben elimden geleni yapayım yıllardır yaptığım gibi, Meb bakanım ve müsteşarım da değişti, yeni bakanımız da en azından eğitim kökenli.

Kendileriyle bir görüşebilsem yada yapılması gerekenleri kendilerine bir anlatabilsem, büyük bir ihtimalle kendisini ikna edebileceğimi düşünüyor ve buna sonsuz inanıyorum.


İnşallah bizleri görmeyi kabul ederler ve randevu verirler.

Randevu vermeseler de, zamanları olmasa da bizlerle görüşmek için (aslında böyle önemli ve acil bir konu için zaman ayırmaları gerektiğini düşünüyorum ama), mutlaka bizleri dinlemek ve anlatacaklarımızı not almak, kendilerine ulaştırmak için birilerini görevlendirirler diye ümit ediyorum.

Bizimle ilgilenecek zamanı olmasa dahi yorulmak yok mücadeleye devam. Bir gün mutlaka dikkatini çekeceğim ve artık kayıtsız kalamayacak ve inşallah o zaman elimiz daha güçlü olacak.

Sosyal medyanın gücünü kullanıp bakanımıza mutlaka ama mutlaka ulaşacağım.

Paylaşmak istedim..

Saygılar..

Arkadaşlar 2003 den beri forumu takip ederim. Beni bazı arkadaşlar tanır. Öncelikle kendimden ve Bülent hocayla konuşmalarımızdan bahsedeyim.

Elektrik elektronik mühendisiyim ve iyi bir kurumsal şirkette mühendislik yapıyorum.

Bülent hocayla yaklaşık 1-1,5 saat telefonla konuştuk ve kendimce izlenimlerimi bu mesaj altında yazmak istedim.

Kendisine ilk başta eleştirisel yaklaştığım için özür diliyorum. Ama benim yerimde kim olsa öyle yaklaşır. Çünkü daha önce de kandırıldığım için eleştirisel yaklaşmam bana göre gayet normaldi.


Telefonumu verir vermez hocamız beni aradı. ilk dakikalarda gene aklımda oluşan tabuları 5 dakikada yendi diyebilirim ve ilk 2 dakika ingilizce sorular sordu. Aksanı duyunca ingilizle konuşuyorum sandım biraz heycanlandım :) . Hocam aynı zamanda Türkçeyi de çok iyi kullanıyor. 1,5 saat inanılmaz geçti su gibi diyebilirim. Çok keyif aldım ve kafamda yanan yeşil ışığı size anlatamam.

1,5 saat sonunda ufkum genişledi. İnanılmaz bir şekilde etkilendim. Bu kadarını bende inanın beklemiyordum. Dediğim gibi aradığımda bakalım bu da sıkacak mı ön yargısı bende vardı ve hocamdan gerçekten bu yaklaşımdan dolayı özür diliyorum. 5 dakikadan sonra zaten 4 kulağımı açıp pür dikkat dinledim ve telefonda anlatmak istediklerini öyle bir aldım ki size anlatamam. Hocamla sözleştik ve sözünü aldım ve kendisi bana kapısını açtı. Mutlaka ziyarete gideceğim ve gelişmeleri burada yazacağım. Ben hayatımda çok şey değişeceğine 1 saati aşkın süreli konuşmamızın ardından farkettim.

Kesinlikle bilgi güçtür arkadaşlar. Gerçekten haddinizi aşmayacak yorumlar varsa buyrun yazın. Youtubeda insanları kandırıp parasını sömüren insanlara prim yaptırmayın.

Merhabalar,


Bu yazımı bu konuda daha önce paylaştım mı bilmiyorum ama, hani soruyorsunuz ya..


İNGİLİZCE ÖĞRENMEYE NASIL BAŞLAYALIM DİYE..


Lütfen yazıyı sonuna kadar okuyun ve bu yazıdan sonra istediğinizi sorun ki daha açık olsun sorularınız, kendinizi değerlendirin ona göre yol çizelim.


-----


İngilizce maalesef biz Türk milletinin başının belası, ama bunun bela olmasına biz kendimiz sebep oluyoruz.

İngilizce öğrenirken başlangış noktamız yanlış olunca üzerine doğruyu inşa edemiyoruz.

Biraz da şans işi aslında, İyi bir öğretmene denk geldiğin an hayatın öyle bir değişir ki sen bile inanamazsın.


O yüzden bu başımıza bela ettiğimiz ingilizce'den doğru reçete ile çok kolay kurtulabiliriz.


İLK YAPMANIZ GEREKN ŞEY, SİZİ HAYATA HAZIRLAYACAK İNGİLİZCE'YE YANİ KENDİNİZE YATIRIM YAPMAK.

DİL ÖĞRENMEK VE DİL EĞİTİMİ İÇİN PARA HARCAMAKTAN ÇEKİNMEYECEKSİNİZ, HOCAM HERŞEYE VAR DA BİR DİL ÖĞRENMEYE Mİ YOK PARA.!

O YÜZDEN PARAM YOK LAFININ ARKASINA KİMSE SAKLANMASIN, BULUN ARKADAŞ, HERŞEYE BULUYORSUNUZ BUNA GELİNCE Mİ YOK, ÜSTELİK HAYATINIZIN KARARI BU İNGİLİZCE ÖĞRENMEK.

HERYERDE İNGİLİZCE BİLMİYORUM DEMEKTEN ARTIK BIKMADINIZ MI, DİĞERLERİ ÇATIR ÇATIR KONUŞURKEN SİZ BİR KÖŞEDE ACABA NE ZAMAN TÜRKÇE KONUŞURLAR DA BEN DE KATILIRIM SOHBETE DİYE BEKLEMEK ZORUNUZA GİTMİYOR MU?

O YÜZDEN, EĞER PARAN YOKSA ANNEDEN BABADAN BORÇ AL, KARDEŞİNDEN ABLANDAN, AĞABEYİNDEN..
İMKANIN VARSA GİT BU İŞ İÇİN BANKADAN KREDİ ÇEK KOY CEBİNE, KAYNAKLARA HARCA.

HİÇ YAPAMIYORSAN PARA BİRİKTİR, 1000+ TL CİVARI OLUNCA HABER VER..

KUSURA BAKMAYIN VALLAHİ HEM KALİTE İSTİYORUZ HEM DE PARA HARCAMAYACAĞIZ, YOK ÖYLE, HEM HARCAYACAKSIN HEM KARŞILIĞINI ALACAKSIN.



ÖNCE NEREDEN BAŞLAYACAĞIZ..

1- KALİTELİ YAYINLAR;

*KİTAPLAR - Oxford ve Cambridge University..

Öncelikle ve olmazsa olmazların en başında geliyor, bir kitapla çalışmaya başlayacaksınız (30 yıllık yazarı dahi belli olmayan dili eski 1 tl değer biçilen sahaflardan komşulardan eşten dosttan alınanlar değil, dili günümüze uyarlanmış yeni ve modern konular içeren); yardımcı kaynağı olacak o kitabın, çalışma kitabı, cd..


*SÖZLÜKLER -
Kaliteli olacak, öyle yine eşten dosttan sahaflardan 1 tl'ye alınan veya kitapçılarda 3 tl'ye satılan cep türü değil, adam gibi büyük, her bilgiyi içeren en az 10 yıl senin her derdine derman olacak sözlükler. Ve aşağıda yazdığım sözlükler hariç kullanmayı tavsiye etmiyorum. Çünkü bize gerekli olan her bilgi bunlarda. Fazlası da.

Oxford Wordpower Dictionary
Oxford Advanced Learners's Dictionary
Cambridge Advanced Dictionary
Cambridge Pronouncing Dictionary

*ONLINE SÖZLÜKLER -

Oxford ve Cambridge onlien sözlük harici kullanmıyoruz, bununharicinde kimseden bilgi istemiyoruz.https://www.oxfordlearnersdictionaries.com/https://dictionary.cambridge.org/tr/


*DİL BİLGİSİ KAYNAKLARI - Oxford ve Cambridge University..

