İzmir Fen Lisesi

Öncelikle kısaca niye bu konuyu açtığımı belirteyim ;
1- Forumda ifl hakkında yazılanları okuyunca insanlarda garip ön yargılar olduğunu farkettim (en azından forumdaki populasyonda)
2- Bildiklerimi paylaşarak elimden geldiğince insanların bu ön yargılarını kırmak istedim.
3- Bu bir soru cevap başlığı değildir. Sadece bu yazıyı yazmak için hesap oluşturdum, bir daha gireceğimi zannetmiyorum.
4- Diğer köklü okullar da oldukça iyi koşullara sahipler. Herhangbi bir okul karşılaştırması yapmadım. Tüm iyi ve köklü okullarımız bizim değerlerimizdir.

Gelelim okul hakkındaki yazımıza...
İFL konumu ile bence türkiyedeki özel liselerden. Ege üniversitesi kampüsünün içinde yer alır, bunun belli dez avantajları ve avantajları var elbette. Yatılı öğrenciler için gün arası boşluklarda gidebilecekleri yerleri sınırlıyor ancak üniversite içinde bolca yer keşfedebilirsiniz. Gündüzlü (yatılı olmayan) olanlar için ise ulaşım biraz zor olabilir. Ege üniversitesi oldukça büyük bir kampüse sahip. Tabi bu ulaşım alışkanlıklarınıza göre değişir. Küçük bir anadolu şehrinden gelen bir öğrenci bazen gitmek istediği bir yere ulaşabilmek için 60-90 dk harcarsa bunu garipseyebilir. Ama dediğim gibi üniversite kampüsü içinde ihtiyaçlarınızı karşılayacak şeylerin çoğu mevcut.

Konumdan sonra biraz da eğitimden bahsedelim. Arkadaşlar gerek dersler olsun gerek olimpiyatlar olsun her şey sizin elinizde, Türkiyenin her yerinden oldukça yüksek puanlar alıp geldikten sonra öğretmenler sizi gerçekten çok etkilemeyecek. Bu herhangi bir okul için geçerli sadece bu lise için değil. Ama yinede bizim zamanımızda hem oldukça sağlam ünlü hocalarımız vardı, hem de bizlere hayatı zehir etmeye çalışan garip hocalarımız vardı. Şimdi nasıldır bilemem. Bu proje okul vs. ile türkiyedeki köklü liselerin çoğu ciddi miktarda öğretmenlerini kaybettiler. Şimdiki durumlarını kestirmek zor o yüzden. Ama dediğim gibi belli bir potansiyelde geldiğiniz bu okulda hocalara bağımlı kalmamalısınız zaten. Hedeflerinizi yüksek koyun, geleceğinizi iyi planlayın. Okulun pilav günlerinde size yardımcı olacak, ufkunuzu açacak insanlarla tanışın.

Evet şimdi en büyük ön yargıya gelelim. Sanki okulu sadece üniversite sınavlarına odaklanan başka hiç bir şeyi önemsemeyen bir yermiş gibi görüyor çoğu insan. Bunun gerçekten çok ama çok yanlış olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Tam tersine asıl odak noktası hiç bir zaman üniversite sınavları değildir. Matematik sınavlarında önünüze 6-7 boru soru koyup bunlardan en az biri ile bir 15-20 dk kıvranmanızı izleyen bir zihniyet sizi YGS/LYS'e hazırlamaz. Çünkü YGS/LYS pratiklik, az hata yapma ve basitlik üzerine kuruludur. Okul sınavları ise bol zaman yiyen tuzaklı sorulardır. Ama yine de üniversite sınavlarında oldukça başarılı olacaksınız. Çevrenizdeki arkadaşlarınızın çalışma temposunun yüksek olması sizin de çalışma temponuzu yükseltecek.

Ayrıca olimpiyatlar anlamında özel okullar hariç tutulursa (ki onların bir çoğu biyoloji spamlarıdır) Türkiye'de bulunan en sağlam olimpiyat geçmişine sahip lisedir. Türkiyenin gelmiş geçmiş en iyi uluslararası olimpiyat uluslararası derecesine sahip okuludur. Ve bunu yaparken dışarıdan özel hoca tutarak yapmayız. Öğrenciler öğrencileri yetiştirir. Çünkü tutulacak özel hocalar bu özel öğrenciler kadar iyi olmaz(Tabi maddi boyutları da var). Oldukça fazla öğrenci bu alanlarda şansını dener. Takımlara girmeye çalışır. Dediğim gibi asıl amaç hiç bir zaman YGS/LYS olmaz. Daha çok sizi birey olarak geliştirmektir. Sizi öğretmenleri ile değil, kültürü ile öğrencileri ile geliştirir.

