Şimdi Ara

Irak'ın işgali ile 15Temmuz Darbe girişimi arasındaki benzerlik

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
13
Cevap
4
Favori
1.315
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Kesnizani Tarikatı ve Irak'ın işgal edilmesi
    Bağdat savaşmadan teslim edilmişti Amerikan askerlerine. Tarih 10 Nisan 2003'ü gösteriyordu.Teslimatı yapan, gerçekte Irak'ta herkesin bildiği ama ortalıkta gözükmeyen KESNİZANİ tarikatıydı.Tarikat 'körfez savaşı'ndan sonra Saddam'ın etrafını örümcek ağı gibi sarmıştı. Saddam'ın karısı, çok güvendiği generalleri ve istihbarat kuruluşlarının başındakiler...Hepsi tarikat 'müritleri'ydi.Tarikatın Mossad'a çalıştığı ortaya çıkmıştı

    Küresel senaristlerin, öncelik BOP bölgesi olmak üzere bütün dünyayı film setine dönüştürdükleri artık herkesçe kabul ediliyor.
    Esas "yönetmen" koltuğunda oturan, en tepedeki ezoterik örgüt dahi filmin sonunu net olarak bilmiyor. Bu filmin "Irak seti"nde neler oldu, olacak ?

    "Yeni Dünya Düzeni"nde dünyevi olanla, uhrevi olan, masalla gerçek, efsane ile hayatın kendisi birbirine girmiş durumda.
    Ekonomik hedefler ile mistik hedefler adeta "Nano" teknolojinin geliştirdiği olağanüstü bir manipülasyon robotu olarak birbirinin içine geçmiş halde çalışıyor.

    Mezopotamya Saddam'dan kurtulmakla zulümden kurtulamadı. Sümer, Akad, Babil, Hitit, Frig, Asur, Elam, Roma, Arap, Türk kimler gelip geçmişti bu coğrafyadan.

    Şimdi de Atlantik'in öteki yakasından gelenlere, ABD'ye, Irak adeta altın tepside teslim edilivermişti.
    Herkes "Esas savaş Bağdat'ta olacak" derken, Bağdat savaşmadan teslim edilmişti Amerikan askerlerine. Tarih 10 Nisan 2003'ü gösteriyordu.

    Teslimatı yapan, gerçekte Irak'ta herkesin bildiği ama ortalıkta gözükmeyen KESNİZANİ tarikatıydı.
    Tarikat "körfez savaşı"ndan sonra Saddam'ın etrafını örümcek ağı gibi sarmıştı. Saddam'ın karısı, çok güvendiği generalleri ve istihbarat kuruluşlarının başındakiler...Hepsi tarikat "müritleri"ydi.

    Kesnizani tarikatı, MOSSAD ve CIA tarafından Saddam'ı içten yıkmak, Irak'ı kolayca teslim almak için organize edilmişti.
    Saddam 33 yıllık diktatörlüğünde, Babil'in üç-dört bin yıllık geleneğinden gelen karşı ihtilal, suikast vartalarını atlatmıştı. Ancak "tarikatın" metodu hepsinden farklıydı.

    Tarikatın "müritleri" Saddam'ın en yakınında olanlardı. Onun her hareketini, her adımını an be an tarikat şeyhinin oğlu Nehru'ya aktarıyorlar, sonra da bilgiler kuş olup MOSSAD ve CIA istasyonlarına doğru uçuyordu.

    Anlamı, "Ben hiçbir şey bilmiyorum" olan Kesnizani, bir Kürt aşiretinin adı. Süleymaniye civarında yerleşik. Tarikatın lideri Kürt asıllı Şeyh Abdülkerim Kesnizani. Kendisi sıradan bir tekke şeyhi iken, ölünce yerine oğlu Muhammed geçmiş.
    Şeyh Muhammed Abdülkerim Kesnizani, zikirden ziyade, siyasete meraklıydı. Müritlerine de Kur'an eğitimi yerine adını zikretmeden Kabala öğretilerini / mistisizmini anlatıyordu.

    Şeyh Muhammed'in kendisi ortalarda pek görünmüyordu. Medyatik değildi. Zaten medya, efsaneleri kolay öldürürdü. Onun ismi Irak'ta efsane haline gelmiş / getirilmişti.
    Şeyh Muhammed Kerkük'e bağlı Çamçamal ilçesinde doğmuş, Bağdat Üniversitesi İktisadi Bilimler Fakültesi'ni bitirmişti. Saddam yakalandığında Şeyh Efendi 60. yaşını kutluyordu.

    Kesnizani tarikatı, baba Abdülkadir zamanı da dahil, Saddam'a bağlılıkta kusur etmiyordu. Kürt, Türkmen, Arap rejim muhalifleri anında BAAS Partisi istasyonlarına bildiriliyordu.

    Şeyh'in Gandi ve Nehru adındaki iki oğlundan Gandi 1980'li yıllarda faili meçhul bir cinayete kurban gitmişti.
    Şeyh Muhammed kitap yazmaktan da geri durmamıştı. Tarikatın dönüşümü şeyh efendinin etrafındaki İslam alimlerince, gerçekte MOSSAD ajanı hahamlarca hızlandırılmıştı. Şeyh'in kitabı, Kabala öğretilerini İslam mistisizmi adı altında imanlı müritlerin beyinlerine ve kalplerine ince-ince enjekte etmek için başucu kitabı olarak kullanılmaktaydı.
    Müritlere MOSSAD'ın hahamlıktan tövbekar hocaları ders veriyordu.

    Dönüşüm etkisini göstermiş, bir Kürt tarikatı olan Kesnizanilik Türkmenler ve Araplar arasında da kendisine müritler edinmişti.
    Tarikatın ritüeli arasına kanlı gösteriler de sokulmuştu. Kan ve acı ruhi olgunlaşmanın yollarından biriydi.
    Zaman zaman müritler işin ölçüsünü kaçırıyorlar ve kendilerini muhtelif kesici aletlerle ağır yaralıyorlardı.
    Bu durumlarda da şeyh veya halifesi, yaralı yere tükürüğünü sürüyor, sıvazlıyordu. Mürit acıyı hissetmiyor veya "hissetmiyormuş gibi" davranıyordu.

    Tabii ki bu gösterilerde, azımsanmayacak sayıda mürit ölüyordu. Şeyhe göre ölenler, yeterli "cezbe" haline, yani bir nevi transa ulaşmadan kendilerine bıçağı saplıyorlardı, bu ise onların ölümüne sebep oluyordu. Yoksa şeyhin kerametinde bir problem yoktu.
    Aslında tarikatın kanlı gösterilerinin hedefi Irak ordusuydu. Vücudunun muhtelif hayati bölgelerine kasatura, bıçak, kurşun girip de ölmeyen müritler efsanesi Amerikalı ve İsrailli kafirlerle savaşmaya hazırlanan askerleri oldukça etkilemişti.
    Öncelikle generaller ve subaylar Kenizani tarikatının müritleri haline getirildiler.

    Genelkurmay Başkanı Mareşal Ayat Fetih El Ravi, Genel Askeri İstihbarat Başkanı Mareşal Vefik El Samarayi, Hava Kuvvetleri Komutanı Mareşal Hamid Şaban, hepsi Şeyh Muhammed Abdülkerim Kesnizani'nin ayağını öperek müritleri arasına girmişti.
    Irak'ın acımasız El-Muhaberat'ının sivil-asker elemanları da tarikatın müritleri olmuşlardı.

    Müritler arasında bir isim vardı ki, Saddam'dan sonra BAAS'ın en kudretlisiydi : İbrahim İzzet El Duri. Duri bütün karanlık odaklarla ilişki kuruyor, Saddam'ın bütün pis işlerini organize ediyordu. Duri, şeyhin ayağını öpenler arasına çoktan dahil edilmişti.
    Öte yandan Saddam'ın karısı Sacide Hayrullah, Saddam'ın kardeşleri Vatban ve Barzan ile oğlu Uday da müritler arasındaydı.
    Birinci Körfez Savaşı'nda Baba Bush, Bağdat'ı işgali reddetmişti. İsrail bu duruma çok bozuldu.
    Zaten uzun yıllardır Kuzey Irak Kürtleriyle temasta olan İsrail işi şansa bırakmak niyetinde değildi. Irak hızlı bir şekilde parçalanmalıydı.

