Şimdi Ara

Kısa korku hikayeleri. (İFTARA VE SAHURA KADAR CANI SIKILANLAR OKUSUN)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
72
Cevap
11
Favori
16.386
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 1- ANAHTAR DELİĞİNDEN BAKMA

    Birkaç yıl önce ben 23 yaşındayken arabam bozuldu ve gidebileceği kadar arabayı sürdüm.Eski bir evin önünde arabam durdu.Arabadançıkıp eski eve doğru yürüdüm.
    Kapıyı sevimli yaşlı bir çift açana kadar tıkladım.Durumumu açıkladım.Sabah olup yardım çağırana kadar evlerinde kalmamda ısrar ettiler.

    İlk önce tekliflerini kabul etmeye korktum ama iyi niyetli olduklarına kanaat getirip tekliflerini kabul ettim.Bana lezzetli bir yemek pişirip yatacağım odaya götürdüler.Holde yürürken başka bir kapının önünden geçtik, bana : "Kızımızın odasına girme." dediler.Bunun biraz tuhaf olduğunu düşündüm ama ev benim değildi bu yüzden ricalarına saygı duydum.

    Gece saat 3'te uyandım ve banyoya gittim.Meraklıydım, bu yüzden kızın odasının kapısının anahtar anahtar deliğinden odaya baktım.Duvara doğru küçük bir kızın sandalyede oturduğunu gördüm.Cezalı olduğunu düşündüm ve rahatsız etmek istemedim.Banyoya gidip yeniden odaya geri döndüm.

    Birkaç saat sonra 4:30 civarı çok susadım.Su almak için odamdan çıktım ve mutfağa yöneldim.Kızın odasından geçerken yeniden merakıma yenilip anahtar deliğindne baktım.Tek gördüğüm kırmızıydı.Bu yüzden odanın her tarafını anahtar deliğide dahil kırmızıya boyadıklarını düşündüm.

    Sabah uyandığımda aşağı inip yaşlı çifte evlerindne kalmama izin verdikleri için teşekkür ettim.Bana önemli olmadığını söyleyip gecemin nasıl geçtiğini sordular. "İyi geçti" dedim ve onlara kızlarının odasında ki boya seçimlerini beğendiğimi söyledim."Ne boyası ?" diye sordular.Kızları ile ilgili özel bir şey olup olmadığını sordum.Birkaç yıl önce öldüğünü ve tek kırmızı bir gözünün olduğunu söylediler.

    O an anladım ki gördüğüm kırmızılık kızın bana anahtar deliğinden geri bakan kırmızı gözünden başka bir şey değildi.

    NOT:Hikayeler alıntıdır.
    NOT2:İstek gelırse 30 kusur hıkaye var
    NOT3:Hikayeler alıntı oldugundan saçma gelebilir soylersenız sılebılırım

    2- FOTOĞRAFTAKİ KIZ

    Bir okul günü Tom adındaki çocuk sınıfında oturup matematik dersi dinliyordu.Okulun bitmesine 6 dakika kalmıştı.Öğretmeni izlerken gözüne bir şey takıldı.Sırası pencerenin yanındaydı ve o cama doğru dönüp çimenliğe baktı.Fotoğrafa benziyordu.Okul sona erdiğinde fotoğrafı gördüğü yere koştu.Başkası almasın diye çok hızlı hareket ediyordu.Eğilip fotoğrafı aldı ve gülümsedi.Bu bu zamana kadar gördüğü en güzel kızın resmiydi.Kızın üzerinde dar bir elbise ve kırmızı ayakkabılar
    vardı.Ve kız eliyle barış işareti yapıyordu.(2 parmağı havadaydı.) Okadar güzeldi ki Tom onunla tanışmak istedi.Bu yüzden okulu dolaşıp herkese bu kızı daha önce görüp görmediklerini sordu.Ama herkes "Hayır" dedi.Tom yıkılmıştı.Eve gittiğinde kız kardeşinede bu kızı tanıyıp tanımadığını sordu ama cevap yine "Hayır" dı.Saat geç olmuştu , Tom odasına gitti.Yatağına yatıp uyumadan önce fotoğrafı yatağın yanındaki komodinin üzerine koydu.

