Canlı Yayın
Samsung Galaxy S25 ailesi tanıtılıyor! - Galaxy Unpacked 2025 Türkçe Canlı Yayın
Şimdi Ara

Keanu Reeves (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
66
Cevap
0
Favori
5.617
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 10 numara adam
  • Böyle karşımda dursa bende gozumu kıprmadan seyretsem ..
    tablo gb adam maşalllah :D

    ama baska bısey var bu adamda : huzunlu durağan umursamaz ..
    bakışları : ne ıstıyosunuz lan bu dunyadan der gb .. tuhaf işte..
    2012 gelsede ızlesek kendılerını ..
  • Kendisinin oynadığı filmleri bende severek izlemişimdir.Oyunculuğu çok iyi.Videoda görülüyor ki kişiliğide üst seviyede bir insan.Çünkü çoğu artist bırakın yer vermeyi metroya binmez.
  • bende çok seviyorum , çok ta...klı bi abiye benziyo bağışlar falan burda düşünemiyorum mahalleden tarkan geçse camdan atlarlar
  • varsayalım kı cınsel tercıhlerı farklı ..
    kıme ne yahu ..
    Herkezın kendı hayatı ıstedıgı gb yaşar ..
    sız adamın oynadıgı fılmlerı eleştırebılırsınız ancak .

    edit : ama kendılerı gay deıldir zira bır kadını hamıle bırakmıs ve en buyuk hayalının aıle kurmak oldugunu defalarca dıle getırmıstır .
  • sanırım bu adamın matrixle elde ettigi güzel bir serveti var
    adam yakışlı karıizmatik ama yapımlarda yer almıyor gerçekten enteresan

    var mı ülkesinden haberler
  • Yazılanları okudum da gerçekten enteresan bir kişilik yahu. Karizma tip kişilik servet her bir şey var adamda. Oyunculuğunun da kötü olduğu söylenemez. Bence tiyatro ve dünya sinemasını birlikte yürütsün Kendisini Matrix'ten beridir severim bunları okuyunca ciddi anlamda hayranlık oluştu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 18 Mart 2013; 13:41:00 >
  • İnişe geçen yakışıklı Keanu Reeves

    O bir Uzakdoğulu, hayır o bir kahraman, hayır, hayır o Keanu Reeves! Çekik gözleri ile Uzakdoğulu’ya benzetilen Beyrut doğumlu Keanu Reeves. Hawaii’li bir anne ile New York’lu bir babanın oğlu. Reeves tam bir kırma! Fiziği de oldukça sağlam. Hele o keskin bakışları yok mu, insanı heyecandan öldürür. Bu kadar olumlu özelliklere sahip bir oyuncuyu perdede çok fazla izleyememek yürek burkuyor. Neredesin Keanu Reeves, bizi terk mi ettin yoksa? Bazı oyuncular ‘tükenmişlik sendromu’ yüzünden ortadan yok oluyorlar, umarım bu olumsuz durum Keanu Reeves’i de etkilemez.

    “Matrix” üçlemesiyle büyük bir başarı elde eden Keanu Reeves, uzun zamandır karşımıza çıkmıyor. Karşımıza çıksa bile, hep küçük ve yan rollerde izliyoruz kendisini… Acaba Neo rolü üzerine fazla mı yapıştı? Matrix’in kahramanı KeanuReeves’i, en son “47 Ronin” filminde izledikve çok şaşırdık. Çünkü filmde Reeves, o kadar sönük kaldı ki, neredeyse hayalet oyuncu gibiydi. Reeves’in havası kaçmış bir balondan farkı yoktu. Başarısını perçinlemek için keşke kendine uygun bir filmde yer alsaydı.

