Jahrein canlı yayında PKK'lı yakalattı! Yeşil pasaportlu sempatizan gündem oldu (2. sayfa)

Jahrein adlı kişi şeytanca başlamış. Yapacak birşey yok boks için burdayız diyor. Jahrein beklediği cevabı alamadı beden dili bunu gösteriyor :) . Kesmedi devam ediyor .... kurulana kadar diyor . Çocuğu tuzağa düşüyor. Günümüzde herkesimin hayelleri vardır . Birileri İslam üzerinden bunu beyan ediyor .. Birileri de diğer Türki Devletlerin lideri başı Türkiye sanarak birlik derdinde ... Irak Bölgesel Yönetimin bayrağı imiş ama tersmiş .Kim asmışsa artık   .

Jahrein e de ceza verilmeli ama vermezler :) ...

Bakalım bu kişi kimdir ? Sırf bu anlık kesitlerle bir yargıya varılmamalı ...

polyannacilik oynayaraj mi cozeceksiniz sorunlari?

Yanlış düşünüyorsunuz. Teori ile Pratik birbirinden farklıdır.

Ortada geniş bir kesimden insanların yararlandığı ortak bir hizmet var ve bu hizmetin ortaya çıkardığı masrafları karşılamak için kullananlar parasını ödüyor. Dışardan biri geldi elektriği çaldı ve parasını ödemedi. Ardından sen çıkıp şunu diyebilirsin eee ama çaldı ben niye ödüyorum ? Fakat ortada üretilmek için kaynak harcanmış bir enerji var ve bu hizmetin bir bölümü ahlaksız insdanlar tarafından çalınmış. Burada sen ben bunu ödemiyorum dersen hizmet ödeyen veya ödemeyenle beraber kesilecxek. Çünkü gerçek dünyada sizin hayalinizdeki o ayrım bulunmaz.

Yani şöyle söyleyeyim. Vucutta kanser var ve yayılmış. Sen diyorsun ki abi sağlıklı hücrelerin bir suçu yok niye kanserli hücrelerle beraber onlarda zarar görüyor ? Zarar görmelerinin nedeni aynı hizmete ve ağa herkesin bağlı olması.

Yani sen seçeneklerti yanlış yorumluyorsun. 2 seçeneğin var.

Ya bu kanserli hücreleri , hırsızları bulup halledeceksin.

Yada onların hırsızlığını bütünü korumak için yükleneceksin.

Bu senin tarzındaki düşünce yapısı toplumsal çürümeyi hızlandırıyor. Çünkü sen bireysel olarak ahlaklı olmak yeterlidir gibi bir yanılgı içerisindesin. Bireysel olarak senin ahlaklı olman tabiki önemli ancak diğerlerininde senin gibi ahlaklı olmaya zorlamanda işin ucu eninde sonunda sana da dokunacağı için önemli. Bu yüzden bana dokunmayan yılan bin yaşasın dersen gün gelir - geçer ve birgün evini yılanlar basar. O yılanı öldürmek zorundasın kendi refahın içinde.

Açılım süreci Türkiye'ye o kadar büyük zararlar verdi ki...Bu zararları önümüzdeki yıllarda daha çok görmeye devam edeceğimize benziyor.

Yalnız benim burada dikkat çekmek istediğim nokta PKK'nın da tıpkı Fetö taktikleri ile ilerlemeye başladığı yönünde...Son yıllarda PKK sempatizanı olduğunu gizlemeyen doktor,hemşire,memur,öğretmen,avukat,baro vs mensuplarının ortaya çıktığı görülüyor.Milletvekili ve belediye başkanı olmalarını geçtim artık devletin kılcal damarlarına girmeye,yerleşmeye başlayan bir terör örgütü var.STK,vakıf,dernek adı altında doğrudan örgütlenenler var.İş adamları,esnaflar vs var.Özellikle hukuk fakültelerinden PKK sempatizanlarının mezun olduğunu görüyoruz.Yarın öbür gün bunlardan birinin hakim ve savcı olduğunu düşünsenize..