    Gece yarısında Tom pencerenin tıklamasına uyandı.Ses tırnak tıklaması gibiydi.Korktu.Tıklamadan sonra bir gülme sesi duydu.Penceresinin önünde gölge gördü.Bu yüzden yatağından kalkıp pencerenin yanına gitti.Pencereye gidip gülme sesini takip etti.Ulaştığında o gitmişti.

    Ertesi gün komşularına kızı sorduğunda yine "Hayır" cevabını aldı.Akşam olduğunda odasına gitti, yine fotoğrafı komodinin üstüne koyup uykuya daldı.Yine tıklama sesine uyandı.Fotoğrafı alıp gülme sesini takip etti, karşıya geçerken araba çarptı ve fotoğraf elinde o anda öldü.

    Sürücü ona yardım etmek için arabadan çıktı ama çok geçti.Fotoğrafı görüp yerden aldı.Fotoğrafta çok tatlı bir kız vardı, 3 parmağı havada...

    3- CD

    Annie adında çok iyi bir arkadaşım vardı.şarkı söylediği bir grubu vardı.Ve kendisi bu zamana kadar tanıdığım en mükemmel ve koruyucu insandı.Grup ünlü değildi ama babasının bodrumlarında kayıt stüdyosu vardı.Gruplarıyla birlikte ilk cd'lerini orada kaydettiler.İlk cd'si bana doğum günüm için bir hediyeydi ama daha dinlememiştim.

    Doğum günümden 3 gün sonra Annie 17 yaşındaki abisi tarafından tecavüze uğradı.Abisi şehiri hemen terk etti ve onu yakalayamadılar.O
    her zaman beni korkutmuştu ama bu konuda hiçbir şey dememiştim.Ertesi gün hastanede Annie ile birlikte otururken bana bir şey söylemek istedi ama tecavüze uğrarken abisi onun boğazını sıktığı için şuan konuşamıyordu.

    Hastaneyi terk etmeden önce park alanındayken bir hemşire koşarak yanıma geldi.Annie'nin öldüğünü (öldüğünde sadece 13 yaşındaydı.) ve
    ölmeden önce bir not yazdığını söyleyerek notu bana verdi.Çok üzgün olduğum için Annie'nin notuna ve cd'sine bakmamaya karar verdim.

    Bir gece evde yalnızken onu düşünüyordum bu yüzden cd'yi dinlemeye karar verdim.CD de bir arkadaşı tecavüze uğradığında yazmış olduğu "Acı Hatıra" adlı şarkı vardı.Nakarat kısmı "O seni bulmaya çalışıyor, o yukarı katta" diye gidiyordu.Aniden cd takıldı ve "O yukarı katta , o yukarı katta, o yukarı katta, o yukarı katta" diye çalmaya devam etti.Bunu biraz garip buldum çünkü cd'yi daha önce hiç dinlememiştim ve yüzünde hiç çizik yoktu bu yüzden cd'yi çıkarıp yeniden taktım ve şarkıyı yeniden başlattım.Nakarat kısmına geldiğinde c dyine takıldı ve o sözler tekrar etmeye başladı.CD'yi tam izleyip yeniden denedim.Aynı şey yine oldu.Korkmaya başlamıştım.Bu yüzden odamın kapısını kitleyip sessizliği dinledim.Bir çift bot sesinin kordiorda yürüdüğünü duyabılıyordum.Anahtar deliğinden baktım ve birinin yürüdüğünü farkettim.Hemen polisi aradım ve gelebilecekleri en hızlı şekilde buraya geldiler.

    17 yaşındaki abiyi banyoda saklanmış şekilde buldular.Onu sorguladıklarında orada beni beklediğini söyledi.Ertesi gün cd'nin yanındaki notu gördüm ve içini açıp okudum. "Abim bana tecavüz ettiğinde bir sonraki kişinin sen olduğunu söyledi.Kendime bunun olmasına ne olursa olsun izin vermeyeceğime söz verdim,Sevgiiler
    Annie." Sanırım o sözünü tuttu.