    KEANU REEVES’İN DAYANAK NOKTASI OLAN “MATRİX” ÜÇLEMESİ

    Eğer KeanuReeves’in gel gitli iş yaşamını merak ediyorsanız, doğru adrestesiniz. Kariyer basamaklarını zorlukla çıkan Reeves’in dönüm noktası olan “Şeytanın Avukatı”, başarılı bir avukat olan Kevin’in, zengin iş adamı John Milton ile tanışmasından sonraki hayatını anlatır. Avukat Kevin işinde başarılı olmayı o kadar ciddiye alır ki, müvekkillerinin suçlu olduklarını bile bile onları savunur. “Şeytanın Avukatı” adlı romandan uyarlanan film, Reeves’in çıkış noktasıdır. Yani bunu şu şekilde ifade edebiliriz: KeanuReeves “Şeytanın Avukatı” ile kendini kanıtlamış, “Matrix” ile de parlatıp, cilalamıştır. “Matrix” hakkında daha detaylı konuşmak gerekirse, 1999 yılına damgasını vuran “Matrix”, hem yaşanılan gerçeği, hem de yaşanılanın ötesindeki gerçekliği, kendi yöntemleriyle ele alıyordu. Rüyalar âlemi Matrix’in dayanak noktasıydı. Kavrayamadığımız şeylerin yaşamımızı kontrol edişini ele alan “Matrix”, neo-noir dünyanın yaşamımız üzerindeki etkilerini tartışıyordu.

    ‘Future-noir’ başlığı altında değerlendirebileceğimiz “Matrix”, yaşadığımız dünyanın beynimizde gerçekleşen bir simülasyondan ibaret olduğunu ve o simülasyonun yalnızca gerçeğin bir yansıması olduğunu gözümüze soka soka anlatıyordu. Peki, Matrix nasıl bir yerdi? Bize kalırsa Matrix‘Nirvana’ya ulaşılan bir basamaktı. Buradan hareketle; Neo karakterini canlandıran KeanuReeves’in amacı Matrix’in nasıl bir yer olduğunu keşfetmek ve yeni kimliğini bulmaktı. Neredeyse karakterlerin beynini ortadan ikiye ayıran Matrix, karakterlerin yeni arayışlarına yelken açan bir sığınak misaliydi. Öngörülerle yaşamanın tehlikesini aktaran “Matrix”,Wachowski kardeşlerin yaptığı en soyut ve en nitelikli işlerden biriydi. İnsan zihninin çok ötesinde yer alan teknolojik dünyanın var olup olmadığını tartışan Wachowski kardeşler, kontrol gücünün sadece beyin merkezli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

    “KASIMDA AŞK BAŞKADIR” VE “CONSTANTİNE”

    “Matrix” üçlemesinden sonra “Kasımda Aşk Başkadır” ile bambaşka bir kulvarda yer alan,aktör bu kez melodram ağırlıklı bir hikâyede yer almayı seçti. Ölümle burun buruna gelen iki insanın, hayatın girdabına doğru tutuluşlarını trajik bir biçimde aktaran film, bize Reeves’in romantik yönünü gösterdi. Filmde öyle güçlü bir aşk vardı ki, Reeves bize bu aşkı yaşattı ve duygularımızı allak bullak etti. Reeves,“Matrix” benzeri filmlerle yoluna devam etmek yerine, romantik-dramatik ağırlıklı bir filmle karşımıza çıktı. Peki, başarılı oldu mu? Tercihini doğru bir şekilde yapmış oluşu,Reeves’i iyi bir yere taşıdı. Ardından Reeves, “Constantine” filminde oynadı vebirçok kişinin ilgisini çekerek herkesin konuştuğu bir isim haline dönüştü.
    Dram, korku ve fantastik üçlüsünün bileşiminden oluşan “Constantine”, şeytanları avlayıp onları ait oldukları yere gönderen, mistik güçlere sahip bir karakterin, başından geçenleri konu alır. “Matrix”in tarzına çok uzak olmayan “Constantine” ile dikkatleri üzerine çeken aktörün kendini iyi bir biçimde ifade edeceği bir filmi tercih etmiş oluşu, kendisine sempati beslememize vesile oldu. İyiki de oldu!