Dil bilgisi kaynaklarında da İngilizce konusunda 1 numara Oxford, 2 numara Cambridge.
Bu iki üniversitenin her seviye dil bilgisi kaynak kitapları mevcut
Bunları haricinde kaynak ihtiyacımız olursa Amerikal'ı yazar Betty Scramphazar'ın kitaparı da soru çözmek ve dil detaylarını öğrenmek için tam bir hazine.

Bunlar harici de çok kaliteli kitaplar var ancak sizlerin tüm ihtiyaçlarını bu eserler fazlasıyla karşılar.

Mesela KİTAPLIĞINIZDA mutlaka ve mıtlaka olması gerekn İngilizce baş ucu kitabı;
Practical English Usage, Oxford Uni. - Michael SWAN (Gelmiş geçmiş en iyi eserlerden bir tanesi - paha biçilemez bilgiler içeriyor). Michael Swan Beyin tüm kitapları son derece kalitelidir.

Yine Practical English Grammar..

Cambridge Üniversitesinin Tüm dil bilgisi kitapları da son derece kaliteli..
Grammar in Use serisi mesela..



*HİKAYE KİTAPLARI - Oxford ve Cambridge University, Penguin Yayınları..

Mutlaka sesli kitap alacağız düzeyimize göre, ilk tercihimiz Oxford Bookworms Kitapları, sonra Cambridge, Sonra Penguin yayınları..
Diğer yayınlarda da mutlaka güzel kitaplar vardır, ancak hepsinin dili Sizin seçtiğiniz DİLE uygun olacak, yani british English öğrenirken American English Hikaye kitabı almayacaksınız. Herşey birbirini destekleyecek.


*CD'LER, VİDEOLAR, SES DOSYALARI -

Satın alacağınız CD'ler zaten öncelikle kitaplarla beraber geliyordur, sözlüklerle ücretsiz veriliyordur, veya hikaye kitaplarının yanında vardır.
Sizler hangi CD'leri alabilirsiniz; Video kitap ve CD'leri vardor Oxford'un, son derece faydalı ve harika seriler. Mutlaka alın.

*YOUTUBE KANALLARI -

Kaliteli bir yabancı youtube kanalı takip edeceksiniz, mesela BBC English, Oxford University Press Channel. Burada öğrendiğiniz İngilizcenizi Pratik yapacaksınız.

*ONLINE KURSLAR -

Eğer illkai online bir kurs istiyorsanız, hangi dili öğrenmeyi seçmişseniz o ülkenin insanıyla konuşacaksınız, British English seçip Amerikan hocayla konuşmayacaksınız.


*DİL KURSLARI -

Adının ne olduğu hiç önemli değil, ağız tadına uygun kursu seçerken (Brtish yada American English) o kursun hocasının iyi ve kaliteli olmasına özen göstereceksiniz, benim burada verdiğim kriterlere uyan hangisi ise orası OK'dir.


PEKİ diyelim ki kaliteli kaynakları aldık ama NASIL ÇALIŞACAĞIZ..

-Kitapta verilenleri eksiksiz ve istenilen şekilde öğreniyoruz. Önce dil bilgisiyle ilgili bir bölüm varsa onu hallediyoruz, sonra dinleme bölümünü dinliyoruz ki oradaki parağraf okuması yapmadan önce kulağımız bir alışsın, sonra parağrafı takip ederek bir daha dinliyoruz ve aynı anda takip ediyoruz, bilmediğimiz kelimeleri hemen ya online olarak bakıyoruz yada satın aldığımız sözlüklerden bakıyoruz.

Dinelem yapıldıktan sonra okumaya başlıyoruz, önce sessiz bir kez, sonra sesli bir kez, sonra dinleme metnini açıp onunla beraber aynı anda ilkinde gözle takip edip içten okuma, ikincisinde aynı anda dinleme metniyle beraber yüksek okuma.

Alıştırmalar bitip diliniz söylemeye alıştığında kendi başınıza 1-2 YÜKSEK sesli okuma yapacaksınız ki kendi sesinize alışasınız ve konuşmaya başladığınızda kendi sesinize yabancı olmayasınız.