    4- PARMAKLAR

    Son zilin çalmasına 7 dk vardı.Toparlandım ve zilin çalmasını beklerken bir mesaj geldi.Mesaj annemdendi. " Cassie anahtarını evde unutmuşsun.Anahtarı posta kutusuna koydum oradan alırsın." yazıyordu.Bende zil çalınca çantamı alıp eve gittim.Posta kutusuna elimi soktuğumda anahtar dışında bir şey daha vardı.İkisinide elime aldım . Bir Not. Hemen açıp notu okudum.Notta " Hemen odana çık." yazıyordu.Ben bunu pek ciddiye almadım.Karşımızda ki evde serseri tipli bir çocuk vardı.Daha 12 yaşında. Ama bu aralar benimle çok uğraştığı için beni korkutmak amaçlı yaptığını düşündüm ve kapıyı açtım.

    Odamın kapısını açarken içimde az da olsa tedirginlik vardı.Açtığımda karşımda duran şeye bakakaldım.Yatağımın üzerinde tavana bağlı şekilde duran 17-18 yaşlarında bir kız asılıydı.Konuşamıyordum.Çığlık atamıyordum.Sadece gözlerimden yaşlar akıyordu.Kızın üstünde bir not daha gördüm ve ayaklarımla zorda olsa kıza doğru adım
    attım.Yaklaştığımda notu okuyabilmek için elime aldığımda notta " Şimdi pişman mısın odana çıktığına aptal." yazıyordu.

    Gözlerimi kağıttan çekmeyi akıl edince hemen kapıya doğru koştum.Tam çıkacağım sıradabir el saçlarımı kavramıştı.Acıyla çığlık atarken beni yatağa attı.Ve kapıyı kitledi.Tam kızın bacaklarının altındaydım.Bana doğru yaklaştığını gördüğümde yatakta doğruldum.Kulağıma doğru eğildi ve şunları söyledi."Seni de bu şekilde
    başka bir evde tavana asacağım Cassie." Ağzımı açıp bir şey söyleyecekken yanağıma sert bir tokat attı.Ben yatağa tekrar düşerken o da bu sırada benim dolabımdan bir torba çıkardı.Eliyle bileğimden sertçe tuttu ve elimi torbaya soktu.İçinde değişik bir şey vardı.Tam elimi çekecektim ki gözlerim bir anda tavanda asılı kıza takıldı.Nasıl yani ! Kızın parmaklarını kesmişti.Aklımı toparladığım anda torbadakilerin onun parmakları olduğunu anladım.Tekrar elimi çekecekken bileğimi sertçe sıktı."Hadi bakalım Cassie sıra sende" dedi.Anlamayan gözlerle adama bakarken bana içinden bir parmak çekmemi emretti.Zorda olsa bir tanesini elime aldım.Baktığımda üzerinde" Amy Miller" yazıyordu.Bu bir tesadüf olmalıydı değil mi ? Amy benim okuldaki en yakın arkadaşımdı.Beni öldürdükten sonra onun odasında mı asılıcaktım.Kalbim yerinden çıkacaktı.Sessizliği o bozmuştu.

    "Aferin Cassie.O parmaklara sakın acıma, çünkü bu kız senin ismini o parmaklarla torbadan çekti."


    5- SİYAH PARDESÜLÜ ADAM

    Bundan 4 sene önce, kardeşim 5; bense, 14 yaşındaydım. Bir akşam, kardeşim benim yanımda yatmak istedi. Bir türü uyutamadım. Sonra bir baktım
    ki uyumuş.

    Saat 2:00'ye geliyordu. Bense kız arkadaşımla mesajlaşıyordum.

    Bir ara kardeşim, uykudan uyandı ve bana dönüp, " Sen beni çocuk parkına götürmüyon! " deyip yanımdan kalktı ve annemle babamın odasına yöneldi.

    Bense şaşkındım. Aslında hep götürürdüm. Ama rüyasında ne gördüyse. " Neyse," dedim. " Devam edeyim kız arkadaşımla mesaşlaşmaya."

    Kardeşim, yatak odasının kapısını açar açmaz, " Annnneeeeee!" diye bir çığlık attı..