    GÖL EVİ”NDE ROMANTİK BİR KEANU REEVES İLE BAŞ BAŞAYIZ

    Geldik Reeves’inilginç filmi “Göl Evi”ne… Paralel kurguyu sıkça kullanan film, doğru yerlerde ve yanlış zamanlarda bir araya gelen iki insanı merkeze alır. Kavuşamamanın önemini vurgulayan film, imkânsız aşlara gönderme yapar. “Göl Evi”, iki farklı zaman diliminde yaşayan, karakterlerin zaman kayması nedeniyle asla bir araya gelemeyeceklerini öyle güzel bir şekilde ortaya koyar ki, kendimizi adeta o kargaşanın içinde buluruz. Yaşamsal döngüyü kendi lehlerine çeviremeyen karakterler için duygusal çöküntü başlar. İşte burada devreye Reeves’inmüthiş oyunculuğu girer. İncelediğimiz veriler nezdinde; yakışıklı aktör, aksiyon, bilim-kurgu ve korku filmlerinden sonra ya dramatik ya da melodramatik filmlerde yer alır. “Göl Evi”,Reeves’in kariyerindeki son noktadır. “Göl Evi”nden sonra Reeves’in kariyeri tepetaklak olur. Başrollerde izlemeye alışık olduğumuz Reeves gider, yerine yardımcı oyuncu statüsündeki Reeves gelir.

    SUÇLU KİM” VE “47 RONİN” TAM BİR BAŞARISIZLIK ÖRNEĞİDİR

    Reeves’i aşağıya çeken filmler; “Suçlu Kim” ve “47 Ronin”dir. “Suçlu Kim” hayatta bir amacı kalmayan Henry’nin, suçlunun adını vermemek adına, suçunu üstenip hüküm giyişini konu alır. Henry suç işlememiştir ancak, hapisten çıktıktan sonra cezasını çektiği suçu işlemeye karar verir. Ama işler hiç de beklenildiği gibi gitmeyecektir. Çünkü âşık olduğu kadın tüm hayatını alt üst eder. Ne yazık ki, çekici oyuncu bu filmde çok sönük kaldı. Beyazperdeden izleri yavaş yavaş silinmeye başlayan Reeves için artık her şey çok riskli. Eh ne de olsa, yanlış tercihleri sonucunda bu noktaya geldi. Belki yanlış tercihler yapmasaydı, çok farklı bir yerde olurdu. Tabi göz ardı etmememiz gereken çok ciddi olay var, o da piyasa koşulları! Bazı oyuncular piyasaya öyle bir damgasını vurur ki, bunu istesek de değiştiremeyiz. KeanuReeves için maalesef tersi oldu. Çekik gözlü aktör hem yükseliş hem de iniş yaşadı. ‘Karabatak’ gibiydi dersek yersiz olmaz sanırım.

    YENİ PROJELER YOLDA

    Bir de tüm bunlar yetmezmiş gibi, filmografisine “47 Ronin” filmini ekledi. Çekik gözlü oluşundan ötürü role seçilen aktör, filmde çok az gözüktü. Sanki güruhun içinde kayboldu. Buradan şunu öğreniyoruz: seçilen roller aktörün en önemli kisvesidir ve kisveyi üzerlerinde taşıyamayan aktörler, düşüşe geçmeye mahkûmdurlar. Tıpkı KeanuReeves gibi…

    Bunca olumsuzluğa rağmen, var gücüyle çalışan aktör, Otel filmleri ile yükselişe geçen yazar-yapımcı-yönetmen Eli Roth’un “KnockKnock” filminde yer almak için kolları sıvadı. Kulağımıza çalınan bir bilgiye göre; Reeves yardımcı oyuncu görevini üsteleniyor. Post prodüksiyon aşamasında olan film femmefatale kadınların, mutlu ve evli bir çifte zarar verişlerini perdeye aktarıyor. Reeves’inbir diğer projesi ise “John Wick”tir. John Wick, konu itibariyle oyuncunun önceki projelerine benziyor. Eski kiralık katil, eski arkadaşı tarafından takip edilir. Eski arkadaşı onu öldürmek için kontrat imzalar. Reeves hangi rolde karşımıza çıkacağını çok merak ediyoruz. Umarız yardımcı rolle çıkmaz!