Eğer bir kelimeyi telaffuz etmekte seslendirmekte sorun yaşıyorsanız kelimeyi bölümlere ayırın.
MESELA; Computer /kım - piyu - tı/ üç bölüme ayrıdım ve aynı anda durmadan önce yavaş bir tempo ile sonra orta hızda 2-3 defa ve sonra da tek söylemde sesi çıkaracak halde okuduğunuzda o kelime artık sizindir ve hatasız okuyorsunuzdur.


- Çalıştığınız konudaki kelimeleri öğrenmeden bir başka üniteye geçmek yok, hepsi iyice öğrenilecek kontrol edilecek emin olunacak, kafadan teyidi yapılacak, test edilecek ve eğer emin olursanız her kelimeyi atlamadan kafanıza bir daha unutulmamak üzere yazdığınıza o zaman şimdi söyledyeceğimi yapmaya geldi sıra.

Nasıl olsa o üniteyi işlerken bir çok kez ve bilerek görerek pratik yaptık not aldık ve hazırız. Yani o üniteyi öğrendiğimizi kafamızda birşey kalıp kalmadığını kontrol etme zamanı.

İŞTE CAN ALICI NOKTA DA BURASI.. KONUŞMA ALIŞTIRMALARI

Madem çalıştım ve öğrendim diyorsunuz o zaman sizi kendi kendinize sınava tabi tutmaya davet ediyorum, bakalım aklınız beyniniz gerçekten kendi kendinize onay verecek mi öğrendiğinize dair.

Bütün duyularınız çalışıyor olacak ve beyin bunlardan aldığı verierli değerlendirip size NOT verecek, diyecek ki kardeş tamam olmuş yada diyecek ki kardeş ders çalışırken beynin başka yerdeydi dolayısıyla gereken önemi vermedin ve olmamış bu iş, hadi tekrar baştan başla ben onay vermiyorum.

Kendi kendinizi kandırmayacağınzı orada anlayacaksınız, üstelik torpil de geçmeyecek BEYİn size, sizin beyniniz olduğu halde dahi..

*PEKİ TESTİ NASIL YAPACAĞIZ KENDİMİZİ NASIL DEĞERLENDİRECEĞİZ KRİTEER BEDİR VE NASIL KONUŞMAYA BAŞLAYACAĞIZ..


Eğer bu konuşan siz değil de karşıdaki birisi olsaydı acaba ben onun bu konuşmasını anlar mıydım yada bu konuştuğumuz karşı taraf anlar mı, doğru kelime mi kullandım telaffuzum vurgum doğru muydu, acaba aynen dinleme metnindeki gibi mi söyledim, yada sözlükten öğrendiğimle aynı mı söyledim, İŞTE KRİTERLERİMİZ BUNLAR..

Gelelim kendi kendimizi değerlendirmeye;
1- Orada 3-5 kez dinlediğimiz, 3-5 kez okuduğumuz metin aklımızda kalmış mı öğrenmeye geldi sıra. Oradaki metni kitabı kapatıp yüksek sesle anlatacaksınız, Duraksayabilirsiniz ancak kitabı açmak yok, kelime hatırlamak için kitap açılmayacak, dil bilgisi kuralı neydi diye kitaba el sürülmeyecek. İşte şimdi o onlarca kez okuduğunuz bölümü, parağrafı anlatamadığınızda nerede eksik olduğunuzu anladınız mı?

Bakın bakalım neler eksikmiş. Kelimeler hatırlanmıyor, telaffuzlar eksik, dil bilgisi havada uuşuyor, hatırlanmayan bölümler, demek ki tam anlamıyla hakim olamamışsınız. Şimdi gördünüz mü, neden konuşamadığınızı, oradakileri öğrenmeden konuşma olmuyor demek ki, beyne birşey vermeden onu doyurmadan nasıl konuşacaksınız.

O zaman ne yapıyoruz, bu sefer hem detaylı, hemde hatırlayabileceğimiz şekilde aklımızda tutarak okuduğumuz hikayetyi bir daha okuyoruz, ve eğer gerçekten öğrenmek için okursanız da nasıl öğreneceğimizi artık biliyorsunuz. İkinci de daha iyi olduğunzu göreceksiniz, 3'te bundan daha iyi.. AAA bir bakmışsınız yüksek sesle konuşuyor ve düşünüyorsunuz :)

Helal size..

