Şimdi Ara

Karmakarışıklardayım... yani.... sanırım.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
1
Cevap
0
Favori
236
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Ölen erkek arkadaşımın aslında ölen eski erkek arkadaşımın içimde hala büyük bir yeri olduğunu o gittikten sonra anladım. İçimdeki boşluk çok garip. Bir girdap gibi. Sanki en mutlu anlarımda, en komik anlarımda aklıma gelen ve herşeyi emen bir girdap gibi. Bazen beni çok üşütüyor bu, bazen yanıyorum sanki. Kimseye hissettirmemeye çalışıyorum ama sanki herkes biliyor gibi. Karmaşık herşey.
    9. Sınıftayım. İlk iki gün çok zordu. Ama sonradan okulda bilinenlerden oldum. Yeni bir yüz olduğum için etkilenen kişiler, beğenenler oldu. Kabul etmeyeceğim teklifler geldi. Neden kabul etmediğimi bilmiyordum. Sadece kabul etmemiştim. Sonradan nedenini anladım. İçimdeki girdap beni eritip bitiriyordu. Hayatıma artık ben yön veremiyordum. İçimdeki o saçma aptal şey yön veriyordu. Binlerce kez sövdüm kendimi. Nefret ettim. Arkadaşlarımdan soyutlanmaya çalıştım. Allah'a binlerce kez yalvardım. Sadece unutmak ve mutlu olmak için. Malesef olmadı, sanırım olmayacakta.
    Arkadaşlarımın çoğu birileriyle çıkarken bana da sen mutlaka birine tutulursun yine demişlerdi. Arda her zaman aklında olmaz demişlerdi. Peki kalbimdeki Arda ne olacaktı? Bu soru hep cevapsızdı. Çünkü tek cevabı vardı, en zor cevaptı. Arda hiç bir zaman yerini başkasına bırakmayacaktı. Sadece alanı daralacaktı, yine de orada öylece kalacaktı...
    Bundan iki hafta önce, kantinde, bir şeyler almaya çalışırken O'nu gördüm. Bir çok kişinin hayallerini süsleyecek kadar yakışıklı değildi belki de. Yine de kanım birden kaynadı ve vücudumda bir baskı oluştu. Bu belki hayranlıktı. Aşk diyemezdim asla. Çünkü aşk benim için kutsal bir kavramdı. Yanından geçerken onun çikolata kahverengisi gözlerine takıldım. O da bana bakıyordu. Bakışları çok derindi. Kahverengilikte boğulacak gibiydim. Boğazıma dokundum. Çünkü yanıyordum. Boğazımda garip bir yumru vardı.
    Geçmesini bekledim. Sadece bir iki günde unutacağım dedim. Ama imkansızdı. Her teneffüste onu bana bakarken yakalıyordum. Bu gururumu okşuyordu, en önemlisi de yaralanmış kalbimi onarıyordu. Ona minnet duydum, geçen zamanda ona minnetten daha fazla sevgi duydum. Aşırı bir sevgi. Sonra tesadüfler başladı. Onu şehir içinde çok ünlü bir caddede gördüm. Yine çikolata gözlerini bana dikti. İçim ısındı. O an ona sarılıp ağlayabilirdim. Mükemmel bir omzu vardı, oraya gözyaşlarımı akıtıp uyuyabilirdim. Saçma, imkansızdı. İçime gömdüm ve yoluma devam ettim. Ertesi gün okulda onu bizim sınıfın katında gördüm, defalarca. Umutlandım hem de çok. Onun benden hoşlandığını düşündüm. İçimdeki herşey onarılıyordu sanki. Onun sayesinde mutlu oluyordum. Allah'a şükrettim. Verdiği acıyı iyileştirecek gücü verdiği için. Ve fazlasıyla verdiği sevgi için.
    Ama sonradan soğuduk. Ben ona soğumadım aslında. O bana soğudu. Artık bakışmıyorduk, onun o sıcak gözlerini üzerimde hissedemiyordum. Artık bizim kata çıkıp beni gözetlemiyordu, artık kantinde çarpışmıyorduk. Artık çok uzaktık. Hem de çok.
    Tüm ders boyunca bir aptal gibi onu düşündüm. Derse odaklanamadım. Okula gitmek için sebep bulamadım. Onsuz olamayacağımı düşündüm. Saçmaladım. Okulun amacını saptırdım, kendimden utandım, hala daha utanıyorum. Çünkü hala aynı duyguları içindeyim, ondan çok hoşlanıyorum ve onun artık benden hoşlanmadığını biliyorum. Hoşlanmayacak belki de.
    Belki beni sever. Benim onu sevdiğim gibi... Bunları yaşadım. Bir ay içinde yaşadım. Bir ay içinde onu sevdim. Bir ay içinde ondan ayrılamayacağımı anladım. Haksızlık... Arda'yı 2 yıldır unutamayan, ölümünden sonra yıkılan bir ruh için haksızlık. Onu da kaybedemem. Allah'ım güç ver. Artık nereye gideceğimi bilmiyorum... Saçma ve aptal bir insanım. Kendimden utanıyorum ve hala ondan hoşlanıyorum...







  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.