    Kıssadan hisse, Wachowski kardeşler ile adını tahtaya kazıyan, farklılık yaratmayı seven, değişikliğe açık, çekici, samimi, yakışıklı, iyi, niyetli, gözlemci, etkileyici ve göz kamaştırıcı bir oyuncudur KeanuReeves. Aldığı yanlış kararlar nedeniyle ortadan kayboluşu oldukça trajiktir. Kendini özletir. Gözlerimiz her yerde onu arar. Bu sebeple Reeves’e şu lakabı taktık: “ortalarda fazla görünmeyen ve göz önünde olmayı sevmeyen aktör”... Yolun her daim açık olsun yakışıklı aktör, iyi şanslar!


    ARZU ÇEVİKALP




  • Bu adam favori aktörlerimden. İlk Matrix'te izlemiştim kendisini, o zamanlar çok etkilenmiştim hackerlığa özenmiştim, gözlükler felan. Sonra Constantine filminde karşılaştım, yine harikaydı. En son da 47 Ronin, yukarıda 47 Ronin başarısızlık örneği yazıyor ama ben pek katılmıyorum bu görüşe. Bence gayet kaliteli bir filmdi. Ben beğenmiştim.
  • yeni filminin fragmanı çıkmış;

    http://forum.donanimhaber.com/m_85739050/tm.htm
  • 47 Ronin o kadar da kötü değildi. Yazıyı hazırlayan hanımefendiyi kınıyorum.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Keanu Dayı için 3 harfliymiş diyorlar. Var mıdır aslı?
  • Aga bu nedir bi kişi bile rahatsız etmiyor adamı burda olsa suyunu çıkartırız ya
  • En başarılı 5 Keanu Reeves filmi

    Arzu Çevikalp, “John Wick” filmiyle sahalara dönen Keanu Reeves filmlerini listedi...


    Ortadan kaybolan bazı oyuncular,tekrardan gündeme gelmeye başladılar, onlardan biri olan KeanuReeves, doğru bir karar vererek yeniden,aramıza geri döndü. Üst üste başarısız filmlerde oynayarak hanesine eksi yazdırtan Reeves, yıktığı duvarları yeniden inşa etmiş olsa gerek ki, herkes merakla çok yakında vizyona girecek olan “John Wick” hakkında konuşur oldu. Dahası da var. Bilim kurgu türündeki “Matrix” üçlemesi ile bir hayli hayran toplayan Reeves, “Passengers” isimli filmle bilim kurguya adım atıyor. Yine “Matrix” gibi kafa kurcalayıcı bir konuya sahip olan film, Reeves’in kariyeri için iyi bir basamak olabilir. Oyunculuğa başlama sebebini yaşadığı sorunlara bağlayan Reeves’in, şu ana kadar oynadığı başarılı filmleri toplu olarak değerlendirelim istedik.

    Bundan çok kısa bir süre önce yazdığımız bir yazıda KeanuReeves’in ortadan kaybolduğundan bahsetmiştik. KeanuReeves nihayet sessizliğini bozdu. “47 Ronin” ile kendini gösteremeyen Reeves,“John Wick” filmiyle bomba gibi geliyor, şu ana kadar edindiğimiz bilgilere göre; film hakkında olumsuz eleştiriler yok, genel itibariyle KeanuReeves’in yeniden doğuşuna olanak tanıyan film, dur durak bilmeden ilerleyen sert bir karakterin portresini çiziyor. Henüz izlemeye nail olamadık ama araştırmalarımız neticesinde sanırız bu sefer hüsrana uğramayacağız. Keanu Reeves’i gerçekten gözlerimiz arar oldu, biz onu her haliyle sevdik. “John Wick” onun yeniden toparlanması adına iyi bir fırsat! Reeves’in“John Wick” dışında da yer aldığı bazı filmler var, ancak onlar hala hazırlık aşamasında…