    Bense şoktaydım. Kardeşim, döndü ve yorganımın altına girip, " Abi, içerde bir adam var ! " dedi...

    Ben, o an ne diyeceğimi düşünürken; bir anda, annem geldi odaya. Dili, bir türlü dönmüyordu. Bana birşeyler anlatmaya çalıştı; ama anlamadım. Arkasından
    babam da gelip anneme bir tokat attı, kendine gelsin diye. Annem, babamla yalnız konuşmak istedi. Ama, ben de neler olduğunu öğrenmek istedim.

    Ben,annem ve babam, oturma odasına geçtik. Annem, anlatmaya başladı...

    Kardeşimin çığlığından sonra annem, gözlerini açtığında, babamın yanında uzun boylu, siyah pardesülü bir adamın, babamın boğazını sıkar şekilde orda durduğunu görmüş.

    Babam inanmadı; ama bense, şoktaydım hala... Çünkü biraz önce kardeşim, bana aynısını anlatmıştı. Şimdi annem de anlattığında, çıkmaz bir sokaktaydım sanki ve o günden sonra ben, 4,5 ay ışıksız yatmadım.

    6- BEBEK

    Ben 16 yaşlarımdayken bir gün evde oturuyordum. TV izliyordum. Annem hamileydi o gün ve hastaneye gidecektik birazdan. Annem hazırlandı babamla birlikte. Benim hazırlanmamı bekliyorlardı. Annem birden sancılanınca aceleyle aşağı indiler ve beni çağırdılar çabuk hazırlanmam için. Tam kapıdan çıkacaktım ki hazırladığımız bebek odasından bebek ağlama sesi geldi. Ama benim kardeşim daha olmadı ki !! Her neyse odaya doğru yavaş adımlarla ittim. Birde ne göreyim beşiğin içinde bebek ağlıyor. Çok tatlıydı fakat bir yandan da korktum. O yüzden belli etmeden hızlıca evden çıktım ve doğruhastaneye gittik.

    Hastaneye geldik. İşte sonunda dünyalar güzeli bir kardeşim oldu. Benim bebeği görmemle rengimin solması bir oldu. Aslında çok sevindim ama gördüğüm bebek evden çıkmadan beşikte gördüğüm bebekti. Herkes rengimin solmasını anlayıp üzülecekler diye korktum ve beli etmeden bunun sevincini yaşadım. Sonra eve geldik. Koşarak odaya gittim bebek yoktu ve şimdi bebeği beşiğe koyduk. Ağlamaya başladı " Aynı ağlama " ... Çırpınmaya başladı " Aynı çırpınış " ...

    -7 MASANIN ALTINDAKI KIMDI ?

    Bir gün ablamla odada konuşuyorduk ve sonra ablam bir dakka dedi ve odadan çıktı. Bende onla gidiyim dedim. İşte arkasından gidiyordum ki ablam mutfağa girdi ve ışığı yakmadı. Dedim ne yapacaksa artık ama bi şaka yapiyim " Korkutma şakası " :) Mutfağa girdim canavar sesi çıkarmaya çalıştım ve kapıya tak tak vurdum. Sonra bi baktım masanın altından tak sesi çıktı. Sanırım beni korkutma çabasında. Eğilip onu bir güzel korkutayım diye düşündüm. Haha gülme sesiyle irkildim bu onun sesimiydi yoksa kalınlaştırdı mı ? Sanırım bu benden de iyi çıktı bu işte.

    Hafif eğildim kırmızı ışık geldi gözündendi sanırım. Ne kırmızı ışık mı ? Elinde kırmızı ışıklı bir şey yoktu. Ama bu kesin ablam gözümle gördüm içeri girerken. Tam eğilip heryerini görücekken yandan ablamın sesini duydum.

    -- Ne yapıyorsun ?

    Kalp atışlarımı şimdi çok iyi duyabiliyorum. Ablamın yanına tüm var gücümle fırladım. Onu kolundan tutup odaya götürdüm. Olanları anlattım fakat korkutmaya çalıştığımı sandı heralde. Ama ablam o ise aşağıda saklanan kişi kimdi ?

    O günden sonra korkutma işini bıraktım. Ya bir daha başıma gelirse. Sadece onlada kalmadım karanlıkta tek başıma yürüyemiyorum bile. Sizede söylüyorum
    dikkat edin karanlıkta her şey olabilir.

    8- UYANIK OLDUGUNU BILIYORUM

    Saatlerdir yatağımda uzanıyorum.Saat gece 3:30 ve yapacağım hiçbir şey yok.Şuanki durumumun en kötü tarafı ise ne biliyor musunuz? Ailemle aynı odadayım.Bana bakmaya devam ediyorlar.Ve onlara geri bakmaktan kendimi alıkoyamıyorum.Ağlamamak ya da çığlık atmamak için kendimi zor tutuyorum.

    İkisininde gözleri bana odaklı ve ağızları sonuna kadar açık.Güçlü bir kan kokusu var ve korku içimi kaplamış durumda.Şöyle bir durum var , şuan uyanık olduğumu gösteren herhangi bir hareket yaptığım anda kelimenin gerçek anlamıyla boku yemiş olacağımı biliyorum.Öleceğim ve etrafta beni kurtaracak kimse yok.Bir kaçış yolu bulmaya çalışıyorum.Ama bulabildiğim tek yol kapıya doğru koşup dışarı çıkmak ve yardım için bağırarak birinin beni duyması için dua etmek.Riskli olduğunu biliyorum ama daha fazla burda durursam öleceğim.

    Benim uyumamı ve benim için bıraktığı şaheseri görmemi bekliyor.Muhtemelen şuan neler olduğunu merak ediyorsun.Yaklaşık 3 saat önce evin diğer tarafında çığlık sesleri duydum.Ayağa kalktım ve gidip sesin ne olduğunu kontrol etmeden önce banyoya gitmeye ihtiyacım olduğunu farkettim.Yapılacak en mantıklı şeyi yapıp hemen gidip sesi kontrol etmek yerine banyoya gittim.Banyoda işim bittikten sonra banyonun kapısını aralayıp dışarı baktım.Halıda kan vardı.Diğer her insanın yapacağı şeyi yapıp odama döndüm, arkama bakmadım. Ve direk yatağıma yatıp örtüleri üzerime çektim.Kendimi hemen uykuya geri dönmemi, şuan olan her şeyi garip bir rüya ya da onun gibi bir şey olduğuna ikna etmeye çalıştım.Yatak odamın kapısının açıldığını duydum.Ve örtülerimin arasından bakış atarak neler olduğunu görmeye çalıştım.Bir şeyin ailemin ölü bedenlerini odama sürükleyişini görebiliyordum.O şey kesinlikle bir insan değildi,o kadarını söyleyebilirim.Saçsız , gözsüz ve kıyafetsizdi.Sırtındaki kamburla bir mağara adamı gibi yürüyordu.Ama bu şey herhangi bir mağara adamından daha akıllıydı.

    Babamı yatağın ucuna oturttu.Sonra annemi sandalyeye oturttu ve vücudunu bana doğru döndürdü.Sonra ellerini duvara sürtmeye başladı, kanla kapladı.Daireler çizerek şeytan figürleri yapıyordu.Şuan yaptığı şeye muhtemelen bir şaheser denilebilirdi.

    Bitirmek için duvara benim karanlıkta okuyamadığım bir mesaj yazdı.Sonra yatağımın altına girdi.

    En korkunç şey ise şuan gözlerim karanlığa alıştı ve baktığım anda mesajı okuyabileceğimi biliyordum.Bakmak istemiyorum.Çünkü düşünmesi bile çok korkunç.Ama ölmeden önce duvarda yazan şeyleri görmek istiyorum.

    Canavarın yazdığı şahesere göz atıyorum ve okuyorum...

    " Uyanık olduğunu biliyorum.."

    9- BATAKLIKTA UYANAN GENÇ

    1985-1986 yıllarıydı. Pazarcılık yapan bir arkadaşımın başından enteresan bir olay geçmiş. Arkadaşım, bir akşam üstü evinde otururken kapı çalınıyor. Bir arkadaşı ağabeyinin askerden gelmek üzere olduğunu ve birlikte karşılamaya gitmek istediğini söylüyor. Arkadaşım da hazırlanarak iniyor ve birlikte yola çıkıyorlar. O zaman yan tarafı bataklık olan bir yol vardı. Yolda ağabeyinden bahsediyorlar. Adam, "Burası daha kestirme..." diye onu bir başka yola çekiyor. Tam o sırada akşam ezanı okunmaya başlayınca adam kayboluyor. Arkadaşım uyanıyor, kendini dizlerine kadar bataklığın içinde buluyor, çok korkuyor. Doktorlara, cinci hocalara gitti. Üç-dört ay kadar tedavi gördü.

    10- MEZAR ZİYARETİ

    Bundan bir yada iki ay önceydi. Mersin'de oturduğumuz için Mersin'in yerlileri olarak yaz geldi mi yaylaya gideriz ki serin havalarda rahat olalım diye. Bu yaz, yine yaylaya gitmiştik. Bizim ev, Namrun(Çamlıyayla)'da ve en guzel yerinde. Yalnız tek kötü yanı, evin yanında bir mezarlık vardı ve bazı geceler, mezarlığa bazı insanlar gelirdi. Olaylar şöyle başlamış: Bundan yıllar önce, bir araba dolusu genç, sürat denemeleri yaparken önlerine bir-iki çocuk çıkmış. E, bunlara çarpmışlar. Fakat ani manevra yaptıkları için, hem çocuklar ölmüs, bunlar da yol dışına çıkıp bir ağaca çarpmışlar. Bu gençler, birer yıl arayla ölmüşler. Her yıl, her ay, kazanın gerçekleştiği gün ve saat vakti gelince, mezarlığa gelirlermiş. Bunları bana köyün imamı anlattı. Yine bir gece, onları izliyordum ve birinin bana baktığını hissettim. Perdeyi hemen kapadım ve yatmak icin karımın yanına gittim. Ertesi gün, arabamın camının kırık olduğunu gördüm. Ama hiç bir yerde, cam parçası yoktu. Ertesi gece, yine izledim ve bu sefer iki tanesi bana bakıyordu. Çok korkmuştum . Ölenlerin ruhları için Fatiha okudum, dua ettim olmadı. Sabah kalktığımda, arabamın üstünde bir hırka
    buldum. Bu, o gün kazada ölen cocuklardan birine aitmiş. Aradan bir kaç gün geçti ve mezarlığa gittim. Mezarlarının üzerinde iki tane kutu vardı. Birinin üstünde benim arabanın kırılmış camları, birisinde ise benim saçlarım. Bu olayı hocaya anlattım. "Oğlum, sen büyük günah işlemişsin. Bu yaptığına kızmış olacaklar' dedi. Eve gittigimde, gördüklerim beni dehşete düşürdü. Arabamın el freni çekilmis ve mezarların üzerine itilmişti. Kapıların kilitli olduğundan adım gibi emindim. Anahtarlar cebimdeydi ve camları yaptırmıştım. Arabamsa, o iki çocuuun mezarlarının üstünde duruyordu. O günden sonra, bir daha ailemle oraya gitmedim

    11- GECE GELEN

    74'e 4 askerliğimi Kıbrıs'ta yaptim. Askerliğimin bitimine 5 ay ya vardı ya yoktu.Saat 24 devriye nöbetim vardı. Tamer Onbaşı'yla nöbet yerlerini gezerken, bakım çadırının ordan alarm verildi. İki nobetçi de son gaz tabur binasına koşuyordu. Ani müdahele mangası, biz ve nöbetçi komutanlar da hemen olay yerinde bittik. İlk başta Rumlar sızma yapti zannettik, çünkü tam sınırdaydik. Fakat hçc birsey yoktu ortada. Askerler cağrıldı. İkisi de çadırda uyuduklarini itiraf ettiler; ama uyandirilis sekilleri ilginçti. Çadırın taşlandığını, dışarı çıktıklarında da taşların hala arkalarından atıldığını ve 100 metre koştuktan sonra önlerine bir kadın yerde bagdas kurmuş, feryatlar içinde, "Yavrum, yavrum..." diye bağırdığını ifadelerinde söylediler. Daha sonra duyduklarım, daha da urperticiydi. Bunun ilk defa olmadığını, nöbet esnasında uyuyanların birçok kez bu şekilde uyandırıldıklarını çok komutandan duyduk...