Bunlara karşı ne gibi önlemler alınıyor gerçekten bilmiyorum.

PKK'nın sivil/eğitim/iş dünyası yapılanmasına karşı fetö seviyesinde bir mücadele planının ortaya konması gerektiği düşüncesindeyim.

Bu bayagı enteresan ve mantıkla uyusmayan bir düsünce.. Hicbir sart ve durumda, hırsızlık yapanın caldıgı seyin bedeli, hırsızlık yapmayana ödettirilmez.. Böyle seyler medeni ülkelerde olmaz.. Toplumu cürüten bu pasifize olmus mantık..

Bu hizmeti isleten calınmasını da engelleyecek.. Engelleyemiyorsa gerekirse zarar da edecek cünkü elektrik medeniyetin olmazsa olmazıdır kayıp kacak bedelinden dolayı söyle böyle diye bir anlayıs mümkün degil.. Bunun cözümü cezalar arttırılacak, kontroller daha ciddi yapılacak, kacak kullanımın önüne gecilecek..

Yakalatma kısmı clickbait.

Dostum, o bölgenin kaçak elektrik kullanması hem yasal değil hem tamamen devlete karşı kul hakkıdır. Ama bu işi "bilerek" yaptıklarından eminiz. Amaç sorun çıkartmak.

dostum, sosyal medya orası, yarısından fazlası algı ve etkileşim peşinde. Sanki Kürtlere küfrediyorlar da, Türkler küfretmiyorlar mı?

Farkı ne..?

Ben kullanabilirler derken kullansınlar haklarıdır demedim.. O sekil anladıysanız öyle degil.. Yani kullanabilir derken kullanıyorsa, hırsızlık yapıyordur ancak o hırsızlıgı ben yapmıyorum.. Kontrol eden firmanın sorunu o kontrolleri adam akıllı yapacaklar ve calamayacaklar..

Adam birileri hırsızlık yapıyor diye benim faturaya bindirme yaparsa, ben de kul hakkımı helal etmem.. Dünyanın hicbir ülkesinde sanmıyorum ki, calınan elektrigi milletin faturasına yansıtsınlar.. Yapan varsa da herhalde hindistan falandır..

Bu gibi seyleri kanıksamayın yani bunun daha baska yolları da var bunlar ugrasmak istemiyorlar bindir milletin faturasına böyle bir dünya yok gercekten..

Gidip dava etsen kazanamazsın da ancak bu mevzunun hukuksuz olmadıgı anlamına gelmez tabii ki..

Bu enteresan ve mantıkla uyuşmayan değil fiziki gerçeklik. Siz sanıyorsunuz ki hukuk fiziğin üstündedir, soyut somıtun üzerindedir hukukun mutlak olduğu düşüncesi bir ilüzyondur bu ilüzyonu gerçek kılan şey toplumsal yapının zorlamasıdır.

Yani atıyorum sen 100 liraya 100 kw elektrik ürettin. 90 liralık elektriği harcayanlar parasını ödedi fakat 10 lirayı harcayanlar hırsızlık yaptı. Tamam 90 liralık ücreti aldın ama 100 liralık elektrik harcandı. Bu durumda 10 lirayı fiziki olarak ödemek zorundasın hukuk ne derse desin. Ha bunu ya sen ödersin yada devlet senden aldığı vergi ile öder yani yine sen ödersin. Yada şirket bunu düzeltemezse batar hiçkimse elektrik alamaz.

Yani o çalınan kısım ödenmek zorundadır. Burada ahlak şu şekilde devreye girer. Toplum bir bütün olarak hırsızlık ile savaştık a, onları cexalandırdıkça ve ahlaksızlar sindirdikçe normal vatandaşın uygar biçimde yasamak için, toplumun sunduğu imkan ve hizmetlerden yararlanmak için ödeyeceği bedel düşer havuz genişlediği den ötürü. Ha ahlaksızlık tamamen yayılırsa bu seferde sistem çöker ve herkes kaybeder.