     Keanu Reeves

    Keanu Reeves’i bu kadar düşüşe geçiren neydi, sorusunu incelersek zaten ortaya çok ürkütücü bir tablo çıkıyor. Ama bu ürkütücü tabloda resmedilenleri ortaya dökme isteğimiz gitgide büyüyor içimizde, tıpkı bir çığ gibi… KeanuReeves çok zor şartlar altında büyüyen ailesinden kopuk bir hayat sürdüren, kendi içindeki yalnızlığı ve terk edilmişliği yaşayan bir derbeder sanki… Sorunların, sorunları doğurduğu bir dünyanın içinde çırpınan Reeves’in sevgiyi ve mutluluğu yakalayamaması onu hırçın yapmadı, aksine hayata daha çok tutunmasına neden oldu, tabi bir noktaya kadar… Baskılardan ve depresif duygulardan bir türlü kurtulamayan Reeves, tüm sorunlarına rağmen kötü yolu seçmedi, ya da intihar teşebbüsünde bulunmadı. Her ne olursa olsun ayağa kalmaya çalıştı. Zaman zaman ortadan kaybolması hayranlarını çok üzdü belki, ama hayranları onun yeniden sahalara döneceğini biliyordu.

    Bir sanatçının düşüşü her zaman kolaydır, peki ya yükselişi…? Reeves’in ailevi sorunları, sevgilisinin gözlerinin önünde ölmesi ve kardeşinin ölümcül hastalığı nedeniyle belli bir döngünün içine girmesi, kaçınılmaz sonun bir tezahürü aslında. Belli ki tüm bu katı problemler Reeves’iiçten içe yemiş. Bu kadar problemi aynı anda yaşayan insanların sonu malum hazin oluyor, bu yüzden beyne giden negatif komutlarla hareket etmemek gerekiyor. Şimdi size Keanu Reeves hakkında hiç tahmin edemeyeceğiniz bazı detaylardan bahsetmek istiyoruz. Reeves’i yakın merceğe aldığımızda; Reeves’in özel yaşamında koruma ile gezmediğini biliyor muydunuz? Hatta Reeves’in öyle özel villası da yok, sıradan bir apartman dairesinde oturuyor. Hayatı olduğu gibi yaşıyor oluşu, bizi ona daha çok bağlıyor. Demek ki, bazı ünlüler gözümüzde büyüttüğümüz gibi değiller, dışarıdan baktığımızda her şey çok farklı görünüyor, ancak buzdağının görünmeyen tarafına ulaştığımızda tüm istatistiki veriler değişiyor, sebebi de önyargının benliğimiz üzerindeki olumsuz etkisi… Bu iç acıtıcı olaylara karşın kendini kısa sürede silkelemeyi başaran Reeves, mücadeleci ruhunu sonuna kadar göstereceğinin de altını çizmiş oluyor böylece…

     Keanu Reeves

    Son olarak şunu ısrarla vurgulamak istiyoruz: Reeves’in çok lüks bir yaşamı yok belki ama kocaman bir yüreği var, o bir halk adamı, çünkü yokluğun ne demek olduğunu çok iyi biliyor ve o sebeple minimal bir şekilde yaşamını sürdürmeyi yeğliyor. Yani azı karar, çoğu zarar diye düşünüyor, yoksa ufak bir apartman dairesinde nasıl oturabilir ki? Reeves bu o her şeyi yapar.