2- Kelime öğrenirken dalga geçmeyeceğiz, gerçekten o kelimeyi öğreneceğiz.
Kelimelerin İSİM, SIFAT, ZARF VE FİİL, bağlaç, edat... HALLERİ VARSA O KELİMEYİ ÖĞRENİRKEN ONLAIN HEPSİNİ ÖĞRENECEĞİZ, Kİ KELİME DAĞARCIĞIMIZ ÇOĞALSIN.
Kelimeleri öğrenirken EŞ ve ZIT anlamlılarını da öğreneceğiz.
Kelime bilgisi konuşmanın kalitesini DOĞRUDAN ETKİLEYEN önemli detaylardın birisidir.

Hemen bir örnek verelim..

Mesela FAST /faast/ kelimesi..

FAST (SIFAT -ADJECTIVE) hızlı
FAST (ZARF - ADVERB) hızlıca
FAST ( İSİM - NOUN) ORUÇ
FAST (FİİL - VERB) ORUÇ TUTMAK

FAST x SLOW
SPEED, QUICK... gibi kelimeleri de öğrenirseniz yani eş ve zıt anlamları yada yakın yardımcı anlamları o zaman kelime bilginiz uçar gider.

Bakın fast kelimesinden neler çıktı, okunuş aynı ama cümle içerisinde kullandığınızda farklı anlamlar yükleyerek bir kelimeden 4 kelime elde ettiniz,

AYRICA,

DESERT (İSİM - NOUN) /dezıt/ ÇÖL
DESERT (FİİL - VERB) /dizöt/ TERKETMEK

yine aynı kelimeyi farklı telaffuzla farklı anlamlara getirdiniz.


İŞTE kelime öğrenirken bunlar yapılmalı, öyle Türkçe'sine bakılıp da öğrenilen kelimelerden hayır çıkmaz.


Öğrendiğiniz kelimerli DOĞRU TELAFFUZ etmezseniz onları öğrenmenize de gerek yok, bırakın öğrenmeyin daha iyi. Telaffuzunu bilmediğiniz kelime ancak size yüktür. O kelimeyi başka kelimelerle anlatmak adına yüz bin renge girmeye, bir kelimeyi anlatamayıp 10-15 kelimeyle yardımcı eş zıt anlamlı kelimeler kullanarak kendinizi heba etmeye gerek yok.

TEK SEFERDE DOĞRU TELAFFUZ ve hedef 12'den vurulacak. Maceraya gerek yok, her zaman yaptığınız hata artık geride kalsın LÜTFEN..


OKUMA ALIŞTIRMALARI -

Doğru öğrendiğiniz kelimelerle doğru okuma yapmak vurguya tona sese dikkat etmek ve insanlara güzel bir okuma sunmak artık zor olamayacak, sadece kurala uyacaksınız, en iyi ses taklitini kim yaparsa o en iyi konuşur.


DİNLEME ALIŞTIRMALARI -


-Kitaptaki bölümleri anlatan cd'ler dinlenecek
-Yeni kelimeler duyulduğunda kontrol edilecek doğru telaffuz öğrenilecek ve doğru söylenecek
-Video Cd'ler (oxford vode cdleri) seyredilecek, ilk seyretmede hiç bir durdurma işlemi yapılmayacak, ikinci dinlemeden anlaşılmayan yer olursa durdurulup hangi kelime anlaşılmadı öğrenilecek, bütün bölümlerin anlaşıldığı onaylanacak ve bir sonraki bölüme geçilecek
-BBC English Dİnelenecek
-BBC TV Takip edilecek, anlamadığınız kelimeler olsa da kulağınız 10-15 dakika içinde telaffuza ve aksana alışacak, bir müddet sonra orayı seyretmediğinizde veya dinlemediğinizde EKSİKLİK hissetmeye başladığınızda İŞTE o zaman pişiyorsunuz ve oluyorsunuz demektir.
-Sözlükten kelime çalışması yapaılacak ve önce sözlükteki kelime dinlenecek, sonra aynı ses çıkarılmaya çalışılacak.