Yine yanlış bir kanı olan tüm öğrenciler inektir, robottur vs. Bu konuda da oldukça yanılıyorsunuz. Muhabbeti kral, gerektiği zaman taşağın dibine vuran gerektiğinde ise gene taşağın dibine vuran onlarca öğrenci olur her dönemde. Elbette biraz daha asosyal, çekinden insanlar vardır ama bu Türkiye'de her okulda var. Ama okul nüfusunun çoğu yatılı olan bir okulda 4 sene içinde inanılmaz bir dostluk oluşuyor. Başlarda bu çekingen olan insanlar kısa zamanda adapte olup kaynaşıyorlar. Ama bu 4 sene içinde deneyimleyeceğiniz şeyler tamemen size kalmış. Eğer siz kendiniz sosyalleşme konusunda sıkıntılar yaşıyorsanız sadece bo okul değil gittiğiniz her okulda sıkıntı yaşayacaksınız. Ama şunu söyleyebilirim ki İFL'de diğer okullara göre daha az sıkıntı yaşarsınız. Çünkü bu okuldaki öğrenciler daha az yargılayıcı daha az dışlayıcıdır.

Yabancı Dil konusunda da bir çok şey söylenmiş. Nedense çok zayıf görülmüş. Şunu öncelikle belirteyim. Herhangi bir lise de öğreneceğiniz yabancı dil sizin için sadece temel düzeyde yeterli olabilir. Hüç bir lise sizi alıp sıfırdan tamamen üst bir sevieyeye ulaştıramaz. Yabancı dil konusu da diğer çoğu konu da olduğu gibi gerçekte size bağlıdır. Siz ne kadar üstüne giderseniz o kadar gelişir. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilrim. Ben İFl mezunuyum ve rahatlıkla ingilizce konuşabiliyorum. Hayatımda bu konuda herhangi bir sorun yaşamadım. Lisede attığımız temeller oldukça yeterliydi sonrası için.

Yine sanki İFL mezunları yurt dışında iyi üniversitelerde değiller, sanki İFL bu konuda çok geriymiş gibi bir algı da vardı. Bu konuda da yanılıyorsunuz. İFL mezunlarının çoğu en azından master için yurt dışına çıkmakta ve bunların hatırı sayılır bir miktarda olanı yurt dışında kalmakta. Amerikanın en prestijli okulları olan ivy league kolejlerinde hocalık yapan mezunlarımız var. Bu tarz bağlantılarınız da az olmayacak. Gerek ekonomi anlamında gerek tıp anlamında gerek mühendislik anlamında dünyanın her yerinde büyük şirketlerde İFL mezunu bulmak mümkün. MİT/HARVARD'da hocalık yapanından tutun, Google/Apple da çalışanına kadar...

Eğer üniversiteyi direk Amerikada okumak istiyorsanız ve bunu da iyi bir okulda yapmak istiyorsanız bu konuda sizin elinizi en çok güçlendirecek şey uluslararası bir olimpiyat madalyasıdır. Tabi bunu burslu okumak için söylüyorum. Normal kabul almak buna göre daha kolay olacaktır ama yinede sağlam bir background ister. Proje, yaz çalışmaları, amerikada gönüllü yazın vakit geçirmek, değişim programları vs. Tüm bu planlamaları yaparken size yol gösterecek birisini mezunlar arasında elbet bulursunuz.

Şimdi aradan biraz zaman geçince şunu rahatlıkla söyleyebilirim, kurulan o arkadaşlık bağları hayatınız boyunca sizinle kalacak. Eğer seçme şanısınız varsa yatılı olmayı seçin. 14 yaşında tek başınıza kaldığınız ilk hafta sanki bir yılmış gibi geliyor ama kalan yıllarınız 1 ayda bitiyor. Size hayatta ayakta durmayı, kişiliğinizi şekillendirmeyi öğretiyor. Üniversiteye başladğınızda en çok ihtiyacınız olacak şeyler bunlar olacak...

Şimdilik aklıma gelenler bunlar, ileride eklemek istediğim şeyler olursa tekrar gelirim buralara şimdilik hoşçakalın.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bobbyfischerrr -- 12 Temmuz 2017; 16:17:57 >

Benzer içerikler