Kapalı Maraş (Varosha) KIBRIS Hayalet Şehir Bol SS'li (29. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: Mr. 3D Waffle

acaba evlerin içini nasıl çekmişler girmek yasak diye biliyorum buarada size bir hikaye anlatım 74 sonrası rumlar şehirden gidince pek çol kişi şehire girerek değerli malları almışlardır bizim akrabalardan alanda var hatta dedem alamamış kaçarken bırakmış

quote:

Orijinalden alıntı: BlazeR ` myth

quote: Orijinalden alıntı: fresher quote: Orijinalden alıntı: BlazeR ` myth 3 yıl kaldım. Lorenin evine gizlice girip isimler mi yazmadik. O zaman ki tayfa fatih eren hasan Oğuz batu daha aklıma gelmeyen niceleri. Sabaha kadar sahilde oturmustuk. Sorular vs olursa alabilir. Ömrümün en iyi 3 yılı. Konu gercekten cok ilginc. 40 yildir bos olan bir sehir.. Izninizle birkac merakli sorum olacak ve saniyorum devami da gelecek - Bolge gercekten de fotograflardan goruldugu kadar buyuk mu? - internette hatta ve hatta bu konu icerisinde de bazi ozel binalara belirli araliklarla bakim yapildigi soyleniyor dogru mu? - Terkedilmis bu bolgede bulunan bankalarda gercekten de hala para, degerli evraklar yada ziynet esyalari bulunuyor mu? Denk geldiginiz degerli olmasa da ilginc objeler oldu mu? Ornegin donemin dergileri, ev esyalari, kumar makineleri, degisik otel objeleri vb. - Kapali bolge icerisinde UN askerinin mi Turk askerinin mi yetkileri daha fazla? - Galerilerde gozuken arabalar hala sifir gibi duruyor mu? Ayni sekilde sanirim sokaklarda da arabalar duruyormus? - Harekat sirasinda olen insanlardan, bombalanan binalardan hala izler duruyor mu? - Orada bulundugunuz sure icerisinde hic garip bir olay yasadiniz mi?(ozellikle geceleri ) Cok soru sordum farkindayim ancak bircok insan bunlari merak ediyordur diye dusunuyorum ve konu malum tam bir kara kutu, hakkinda birseyler ogrenebilecegimiz cok az yasayan insan var. Son olarak bir de burda yasadiginiz atmosfere iliskin birkac ilginc aniyi bizimle paylasabilirseniz cok insanin okumaktan keyif alacagini dusunuyorum. Eger usenmeden sorularima cevap verirseniz cok mutlu olurum, vermezseniz de anlayisla karsilarim. Simdiden cok tesekkurler

-Bölge oldukça büyük. Kilometrelerce..
-Doğrudur. Bazı binalar değerli ve bakım yapılıyor.
-Paralar vs sayılıp yerine koyuluyor. Evraklar.. Hatta kola şişeleri (cocacola) tamamen yeşil mavi tonunda bir renge dönüşmüş orada kalmaktan. Eşyalar vs kontrol ediliyor düzenli aralıklarla ve yerine bırakılıyor. Dergiler ev eyşaları ve kumar makineleri mevcut. 1 tane büyük otel görmüştüm bakım yapılan.
-Kapalı bölgede turlayan genelde UN askerleri. Ancak yetkilik bir durum yok. Karşılıklı masa tenisi falan da oynuyoruz. Onlar genelde don atlet geziyor. Bizim askeler resmi.
-Pek sıfır araba görmedim. Sokaklardakiler de hurda halinde. Çalışan sağlam pek yok.
-Garip olay derken pek değil. Ancak çok çok keyifliydi. Geceleri genelde 2 saate yakın top oynardık. 12 ye kadar falan. Sonra deniz şortlarıyla oynardık tabi. Sonra o halde koşarak elele denize . Kızlı erkekli. Gece deniz genelde çarşaf gibi. Kum altın zaten. Ama tehlikeli tabi. Çarpan denen bir balık türü var. O sokunca iğne olmak gerekiyordu. Vatoz falan da oluyordu. Ahtapot nadir gördüm. Yılan balığı vs deniz ürünü fazlaydı. Ama toplu girince gece korku olmuyordu pek. Onun dışında gece balıkçılık süperdi. O zaman biraz daha büyük olsam içenlere katılırdım. Güzel muhabbet dönerdi. Sabaha doğru sahile uzanır güneşin doğunu izler sohbet ederdik. Uyku kaçırmak için Subay-Astsubay orduevindeki kahve makinelerine gider oradan kahve alırdık. Tabi nöbetçilerden o saatte bolca fırça yemişliğimiz de vardır. Üst lobinin koltuklarında uyuma denemeleri ve minik parkın kaydıraklarında uyuma çabalarımızda mevcut. Hatta bir ara ufo avına bile çıkmıştık. Hepsi keyifliydi.



Sabaha doğru yeni fırından çıkan börek simit vs tarzı kahvaltı ederdik. Sonra uyku. Öğlen saatleri çok kavurucu sıcak olduğu için pek dışarı çıkmaz. Toplanıp kafeye gider Warcraft oynardık. Ya da evlerde takılırdık. Denizden bir süre sonra sıkılıyor insan ve öğlen denizde yandığımız için pek girmiyoduk. 4-5 civarı deniz güzel olur. O saatlerde girerdik genelde. Sofianın evde az mı takıldık . Yasaktı ama biz giriyoduk pekte karışan yoktu. Genelde ölü fare(kedi kadar) ve ölü yılanlarla karşılaşıyoduk. Tabi evin içi hep boya. Klasik isim yazıları falan. Yok işte üst katta şeytan var girmeyin falan. . Bizden öncekilerin yazdıkları. Kapalı maraşta bu tarz ev çoktur. Kısaca böyle diyeyim. Sonu hüsranla bitmese iyiydi. Yangın olayı.