    11- GÖZÜMÜZDEKİ PERDE

    Başımdan geçen ilginç bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir gece rüyamda beyaz saçlı bir kadın, "Seni oglumla evlendirecegim." dedi ve gitti. Ben de uyandım, umursamadım; ama daha sonra bu rüyayı defalarca üst üste görünce korkmaya ve endişelenmeye başladım. Her gözümü kapattıgımda, o kadın geliyor ve "Seni oğlumla evlendireceğim." diyor ve gidiyordu. Ben, çok korkmuştum artık anneme babama anlattım. Babam da ''Benim tanıdığım bir hoca var, ona sorarım.'' dedi. Sonra babam sormuş, hoca da, ''Kızınla evlenmek istiyor .'' demiş. Babam, "Kim evlenmek istiyor kızımla?" diye sorunca hoca da, ''Bunların kim olduğunu sana söyleyemem. Söylersem, beni bu gece dövmeye gelirler.'' demiş. Babam, bunu bana anlatınca korkum daha da arttı. "Neler oluyor!" diye soruyordum kendime. Sonra, bir gece rüyama o kadın geldi ve yine ''Seni oğlumla evlendireceğim.'' dedi. Sonra oğlu geldi, ''Bak, oğlum budur.'' dedi. Ben, oğlunu görünce, rüyamda ağlamaya başladım ve yine uyandım. Kalktım, babama anlattım. Babam da, ''Bu böyle olmaz, ben yine hocaya sorayım.'' dedi. Sonra hocaya sormuş. Hoca da, ''Kızını yanıma getir.''
    demiş. Neyse, babamla yanına gittik. Eline bir kağıt aldı ve ''Bu kagıda iyice bak; ama gözünü bir yere dik ve oraya dikkatlice bak.'' dedi. Ben de baktım ve
    o beyaz saçlı kadını gördüm. Hoca: ''Gördüğün kadın bu mu?'' dedi. ''Evet'' dedim. Sonra hoca kağıdı aldı ve yırttı. ''Bu kadın kim?'' dedim. Hoca, ''Zamanı
    gelince söyleyeceğim.'' dedi. Bir ay kadar sonra dayımın oğlu beni istemeye geldi, beni dayımın oğluyla nişanladılar. Sonra yine rüyamda o kadın geldi. Bana, ''Sen evlenemezsin, sen oğlumunsun.'' dedi ve elimdeki nişan yüzüğünü çıkarttı. Uyandığımda yüzük elimdeydi. Sakinleşmeye çalıştım. Aradan bir ay geçti ve nişan bozuldu; çünkü dayımın oğlu, yani nişanlım trafik kazasında öldü. Kazadan altı aya yakın zaman geçti, herşey düzene girmeye başlamıştı ki yine o rüyalar başladı. Ben de gece yatağıma geldiğimde rüyamda o kadının geleceğini, aynı sözleri söyleyecegini biliyordum. Yatağıma uzandım, gözümü kapattım. ''Gel oğlunla evlenmeyi kabul ediyorum.'' dedim. Daha fazla dayanamayacaktım. Sonra uyudum ve kadın geldi. Bana ''Senin göz perdeni kaldıracağım ve bizi tam olarak göreceksin.'' dedi. Elini gözlerimin üzerinde gezdirdi. Olanları babama anlattım ve tekrar hocaya gittik. Hoca bana, ''Kızım, sana cinlerin rüzgarı değmiş ve senle evlenmek istiyorlar.'' dedi. Dua etti ve bana muska verdi. ''Boynunda taşı.'' dedi. Gece yatmak için odama gittim. Tam yatağıma uzandım, tepemde bir bayan gördüm, yataktan fırlayarak kalktım.
    Bana, ''Korkma, ben boynunda taşıdığın muskanın için burdayım.'' dedi. Ne kadar dua etsem de gitmedi. Olanları babama anlattım, babam da hemen hocaya gitti. Hoca, olanlara şaşırmış. Benim hiçbir şey görmemem gerektiğini söylemiş. O bayanı her zaman görmeye başlamıştım ama eskisi kadar korkmuyordum. Rüyalarımda rahatım artık. Beş ay geçti ve ben bunları yazıyorum. Bunları yazarken bile o bayanı görüyorum.