    Gözüne kestirdiği Kürt tarikatı Kesnizanilik üzerinden Irak'ın İslami hayatını kontrol altına alacaktı.
    Yani MOSSAD damardan girecekti. Ne de olsa önlerinde Birinci Dünya Harbi öncesi ve sonrasında İngilizlerin uyguladığı ve başarılı olduğu Vahabilik vardı, Lavrens vardı.
    Birinci Körfez Savaşı'ndan sonra, MOSSAD Kesnizani tarikatının önde gelenleriyle muhtelif yollardan temasa geçti ve ilişkileri hızla geliştirdi.

    Öncelikle Irak Devleti'nin mekanizması içinde yer alanlar, medya mensupları uhrevi yollardan ikna edilemezlerse MOSSAD'ın cömertçe tarikata aktardığı dolarlarla ikna ediliyor, mürit yapılıyordu.
    Şeyh Muhammed ve oğlu Nehru, MOSSAD'ın cömertliklerine karşılık olarak, ufak tefek jestler yapıyorlardı.
    Saddam'ın yatak odası dahil, istihbaratçı müritlerden derlenen bilgiler oğul Nehru'da toplanıyor, Nehru da bunları MOSSAD'a aktarıyordu.

    Kadınlar, kumar ve içki Nehru'nun asıl ilgi sahasıydı ; MOSSAD ajanları için de bunların tedariki çocuk oyuncağı. Açıkçası din ve tarikat Nehru'nun umurunda bile değildi.
    Artık Saddam ve çevresinde neler olup bittiğinden Keznizani tarikatı ve şeyhi vasıtasıyla MOSSAD anında bilgi sahibi oluyor ve gereği yapılıyordu.
    Tarikatın içine MOSSAD iyice yerleşmişti. Şeyh adına rahat rahat operasyon yapar hale gelmişti.
    Kısaca, güneyde Şii Müslümanlar kuzeyde ise Türkmenlerin büyük çoğunluğu hariç sivil Araplar, Kürtler ile Irak devlet mekanizmasını elinde bulunduranlar Kesnizani tarikatı kullanılarak MOSSAD ve CIA tarafından devşirilmişler ve psikolojik harbin kurbanı olmuşlardı.
    Saddam en yakınlarının bile tarikat tarafından mürit yapıldığını, her hareketinin CIA ve MOSSAD'a ulaştırıldığını fark ettiğinde iş işten geçmişti.
    Söylenen o ki, Saddam Irak'ın işgalinden birkaç ay önce durumu fark etmiş, karısı dahil, yakın çevresini etrafından uzaklaştırmıştı. İntikam almaya hazırlanıyordu.

    Derken Amerikan, İngiliz birlikleri Irak'a saldırdılar. Güneyde müthiş bir direnişle karşılaştılar.
    Dünya medyası, bu arada Türk medyası, akademisyen, emekli asker strateji uzmanları asıl savaşın Bağdat ve çevresinde olacağını dile getiriyorlardı.

    Bir de Amerika'nın bu kadar az sayıda birlikle Bağdat ve çevresindeki direnişi kıramayacağını söylüyorlardı.
    Halbuki Bağdat ve çevresi Saddam'ın askerleri tarafından hiçbir direnç gösterilmeden Amerikan askerlerine teslim ediliverecekti. Niçin böyle olmuştu ?

    Tarikat yoluyla Irak devlet mekanizması devşirilmişti. Şeyh Muhammed müritlerine Amerikan askerlerine direnmemelerini öğütlemişti. Şeyhin emrindeki mürit generaller vatanlarının bağımsızlığı için savaşmak yerine Şeyh Muhammed'in emrine uydular.
    Bu arada İzzet El Duri de boş durmamış, Bağdat'ın kuzeyini de o teslim etmişti Amerikalılara. Şeyhin isteğinde mutlaka bir keramet vardı.
    Bağdat Bağdat olalı böyle bir şerefsizlik görmemişti. Ancak bir benzeri Babil'de olmuştu. Babil, Pers Kralı Kyros'a savaşsız olarak teslim edilmişti.

