Bir inşaat firmasında çalışıyorum. İnşaata başlayalı 2 sene oldu ve bitmek üzere. Biz ilk demirin kilosunu 1,3 TL den aldık. İnşaata giren son demirin fiyatı ise 2,6 TL idi. Şu anda demirin kilosu 4 TL oldu. Toplamda 4bin ton demir gitti inşaata. Eğer şimdi başlanılsaydı inşaata 8.800.000 TL daha fazla demir için harcama yapılmış olacaktı. Sadece demir üzerinden örnek verdim ama inşaatta yüzlerce kalem var ve hepsine tek tek zamlandı. Hatta neredeyse 2 katı fiyatına ulaştı. Bu şekilde yeni başlayan inşaatlar ya fiyatları yükseltecek ya da kârı düşürecek. Hiç bir müteahhit düşük kar ile iş yapmak istemez. Fiyatları yükseltirse de daire satamaz. Ayrıca 1,80 faiz oranlarına ulaşan konut kredileri de ayrı bir etmen. 0,98 faiz oranından 1,10 a çıkınca müşterilerimiz yaklaşık 30.000 veya 40.000 TL fazla faiz ödüyordu. Şimdiki faiz oranları ile siz düşünün artık. Yani anlayacağınız ülkenin tek atar damarı da malesef çökmek üzere.
Devletimiz inşaat yapanlara destek olmak amacı ile vergi iadesi imkanı sunuyor. Müteahhitler de fazla fazla fatura alıyor daha fazla vergi iadesi alabilmek için. Devlet bunun farkında fakat inşaat sektörü ülkenin tek dayanağı olduğu için hiç ses etmiyorlar. Aynı zamanda iş güvenliği kısmında da aynı şekilde. İnşaatta zarar gören veya ölen birisinin ardına düşmüyorlar bile. Fakat bir fabrikada çalışanın başına bir şey geldiğinde fabrikatörün soluğunu kesiyorlar.
Halbuki aynı desteği çiftçiye verseydiler. Yada çobana verseydiler. Sigortalarını devlet memuru statüsünden yatırsaydılar. Tohumundan ilacından mazotundan yeminden vergi almasaydılar. O zaman da bu toprağına kazmayı vurunca su fışkıran memlekette bu kadar dışa bağımlılık olur muydu ? Hollanda, Konya ilimiz kadar, tarım arazisi olmayan bir bataklık ülkesiydi. Bataklıkları kuruttular, kendilerine tarım arazisi oluşturdular. İlk başta kendilerine, daha sonra tüm dünyaya satmaya başladılar. Yetmedi birde tarım makineleri yaptılar. Şu anda ABD ve Almanya'dan sonra 3. en büyük tarım ülkesi onlar.
Vakti zamanında Mustafa Kemal Atatürk, sanayiye ve tarım-hayvancılığa ne denli önem verilmesi gerektiğinden ısrarla bahsetmiş fakat kendinden sonra gelenler bunu yapmamışlardır. Bu tarz bir ilerleyiş ile malesef çok sürmez yarım inşaatlar ülkesi Türkiye haline geliriz.
konuyu gören hükümet yetkilileri gaddemit ne yapıyoruz biz deyip herşeyi düzelttiler.
Bir noktada, muhtemelen farkında olmadan bir cümle kurmuşsun. İnşaat sektörü devletin değil iktidarın tek dayanağı durumunda. Yani inşaat biterse, AKP gider. Davutoğlu ile ilgili en büyük sıkıntılardan biri de bu durumdu ve kellesinin alınmasına, inşaat sektörünü beslemeyi istememesi oldu.
Herşey den önce insanların temel ihtiyaçları en iyi şekilde karşılanmalı. Ama biz tam tersini yapıyoruz. ( yerli telefon, araba, helikopter). Herşeyin sırası var ilk önce temel ihtiyaçlarda rahat olmalıyız. Ne güzel söylemiş zamanında.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dot4 -- 13 Eylül 2018; 13:22:47 >
100.000-150.000 liraya daire yapıp 500.000-1.000.000 liraya satış yapılan bir sektöre malesef acıyamıyorum.
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme