|
İsrail ve Filistin savaşı: Yapay zeka dezenformasyonu endişe yaratıyor, işte örnekler!
![](/static/forum/img/downicon.png)
![](/static/forum/img/upicon.png)
![](/static/forum/img/Forum-Mobil.gif)
![](/static/forum/img/close.png)
-
-
Değişmeyen değiştirilemeyen tek gerçek İsrail denen terör örgütü çocukları katlediyor.
Bu katliama soykırıma bahane arayanlara Lanet olsun.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi joven -- 30 Ekim 2023; 21:22:23 >
-
Gezi Parkı protestolarının medyaya olan yansımaları medyanın siyasal iktidar tarafından nasıl dezenformasyon amacıyla ve iyi niyetten uzak bir biçimde kullanılabildiğini, bununla da kalmayıp protestocuları asıl amaçlarından saptırmada ve siyasal iktidarın amaçladığı dezenformasyona alet etmede medyanın ne kadar etkili bir silah olabildiğini bizlere tüm çıplaklığıyla göstermişti.
Günümüzde ise yeni medyanın ardından yapay zekânın da devreye girmiş olması, bireylerin ve toplumların medya okuryazarlığı becerilerini hiç olmadığı kadar zorlamakta ve doğru bilgi ile dezenformasyonu ayırt etme olanaklarını hiç olmadığı kadar belirsizleştirmektedir. Eğer medya okuryazarlığına verilmesi gereken önem yeteri kadar verilmezse ve bu konuda gereken önlemler alınmazsa medyada toplumsal histerilere neden olabilecek büyüklükte dezenformasyonlarla baş başa kalabiliriz.
-
Konu başlığını değiştirin bir zahmet. Filistin İsrail savaşı değil bu. Filistinin; israit, avrupa, ingiltere, amerika, kanada, hindistan vs bilimum insanlık düşmanlarına karşı kurtuluş mücadelesi.
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Doğru bilgiye ulaşmak çok zor. Belli bilinçteki insanlar neyse de Facebook daki yaşlı kitleye bariz yalan bişeyi çok rahat doğru gibi enjekte edebilirsiniz.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Xloud -- 31 Ekim 2023; 0:13:35 >
-
tam tersi oldu bu dediklerinin! gezi eşkiyaları sosyal medyada algı sçtı!
-
Editör isminin hakkını veriyor bence. Hep Filistin için yapılan yapılan paylaşımları paylaşmış ama herkesin kabul ettiği İtrail resmini bile temize çıkarmaya çalışıyor. Bunlar fake olduğu ortada kimse de çıkıp bunlar gerçek demedi ama Bidon kafası kesilen Bebek videoları gördüm dediğinde bütün dünya bir anda inandı ta ki madem öyle koy ortaya diyene kadar. Şu haber bile bunun gibi bir algıdan başka bir şey değil.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Kim neyi temize çıkarmaya çalışıyor? Bu yazıdan nasıl böyle bir şey çıkarıyorsunuz anlamak güç. Niyet okumak iyi bir şey değildir ve genellikle yanlış sonuçlanır. Bu, anakonusu yapay zeka ve riskleri olan bir haber. Sürekli büyük resim görmeye, insanları bir taraf olarak göstermeye devam etmeyin. Bir de ismimle alakası nedir?
-
Göz, görmek isteneni görür esasında.
-
Savaşta iki taraf da sivilleri hedef aldı, iki taraf da savaş suçu işledi. Söylenecek pek birşey yok aslında. Olan masum sivillere oldu.