    Bugün Şeyh Muhammed'in liderliğindeki Kesnizani tarikatı Irak'ta devletin ve siyasetin tam orta yerinde faaliyetine devam ediyor.

    TIMETURK / “Hollywood ve Kabala’nın 13. Havarisi Evanjelizm (syf. 292-296)”







  • Bu tur baska kitaplar biliyorsaniz onerir misiniz?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Durumumuz yoktu okuyamadım

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Teşekkürler paylaşım için .

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: halemo_96

    Bu tur baska kitaplar biliyorsaniz onerir misiniz?

    Niccolo Machiavelli - Prens
    Doğrudan Hükümetimiz benim gözlediğim kadarıyla kitapta ki birçok kısmı uygulanmıştır başarılı bir şekilde...
  • aslında ülkelerin hepsini TARİKATLAR yönetmekte ... isim verelim tapınak şovalyeleri mason cemiyetleri illüminatlar vs. klasik isimler herkesin bildiği ..

    abd veya avrupa ülkeleride farklı degil biliyorsun demi ? ordada cemaatler mevcut ve yönetimdeler ..

    malesef demokrasi insanlığa anlatılan bir masal ... parlamento ve secimlerde formalite işin doğrusu .. abd den örnek vereyim abd halkı eşekler ve filler arasında secim yapar 2 parti ve secilmişleri secelerler secimde bu demokrasi degilki aabd başkanlarının tamamına yakını AYNI AİLEDEN KAN BAĞI İLE BİRBİRİNE BAĞLIDIR

    BU nası demokrasi ? aha bu barack obamanın anası enn danhım
    https://www.google.com.tr/?gfe_rd=ctrl&ei=orMQU6PsE8za8geSxIDABA&gws_rd=cr#q=barack+obama+annesi

    ann dunham kimdir ? millet nerden bilsin ama herşey birbirine baglıdır tüm insanlık dün bugün yarın .... yani gülen yapılanması BUZDAĞININ GÖRÜNEN KISMI




  • Tebrik ederim, bu kadar üstten büyük resmi görebilenlerin olması güzel.
    Peki dostum sence bu mekanizmalar vw kontroller içim belli kurumlar mı var sadece bu işleri yürüten, yoksa gündelik yaşama ve işlere mi yedirilmiş durumda?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Aslında demokrasi vs diyerek kendini krallıklarını devam ettiriyorlar . Eger Bi şekilde sistem istekleri dışında birinin başa çıkmasını sağlarsa hemen daha evvel kurdukları mekanizmalar ile indirip kendi krallıklarını kesintisiz devam ettiriyorlar .

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Forumu paranoyaklar basmi yine illuminati masonlar havada ucusuyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: JavaSpecialist

    Forumu paranoyaklar basmi yine illuminati masonlar havada ucusuyor

    Kıçı kırık fetö bile ülkede 40 yıl boyunca sinsice yargıya polise hatta askeriyeye her türlü adamını koyup bunları yapıyosa fetönün üst aklı onunda üst aklılnın üstü neler yapmaz sen düşün

    CFR diye bi kuruluş var Erdoğandan tut Abdullah güle kadar ülkeyi yönetenlerin çoğu oraya katılmak zorunda

    Medyaya güvenme elin arabı kullanma klavuzu kullanıp 11 eylülde ikiz kuleleri yıktığına bile tüm dünyayı inandırdılar. Evet 2001 de 6 milyar insan canlı yayında kandırıldı binalar uçakla değil kirişlerine direklerine yerleştirilen patlayıcılarla çökertilmişti




  • Türkiye hiç bir zaman ortadoğu ülkesi olmadığı için okumadım ama emeğine sağlık

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Okudum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Güzel tespit
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.