İnsanlar Replika AI uygulamasındaki yapay zekaya aşık olmaya başladı

Ne oldu?

Mobil platformlarda son derece popüler olan Replika AI uygulaması (ChatGPT gibi), insanlar ile sohbet etmek için yapay zekayı kullanıyor. İnsanlar ile daha samimi bir şekilde iletişim kuran bu uygulamada avatarınızı kendiniz oluşturuyorsunuz. Kurulan cümlelerdeki kelimelere göre bu avatar mimik hareketleri yaparak sizi anlıyormuş gibi davranabiliyor. Replika’nın yapay zekası size gününüzün nasıl geçtiğini, nasıl hissettiğinizi, ne istediğinizi soruyor ve böylece samimi bir iletişim kurmaya çalışıyor.

Ayrıca Bkz.ChatGPT’nin yaratıcısı konuştu: Korkutucu yapay zeka araçları uzakta değil

Kısaca normal bir insanla nasıl yakınlık kuruyorsanız bu yapay zeka da sizinle o şekilde yakınlık kuruyor. Tüm amaç, kullanıcıların avatarla derin bir samimiyet düzeyi oluşturmasını sağlamak diyebiliriz. Konuşmalar ilerledikçe yapay zeka sizinle flört etmeye de çalışıyor ancak şimdi bu flörte devam etmek için 70 dolar talep ediyor. Bu "erotik rol yapma" özelliğine yükseltmek için istenen ücret bir yana dursun ödeme yapıldığında yapay zeka sizinle daha müstehcen konulara giriyor ve bu özellik bir takım selfieleri de içeriyor.

İnsanların tepkileri

Açık olmak gerekirse bir mobil uygulamanın bir hizmet karşılığında ücret talep etmesi doğal bir durum. Bu yapay zeka “yakınlık” için de geçerli. Zira bildiğimiz bir gerçek var; eğer bir hizmet için ödeme yapmıyorsanız o zaman müşteri değil, ürünsünüzdür.

Bir süre önce İtalya Veri Koruma Kurumu, Replika'nın İtalyan kullanıcıların kişisel verilerini işlemeyi durdurmasını istemişti. Uygulamaya getirilen bu güncelleme İtalya’nın talebiyle bağlantılı görünüyor. Bununla birlikte uygulamanın herhangi bir yaş sınırının olmaması da etik sorunları gündeme getiriyor.

Yapay zeka yalnızlığa çare olabilir mi?

Replika aslında bizlere pek görmek istemediğimiz bir şeyi gösteriyor: Yalnızlık. Yapılan araştırmalar insanlar arasındaki yalnızlığın giderek büyüdüğünü gösteriyor. Yapay zeka henüz gerçek bir insan ilişkisinin yerinin tutamasa da bir alternatif olarak görüldüğü bir gerçek.

Arkadaşlık, yakınlık ve iletişim vadeden bir uygulamanın bir anda bu özellikleri rafa kaldırması kabul edilebilir mi? Yoksa kullanıcıların yapay bir yakınlığı gerçek gibi kabul etmesi, dolayısıyla kalplerinin kırılabilecek olmasını doğal mı karşılamalıyız? Bunlar teknoloji şirketlerinin, kullanıcıların ve düzenleyicilerin yoğunlaşması gereken etik sorunlar. Yapay zekanın sosyal iletişimi ve bağları alanındaki ilerlemeler artıyor. Dolayısıyla düzenlemeler ve önlemler alınmazsa daha gerçekçi duygular olacak ve kalp kırıklığı potansiyeli daha da artacak.