    Keanu Reeves’in son filmi “John Wick” filmi vizyona girmeden evvel Keanu Reeves listesi yapalım istedik. Listemiz şu şekilde yer alıyor:

    1-Matrix (1999): Kulağımıza çalınan bir bilgiye göre; hasta kardeşine yardım etmek amacıyla “Matrix” filminde oynayan Keanu Reeves hayatının en önemli kararını verir. Daha önce adını çok sık duymadığımız Reeves, bu filmle tanınan bir sima haline gelerek, aksiyon ve bilim kurgu filmindeki cesur duruşunu da böylece simgelemiş olur. ‘Postmoderntechnoir’ türünü destekleyen filminçıkış noktalarından biri olan ‘yapay zekâ’, birçok filme ilham olurken, Reeves gibi atik ve korkusuz bir oyuncunun maharetleri ile birleşince de ortaya olağanüstü bir hikâye çıkar. Böylece “Matrix” Reeves gibi bir oyuncuyu Hollywood’a kazandırmış olur. Ardından iki tane daha “Matrix” filmi çekilir. “Matrix” bize şunu anlatır: Makine ve insan arasındaki ilişkiyi güçlendiren film, gerçek dünya ile ‘virtualreality’ ilişkisine göz kırparak, gerçek dünyanın yalnızca beyin odaklı olduğuna dikkat çeker.

    2-Devil’s Advocate (Şeytanın Avukatı) (1997): “Şeytanın Avukatı”, isimli aynı romandan uyarlanan film, bir avukatın, şeytani güçleri olan bir karakterin eline düşmesiyle korkunç olaylar başlar. Hayatı alt üst olan avukatın vereceği ‘evet’ cevabı tüm dengeli değiştirir. Tuzaklı akıl oyunlarıyla mücadele etmek zorunda kalan avukatın, aklı karıştığı için kaos yaşıyor oluşu, onu hiç ummadığı bir cehenneme taşır. O cehennem onun çatır çatır yanacağı yerdir. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilemeyen avukat, neredeyse akli dengesini yitirmeye başlar, çünkü daha önce böyle bir şeytanla hiç karşı karşıya gelmemiştir. Adalet sisteminin eğrildiği “Şeytanın Avukatı”, şeytani planların havada uçuştuğu, kaynayan bir kazandır sanki… Avukata can veren KeanuReeves’in, Al Pacino gibi bir oyuncunun karşısında tutulmadan ve duraksamadan oynamayı başarması, oyunculuktaki doğallığını göz önüne sermiştir. Koskoca usta oyuncunun karşısında, rahatlıkla oynamak, her oyuncunun harcı değildir. Hele ki oyunculuğa belli bir sebepten ötürü girdiyse!

    3-Lake House (Gül Evi) (2006):Paralel kurgu ile aşkı birleştiren “Lake House” farklı zaman ve farklı mekânlarda karşılaşan karakterlerin,birbirlerine tutku ile bağlanmalarını konu alıyor. Bir türlü kavuşamayan karakterler, imkânsızlığın sınırlarını aşmaya çalışıyorlar. Peki, bu imkânsızlığın nedeni zamansal akışın farklılığı mı? Zaman kaymasının ıstırap veren etkisi üzerinde analiz yapan film, ters köşelerden ve tezatlıklardan yola çıkarak sıradan aşkı baş aşağı sallandırıyor ve hikâyenin tersten akmasına yol açıyor. Kurguyu, darbe vuran bir yıkım aracı olarak tanımlayan film, hikâyedeki ulaşılamayan noktayı, kavuşamamak olarak betimliyor. Işık oyunları ile hikâyenin karanlık taraflarını aydınlatan yönetmen Alejandro Agresti, karakterlerin yaşadıkları heyecanı ve zaman zaman hayal kırıklarını fantastik öğelerle harmanlayarak, izleyicinin filme kolayca adapte olmasını sağlıyor. Kimyaları tutan karakterlerin, sadece belirli noktalarda karşılaşıyor oluşları, zamanın bükülemeyeceğini türlü türlü yollarla ifade ediyor. Fantastik aşk filminde de üstün başarısını gösteren Reeves, yine alnının akıyla çıkıyor bu işin içinden…