KONUŞMA ALIŞTIRMALARI -

İngilizce çalışmaya başladığınızdan andan itibaren öğrendiğinizi kelimelerle her gün konuşma alıştırması yapılacak ve kendi seinize alışacaksınız

Öğrendiğiniz kelimerli kullanarak günlük hayatınızı anlatacaksınız. YÜKSEK SESLE, kulağınız duyacak beyin karar verecek doğru mu yanlış mı diye. Sürekli yapıldığında konuşma doğal olarak kendiliğinde çıkacak.

Birşey söylemek istediğinizde onu yüksek sesle ve İngilizce olarak söylemeye gayret edin.

.....


BU yazdıklarım SİZİN REÇETENİZ ve emin olun uygulayın bakın göreceksiniz %90-95 başarılı olacaksınız.


BAŞARISIZ OLMANIZA İMKAN YOK ÇÜNKÜ SİSTEM HER AŞAMASINDA BİRBİRİNİ KONTROL EDİYOR, ZATEN BİRİSİ DÜZGÜN çalışmazsa DİĞERİ DE ÇALIŞMAZ :)


Saygılarımı sunuyorum

Size katıldığım noktalar var. Katılmadığım noktalar da var şuan. Her şeyin iyisini ben biliyorum havalarında mesaj yazıyorsunuz ama ortada icraat göremedim ?

Youtubedaki 10 türk kanalı en az incelemişimdir. Bu kanalların hiç biri ingilizceyi SIFIR hata ile öğreteceğini iddaa etmiyor. Bu da onların insanları kandırıp ceplerindeki paralarını almaya gelince bu konuda insanların aklı olmalı kimse kimseye 3 5 günde ingilizceyi öğretmez. 1 günde 1 kur atlamaz. Buna inanıp onların peşinden gidenlerin aklından şüphe ederim zaten.

Ben rar.planet arkadaşın çıkardığı programa da beginner seviyedeyken başlayıp orta seviyeye kadar ilerlettim.Fakat arkadaşın anlattığı gibi advanced seviyelere gelemedim. Amacım 7,8 ay gibi bir zamanda anlattıkları gibi o seviyeye gelmekti. Ama olmadı. Katkısı olmadığı söylersem yalan olur intermediate seviyesine yakın bir seviyeye kadar beni 6,7 ay gibi bir sürede getirdi. Program için gene de kendisine teşekkür etmiştim.


Şuan ki durumum sokak ağzıyla 3,5 kelime konuşup insanlarla konuşabiliyorum. Anlaşabiliyorum belki. Sıkıştığımda bir parçayı az buçuk anlayıp yorumlayabiliyorum. Ama bu benim ingilizceyi iyi öğrendim anlamına gelmez. Ciddi bir toefl,IELTS,GMAT gibi sınavlara girsem başarısız olacağımdan eminim.

Bize şu sürede sizi şu seviyeye getiririm gibi umut tacirliği yaptırmayın. Bizim zamanımız da değerli. Zaman=para demektir. 1 sene boyunca her gün 2,3 saat çalışıp karşılığında IELTS,TOEFL gibi sınavlarda başarılı olamıyorsam. Kusura bakmayın dediğiniz gibi o seviyelere gelememiş ve ingilizceyi öğrenmemiş oluyorum.

Şimdi benim yerime cevap vermişsiniz açık çek olayına tabiki öyle düşüneceğim. Eğer hedeflerim doğrultusunda ingilizce öğrenmek varsa ve bunu noter huzurunda garantisini veriyorsa tabiki denemek isterim. Ama bunun sonuncunda 1 sene zaman ayırdık diyelim. Benim 1 senelik zamanımı aldığınız için bana tazminat ödeyecek misiniz?
Hadi başarı kriteri koydunuz mu bilmiyorum ama en azından beni 1 sene çalıştıracaksanız IELTS sınavından en az 7 almak isterim.

SİZ madem iddalısınız. Ben buradayım. Adres vermeniz yeterli


İyi forumlar