-
hamas israil e saldırarak olayların bu noktaya geleceğini biliyordu. hamas sordu mu gazze de yaşayan insanlara biz israile saldıracaz diye? yani israil ok katil teröristte arkadaş hamas ne bu durumda? arı kovanına çomak sokuyorlar sonra yandım anam yardım edin. olan çoluğa çocuğa oldu yine. her on sene de bir tekrarlanıyor bu durum
-
Hamas bunu biliyordu da, 1947 den beri Filistini isgal edip, soykirim yapan Israil, 70 yil bir halka soykirim uygulayip, ac, suzuz, elektriksiz ve en onemlisi egitimsiz birakinca Filistin in karsilik verecegini bilmiyor muydu? Tek fark Israil gercekten vadedilmis topraklar inanci geregi tum yahudilere sordu ve oraya cagirdi ve onlar isgalci olduklarini bile bile oraya gittiler. Yani cocuklar haric halki dahi masum degil Israilin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi handali -- 31 Ekim 2023; 2:34:42 >
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
Elma ile armutu birbirine karistirmayalim. Israil vadedilmis topraklar inanciyla Filistini 1947 den beri isgal ediyor ve milyonlarca insani yerinden yurdundan edip, oldurdu. Bir taraf 70 yil isgale, soykirima, egitimsizlige, acliga ve yoksulluga maruz kaldi ve kendi topraklarini savunuyor. Israilin halki ise vadedilmis topraklar safsatasi altinda isgalci olduklarini bile bile oraya gittiler. Cocuklar haric benim gozumde orada yerlesik olan tum Israilliler isgalcidir ve masum degildir. Eger sen bugun Israil le Filistini ayni kefeye koyarsan yarin Israil bayraginda yer alan iki cizgi Firat ve Dicle nehirleri geregi senin ulkeni de vadedilmis topraklar altinda isgale geldiginde suan oldugu givi tum dunya seni bu gozle gorur.
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
O algılara da siyasal iktidarın uzlaşmaz tutumu neden oldu. Olanları görmezden ve duymazdan gelip penguen belgesellerini yayınlayanların protestocular olmadığını hatırlatırım. O süreçte medya devasa bir iktidar baskısıyla karşı karşıya kaldı ve üzerine düşen dezenformasyonla mücadele görevini yerine getirmekten resmen alıkonuldu. Eğer bu olmasaydı ne protestolar amacından sapardı, ne "camide içki" ya da "Kabataş" gibi yalanlar uydurulurdu, ne de protestocular medyanın yerine getiremediği görevi sosyal medyada yerine getirmeye çalışırken editoryal cehaletlerine kurban gidip iktidarın amaçladığı dezenformasyona uygun biçimde dezenformatif paylaşımlar yapardı.
Halk TV'yi yıldızlaştıran şey, böylesine büyük bir kriz ortamını fırsata çevirerek Gezi Parkı'nda olanları eğip bükmeden ve korkusuzca ekrana getirmesidir. Eğer bütün kanallar iktidardan korkmayıp Halk TV'nin yaptığını yapmış olsaydı, iktidar kamuoyunda dezenformasyon yapmaya cesaret edemezdi ve böylece Gezi Parkı protestoları amacından sapıp iktidarı devirme hareketine dönüşmezdi.
-
Bence de elmayla armudu karıştırmamak gerek. Savaşın nedeninden bahsetmiyorum. Taraf hiç tutmuyorum, inanın umrumda bile değil. Tek derdim masum sivillerin ölmesi.
İşte o nedenle sivilse de hepsi sivil diyorum. Konser alanında eğlenmeye gelmiş sivilleri öldürüp, soyup şehirde çırılçıplak tur attıramanın haklı hiçbir nedeni olamaz; hastane bombalamanın ya da fosfor bombası atmanın haklı hiçbir nedeni olamaz. Hepsi savaş suçu,hepsi barbarlık.
Normal şartlarda savaş suçu nedeniyle amborgo uygulanması gerekir ancak siyasi iki yüzlülük ve çıkarlar güçlüyü haklı çıkarıyor hep.
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
İsrail her yıl Ramazan ayında çocuk öldürünce olsun sıkıntı yok, kçı kıytırık hamas yani gazze ordusu dayanamayıp saldırınca wowowwo haram siz terörist.
-
Dilerseniz kısa bir tarih turu yapalım. Unutkan olduk zira.
1946- Hotel King Davit -Kudüs
İlk terör eylemine Ben Gurion ve Menahem Begin de dahildir. Kral Davut (biz Hazret-i Davut diyoruz) oteline karşı düzenlenir. Yerli ve yabancı misafirlerden 96’sı hayatını kaybeder.
9 Nisan 1948- Deyr Yasin Katliamı
Siyonist Stern ve İrgun elemanları bilahare İsrail Başbakanı olacak Menahem Begin komutasında Kudüs’ün batısındaki Deyr Yasin köyünü basar, gecenin bir vakti yataklarından kaldırdıkları 254 Filistinli masumu kana boyarlar. Kadın çocuk ayırmadan kurşuna dizer, cesetleri kuyulara doldururlar. Sağ kalanlar alır anahtarlarını çıkar, yıllarca vatan hasretiyle yaşarlar. Şu anda onların evlerinde siyonistler oturuyor, topraklarını siyonistler ekiyor. Menahem Begin bu cinayete asla pişman olmaz, “Eğer Deyr Yasin zaferi(!) kazanılmasaydı, İsrail Devleti de kurulmazdı” diyecek kadar azıtır. İşin tuhaf tarafı bu katil 1978 Nobel Barış Ödülü’nü alır.
