kahve zincirinde bardaga riza olmadan gercek isim print edilmesi

Merhabalar.

Duzenli gittigim bir kahve zincirinde, bildiginiz uzere istege bagli olarak isim sorulup sisteme giriyorlar ve print edip bardagin uzerine yapistiriyorlar. Ben hicbir zaman gercek ismimi soylemiyorum, ya bos biraktiriyorum ya da takma ismimi veriyorum.

Son gittigimde, onceden ozel hayattan tanidigim ancak iletisimi kesmis oldugum bir barista, kesinlikle yazdirmadigimi bildigi halde bana sormadan inadina gercek ismimi yazdi. Ilk defa gercek ismim kullanilmis oldu ve rahatsiz oldum. Hatta bardagi verdigi diger barista da ismi gorunce sasirdi.

Bu durum benim fikrimce kisisel veriyi izinsiz yayma/paylasma sucunu olusturuyor (once diger baristayla ve akabinde oradaki musterilerle gorsel/isitsel olarak paylasmis olmasi acisindan). Sizin fikriniz nedir? Bahsettigim suc eylemine giriyor mu?

Merhaba

1)Bahsettiğiniz sisteme isim girişi ve ismi bir yapışkan kağıda çıkarıp onu bir bardağın üzerine yapıştırılması işleminde, bu isim bilgisi eğer bir başka bilgi ile eşleştirilmiyorsa (örneğin telefon no, kart no vb) veya veritabanında tutulmuyorsa

Hülasa işlem sadece ekrandaki boşluğa "isim" yazıp "print" etmek üzerine ise yani herhangi bir log kaydı tutulmuyorsa veya sistemde bir başka bilgi ile eşleştirme yapılmıyorsa

https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/4185/6698-Sayili-Kisisel-Verilerin-Korunmasi-Kanununun-Amaci-ve-Kapsami

https://desafe.com.tr/gelisiguzel-yazilan-ad-soyad-bilgisi-kisisel-veri-sayilir-mi/

----

Doğrudan bağlantılı olmasa da ek bilgi olarak şuraya da bakabilirsiniz

https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/6843/-ALENILESTIRME-HAKKINDA-KAMUOYU-DUYURUSU

@calmdownbro Hocam mesele ile ilgili sizin yorumunuzu da merakla bekliyorum.  

Hocam verdiğiniz örnekler duruma uygun. Herhangi bir sistemde log tutulmuyorsa hülasa kayıt yapılmıyorsa KVKK kapsamında değerlendirilmemesini bende düşünmekteyim.

Diğer soru olan TCK 136 açısından durumu inceleyelim.

TCK 136/1 "Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." buradaki ifadeleri irdeleyelim.

Öncelikle kişisel veri nedir? " 'kişisel veri' kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri (T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA'sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerekir; ancak, herkes tarafından bilinen ve/veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi mümkün olan kişisel bilgiler, yasal anlamda “kişisel veri” olarak değerlendirilemez, aksinin kabulü; anılan maddenin uygulama alanının amaçlanandan fazla genişletilerek, uygulamada belirsizlik ve hemen her eylemin suç oluşturması gibi olumsuz sonuçlar doğurur, bu nedenle, bir kişisel bilginin, açıklanan anlamda “kişisel veri” kabul edilip edilmeyeceğine karar verilirken, somut olayın özellikleri dikkate alınarak titizlikle değerlendirme yapılması, sanığın eylemiyle hukuka aykırı hareket ettiğini bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunun da ayrıca tespit edilmesi gerekir." Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 13.01.2014 tarihli ve 2013/25593 E., 2014/165 K. sayılı kararı

Sonrasında madde gerekçesini incelersek "Bu madde hükmü ile hukuka uygun olarak kaydedilmiş olsun veya olmasın, kişisel verileri hukuka aykırı olarak başkalarına vermek, yaymak veya ele geçirmek, bağımsız bir suç olarak tanımlanmıştır." buradan kişisel verilerin kaydedilmiş haliyle bulunması gerektiğini anlamaktayız. Ancak somut olayda kaydedilen bir veri örneğinin olduğunu düşünmemekteyim. Kişinin bildiği ismi kağıda yazması söz konusu.

"TCK'nın 136/1. maddesinin, “Bu madde hükmü ile hukuka uygun olarak kaydedilmiş olsun veya olmasın, kişisel verileri hukuka aykırı olarak başkalarına vermek, yaymak veya ele geçirmek, bağımsız bir suç olarak tanımlanmıştır.” şeklindeki gerekçesinden de anlaşılacağı üzere, kişisel verilerin, “verildiği”, “yayıldığı” veya “ele geçirildiği”nin kabul edilebilmesi için, kişisel verilerin kaydedilmiş halde bulunması, kaydedilmiş haliyle başkalarına verilmesi, yayılması ya da ele geçirilmesi gerekir. Kişisel verilerin kaydedilmeden önce öğrenilmesi, hafızada tutulan kişisel verilerin başkalarına açıklanması, kişisel verilere salt duyu organları aracılığıyla vakıf olunması, ancak TCK'nın 134/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilebilir." Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 02.06.2014 tarihli ve 2013/25397 E., 2014/13374 K. sayılı kararı

Somut olayı değerlendirdiğimizde kişinin bu bilgileri dışarıya yaymak suretiyle değil de kişinin kendisine ilgili kağıdı vermesi gözükmekte. Bu sebeple sonuç alınabileceğini düşünmemekteyim.

Yukarıda yazılanlar kendi fikrimi göstermektedir, herhangi bir hukuki tavsiye niteliği bulunmamaktadır. Hukuki tavsiye için avukatınıza danışınız.

Çok teşekkürler hocam vermiş olduğunuz bilgiler ve görüşleriniz için.

Vay arkadaş.