    4-Speed (Hız Tuzağı) (1994):Film, ABD'de 350,448,145 $ kazanç elde ederek aksiyon filmlerinin başını çeker. Film ABD'de gösterime girdiği hafta sonu 14,456,194 $ gelir elde ederek, inanılmaz bir rekor kırar. Acaba bu rekor Keanu Reeves’e mi bağlıdır? Öyle olduğu düşünülüyor. SandraBullock ile güzel bir uyum içinde olan Reeves, aksiyon sahnelerindeki ustalığını ve gözü karalığını çekinmeden perdeye çiviliyor. Hem de ne çivilemek! Fidye istemek adına bombalı saldırılar düzenleyen, bir suçluyu yakalamaya çalışan Keanu Reeves, soğukkanlılıkla bir sürü masum insanı kurtarır. Hızlı aksiyon sahneleriyle kendini göstermeye çalışan Reeves, resmen aksiyon için biçilmiş bir kaftandır, o rol için başka birini düşünemiyoruz bile… “Speed”,Reeves’in kariyerinde çok önemli yere sahiptir, bu yüzden ne zaman Reeves’in adını ansak aklımıza ya “Speed”, ya da “Matrix” gelir. Her oyuncunun Reeves gibi çıkış filmleri vardır elbette…

    5-Constantine (2005): 2005 yılının başarılı filmlerinden biri olan “Constantine”in şu ara dizisi yayınlanıyor, ama ne yazık ki dizide KeanuReeves oynamıyor. Aslında “Constantine” filminin dizi versiyonunun ekranları süslemesi bir hayli sürpriz olmuştu bize, belki de filmin dizi olarak yapılmasının başını çeken KeanuReeves’tir. Belli mi olur bu işler… Biz gelelim Constantine filmine… Film; mistik güçler ile Hristiyan mitlerini bir araya getirerek, sıradan şeytan çıkarma yöntemlerini işe yaramıyor diye suya fırlatıyor. Korku öğelerini şeytana yükleyen film, dini ve dini objeleri yüzeysel geçerek,dinin içine girmemize izin vermiyor. Oynayacağı karakteri ve senaryoyu seçmeyi iyi bilen Reeves, rolüne cuk oturarak, kendini oyunculuk alanında geliştirdiğini, bize bu şekilde ispatlamış oluyor. Senaryoda ve karakterde doğru seçim çok önemli olduğu için, bir oyuncunun bunlara dikkat etmesi gerek, Keanu Reeves’i, Keanu Reeves yapan en önemli etmen de doğaçlama yönünün gelişmiş oluşu değil midir zaten?




  • iyi filmleri hangileri bu adaamın matrix ve constantine dışında.Severim kendisini ama fazla filmini izlemedim
  • Adam yaşlanmak bilmiyor
  • John wick filminde mükemmel bir karakteri canlandırıyordu adam süper savaşçıydı düşmanlarına karşı.
    Taktiksel deha yani.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: F0NDiP

    John Constantine karakteri ben küçükken hayal dünyamı kuran karakterdi çizgi romanlarda. Babamın tüm Constantine serilerini tek tek okumuştum 3. sınıftayken.
    Onu filmde görünce, hayal ettiğim adamı görünce bu adama olan hayranlığımı tarif edemem keşke abim olaydın da sırtımı dayayaydım lan.

    Dövmesini yaptırdım ben Constantine filmini izledikten sonra. 1 yıldır hala kollarımda.




  • Matrix serisinde Neo karakteriyle akıllarda yer eden 60 yaşındaki ünlü oyuncu Keanu Reeves, 35 yarışmacının yer aldığı ilk profesyonel araba yarışını 25. sırada tamamladı. Keanu Reeves 



     Keanu Reeves
     Keanu Reevesx (formerly twitter)
    Onedio (@onediocom) on X
    https://x.com/onediocom/status/1842929276196364400
  • Thomas Anderson kullanıcısına yanıt

    Yakışır. Adam 60 yaşında ve 35 kişilik profesyonel yarışçılar arasında 25. olmuş. Bence oldukça iyi bir derece. Sağolsun var olsun.  Keanu Reeves 


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.