29 Ekim 1948 Safsaf Köyü Katliamı
Siyonist çeteler Safsaf köyünü girer 70 Filistinliyi katlederler. Hem korku salar, hem mallarını çalarlar.
Aynı gün el-Halil’e bağlı Davayima köyünde de 80 Filistinliyi kırarlar.
12 Ekim 1953 Kibya Köyü Katliamı
Bu defa Ariel Şaron önderliğinde kan dökerler, Batı Şeria’da 67 Filistinli masum şehadet şerbetini içer.
Kasım 1956 Samu Katliamı
Yine Batı Şeria’da 18 Filistinli katledilir, köy yerle bir edilir.
15 Şubat 1968 Şeria Nehri
Siyonist savaş uçakları Şeria Nehri boyunca Filistinlilerin yaşadığı 15 köyü napalm bombaları ile yakar. 56 Filistinli veda eder hayata.
4 Haziran 1968 İrbit
Siyonistler Ürdün’ün İrbit şehrine hava saldırısı düzenler, sırf canları öyle istediği için 30 Müslüman’ı öldürür mutlu (!) olurlar.
1967'deki işgal sonrası 300 bin Filistinli göç için Ürdün Nehri üzerinden harap Allenby Köprüsü'nü geçmeye çalışıyor.
12 Şubat 1970 Ebu Zabel Katliamı
Siyonistler bu defa Mısır sınırında bir fabrikayı bombalar, 70 işçiyi öldürürler sebepsiz olarak.
8 Nisan 1970 Sha’a Katliamı
Yine Mısır’da bir okulu bombalar, 46 günahsız çocuğa kıyarlar.
8 Eylül 1972 Suriye Katliamları
Suriye’nin 7 köyüne yapılan saldırıda iki yüzü aşkın Müslüman şehit olur.
19 Şubat 1973 Libya Hava Yolları
Sina yarımadasında Libyan Airlines’a ait bir yolcu uçağı düşürülür, 107 yolcudan kurtulan olmaz.
16 Eylül 1982 Sabra ve Şatilla Katliamı
İsrail işgalindeki Lübnan’da Ariel Şaron Filistin kamplarını kuşatır, Falanjist Elie Hobeika komutasındaki Hristiyan milislere “girin işinize bakın” der.
Falanjistler 2 bin Müslümanı (kimi raporlarda 3.500) öldürür, cesetleri tanınmayacak hâle sokarlar.
Çoğu kadın ve çocuktur, silahsız savunmasızdırlar. İsrail ajanı Said Haddad da yer alır tetikçiler arasında.
Maktullerden sadece 328’inin kimliği tespit edilebilir. Şaron’un adı “Beyrut kasabına” çıkar.
Katliamdan kurtulan 23 kişi Ariel Şaron ve Silahlı Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Amos Yaron hakkında Belçika’da dava açar. Sorgu hâkimi Patrick Collignon, soruşturmayı derinleştirir hayli merhale aldıktan sonra Temyiz Mahkemesi, savcının soruşturmayı yürütemeyeceğine karar verir. Dosya rafa! Demek kulaklarını çeken oldu.
İçeride de muhalifler bastırır. Meclis Araştırma Komisyonu Şaron’u katliamdan mesul tutar. Şaron, Savunma Bakanlığından istifa etse de ceza almaz.
Gazeteci Robert Fisk (The Independent): Şaron, Sabra ve Şatilla kampında şişmiş cesetler, tecavüz ve işkenceye uğramış kadınlar ve bebekler bırakan bir kasaptır. Hadiseden 18 yıl sonra aynı caddelerde dolaşırken katliam gözlerimin önünden duruyordu hâlâ. Sanki Sabra Camii’ne giden yolda 90 yaşında, aksakallı Nuri Bey’i görüyorum. Başı yana düşmüş, üzerinde pijamaları, başında yün başlığı ve kucağında bastonu. Sonra yemek tencerelerinin yanına düşmüş iki maktule… Ve çürüdüğü için çöp gibi atılmış bebekler ortalıkta...
8 Ekim 1990 Kudüs Katliamı
Silahlı siyonistler bu defa Mescid-i Aksa’ya saldırır, camiyi korumaya çalışan Müslümanlardan otuzunu şehit eder, 800’ünü yaralar.
25 Şubat 1994 Halil İbrahim Camii Katliamı
Siyonistin biri sabah namazı kılan müminleri otomatik silahla tarar, 29 Filistinli seccade üzerinde kalır. Cenaze merasimine de saldırır; 26 Müslüman’ı katlederler ayrıca.
Ardından tarihî mescidi kapatır, yarısını sinagog yaparlar. Yani katliamdan siyonistlere ceza değil, ödül çıkar.
18 Nisan 1996 Kana Katliamı
Kana köyü sakinleri BM Lübnan Barış Gücü’ne (UNIFIL) sığınmıştırlar. Siyonistler 106 kişiyi katleder. BM seyrine bakar.
3-15 Nisan 2002 Cenin Katliamı
1948’de saldırılarında evsiz kalan Filistinliler Batı Şeria Cenin’de “BM gözetimindeki” mülteci kampında yaşarlar. İşgal ordusu kampa havadan ve karadan saldırır. Halk altı gün tanklara direnir ancak yiyecek ve cephaneleri tükenir, müdafaa aksamaya başlar. Siyonistler halkın meydanda toplanmasını ister, bunu reddeder evlerine kapanırlar. İsrail uçakları ve helikopterleri kampı imha eder, enkazı buldozerlerle ezer sağlam tuğla bile bırakmazlar. Sağ kalan gençler, kurşuna dizilir. 1.300 şehit, toplu mezarlardakiler meçhul daha.
Mart 2004 Nuseyrat Katliamı
Gazze’de bulunan Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarına saldıran siyonistler dördü çocuk 14 sivili katleder acımasızca.
12 Temmuz 2006 Lübnan
Siyonistler bu defa Lübnan’ı vurmaya kalkar ancak Hizbullah milisleri muharebenin kontrolünü ele alır. Bir ay boyunca ilerleme kaydedemeyen ve küçük düşen İsrail Ordusu Güney Lübnan’ı bombalar, bin sivile kıyar.
Aralık 2008 Gazze
Siyonist çete, Gazze’yi havadan ve karadan bombalar. 288’i çocuk, 121’i kadın 1.434 şehit. 1.606’sı çocuk 828’i kadın 5.303 kişi yaralı.
22 Kasım 2009 Gazze
Savaş uçakları sözde “önleme amaçlı” bombardıman yapar.
9 Ocak 2010 Gazze
İsrail uçakları, Deyr El-Balah’ın doğusuna roket saldırısı düzenler. Ölenlerin kimliği dahi tespit edilemez.
31 Mayıs 2010 Mavi Marmara
Siyonistler Gazze’yi abluka altında tutar. Gıda ilaç bir şey kalmaz. Yardım götüren sivil ve silahsız gemilere “uluslararası sularda” helikopter ve hücum botları ile saldırır, gönüllülere kurşun yağdırırlar. Hadisede 10 Türk şehit düşer, o günden sonra diplomatik temaslar kopar...
Diğerlerini biliyorsunuz zaten... Gazze’ye süregiden saldırılar, dökme kurşunlar, Şucaiye’de pazar yerine atılan bombalar...
49 Filistinli öldürene bir kuruş ceza
29 Ekim 1956 - Kefr Kasım Katliamı:
elaviv 17.00- 06.00 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı ilan etmiştir. Ancak komutan İshar Şadmi köy muhtarına yasak başlamasına dakikalar kala bildirir. Ahali tarlasında tapanındadır, hâliyle süreyi aşarlar. Şadmi, birlik komutanı Samuel Malinki’ye “Duygusallık istemiyorum” der, ölü olmaları daha iyidir yaşamalarından!”
Köy dışında yasaktan habersiz çalışan 400 Müslüman evlerine dönerken saldırıya uğrar. Katiller 23’ü çocuk 48 kardeşimizi kırar. Hatta içlerinden biri hamiledir, 49 demekte yarar var.
İshar Şadmi bundan dolayı yargılanır, 1 kuruş ceza ile salınır dışarıya. Evet bir kuruş, 49 Filistinli o kadar eder anca. Mahkeme Müslümanlara hakaret etmiştir açıkça.
Aradan yıllar geçer önce Şimon Perez, ardından Herzog anma günlerine gider, İsrail adına özür dilerler güya. Peki tazminat? Ona yanaşmazlar asla.
İlerde bu saldırılar için de yarım ağız özür dilerler, unuturuz nasıl olsa.
-
Aynen ama şunuda eklemek istiyorum bu yaşananlar İsrail’in bugüne kadar yaptıklarının bir eseridir bu zamana kadar zulüm yapılmasaydı bugün yaşanan olaylarda İsrailli sivillerde ölmeyeceklerdi.
-
Bakın onlarca yıldır hapishane hayatı yaşayan ve zulme uğrayan insanlar eğer bu yaşananlara bugüne göre bakarsanız hata yaparsınız.
-
Kargaşa yaratan bu tür görüntülerden biri, çatışmanın ilk günlerinde ölen bir bebeğin yanmış cesedinin görüntüsüydü. İlk başta pek çok insan bu görüntünün yapay zeka tarafından oluşturulduğunu düşünerek olayı rafa kaldırdı ancak uzmanlar daha sonra bunun muhtemelen sahte bir görüntü olmadığını söyledi. Bu görüntüyü bariz nedenlerden dolayı paylaşmıyoruz.
Bunun yapay zeka üretimi olduğunu herkes kabul etmiş durumda, hatta konu bile bu resmin bu şekilde oluşturulması sonucu ortaya çıktı ama siz hala tartışmalı bir konuymuş gibi söz ediyorsunuz, üstelik uzmanlar hala gerçek olduğunu düşünüyor diyorsunuz. Bari siz yapmayın bunu.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Değişmeyen değiştirilemeyen tek gerçek İsrail denen terör örgütü çocukları katlediyor.
Bu katliama soykırıma bahane arayanlara Lanet olsun. |
Savaşta iki taraf da sivilleri hedef aldı, iki taraf da savaş suçu işledi. Söylenecek pek birşey yok aslında. Olan masum sivillere oldu.
|
Konu başlığını değiştirin bir zahmet. Filistin İsrail savaşı değil bu. Filistinin; israit, avrupa, ingiltere, amerika, kanada, hindistan vs bilimum insanlık düşmanlarına karşı kurtuluş mücadelesi.
|
Kim neyi temize çıkarmaya çalışıyor? Bu yazıdan nasıl böyle bir şey çıkarıyorsunuz anlamak güç. Niyet okumak iyi bir şey değildir ve genellikle yanlış sonuçlanır. Bu, anakonusu yapay zeka ve riskleri olan bir haber. Sürekli büyük resim görmeye, insanları bir taraf olarak göstermeye devam etmeyin. Bir de ismimle alakası nedir?
|
Dilerseniz kısa bir tarih turu yapalım. Unutkan olduk zira.
1946- Hotel King Davit -Kudüs İlk terör eylemine Ben Gurion ve Menahem Begin de dahildir. Kral Davut (biz Hazret-i Davut diyoruz) oteline karşı düzenlenir. Yerli ve yabancı misafirlerden 96’sı hayatını kaybeder. 9 Nisan 1948- Deyr Yasin Katliamı Siyonist Stern ve İrgun elemanları bilahare İsrail Başbakanı olacak Menahem Begin komutasında Kudüs’ün batısındaki Deyr Yasin köyünü basar, gecenin bir vakti yataklarından kaldırdıkları 254 Filistinli masumu kana boyarlar. Kadın çocuk ayırmadan kurşuna dizer, cesetleri kuyulara doldururlar. Sağ kalanlar alır anahtarlarını çıkar, yıllarca vatan hasretiyle yaşarlar. Şu anda onların evlerinde siyonistler oturuyor, topraklarını siyonistler ekiyor. Menahem Begin bu cinayete asla pişman olmaz, “Eğer Deyr Yasin zaferi(!) kazanılmasaydı, İsrail Devleti de kurulmazdı” diyecek kadar azıtır. İşin tuhaf tarafı bu katil 1978 Nobel Barış Ödülü’nü alır. 29 Ekim 1948 Safsaf Köyü Katliamı Siyonist çeteler Safsaf köyünü girer 70 Filistinliyi katlederler. Hem korku salar, hem mallarını çalarlar. Aynı gün el-Halil’e bağlı Davayima köyünde de 80 Filistinliyi kırarlar. 12 Ekim 1953 Kibya Köyü Katliamı Bu defa Ariel Şaron önderliğinde kan dökerler, Batı Şeria’da 67 Filistinli masum şehadet şerbetini içer. Kasım 1956 Samu Katliamı Yine Batı Şeria’da 18 Filistinli katledilir, köy yerle bir edilir. 15 Şubat 1968 Şeria Nehri Siyonist savaş uçakları Şeria Nehri boyunca Filistinlilerin yaşadığı 15 köyü napalm bombaları ile yakar. 56 Filistinli veda eder hayata. 4 Haziran 1968 İrbit Siyonistler Ürdün’ün İrbit şehrine hava saldırısı düzenler, sırf canları öyle istediği için 30 Müslüman’ı öldürür mutlu (!) olurlar. 1967'deki işgal sonrası 300 bin Filistinli göç için Ürdün Nehri üzerinden harap Allenby Köprüsü'nü geçmeye çalışıyor. 12 Şubat 1970 Ebu Zabel Katliamı Siyonistler bu defa Mısır sınırında bir fabrikayı bombalar, 70 işçiyi öldürürler sebepsiz olarak. 8 Nisan 1970 Sha’a Katliamı Yine Mısır’da bir okulu bombalar, 46 günahsız çocuğa kıyarlar. 8 Eylül 1972 Suriye Katliamları Suriye’nin 7 köyüne yapılan saldırıda iki yüzü aşkın Müslüman şehit olur. 19 Şubat 1973 Libya Hava Yolları Sina yarımadasında Libyan Airlines’a ait bir yolcu uçağı düşürülür, 107 yolcudan kurtulan olmaz. 16 Eylül 1982 Sabra ve Şatilla Katliamı İsrail işgalindeki Lübnan’da Ariel Şaron Filistin kamplarını kuşatır, Falanjist Elie Hobeika komutasındaki Hristiyan milislere “girin işinize bakın” der. Falanjistler 2 bin Müslümanı (kimi raporlarda 3.500) öldürür, cesetleri tanınmayacak hâle sokarlar. Çoğu kadın ve çocuktur, silahsız savunmasızdırlar. İsrail ajanı Said Haddad da yer alır tetikçiler arasında. Maktullerden sadece 328’inin kimliği tespit edilebilir. Şaron’un adı “Beyrut kasabına” çıkar. Katliamdan kurtulan 23 kişi Ariel Şaron ve Silahlı Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Amos Yaron hakkında Belçika’da dava açar. Sorgu hâkimi Patrick Collignon, soruşturmayı derinleştirir hayli merhale aldıktan sonra Temyiz Mahkemesi, savcının soruşturmayı yürütemeyeceğine karar verir. Dosya rafa! Demek kulaklarını çeken oldu. İçeride de muhalifler bastırır. Meclis Araştırma Komisyonu Şaron’u katliamdan mesul tutar. Şaron, Savunma Bakanlığından istifa etse de ceza almaz. Gazeteci Robert Fisk (The Independent): Şaron, Sabra ve Şatilla kampında şişmiş cesetler, tecavüz ve işkenceye uğramış kadınlar ve bebekler bırakan bir kasaptır. Hadiseden 18 yıl sonra aynı caddelerde dolaşırken katliam gözlerimin önünden duruyordu hâlâ. Sanki Sabra Camii’ne giden yolda 90 yaşında, aksakallı Nuri Bey’i görüyorum. Başı yana düşmüş, üzerinde pijamaları, başında yün başlığı ve kucağında bastonu. Sonra yemek tencerelerinin yanına düşmüş iki maktule… Ve çürüdüğü için çöp gibi atılmış bebekler ortalıkta... 8 Ekim 1990 Kudüs Katliamı Silahlı siyonistler bu defa Mescid-i Aksa’ya saldırır, camiyi korumaya çalışan Müslümanlardan otuzunu şehit eder, 800’ünü yaralar. 25 Şubat 1994 Halil İbrahim Camii Katliamı Siyonistin biri sabah namazı kılan müminleri otomatik silahla tarar, 29 Filistinli seccade üzerinde kalır. Cenaze merasimine de saldırır; 26 Müslüman’ı katlederler ayrıca. Ardından tarihî mescidi kapatır, yarısını sinagog yaparlar. Yani katliamdan siyonistlere ceza değil, ödül çıkar. 18 Nisan 1996 Kana Katliamı Kana köyü sakinleri BM Lübnan Barış Gücü’ne (UNIFIL) sığınmıştırlar. Siyonistler 106 kişiyi katleder. BM seyrine bakar. 3-15 Nisan 2002 Cenin Katliamı 1948’de saldırılarında evsiz kalan Filistinliler Batı Şeria Cenin’de “BM gözetimindeki” mülteci kampında yaşarlar. İşgal ordusu kampa havadan ve karadan saldırır. Halk altı gün tanklara direnir ancak yiyecek ve cephaneleri tükenir, müdafaa aksamaya başlar. Siyonistler halkın meydanda toplanmasını ister, bunu reddeder evlerine kapanırlar. İsrail uçakları ve helikopterleri kampı imha eder, enkazı buldozerlerle ezer sağlam tuğla bile bırakmazlar. Sağ kalan gençler, kurşuna dizilir. 1.300 şehit, toplu mezarlardakiler meçhul daha. Mart 2004 Nuseyrat Katliamı Gazze’de bulunan Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarına saldıran siyonistler dördü çocuk 14 sivili katleder acımasızca. 12 Temmuz 2006 Lübnan Siyonistler bu defa Lübnan’ı vurmaya kalkar ancak Hizbullah milisleri muharebenin kontrolünü ele alır. Bir ay boyunca ilerleme kaydedemeyen ve küçük düşen İsrail Ordusu Güney Lübnan’ı bombalar, bin sivile kıyar. Aralık 2008 Gazze Siyonist çete, Gazze’yi havadan ve karadan bombalar. 288’i çocuk, 121’i kadın 1.434 şehit. 1.606’sı çocuk 828’i kadın 5.303 kişi yaralı. 22 Kasım 2009 Gazze Savaş uçakları sözde “önleme amaçlı” bombardıman yapar. 9 Ocak 2010 Gazze İsrail uçakları, Deyr El-Balah’ın doğusuna roket saldırısı düzenler. Ölenlerin kimliği dahi tespit edilemez. 31 Mayıs 2010 Mavi Marmara Siyonistler Gazze’yi abluka altında tutar. Gıda ilaç bir şey kalmaz. Yardım götüren sivil ve silahsız gemilere “uluslararası sularda” helikopter ve hücum botları ile saldırır, gönüllülere kurşun yağdırırlar. Hadisede 10 Türk şehit düşer, o günden sonra diplomatik temaslar kopar... Diğerlerini biliyorsunuz zaten... Gazze’ye süregiden saldırılar, dökme kurşunlar, Şucaiye’de pazar yerine atılan bombalar... 49 Filistinli öldürene bir kuruş ceza 29 Ekim 1956 - Kefr Kasım Katliamı: elaviv 17.00- 06.00 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı ilan etmiştir. Ancak komutan İshar Şadmi köy muhtarına yasak başlamasına dakikalar kala bildirir. Ahali tarlasında tapanındadır, hâliyle süreyi aşarlar. Şadmi, birlik komutanı Samuel Malinki’ye “Duygusallık istemiyorum” der, ölü olmaları daha iyidir yaşamalarından!” Köy dışında yasaktan habersiz çalışan 400 Müslüman evlerine dönerken saldırıya uğrar. Katiller 23’ü çocuk 48 kardeşimizi kırar. Hatta içlerinden biri hamiledir, 49 demekte yarar var. İshar Şadmi bundan dolayı yargılanır, 1 kuruş ceza ile salınır dışarıya. Evet bir kuruş, 49 Filistinli o kadar eder anca. Mahkeme Müslümanlara hakaret etmiştir açıkça. Aradan yıllar geçer önce Şimon Perez, ardından Herzog anma günlerine gider, İsrail adına özür dilerler güya. Peki tazminat? Ona yanaşmazlar asla. İlerde bu saldırılar için de yarım ağız özür dilerler, unuturuz nasıl olsa. |
Editör isminin hakkını veriyor bence. Hep Filistin için yapılan yapılan paylaşımları paylaşmış ama herkesin kabul ettiği İtrail resmini bile temize çıkarmaya çalışıyor. Bunlar fake olduğu ortada kimse de çıkıp bunlar gerçek demedi ama Bidon kafası kesilen Bebek videoları gördüm dediğinde bütün dünya bir anda inandı ta ki madem öyle koy ortaya diyene kadar. Şu haber bile bunun gibi bir algıdan başka bir şey değil.
|
Benzer içerikler
- instagram müzik ekleme
- en çok abonesi olan youtuber
- youtube kids paralı mı
- adresimde başkası görünüyor ne yapmalıyım
- whatsapp sohbet teması değiştirme
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X