Şimdi Ara

Kötülük Problemi: Tanrı ile Kötülükler Arasında Mantıksal Bir Çelişki Var Mıdır? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
55
Cevap
3
Favori
2.043
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Sonuç yine sınav meselesine gelmiyomu? kötülükleri yaratan kendisi amaç sınav. Önce temeldeki çelişkiyi netleştirmek lazım birde kaçtane tanrı var
  • Communist kullanıcısına yanıt
    Hayır, bu farklı bir konu. Delilci kötülük kapsamında tartışılır. Eğer onu tartışmak istiyorsan şunu söyleyeyim sana. Belli miktarda özgür iradeden kaynaklı kötülük olması normal. Fakat gereksiz kötülükler var. William Rowe, ormanda yıldırım çakması sonucu 4-5 gün acı çeken ceylan yavrusu örneğini verir mesela bu gereksiz bir kötülüktür. Şimdi buna karşı teistler belli teodiseler geliştirmeye çalışırlar ama bunlar farklı tartışma konusu dediğim gibi. Teodiseler Tanrı'nın neden kötülüklere izin verdiğini açıklıyor. Ayiyetten şüpheci teizm diye bir görüşte var.

    Sınav kavramı İslama ait. Hristiyanlıkta yaratılış sınav değil bu arada. Sınavla ilgili nasıl bir problemin var tam anlayamıyorum. Kötülükler özgür iradenin zorunlu olarak sonucu zaten. Kötülüğü seçmemize müdehale edemez Tanrı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 7 Mayıs 2019; 22:48:54 >
  • Basitçe ve dürüstçe.

    Kötülüğün noktasallığını bile hak davası yapan bi varlığın kötülüğü normalleştirmesi lafzatendir. Ruhen okursanız bu beyan yok hükmündedir.

    Belirli bir miktar kötülüğün bana yönelmesini istiyorum diyen hiç bir kimse yoktur ki gelen kötülüğün önüne bir engel koymasın velev ki evladı bile buna dahil iken. Zaten evladı niye yaptık ki!!

    İnsanı tanımak ama gerçekten tanımak acı bir deneyim iken yeni bir dünya kurulsa idi ben bunu yapamazdım diyen biri kurulu dünyanın yaratıcı eseri olmadığını da bilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 7 Mayıs 2019; 22:56:42 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • William Rowe ormanda yıldırım çakması sonucu 4-5 gün acı çeken ceylan yavrusunu görmezse böyle bir kötülük yoktur eğer görürse yine bu William Rowe için yapılmış sınav olmazmı?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Communist -- 7 Mayıs 2019; 23:0:11 >
  • Communist kullanıcısına yanıt
    William Rowe ateist zaten bu kötülüğü örnek vererek teizmi yanlışlamaya çalışıyor. Her kötülüğü sınavla, özgür iradeyle açıklamıyorlar zaten. Birçok değişik teodise var. Başarılı olup olmadıkları tartışılır tabii.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 7 Mayıs 2019; 22:59:13 >
  • Biri bir şeye ya zaman tanımaz ya da mekan vermez. Buna din haram derken fizik görecelilik olarak yaklaşır.

    Bu konu hakkında çok sağlam tezler yazmıştık zamanında. Bunun özü bakımından aynı an ve zamanda anne ve oğul veya baba ve kızı veya iki kardeş bulunamaz haldedir.

    Bu hususlar kötülük problemi ile direkt alakalı konulardır.

    Aynı zaman ve makanda biri diğerinin eşi ya da istikbaldeki eşi olacak esemesi helal yasak olmayan denen şeydir ve fizikte zamanın mekana batıp onu ağırlığınca eğmesi teorisine denktir. Dünya budur.

    Yani kötülük problematik olarak aile denen şeyi tekiller. Tekillik ise çoğullanması bakımından haram yani yasaklanmış alana teorik fizikte kara deliğe denk düşer.

    .......