Dolayısıyla evet senin kendinin ahlaklı olmadı önemli ancak eğer sırtındaki yükü hafifletmek istiyorsan ahlakını yayman ve çevreye dayatma gerekir büyük resimde. Hırsızlara, ahlaksızlar karşı sert önlemler alınıp bunların ortadan kalkması gerekir genel huzur ve genel gönenç için.

Hiçbir insan yasası ve hukuku fiziğin veya doğa kanunlarının üstünde değildir. Dolayısıyla bizim ahlakımızıj, hukukumuzun geçerli olması için toplum olarak, toplumun bütün üyelerini ona uymaya gerekirse şiddet kullanarak zorlamamız gerekir. Çünkü düzen bu sekilde saplanır nitekim doğada senin şu an bahsettiğin hak - hukuk veya adalet bulunmaz bunlar bizim değerlerimizi ve gerçek olması için bunu gerçek kılacak bir güç uygulamamız gerekir sürekli olarak.

Araya katlıyorum.

Türkiye'de Kürt nüfusu baya fazlaymış : Kaçak Elektrik Harita yüzdelerinden anlaşılıyor. Güneydoğu tabiri resmen kaldırılsa da kullanıyorum . Güneydoğu Anadolu da bariz fazla ...

x (formerly twitter)

Abluka (@ajansAbluka) on X

https://x.com/ajansAbluka/status/1804089883889111537/photo/1

yeni doğu gazetesi

Harita açıklandı: Van Kaçak Elektrik Kullanımında Kaçıncı Sırada?

https://yenidogugazetesi.com/haber/20151280/harita-aciklandi-van-kacak-elektrik-kullaniminda-kacinci-sirada

2015 için :

Yüzde elbette her şehirdeki nüfus yoğunluğuna göre bakılmalıdır : Nüfus az ama kaçak fazladır yanıltıcı ... Nüfus çok ama kaçak kullanım yüzdesi düşüktür bu da yanıltıcı ...

Bu haritadan nüfus yoğunluğundan arındırılmış Türkiye geneli yüzdesel ortalaması merak ediyorum ama kabaca Kürt kökenlilerin nüfusu baya fazla manası da çıkıyor ...

2005:

Güncel verilerle güncel harita ve detaylar bulamadım. Bulabilen atsın zahmet olacak :

eksisozluk.com

Just a moment...

https://eksisozluk.com/turkiyede-kacak-elektrik-kullanim-haritasi--6675144?p=32

Tedaş da sorgulattım hayret neden yok ?!

www.tedas.gov.tr

TEDAŞ

https://www.tedas.gov.tr

Bence bu işte bir bit yeniği var ! Ama ne ?

farki şu, kurtlere kufur edersen hic birsey olmuyor, ama turklere kufur edersen ayni gun gelip evinden aliyorlar. yeterli mi bu fark?

Ancak bu kadar laf kalabalıgından sonra, mevzunun hukuksuz oldugunu kabul ediyorsun degil mi? Yani devlet iki tane capulcunun elektrik calmasına engel olamaz, capulcular elektrikleri calar, sonra senden alır ve hukuku da cigner diyorsun.. Sebep olarak da, yoksa biz elektriksiz kalırız, firma göcer falan diyorsun.. Senin mantıgın özeti bu galiba..

Böyle bir sey yok.. Orada calınan elektrik yüzünden ne firma göcer, ne sen elektriksiz kalırsın.. Ne olur sana söyleyeyim, en fazla elektrikten edilen kar düser.. Hem devlet hem de firma kendi karını kendisi korumakla yükümlü.. Biz bir sey yapamıyoruz, elektrikleri calıyorlar diye bir sey yok.. Calıyorsa yakaladım mı götüreceksin merkeze.. Ondan sonra onu görenler elektrik prizi görmekten bile korkar hale gelecekler.. Simdi hukuk burada biraz esnetilebilir yani merkezde yasanacak olaylarda.. ancak hırsızlıgın faturasının baskasına kesilmesi konusunda esnek davranmak dağ ve orman kanunlarına dönüs anlamına gelir... Cünkü hukukun en temel kuralını cigniyorsun suc sahsidir.. Baskasının isledigi suctan öbürü sorumlu değildir..