    12- MEZARDAN GELEN SES

    Bir aile; anne, baba, bir kız ve erkek, bunlar evlerinin yanması sonucu ölmüşler. Hepsini aile olarak yan yana gömmüşler. Fakat her geceyarısı, mezarlıktan ilginç sesler geliyormuş. Bu, orada yaşayan birçok kişi tarafından duyulmuş, Sonra içlerinden bir tanesi, o seslerin nerden geldiğini anlamak için geceyarısı mezarlığa gitmiş. Yine başlamış sesler. Sanki kavga sesleri gibiymiş. Adam, seslerin geldiği yöne gitmiş ve sesler, o ailenin mezarından geliyormuş.Sonra mezarı kazıp bakmaya karar vermiş. Halk, mezarı açtıklarında çok ilginç bir manzarayla karşılaşmışlar. Annenin olması gereken yerde kız, erkek çocuğun olması gereken yerde de baba yatıyormuş. Herkes şaşırmış. Bunları yine eski yerlerine koymuşlar ve mezarı kapatmışlar. Fakat kavga sesleri, bitmek Bilmiyormuş. Tekrar açıp bakmışlar, yine aynıymış manzara bu kez Düzeltmemeye karar vermişler. Sadece mezar taşlarının yerlerini değiştirmişler. O günden sonra, bir daha hiç ses gelmemiş.Oradaki halka göre o sesler, o ailenin yaptığı yer kavgasının sesleriymiş...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ^beetlejuice -- 12 Temmuz 2014; 1:29:39 >







  • uu fenamış bu.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mydeathforliving

    uu fenamış bu.

  • Korkarim diye okumadım

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ^beetlejuice

    quote:

    Orijinalden alıntı: mydeathforliving

    uu fenamış bu.



    Alıntıları Göster
    KIZ ÖLMÜŞSE ANAHTAR DELİĞİNDEN NASIL BAKIYOR




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aslan Kaplumbağası

    KIZ ÖLMÜŞSE ANAHTAR DELİĞİNDEN NASIL BAKIYOR

    Alıntıları Göster
    Başka varsa alalım.
  • Devam güzelmiş

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Daha cok var ıstek geldıkce yazıcam
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ölüyen Yürüler

    Başka varsa alalım.

    Alıntıları Göster
    lens miymiş?




















































  • İyimiş hocam devam edermisiniz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • takip devamını bekliyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mhcd -- 9 Temmuz 2014; 19:05:13 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mhcd

    takip devamını bekliyorum
    Korkmadım ama fena değil.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sucuk Arası Ekmek

    KIZ ÖLMÜŞSE ANAHTAR DELİĞİNDEN NASIL BAKIYOR

    sucuk arasi ekmek nasil oluyo

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: green_fire

    Korkmadım ama fena değil.

    Alıntıları Göster
    devamm
  • quote:

    Orijinalden alıntı: green_fire

    Korkmadım ama fena değil.

    Alıntıları Göster
    Korkunç değil ama güzel bir akıcılığı var alalım yeni hikayeyi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 57BEŞİKTAŞLI57

    devamm

    Alıntıları Göster
    1-2 yıl önce 9gag'de okumuştum da orijinali oteldi sanki? Neyse her türlü ürpertici
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Storyteller

    1-2 yıl önce 9gag'de okumuştum da orijinali oteldi sanki? Neyse her türlü ürpertici

    Alıntıları Göster
    2 tane daha geldi yumulun
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Storyteller

    1-2 yıl önce 9gag'de okumuştum da orijinali oteldi sanki? Neyse her türlü ürpertici

    Alıntıları Göster
    devam devam




  • Devam devam

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zafer Çetin

    Devam devam
    Sahur vakti iyi gidiyor bu hikayeler, eğer kaliteliyse baya güzel oluyor. Özellikle karanlık ortamda tek başınızayken.
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.