    Buna göre kural olarak aynı zaman ve mekanda baba kız erkek evlat anne bulunamayacağı gibi iki kardeş dahibulunamaz ise ve tanım olarak bu durum ahlakilikle açıklanmaya çalışıldığı ölçüde eş yani helal olan yasaklanmış zaman mekan bakımından kötülüğün olmadığı olamayacağı alana tekabül eder. Hepsi birlikte birleşik alanlar teorisini oluşturur..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 7 Mayıs 2019; 23:15:6 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Hangi kötülük olursa olsun görüp duymadıktan sonra yoktur aksi durumda sınav içindir diyebiliriz, zaten öyle demiyorlarmı?
  • Communist kullanıcısına yanıt
    Hayır, öyle bir şey yok. Akademik bir mesele bu konunun tüm detayları ele alınıp realistik bir çözüm üretilmeye çalışılıyor. Kötülükler olgusal bir gerçeklik. Tanrı neden izin veriyor bunu açıklamaya çalışıyorlar o kadar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 7 Mayıs 2019; 23:25:1 >
  • Hristiyanlıkta:
    Tanrı, Herşeyi Bilen, Herşeye Kadir, Heryerde Olan.
    Tanrı, Kendinde sonsuz Mükemmel ve Mutludur, tasarısında sırf iyiliğinden, kendi mutlu yaşamına katılması için insanı özgürce yarattı.

    Amaç sınav olmasada Hristiyanlıkda çelişkili herşeye gücü yeten tanrı hiçbir şey yaratmaz.

    Tanrı enaz kendisi kadar güçlü bir tanrı yaratabilirmi sorusunda mantık dışı bir durum yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Communist -- 8 Mayıs 2019; 0:32:34 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-F54F98451

    Sınavla önceden her şeyi bilmesi neden çelişsin ki? Bildiği halde iyi olanları cennetle ödüllendirmek kötüleri de cehennemle cezalandırmak istiyor işte. Bunu yapmasının nedeni de iyi bir tanrı olduğu için ahlaki gelişim imkanı vermek.
    Diğer konuya yazdığımı yazayım:

    Tanrı'nın senin kaderini bilmesi zaten müdahil olması demektir.

    Tanrı tüm evreni, mekanı, zamanı yaratmıştır. Evren'deki tüm olayları, neden-sonuç ilişkilerini, her hareketi o belirler.

    Tanrı sadece kendi iradesi dışında gelişen olaylardan haberdar olsaydı, Tanrı sadece biliyor, ama karışmıyor diyebilirdik. ANCAK Tanrı'nın iradesi dışında evrende hiçbirşey olmaz. En ufak bir toz zerresinin hareketi bile Tanrı'nın ilmi sonucudur.

    Insan tüm kararlarını çevresindeki koşullara göre verir. Tüm koşullar ve faktörler ise Tanrı'nın kontrolü altındadır, hatta onun sebep olduğu olaylar olduğu için, insan özgür olamaz. Senin hangi ailede, hangi ülkede, hangi genlerle, zeka seviyeni, içinde yetiştiğin ortamı, ekonomik durumu, seni iyiliğe iten dış etkenleri, kötülüğe iten dış etkenleri, yani davranışlarını belirleyen tüm unsurlar Tanrı'nın iradesine dayanır!!!

    Bu durumda kainatın her anında ve ayrıntısında Tanrı'nın mutlak bir hakimiyeti ve iradesi var ise, insan iradesinden söz edilemez!!!

    Insan gerçekten seçimlerinde özgür olsa ve Tanrı insanların kararları konusunda hiçbir kontrolü olmasa, sadece bunları baştan biliyorsa, bu da Tanrı'nın gücüne sınır koyar. Tanrı her şeye kadir olduğuna göre, bizim seçimlerimiz de onun onayı ve bilgisi dahilindedir. Hatta çevremizdeki her şeyi o yarattığından, seçimlerimiz de dolaylı olarak onun sebep olduğu şeylerdir. Dolayısıyla, hem Tanrı hem de insan bir arada özgür olamaz.

    Cüz-i irade ve külli irade ayrımı da bu işi çözmeye yetmez. Bu çelişki dinlerin doğasında vardır.




  • Communist kullanıcısına yanıt
    1- Tanrı zamanda mı yoksa zamansız mı? Eğer zamansızsa Tanrı zamansız bir biçimde bir başka şeye neden olabilir mi? Yok eğer zamandaysa, eşzamanlı nedensellik var mı yok mu? Eğer zamansız bir Tanrı bir başka şeye neden olamazsa veya eşzamanlı nedensellik yoksa, o halde ikinci Tanrının aseity sıfatına sahip olması mümkün olmaz. Eğer aseity Tanrılık açısından belirleyicidir diyorsan, bu koşullarda ikinci bir Tanrı yaratılamaz.