Ancak senin konudaki esas korkuna gelelim, hırsızlık yüzünden elektrik verilemese bile bu yine de hukuk kurallarının cignenebilecegi anlamına gelmez.. Cünkü hukuk kuralı olmazsa, dağ ve orman kanunları gecerli olur ve orman kanunlarına göre millet birbirini dağa kaldırır kimse de bir sey yapamaz.. Böyle bir düzen istiyorsan bu mümkün degil..

Şunu demeye çalışıyorum. Hukuk dayatılması gereken birşeydir. Eğer hırsızlara, dolandırıcılara göz yumulursa ve vatandaşta buna tepkisiz kalırsa ucu eninde sonunda namuslu veya normal insana dokunacaktır.

Dolayısıyla sadece ahlaklı olmamız yetmez ahlakı dayatmamızda gerekir. Devleti buna zorlamak ve hırsızlığa, yolsuzluğa bulalanlara karşı çok sert olunması gerekir. Çünkü hukuk - adalet vb vb bunlar doğal değildir bunları varetmek gerekir eğer varedilmezse, Toplum tarafından dayatılmazsa buharlaşıp giderler.

Şimdi ben sana şunu sormak istiyorum bu harita neden homojen değil? Yani yurdun dört bir tarafında 3 aşagı 5 yukarı aynı kayıp kaçak varken bir taraf aykırı duruyor. Böyle bir durum varken bir bölgenin ahlaksızlık, hırsızlık ve çürümüşlükle suçlaması kadar doğal birsey olamaz ve tam tersi olması gerekende budur.

Ne zamanki bu harita tm Türkiye'de homojen hale gelir o zaman işte genel Türkiyeyi konuşmaya başlarız nitekim elektrik sadece kaçak kullanım değil çeşitli nedenlerle kaybada uğrar dolayısıyla kayıp kaçağı 0 olması da çok olası değil.

Öte yandan doğuda gördün o yüzde 50 üstü seviyeler aslında özelleştirmeden sonra iyileştirilmiş verilerdir. Yoksa 2005lerde o oran yüzde 90dı. Gerekirse sopayla, hapisle, elektriklerin komple kesilmesi ile bu sorun çözülecek hırsızlığa göz yummak toplumdaki adalet algısını da zedeliyor. Dolayısıyla hiçkimse hırsızlığı ahlaksızlığa bahane aramasın lütfen bu tabloda bir kesim insan her türlü hakareti hakediyor çünkü hırsızlar, ahlaksızlar.

Tamam dogru söylüyorsun bunda sorun yok ancak teröristlerin yaptıgı hırsızlıgı vatandasa ödetmek yerine farklı cözümler bulunmalı... Biz ödeyelim devletin ihtiyacı varsa parasında degiliz ancak mantık yanlıs diyorum ve hırsızlık yapan bilolara ugrasılsa gayet de güzel engel olunabilecegine inanıyorum sanki hem sis yanmasın hem kebap gibi bir sey var bence sonucta elektrik kullanan bilo olsa bile bunlardan bazıları yine de oy verebiliyor degil mi?

Ayrıca madem hukuk cignenecekse bile bu bedel o bölgedekilerden tahsil edimeli.. Bu daha yerinde olurdu..

Çözüm çok net, çözüm inanılmaz derecede net.

Oradakilerin yaptığı hırsızlığa karşı bu sorun çözülen değin daha sert önlemler almak. Bu noktada toplumun buradaki hırsızlığa ve ahlaksızlığa karşı öfkesini diri tutup ülkenin bu sorunu görmezden gelmesini engellemek.

Yani ülkede kaçak elektriğe duyulan nefret sağlıklı bir nefrettir ve sönmemelidir ta ki o bölgede Türkiye ortalamasına inene değin.

Hırsızlığa karşı duygusuzlaşmamak gerekir. Bu sorunun çözümü oradaki kqöak elektriği bitirmek bu kadar basit.