    2- Her şeye kadirlik sorunu var bir de: Eğer iki Tanrı arasında herhangi bir konuda anlaşmazlık yaşanması mümkünse, her bir Tanrı'nın diğer Tanrı ile koordine bir biçimde eylemesi gerekir. Gücün kullanımının bir başka varlıkla uzlaşmayı gerektirmesi fikri her şeye kadirlikle uyumlu değil gibi.

    3- Bir de total devotion argümanı var. Hepsini burada bulabilirsin:https://plato.stanford.edu/entries/monotheism/

    4- Aseity i divinity için essential dır dersen hiçbir koşulda bir tanrının bir ikinci tanrı yaratması mümkün olmaz bana kalırsa




  • Bethesta kullanıcısına yanıt
    Liberteryen özgür iradeye göre Tanrı benim t süre sonra ne yapacağımı bilemez. Bir olayı öngörebilmen için o olayın nasıl gerçekleşeceği ile ilgili doğru bir önermenin olması lazım. Mesela "Yarın Güneş şu şu saatte şu şu konumda olacak" diyebilirsin. Neden? Çünkü Güneş öngörülebilir yasalarla hareket eden bir cisim. Öte yandan liberteryen özgür irade dediğimiz "klasik" özgür irade tasavvuru bir eylemle ilgili önermenin ancak ve ancak o eylem gerçekleştirildiğinde doğruluk değeri kazanacağını söyler. Mesela ben elimi kaldırma eylemini yapana kadar benim elimi kaldırıp kaldırmayacağım "belirsizdir", dolayısıyla "elimi kaldıracağım" önermesi ben bu eylemi irade edene kadar doğru olamaz. Belirsiz ve doğruluk değeri olmayan bir önermenin doğruluğu ya da yanlışlığı da bilinemez. Mantıksal açıdan mümkün değil. Tam da bu yüzden mutlak kudret ve mutlak bilgi sıfatları bu durumdan etkilenmez. Tanrı'nın her şeye gücü yetme sıfatı mantıksal olarak mümkün olarak her şeyi yaratmayı kapsar.

    Bağdaşırcı özgür irade ise tam tersini savunur. Bağdaşırcılığa göre bizim davranışlarımız önceden Tanrı tarafından ayarlansa bile eylemler bizden kaynaklandığı için özgürüz oluruz. Liberteryen özgür iradeye göre Tanrı benim nasıl seçim yapacağımı da belirleyemez. Çünkü liberteryen özgür irade yapılacak bir eylemin tam tersini ve yapmama hakkının olay gerçekleşene kadar mevcut olduğunu söyler. Bağdaşmazcılığı doğru kabul eder yani. Bağdaşırcı özgür iradeye göre zaten Tanrı önceden eylemlerimizi belirliyor ve özgürüz. İslam bağdaşırcılıkla daha uyumlu gibi duruyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 8 Mayıs 2019; 17:6:9 >




  • ilahi kudret yemeyi içmeyi cimayı doğmayı ölmeyi bisiklete binmeyi bump jumping yapmayı ve onlarca insana dair şeyi bilmez.

    ilahı her şeyi bilir diye öğrenenler yanlış öğrenmişler. hala her şeyi biliyor diyenler cidden hata içinde. özü fikir olmayan sırf laf olsun diye savunulan bir düşünce bu artık.

    .......................


    aliymu teala lafzından başlayalım.

    gözü duayı karanlığı suyu..... yuvarlayalım....

    nedamet halindeki gözü ya da günahından dolayı ağlayanı veya kuyuda kalmış- karanlıkta kalmış bakışı bilir.


    ...............................

    totalde göz denen azanın edeble bakan yönü bakımından gözün gördüğü her şeyi bilir denmez. gözün nedamet halini bilir denmeli.

    kuyudaki bakışı bilir. ağlayanı bilir görür meali de uygun. bu en genel manada aliymu tealanın bilme vasfını tanımlar.

    ................................

    bir kısım ekoller mümkün ancak kitaba göre doğrusu budur.


    .................................

    insanların ilahiyat hakkında bi ton yanılgısı var.




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.